Dünya

Dünya
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/14/2011

internet varlığınızı öldükten sonra miras bırakmak için vasiyetname hazırlamanız gerekebilir

Jane Wakefield

Teknoloji muhabiri

"Değerli yeğenime, internette poker ve bingo hesaplarıma erişim hakkını bırakıyorum. Büyük kuzenim de tüm iTunes kredilerimi alsın."
Dijital mirasınızı kime bırakacağınızı düşündünüz mü?
İnanması zor gelebilir ama dijital ortamdaki varlıklarımız her geçen gün artarken bunlara ilişkin bir vasiyet de düzenlememiz gerekebilir.

Avukat Matthew Strain, müşterilerine şimdiden dijital mirasları konusunda tavsiyelerde bulunuyor ve vasiyetnamelere ekler düzenliyor.

Strain, "her geçen gün daha fazla miktarda fotoğraf, müzik ve kitap internet ortamında depolanır oldu. Tümü dijital formatta. Dolayısıyla insanlar öldükten sonra bunlara ne olacağı sorusu da giderek daha fazla önem kazanıyor" diyor.

Zira internetteki kimi dijital fotoğraf ya da videoların, uygulamaların duygusal olduğu kadar parasal değeri bulunduğu da muhakkak.

Dijital mal varlıklarının sorumluluğunu üstlenmeyenlerin öldüklerinde bu varlıkları kaybetme hatta akrabalarına ödenmemiş fatura bırakması dahi mümkün.

iCroak adlı internet sitesinde dijital malvarlıklarının öldükten sonra idare edilmesini isteyenlere özel hizmet veriliyor.

Yılda 10 ila 15 İngiliz sterlini, yani 30 – 45 Türk lirası ya da tek seferlik 150 sterlin yani 430 Türk lirası karşılığı kullanıcılar malvarlıklarını kategorize ederek "koruyucu" ya da "vasi" hesaplar oluşturabiliyor.

Koruyucu, vasi seçilen kişiye özel kullanıcı adı ve şifresi gönderiliyor.

Bu kişi, dijital mirası ancak kendisini bu göreve atayan kişinin ölüm belgesi doğrulandığında görebilecek.

Kuşkusuz kimilerinin ileride kimsenin görmesini istemeyeceği ya da onları utandırabilecek hesapları olabilir, iCroak bunun için de bir seçenek sunuyor ve öldüğünüzde tüm bilgilerinizin silinmesini sağlayabiliyor.

Goldsmiths Üniversitesi'nin yürüttüğü bir araştırmaya göre İngilizler, 2,3 milyar sterlin değerinde müzik, film, uygulama ya da internet üyeliğine sahip.

Aynı araştırma her 10 kişiden birinin şifrelerini vasiyetlerine eklediğini, yani yakınlarının dijital hazinelerine ulaşmasını istediğini gösteriyor.

7/25/2011

kardeşi tarafından hediye edilen kuranı kerimi okuduktan sonra müslüman olan ünlü popçu

1948'de doğmuş, Kıbrıslı Rum bir babanın ve İsveçli bir annenin üçüncü çocuğu olan Cat Stevens'ın asıl adı Steven Demetre Georgiou'dur.

Babası Yunan Ortodoksu olmasına rağmen Steven bir Katolik okuluna gitti. 8 yaşındayken annesi babası boşandı, bir süre beraber yaşadılarsa da annesi oğlunu alıp İsveç'e döndü. 16 yaşındayken okulu bıraktı, daha sonra Sanat Okulu`na girdi ama oradan da ayrıldı.
İlk hit parçasını ve albümünü 18 yaşındayken yaptı. "I Love my Dog" şarkısı Cat Stevens'ın doğuşu anlamına geliyordu. 1966 yılında Matthew and Son albümünü piyasaya sürdü. Bu dönemde Cat Stevens ismini aldı. 1967'de yayımlanan New Masters albümü fazla tutulmadı, bu albüm sonradan birçok kişi tarafından yorumlanan The First Cut Is the Deepest parçasıyla hatırlanır.

