Dünya

Dünya
Google etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Google etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/21/2011

google sosyal ağ atılımı google + ile hızlı giriş yaptı facebook ve twitter güç birliği yapıyor

Arama motoru Google'ın sosyal ağ atılımı niteliğindeki Google+ hizmeti, bugünden itibaren herkese açıldı.

tıklayın Google+, son 2,5 aydır haber ve teknoloji sektörlerinde çalışan sınırlı sayıda kullanıcıyla deneme ortamında işletiliyordu.
Ancak bu üyeler, arkadaşlarına davet gönderebildiği için kullanıcı tabanı iki haftada on milyonu geçip hızla yayıldı.

Google daha sonra rakam açıklamasa da, internet veri analiz şirketi Comscore'a göre, ilk ay sonunda bu sayı 25 milyonu buldu.

Google+ arkadaşlarla iletişimin yanında, bir kaç kişinin birden görüntülü sohbet edebilmesini de içeren yenilikçi özelliklere sahip.

Google "görüntülü sohbet mekanı" (hangouts) özelliğini Android cep telefonlarına da ekliyor.
Ne getiriyor?

Kullanıcılar ayrıca bilgisayar ekranlarında bulunan bir içeriği, diledikleri kişiyle kolayca paylaşabilecek.

"Asıl mesele Facebook kullanan 750 milyon kişiyle Twitter abonesi 100 milyon kişinin başka bir ortama geçme ihtiyacı hissedip hissetmeyeceği "

Rory Cellan-Jones, BBC Teknoloji Muhabiri

Bir diğer yenilik, Google+ hizmeti ile arama özelliğinin entegre edilmesi. Böylece üye olanlar hem interneti hem de sosyal ağlarda paylaşılan bilgileri bir arada tarayabilecek.

Facebook'taki "beğen" özelliği gibi, Google+ içinde de beğenilen sitelere "+1" etiketi konuluyor.

+1 ile bir siteyi hoş ya da faydalı bulanlar arasına katıldığınızda, bunu arkadaşlarınız da görüyor.

Dilerseniz +1'e değer sitelerinizi Google profilinizde özel bir sekme içinde toplayabiliyor, bu sekmeyi dışarıdan da görünür hale getirebiliyorsunuz.

Fresh Networks adlı kuruluşun sosyal ağ uzmanı Matt Rhodes, "sosyal arama" olarak tanımladığı bu özelliğin şirket ve işyerleri için cazip olabileceğini söylüyor.

Rhodes'a göre "Markalar pek çok kişinin sitelerine arama motorlarından geldiğini biliyor. Bu nedenle de doğru anahtar sözcükleri kullanıp sıralamada daha üst sıralarda yer almak çok önemli. Bu da ticari yönden olanaklar sağlıyor."

Rhodes, "Google'a girip süpermarket araması yapıyorsanız; arkadaşlarımdan biri de Tesco'yu +1'e almış ya da hakkında yorum yapmışsa, Tesco arama sonuçlarımda başka bir markadan yukarıda çıkabilir." diyor.

Kendisi de aktif bir Google+ kullanıcısı olan Myspace kurucusu Tom Anderson, "Google için bu alanda başarısızlık söz konusu değil. İşlerinin geleceği uzun vadede sosyal ağlara bağlı, dolayısıyla bence hedefi tutturana dek ince ayar yapıp kullanıcılara kendilerini hatırlatmayı sürdürecekler" dedi.
Facebook ve Twitter'ın güçbirliği
Google Türkiye sitesinin ekran görünümü

Rakipleri de Google+ için atılan adımları dikkatle izliyor.

Facebook geçtiğimiz günlerde, gözlemcilerin Google'ın hamlesine yanıtı olarak nitelediği bir dizi yeni özelliği devreye soktu.

Şirket ise bunları zaten uzun süredir planladığını savunuyor. Bunlar arasında arkadaş listesinin elden geçirilmesi ve Google Circles'ta olduğu gibi, bunların kategorilere göre gruplanması var.

Hafta başında da Facebook kullanıcılarının statü güncellemelerini Twitter akışlarına bağlayabileceği açıklanmıştı.

Arama alanında hakim konumdaki Google, sosyal ağ alanında ise "küçük oyuncu" durumunda. Twitter'ın 200 milyon, Facebook'un 750 milyon kullanıcısı var.

BBC Teknoloji Muhabiri Rory Cellan-Jones, "Asıl mesele halen Facebook kullanan 750 milyon kişiyle Twitter abonesi olan 100 milyon kişinin başka bir ortama geçme ihtiyacı hissedip hissetmeyeceği" diyor.

Google'ın sosyal ağdan sorumlu başkan yardımcısı Vic Gundotra, BBC'ye rekabet ortamından hoşnut olduklarını söyledi.

"Bizce insanlar içerik paylaşmak için çok farklı araçlar kullanıyorlar" diyen Gundotra, "birşeyler paylaşmak için en popüler mekanizma e-posta. Dolayısıyla bizce yenilikler getirmek için çok geniş bir alanımız var." dedi.

8/28/2011

google ilaç reklamları yüzünden 500 milyon dolar ödeme yapmayı kabul etti

Google, Amerika Birleşik Devletleri'nden giriş yapan kullanıcıların sayfalarında, Kanada'da internet üzerinden satış yapan eczanelerin reklamlarını yayınladığı için 500 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.
Bu reklamlar Google'ın AdWords servisi ile hazırlanmıştı.

Google ödemeyi yaparak, ABD'de hakkında kamu davası açılmasının önüne geçmiş oldu.

Federal soruşturmayı yürüten Amerikalı yetkililer, 500 milyon dolar tutarının şirketin bu reklamlardan edindiği gelir ve bu şekilde yapılan ilaç satış tutarları gözetilerek belirlendiğini söyledi.

Google, reklamların Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanmasına izin vermemesi gerektiğini kabul etti.

Şirket adına yapılan açıklamada "Bir süre önce Kanada merkezli eczanelerin ABD'de reçeteli ilaç satışları konusunda reklam vermesini yasakladık" dendi.

