Dünya

Dünya
bakteriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bakteriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/09/2011

altın ödülü alabilmek için poşetle köpek dışkısı götürüp çekilişe katılıyorlar

Tayvan'ın New Taipei kentindeki yetkililer, sokaklardaki köpek dışkısı sorununa, dışkıları poşetleyip getirenlere çekilişle ödül dağıtarak çare buldu.
Yetkililer, 4 binden fazla kişinin 14 bin 500 torba dışkı getirdiğini ve getirilen her torba için bir çekiliş bileti aldıklarını söyledi.

Çekiliş sonucu, 50'li yaşlarındaki bir kadın 2 bin 200 dolar değerinde altın kazandı.

Uygulamanın aslında geçen Ekim ayında sona ermesinin planlandığını belirten yetkililer, kaydedilen başarı nedeniyle uzatıldığını söyledi.

Köpek dışkısı, içinde bulunan bakteriler nedeniyle insan sağlığına, özellikle de çocukların sağlığına zararlı.

Ağustos'ta başlayan uygulamanın başarılı olmasıyla beraber, piyangoya daha çok ödül konuldu.

Büyük ödülün yanı sıra, diğer dört kişiye de birkaç yüz dolarlık altın verildiği kaydedildi.

Toplamdaysa, 85 talihlinin ödül kazandığı açıklandı.

Yetkililer ödül uygulamasının, insanların köpeklerin dışkılarını temizleme alışkanlığı kazandırmış olmasını umuyor, çünkü bütçelerinin köpek dışkısı için daha fazla altın vermeye müsait olmadığını vurguluyorlar. 

6/10/2011

ehec bakterisinde sebzeler aklandı uyarılar kalktı şüpheli çiğ sebze filizleri

Alman Robert Koch Enstitüsü EHEC bakterisinin filizlerden bulaştığını açıkladı. Aşağı Saksonya Eyaleti’nde bulunan bir Alman sebze filizi üreticisi işletmenin EHEC’in başlıca kaynağı olduğu kesinleşti. Robert Koch Enstitüsü Başkanı Rainhard Burger, EHEC bakterisinin kaynağının çiğ yenen bazı sebze filizleri olduğunu söyledi. Burger, Almanya genelinde hastaların en az yüzde 80'nin bu işletmeden gelen filizleri tükettiğini belirtti.

Ayrıca Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde de bir filiz paketinde EHEC bakterisi bulunduğu açıklandı. Eyaletin söz konusu filize Tüketiciyi Koruma Bakanı Johannes Remmel de Bonn kenti çevresindeki bir çöp kutusunda bulunan pakette rastlandığını kaydetti.
Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü Başkanı Andreas Hensel de salatalık, domates ve marul tüketilmemesi uyarısının kaldırıldığını açıkladı. Birkaç salatalıkta EHEC bakterisi teşhis edilmesi nedeniyle vatandaşlar bir süredir bu gıda maddelerinin tehlikeli olduğu yönünde uyarılıyordu. Hensel, Almanya'da EHEC bakterinin çiğ yenebilen sebze filizlerden kaynakladığı belirtildi. Yapılan incelemeler filizler üzerinde kuşkuyu artırdı. Salatalık, domates, marul tüketilmemesi uyarısı ise kaldırıldı.

Hasta sayısı azalıyor

Diğer yandan Almanya’da EHEC bakterisinin yol açtığı rahatsızlıklardan bir kişi daha yaşamını yitirdi. Almanya’da ölenlenlerin sayısı 30’a yükselirken yeni hastaların sayısının önceki günlere oranla azalmaya başladığı belirtildi.