1968'in başında 19 yaşındayken Stevens tüberküloza yakalandı. Aylarca hastanede yattığından müziğe tekrar dönmesi 1970`i buldu.

1970'te yayımladığı folk müzik temeline oturtulmuş, önceki albümlerinden de biraz farklı sayılan Mona Bone Jakon yayımladı. Bu albümde o dönemki aşkı Patti D'Arbanville için yazılmış (daha sonra bir klasik halini alan) "Lady D'Arbanville" parçası da yer alır. Cat Stevens, 1970'in ikinci yarısında yayımladığı uluslar arası bir başarı yakalayan Tea for the Tillerman albümüyle yoluna devam etti. Wild World parçası bu albümdeki en beğenilen ve popüler parça oldu.

Kendine has bir müzik oluşturan Stevens 1971`de çıkardığı Teaser and the Firecat albümüyle başarının tadını çıkarmaya devam etti. Bu albümde "Peace Train", "Morning Has Broken" ve "Moonshadow" gibi birçok hit parça yer alıyordu.

1970'li yıllarda yeni albümler yayımlamaya devam etti.
Müslüman oluşu
2008 yılında Yusuf İslam.

1976 yılında bir kaza sonrası boğulmak üzere olan Cat Stevens, kendisini kurtarması için Tanrı'ya yalvarmış ve yıllar sonra VH1 kanalında o anı şöyle söylemiştir: “Oh God! If you save me I will work for you.” ("Oh Tanrım, eğer beni kurtarırsan senin için çalışacağım." Bu ölüme yakın deneyim onun ruh halini değiştirdi. Kardeşi David, Kudüs'te bir camide görüp ve içimi rahatlattı diyerek aldığı Kur'an'ı Cat Stevens'a hediye etti ve Stevens`ın İslamiyet`e geçişi başlamış oldu. 1977 yılında Müslüman olarak Yusuf İslam adını aldı.

Değişimini ilerleyen yıllarda müzikle uğraşmayı bırakarak sürdürdü. Sahnelerden uzaklaştı, hatta müzik şirketlerinden artık albümlerinin dağıtılmamasını rica etti fakat bu talebi reddedildi.

Ancak 2006 yılında oğlunun evinde eline aldığı gitar ile birlikte bu kararını 28 yıl sonra değiştirdi. Önce kendi eski şarkısı olan Father and Son şarkısını Ronan Keating ile söyledi. Ardından 2006 yılında 'An Other Cup' albümünü çıkardı. Ardından, 5 Mayıs 2009'da son albümü Roadsinger piyasaya çıktı.

Şu an karısı ve beş çocuğuyla birlikte Londra'da yaşamaktadır.

7/20/2011

avusturya'da göl üzerinde yüzen sahne kurup opera sahnelediler

Avusturya'da düzenlenen Bregenz Müzik ve Sanat Festivali bu akşam yapılacak açılış töreniyle başlıyor.
Bu yılki festivalin en ilgi çeken prodüksiyonu Constance Gölü üzerinde yüzer bir sahnede sergilenecek olan Andre Chenier operası.

Bu akşam yapılacak açılış törenine Avusturya Cumhurbaşkanı da katılacak.

7/03/2011

usb flash bellekle bilgisayara dosya transfer ederken yapmamanız gerekenler

Bu haberde USB hafızalarda bulunan virüs tehlikesinden bahsetmeyeceğiz. Aksine, kullanıcının ufak bir hatasının son kullanıcıyı nasıl zor durumda bıraktığına dikkat çekmek istiyoruz.

USB hafıza veya harici diskler, genel olarak USB portunu kullanarak bilgisayarlara bağlanır. Kullanıcılar film, müzik veya özel dosyalarını bu depolama birimlerinde saklar. Ancak bu saklama işleminin gerçekleşebilmesi için bu disklere verilerin taşınması veya kopyalanması gerekir.
Ancak bu kopyalama işlemi sırasında yapılacak bir hata, kopyalanan dosyanın bozulmasına sebep olabilir. Şöyle ki, bilgisayarların büyük bölümünde bulunan Windows işletim sistemi altında USB biriminize dosya transfer ederken kesinlikle cihazı bilgisayarınızdan ayırmayın. Kopyalama işlemi bitse ve kopyalama penceresi kapansa dahi transfer edilen dosya tam olarak kopyalanamamış olabilir.

