Dünya

Dünya
keşif yapıyorlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
keşif yapıyorlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/09/2011

şempanzeler yapılan zeka testinde bilim adamlarını şaşkınlığa uğrattılar

Almanya'nın Leipzig şehrinde şempanzeler üzerinde yürütülen bir araştırmada deneklerin bir su tüpünün içindeki fıstığa ulaşmak için geliştirdikleri yöntemler hayret uyandırdı.


Max Planck Evrim Enstitüsü'nde yürütülen çalışmada şempanzelerin kafeslerine yerleştirilen, ellerinin giremeyeceği darlıkta bir tüp içine birer fıstık tanesi yerleştirildi.

Kafeslere ayrıca şempanzelerin su içebilecekleri bir düzenek eklendi.
Araştırma ekibinden Daniel Haus


"Şempanzeler deneme-yanılma yöntemiyle değil düşünüp, sorunu kavrayıp, çözüm geliştirdiler."

Deneyde gözlemlenen şempanzelerden bir kısmı musluktan ağızlarına doldurukları suyu, fıstığın bulunduğu tüpe taşıyarak su seviyesinin yükselmesini sağladılar.

Böylece şempanzeler su yüzeyine çıkan fıstığa ulaşmış oldular.

Deneklerden biri ise ağzıyla gerçekleştirdiği su taşıma işlemini tekrarlamak yerine daha kolay bir yöntem keşfetti.

Su tüpünü idrarıyla dolduran şempanze böylece fıstığa daha kısa sürede ulaşmış oldu.

Araştırmayı yürüten ekipten Daniel Hanus söz konusu "zeki" şempanzenin ağzıyla su taşımaktan sıkıldığı için bu yaratıcı yöntemi geliştirdiğini söyledi.
Şempanzeler daha zeki

Deney hem goriller hem şempanzeler üzerinde gerçekleştirildi ve sonuçlar genç şempanzelerin daha başarılı olduğunu ortaya koydu.

43 şempanzeden 14'ü musluktan ağızlarıyla su taşıyarak fıstığa ulaşabileceklerini akıl edebildi, 7 şempanze ise bu işlemi tekrarlayarak fıstıklara ulaştılar.

Araştırma ekibini yöneten Doktor Hanus sonuçların genç şempanzelerin sorun çözme konusundaki kabiliyetini ortaya koyduğunu belirtti.

Hanus, deneklerin deneme-yanılma yöntemiyle değil, düşünüp, sorunu kavrayıp çözüm geliştirdiklerini söyledi.

Bilim adamı, ağzıyla su taşımak yerine idrarıyla sorunu çözen şempanzenin ise ilginç bir durum olduğunu ifade etti.

Doktor Hanus bu zeki şempanzenin, musluktan su taşıyarak fıstığa ulaşabileceğini kavrayabilmiş olmasına rağmen, bir adım öteye gidip yorulmadan sonuca ulaşmayı becerebildiği yorumunda bulundu.
4 yaşındaki çocuklar beceremedi

Araştırma şempanzelerle insanlar arasında yapılan bir karşılaştırmayı da kapsıyor.

4, 6 ve 8 yaşındaki çocuklardan oluşan denekler, benzer bir sorunu ağızlarıyla değil bardakla su taşıyarak çözmeleri gereken bir deneye tabi tutuldular.

Sonuçlar şempanzelerin sorunun çözümünde 4 yaşındaki çocuklara göre daha başarılı olduklarını ortaya koydu.

4 yaşındaki 24 çocuktan yalnız 2'si tüpteki su seviyesini yükseltmeyi akıl edebilirken, bu oran denek şempanzelerde daha düşük oldu.

Doktor Haus, 6 ve 8 yaşındaki çocukların başarı oranlarının şempanzelere göre daha yüksek olmasına rağmen sorunu çözerken gerçekten zorlandıklarına dikkat çekti.
bbc türkçe

11/12/2010

Abdullah Öcalan’ın MİT ajanı kayınpederi Ali Yıldırım

Polis: “Apo, çok iyi çocuk. Tanırız” Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yapacağı soygun hakkında polisi uyaran gazeteciye polisin verdiği cevap şok etti...

