Dünya

Dünya
internet kullanıcıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
internet kullanıcıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/29/2011

sosyal ağ savaşında google facebooku google artı ile sarsmaya hazırlanıyor

500 milyonu aşkın kullanıcı hedefleyen Google+ (Google Artı) kullanıcıları kendi fotoğraf, mesaj ve yorumlarını paylaşırken bir yandan da internet devinin harita ve görsellerinden yararlanabiliyorlar.

Google+ aynı zamanda kullanıcıların bağlantılarını kolaylıkla gruplandırmalarına olanak sağlıyor.
Kimi yorumcular ise Google'un video sohbet işlevi ekleyerek aslında Facebook özelliklerini aynı şekilde yeniden ürettiğini savunuyor.

ABD'de her üç kişiden ikisinin internet aramalarında kullandığı Google, son yıllarda Facebook'a bir kaç darbe vurmayı başarsa da şirketin önceki sosyal ağ denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmış, Google Wave ve Google Buzz, kullanıcıların fazla ilgisini çekmemişti.
Yeni işlevler

Şirket şimdi Google+ ile dört yeni özelliği sosyal paylaşım ağı kullanıcılarına sunarak bu pazarda kalıcı bir oyuncu olmaya soyunuyor:

* Circles - Çember gruplar, kullanıcıların istedikleri arkadaşlarını gruplandırarak her bir grupla ayrı içerik paylaşmasına imkan tanıyor.

* Hangouts - Takılmak sözcüğüne karşılık geliyor ve bu özellik, nerede olunursa olunsun, birden fazla kişiyle canlı video konferans sistemi sağlıyor, bu uygulamada kişilerin herhangi bir grup sohbetine girip çıkmalarını sağlıyor.

* Huddle (Kalabalık) - toplu anında mesajlaşma özelliğini içeriyor.

* Sparks (Kıvıcımlar)- sosyal ağ içinde ortak ilgileri bulunan kişilerin birbirini bulmasını sağlayan bir özellik olarak pazarlanıyor.

Google+, şimdilik sadece belli sayıda kullanıcıya deneme amacıyla sunuldu ancak şirket sosyal ağı yakında herkese açmayı planlıyor.

İnternet uzmanları, Google'un sadık Facebook kullanıcılarını kendi tarafına çekmekte büyük güçlük yaşayabileceği noktasında birleşiyor.

6/26/2011

161 dilde otomatik çeviri yapabilen türk yapımı msp messenger hızla yayılıyor

Uşak'ta bir grup yazılım mühendisinin imzasını taşıyan ''MSP Messenger'' isimli program, 161 dilde çeviri yaparken, kullanıcılarına online alışveriş yapma, TV izleme ve radyo dinleme gibi imkanlar da sunuyor.
MSP Messerger'ı hayata geçiren ekipten Yazılım Mühendisi Necmettin Özalp, yaklaşık 4 yıl süren AR-GE çalışmaları sonucu ''Türkiye'nin ilk online iletişim yazılımı''nı hayata geçirdiklerini söyledi.

MSP Messenger adını verdikleri programın mevcut online iletişim yazılımlarından farklı olarak bir çok yeniliğe sahip olduğunu belirten Özalp, programın 161 dilde sesli tercüme yapabildiğini, kullanıcılara online alışveriş yapma olanağı sunduğunu, program üzerinden tv izleme ve radyo dinleme imkanı bulunduğunu kaydetti.

Yazılımın internet üzerinden ücretsiz olarak kullanıma sunulduğunu belirten Özalp, ''İlk 3 gün içinde 11 ülkeden, 30 binden fazla kişi tarafından kullanılmaya başlandı'' dedi.

Amaçlarının 6 ay içinde kullanıcı sayısını 10 milyonun üzerine çıkarmak olduğunu ifade eden Özalp, sözlerine şöyle devam etti:

''Dünyada sınırlı sayıda online iletişim yazılımı var. Bu yazılımların borsa değeri 25 ila 50 milyar dolar arasında değişiyor. ABD, Rusya, Çin gibi ülkelerdeki tanınmış online iletişim yazılımları bilgisayar kullanıcılarının taleplerine tam olarak cevap veremediğini için MSP Messenger'ı hazırladık. Oldukça iddialı olan programımız kendi tanıtımını kullanıcılar kanalıyla yapacak.''