Bu hatayı yapan kullanıcıların büyük bir bölümü maalesef önemli dosyalarını yitiriyor; zira kopyalanan dosyalar normalde sağlam olmasına rağmen bozuk olabiliyor.

Bu tip bir sorunun yaşanmaması için veri transfer işleminin bitmesinin ardından USB hafızayı "Güvenli kaldır" özelliğini kullanarak kaldırmanız gerekiyor. Zaten USB birimini bilgisayarınıza taktığınızda, sağ alt köşede, Windows saatinin olduğu bölümde bu özelliği kolayca görebilirsiniz.

Bunun dışında dosyaları herhangi bir soruna karşı kesmek yerine kaynağından kopyalamayı tercih etmenizde fayda var. Böylece ana kaynaktaki dosyalar taşınmadığından dolayı herhangi bir aksilikte verileriniz zarar görmemiş olur.

6/27/2011

michael jackson'ın thriller adlı klipte giydiği ceket 1,8 milyon dolara satıldı

25 Haziran 2009'da ölen pop müziğin efsane ismi Michael Jackson'ın Thriller adlı video klibinde giydiği ceket, ABD'de yapılan bir açık arttırmada 1,8 milyon dolara satıldı.
Beverly Hills'de düzenlenen açık arttırmada en yüksek fiyatı, Milton Verret adlı bir altın simsarı ödedi.
Jackson'ın kırmızı siyah deri ceketinin önce Austin kentinde sergilenmesi planlanıyor.

Açık arttırmadan elde edilen gelirin bir bölümü, Michael Jackson'a ait iki Bengal kaplanının bulunduğu hayvan koruma alanına bağışlanacak.

Michale Jackson, 1983'te Thriller albümü için çektiği 14 dakikalık video, müzik dünyasında 'en etkileyici' müzik videolarından birisi olarak kabul ediliyor.

6/19/2011

seyircinin rahat etmesini sağlayacak yeni tiyatro oyunu yataklı kahvaltılı olacak

Oyun koltuk yerine yatakta izlenecek, sabah da kahvaltı servisi yapılacak.


Londra'nın ünlü kültür merkezi Barbican'da sergilenecek Lullaby (Ninni) adlı oyunun kadrosu sadece 4 kişiden oluşuyor.


Temsil de alışılmış bir tiyatro oyunundan ziyade, müzik ve bazı görsel unsurlardan oluşan bir gösteri aslında.


Görseller Dada ve Dali gibi ressamların hayal dünyasını andıran hayvan resimlerinden oluşuyor.

Tüm bu unsurlar seyirciyi gevşetmek ve huzur içinde uyumasını sağlayacak şekilde bir araya getirilmiş.

Salondaki koltuklar sökülmüş ve yerlerine bir, iki ve üç kişilik yataklar konmuş.

Seyirciler oyuna pijamalarıyla, hatta oyuncak ayılarıyla gelebilecek, yanlarında diş fırçalarını da getirebilecek.

İlk perdenin ardından verilen arada "ihtiyaçlar" giderildikten sonra da uykuya dalmak üzere tekrar yatağa girilecek.

Oyuncular ve yönetmen ikinci perdenin tüm seyirciler uyuyana kadar süreceğini söylüyor.

"Genelde seyircinin uyuması kabalık olarak algılanır, ama biz tam tersini yapmaya çalışacağız" diyorlar.

Bu başarıldıktan sonra ışıklar söndürülecek ve salondaki 50 kişi uykuya dalacak.