Almanya Sağlık Bakanı Daniel Bahr, EHEC bakterisine dair tehlikenin henüz geçmediğini ancak Almanya’nın yakında bu salgını atlatacağını söyledi.
İspanyol üreticiler mahkemeye gidiyor

EHEC'in nereden kaynaklandığı ile ilgili incelemeler devam ederken, İspanyol üreticiler ise konuyu mahkemeye taşımaya hazırlanıyor. İspanyol salatalıklarının yenmemesi için uyarı yapan Hamburg Senatosu'na İspanyol üreticilerin tazminat davası açmayı planladıkları kaydedildi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de temaslarda bulunan İspanya’nın Avrupa İşleri Bakanı Diego Lopez Garrido, İspanyol tarım üreticileri milyonlarca euroluk maddi kayıplara uğradıkları halde, hükümet olarak Almanya'dan tazminat istemekten ise vazgeçtiğini açıkladı.

Alman hükümeti de buna karşılık İspanyol gıda mallarının imajının Almanya’da yeniden iyileştirmesine katkıda bulunmak üzere elinden geleni yapacağını taahhüt etti. Almanya’nın ilk aşamada, İspanyol ürünlerinin imajının düzeltilmesine yönelik bir reklam kampanyası düzenlemesi bekleniyor.

İspanyol Bakan, bazı İspanyol şirketlerinin Hamburg Senatosu aleyhinde dava açmalarının olası olduğunu, bu konuda İspanyol hükümetinin “söz söyleme hakkı” bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Zarar gören üreticilere destek

Bu arada AB tarım bakanlarının önceki gün Lüksemburg’taki toplantısında, AB Komisyonu'nun EHEC'ten zarar gören Avrupalı tarım üreticilerine tazminat ödeyeceği duyuruldu.

Alman Tarım İşçileri Derneği Başkanı Gerd Sonnleitner AB’nin tarım üreticileri için bir yardım fonu oluşturmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi, ancak Avrupa çapında 500 ila 600 milyon euro hacmindeki zararın sadece bu fondan karşılanamayacağını da sözlerine ekledi. Sonnleitner, ayakta kalma mücadelesi vermekte olan kendi tarım üretecilerini desteklemek üzere Alman hükümetinin ve eyalet yönetimlerinin de ek katkıda bulunmasını talep etti.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/AFP/DW, HK/ÇA/MÇ/BK/DE

6/05/2011

ehec bakterisinin sırrı çözülemiyor şimdide almanyadaki biogaz tesisleri inceleniyor

Almanya’da 1500’e yakın kişinin rahatsızlanmasına yol açan EHEC bakterisinin kaynağı henüz belirlenemedi. Uzmanlar şimdi de biyogaz tesislerinin bakterinin kaynağı olabileceğini bildirdi.

Alman yetkililer, günlerdir EHEC bakterisinin kaynağına ulaşmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Hastalıkların sorumlusu olarak gösterilen İspanyol salatalığın temiz çıkması üzerine, neden olabilecek başka kaynaklar üzerine incelemeler yoğunlaştı. Son olarak biyogaz tesislerinin tehlikeli bakterinin kaynağı olabileceği iddia edildi. Welt am Sonntag gazetesinin haberinde, veteriner ve laboratuar uzmanlarının bakterinin buralardan gelebileceği olasılığı üzerinde durduğu belirtildi. Ancak biyogaz branşı bu iddiaları geri çeviriyor.

Avrupa’nın en büyük özel tıp laboratuarı Schottdorf MVZ’nin kurucusu Bernd Schottdorf, gazeteye verdiği demeçte bu tesislerin fermantasyon tanklarında daha önce var olmayan bakterilerin ortaya çıkabileceğini kaydederek, Almanya’daki biyogaz tesislerinin incelenmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Horstmar’daki Tarım ve Veterinerlik Akademisi’nin yöneticisi Ernst-Günther Hellwig de “EHEC bakterisinin biyogaz tesislerinden gelmesi mümkün“ şeklinde konuştu.