"Ancak, şimdi dönüp baktığımızda, Google olarak bu reklamlara en baştan izin vermememiş olmamız gerektiği ortada." değerlendirmesi yapıldı.

Kanada'da reçeteli ilaçlar ABD'dekine göre daha ucuz. İnternet eczaneleri çoğu zaman bunlar için reçete istemeyebiliyor.

ABD'de ilaçların bu şekilde satılması yasadışı.

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bu ilaçların güvenli olmayabileceğini vurguluyor.

ABD Adalet Bakanlığı da, internette ilaç satışları konusundaki denetimlerin yetersiz olduğunu vurguladı.

Bakanlık "Kanada'da reçeteli ilaçlar için düzenleyici bir kurum olsa da, reçeteye tabi ilaçlar ABD'ye gönderildiğinde, bu kurumun yetki alanına dahil olmuyor. Pek çoğu da Kanada dışında üretilmiş ve yeterli denetimlerden geçmemiş ilaçlar satıyor" dedi.

7/28/2011

google yeni sosyal medya platformu google+'da gerçek isim kullanmayanların hesabını siliyor

Sosyal medya platformu Google+, sadece 24 gün içinde 20 milyon kullanıcıya ulaştı ama gerçek isim kullanılmayan hesapları silme kararı, tepki çekti.

Peki sosyal ağlar, neden gerçek isimde ısrar ediyorlar?
Bir çok kişi gerçek ismini ya da kimliğini internet ortamında tercih ediyor.

Forumlarda, "Jboy72" ya da "NYgirl" gibi isimler, gerçek olanlardan çok daha fazla.

Ama sosyal ağlar bundan hiç hoşlanmıyor.

Google, son bir kaç gün içinde yeni sosyal medya platformu Google+'ta gerçek ismini vermeyenlerin hesaplarını askıya aldı.

Gerçek kimliğini saklı tutmayı tercih eden blog yazarı GrrlScientist, hesabının silinmesini "düşüncesizlik" diye nitelerken "bu kimlik ve kişilik, hem internet ortamında hem de gerçek hayatta yerleşmişti. Kolay kolay vazgeçmem." diyor.

Google, bu tür münferit şikayetleri değerlendirmeye aldıklarını ancak sosyal ağın etkili şekilde kullanılabilmesi, kullanıcıların arkadaşlarına ya da aile üyelerine en çabuk şekilde ulaşabilmelerinin de önemli olduğunu savunuyor.

Google'a göre bu durum, gerçek isim kullanılmasını şart kılıyor.

Üstelik benzer kurallar Facebook ve LinkedIn gibi diğer sosyal ağlar için de geçerli.

Ayrıca gerçek isim kullanılması, spam denilen çöp mesajlarla da mücadeleye imkan veriyor.

MySpace geçmişte bu konuda ciddi sorunlar yaşamıştı.

Kimileri de gerçek isim kullanılması halinde, kişilerin daha sorumluluk sahibi şekilde hareket edecekleri ve sosyal ağlarda daha dürüst davranacakları görüşünde.
Neden takma isim?

Ama takma isim kullanılmasının başka sebepleri olduğu muhakkak.

Kimi kullanıcılar, kendilerine ulaşmasını istemedikleri kişilerden bu şekilde korunduklarını düşünüyor.

Kimileri de gerçek kimliklerini açıkladıkları takdirde siyasi görüşleri nedeniyle ciddi sorunlarla karşılaşabilecekleri ülkelerde yaşıyor.

Çin'de pek çok kullanıcı, Google'a gerçek isim kullanma kuralından vazgeçmeye çağırdı.

Ancak blog çevrelerinde sosyal ağların gerçek isim tercih etmelerinin arkasında daha fazla para kazanma arzusunun yattığı yolunda söylentiler dolaşıyor.
Gerçek isimle gelen ticari kazanç

Zira gerçek isimler, reklamcılar için çok daha karlı bir tercih.

Sosyal medya ajansı "We are Social"ın direktörü Robin Grant bu durumu "mesele kişilerin isimlerini satabilmek değil asıl amaç, bireylerin niyetlerinin, arama bilgileri ve sosyal davranışlarının satılması." diye açıklıyor.

Zira Google'u her ziyaret ettiğinizde ya da bir arama yaptığınızda bilgisayarınıza küçük zararsız dosyalar gönderiliyor ve kişisel bilgileriniz değil ama arama alışkanlıklarınız reklam vermek isteyen şirketlerle paylaşılıyor.

Sonucunda arattığınız kelimeyle ilgili bir reklam sayfanızda belirebiliyor.

BBC muhabiri Alex Hudson'a göre sebepleri ne olursa olsun, sahte isim kullanma hakkını savunan pek çok kişi olacağı muhakkak.

7/27/2011

rus gizli belgelerine ve resmi belgelerine arama motorlarından ulaşılabiliyor

Rus haber ajansı RİA Novosti, Google kullanıcılarının belirli kelimeler aracılığıyla "gov.ru" veya "gov.ua" sitelerindeki gizli belgelere ulaşabildiğini belirterek, burada Federal Anti-Tekel Servisi, Ticaret Odası Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ve bazı devlet kurumlarının belgelerinin yer aldığını aktardı.

Haberde, Google aracılığıyla açık kullanımda olan yaklaşık 200 dosyada, "gizli" ve "resmi kullanım için" şeklinde ibarelerin yer aldığına dikkat çekildi.
Rusya'da ünlü arama motoru Yandeks'te, 18 Temmuz'da Megafon adlı GSM şirketinin 8 bin kullanıcısının gönderdiği kısa mesajlar yer almıştı. Pazartesi günü meydana gelen bir başka olayda, arama motorlarında online alışveriş yapan Rus vatandaşlarının şahsi bilgileri yayımlanmıştı. Bu olaydan bir gün sonra Rus internet arama motorlarında, online tren biletlerine ve yolcuların kişisel bilgilerine erişim mümkün olmuştu.

Federal Anti-Tekel Servisi ve Ticaret Odası söz konusu haberler üzerine yaptıkları açıklamada, Google'ın kendilerine ait gizli belgeleri yayımladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdüler.

