EHEC bakterisi çiftçileri vurdu. Yapılan uyarılar nedeniyle marul, domates ve salatalık tüketiminin durma noktasına gelmesi, Alman çiftçilerin haftalık 30 milyon euro zarar etmesine neden oldu.
Sebze yetiştiren çiftçi Norbert Pesch için yılın en verimli zamanı Mayıs ila Ekim ayları arasındaki dönem. Zira Pesch bu tarihlerde ektiği marulları satarak geçimini sağlıyor.
Almanya'nın Bonn kenti yakınlarındaki tarlasında kıvırcık salata ve marul ekimi yapan Pesch, bu yıl iki milyon adet kıvırcık salata dört milyon adet de marul satmayı planlıyordu, ta ki Almanya EHEC skandalı ile sarsılana kadar… Almanya’nın önde gelen tıp kuruluşlarından Robert-Koch Enstitüsü, bakterinin yayılmaya başlaması ile birlikte halkı marul, salatalık, domates tüketimine karşı uyardı. Söz konusu uyarı bu ürünlerin tüketiminin bıçak gibi kesilmesine yol açarken, çiftçi Pesch’in ciro planlarını da suya düşürdü. Zira Norbert Pesch geçtiğimiz haftadan bu yana mahsulüne alıcı bulamıyor. Halde satışa çıkması gereken marullar tarlalarda bekliyor. Pesch, “İlk mahsul zaten hasat zamanını geçirdi, yapraklar şimdiden çok kalın. Şu anda hiç satış yapılmadığı için her gün onlara 10 bin ürün daha ekleniyor. Bu marullar makine ile toplanıyor ve öğütülüyor. Bu dönemi atlatmak için dişimizi sıkmak zorundayız" diyor.
Tek üründe uzmanlaşan çiftçiler zor durumda
Pesch'in bu sene umutlarını bağladığı sebze ise karnabahar. Federal Meyve-Sebze Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Karl Schmitz, pek çok çitçinin bu durumdan daha sert şekilde etkilendiğini, “Profesyonellerde ve işin uzmanlarında yıllardır terk bir ürüne yoğunlaşma ve sadece bu ürünü üretme eğilimi var" sözleriyle açıklıyor.
Bunun sorumlusu büyük market zincirlerinin kendi aralarında yürüttüğü ve üreticilere de yansıttığı fiyat kırma mücadelesi. Ucuz marketlerin fiyat politikasına uygun ürünler üretmek isteyen çiftçiler, uzmanlaşma yoluna giderek kendi maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Almanya’nın en büyük sebze-meyve satış kooperatiflerinden Langard’ın Yönetim Kurulu Başkanı Stephan Weist şöyle konuşuyor: “Toprağın verimliliğini artırmak için başka ürünler ekme üzerinde düşünülüyor, ancak bu sezon ve daha sonraki dönem için bir ürün üzerinde uzmanlaşma söz konusuydu, dolayısıyla yaşananlar pek çok üreticiyi iflasın eşiğine getiriyor.”
Zarar büyüyor
Alman Üreticiler Birliği Başkanı Gerd Sonnenleiter, EHEC’den etkilenen çiftçilerin günlük zararının iki milyon euroyu bulduğunu söylüyor. Sonnenleiter, maddi zararın daha da artabileceğini, zira EHEC kuşkusu duyulan sebzelerden elini çeken müşterinin yeniden normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesinin zaman alacağını belirtiyor. Çiftçi Pesch de kendisine üç hafta daha süre tanıdığını, daha sonra bu sezon için marul üretimine tamamen son verip vermemeye karar vereceğini söylüyor. Çiftçi, tarlalar boş kalsa bile başka bir sebze ekmenin de mümkün olmadığını sözlerine ekliyor. Pesch, “Bu çok zor, çünkü belli bir miktarın üzerinde üretim yaptığınızda piyasadaki arz-talep dengesini bozmuş oluyorsunuz. Ürün fiyatlarının ne yönde değişeceğini sonra hesaplayabilirisiniz. Arzı artırdığınızda, fiyatlar düşüyor ve maliyetlerinizi karşılayacak kadar gelir elde edemiyorsunuz" diyor.
Bakterinin kaynağı aranıyor
Geriye EHEC salgınının kaynağının bir an önce bulunması umudu kalıyor. Şu ana kadar yalnızca dört İspanyol salatalığında EHEC bakterisi saptanabildi. Bu da Almanya’nın büyük market zincirler Rewe, Metro ve Aldi’nin İspanya’dan gelen ürünleri piyasadan çekmesine neden oldu. Ancak salatalıklarda tespit edilen EHEC bakterisinin, salgına yol açmadığı da yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. İspanya, yaşanan gelişmelerden dolayı haksız yere itibarına leke sürüldüğü görüşünde. İspanya Tarım Bakanı Rosa Aguilar, haftalık 200 milyon euro dolayında bir zararın oluştuğunu vurgulayarak, tazminat talebinde bulunacaklarını söylüyor. Son gelişmelerden dolayı çiftçilerin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü savunan Hollanda da salatalık, domates ve marul ihraç edemeyen çiftçileri için Avrupa Birliği’nden mali yardım talep ediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jutta Wasserrab / Çeviren: Başak Özay
Editör: Ahmet Günaltay
Sebze yetiştiren çiftçi Norbert Pesch için yılın en verimli zamanı Mayıs ila Ekim ayları arasındaki dönem. Zira Pesch bu tarihlerde ektiği marulları satarak geçimini sağlıyor.