Uyarı devam ediyor

Almanya'da EHEC bakterisinin en çok etkilediği kentlerden biri Hamburg. Kentte EHEC kaynaklı vakaların sayısındaki artışın eskiye kıyasla daha yavaş olduğu belirtildi. Hamburg eyaleti Sağlık Senatörü Cornelia Pruefer-Storcks, cumadan cumartesi gününe kadar 19 kişinin EHEC bakterisi taşıdığı ya da taşıdıklarından şüphelenildiği gerekçesiyle hastaneye yatırıldığını ifade etti. Ancak eyalet sağlık bakanı, uyarının kaldırılması için bir neden olmadığını vurguladı ve salatalık, yaprak salata ve domates yemekten kaçınılması uyarısının hâlâ geçerli olduğunu söyledi. Şu ana dek 12 ülkede rastlanılan EHEC bakterisi 19 kişinin ölümüne yol açtı.
Bakteri 19 kişinin ölümüne yol açtı

EHEC kriz zirvesi

Almanya Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr da halkı dikkatli olmaya çağırdı ve Pruefer-Storcks’un uyarılarını yineledi. Bahr, EHEC bakterisinin yol açtığı mide-bağırsak rahatsızlıkları dolayısıyla, bazı hastanelerde hastalar için yer bulmakta zorluk yaşandığını kaydetti. Ancak Almanya Sağlık Bakanı, özellikle Hamburg ve Bremen’de ortaya çıkan bu açığın çevre hastanelerdeki kapasitelerin kullanılmasıyla giderildiğini belirtti.

Bild am Sonntag gazetesinin haberine göre, çarşamba günü, Alman Federal Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanı Ilse Aigner ve eyaletlerin sağlık ve tüketiciyi koruma bakanlarının katılacağı bir EHEC krizi zirvesi düzenlenecek.

© Deutsche Welle Türkçe

dapd/dpa, BS/BK

ehec bakterisi laboratuvarda üretilmiş biyolojik silah olabilir iddiaları gündemde

Almanya’da 2 binden fazla kişide görülen ve 18 kişinin ölümüne yol açan EHEC bakterisinin bir biyolojik savaş silahı olabileceği öne sürüldü. Berlinli doktor Zastrow, ölümcül koli basilinin laboratuvarda üretilmiş olabileceğini belirtti.


18’i Almanya’da olmak üzere toplam 19 ölüme yol açan kolibasilinin nereden kaynaklandığı bir türlü ortaya çıkarılamayınca Almanya’da farklı senaryolar konuşulmaya başlandı.
Berlinli Doktor Klaus-Dieter Zastrow, Hamburger Abendblatt Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarla EHEC bakterisinin teröristler tarafından bir biyolojik silah olarak yaratılmış olabileceği iddiasını ortaya attı. Dr. Zastrow, herhangi bir laboratuvarda bu tür bakteri ve mikropların üretilmesinin sağlanabileceğini belirterek, “Parası olan birileri laboratuvarları böylesi bir bakterinin üretilmesi için çalıştırabilir. Zaten son yapılan açıklamalarda ineklerde bu bakteriye rastlanılmadığı belirtildi. Bu durum laboratuvarlarda üretilmiş yapay bir bakteri olma ihtimalini akla getiriyor” dedi.

Mayonezler zehirlenmişti

Dr. Zastrow, ayrıca geçmişte süpermarketlerde mayonez kutularına zehir enjekte edildiğini de hatırlattı. Alman doktor, “Böyle tipler ortalıkta dolaşıyor. Bazı deliler çıkıp ‘Ben birkaç kişiyi öldüreyim ve 10 bin kişiyi de ishal edeyim’ diyebilir. Zaten bu ihtimalin göz önünde tutulmamasını hata ve ihmal olarak görüyorum” sözleri ile biyolojik saldırı ihtimalinin değerlendirmesini istedi.
Almanya Federal İçişleri Bakanlığı ise bu aşamada bakterinin bir biyolojik silah olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığını vurguluyor.