Açıklamada, "Arama motorunda (Google) bizim gizli verilerimize ulaşılamıyor. Onlar sadece kamuya yaptığımız açıklamaları gösterebilirler" denildi.

Ticaret Odası'nın açıklamasında, "Ticaret Odası'na ait ac.gov.ru adresindeki web sitesi hiçbir zaman kısıtlı erişim hakkının bulunduğu bilgileri yayımlamadı ve bundan sonra da asla yayımlamayacak" ifadesine yer verildi.

Google Rusya'nın Basın Sözcüsü Alla Zabrovskaya da yaptığı açıklamada, basında yer alan bilgilerin sistemleri aracılığıyla sızması halinde bunun sorumlusunun söz konusu belgelerin sahibi olduğunu belirterek, "Eğer site sahibi, bazı sayfaları veya tüm siteyi saklamak isterse bu son derece basit. Erişilmesini istemediği sayfalara özel bir kilitleme dosyası yüklemesi yeterli olacak" dedi.

7/20/2011

google'den internet kullanıcılarına yeni hizmet bilgisayarınızda virüs var ise size uyarı veriyor

Google, kullanıcıları bilgisayarlarının virüslü olabileceği konusunda uyarmaya başladı.

Bir süredir ziyaret edilen sitelerden zararlı yazılım bulaşabileceği uyarısı yapan Google, güvenlik alanında bir adım daha attı.
Google güvenlik yetkilisi Damian Menscher, "internet trafiğindeki verileri değerlendirme suretiyle zararlı yazılım bulaşmış olma ihtimali yüksek bilgisayarları da saptamaya başladıklarını" söyledi.

Google, söz konusu bilgisayarların kullanıcılarına, "bilgisayarınıza zararlı yazılım bulaşmış olabilir, anti-virüs programınızı güncelleyin" uyarısını gösterecek.


50 milyon zararlı yazılım

NOD32 ve Smart Security ürünleriyle tanınan anti-virüs yazılım üreticisi ESET şirketinin verilerine göre, 2010 yılında dünya çapında tesbit edilen 40 milyon zararlı yazılımın bu yıl 50 milyona çıkması bekleniyor.

Dünyada her gün 200 bin dolayında yeni zararlı yazılım tespit edilirken bunların büyük kısmının Çin, Japonya ve Rusya kaynaklı olduğuna dikkat çekiliyor.

Siber suçluların kimlik, şifre, parola ve online bankacılık bilgilerini elde etmeyi amaçladığına dikkat çeken uzmanlar, kullanıcılara bilgisayarına gelen e-postaları iyi kontrol edip araştırmadan açmamalarını öneriyor.
Uzmanlar ne öneriyor?

Uzmanlar, özellikle sosyal platformlarda kişisel ve önemli iş bilgilerinin, şifre ve parolaların paylaşılmamasını, dijital banka-sigorta işlemlerinde farklı ve alfanümerik olarak tanımlanan harfli-rakamlı şifrelerin kullanılmasını tavsiye ediyor.

Bilgi işlem güvenliği uzmanlarının "olmazsa olmaz önlemler listesi"nin başında ise güncel bir antivirüs programının kullanımı geliyor.

Zararlı yazılımların arama motorları üzerinden bulaşabildiğine de dikkat çeken uzmanlar, arama sonuçları üzerinden kullanıcının yanlış, sahte ve virüslü sitelere yönlendirebileceğini kaydediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP, NH/MÇ

7/19/2011

google android işletim sistemi yüzünden bilişim devi oracle ile mahkemelik

Şimdiye kadar Oracle'ın lehine gelişme kaydeden davada Oracle avukatları Google'ın İcra Kurulu Başkanı (CEO) Larry Page'in de ifade vermesini talep ettiler. Talebe gerekçe olarak, "Page'in davaya temel oluşturan kararları bizzat vermiş olması" gösterildi.

Java programlama dilinin geliştiricisi Sun Microsystems’ı 2009'da satın alan Oracle, Android mobil işletim sisteminde Java’nın bazı ögelerini doğrudan kopyaladığı gerekçesiyle Google’a dava açmıştı.
Oracle yönetimi Google'dan patent ve telif hakları ihlali gerekçesiyle 2,6 milyar dolar talep ediyor. Google ise "talep edilen rakamın hiçbir ölçüye uymadığını" açıklamıştı.

Bilişim uzmanları, Google’ın davayı kaybetmesi durumunda Android platformunun önemli ölçüde yeniden yapılandırmasının gündeme gelebileceğini, bazı uygulamalarda köklü değişikliklerin kaçınılmaz hale geleceğine dikkat çekiyor.
Rekor kâr

Bu arada Google'ın 2. çeyrek net kârının yüzde 36 arttığı açıklandı.

Açıklamada, haziran ayında biten üç ayda şirketin net kârının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artışla 2,5 milyar dolar olduğu belirtildi.

Geçen yıl ikinci çeyrekte şirketin net kârı 1,84 milyar dolar olmuştu. Aynı dönemde şirketin gelirleri de yüzde 32 artarak 9 milyar dolara çıktı.

Google Başkanı Larry Page, ikinci çeyreğin ''olağanüstü'' olduğunu belirterek, Google'ın yeni sosyal medya hizmeti ''Google+''nın 10 milyondan fazla üyeye ulaştığını kaydetti.



© Deutsche Welle Türkçe


DW/AFP/dpa, NH/MÇ

6/29/2011

sosyal ağ savaşında google facebooku google artı ile sarsmaya hazırlanıyor

500 milyonu aşkın kullanıcı hedefleyen Google+ (Google Artı) kullanıcıları kendi fotoğraf, mesaj ve yorumlarını paylaşırken bir yandan da internet devinin harita ve görsellerinden yararlanabiliyorlar.

Google+ aynı zamanda kullanıcıların bağlantılarını kolaylıkla gruplandırmalarına olanak sağlıyor.
Kimi yorumcular ise Google'un video sohbet işlevi ekleyerek aslında Facebook özelliklerini aynı şekilde yeniden ürettiğini savunuyor.