161 DİLDE SESLİ VE YAZLI TERCÜME YAPIYOR
MSP Messenger'ın dünyadaki online iletişim yazılımlarına yeni bir anlayış getireceğini belirten Özalp, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Program, 161 dilde sesli ve yazılı tercüme yapabiliyor. Yani karşınızdaki kişi hangi ülkeden olursa olsun, hangi dili ve lehçeyi konuşuyorsa konuşsun, siz Türkçe olarak yazıyorsunuz, karşı tarafa sesli olarak kendi dilinde çeviri yaparak, sesli ve yazılı olarak iletişim sağlıyor. Düşünün Çin'den bir kişiyle iş bağlantısı yapmak istiyorsunuz. Yazılım size tercümana ihtiyaç duymadan direk iletişim imkanı sağlıyor. Çocuğunuz dil öğrenmek istiyor. O ülkeden bir kişiyle iletişim kurup karşılıklı sesli ve yazılı konuşabiliyor.

MSP Messenger bilgisayarınızda kuruluysa aynı anda radyo dinleyip, anlaşmalı televizyon yayını sağlayıcılarından biri yardımıyla istediğiniz televizyon kanalını izleyebiliyorsunuz. Messenger üstünden bilgi paylaşımında artık sınırlarınız yok. İstediğiniz büyüklükte dosyayı MSP Messenger üstünden gönderebiliyor. Programın en önemli özelliklerinden biri online alışveriş yapma imkanı olması. Kayseri'den pastırma, Çorum'dan leblebi siparişi yapmak isterseniz MPS Messenger size bu imkanı sağlayacak. MSP Messenger sosyal paylaşım sitesi anlamında da hizmet verecek. Tek bir adresten sosyal paylaşım yapabileceksiniz. Dünya çok kısa bir süre içinde MSP Messenger'i konuşacak. Biz iddialıyız, inanmıyorsanız yazılımı bilgisayarınıza ücretsiz olarak kurun ve kullanmanın keyfini çıkarın.''

''HEDEFİMİZ MİLYONLARCA DOLARLIK REKLAM GELİRİ''
Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 22 milyon kişinin ''messenger'' yazılımı kullandığını, bu yazılımların toplam reklam gelirlerinin ise yıllık 2 milyar dolara ulaştığını bildiren Yazılım Mühendisi Özalp, bu gelirden Türkiye'nin herhangi bir pay alamadığını vurguladı.

MSP Messenger'ın yaygınlaşması halinde Türk firması olarak elde edecekleri gelirden milyonlarca dolar vergi ödeyeceklerini belirten Özalp, şöyle konuştu:

''Yazılım sanal ortamda domino taşı etkisiyle yayılıyor. Bir kaç gün içinde bu yüz binlerce kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz. Amacımız dünyada milyonlarca kişinin bu yazılımı kullanması. Türkçe ve İngilizce olarak yazılım hazır. Çok kısa süre Arapça, Çinçe ve Rusça olarak yazılım hizmete girecek. Biz dünyada dil bilmezlik olgusunu ortadan kaldırıyoruz. Şu an çeviride yüzde 75 başarıyı yakaladık. Amacımız yüzde 90'a ulaşmak.''

''BU BİR MİLLİ SİSTEM PROJESİ''
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nün, MSP Messenger'ın ''Bilgisayar Programları ve Veritabanları'''na ilişkin tescilini yaptığını, ayrıca uluslararası bir yazılım firması tarafından da ''Uluslararası Dijital İmza Sertifikası''nın onaylandığını vurgulayan Özalp, yazılımı ''Milli Sistem Projesi'' olarak adlandırdıklarını söyledi.

Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarını da ''Türk Messenger''ını kullanmaya davet eden Özalp, ''Bu yerli bir araba veya yerli malı kullanmak gibi bir şey. Biz ülkemizin kazanmasını isteyen bir avuç insanız. Kısa süre içinde Uşak'ta, bünyesinde çok yetenekli bilgisayar yazılımcıları barındıran 300 kişilik çalışma ekibi kuracağız. Yola avukatlar için bir online iletişim yazımı hazırlamak için çıkmıştık. Bir hayal kurduk. Şimdi hayalimiz gerçek oldu'' diye konuştu.

6/25/2011

harry potter dizisi internette pottermore sitesinden çeşitli dillerde e-kitap olarak yayınlanacak

Harry Potter kitaplarının yazarı J.K. Rowling, dizinin Pottermore adlı yeni bir internet sitesinde sesli kitap olarak da yer alacağını duyurdu.
İnteraktif sitede, Rowling'in "yıllardır istiflediğini" söylediği yeni malzeme ve unsurlar da bulunacak.
J.K. Rowling, böylelikle, Harry Potter'ı bunca büyük bir başarıya dönüştüren hayranlarına borcunu ödemiş olacağını söyledi.

