Dünya

Dünya
domates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
domates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/02/2011

bulgaristanda emekli olanlar çoğunlukla sebze yerine kenevir ekiyorlar

Bulgaristan'ın güneyinde yeni trend domates yerine kenevir yetiştirmek. Bulgar polisi Yunanistan sınırındaki Dolna Ribnitza köyüne yaptığı son baskında 1.5 ton kenevire el koydu. Kenevirlerin 2 bin metrekarelik arazi üzerine kurulan üç serada yetiştirildiği ortaya çıktı. Bitkiyi yetiştirenlerse emekli çift Stefan ve Slavka Trençevi.
Emekli bütçesine katkı

Slavka Trençeva ifadesinde bu işi kalça ameliyatının masraflarını karşılamak için yaptığını söyleyerek, "Adam mı öldürdüm, birini mi soydum. Hiçbir suça karışmadım ben" diye konuştu.

Köylüler yakınlardaki bir ormanda sayısız kenevir plantasyonu olduğunu bildiklerini söylüyor. Gülümseyerek köyde kenevir yetiştirmenin, domates yetiştirmek kadar yaygın olduğunu anlatıyorlar. Ancak kenevirden sağlanan kâr domatesten elde edilen kârı katbekat aşıyor.

Bir kenevir bitkisinin çiçek ve yapraklarından 200 ila 500 gram kurutulmuş esrar üretiliyor. 1 kilodan da 1000 adet esrarlı sigara sarılabiliyor. Esrarın karaborsada bir gramının 15 euroya satıldığı düşünülecek olursa kilo başına kazanç 15 bin euroyu buluyor.

Torunun parmağı var

Bulgar polisinin verdiği bilgilere ülkenin güneyinde her gün yeni kenevir plantasyonları ortaya çıkartılıyor. Köyde bu yıl kenevir ekimiyle ilgili 118 ayrı suç işlenmiş. Köydeki emekli yaşlılar kıt emekli maaşlarını bu şekilde artırıyorlar.

Blagogoevgrad kenti emniyet müdürü Bojko Dunkin ise bu durumu şöyle anlatıyor: "Genellikle bu yaşlı insanların arkasında bir torun ya da yeğen bulunuyor. Yaşlılar tanıdıkları uğruna kendilerini feda ediyorlar Ancak yaşlı olmaları, mahkeme önüne çıkacakları gerçeğini değiştirmiyor."


© Deutsche Welle Türkçe

Yordanova, Yordanka / Çeviri: Ercan Coşkun


Editör: Başak Özay

6/19/2011

sulama sistemine yerleştirdiği cihazla cep telefonu kullanarak tek tuşla arazi suluyor

Farklı bölgelerde bulunan arazileri sulamak isteyen Burdurlu çiftçi, 52 yaşındaki Süleyman Uluışık, sulama sisteminin pompasına yerleştirdiği cep telefonu ile bunu sağladığını söyledi.


Yaka Köyü'nde 30 yıldır çiftçilik yapan Süleyman Uluışık, birbirine uzak noktalarda bulunan tarlalarını tek bir noktadan sulamak için 250 TL'lik harcamayla ilginç bir yöntem kullanmaya başladı.

Geliştirilen sulama sistemini kuran Uluışık, su pompalarının bulunduğu tarlalar arasına yağmurlama ve damlama sistemleri için ayrı boru hattı döşedi. Pompanın panosuna cep telefonu yerleştiren Uluışık, sistemi devreye sokmak için bu telefonu arıyor. Telefon çaldığında 1 tuşuna basarak sistemi devreye sokuyor. Bu yolla 40 dönümlük arazisinde sulama yapan Uluışık, sistemin kapanması için yine aynı telefonu arayarak bu kez 2 tuşuna basıp sistemi kapatıyor.

BORU HATTINI DEĞİŞTİRİYOR
Teknolojiyi her zaman yakından takip ettiğini belirten Süleyman Uluışık, sistemin nasıl çalıştığını şöyle anlattı:


"Farklı noktalarda bulunan arazilerimi sulamak çok zor oluyordu. Patates, fasulye, domates ve biber bulunan tarlalarımı tek bir noktadan telefonla sulayabiliyorum. Yapmam gereken tek şey hangi sistemle sulama yapmaya karar vermem. Damlama sistemiyle sulama yapacağım dönemde sistemi bu boru hattına takıyorum. Yağmurlama sistemiyle sulama yapmam gerektiğinde ise bu hattın borularını sisteme bağlıyorum. Panodaki telefonu aradığımda herşey kendi başına çalışıyor. Benim tarlaya gelmeme gerek kalmıyor. Bu sistem ile hem işgücünden hem de zamandan kazanıyorum. Gelecek yıl da tarlalara kamera bağlatacağım. Sulama işlemini evimden izleyeceğim."
mynet