ABD'de her üç kişiden ikisinin internet aramalarında kullandığı Google, son yıllarda Facebook'a bir kaç darbe vurmayı başarsa da şirketin önceki sosyal ağ denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmış, Google Wave ve Google Buzz, kullanıcıların fazla ilgisini çekmemişti.
Yeni işlevler

Şirket şimdi Google+ ile dört yeni özelliği sosyal paylaşım ağı kullanıcılarına sunarak bu pazarda kalıcı bir oyuncu olmaya soyunuyor:

* Circles - Çember gruplar, kullanıcıların istedikleri arkadaşlarını gruplandırarak her bir grupla ayrı içerik paylaşmasına imkan tanıyor.

* Hangouts - Takılmak sözcüğüne karşılık geliyor ve bu özellik, nerede olunursa olunsun, birden fazla kişiyle canlı video konferans sistemi sağlıyor, bu uygulamada kişilerin herhangi bir grup sohbetine girip çıkmalarını sağlıyor.

* Huddle (Kalabalık) - toplu anında mesajlaşma özelliğini içeriyor.

* Sparks (Kıvıcımlar)- sosyal ağ içinde ortak ilgileri bulunan kişilerin birbirini bulmasını sağlayan bir özellik olarak pazarlanıyor.

Google+, şimdilik sadece belli sayıda kullanıcıya deneme amacıyla sunuldu ancak şirket sosyal ağı yakında herkese açmayı planlıyor.

İnternet uzmanları, Google'un sadık Facebook kullanıcılarını kendi tarafına çekmekte büyük güçlük yaşayabileceği noktasında birleşiyor.

6/27/2011

haksız rekabet ve tekelleşme suçlamasıyla google hakkında kapsamlı soruşturma ihtimali

Google'ın internet arama motoru sektöründe adil rekabete aykırı davrandığı yönünde iddialar şirket hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlatılması bekleniyor.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın haberine göre, ABD'deki rekabet düzenlemelerinden sorumlu Federal Ticaret Komisyonu'nun yedi gün içinde Google hakkında bir soruşturma açma ihtimali sözkonusu.
Soruşturmada Google'ın kullanıcılarını onlara sunduğu arama sonuçlarıyla kendisine ait yan site ve hizmetlere yönlendirip yönlendirmeği araştırılacak.

Haksız rekabet ve tekelleşme suçlamalarıyla ilgili Google'dan henüz bir açıklama yapılmadı.

ABD'de internet üzerinden yapılan aramaların üçte ikisine sahip olan Google'ın rakipleri uzun zamandır, şirketin pazardaki hakim pozisyonunu kullanarak arama yapan kullanıcıları harita, alışveriş ve seyahat gibi kendi yan servislerine yönlendirdiği şikayetinde bulunuyorlar.
Birden çok soruşturma

New York Times konuyla ilgili haberinde Federal Ticaret Komisyonu'nun alt birimi olan Rekabet Bürosu'nun Google'a mahkeme çağrısı yapıp yapmaması, kurum içinde gayri resmi olarak tartışılmakta.

Financial Times ise Kaliforniya, New York ve Ohio'daki başsavcıların şirket hakkında tekelcilik suçlamasıyla soruşturmalar başlatmış olduklarını söyledi.

Bu arada, Avrupa Komisyonu halihazırda Google'ın pazar hakimiyetini haksız rekabete yol açacak şekilde kullanmakta olduğuna dair bir soruşturma yürütmekte.

Federal Ticaret Komisyonu'nun Google'a açacağı soruşturma şirketin ABD'da karşılaştığı en geniş kapsamlı ulusal yasal inceleme olacak.

6/26/2011

internete bağlandığınızda pek çok meraklı göz sizi izliyor interpol bile başa çıkamıyor

AVRUPA Birliği tarafından desteklenen MODAP (Mobility, Data Mining and Privacy) projesi kapsamında Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Mahremiyet: Başlangıç mı Son mu’ başlıklı konferansta anlatılanlar, internet dünyasında yaşanan büyük kaosu seriyordu gözler önüne.
Söz gelişi, ABD hükümeti, Obama’nın öncülüğünde ve Dışişleri Bakanı Clinton’ın ofisinin hemen yanıbaşında, Arap ülkelerinde internet aracılığıyla yaşanan devrimleri desteklemek için bir büro kurmuştu Washington’da. Büronun amacı, muhtelif ülkelerde uygulanan internet yasaklarını delmekti. Ancak, bunun başka amaçlar için de kullanılabilmesi mümkündü elbette.

Yeni bir kölelik düzeni

Öte yandan herkesin özel hayatına bu kadar düşkün olduğu bir dönemde, özel hayatını Facebook, Google, MySpace, Twitter gibi ‘sosyal ağ’larda bütün dünyaya sereserpe sergilemesi bir başka çelişkiydi. Bunun için “İnternette anarşi safhasındayız” diyordu Faruk Eczacıbaşı. Avrupa Komisyonu’ndan Paul Hearn, internete düşen verilerin istismarının nasıl engellenebileceğini sorguluyor ve kişisel bilgilerin mahrem kalmasının önemini vurguluyordu. Hollanda Tilburg Üniversitesi’nden Prof. Kees Stuurman ise apaçık, yeni bir kölelik düzeninde yaşadığımızı söylüyordu ve ekliyordu: “Yasal düzenleme gerekli ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.”

Meraklı gözler izliyor

İsrailli hukukçu Ömer Tene ise ‘mahremiyet’ konusunda kimin karar vereceğini sorguluyordu. İnsanın doğum tarihinin veya mezun olduğu okulun mahrem olup olmadığı neye göre belirlenecekti? “İnternete bağlandığınız zaman” diyordu Ömer Tene, “pek çok meraklı göz sizi izlemeye başlıyor. Google, arama motorlarında yaptığınız her türlü araştırmayı kaydediyor ve bu son derece endişe verici. Bunun bütün sorumluluğunu internete giren kişiye de yükleyemeyiz üstelik.”

