Dünya

Dünya
mantar çeşitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mantar çeşitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/24/2012

avrupa'da kralların yiyeceği türkiye'de ise domuzların

Dünyada "siyah elmas" olarak bilinen, 6 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunan ve kilosu bin euro olan trüf mantarını Avrupa'da zenginler, Türkiye'de ise tanınmadığı için ormanlarda domuzlar bulup yiyor.

Toprağın 5 ile 20 cm. derinliğinde ağaç köklerine bağlı yetişen, kokusuyla özel eğitimli köpekler tarafından bulunabilen trüf, Akdeniz iklim kuşağının belli bölgelerinde bulunuyor. Dünyada yüzde 45'ni Fransa, yüzde 35'ini İspanya, yüzde 20'sini İtalya sağlıyor. Talep her geçen yıl artmasına rağmen üretiminin azalması fiyatını yükseltiyor. Getirisi oldukça çok olan bu mantarı devlet, Denizli'de seçtiği pilot bölgede, köylüleri teşvik için hazırladığı bir projeyle üretip yaygınlaştırma kararı aldı. Orman Genel Müdürlüğü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MÜ)'nin çalışması, Cankurtaran mevkisindeki bir ormanlık alanda 2016 yılına kadar devam edecek.


Türkiye'nin ilk yapay trüf mantar ormanının dikimi için tören düzenlendi. Törene Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Orman Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Çiftçi, Denizli Orman Bölge Müdürü Mümtaz Kanat, MÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Türkoğlu, diğer protokol üyeleri ve köylüler katıldı. Törende yapılan konuşmalarda, trüf mantarının önemi anlatıldı. Doç. Dr. Türkoğlu, Akdeniz ikliminin olduğu yerlerde yetiştiğini, Türkiye'de Denizli, Antalya, Muğla ve Osmaniye bölgesinde doğal yayılış gösterdiğini söyledi. Türkoğlu, "Ülkemizde bilinmediğinden dolayı genellikle domuzlar yiyor. Yapmış olduğumuz çalışmalarla bu doğal alanları proje kapsamında kontrol altına alıp güçlendirmeyi planlıyoruz. Proje bittiği zaman beş yıl sonra sadece Denizli'de yılda 700 bin euro kazancı olacak." dedi. Trüf ormanının oluşturulacağı 7 hektarlık alana 2 bin aşılı meşe fidanı dikileceğini, beş yıl sonra hektarda 50 kg. trüf beklediklerini ifade eden Türkoğlu, "Aslında 200 kg. civarında olacağını tahmin ediyoruz ama 50 kg. düşünürsek, 7 hektardan 350 kg. alınır. Bunun yanında 117 hektarlık bir alanı koruma altına alıyoruz." diye konuştu. Vali Demir ise Denizli ormanlarında trüf mantarının doğal olarak bulunduğunu bilimadamlarının tespit ettiğini aktardı. Demir, "Beş yıl içerisinde burada yaklaşık 20 milyon liralık gelir oluşturacak kapasite görülmekte. Çok önemli bir piyasası ve ihracat imkanı var. Denizli'nin 11 bin kilometre yüzölçümüne sahip olduğu ve bunun da yüzde 47'sinin ormanlarla kaplı olduğu düşünüldüğünde, gelecekte çok önemli bir gelir olabileceği görülüyor." dedi.

Orman Genel Müdür Yardımcısı Çiftçi ise, "kralların yiyeceği" olarak adlandırılan trüf mantarı Avrupa'da Fransa ve İspanya'da yoğun olarak yetiştirilirken Türkiye'de doğal yetişeceği ortamların bulunduğunu anlattı. Çiftçi, "Biz burada bunun ilk adımını attık. Bu konuda en büyük pay, orman içindeki köylülerin olacak. Bunların çok fazla gelir getirdiği görülünce ormanlara çok daha güzel duygularla bakılacak, daha koruyucu olacaklar." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından, köklerinde trüf mantarlarının yetişeceği 2 bin aşılı meşe fidanı, protokol üyeleri ve işçiler tarafından dikilmeye başladı. mynet

2/13/2011

fransa'da trüf mantarı toplamak için yapılan zorlu mücadeleler

Lalbenque, Fransa'nın güney batısında orta çağ mimarisini halen koruyan, güzel, sevimli bir köy. Salı günleri, burada pazar kuruluyor. Öğleden sonra uğradığımda, sokaklara telaşlı bir heyecan hakimdi.