6/10/2011

ehec bakterisinde sebzeler aklandı uyarılar kalktı şüpheli çiğ sebze filizleri

Alman Robert Koch Enstitüsü EHEC bakterisinin filizlerden bulaştığını açıkladı. Aşağı Saksonya Eyaleti’nde bulunan bir Alman sebze filizi üreticisi işletmenin EHEC’in başlıca kaynağı olduğu kesinleşti. Robert Koch Enstitüsü Başkanı Rainhard Burger, EHEC bakterisinin kaynağının çiğ yenen bazı sebze filizleri olduğunu söyledi. Burger, Almanya genelinde hastaların en az yüzde 80'nin bu işletmeden gelen filizleri tükettiğini belirtti.

Ayrıca Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde de bir filiz paketinde EHEC bakterisi bulunduğu açıklandı. Eyaletin söz konusu filize Tüketiciyi Koruma Bakanı Johannes Remmel de Bonn kenti çevresindeki bir çöp kutusunda bulunan pakette rastlandığını kaydetti.
Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü Başkanı Andreas Hensel de salatalık, domates ve marul tüketilmemesi uyarısının kaldırıldığını açıkladı. Birkaç salatalıkta EHEC bakterisi teşhis edilmesi nedeniyle vatandaşlar bir süredir bu gıda maddelerinin tehlikeli olduğu yönünde uyarılıyordu. Hensel, Almanya'da EHEC bakterinin çiğ yenebilen sebze filizlerden kaynakladığı belirtildi. Yapılan incelemeler filizler üzerinde kuşkuyu artırdı. Salatalık, domates, marul tüketilmemesi uyarısı ise kaldırıldı.

Hasta sayısı azalıyor

Diğer yandan Almanya’da EHEC bakterisinin yol açtığı rahatsızlıklardan bir kişi daha yaşamını yitirdi. Almanya’da ölenlenlerin sayısı 30’a yükselirken yeni hastaların sayısının önceki günlere oranla azalmaya başladığı belirtildi.

Almanya Sağlık Bakanı Daniel Bahr, EHEC bakterisine dair tehlikenin henüz geçmediğini ancak Almanya’nın yakında bu salgını atlatacağını söyledi.
İspanyol üreticiler mahkemeye gidiyor

EHEC'in nereden kaynaklandığı ile ilgili incelemeler devam ederken, İspanyol üreticiler ise konuyu mahkemeye taşımaya hazırlanıyor. İspanyol salatalıklarının yenmemesi için uyarı yapan Hamburg Senatosu'na İspanyol üreticilerin tazminat davası açmayı planladıkları kaydedildi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de temaslarda bulunan İspanya’nın Avrupa İşleri Bakanı Diego Lopez Garrido, İspanyol tarım üreticileri milyonlarca euroluk maddi kayıplara uğradıkları halde, hükümet olarak Almanya'dan tazminat istemekten ise vazgeçtiğini açıkladı.

Alman hükümeti de buna karşılık İspanyol gıda mallarının imajının Almanya’da yeniden iyileştirmesine katkıda bulunmak üzere elinden geleni yapacağını taahhüt etti. Almanya’nın ilk aşamada, İspanyol ürünlerinin imajının düzeltilmesine yönelik bir reklam kampanyası düzenlemesi bekleniyor.

İspanyol Bakan, bazı İspanyol şirketlerinin Hamburg Senatosu aleyhinde dava açmalarının olası olduğunu, bu konuda İspanyol hükümetinin “söz söyleme hakkı” bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Zarar gören üreticilere destek

Bu arada AB tarım bakanlarının önceki gün Lüksemburg’taki toplantısında, AB Komisyonu'nun EHEC'ten zarar gören Avrupalı tarım üreticilerine tazminat ödeyeceği duyuruldu.