Harry Potter romanları, İngiltere'de Bloomsbury, ABD'de ise Scholastic yayınlarınca piyasaya çıkarıldı ve şimdiye dek 450 milyon adet satış yaptı.

Ancak bu yayınevleri kitapların dijital haklarına sahip olmadıkları için, değişik dillerde sunulacak olan e-kitaplar Rowling'e ait Pottermore yayıncılık şirketi tarafından yayımlanacak.

Pottermore sitesi, Harry Potter'ın doğumgünü olan 31 Temmuz'da devreye girecek.

J.K. Rowling BBC'ye verdiği mülakatta, internette yeni malzemelere de yer verileceğini; "yeni bir öyküsüğ olmadığı için bunların kitap yerine sanal ortamda yayımlanacağını" anlattı.

"Bu yazıların çoğu, benim o kitapları yazdığım sıra yazmış olduğum şeyler. Arka planda kullanılacak malzeme, kitaba girmeyen birçok ayrıntı." diyen J.K. Rowling, bazı yazıların da, yıllar boyunca hayranların istedikleri şeylere verdiği yanıtlar olduğunu söyledi.

Rowling, iki yıldır üzerinde çalıştığı yeni internet sitesinin Harry Potter'ın büyücüler dünyasına meraklı olanlara çok çeşitli olanaklar sunacağını, bilgisayar oyunları, sosyal paylaşım olanağı yaratacağını ve internet üzerinden satış yapılabileceğini anlattı.

Pottermore sitesinde, kullanıcılar Diagon Alley'de sihirli değnek alabilecekler, Londra'daki King's Cross tren istasyonunda hayali perondan Hogwarts'a yolculuk edebilecekler.

İlk aşamada 1 milyon kullanıcı seçilerek Harry Potter'ın sanal dünyası geliştirilecek, daha sonra Ekim ayında site tüm kullanıcılara açılacak.

J.K. Rowling, Londra'da Pottermore sitesinin tanıtımında yaptığı açıklamada, 8. Harry Potter kitabını yazmak gibi bir niyeti olmadığını söyledi.

Rowling, "Harry'nin defterini kapattım. Roman yazma açısından bitirdiğime inanıyorum. Ama bütün o süreçte çok eğlenceli bir iş oldu." dedi.
bbc türkçe

6/14/2011

türkiyede 32'si gözaltına alınan anonymous üyelerinden 8 tanesi çocuk yaşta

Türkiye'de "Anonymous" adlı bilgisayar korsanları grubunun üyesi olduğu öne sürülen 32 hacker'ın gözaltına alındığı açıklandı.


12 kentte yapılan operasyonlarda gözaltına alınan kişilerden sekizinin çocuk yaşta olduğu belirtildi.


Grup iki ay sonra yürürlüğe girmesi planlanan, internet kullanıcıları için zorunlu filtreleme uygulamasını protesto için eylem yapma tehdidinde bulunmuştu.

Grup üyeleri Telekom İletişim Başkanlığı'nın internet sitesinin hackerler tarafından hedef alınmasından sonra gözaltına alındı.

İspanya'da da grubun üç üyesi bazı internet sitelerine düzenlenen saldırılar ardından gözaltına alınmıştı.
Filtrelemeye protesto

22 Ağustos'ta başlanacak uygulamayla internet kullanıcılarından, dört filtreleme paketinden birini seçmeleri istenecek.

Uygulamayı protesto için İstanbul'da geçen ay "İnternetime Dokunma" sloganıyla binlerce kişinin katıldığı bir eylem yapılmıştı.

Hükümet bu uygulamanın çocukları "internetten gelebilecek tehlikelerden koruyacağını" söylüyor.

Fakat uygulamayı eleştiren Anonymous gibi gruplar hükümetin amacının interneti denetim altına almak ve muhalif sesleri bastırmak olduğunu savunuyor.

Anonymous 10 Haziran'da Türkiye'deki protestolara destek vermek amacıyla bazı resmi siteleri, aşırı veri yüklemesiyle çökertti.
bbc türkçe

6/13/2011

facebook kullanımı amerika ve avrupa ülkelerinde düşme eğilimine girdi

Son veriler, ABD, İngiltere ve Rusya dahil, çeşitli ülkelerde geçen ay Facebook kullanıcılarının düşüş kaydettiğini gösteriyor.


Uzmanlar, bu durumu, Facebook'un, artık yerleşmiş olduğu ve yaygın olarak kullanıldığı bu ülkelerde, "doyma noktasına gelindiği" şeklinde yorumluyorlar.

Halen 700 milyona yakın kişinin, bir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 10'unun, Facebook hesabı var.

