Dünya

Dünya
Brezilya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Brezilya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/14/2013

Brezilya'daki Protestocuların yeni sloganı "Aşk bitti. Burası artık Türkiye"

Brezilya'daki Protestocuların yeni sloganı "Aşk bitti. Burası artık Türkiye"
Ülkenin en büyük kenti Sao Paulo'nun merkezinde göz yaşartıcı bomba ve plastik mermiyle göstericilere müdahale eden polis, yaklaşık 40 kişiyi gözaltına aldı.
Polis, baskında molotof kokteyli, bıçaklar ve uyuşturucu maddeler ele geçirildiğini söylüyor.

Folha de Sao Paulo gazetesi çatışmalarda en az 55 kişinin yaralandığını bildirdi.

Gazete kendi muhabirlerinden altısının da yaralandığını, bunlardan ikisinin yüzünden vurulduğunu yazdı.

Los Angeles Times gazetesine göre, polis müdahalesi sırasında göstericiler "Aşk bitti. Burası artık Türkiye" diye slogan attı.

Los Angeles Times, olayların başında barışçı bir şekilde sokaklarda yürüyen göstericilerin bir kısmının Türkiye'deki protestolara atfen Türk bayrağı taşıdıklarını, az sayıda kişinin de maske taktığını yazdı.

Sao Paulo'da polis dört gündür süren gösterileri kontrol altına almaya çalışıyor.

Gösteriler kentin ana caddesine yayıldı ve birçok dükkan tahrip edildi.

Vali Geraldo Alckmin, göstericileri "vandallar" olarak niteledi ve şiddetin tekrarlanmaması için önlem alacağını söyledi.

Alkmin, polisin orantısız güç kullandığı yolundaki suçlamaları da reddetti.

Brezilya Adalet Bakanı Jose Eduardo Cardozo da gösterilerin meşru olduğunu, ancak şiddet ve tahribatın kabul edilemeyeceğini kaydetti.

Rio de Janeiro ve diğer kentlerde de toplu taşımacılık ücretlerine yapılan zammın iptal edilmesini isteyen binlerce kişi yürüyüş yaptı.

Sao Paulo'da tek yön gidiş biletlerinin fiyatı Haziran ayının başında yaklaşık olarak 1,40 dolardan, 1,50 dolara çıkarılmıştı.

Yetkililer zammın enflasyonun altında olduğunu söylüyor.bbc türkçe

10/22/2012

Devlet başkanı'na randevu ertelettiren dizi brezilya'da izlenme rekorları kırıyor

Dizi öyle bir olay haline geldi ki artık Devlet Başkanı Dilma Rousseff bile Cuma akşamları randevularını ertelemek zorunda kalıyor.

Brezilyalıların dizi filmlerini çok ciddiye aldıklarını zaten dünya alem biliyor ama dizi diğer bir ulusal tutkuyu dahi gölgeleyerek, geçenlerde oynanan bir futbol finalinden bile büyük ilgi gördü.

Bu durumda Devlet Başkanı Rousseff'in, Cuma akşamı Sao Paolo'daki önemli bir seçim mitingine katılmama kararı alması, hiç de şaşırtıcı değil.

Sonuçta mitinge katılımın tam bir fiyasko olması ihtimali yüksek.

Eğer Brezilya seyircisinin yüzde 50'si Avenida Brasil'i seyrediyorsa, bir politikacının, destekçilerine seslenmek için başka bir gün seçmesi, siyasi sağduyunun gereği.
Max'ı kim öldürdü?

Dizinin esrarının çözüleceği bölümün gösterileceği saatlerde, lokantalar, barlar özel dizi geceleri düzenliyor, Brezilya'nın birçok kentinde "Max'ı kim öldürdü?" sorusunun cevabı konusunda bahisler oynanıyor.

Avenida Brasil, küçük bir kızın büyüyüp babasının öldürülmesinin intikamını almak üzere dönüşünün karmaşık hikayesini, bol melodramla karışık bir dilde anlatıyor.

Rita ile onu küçücük bir çocukken bir çöplükte terkeden, dizinin efsanevi "kötü"sü üvey anne Carminha arasındaki mücadele, kitleleri kıskıvrak yakalıyor.

Bütün bunlar olurken Brezilya'nın "yeni orta sınıf"ı, Avenida Brasil ile ulusun dikkatini üzerine çekmekten memnun görünüyor.

Sürükleyici senaryosunun yanısıra Avenida Brasil dizisinin görülmemiş başarısında, Brezilya'nın giderek büyüyen orta sınıflarının hayatlarına ayna tutması da rol oynuyor.