Alman Tarım İşçileri Derneği Başkanı Gerd Sonnleitner AB’nin tarım üreticileri için bir yardım fonu oluşturmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi, ancak Avrupa çapında 500 ila 600 milyon euro hacmindeki zararın sadece bu fondan karşılanamayacağını da sözlerine ekledi. Sonnleitner, ayakta kalma mücadelesi vermekte olan kendi tarım üretecilerini desteklemek üzere Alman hükümetinin ve eyalet yönetimlerinin de ek katkıda bulunmasını talep etti.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/AFP/DW, HK/ÇA/MÇ/BK/DE

6/06/2011

rus ve japon astronotlar uzayda domates salatalık yetiştirecek ancak yemek yasak

Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir sonraki seferde gidecek Rus ve Japon astronotlar, altı ay sürecek kalışları sırasında uzayda domates ve salatalık yetiştirecek, ancak yetkililer bunları yemelerine izin vermedi.

UUİ'ye gidecek bir sonraki ekipte yer alan Japon uçuş mühendisi Satoşi Furukava, Rus Interfax ajansına yaptığı açıklamada, istasyondaki Japon modülünde salatalık yetiştirme deneyi yapmayı planladıklarını belirterek, "Bunları yemeyi istiyorduk, ama izin verilmedi" dedi.

Yer kontrol yetkililerinin kendilerine önceden hazırlanmış dondurulmuş ve kurutulmuş gıdalar tüketmeleri konusundaki sıkı kurallarda değişiklik yapılmasına izin vermeleri yönünde daha iyimser olan ekip komutanı Rus kozmonot Sergey Volkov da "Biz de Rus modülünde domates yetiştireceğiz, ama bize de bunları yememize izin verilmedi" diye konuştu.

UUİ'deki sebze yetiştirme deneylerinde, yer çekimsiz ortamın dünya yaşamını nasıl etkilediği test edilecek.

İstasyonda daha önce yapılan deneyde, sineklerin yer çekimsiz ortamda normal şekilde üredikleri, ancak Dünya'ya dönünce uçmayı öğrendikleri görülmüştü.
trt türk

6/04/2011

almanyada ehec virüsü yüzünden halk domates salatalık yerine kuşkonmaz yiyor

Almanya'da patlak veren E.koli vakalarının yarattığı korku yüzünden halk tedbiri elden bırakmayarak salatalık ve domates almaktan tamamen vazgeçti; kuşkonmaz ve diğer 'güvenli' sebzelere yöneldi.


Berlin'deki Türk pazarında salatalıklar yine sergiye konmuş ama, eskisi kadar büyük miktarlarda değil.


Manavlar Türkçe ve Almanca olarak bas bas bağırarak satmaya çalışıyorlar sebzelerini, ancak İspanya'dan gelen salatalıklara pek yüz veren yok.

Birkaç tezgahta, üzerlerinde koskoca harflerle "Hollanda ürünü" yazılı olmasına rağmen, satılamayan ve tepe tepe yığılan salatalıklar özel indirimle elden çıkartılmaya çalışılıyor. Kilo başına normal fiyatı olan 2 euro yerine 99 sente düşürülmesine rağmen, salatalıklara alıcı çıkmıyor pek.

Pazarda, çiseleyen yağmur altında satıcılar arasında duruyorum. Çoğunlukla başörtülü Türk kadınlar geliyor. Satılan sebzelere, özellikle de salatalıklara dikkatle bakıyor ve soruyorlar:

"Nereden geliyor bunlar?"

Satıcılar hemen yanıtlıyor, Hollanda diye...

Bazen alan oluyor, pek yavaş küçülen salatalık yığınından çekilen birkaç salatalık hızla kese kağıdına konup müşteriye uzatılıyor.

Ama çoğunlukla, müşteriler birşey almadan yollarına devam ediyor. Güvenlı patateslerden, lahanalardan ya da birden gözde oluveren kuşkonmazlardan satın almak üzere...
Yeni gözde sebze: Kuşkonmaz

Bugünlerde herkes 'spargel' yani kuşkonmaz satın alıyor. Şimdi, kuşkonmaz mevsimi üstelik. Almanlar beyaz kuşkonmazlarıyla büyük gurur duyuyorlar.
Beyaz kuşkonmaz

Her türlüsü yeniyor Almanya'da kuşkonmazın... Jambona sarılı kuşkonmaz, soslu kuşkonmaz, kuşkonmaz çorbası ya da sade kuşkonmaz...

Her lokanta kuşkonmaz mönüsüyle övünüyor. Neredeyse Alman sosisiyle boy ölçüşecek kadar iddialı Alman kuşkonmazı.

Demiryolu kıyısınca uzanan Türk pazarında domates de satılıyor. Koskoca, kıpkırmızı domatesler, yığılmış halde. Satılamadan yumuşamaya yüz tutmuş halde...