Sabah ise zengin bir kahvaltı onları bekliyor olacak.
bbc türkçe

6/18/2011

amerika tarihinde ilk kez suikaste uğrayan kadın siyasetci yaşam savaşını kazandı

Giffords, Ocak ayından bu yana Houston'daki hastanedeydi.
Arizona'yı temsil eden kongre üyesi Ocak ayında seçmenleri ile görüştüğü sırada saldırıya uğramış, onu yakın mesafeden başından vuran saldırgan olay yerindeki altı kişiyi öldürmüş, 13 kişiyi yaralamıştı.


Giffords'ın saldırıdan sağ kurtulması mucize olarak görülmüştü.


Houston'daki TIRR Memorial Hermann Hastanesi doktorları, Giffords'ın bilişsel yetilerinin ve fiziksel gücünün tedavi süresince ilerleme gösterdiğini belirtti.


Saldırı ardından Giffords'ın kafatasının sol yanına seramik bir parça yerleştirildi.

41 yaşındaki Kongre üyesi şimdi, uzun soluklu bir rehabilitasyon sürecine başlıyor.

Her gün evinden hastaneye gidip gelecek olan Giffords, konuşma, müzik, fiziksel hareketler ve mesleki beceriler konusunda terapi görecek.
Gabrielle Giffords ve eşi Mark Kelly


Mark Kelly tedavi süresince her gün iki kez hastaneye gitti

Ailesi Giffords'ın evine dönebilmesinin iyileşmesine daha da büyük katkı sağlayacağına inanıyor.

Giffords'ın sözcüleri siyasetçinin sağlık durumunun her hafta iyiye gittiğini; daha etkin bir şekilde görevine dönmesi konusunda görüşmelerin devam ettiğini söylediler.

Ancak Demokrat siyasetçi için bunun mümkün olup olmayacağını kestirmek zor. Giffords'ın ise karar vermek için 2012 Mayıs'ına dek zamanı var.

Giffords'ın astronot eşi Mark Kelly de son seferini yapan Endeavour uzay mekiği ile görevini tamamlayarak yeniden eşinin yanına döndü.

Kelly, eşinin yürüyüp konuşmakta hala zorlandığını, ancak saldırıdan önceki kişiliğine yeniden kavuştuğunu söylüyor.

Giffords'ın saldırıdan bu yana çekilen ilk fotoğrafları pazar günü yayınlanmıştı.

Saldırının faili Jared Loughner'ın ise akli durumunun ise yargılanmaya uygun olmadığına karar verildi.
bbc türkçe

6/15/2011

eurovizyon birincisi azerbaycanlı sanatçılar yunanlılara kızdığı için türk bayrağını açmış

Denizli’nin dünyaca ünlü turizm merkezlerinden olan Pamukkale’ye gelen, 56’ncı Eurovision Şarkı Yarışması’nın birincisi Azerbaycanlı Nigar Cemal ile Eldar Gasimov, 1600 yıllık antik havuzda yüzüp stres attı. Denizli Belediyesi ve TRT tarafından düzenlenen Türkçevizyon Müzik Festivali çerçevesinde Pamukkale Antik Tiyatro’da festivalin onur konuğu olarak yarın sahneye çıkacak olan Nigar- Eldar ikilisi, Pamukkale Örenyeri konusunda yetkililerden bilgiler aldı, ardından 36 derece su dolu havuza girdi.


’YUNANLILARA KARŞI AÇTIM’


DHA’nın sorularını yanıtlayan Nigar Cemal, birinci olduktan sonra sahneye Türk bayrağı ile çıkması konusunda şunları söyledi:

"Türkiye Eurovision’da elenince Yunan grup ülkelerinin bayrağını açarak sevinç gösterisinde bulundu. Bu duruma çok üzüldüm. Çünkü, biz Türkiye ile aynı millet iki devlet konumundayız. ’Finale kalırsak, kaybetsek de kazansak da Türk bayrağı açacağım’ diye o anda karar verdim. Finalde şampiyon olduk. Hemen elime Türk bayrağı alıp açtım, bu şekilde sevincimi dünyaya gösterdim. Türk bayrağı açmama neden olan Yunanlıların davranışı oldu."