Festivalden mi yayıldı

Bakterinin kaynağıyla ilgili araştırmalarsürüyor. AFP’ye göre “esrar büyüyor.” Focus Dergisi, ilk vakanın Hamburg Üniversitesi Hastanesi’nde, bu kentte 6-8 Mayıs’ta yapılan ve birçok ülkeden 1.5 milyon kişinin geldiği müzik festivalinden bir hafta sonra kaydedildiğini vurguladı. Lübeck kentinde bir restoranda 12-14 Mayıs’ta yemek yiyen 17 kişide de bakteriye rastlandığı bildirildi. Bakterinin sebzelerle yayıldığı iddiasına ise hala bilimsel kanıt bulunabilmiş değil.
hürriyet planet

almanyada ehec bakterisinin gizemini çözmek için iki restoran inceleniyor

Deutsche Welle'nin haberine göre iki restoran ve bir festival şüpheleri üzerinde topluyor.
Kanlı ishal ve böbrek yetmezliğine yol açan ölümcül bakterinin türünü ve kaynağını inceleyen uzmanlar, yeni ipuçlarının izini sürüyor.

Almanya'nın kuzeyindeki Lübeck kentinde bir restoranda yemek yiyen 17 kişiye bakterinin bulaştığının saptanması üzerine, restorandaki yemekler ve bunlarda kullanılan malzemelerin nerelerden temin edildiği incelemeye alındı. Aynı kentteki bir başka restoranda yemek yiyen 8 kadının da EHEC bakterisine bağlı olarak hastalandığı ve bunlardan birinin yaşamını yitirdi öne sürüldü.

Alman Focus dergisi ise Robert Koch Enstitüsü uzmanlarının bakterinin yayılması konusunda, 6-8 Mayıs tarihlerinde Hamburg'da yapılan ve Almanya'nın değişik bölgelerinden yaklaşık 1,5 milyon kişinin katıldığı festival üzerine yoğunlaştığını yazdı. İlk EHEC vakası, festivalden yalnızca bir hafta sonra yine bu kentte görülmüştü.

Hastaların çoğu Almanya'da

Almanya genelinde halen yaklaşık 1700 hasta EHEC bakterisine bağlı geçirdikleri rahatsızlıklar nedeniyle tedavi görüyor. Almanya'da bugüne kadar 18 hastanın EHEC' e bağlı olarak hayatını kaybettiği kesinlik kazanırken, son olarak Brandenburg'da ölen 50'li yaşlardaki bir erkeğin de EHEC nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Almanya dışında EHEC bakterisi nedeniyle ölüm şu ana kadar yalnızca İsveç'te görüldü. Bu hastanın da Almanya seyahati dönüşünde rahatsızlandığı bildirildi.

Mide krampı, kusma, ateş, ishal gibi belirtileri olan EHEC'e bağlı enfeksiyon, kılcal damar kanaması ve akut böbrek yetmezliği şeklinde ortaya çıkan Hemolitik Üremik Sendromu’nu (HÜS) tetikliyor. Almanya'daki en az 520 hastaya EHEC'e bağlı olarak HÜS tanısı konuldu. EHEC bakterisinin yayıldığı diğer 11 ülkede HÜS tanısı koyulan hastaların sayısı ise 32.

“Yaş sebze tüketmeyin”

Bakterinin ilk kez ortaya çıkmasının ardından, İspanya'dan gelen salatalıklardan bakterinin bulaştığını açıklayan Alman makamları, sonradan bu açıklamalarını düzeltmişti. Bakterinin bulaşma nedeni henüz aydınlatılamamış olsa da uzmanlar yaş sebze tüketilmemesi, salatalık ve domates tüketirken dikkatli olunması konusunda uyarıyor.

Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr, enfeksiyon kaynağının henüz tam olarak belirlenemediğini, bu kaynağın halen aktif olabileceğini belirtirken, özellikle Almanya'nın kuzeyinde piyasada bulunan salatalık, domates ve marulların tüketilmemesini istedi.