Öğleden sonra ayrılırken Yorckstrasse S-Bahn istasyonunun girişindeki büyük artık konteynerlerine boşaltılıyordu domatesler yığın yığın.

Satıcılar hem Türkçe, hem Almanca bağırdıkları ucuzlatılmış fiyatlarla, ellerindeki ürünü azaltmaya çabalıyorlar ama tüketicilerin korkusunu yenmek mümkün görünmüyor.
Ve süregiden belirsizlikle birlikte, korku da tırmanıyor.

Alman yetkililer önce E.koli vakalarından İspanya'da yetişen salatalıkları sorumlu tuttular, sonra emin olamadıklarını açıklayıp İspanyol salatalıklarını akladılar.

Türk pazarının sonunda tezgah kuran Serkan Türkan, müşterilerin bütün salatalıklara kötü gözle bakmasından şikayetçi.

İnsanlar, İspanya veya Hollanda ürünü salatalık arasında bir fark gözetmiyor.

İspanyol politikacılar televizyona çıkıp herkese salatalık yediklerini gösteriyor ve İspanya'da üretilen salatalığın güvenli olduğu mesajını vermeye çalışıyorlar ama, iş Berlin'deki Türk pazarına gelince bu mesajların pek etkisi olmuyor.
Müşteri açıklık bekliyor

E.koli bakterisiyle ilgili soruna açıklık getirilmesi, belki karmaşık bilimsel araştırmalar ve bulgular sonucunda mümkün olacak ama, eski usul dedektiflikle de bilinmeyene ulaşılabilir. Yani insanlara nerede ne yemiş oldukları sorularak; sonra o mağazaya gidip söz konusu sebzenin nereden gelmiş olduğu saptanarak; geriye gide gide bakterinin kaynaklandığı tarla veya ithalatın yapıldığı ülke bulunabilir.

Laboratuvarlardaki bilim adamları açısından sorun, insanları etkileyen bu E.koli bakterisinin ender görülen ve çok tehlikeli bir tür olması.

Bir başka esrarengiz nokta da, bakteriden ölenlerin hepsinin kadın olması.

İlk ortaya atılan tezlerden biri, kadınların erkeklerden daha sağlıklı beslendiği; erkekler sosis yerken, kadınların düşük kalorili, ekolojik tarım yöntemiyle yetiştirilen salatalıkları tercih ettikleri yolundaydı.

Ama kısa sürede bu tez, geçersiz ilan edildi.

Bilim adamları, E.koli bakterisinin bu türünün, kadın vücudunu daha uygun bulduğunu düşünüyor.

Bazı etnik grupların kimi bakterilere daha fazla eğilimli olması gibi, kadınların bu bakteriye daha açık olabileceği belirtiliyor.

Belki de öyledir...

Bulvar basınında "ölümcül sağlıklı besinler", "ölümcül organik besinler" gibi başlıklar yer almıştı.

Ama gerçek şu ki, gerçeği kimse bilmiyor.

Ve hem bakterinin esrarı, hem de belirsizlik ve karışıklık sürüp gidiyor... Tabii bu da Almanya'daki pazarlara çok kötü yansıyor.

Şu sırada olgun domates lazımsa, nereden bulabileceğinizi biliyorum. Berlin'deki Türk pazarına gidin.

Ama telaş etmenize gerek yok, herkese yetecek kadar büyük bir yığın var...
bbc türkçe

6/01/2011

ehec bakterisi alman çiftcileri mağdur etti haftalık 30 milyon euro zarar ettiler

EHEC bakterisi çiftçileri vurdu. Yapılan uyarılar nedeniyle marul, domates ve salatalık tüketiminin durma noktasına gelmesi, Alman çiftçilerin haftalık 30 milyon euro zarar etmesine neden oldu.
Sebze yetiştiren çiftçi Norbert Pesch için yılın en verimli zamanı Mayıs ila Ekim ayları arasındaki dönem. Zira Pesch bu tarihlerde ektiği marulları satarak geçimini sağlıyor.