TARKAN İLE DÜET YAPMAK İSTİYOR

Nigar Cemal, Türkiye’de çok sevdiği ve beğenerek dinlediği sanatçılar olduğunu kaydederek, bunların başında Tarkan ile Rafet El Roman’ın geldiğini söyledi. Nigar, "Tarkan ile düet yapmak isterim. Umarım böyle bir fırsat elime geçer" dedi.

Eldar Gasimov da Pamukkale’yi çok sevdiğini belirterek, "Pamukkale’deki Türkçevizyon etkinliğine herkesi bekliyorum. Burada Eurovision’da şampiyon olduğumuz şarkıyı seslendireceğiz" diye konuştu.
hürriyet

4/08/2011

malatya'da şarkı söyleyen ingiliz turistlerin müzik aletlerine zabıta el koydu

Malatya'da şarkı söyleyerek para toplayan 4 İngiliz turist zabıta engeline takıldı. Dil bilmeyen zabıta ekipleri turist dilencileri meydandan uzaklaştırmak için oldukça çaba sarfetti. Sabah saatlerinde Kentin en işlek meydanlarından biri olan Soykan Parkı'nda 1'i bayan 4 İngiliz turist enstrümantal müzik aletleriyle şarkı söyleyerek para toplamaya başladılar. Çevrede toplanan meraklı vatandaşların bakışları arasında şarkı söyleyen dilenci turistlere ilgi gittikçe çoğaldı. Toplanan vatandaşlar turistlerin yere bıraktığı keman kutusuna para bırakırken olay yerine gelen Malatya Belediyesi Zabıta Ekipleri duruma müdahale etti. Bir zabıta görevlisi ise toplanan kalabalıktan İngilizce bilen birisinin olup olmadığını sorarak kendilerine tercümanlık yapmasını istedi. Kimsenin İngilizce bilmemesi üzerine iş yine zabıta ekiplerine düştü. El kol hareketleriyle güçlükle de olsa yasak olduğunu anlatan zabıta daha sonra turistleri meydandan uzaklaştırdı. (Cahit ÖZÇELİK/DHA)


Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!

3/04/2011

apple iki kameralı video ve müzik kurgu programlı İpad'i görücüye çıkardı

iPad 2, şirketin kurucusu Steve jobs tarafından San Fransisco'daki bir teknoloji etkinliğinde ilk kez tanıtıldı.

Yeni ürünün dikkat çeken özellikleri daha hızlı çalışması, görüntü özelliklerinin daha gelişmiş olması ve tabletin her iki tarafında yer alan kameraları oldu.

Yeni iPad, önceki modele göre daha ince, ve tablet beyaz renkte de üretildi.

iPad 2'nin ABD'de 11 martta, diğer ülkelerde ise 25 martta piyasaya sürüleceği açıklandı.

Ev sahibi Jobs

Tanıtım etkinliği, ocak ayından beri rahatsızlığı sebebiyle izne ayrılmış olan Apple'in bir numarası Steve Jobs tarafından yapıldı.

Jobs'ın sağlık durumuyla ilgili, aralarında iş hayatına geri dönmeyeceği de buluna, birçok söylenti vardı.

2004 yılında pankreas kanseri teşhisi konulmuş olan Jobs, "uzun zamandır üzerinde çalışmakta olduğumuz bu ürünün ilk gününü kaçırmak istemedim" dedi.

Yenilikler

iPad 2'ye eklenen iki yeni uygulama var: Video kurgu programı iMovie ve müzik kurgu programı Garage Band.

Ancak aralarından Electricpig.co.uk sitesinden James Holland'ın da bulunduğu eleştirmenler, iPad'in yazılımın geliştirilmesi gerektiğinde hemfikirler.

Holland "Apple, iPad'i "PC sonrası" bir ürün olarak sunuyor. Eğer böyleyse tablet üzerinde aynı anda birden fazla işlem yapılmasına imkân tanıyacak bir işletim sistemi olmalı" diyor.

Tablet piyasası kızışıyor

Apple'in iPad ürünü 2010 eylül ayına kadar tablet PC pazarında yüzde 95 hakimiyete sahipken bu pazar payı 2010 sonunda yüzde 75'e geriledi.