Almanya'nın Bonn kenti yakınlarındaki tarlasında kıvırcık salata ve marul ekimi yapan Pesch, bu yıl iki milyon adet kıvırcık salata dört milyon adet de marul satmayı planlıyordu, ta ki Almanya EHEC skandalı ile sarsılana kadar… Almanya’nın önde gelen tıp kuruluşlarından Robert-Koch Enstitüsü, bakterinin yayılmaya başlaması ile birlikte halkı marul, salatalık, domates tüketimine karşı uyardı. Söz konusu uyarı bu ürünlerin tüketiminin bıçak gibi kesilmesine yol açarken, çiftçi Pesch’in ciro planlarını da suya düşürdü. Zira Norbert Pesch geçtiğimiz haftadan bu yana mahsulüne alıcı bulamıyor. Halde satışa çıkması gereken marullar tarlalarda bekliyor. Pesch, “İlk mahsul zaten hasat zamanını geçirdi, yapraklar şimdiden çok kalın. Şu anda hiç satış yapılmadığı için her gün onlara 10 bin ürün daha ekleniyor. Bu marullar makine ile toplanıyor ve öğütülüyor. Bu dönemi atlatmak için dişimizi sıkmak zorundayız" diyor.
Tek üründe uzmanlaşan çiftçiler zor durumda
Pesch'in bu sene umutlarını bağladığı sebze ise karnabahar. Federal Meyve-Sebze Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Karl Schmitz, pek çok çitçinin bu durumdan daha sert şekilde etkilendiğini, “Profesyonellerde ve işin uzmanlarında yıllardır terk bir ürüne yoğunlaşma ve sadece bu ürünü üretme eğilimi var" sözleriyle açıklıyor.
Bunun sorumlusu büyük market zincirlerinin kendi aralarında yürüttüğü ve üreticilere de yansıttığı fiyat kırma mücadelesi. Ucuz marketlerin fiyat politikasına uygun ürünler üretmek isteyen çiftçiler, uzmanlaşma yoluna giderek kendi maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Almanya’nın en büyük sebze-meyve satış kooperatiflerinden Langard’ın Yönetim Kurulu Başkanı Stephan Weist şöyle konuşuyor: “Toprağın verimliliğini artırmak için başka ürünler ekme üzerinde düşünülüyor, ancak bu sezon ve daha sonraki dönem için bir ürün üzerinde uzmanlaşma söz konusuydu, dolayısıyla yaşananlar pek çok üreticiyi iflasın eşiğine getiriyor.”
Zarar büyüyor
Alman Üreticiler Birliği Başkanı Gerd Sonnenleiter, EHEC’den etkilenen çiftçilerin günlük zararının iki milyon euroyu bulduğunu söylüyor. Sonnenleiter, maddi zararın daha da artabileceğini, zira EHEC kuşkusu duyulan sebzelerden elini çeken müşterinin yeniden normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesinin zaman alacağını belirtiyor. Çiftçi Pesch de kendisine üç hafta daha süre tanıdığını, daha sonra bu sezon için marul üretimine tamamen son verip vermemeye karar vereceğini söylüyor. Çiftçi, tarlalar boş kalsa bile başka bir sebze ekmenin de mümkün olmadığını sözlerine ekliyor. Pesch, “Bu çok zor, çünkü belli bir miktarın üzerinde üretim yaptığınızda piyasadaki arz-talep dengesini bozmuş oluyorsunuz. Ürün fiyatlarının ne yönde değişeceğini sonra hesaplayabilirisiniz. Arzı artırdığınızda, fiyatlar düşüyor ve maliyetlerinizi karşılayacak kadar gelir elde edemiyorsunuz" diyor.
Bakterinin kaynağı aranıyor
Geriye EHEC salgınının kaynağının bir an önce bulunması umudu kalıyor. Şu ana kadar yalnızca dört İspanyol salatalığında EHEC bakterisi saptanabildi. Bu da Almanya’nın büyük market zincirler Rewe, Metro ve Aldi’nin İspanya’dan gelen ürünleri piyasadan çekmesine neden oldu. Ancak salatalıklarda tespit edilen EHEC bakterisinin, salgına yol açmadığı da yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. İspanya, yaşanan gelişmelerden dolayı haksız yere itibarına leke sürüldüğü görüşünde. İspanya Tarım Bakanı Rosa Aguilar, haftalık 200 milyon euro dolayında bir zararın oluştuğunu vurgulayarak, tazminat talebinde bulunacaklarını söylüyor. Son gelişmelerden dolayı çiftçilerin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü savunan Hollanda da salatalık, domates ve marul ihraç edemeyen çiftçileri için Avrupa Birliği’nden mali yardım talep ediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jutta Wasserrab / Çeviren: Başak Özay
Editör: Ahmet Günaltay
Hiç yorum yok :
Write yorumNe düşündüğünüzü bize söyleyin ... !