Ana caddede, ellerindeki sepetleri sıkı sıkı tutan, bir yandan da etrafa kuşkulu bakışlar atan, yaşlıca kadınlar, erkekler var. Sepetlerine bu kadar sahip çıkmaları boşuna değil. Ne de olsa içlerinde bir hazine saklı. Sepetlerde, buralarda ''kara elmas'' diye adlandırılan, trüf mantarlarından var.

Fransa'nın bu yöresinde, havanın ve toprağın koşulları, kara renkli trüf mantarı yetiştirmek için bire bir. Meşe ağaçlarının dibinde, toprağın hemen altında büyüyorlar. Eğer şanlıysanız, patates büyüklüğünde trüf mantarlarıyla karşılaşmanız olası.

Lalbenque pazarında haftada bir, trüf mantarları görücüye çıkıyor. Damağına düşkün koca bir ordu insan, köyün pazarına çevre yerlerden akın edip, bir iki tane trüf mantarı satın almaya geliyor. Genellikle, mantarı omletin üzerine rendeliyorlar.
Kilosu 1500 dolar

Toptan alış verişe gelenler de var. Fransa'nın dört bir köşesindeki seçkin lokantlara trüf mantarı satan tüccarlar bunlar. Bir kilo trüf mantarına, 1500 dolara yakın para ödemeye hazır kişilerden bahsediyoruz.

Bazı aşçılar bizzat kalkıp kendileri geliyor. Trüf mantarlarını hamarat ellerinde koklaya koklaya seçiyorlar. Michelin yıldızlı bir lokantası olan Alexis Pelissou gibi. Köyün pazarında sanki bir rock yıldızı gibi karşılanan, ve öyle de dolaşan Alexis Pelissou, her hafta bir kese kağıdı dolusu mantar alıp gidiyor. Bu kara elmasları, ince ince kıydıktan sonra, kaz ciğerinin üzerine serpiştiriyormuş.

Saat 2.30 oldu mu, bir düdük çalıyor. Tüccarların alışverişe başlayacakları saat geldi demek. Turist grupları yerlerini alıp kameralarını hazır ediyor. Ve 20 dakika içinde, trüf mantarları kapış kapış satılmış oluyor. Bir hafta sonra, aynı heyecan tekrar edene dek.

Yerel radyo ve televizyonların muhabirlerinin de takip ettiği bir borsa bu. Trüf mantarının en son ne kadardan el değiştirdiğini heyecan içinde bildiriyorlar. Sanki Wall Street sanırsınız. Fiyatlar indi mi, çıktı mı? Toplam kaç kilo kara elmas el değiştirdi? Geçen haftaya kıyasla kalitede bir düşüş mü var? Piyasa analizleri gırla gidiyor. Ve maalesef bu yıl, hem kalitede, hem de miktarda, kesin bir düşüş var.
Hırsızlık artıyor

Trüf mantarı, köpeklerin koku alma yeteneğiyle avlanıyor. Köyün mantarcılarından Guy Dehler örneğin, evinin çevresindeki meşe ağaçlarının dibinde, köpeği Matrix'ten yardım alıyor. ''Bu yıl hasat çok kötü'', diyor. ''Yazın yağışlar azdı; Aralık sonunda yaşanan don olayı işe iyice tuz biber ekti.''

Yöredeki çiftçilerin çoğunun zar zor geçindiğini anlatan Guy Dehler, trüf mantarlarının şanslıysalar kapılarını çalan bir ikramiye olduğunu söylüyor. Nakit para el değiştirdiğinden, vergi dairesini de kazançlarına ortak etmiyorlar.

