Dünya

Dünya
müze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/07/2011

şaşkın temizlikçi bir milyon dolarlık eserdeki bej boyayı leke sanıp temizleyince olanlar oldu

Ünlü Alman sanatçı Martin Kippenberger'in 'Wenn's anfaengt durch die Decke zu tropfen' (Tavan Akmaya Başlayınca) adlı eserinde tahta çıtalardan oluşan kulenin altında bir kauçuk kap bulunuyordu ve kaptaki leke görünümü taşıyan ince bej boya tabakasının su birikintisini andırması amaçlanmıştı.
Gece temizlikçisi bunun gerçekten leke olduğunu düşünerek kabı pırıl pırıl oluncaya kadar ovdu.

Dortmund kentindeki Ostwall müzesinde ödünç olarak sergilenen eserin sahibi, meydana gelen 'kaza'ya rağmen Kippenberger'in eserinin bu haliyle müzede kalmasını kabul etti.

Bazı kaynaklar eserin yeniden özgün haline getirilemeyeceğini savunuyor.
'Wenn's anfaengt durch die Decke zu tropfen' (Tavan Akmaya Başlayınca)

Dortmund kent yönetimi sözcüsü Dagmar Papajewski ise, eserin bir parçası olan kauçuk kabın altındaki lekenin onarılıp onarılmayacağı hakkında bilgi vermedi. Sözcü, bu konuda kararın eserin sahibine ait olduğunu belirtti; "Konuyla ilgili olarak Kippenberger'e danışamayız" dedi.

Dagmar Papajewski, müzeyle iş yapan temizlik firmasının geçen yılın Ekim'inden beri bu hizmeti verdiğini ve temizlik personeline sanat eserinden en az 20 santimetre uzakta iş yapılmasının tembihlendiğini anlattı.

Almanya'nın 'dehşet çocukları' arasında anılan 1953 doğumlu Martin Kippenberger 1997 yılında kanserden öldü.

Çok verimli bir sanatçı olan Kippenberger, çok değişik stillerde ve alanlarda eser verdi. New York'taki Modern Sanatlar Müzesi, Londra'daki Tate Modern ile Saatchi Galerisi'nde eserleri sergilenen Kippenberger'in heykel, resim, baskı ve enstalasyon çalışmaları var.

8/18/2011

emlakçı'dan ilginç promosyon evi alana evdeki iskeletler bedava

İsveç'te bir emlakçı bir evi, evin olduğu yerde önceki yüzyıllarda yaşamış bir kişinin zemine gömülmüş iskeletleri de dâhil olmak üzere satıyor.
1750 yılında Baltık Denizi'ndeki Gotland adasında Visby'de inşa edilmiş evin kilerinde bir mezar ve iskelet var.

İskeletin kilerdeki bir cam bölmede sergilendiği üç odalı evin fiyatı 640.000 dolar.

Ev, Orta Çağ'da terk edilen bir Rus kilisesinin yıkıntılarının üzerine inşa edilmiş.

Helagotland adlı internet haber sayfasına demeç veren emlakçı Leif Bertwig, "Tarihe bundan daha fazla yakın olmak mümkün değil" diyor.

Evin inşa edildiği çiftlikte aynı kilise zeminine erişimi olan iki ev daha var.

Evi satın almayacak olanların da bölgedeki bir müzenin düzenlediği turlar aracılığıyla kilerdeki iskeleti görmesi mümkün olacak

7/21/2011

bir kiralık kasadan dünyanın en nadir bulunan parası çıktı

Amerikalı yetkililerin, Philadelphia'da dünyanın en nadir rastlanan Amerikan paralarından olan, 20 dolarlık "çift kartal" madeni parası ele geçirmesi tartışma yarattı.

Evin sahibesi Joan Langboard, şimdi milyonlarca dolar değeri bulunan paraları, merhum babasına ait bir kiralık kasada bulduğunu söylerken Amerikan savcılığına göre paralar, 'çalıntı.'
20 dolarlık "çift kartal" madeni parası, 1933'te basıldıktan sonra hiç bir zaman tedavüle girmemişti.

Amerikalı yetkililer, o tarihte Altın Standardı sistemi terkedildiğinde "çift kartal" paralarının neredeyse tamamını imha etmişlerdi.

Geriye kalan madeni paralardan iki tanesi, bir müzeye gönderildi.

Bir zamanlar Mısır Kralı Faruk'un sahibi olduğu bir diğer madeni para da yedi buçuk milyon dolardan fazla bir paraya satıldı.

Diğerleri ise kayboldu.

Bu nedenle Amerikan hükümeti, Joan Langboard'un babası öldükten sonra bulduğu madeni paraların çalıntı olduğuna inanıyor.