Brezilya dizileri şimdiye kadar çoğunlukla, toplumun yüzde 99'unun asla hayal bile edemeyeceği bir yaşam sürdüren aşırı zengin ve aristokrat kesimin ilişkilerini konu alırdı.

Bu da Brezilya dizi film sektöründe egemen televizyon kanalı Rede Globo açısından, zekice atılmış bir ticari adım olarak değerlendiriliyor.

Brezilya ekonomisinin büyümesi, kredilerdeki artış ve hükümetin uyguladığı fonlama programları ile orta sınıf diye nitelenebilecek kesime 35 milyon kişinin daha katıldığı tahmin ediliyor.

"Orta sınıf" 200 milyona yaklaşan Brezilya nüfusunun artık yarıdan fazlasını oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda da ülkenin en büyük ve cazip tüketici piyasasını oluşturuyor.

Data Popular adlı araştırma kurumunun verilerine göre, bugün Brezilya'daki kredi kartlarının yarısını bu sınıf kullanıyor ve sırf geçen yıl bu kartlarla 490 milyar dolar harcama yapıldı.

Avenida Brasil'in işte bu sınıfın ilgisini üzerine çekmekte ve onları başka türlü bir tüketime cezbetmedeki başarısı, her reklamcının düşlerini süsleyen türden.

Nerdeyse çıplak gezen "Suelen" öyle etkili oldu ki, kadınlar akın akın onun giysilerinin ve takılarının benzerlerini bulmak için mağazalara koşuyor.

Dizide "Monalisa"nın sahibi olduğu kuaförde kullanılan ürünler, gerçek hayatta da Monalisa adıyla piyasaya sürüldü.

Data Popular araştırma şirketinin yöneticisi Renato Meirelles, "Dizinin başarısı, orta sınıfları, görünmek istedikleri gibi yansıtmasında. Geçmişte konu alınan yeni zenginler, hep asıllarını inkâr eden tipler olurdu" diyor.

Meirelles'e göre, bu dizinin karakterleri, kendilerinden utanmıyor. Örneğin Tufao. Varoşlardan çıkmış bir futbol yıldızı dizide, ama zengin olduğunda da köklerini unutmuyor, mahallesini terketmiyor.
Hayali mahalleler

Hikaye, ismi uydurulmuş, hayali Divino mahallesinde geçiyor. Herkes birbirini tanıyor, köşedeki barda birlikte içiyor ve dedikodu yapıyor.

Diğer dizilerin çoğunun geçtiği Rio'nun güneyindeki zengin plaj mahalleleri ve turistlerin gayet iyi tanıdığı gösterişli sokaklar yerini, burada, diziye adını veren Brezilya Bulvarı'nın kestiği kuzey mahallelerinin gerçekliğine bırakıyor.

Dizideki kuaför, bir ara zengin güney mahallesi İpanema'ya taşınıyorsa da, çok geçmeden komşuların birbirini tanımadığını söyleyerek şikayet etmeye başlıyor, sonra da rahat ettiği kuzeye geri dönüyor.

Avenida Brasil'in koordinatörü Ricardo Waddington, yakınlarda verdiği bir mülakatta, "Genellikle yoksul insanların hep zengin olmayı ve zengin mahallelere göçmeyi hayal ettikleri anlatılır dizilerde. Oysa biz, yoksul olmasına rağmen neşeli ve sıcak ve özlem duyulan bir mahalleyi yansıtmaya çalıştık" diyor.

Diziyi sadece orta sınıfların değil, çoğu daha birinci kuşak yeni zengin olan süper zenginlerin önemli bir kısmının da, tutkuyla seyrettiği tahmin ediliyor.

Globo TV, başarısından o kadar memnun ki, bu formülü yeni dizilerinde de kullanmaya hazırlanıyor.

Yeni çekilecek dizi, bir gecekonduda, polisin Dünya Kupası ve Olimpiyatlar öncesinde "terbiye etmek" için yakınlarda tamamen kontrol altına aldığı bir favelada geçecek. bbc türkçe

5/17/2011

giriş tünellerinin türkiyede olduğu iddia edilen efsane ülke agarta

Agarta, Tibet ve Orta Asya geleneklerinde sözü edilen, Asya’daki sıradağların içinde bulunduğu ileri sürülen efsanevi bir yeraltı organizasyonuna verilen addır. Agartaya ait olduğu ileri sürülen tüneller Türkiye'de (Nevşehir yöresinde 40 civarı), Amerika'da ve Brezilya'da da bulunmaktadır. Ayrıca bunun varlığına inanan insanlar Agartalıların bizden çok daha üstün bir teknolojisi olduğunu iddia ederler ve uçan dairelerin de aslında onların yapımı olduğunu söylerler.Ayrıca Nazi Almanya'sında Hitler bu konu üzerinde araştırmalar yaptırmıştır.