Alman ve Çinli araştırmacılar geçtiğimiz hafta yaptıkları incelemelerin ardından EHEC bakterisinin, koli basilinin bugüne kadar bilinmeyen bir türü olduğunu açıklamıştı. Pekin Gen Bilimi Enstitüsü ve Hamburg-Eppendorf Üniversite Hastanesi'nden araştırmacılar, EHEC'in "mutasyona" uğramış iki ayrı bakteriden kaynaklandığını, antibiyotiklere karşı direnç kazandığını ve son derece tehlikeli olduğunu belirtiyor.


© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/Reuters/AŞ

6/03/2011

yerin 3,5 kilometre altında yaşayabilen yeni bir canlı türü bilim dünyasını şaşırttı

Amerikalı bilimadamları, Güney Afrika’daki altın madenlerinde buldukları yeni bir tür kurtçuğun, Dünya’da en derinde yaşayan kara hayvanı olduğunu açıkladılar.


ABD’nin prestijli Princeton Üniversitesi liderliğindeki bir uluslararası ekip, "Halicephalobus mephisto" adı verilen yeni tür kurtçukların, yüzeyden 3,5 km aşağıda bulunduğunu belirtti.
Keşiften önce sadece tek hücreli bakterilerin bu kadar derinde yaşayabileceğini düşünen bilimadamları, bakteriyle beslenen, 700 metre ile 3,5 km arasındaki çeşitli derinliklerde bulunan bu kancalı kurdun sadece 0,5 mm boyunda olduğunu ve yüzeyden bu kadar aşağıda çatlaklar arasından sızan 48 santigrat derecelik suda yaşadığını kaydettiler.

Bulgularını Nature dergisinde yayınlayan araştırmacılar, keşiflerinin dünya dışı yaşam arayışları ve astrobiyoloji için de önemli yansımaları olacağını belirterek, özellikle Mars’ta eskiden yaşam varsa, şimdi Kızıl Gezegen’in iyice derinlerinin incelenmesi gerektiğini kaydettiler.

Amerikalı bilimadamları, Mars’taki yaşam evrilmesinin yeraltında devam ediyor olabileceğinin altını çizdiler.
mynet

6/01/2011

ehec bakterisi alman çiftcileri mağdur etti haftalık 30 milyon euro zarar ettiler

EHEC bakterisi çiftçileri vurdu. Yapılan uyarılar nedeniyle marul, domates ve salatalık tüketiminin durma noktasına gelmesi, Alman çiftçilerin haftalık 30 milyon euro zarar etmesine neden oldu.
Sebze yetiştiren çiftçi Norbert Pesch için yılın en verimli zamanı Mayıs ila Ekim ayları arasındaki dönem. Zira Pesch bu tarihlerde ektiği marulları satarak geçimini sağlıyor.

Almanya'nın Bonn kenti yakınlarındaki tarlasında kıvırcık salata ve marul ekimi yapan Pesch, bu yıl iki milyon adet kıvırcık salata dört milyon adet de marul satmayı planlıyordu, ta ki Almanya EHEC skandalı ile sarsılana kadar… Almanya’nın önde gelen tıp kuruluşlarından Robert-Koch Enstitüsü, bakterinin yayılmaya başlaması ile birlikte halkı marul, salatalık, domates tüketimine karşı uyardı. Söz konusu uyarı bu ürünlerin tüketiminin bıçak gibi kesilmesine yol açarken, çiftçi Pesch’in ciro planlarını da suya düşürdü. Zira Norbert Pesch geçtiğimiz haftadan bu yana mahsulüne alıcı bulamıyor. Halde satışa çıkması gereken marullar tarlalarda bekliyor. Pesch, “İlk mahsul zaten hasat zamanını geçirdi, yapraklar şimdiden çok kalın. Şu anda hiç satış yapılmadığı için her gün onlara 10 bin ürün daha ekleniyor. Bu marullar makine ile toplanıyor ve öğütülüyor. Bu dönemi atlatmak için dişimizi sıkmak zorundayız" diyor.