Bu pay düşüşünün temel sebebi olarak Google'in geliştirdiği Android işletim sistemiyle çalışan yeni ürünlerin yaygınlaşması.

Ayrıca Microsoft'ın Windows 7 ve HP'nin WebOS sistemlerine dayanan tabletler de hızla yarışa dâhil oldular.

Uzmanlar Apple ve Google arasındaki rekabetin 2011 ve sonrasına damgasını vuracağında uzlaşıyorlar.
bbc türkçe bilim ve teknoloji

2/28/2011

playboy modellerinden anna nicole smith kraliyet operasında


Playboy dergisinin modellerinden biriyken, 89 yaşında bir petrol milyarderiyle evlenip, televizyonda adını duyuran ve imajını geniş kitlelere yayan ancak 2007 yılında aşırı dozda ilaç alarak intihar eden Anna Nicole Smith'in yaşamı, aslında bir pembe dizi gibiydi...

Şov ve ünlüler dünyasında tam anlamıyla kendini yaratan, göğüsleriyle ünlenen Teksaslı dansçı Smith'in yaşadıkları, televizyon dizisine değil de, Operaya dönüştürüldü ve geçtiğimiz günlerde Londra'daki Kraliyet Operası'nda sahnelenmeye başladı.

BBC Türkçe'nin sanat kültür söyleşisinde, Anna Nicole operasının galasına katılan klasik müzik eleştirmeni Edward Seckerson eseri ve yarattığı sansasyonu değerlendiriyor.
Nikki Yanofsky

Bu haftaki ikinci söyleşimizse, 17 yaşındaki, cazın harika çocuğu Kanadalı Nikki Yanofsky.

İlk albümünü 13 yaşındayken çıkaran Nikki, son çalışması Nikki'de kendi bestelerine de yer veriyor. Ve BBC'ye, çocuk yaşta atıldığı müzik yaşamını, nasıl beste yaptığını, genellikle çok daha olgun sanatçılarla özdeşleştirilen cazla ilişkisini anlatıyor.

12/08/2010

rahmi koç müzesinde yeni bölüm açıldı matematik dünyası


Rahmi M. Koç Müzesi'nde ''Renkli Matematik Dünyası-Eğlen Öğren'' bölümü törenle açıldı. Müze bünyesinde açılan bölüm, interaktif deney setleriyle matematiği sevdirmeyi amaçlıyor.

Dünyaca ünlü matematik profesörü Prof. Dr. Albert Beutelspacher tarafından tasarlanan bölüm, Almanya'da her yıl, her yaştan binlerce ziyaretçi çekiyor.

6/14/2010

Babam Diyarbakırda müzik öğretmeniydi

Babam Diyarbakır’da müzik öğretmeniydi. Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine ve getirdiği yeniliklere de temelden bağlı bir insandı. 

çocukların müzik eğitiminde

O sıralarda belki anlamıyorduk biz kardeşler, ama Atatürk’ün büyüklüğünü yıllar sonra birebir yaşayınca, babamın da büyüklüğünü fark edebildim.
Türkiye, Cumhuriyeti’ni kurduktan ve yüzünü “çağdaş medeniyetlere” dönmeye başladıktan sonra, birçok konuda atılımlar yaptı. Bunlar öylesine kökten ve yapıcı atılımlardı ki, yıkmaya kalkmak bile başka bir Atatürk ihtiyacı doğuracak nitelikteydi.
Müthiş bir kadrosu vardı Mustafa Kemal’in ve bir de gizli “karıncaları”.
Hitler rejiminden ürküp de kaçan Alman Yahudileri, Türkiye’nin her tarafında kültür, sanat, ekonomi, vatandaşlık ilkeleri, ülkeyi sevmek, ulus olmak yolunda yeni kurulan Cumhuriyet’e destek veriyordu.
O zamanlar küçük bir ayrıntı gibi gelen, ama şimdilerde bakıldığında müthiş bir devrim olan “mandolin” adındaki küçücük müzik aletinin ne gibi büyük “devler” ortaya çıkaracağından pek haberimiz yoktu.