Agarta konusunu kitaplarında en ayrıntılı işleyen üç yazar Saint-Yves d'Alveydre (1842 -1909),Ferdinand Ossendowsky ve René Guénon’dur.Sonraki dönemlerde Agarta konusunu ele almış yazarlardan biri de, konuyu "Des mondes souterrains au roi du monde" adlı kitabında ele almış Serge Hutin'dir.Türk yazarlardan ise Turgut Gürsan ve Ömer Sami Ayçiçek bu konuyla ilgili çok çarpıcı bir kitabı (Agarta ve yeraltı uygarlıkları & Agarta I-II-III-IV - Dabbetülarz) vardır.

Agarta, teozoflara göre Mu ve Atlantis’ten göç eden bilim rahiplerince ya da inisiyelerce kurulmuş, sonradan gizlenme gereği görüp, dağ ve mağara içlerine çekilmiştir. Kimileri Şambala adında Agarta'ya karşıt olarak kurulmuş, gizli bir olumsuz merkezin varlığını ileri sürüyorsa da, Agarta’nın Tibet geleneklerindeki bir diğer adı Şambala’dır.
wikipedia

5/06/2011

petrol yerine lifli bitkiler kullanılarak çevre dostu süper plastik üretildi

Brezilya'da geliştirilen "süper plastik"in yapımında, petrol yerine lifli bitkiler kullanılıyor. Süper plastik özellikle otomotiv sektörü için birebir
Sağlam, hafif ve en önemlisi çevre dostu...

Brezilya'da bilim adamları, alışılagelenden farklı bir yöntemle geliştirdikleri plastiği böyle tanımlıyor. Farkı yaratan, yapımında kullanılan hammadde...

Bilim adamları süper plastiği, petrol yerine ananas, muz kabuğu ve diğer lifli bitkilerden elde etti. Süper plastiğin yapımında lifli bitkilerin içerdiği selüloz kullanılıyor.

Süreç, düdükle tencereye benzer bir düzenekte selülozun nanofibere dönüştürülmesiyle başlıyor. Bir dizi işlemden sonra ise, yapımında petrol kullanılan alışılagelmiş plastikten daha sağlam ve daha hafif olan süper plastik elde ediliyor.

Bu ürünün özellikle otomotiv sektörü için birebir olduğu belirtiliyor. Çalışmayı yapan bilimdamlarına göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde otomobillerin tampon ve direksiyon gibi bazı parçaları biyolojik olarak parçalanabilen maddelerden yapılacak.

Süper plastiği elde etme süreci şu anda pahalı olsa da, maliyetin aşağıya çekileceği vurgulanıyor.
trt türk

12/08/2010

Ricardo Hausmann ihracatcıları sıçrayan maymunlara benzetti


Sanayi Kongresi’nde konferans veren Harvard Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Merkezi Direktörü Prof. Ricardo Hausmann, Türkiye’nin ihracat ürünleriyle ilgili dönüşümün çok etkili olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: “Siz her yere sıçrayan maymunlarsınız. Bunun için sizi tebrik ediyorum. Ürün ormanı içerisinde üzerine atlayabileceğiniz kaç tane ağaç var? Çok iyi bir durumdasınız, çünkü bulunduğunuz yerin yakınında üzerine atlayabileceğiniz birçok ağaç var.

11/25/2010

Truvada adlı ilaç düzenli alındığında aids hastalığını tedavi edebiliyor


Düzenli olarak ilaç alınması halinde AIDS’i önlemenin mümkün olduğu açıklandı. New England Journal of Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, HIV riskini yarı yarıya azaltan Truvada isimli kombine ilaç, bugüne kadar üretilen en etkili AIDS ilacı oldu.

GÜNEY Afrika, Tayland, Peru, Ekvator, Brezilya ve ABD gibi AIDS’in yaygın olduğu ülkelerde üç yıldır sürdürülen bir klinik araştırma, yeni üretilen ve ağızdan alınan kombine bir ilaçla bu ölümcül hastalığın tedavi edilebileceğini ortaya koydu. İlaç tedavi, AIDS’i tetikleyen HIV’in enfeksiyon riskini yüzde 43.8 oranında azaltıyor.