Tek üründe uzmanlaşan çiftçiler zor durumda

Pesch'in bu sene umutlarını bağladığı sebze ise karnabahar. Federal Meyve-Sebze Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Karl Schmitz, pek çok çitçinin bu durumdan daha sert şekilde etkilendiğini, “Profesyonellerde ve işin uzmanlarında yıllardır terk bir ürüne yoğunlaşma ve sadece bu ürünü üretme eğilimi var" sözleriyle açıklıyor.

Bunun sorumlusu büyük market zincirlerinin kendi aralarında yürüttüğü ve üreticilere de yansıttığı fiyat kırma mücadelesi. Ucuz marketlerin fiyat politikasına uygun ürünler üretmek isteyen çiftçiler, uzmanlaşma yoluna giderek kendi maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Almanya’nın en büyük sebze-meyve satış kooperatiflerinden Langard’ın Yönetim Kurulu Başkanı Stephan Weist şöyle konuşuyor: “Toprağın verimliliğini artırmak için başka ürünler ekme üzerinde düşünülüyor, ancak bu sezon ve daha sonraki dönem için bir ürün üzerinde uzmanlaşma söz konusuydu, dolayısıyla yaşananlar pek çok üreticiyi iflasın eşiğine getiriyor.”

Zarar büyüyor

Alman Üreticiler Birliği Başkanı Gerd Sonnenleiter, EHEC’den etkilenen çiftçilerin günlük zararının iki milyon euroyu bulduğunu söylüyor. Sonnenleiter, maddi zararın daha da artabileceğini, zira EHEC kuşkusu duyulan sebzelerden elini çeken müşterinin yeniden normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesinin zaman alacağını belirtiyor. Çiftçi Pesch de kendisine üç hafta daha süre tanıdığını, daha sonra bu sezon için marul üretimine tamamen son verip vermemeye karar vereceğini söylüyor. Çiftçi, tarlalar boş kalsa bile başka bir sebze ekmenin de mümkün olmadığını sözlerine ekliyor. Pesch, “Bu çok zor, çünkü belli bir miktarın üzerinde üretim yaptığınızda piyasadaki arz-talep dengesini bozmuş oluyorsunuz. Ürün fiyatlarının ne yönde değişeceğini sonra hesaplayabilirisiniz. Arzı artırdığınızda, fiyatlar düşüyor ve maliyetlerinizi karşılayacak kadar gelir elde edemiyorsunuz" diyor.

Bakterinin kaynağı aranıyor

Geriye EHEC salgınının kaynağının bir an önce bulunması umudu kalıyor. Şu ana kadar yalnızca dört İspanyol salatalığında EHEC bakterisi saptanabildi. Bu da Almanya’nın büyük market zincirler Rewe, Metro ve Aldi’nin İspanya’dan gelen ürünleri piyasadan çekmesine neden oldu. Ancak salatalıklarda tespit edilen EHEC bakterisinin, salgına yol açmadığı da yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. İspanya, yaşanan gelişmelerden dolayı haksız yere itibarına leke sürüldüğü görüşünde. İspanya Tarım Bakanı Rosa Aguilar, haftalık 200 milyon euro dolayında bir zararın oluştuğunu vurgulayarak, tazminat talebinde bulunacaklarını söylüyor. Son gelişmelerden dolayı çiftçilerin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü savunan Hollanda da salatalık, domates ve marul ihraç edemeyen çiftçileri için Avrupa Birliği’nden mali yardım talep ediyor.



© Deutsche Welle Türkçe



Jutta Wasserrab / Çeviren: Başak Özay





Editör: Ahmet Günaltay

5/31/2011

E koli salgınında ölü sayısı 14 kişi oldu salgının kaynağı tam tespit edilemedi

Bilimadamları, salgının daha da yaygınlaşabileceği yolunda uyardı.


Salgından İsveç, Danimarka, Hollanda ve İngiltere'nin etkilendiği biliniyor.