O zaman sorgulamak gerekti. Neden Cumhuriyetin ilk yıllarında orta öğretimde müzik enstrümanı olarak mandolin tercih edilmişti?

Mandolin, batılıların lut, bizim ud dediğimiz enstrüman ailesindendir. 17. ve 18. Yüzyıllarda İtalya’da ortaya çıkmıştır. Napoli’de üretilen ve dünyaya 19. Yüzyılda adını duyuran bir çalgıdır. Prototipi, 14. Yüzyıla kadar dayanan ve o sıralarda mandore olarak anılan bir müzik aletiyken, daha sonra lut ailesine yaklaşarak mandolin olarak tüm dünyaya yayılmıştır.
Bunlar mandolin için herhangi bir internet sitesinde bulunabilecek teknik ve tarihsel bilgiler, ancak mandolinin çocukların müzik eğitiminde ne denli önemli olduğunu anlatmak için küçük bir noktayı aydınlatmakta yarar var.
Mandolin, yaylı sazlara, özellikle de kemana geçişte müthiş bir kolaylık sağlamasıyla tanınır ve bilinir. Bu yüzden de müziğe saygısı olan tüm dünya ülkelerinde ilk ve ortaöğretim çağındaki çocukların öğrenmesi teşvik edilir.
Çalgıların nota veya akor basmak için kullanılan uzantılarına “tuş” denir. Keman ile mandolinin tuş ölçüleri aynıdır. Mandolinde tuş bölümü perdelerle ayrılmışken, kemanda bu bölüm düzdür.
İşte mandolin üzerinde çalışan ve eğitilen parmaklar, kemana geçtiği zaman bir yabancılık çekmez. Bu da mandolinin yaylı sazlara geçişteki kolaylığını açıklar.

çok sesli müzik

Mandolinden diğer telli sazlara geçiş de aynı şekilde kolaylık sağlar.

Daha sonraları mandolinin yerini önce “melodika”, ardından da günümüzde modern kaval diyebileceğimiz “blok flüt” almıştır.
Her iki müzik aletinin de, mandolinin yerine geçmesi, hatta mandolin ile aynı kategoride anılması söz konusu bile olamaz. Türkiye, çok sesli müzik sanatında cumhuriyetin ilk yıllarındaki temposunu bir daha yakalayamamış ise, bunda yürütülen müzik eğitim politikalarının büyük etkisi vardır.
Yalnızca bu kadarcık bir çerçeveden bakıldığında bile, Cumhurriyetin ilk yıllarındaki eğitim atağının gücü ve kapsayıcılığı ortaya çıkmaktadır.
Bugün yeniden oluşturulmaya çalışılan ve bu anlamda ciddi uğraşlar verilen çok sesli müzik kültürünün yaygınlaştırılması çabası, yalnızca bir “müzik beğeni entellektüelliği” olarak algılanmamalıdır.
Çok sesli müzik, bir beğeni değil, bir eğitimdir ve çağdaşlığın göstergesidir. Bu çağdaşlığı yakaladıktan sonra insan, yeniden geriye dönüp tek sesli müziği ile uğraşabilir de. Ancak bu dönüş bile çok daha farklı ve yararlı olacaktır.
Mandolin orkestralarının kurulduğu, ileri ülkelerde mandolin eğitiminin önemsendiği düşünüldüğünde, Türkiye’nen neden melodika ve blok flüt ısrarında bulunduğu daha iyi anlaşılır.
Mandolin orkestraları konusunda dünyada en ileri ülkeler, ABD, İngiltere, İrlanda, Avusturalya, Yeni Zelanda, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Brezilya, Hindistan, Yunanistan ve Japonya gösterilebilir. Eğer Türkiye’de melodika ve blok flüt dönüşümü yaşanmasaydı, bu ülkeler arasında elbette Türkiye’de bulunacaktı.
Cumhuriyetin önemli kazanımlarından biriydi mandolin, ama ne yazık ki yok edildi. Mutlaka yeniden yaşatılması gerekir.
Gürer Aykal
Odatv.com