Interpol: Ortak yasa gerekli

INTERPOL adına konferansa, Fransız Interpol’ünde görevli Caroline Goemans-Dorny katıldı. Dorny, sadece ekonomilerin değil, suçların da globalleştiğini belirterek, Interpol’ün bu yeni duruma ayak uydurabilmek için yeni bir örgütlenme modeli geliştirmeye çalıştığını söyledi. Bunun için yapılması gerekenin bütün ülkelerin üzerinde birleşebileceği uluslararası bir yasa olduğunu hatırlatan Caroline Goemans-Dorny, her ülkenin farklı bir internet kültürüne sahip olmasının bu durum zorlaştırdığını da vurguladı.
hürriyet

6/14/2011

nokia ve apple patent için anlaştı birbirlerine açtıkları davaları geri çekiyorlar

Nokia ve Apple şirketleri, aralarında uzun bir zamandır devam eden patent anlaşmazlığını çözdü.


Nokia'dan yapılan açıklamada, bu anlaşmayla patentle ilgili tüm davaların kapanacağı belirtildi.
Nokia 2009'da patent haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle Apple'a dava açmıştı.


Apple bu girişime karşı davayla karşılık vermişti.


Nokia, patenti kendilerinde olan teknoloji için Apple'ın bir defalığına ödeme yapmayı kabul ettiğini açıkladı ancak rakam vermedi.

Davalar geri çekiliyor

Apple, anlaşmanın iki şirketin patentlerini de kapsadığını duyurdu.

Nokia'nın İcra Kurulu Başkanı Stephen Elop, "Apple'ın da Nokia lisansını kullanan ve sayıları giderek artan şirketler arasına katılmasından büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.

Elop, "Bu anlaşma, Nokia'nın sektörde öncü bir patent portföyüne sahip olduğunu ortaya koyuyor ve mobil iletişim alanında yeni lisans olanaklarına odaklanmamızı sağlıyor" diye konuştu.

Apple'ın açıklamasında ise iki şirketin açtıkları tüm davalardan vazgeçtikleri kaydedildi. Açıklamada, Nokia ve Apple'ın iki tarafın bazı patentlerini kapsayan bir lisans anlaşması yaptıkları, ancak bunun 'Iphone'un benzersiz özelliklerinin çoğunu kapsamadığı" belirtildi.

Nokia'nın patent ihlali iddiasıyla Apple'dan şikayetçi olduğu teknolojiler arasında dokunmatik arayüzler, arayanın kimliği, ekran aydınlatma, 3G ve wi-fi (kablosuz internet) var.

Apple da Nokia'yı birçok patentini ihlal etmekle suçluyor. Ancak iki şirket de suçlamaları kabul etmiyordu.

Nokia geçen ayın sonunda bu çeyrekteki satış ve kârının beklenenden daha düşük olacağını açıklamıştı.

Şirket, akıllı telefon pazarında Apple ve Google'un Android işletim sistemini kullanan diğer ürünler karşısında kendine yer açmaya çalışıyor.
bbc türkçe

6/04/2011

google 'a ait gmail benzeri sahte sayfalar yaparak kullanıcıların şifrelerini çaldılar

Çin, bu ülkedeki bilgisayar korsanlarının yüzlerce Amerikalı üst düzey yetkili, askeri personel ve gazetecinin kişisel elektronik postalarına girdiği yolunda Google'dan gelen açıklamayı yalanladı.


Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu tür saldırıların ardında oldukları yolundaki iddialarının kabul edilemeyeceğini bildirdi.

İnternette arama devi Google, doğrudan Çin hükümetini sorumlu tutmasa da sanal korsanlık kampanyasının Çin'in doğusundaki Jinan kentinden kaynaklandığını savunuyor.

ABD merkezli şirket, güvenliğinin aşılamadığını, ancak bazı şahıslara ait şifrelerin ele geçirildiğini bildirdi.

Çinli siyasi eylemciler ve diğer Asya ülkelerindeki yetkililerin hesaplarının da hedef alındığı belirtildi.
'Çinli korsanlar saldırdı'

Şirketin açıklamasında, "Google kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeyi ve elektronik postalarını gözlemlemeyi amaçlayan bir saldırı fark etti ve boşa çıkardı. Saldırı kurbanlarına haber verdik ve hesaplarını güven altına aldık. Ayrıca ilgili hükümet kurumlarına da bilgi verildi' denildi.

Korsanların, Google'ın elektronik posta hizmeti Gmail'e benzeyen sahte sayfalar yaparak şifreleri ele geçirmeye çalıştığı açıklandı.

Elektronik posta adresleri ve şifreleri ele geçiren korsanların daha sonra Gmail sunucusuna, ilgili hesaba gelen elektronik postaları, kendi kurdukları bir elektronik posta hesabına iletmeleri talimatı verdikleri belirtildi.

Washington'daki BBC muhabiri Adam Brookes, bu tür saldırılardan hükümetlerin mi, bireylerin mi sorumlu olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.

Ancak Brookes, hassas bilgilere sahip olabilecek bireylerin hedef alınmasının, bunun bir siber saldırıdan çok, siber casusluk girişimi olması ihtimalini yükselttiğini belirtiyor.

Beyaz Saray ise hükümete ait elektronik posta hesaplarına girildiği yönünde bir işaret bulunmadığını duyurdu.
bbc türkçe

5/27/2011

dünyanın ünlü ödeme sistemi paypal ve google sırlar çalındı iddiası ile mahkemelik oldu

Dünyanın önde gelen internet ödeme sistemi PayPal'in sahipleri, en büyük internet arama motoru Google aleyhine dava açtı.