Danimarkalı yetkililer, ülkedeki salatalıkların hastalıklı olduğu yolundaki haberlere şüpheyle yaklaşsalar da söz konusu gıdalarda bulaşıcı testlerini derhal başlattı.

Alman yetkililer, salgının İspanya'dan gelen organik salatalıklardan kaynaklandığını söylese de İspanyol yetkililer, bu verilerin henüz kanıtlanmadığını ve zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini bildirdi.

Rusya ise kısa süre önce Almanya ve İspanya'dan sebze ithalatına yasak getirdi.

Çek Cumhuriyeti ve Fransa, İspanya'da üretilmiş salatalıkları süpermarketlerden çekti. Avusturya da Almanya üzerinden gelen salatalık, domates ve patlıcan satışına yasak getirdi.

Belçika, İspanya'dan salatalık ithalatına yasak koyarken Almanya'ya yılda milyarlarca salatalık ihraç eden Hollanda, tüm nakliyatı askıya aldı.

Almanya'da bir çok hastanın tedavi edilmekte olduğu Schleswig-Holstein Üniversite Hastanesinden Oliver Grieve, vaka sayısının azalmasını umduklarını, ancak salgının daha da kötüleşmesinden endişe ettiklerini söyledi.

Alman ulusal sağlık enstitüsü Robert Koch Institute (RKI), ülkede 329 vaka görüldüğünü teyit ederken kimi haberlerde bu rakam 1200 olarak geçiyor.

İspanya'da salgının kaynağı olduğundan şüphe edilen iki sera kapatıldı. Avrupa Birliği'nden bir yetkili, seraların incelendiğini fakat ölümcül bakterinin Avrupa'nın gıda zincirine başka bir yerden de girmiş olabileceği olasılığını bertaraf etmediklerini belirtti.

Sebzelerden bulaşan Hemolitik üremik sendrom (HÜS) nedeniyle yüzlerce kişi, böbrek sorunlarıyla karşı karşıya.

Normalde E Koli salgınları küçük çocukları ya da yaşlı nüfusu etkisi altına alırken, bu sefer hastaların yüzde 90'ını orta yaşta yetişkinlerin oluşturması ve bunların üçte ikisinin de kadın olması bilim dünyasını şaşırttı.

Doktorlar, hastalığın insandan insana doğrudan geçmediğini, fakat hastalanmış bir kişinin hazırladığı yemekten yemenin risk taşıdığını belirtiyor.

E Koli, yeterince iyi pişirilmemiş et ve yumurtadan geçebileceği gibi, doğal gübreyle yetiştirilmiş salata ve sebzeden de bulaşabiliyor.
bbc türkçe

5/18/2011

yeni teknoloji ile yüzme havuzlarında daha ucuz daha sağlıklı dezenfekte yapılıyor

Tüm havuzlarda suyun temizliği klorla sağlanıyor.

İyonizasyon ve oksidasyon ismi verilen iki farklı dezenfeksiyon sisteminin birleştirilmesiyle geliştirilen yöntemle artık klora ihtiyaç kalmadı.

Yöntemi geliştiren firma sahibi Özgür Sarıkaya, "Ancak Sağlık Bakanlığı minimum düzeyde yani musluktan akan içme suyunda bulunan klor kadar bir miktar kloru istiyor. O da 0.3 ppm'dir. Bugün yüzme havuzlarında bulunan klor miktarının neredeyse onda biridir bu" dedi.

Sistem çalışmasının oldukça basit olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, "İki elektrotunuz var. Bu iki elektrot arasında geçen su içerisinde oksijen miktarını arttrıyoruz. Elektrotlardan faydalanarak artan bu oksijenle su içerisinde bulunan tüm organikler okside olarak parçalanıyor. Dolayısıyla bakteriler de organik yapıda olduğu için de onlar da parçalanıyor" dedi.

Klorla dezenfeksiyon, hem pahalı hem de sağlıksız.

Her yıl kimyasal ithalatı için 200 milyon dolar ödenirken havuzlardan çıkan atık su da hem kullanılmıyor hem de doğaya zarar veriyor.

