Dünya

Dünya

11/29/2021

BMW sürücüleri psikopat olma olasılığı en yüksek sürücüler Audi'ciler kıl payı kaçırdı

BMW sürücülerinin psikopat olma olasılığı yüksek

BMW sürücüleri psikopat


Bir ankete göre, BMW sürücüleri 'psikopat olma olasılığı en yüksek otomobil sürücüleri' olarak tanımlandı.
2 bin sürücüyle yapılan ve 'insanların ne kadar psikopatik özelliklere sahip olduğunu ölçen' 12 soruluk bir anketin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.
Anketten çıkan sonuçlara göre,BMW sürücüleri olası 36 puan üzerinden ortalama 12.1 ile en yüksek puanı aldı.
Buna karşılık, katılımcılar arasındaki ortalama puanın 6.6 olduğu görüldü. Bu arada, Audi sürücüleri 11.7 puanla en üst sırayı kıl payı kaçırdı.



Ölçülen özellikler arasında yüzeysel çekicilik, görkemli bir öz değer duygusu ve pişmanlık ya da suçluluk eksikliği vardı. 0-18 arası puan psikopati olmadığını, 19-26 arası puan ise bunun 'mümkün' olduğunu gösteriyordu. 27'nin üzerindeki puanlar psikopatinin 'olası' olduğunu ortaya çıkardı.
Öte yandan, Fiat sahipleri 7.0 ile psikopat olma olasılığı en yüksek üçüncü sürücü sınıfı olurken, Skoda sahipleri ortalama 3.2 puan aldı.
Scrap Car Comparison'ın genel müdürü Dan Gick ise LadBible'a verdiği demeçte “Gerçek suç yapımlarının popülaritesi, dünya çapında psikopatlara duyulan hayranlığı artırdı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki kadına şiddeti konu alan Ölümüne Boşanmak belgeseli İngiltere'nin Oscar adayı, oldu


Türkiye’deki kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini ele alan “Ölümüne Boşanmak” filmi İngiltere'de En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde Akademi ödüllerine aday gösterildi.
Ölümüne Boşanmak belgeseli


Türkiye’deki aile içi ve kadına yönelik şiddeti örnekleriyle konu alan “Dying to Divorce” (Ölümüne Boşanmak) filmi, 25 Kasım'da İngiltere'de gala yaptı. Belgesel film, İngiltere'den “En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film” kategorisinde Akademi ödüllerine aday gösterildi.
Duvar'ın Guardian'dan aktardığına göre, İngiliz yönetmen Chloe Fairweather ve yapımcı Sinead Kirwan tarafından 5 yıl gibi bir sürede çekilen belgesel, her üç kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığı Türkiye'de kadına karşı şiddet ve cinayetlerin kurbanlarının yanı sıra buna karşı mücadele eden kadın hareketini de yakından takip ediyor.

'Filmin Türkiye'de çekilmesi çok riskli olurdu'

Filmin galasında, yapımcı Sinead Kirwan ile tanıştıktan sonra belgeseli çekmeye karar verdiklerini belirten Fairweather, “Filmi bitirmenin mümkün olmayacağını hissettiğim birçok zaman oldu” ifadelerini kullandı. Fairweather sözlerine şöyle devam etti:
“Sinead'in orada olmasının iyi yanı buydu. Birimiz düştüğünde, diğerimiz ona cesaret veriyordu. Filmin Bafta'nın Oscar adayı seçilmesine çok sevindim. Bu çok önemli bir hikaye olmasına rağmen, Türkiye'deki yapımcılar tarafından Türkiye'de çekilmesi çok riskli olurdu.”
Belgesel filme konu olan kadına şiddet olayları, Türkiye’deki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun açmış olduğu davalar arasından seçildi.
Belgeselin merkezinde, filmin içinde hikâyeleri/davaları geçen Kübra ve Arzu'nun yanı sıra diğer birçok kişinin gördükleri şiddet karşısında eşlerine karşı suçlamada bulunmalarına yardımcı olan ve kampanya yürüten avukat ve aktivist İpek Bozkurt'un çalışmaları yer alıyor. Bu hafta sonu belgeselin galası için İngiltere'de bulunan Bozkurt, Observer'a Türk ceza-adalet sistemindeki önyargılara karşı savaşmaya kararlı olduğunu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nda hayatta kalan kadın ve ölen kadınların aileleri için gönüllü olarak çalıştığını söyledi.
"Ölümüne Boşanmak" belgeseli, bu seneki İstanbul Film Festivali seçkisine “politik atmosferden dolayı” alınmadı. Susma Platformu'na konuşan belgeselin yaratıcı yapımcılarından Seda Gökçe ve Özge Sebzeci, filmin seçkiye alınmama sebebini şöyle açıkladı:
"Alınmama nedeni olarak bize 'şu anki politik atmosfer[den dolayı]' açıklaması verildi. Bizim derdimiz Türkiye seçkisine alınıp alınmaması değildi, daha çok insana ulaşmasıydı. Biz filmi Türk yapımı olarak tanımlamıyoruz, dolayısıyla Türkiye Belgeselleri yarışmasına alınması gibi bir iddiamız da yoktu. 'Başvuralım, gelen yanıta göre durum şekil alır' demiştik, izlensin istemiştik. Seçkiye alınmadı ama 'bu bir Türkiye yapımı değil' diye gayet temiz bir gerekçeyle işin içinden çıkabileceklerken; filmi beğenmiş olmalarına rağmen – böyle paylaştılar düşüncelerini- 'bugünkü politik atmosferde bu filmi yayımlamaya cesaret edemiyoruz' dediler."

2/26/2020

Yere çöp atmanın bedelini 11 yıl sonra ödedi

Genç bir öğrenciyken yediği sandivicin kağıdını yere atması pahalıya mal oldu 11 yıl sonra mahkeme masrafları dahil 3 bin lira dolayında ceza kesildi.

11 yıl sonra ödedi

Ağustos 2009'da gıyabında mahkeme masrafları dahil 370 sterlin (Yaklaşık 2945 TL) cezaya çarptırılan Grace Firth, duruşmada mahkeme celbi eski evine gönderildiği hakkında dava açıldığından bile haberi olmadığını söyledi.

Yargıç, şimdi 32 yaşında olan Firth'ün açıklamasını kabul etti.

Mahkeme masrafları silinirken ceza da 55 sterline (Yaklaşık 438 TL) indirildi.

İngiltere'de başkent Londra'da yere sigara izmariti, sakız ya da başka bir çöp atmanın cezası 65 sterlin (Yaklaşık 517 TL). Belediyeler tarafından toplanan bu cezaların 15 gün içinde ödenmemesi halinde, dava açılıyor, cezanın miktarı 2500 sterline (Yaklaşık 19 bin 900 TL) kadar çıkabiliyor.

Belediyeler yerlere çöp atanları cezalandırmak için özel güvenlik şirketleriyle anlaşıyor.


İngiltere'de geçen yıl Ağustos'ta yayımlanan verilere göre son altı yıl içinde kesilen cezaların oranı dört kattan fazla arttı.

İngiliz Guardian gazetesine göre 2018'de belediyeler 250 bin'den fazla kişiye yere çöp atmak suçundan ceza kesti.

Bu cezaların yüzde 86'sının belediyeler adına çalışan özel şirketler aracılığıyla kesildiği açıklandı.