Amerika Birleşik Devletleri'nde Kaliforniya Yüksek Mahkemesi'nde açılan davanın gerekçesi, Google'ın mobil ödeme sistemi Google Wallet ile cep telefonlarını "dijital cüzdanlara" çevirmeye yönelik planları.
Açık artırma sitesi EBay Inc.'e ait olan PayPal'ın yetkilileri, bu fikrin kendilerine ait olduğunu vurguluyor.
PayPal yetkilileri, yöneticilerinden ikisinin Google'a geçerek, şirketleri ile ilgili sırları da bu şirkete aktardığını belirtiyor.
Bu yöneticilerden Osama Bedier halen Google'ın ödemelerden sorumlu başkan yardımcısı.
Osama Bedier, New York'ta düzenlediği basın toplantısı ile Google'ın mobil ödeme sistemini kamuoyuna açıklamıştı.
Uzmanlar Google'ın planlarının Japonya'da yaygın olan bir uygulamayı dünyaya yaymayı içerdiğini söylüyor.
Halen Japonların yüzde 20'sinin uygulamadan faydalandığı belirtiliyor.
Google'ın uygulamasından faydalanmak için ise şirketin Android telefonlarını kullanmak gerekiyor.
Şirket, mobil ödeme sistemi ile ilgili olarak Citigroup, MasterCard ve Sprint şirketleri ile işbirliği yapıyor.
Google'ın mobil ödeme sistemini Amerika Birleşik Devletleri'nde yaz aylarından itibaren hizmete sunulması bekleniyor.
bbc türkçe

5/16/2011

amerikanın en iyi tatlı şefi seçilen türk aşcı barack obamaya parmaklarını yalattı

ABD Başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray’da dünyanın en zenginleri onuruna verdiği akşam yemeğinin aşçısı bir Türk çıktı.

Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, Amerika’nın en iyi tatlı şefi olan 29 yaşındaki Yiğit Pura, aralarında ABD Başkanı Barack Obama’nın da bulunduğu ‘Silikon Vadisi’ liderlerine parmaklarını yalattı.

Gazete, geçtiğimiz akşam Beyaz Saray’da düzenlenlenen ve yaklaşık 2 saat süren akşam yemeğine Apple Computer'in kurucu ortağı Steve Jobs, Google'ın CEO'su Eric Schmidt, Yahoo'nun Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Carol Bartz, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Twitter'ın CEO'su Dick Costolo’nun yanı sıra çok sayıda iş adamının katıldığını yazdı.

Yiğit Pura’nın çok önemli misafirler için hazırladığı ‘muz kremalı turta’, Başkan Obama ve davetlilerden tam puan aldı.

AMERİKA’NIN EN İYİ TATLI ŞEFİ

Amerika’daki "Top Chef: Just Desserts" (En İyi Tatlı Şefi) yarışmasını birincilikle bitiren Ankara doğumlu Yiğit Pura, kısa sürede ülkedeki yemek dünyasının en ünlü isimlerinden biri oldu.

Pura, 12 yaşına geldiğinde, iki kız kardeşinin birden okula gittiği San Francisco’ya göç etti. Yemek merakı ise dört yaşındayken, annesine karamela yapmaya yardım ederken başladı. Ama annesi “Erkek işi değil,” diyerek Pura’ya yemek yapmayı öğretmekten kaçındı.

Pura, annesinin aksine, şeflik hayalini gerçekleştirmede daha çok babasından destek
almış. İşletme eğitiminin ardından pastacılığa geçişi, babasının “Mutlu olduğun sürece ne istiyorsan onu yap,” sözleriyle gerçekleşmiş.

19 yaşında California Culinary Academy’ye kaydolan Pura, iki hafta sonra okuldan ayrılarak tatlı yapımının inceliklerini öğrendiği Meeting House’da çalışmaya başlamış.

Özellikle Fransız tekniklerini sıkça kullanan Pura, baharat ve çiçeklerden de faydalanıyor. Pura’nın en sevdiği Türk tatlısı ise, kazandibi. 17 Kasım, San Francisco’da ‘Yiğit Pura Günü’ ilan edildi.
hürriyet planet

ünlü fizikçi stephen hawking ölümden sonra yaşam sadece peri masalıdır

Dünyaca ünlü İngiliz fizikçi ve matematikçi Stephen Hawking, Guardian gazetesine verdiği özel röportajda ölüm, insanlığın gayesi ve ne kadar süre varolma şansı olduğuna dair görüşlerini paylaştı.

Stephen Hawking, röportajda insanları ölümden sonra hayat ya da cennetin beklediği inancının, ölümden korkan insanlar için peri masalı olduğunu söyledi.

21 yaşında tamamen felç olmasına neden olan motor nöron hastalığına yakalanan Hawking, "Beyni tüm bileşenleri çökünce çalışmayı bırakan bir bilgisayar gibi görüyorum. Son 49 yılımı, erken ölüm beklentisiyle geçirdim. Ölümden korkmuyorum ama ölmek için acelem de yok. Önce yapmam gereken çok şey var" dedi.

Hawking, 2010 yılında yayımlanan ve Amerikalı fizikçi Leonard Mlodinow ile ortaklaşa yazdığı "Grand Design - Büyük Tasarım" kitabında, evrenin varlığını açıklamak için bir yaratıcıya ihtiyaç olmadığını savunarak kimi dini çevrelerde büyük tepki uyandırmıştı.

Ünlü fizikçi röportajında "insanların yaşamlarını en iyi şekilde kullanarak Dünya'daki potansiyellerini tamamen yerine getirmeleri gerektiği ihtiyacına" vurgu yaptı.

Hawking, yarın Londra'da başlayacak iki günlük Google zirvesinin konuşmacıları arasında.
bbc türkçe yaşam

4/20/2011

apple firması samsungu taklitcilikle suçlayarak mahkemeye başvurdu

Bilgisayar devi Apple, ürünlerini taklit ettiği gerekçesiyle rakibi Samsung'a dava açtı.

Apple, Güney Kore şirketinin Galaxy marka telefon ve tablet bilgisayar serisinin tamamen kendi ürünlerinin taklidi olduğunu öne sürdü.

Şirketin suçlamalarına göre iPhone ve iPad'den yapılan 'birebir' kopyalamada özellikle kare şeklindeki ekran ikonları gibi tasarım özelliklerine ağırlık veriliyor.

Samsung iddiaları reddetti ve uygun hukuki kanallardan Apple'e karşılık vereceğini açıkladı.