Almanya'nın Bonn kenti yakınlarındaki tarlasında kıvırcık salata ve marul ekimi yapan Pesch, bu yıl iki milyon adet kıvırcık salata dört milyon adet de marul satmayı planlıyordu, ta ki Almanya EHEC skandalı ile sarsılana kadar… Almanya’nın önde gelen tıp kuruluşlarından Robert-Koch Enstitüsü, bakterinin yayılmaya başlaması ile birlikte halkı marul, salatalık, domates tüketimine karşı uyardı. Söz konusu uyarı bu ürünlerin tüketiminin bıçak gibi kesilmesine yol açarken, çiftçi Pesch’in ciro planlarını da suya düşürdü. Zira Norbert Pesch geçtiğimiz haftadan bu yana mahsulüne alıcı bulamıyor. Halde satışa çıkması gereken marullar tarlalarda bekliyor. Pesch, “İlk mahsul zaten hasat zamanını geçirdi, yapraklar şimdiden çok kalın. Şu anda hiç satış yapılmadığı için her gün onlara 10 bin ürün daha ekleniyor. Bu marullar makine ile toplanıyor ve öğütülüyor. Bu dönemi atlatmak için dişimizi sıkmak zorundayız" diyor.

Tek üründe uzmanlaşan çiftçiler zor durumda

Pesch'in bu sene umutlarını bağladığı sebze ise karnabahar. Federal Meyve-Sebze Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Karl Schmitz, pek çok çitçinin bu durumdan daha sert şekilde etkilendiğini, “Profesyonellerde ve işin uzmanlarında yıllardır terk bir ürüne yoğunlaşma ve sadece bu ürünü üretme eğilimi var" sözleriyle açıklıyor.

Bunun sorumlusu büyük market zincirlerinin kendi aralarında yürüttüğü ve üreticilere de yansıttığı fiyat kırma mücadelesi. Ucuz marketlerin fiyat politikasına uygun ürünler üretmek isteyen çiftçiler, uzmanlaşma yoluna giderek kendi maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Almanya’nın en büyük sebze-meyve satış kooperatiflerinden Langard’ın Yönetim Kurulu Başkanı Stephan Weist şöyle konuşuyor: “Toprağın verimliliğini artırmak için başka ürünler ekme üzerinde düşünülüyor, ancak bu sezon ve daha sonraki dönem için bir ürün üzerinde uzmanlaşma söz konusuydu, dolayısıyla yaşananlar pek çok üreticiyi iflasın eşiğine getiriyor.”

Zarar büyüyor

Alman Üreticiler Birliği Başkanı Gerd Sonnenleiter, EHEC’den etkilenen çiftçilerin günlük zararının iki milyon euroyu bulduğunu söylüyor. Sonnenleiter, maddi zararın daha da artabileceğini, zira EHEC kuşkusu duyulan sebzelerden elini çeken müşterinin yeniden normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesinin zaman alacağını belirtiyor. Çiftçi Pesch de kendisine üç hafta daha süre tanıdığını, daha sonra bu sezon için marul üretimine tamamen son verip vermemeye karar vereceğini söylüyor. Çiftçi, tarlalar boş kalsa bile başka bir sebze ekmenin de mümkün olmadığını sözlerine ekliyor. Pesch, “Bu çok zor, çünkü belli bir miktarın üzerinde üretim yaptığınızda piyasadaki arz-talep dengesini bozmuş oluyorsunuz. Ürün fiyatlarının ne yönde değişeceğini sonra hesaplayabilirisiniz. Arzı artırdığınızda, fiyatlar düşüyor ve maliyetlerinizi karşılayacak kadar gelir elde edemiyorsunuz" diyor.

Bakterinin kaynağı aranıyor

Geriye EHEC salgınının kaynağının bir an önce bulunması umudu kalıyor. Şu ana kadar yalnızca dört İspanyol salatalığında EHEC bakterisi saptanabildi. Bu da Almanya’nın büyük market zincirler Rewe, Metro ve Aldi’nin İspanya’dan gelen ürünleri piyasadan çekmesine neden oldu. Ancak salatalıklarda tespit edilen EHEC bakterisinin, salgına yol açmadığı da yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. İspanya, yaşanan gelişmelerden dolayı haksız yere itibarına leke sürüldüğü görüşünde. İspanya Tarım Bakanı Rosa Aguilar, haftalık 200 milyon euro dolayında bir zararın oluştuğunu vurgulayarak, tazminat talebinde bulunacaklarını söylüyor. Son gelişmelerden dolayı çiftçilerin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü savunan Hollanda da salatalık, domates ve marul ihraç edemeyen çiftçileri için Avrupa Birliği’nden mali yardım talep ediyor.



© Deutsche Welle Türkçe



Jutta Wasserrab / Çeviren: Başak Özay





Editör: Ahmet Günaltay