Patent başvurusunda bulunulan ve Sağlık Bakanlığı'ndan izni alınan ürün, Antalya'da 6 tesiste yüzme havuzunda kullanılıyor.

Sistemin maliyeti ise sadece bir havuzun yıllık dezenfeksiyon ücreti kadar.
trt türk

12/24/2010

alp dağlarında 20 yıl önce bulunan buz adam halen inceleniyor

Alp Dağları'nın zirvesindeki buzullar içinde 19 Eylül 1991'de bulunan buz adam üzerindeki araştırmaları değişik ülkelerden bilim adamlarının sürdürdüğü açıklandı. İsveç gazetesi Svenska Dagbladet'in özel haberine göre, buz adamın midesindeki bakteriler de İsveç'te Nobel Tıp Ödülleri'nin verildiği üniversite olan Karolinska Üniversitesi'ndeki bilim adamları tarafından inceleniyor.

Gazetenin haberinde, mide bakterileri ile ilgili araştırmanın Karolinska Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nde Prof. Dr. Lars Engstrand tarafından yürütüldüğü belirtildi. İsveçli bilim adamlarının mumyanın midesindeki ülser bakterileri ile ilgili araştırma yaptıkları kaydedildi.

Halen Kuzey İtalya'da Bolzano'daki Arkeoloji Müzesi'nde buzullar içinde bulunduğu haliyle tutulduğu bildirilen buz adamın cesedi üzerinde beyin, akciğer ve prostat ile ilgili incelemeler, değişik ülkelerde bulunan uzmanlar tarafından yürütülüyor.


Antibiyotiklerden önceki bakteriler

Buz adamın midesi ile birlikte midede bulunan bakterilerin, 2 saatlik bir işlemle, günümüz tıbbında hastaların yemek borusundan girilerek kullanılan gastroskop ve mikroskop gibi modern aletler ile kontrol edildiği bildirildi. Prof. Dr. Lars Engstrand, inceleme sırasında, buz adamın 5 bin 300 yıl önce yediği ve midesinde kalan yiyeceklerden birer parçanın "büyük bir titizlik ile alınıp dışarı çıkarıldığını" söyledi. Prof. Engstrand, 5 bin 300 yıl önce yaşamış adamın midesinin bugünküne göre "biraz daha kuru ve buruşuk olduğunu" gözlemlediklerini kaydetti. Araştırma sırasında ayrıca, dişlerden ve kalın bağırsaklardan da parçalar alındığı ve toplam 20 örneğin Karolinska Üniversitesi laboratuvarına getirildiği bildirildi.

Üniversitede yapılacak modern DNA incelemesi sonucunda, buz adamın ölümüne hangi bakterinin neden olduğunun anlaşılacağına dikkat çekilirken, araştırmalar sırasında, 5 bin 300 yıl önce yaşayan insan midesi ile günümüz insan midesinin yapısının karşılaştırılacağı, ülsere neden olan bakterilerin gelişimi konusunda bilgi sahibi olunacağı ve midenin o zamanki ve günümüzdeki dayanıklılığının ölçüleceğine dikkat çekildi. Araştırmalarda ayrıca mide bakterilerinin dirençlilikleri ile ilgili de bilgi sahibi olunacağı bildiriliyor.

İnsan vücudundan alınan bu kadar eski tarihe sahip parçalar üzerine ilk kez araştırma yapma fırsatına sahip olduklarını söyleyen İsveçli bilim adamları, buz adamın midesindeki bakterilerin günümüz insanının midesindeki bakteriler ile karşılaştırılarak, antibiyotiklerin bakterilerin genleri üzerinde yaptıkları değişimleri de gözleme fırsatı bulacaklarını ve bunun da yeni antibiyotik çalışmalarına yardımcı olacağını kaydediyor. Araştırma sonuçlarının önümüzdeki yıl mart ayında açıklanacağı bildirildi.
cumhuriyet portal