Şirket yetkilileri "Samsung'un başarısı kilit teknolojilerini geliştirmesinden ve fikri mülkiyet porfoyünü pekiştirmesinden kaynaklanmaktadır" dedi.

En hızlı büyüyen akıllı telefon üreticisi olan Samsung, ürünlerinde Apple'ın mobil yazılımlarına rakip Google'ın android işletim sistemi kullanılıyor.

Üç farklı tablet modeli ile Samsung, Apple'ın en büyük rakibi. Ancak satışlara bakıldığında hala pazar liderini bir hayli geriden izliyor.

Telefon üreticisi şirketler arasındaki hukuk mücadelesi bununla sınırlı değil.

Patentler konusunda Nokia Apple ile, Apple da HTC ile davalı.

Apple'ın 10'u patent ihlali hakkında olmak üzere, haksız kazanç edinmeyi de içeren toplam 16 suçlamadan oluşan dava dosyası California'da bir mahkemeye iletildi.
bbc türkçe bilim teknoloji

3/23/2011

google ekitap için yayıncılarla anlaştı ama mahkeme dağıtımı durdurdu

Google ve yayınevleri arasında varılan internet üzerinden kitap dağıtımı anlaşması ABD'de bir mahkeme tarafından durduruldu.

İnternet devi şirket, milyonlarca kitabı tarayıcıdan geçirip elektronik kitap platformu eBooks'a yüklemişti.

Telif haklarının çiğnendiğini söyleyen yayınevleri ile Google arasında altı yıldır süregiden dava sonuçta bir anlaşmayla noktalanmıştı.

Fakat New York'ta bir mahkeme, anlaşmanın ''fazla ileri gittiğine'' hükmetti. Mahkeme, Google'a haksız rekabet avantajı sağlandığını söylüyor.

Google ve yayınevleri arasında varılan anlaşma uyarınca, kitapları dijital formatta sunmasına izin verilen internet şirketi bunun karşılığında telif hakkı sahiplerine yılda 125 milyon dolar ödeme yapacaktı.

Fakat Google'ın tarayıcıdan geçirdiği kitapların bir çoğunun telif hakkı sahipleri belirlenemediği için, Google'dan telif ücreti de talep edemeyecekleri söyleniyor.

Mahkeme yargıcı Denny Chin, Google'a telifli eserlerin kopyalarını dijital ortama sürerek maddi kazanç imkanı veren anlaşmanın internet şirketine rakipleri karşısında haksız üstünlük sağladığını söyledi.
Öksüz kitap

Amerikan Adalet Bakanlığı, New York'taki mahkemenin kararını onayladı ve anlaşmayı durdurmanın ''doğru hukuki sonuç'' olduğunu belirtti.

Amerikalı yetkililer, ''öksüz eser'' diye tanımlanan ve telif hakkı sahipleri tespit edilemeyen kitapların dijital kopyalarından Google'un kar sağlamasının rekabet yasalarını çiğnediğini savunuyor.

Google, mahkeme kararından ''üzüntü duyduğunu'' söyleyerek tepki verdi.

Google yöneticilerinden Hilary Ware, ''Yayınevleriyle vardığımız anlaşma, kitapçılarda bulunması çok zor olan milyonlarca esere internet üzerinden erişim olanağı sağlayacaktı.'' dedi.

Hilary Ware, Google Books ve Google eBooks sitelerinde olabildiğince çok sayıda kitabı bulunabilir kılmaya çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Google halihazırda 15 milyon dolayında kitabın kopyasını internete yüklemiş bulunuyor.
bbc türkçe ekonomi

çinde telefonlar protesto kelimesi konuşulduğu anda kapatılıyor

Çin'de "protesto" anlamına gelen kelimelerin telefonda dile getirilmesiyle birlikte telefonların otomatik olarak kapatıldığı ortaya çıktı.
Sansür sistemini gün geçtikçe genişleten Çin yönetimi, her geçen gün yeni yöntemler geliştiriyor. Bu bağlamda binlerce web sitesine yasak getiren Çin yönetimi, şimdi de telefonlarda "protesto" kelimesini kullananları hedef aldı.

Çin'de kız arkadaşıyla telefon görüşmesi yapan ve Shakespeare'in "The lady doth protest too much" sözünü söylediği esnada telefonu kapanan kullanıcı, başta duruma anlam veremedi. Ancak araştırdığında olayın arkasında Çin yönetiminin uyguladığı ve telefonları otomatik kapatan sansür sisteminin olduğunu fark etti.

GMAIL'E ÇİN AMBARGOSU


Haftalardır Çin sınırları içinde Gmail hesaplarına giremeyen kullanıcılar, durumu Google'a bildirirken, Google ise Gmail'e bağlı kendi sunucularıyla ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığını, Gmail'i Çin'in yasaklamış olabileceğinin altını çizdi. Gmail'in Çin'de bloke edilmesinin ardından Çin'den bu konuda resmi bir açıklama yapılmazken, olayın ardından Çin'deki internet sitelerinin hisse değerindeki artış da gözlerden kaçmadı.
mynet

3/15/2011

google kürdistan haritası için açıklama yaptı kullanıcılar yaptı

Google yetkilileri, bugün bir internet sitesinde yayımlanan ''Google, Kürdistan Sınırlarını Çizdi'' başlıklı haberde yer alan haritanın, kullanıcılar tarafından yaratılan MyMap uygulaması olduğunu duyurdu.