Ama tek sorun iklime bağlı değil. Köyün çevresindeki trüf mantarlarına dadanan hırsızlar da var. Bu kıymetli mantarı başkalarının arazisinde gizlice arayanlar yeni bir şey değil. Fakat son zamanlarda iş çığrından çıkmaya başlamış. Hatta geçen Noel, güney Fransa'nın bir başka beldesinde, bir çiftçi, mantar hırsızı olmakla suçladığı bir adamı tüfekle vurarak öldürdü.

Lalbenque köyünde henüz mantar kavgaları kana bulanmamış. Fakat jandarma gene de artık daha sık devriye geziyor. Dağ bisikletlerine binen jandarma erleri, ormanlarla kaplı tepeleri, bayırları geziniyor. Aynı zamanda salı günleri pazar yerindeki kalabalığı da dikkatlice kontrol ediyorlar.

Jandarmanın başındaki Gerard Catala, trüf mantarı avlamanın uzmanlık ve tecrübe gerektiren, zor bir iş olduğunu söylüyor. Sokaktan geçen herhangi birinin mantar hırsızı olması kolay değil. Dolayısıyla hırsızlığın genellikle birbirinin mantarını aşırmaya gelen çiftçiler arasında yaşandığını belirtiyor.

Hatta, koku alma becerisiyle nam salmış köpeklerin peşine düşüp çalan çeteler bile çıkmış ortaya.

Alain Ambialet, yerel trüf mantarı çiftçilerinin kurduğu sendikanın başındaki kişi. Hırsızlık vakalarının çoğunlukla gündüz vakti, örneğin bir cenaze kaldırılırken meydana geldiğini anlatıyor. Bütün köyün kiliseye doluştuğu vakitlerde, hırsızlar boş arazilere atlıyorlar.
Çin mantarı

Fakat hava koşulları ve hırsızlar yetmiyorsa, Fransız çiftçilerin bir derdi daha var. Üstelik baş etmeleri çok zor: Küreselleşme!

Çin'den gelen trüf mantarları, normal fiyatın onda birine satılabiliyor. Fransız çiftçilere soracak olursanız, Çin malı mantarların ne kokusu aynı, ne de tadı. Hükümete yaptıkları çağrıda, Çin'den ithal edilen mantarlara karşı daha iyi tedbir alınmasını, ve etiketlemeye dikkat edilmesini istiyorlar.

Çin malı trüf mantarını sepetine koyup yerel mamülmüş gibi satmaya çalışan Fransız çiftçiler de yok değil ama... Kısa yoldan kar etmeye çalışan bu kişilere karşı artık Lalbenk köyünde mantar pazarı açılmadan önce sepetler gözden geçiriliyor. Fransız trüf manarı söylendiğine göre daha koyu renkte, ve dokusu farklı.

Son olarak, bu piyasanın bel kemiğini oluşturan köpekleri de unutmayalım. Sadece Fransız çiftçiler değil, yanlarındaki köpekler de bu günlerde bedbin. Mantar avcısı köpekler, yerin altında buldukları her trüf mantarı karşılığında tatlı bir yiyecekle ödüllendiriliyor. Eh, ne kadar az trüf mantarı varsa, köpeklerin midesi de o kadar az bayram ediyor....
bbc türkçe yaşam

11/28/2010

mantarların zehirli veya zehirsiz olanları hakkındaki yanlışlar


Besleyici değeri ve doyumsuz lezzetinin yanı sıra zehirli türleriyle de her yıl onlarca kişinin ölümüne neden olan binlerce çeşit mantar, doğadaki varlığıyla görsel bir şölenle sonbahara renk katıyor.

Bazı çeşitleri ilkbaharda ancak büyük bir bölümü sonbaharda boy gösteren mantarlar, özellikle yağışların ardından toprağı yarıp gün yüzüne çıkarken, doğa severler ve fotoğraf tutkunlarının da ilgi odağı olmayı başarıyor.