MİT ajanı kayınpederi

Öcalan’ın MİT ajanı kayınpederi Ali Yıldırım’ın fotoğrafını yayınlayan Habertürk, şimdi de Yıldırım’ın MİT’teki kod adına da ulaştı. Ali Yıldırım’ın MİT’teki kod adı Çerçi Ali’ydi...

MİT’çi kayınpeder Ali Yıldırım ile Abdullah Öcalan’ın ilişkisi yıllarca tartışıldı.

İlk olarak Uğur Mumcu’nun ortaya çıkardığı bu ilişki, yıllar sonra Ergenekon davası kapsamında da gündeme geldi. Yıllarca, Öcalan’ın “gizli bir el” tarafından korunduğu iddia edildi. Öcalan, 1974’te Ankara’da Basın Yayın Yüksek Okulu’na girdiğinde Ali Yıldırım’ın kızı Kesire ile tanıştı.

Yıldırım o yıllarda Ankara’da MİT’e gidip geliyordu. Öcalan’ın, 1978’de Kesire Yıldırım ile evlenene kadar Ali Yıldırım’la görüştüğü öne sürüldü.

Öcalan’ın etrafında bugün halen kimliği sır olan Yüzbaşı Pilot Necati olarak bilinen bir isim daha vardı. Öcalan, yıllar sonra hem Pilot Necati’nin hem de Kesire Öcalan’ın ajan olduğunu ve “onların kendisinden değil, kendisinin bu iki isimden yararlandığını” açıkladı. Öcalan’ı “gizli bir el”in koruduğunu gösteren olaylardan biri de örgütün kurulma aşamasında yapılan soygundu. Öcalan’ın çevresinde o yıllarda Cemil Bayık, Rıza Altun gibi bugün halen Kandil’de olan örgütün kurucuları vardı. Ekip, para ve silah temini için soygunlar planlıyordu.

PKK’nın kurucu kadrosu, 1978’de soygun hazırlığı yaparken Ankara polisine bir gazeteci şu bilgiyi verdi: “Kürtçülük faaliyetleriyle uğraşan Abdullah Öcalan ile Rıza Altun, Güven Hastanesi etrafında 2.5 saat gözetleme yaptı. Fotoğraflarını çektim. Hastaneyi soymak için keşif yapıyorlar.” İddiaya göre istihbaratı alan polis, “Apo, Çerçi Ali’nin damadıdır. Çok iyi çocuk. Tanırız” dedi.

Hastaneyi soymak için

Altun 6 saat sorgulandı. Öcalan 12 saat Emniyet’te kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Bunlara karşın Güven Hastanesi silahlı üç kişi tarafından soyuldu. Soygunu yapan Dilaver Yıldırım’dı. Soygundan sonra polis Samsun-Ankara yol ayrımında bir aracı durdurup bir PKK’lıyı gözaltına aldı. Zanlı, soygunu yapanların adresini verdi.

Polis, Ankara’da Dilaver Yıldırım’ı tutukladı.

Ancak bu olaydan sonra Öcalan önce Hilvan’a oradan da Suriye’ye kaçtı. Güven Hastanesi soygunu çözülemedi. Çünkü hem Dilaver Yıldırım, hem de o dönemde Öcalan’ın faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olan ve devlete bilgi veren Mehmet Uzun, PKK’lılar tarafından öldürüldü. İddiaya göre; bazı istihbarat görevlileri; Mehmet Uzun’un devlete çalıştığı bilgisini PKK’ya ulaştırmıştı.

Yakın çevresine göre, Ali Yıldırım, Öcalan’ı görevi nedeniyle izliyor ve aldığı bilgileri istihbarata aktarıyordu. Kızlarının Öcalan ile birlikte soygundan sonra Suriye’ye kaçması aileyi yıktı. Kesire’nin kardeşleri yurtdışına çıktı. Ali Yıldırım, kızının Cumhuriyet karşıtı ve bölücü bir örgüte katılması nedeniyle büyük üzüntü yaşadı.
mynet