Google yetkililerinin yazılı açıklamasında şu bilgilere yer verildi:

''Söz konusu harita bir MyMap uygulamasıdır. Google'ın görüşünü yansıtmamaktadır. Google, maps uygulamasında sınırların gerçeğine uygun olması konusunda büyük hassasiyet göstermektedir. Mymap, kullanıcılar tarafından yaratılan harita uygulamasıdır. Tüm dünyada dileyen kullanıcılar, başkalarıyla paylaşmak veya kişisel kullanım amacıyla haritalar yaratabilir. Bu içerik, Google tarafından oluşturulmamaktadır ve içeriklerinin sorumlusu onları yaratan kullanıcılardır.''
cumhuriyet portal

google harita hizmeti maps'ta güneydoğuyu kürdistan olarak çizmiş

Arama motoru devi Google, harita hizmeti Maps bölümünde Türkiye'nin Güneydoğu'sunu Kürdistan olarak gösteriyor!
 Haritada Sivas, Maraş, Antep, Kilis, Musul, Kerkük, Kirmanşah, Iğdır, Kars, Erzurum ve Erzincan sözde Kürdistan'ın sınırlarını belirliyor. Kürdistan'ın bir ucu İskenderun'da denize dayanırken, bir ucu da Gürcistan sınırında.

Google haritanın yanında yaptığı açıklamada ise Kürdistan'ı, "Kürtlerin içerisinde her zaman görünen nüfusun çoğunluğu oluşturduğu jeo-kültürel bir bölge" olarak tanımlıyor.

Kürt dili, kültür ve ulusal kimliğinin varlığına dikkat çeken Google, "Çağdaş Kürdistan'ın kullanımı temel olarak Kürtlerin yaşadığı Türkiye'nin doğusu (Kuzey Kürdistan), Irak'ın kuzeyi (Güney Kürdistan), İran'ın kuzey batısı (Doğu Kürdistan) ve Suriye'nin kuzeyine (Batı Kürdistan) gönderme yapıyor. Bu harita, bazı harita ve tarihi verilere göre tarihsel olarak Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu alanların tahminidir" diye kaydetti.


DİYARBAKIR YARI-BAŞKENT !

Kürdistan'ın yarı başkentinin Diyarbakır olduğunu vurgulayan! Google Maps, Diyarbakır'ın Kürtçe Amed olarak tanındığına işaret ederken, "Jeo-kültürel Kürdistan bölgesinin en büyük kenti" olarak tanımlandı. Google Maps servisi, Diyarbakır'ın Kürt siyasetinin merkezi olduğuna dikkat çekiyor!
mynet

internette hakaret ve iftiraya uğrayınca müracat edilecek merciiler

Mali suçlarda ne yapacağımızı biliyoruz. Diyelim ki banka işlemlerinde bir şey var hemen bankamızı ararız.

Onun haricinde bir yerde bir takım görüntüler paylaşılıyor ya da bir mail grubunda hakkımızda iftira, hakaret niteliğinde bir şeyler paylaşılıyor. Bunları nereye şikayet edeceğiz. Anında müdahele etme yöntemi nedir?

Bloomberg HT'de konuya açıklık getiren İnternet Kurul Başkanı Serhat Özeren şunları söyledi:
"Öncelikle bankacılık sistemi ile ilgili bir ilave yapmak istiyorum. İnternet güvenliğinden bahsettik, fiziki güvenlikten bahsettik, ADSL'den bahsettik. Bunun haricinde yapılması gereken birkaç önlem daha var. Bunlardan bir tanesi; sürekli olarak virüs güncelleme programları, casus yazılımlara karşı 'Antispy' yazılımları ve orjinal yazılımın mutlaka kullanılması gerekiyor. Ayrıca internet kullanmadığınız zaman internet erişimini kapatmanız en büyük tedbir olacak. Bunları yaptığınız zaman %99 oranında kendinizi güvenceye almış oluyorsunuz.

Özeren, Güvenlik tedbirleri kapsamında modemin kullanılmadığı zamanlarda kapatılmasını öneriyor:

"...Bu konuda da başınıza herhangi bir şekilde özellikle bankacılıkla ilgili bir sıkıntı geldiği zaman hemen bankaya haber veriyorsunuz, banka hesaplarınızı donduruyorsunuz. İkncisi bu konudaki merci savcılıktır... Savcılıklar bilişim suçlarıyla mücadele polisini devreye sokuyor. Polisler sizin bilgisayarınızda inceleme yapıncaya kadar bilgisayarınızı açmayın, internet erişiminizi kapatın, o inceleme yapılıncaya kadar bekletin. Çünkü oradaki kayıtlar silinmesin, kim sizin sisteminize erişti, nasıl erişti? Bunlar bulunsun."

Güvenlik İnternet Çağrı Merkezi...
Hakaret içerikli yayınlar, msn şifresinin ele geçirilmesi gibi durumlarda başvuru adresinin savcılık olduğunu dile getiren Özeren şunları kaydetti:

"Aslında her ilgili sitenin kendi kuralları var ve bu kurallarda ne yapacağınızı size anlatan içerikler hazırlanmış durumda. Belki vatandaşlarımız bunu çok fazla okumuyor olabilir. Bu noktada iki farklı yöntem söyleyeceğim. Birincisi; 'Güvenli İnternet Çağrı Merkezi'ni açtık. Telefon numarasını vatandaşlarımıza da söylemek istiyorum 444 5 446."

Bu çağrı merkezinin amacı; vatandaşın güvenli interneti nasıl kullanacağı ve başlarına bu tip hadiseler geldiği zaman neler yapmaları gerektiği konusunda bilgi vermek.

Özeren şöyle konuştu:
"Hakkımızda bir sakıncalı içerik varsa ilgili sitelere müracaat edebiliriz. Facebook, Google, YouTube'da ve buna benzer yerlerin hepsinin belirli prosedürleri var. Bu prosedürler sitelerde yazıyor, Türkçe içerikli olarak da yazıyor. Mesela Facebook'da 'şikayet et' diyorsunuz, hemen gereği yapılıyor. Oradan daha hızlı bir sonuç almak istiyorsunuz, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın 'ihbarweb.org.tr' diye bir sitesi var, aynı şekilde 'guvenliweb.org.tr' diye bir web sitesi var. Ayrıca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın da çağrı merkezi bulunuyor, çağrı merkezinin telefon numarası da orada kayıtlı, ilgili sitelere başvurup ve devamında daha sağlam olsun diye oralara da müracaat ederek 'hakkımızda böyle bir sakıncalı içerik var' deyip hemen çıkarılmasını isteyebiliriz..."
trt türk