Gizli Servis, Langboard'un mücevhercilik yaptığı bilinen babasının 70 yılı aşkın zaman önce Amerikan Darphanesi'nden biriyle işbirliği yapıp madeni paraları çalmış olabileceğini iddia ediyor.

Bu iddiaları yalanlayan Langboard, babasının paraları hukuki yollardan edinmiş olması gerektiğini, zira California'da yaşanan Altına Hücum dönemi sırasında Darphane'yle sıklıkla iş yapan bir altın tüccarı olduğunu söylüyor.

Amerikan Hazine Bakanlığı'ndan yetkililer ayrıca kasanın, Langboard'un babası öldükten sonra kiralandığına ve kadının iddiasının şüpheli olduğuna dikkat çekiyor.

Mahkeme jürisi hükümetin lehine karar verirken madeni paralar, yargıcın yıl sonuna kadar paranın kime ait olduğu konusunda bir karara varmasına dek saklanmak üzere ABD ordusuna bağlı Fort Knox kışlasına nakledildi.

7/13/2011

tarih müzesinde çift cinsiyetli kelebek dünyaya geldi bir ay sonra koleksiyona katılacak

Jennifer Carpenter

BBC

Londra'nın Doğal Tarih Müzesi'nde yarı erkek yarı dişi bir kelebek dünyaya geldi.

Kelebeğin vücudunun ortasından geçen bir çizgi hayvanın erkek kısmı ve daha renkli olan dişi kısmı arasındaki bölünmeyi oluşturuyor.

Ender yaşanan bu durumun, döllenme döneminde kelebeğin cinsiyetini belirleyen kromozomların ayrılmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.

Kelebek, bir aylık ömrünün sonuna geldiğinde, müzenin koleksiyonunun bir parçası olacak.

Jinandromorfizm adı verilen bu durum, doğan kelebeklerin yalnızca yüzde 0.01'inde görülüyor.
Müze görevlisi Luke Brown, ilk kelebek evini 7 yaşındayken inşa etmiş ve bugüne dek 300 bin kelebeğin dünyaya gelmesine tanıklık etmiş.

Bu Brown'un gördüğü üçüncü jinandromorfizm vakası olmuş.

Brown, durumdan yalnızca kelebeğin kanatlarının etkilenmediğini anlatıyor.

Hayvanın vücudu ikiye bölünmüş durumda, hem kadın hem de erkek cinsel organlarına sahip ve hatta antenlerinin uzunluğu bile birbirinden farklı.

Üç buçuk haftalık kelebeği hayattayken görmek için çok zaman kalmadı.

Jinandromorfi ender görülmekle birlikte, kelebeklere özgü bir durum değil ve daha önce çift cinsiyetli yengeç, istakoz, örümcek ve tavuklara rastlandı.

Doğal hayatta daha fazla örneği olması muhtemel bu durum, erkek ve dişileri birbirine benzeyen hayvanlarda daha zor tespit ediliyor.

7/12/2011

mikelanjo'nun kayıp tablosu isa peygamber bir üniversitenin yurdunda bulundu

Oxford Üniversitesi'ne bağlı Campion Yurdu'nun duvarında bulunan ve İsa Peygamber'in çarmıha gerilmesinin resmedildiği tablonun, daha önce, Marcello Venusti'ye ait olduğuna inanılıyordu.

İtalyan akademisyen Antonio Forcellino, kızılötesi teknoloji kullanılarak yapılan incelemeyle, tablonun Mikelanj'ın eseri olduğunun saptandığını açıkladı.
Cizvit akademik topluluğa ait binada ortaya çıkarılan tablo, bu keşif üzerine indirildi ve güven altında sergilenebilmesi için Ashmolean Müzesine gönderildi.

Campion Yurdu'nun başı Rahip Brendan Callaghan, eser hakkında, "Çok güzel bir tablo. Ama maalesef bizim duvarımızda asılı kalamayacak kadar değerli." dedi.

Rahip Callaghan, "Meryemana, Saint Jean ve Yas Tutan İki Melekle Çarmıha Geriliş" adını taşıyan eserin Mikelanj'ın elinden çıkmış olması olasılığı karşısında hem heyecan, hem de bir miktar kaygı duyduğunu söyledi; tablonun, sonuçta Mikelanj'a ait olmadığı ortaya çıksa bile, son üç yılda 10 kat değerlendiğini belirtti.

İtalyan akademisyen Forcellino, "Kayıp Mikelanj'lar" adlı kitabında, "Böylesi bir tabloyu Mikelanj'dan başkası yapamazdı." diyor.

Tablo, 1930 yılındaki bir açık artırma sırasında Campion Yurdu tarafından satın alınmıştı.