Dizi öyle bir olay haline geldi ki artık Devlet Başkanı Dilma Rousseff bile Cuma akşamları randevularını ertelemek zorunda kalıyor.
Brezilyalıların dizi filmlerini çok ciddiye aldıklarını zaten dünya alem biliyor ama dizi diğer bir ulusal tutkuyu dahi gölgeleyerek, geçenlerde oynanan bir futbol finalinden bile büyük ilgi gördü.Bu durumda Devlet Başkanı Rousseff'in, Cuma akşamı Sao Paolo'daki önemli bir seçim mitingine katılmama kararı alması, hiç de şaşırtıcı değil.
Sonuçta mitinge katılımın tam bir fiyasko olması ihtimali yüksek.
Eğer Brezilya seyircisinin yüzde 50'si Avenida Brasil'i seyrediyorsa, bir politikacının, destekçilerine seslenmek için başka bir gün seçmesi, siyasi sağduyunun gereği.
Max'ı kim öldürdü?
Dizinin esrarının çözüleceği bölümün gösterileceği saatlerde, lokantalar, barlar özel dizi geceleri düzenliyor, Brezilya'nın birçok kentinde "Max'ı kim öldürdü?" sorusunun cevabı konusunda bahisler oynanıyor.
Avenida Brasil, küçük bir kızın büyüyüp babasının öldürülmesinin intikamını almak üzere dönüşünün karmaşık hikayesini, bol melodramla karışık bir dilde anlatıyor.
Rita ile onu küçücük bir çocukken bir çöplükte terkeden, dizinin efsanevi "kötü"sü üvey anne Carminha arasındaki mücadele, kitleleri kıskıvrak yakalıyor.
Bütün bunlar olurken Brezilya'nın "yeni orta sınıf"ı, Avenida Brasil ile ulusun dikkatini üzerine çekmekten memnun görünüyor.
Sürükleyici senaryosunun yanısıra Avenida Brasil dizisinin görülmemiş başarısında, Brezilya'nın giderek büyüyen orta sınıflarının hayatlarına ayna tutması da rol oynuyor.
Brezilya dizileri şimdiye kadar çoğunlukla, toplumun yüzde 99'unun asla hayal bile edemeyeceği bir yaşam sürdüren aşırı zengin ve aristokrat kesimin ilişkilerini konu alırdı.
Bu da Brezilya dizi film sektöründe egemen televizyon kanalı Rede Globo açısından, zekice atılmış bir ticari adım olarak değerlendiriliyor.
Brezilya ekonomisinin büyümesi, kredilerdeki artış ve hükümetin uyguladığı fonlama programları ile orta sınıf diye nitelenebilecek kesime 35 milyon kişinin daha katıldığı tahmin ediliyor.
"Orta sınıf" 200 milyona yaklaşan Brezilya nüfusunun artık yarıdan fazlasını oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda da ülkenin en büyük ve cazip tüketici piyasasını oluşturuyor.
Data Popular adlı araştırma kurumunun verilerine göre, bugün Brezilya'daki kredi kartlarının yarısını bu sınıf kullanıyor ve sırf geçen yıl bu kartlarla 490 milyar dolar harcama yapıldı.
Avenida Brasil'in işte bu sınıfın ilgisini üzerine çekmekte ve onları başka türlü bir tüketime cezbetmedeki başarısı, her reklamcının düşlerini süsleyen türden.
Nerdeyse çıplak gezen "Suelen" öyle etkili oldu ki, kadınlar akın akın onun giysilerinin ve takılarının benzerlerini bulmak için mağazalara koşuyor.
Dizide "Monalisa"nın sahibi olduğu kuaförde kullanılan ürünler, gerçek hayatta da Monalisa adıyla piyasaya sürüldü.
Data Popular araştırma şirketinin yöneticisi Renato Meirelles, "Dizinin başarısı, orta sınıfları, görünmek istedikleri gibi yansıtmasında. Geçmişte konu alınan yeni zenginler, hep asıllarını inkâr eden tipler olurdu" diyor.
Meirelles'e göre, bu dizinin karakterleri, kendilerinden utanmıyor. Örneğin Tufao. Varoşlardan çıkmış bir futbol yıldızı dizide, ama zengin olduğunda da köklerini unutmuyor, mahallesini terketmiyor.
Hayali mahalleler
Hikaye, ismi uydurulmuş, hayali Divino mahallesinde geçiyor. Herkes birbirini tanıyor, köşedeki barda birlikte içiyor ve dedikodu yapıyor.
Diğer dizilerin çoğunun geçtiği Rio'nun güneyindeki zengin plaj mahalleleri ve turistlerin gayet iyi tanıdığı gösterişli sokaklar yerini, burada, diziye adını veren Brezilya Bulvarı'nın kestiği kuzey mahallelerinin gerçekliğine bırakıyor.
Dizideki kuaför, bir ara zengin güney mahallesi İpanema'ya taşınıyorsa da, çok geçmeden komşuların birbirini tanımadığını söyleyerek şikayet etmeye başlıyor, sonra da rahat ettiği kuzeye geri dönüyor.
Avenida Brasil'in koordinatörü Ricardo Waddington, yakınlarda verdiği bir mülakatta, "Genellikle yoksul insanların hep zengin olmayı ve zengin mahallelere göçmeyi hayal ettikleri anlatılır dizilerde. Oysa biz, yoksul olmasına rağmen neşeli ve sıcak ve özlem duyulan bir mahalleyi yansıtmaya çalıştık" diyor.
Diziyi sadece orta sınıfların değil, çoğu daha birinci kuşak yeni zengin olan süper zenginlerin önemli bir kısmının da, tutkuyla seyrettiği tahmin ediliyor.
Globo TV, başarısından o kadar memnun ki, bu formülü yeni dizilerinde de kullanmaya hazırlanıyor.
Yeni çekilecek dizi, bir gecekonduda, polisin Dünya Kupası ve Olimpiyatlar öncesinde "terbiye etmek" için yakınlarda tamamen kontrol altına aldığı bir favelada geçecek. bbc türkçe
Hiç yorum yok :
Write yorumNe düşündüğünüzü bize söyleyin ... !