Facebook'un yaygın olduğu ülkelerden Türkiye'deyse, kullanıcıların yıllık artış oranı yüzde 25,1 oldu ve Mayıs ayında 28,2 milyona ulaştı. Türkiye'deki Facebook kullanımı, dünya sıralamasında, ABD, Endonezya, İngiltere'den sonra, dördüncü sırada yer alıyor.

Sosyal paylaşım siteleri arasındaki eğilimleri izleyen bir danışmanlık grubu, Mayıs ayında ABD'deki Facebook kullanıcılarının 6 milyon azaldığını açıkladı.

Grup, İngiltere, Kanada, Norveç ve Rusya'da da Facebook kullanımının düştüğünü bildirdi.

Bütün bu ülkelerde Facebook artık iyice yerleşmiş olduğu için, sosyal paylaşım sitesinin kimi ülkelerde artık daha fazla yaygınlaşmayacağı saptaması yapıldı.

Araştırmacılar, bir aylık verilere dayanarak fazla ileri varsayımlarda bulunulmaması gerektiğini belirtmekle birlikte, birçok ülkede Facebook'un büyümesinde yavaşlama olduğuna dikkat çekiyorlar.

Son iki ayda Facebook'un dünya çapındaki büyümesinde de yavaşlama gözlendiği belirtilmekte.

Araştırmacılar, bir ülkede nüfusun yaklaşık yarısı Facebook'a abone olduğunda, doğal bir sınıra varılmış olduğunu düşünüyorlar.

Bununla birlikte, yeni yeni Facebook kullanımı yaygınlaşan ülkelerden biri olan Brezilya'da geçen ay, sosyal paylaşım sitesini kullananların oranının yüzde 10 arttığı bildiriliyor.

Hindistan da Facebook merakının büyük artış gösterdiği ülkelerden biri.
bbc türkçe

6/08/2011

facebook fotograftaki kişileri otomatik ekleme uygulamasından dolayı özür diledi

Sosyal paylaşım sitesi Facebook kullanıcılarından bir kez daha özür diledi. Özür, devreye sokulan yeni bir uygulamaya gösterilen tepki üzerine geldi.
Söz konusu uygulama, kullanıcılar tarafından sisteme eklenen fotoğraflardaki kişileri otomatik olarak etiketleme (tagging) mantığı üzerine kurulu.


Buna göre fotoğraflardaki kişilerin yüzleri sistem tarafından taranıyor ve fotoğrafı ekleyen kişinin arkadaşlarının yüzleriyle eşleştiği zaman, bu kişiler kullanıcıdan izin alınmadan etiketleniyor.

Uygulamanın kullanıcılar tarafından devre dışı bırakılması mümkün olsa da, Facebook'un karmaşık güvenlik ayarları kullanıcıların müdahalesini güç kılıyor.

Aralık 2010'da Amerika'da uygulamya konulan otomatik etiketleme özelliğine, son dönemde dünya üzerindeki tüm Facebook kullanıcıları dahil edildi.
'Daha kolay etiketleme'

Facebook yeni uygulamayla, kullanıcılarına daha kolay etiketleme imkanı sunduğunu açıklasa da, uygulamanın devreye girdiğini daha açık bir şekilde duyurmaları gerektiğini kabul ediyor.

BBC'ye demeö veren bir Facebook yetkilisi, ortaya çıkan yanlış anlaşılma sebebiyle üzgün olduklarını söyledi.

Facebook'a yöneltilen bu eleştiri, şirketin kullanıcılarını yeterince bilgilendirmemesi yönündeki yaygın kanıyı güçlendirebilir.

Kişisel bilgi ve fotoğrafların Facebook tarafından izin alınmadan kullanıldığını düşünen çok sayıda kişi var.
Facebook'un karmaşık ayar-onay sistemi

Her ne kadar Facebook yeni uygulamalarını devreye sokarken kullanıcıların onayını alsa da, bu çoğu zaman karmaşık ayar sistemi üzerinden otomatik olarak gerçekleşiyor.

Başka bir deyişle, kullanıcılar bu tür uygulamaları onayladıklarından haberdar olmuyorlar.

Facebook'un kişisel ayarlarının karmaşık yapısı, 2009 yılında büyük tepki çekmişti.

Söz konusu ayarlar, bu dönemde Amerikan Anayasası'ndan daha uzundu.

Facebook her ne kadar ayar sistemini daha kolay anlaşılır hale getirmiş olsa da, uzmanlar halen geliştirilmesi gereken noktalar olduğunda hemfikir.
bbc türkçe

6/06/2011

internette yeni açılan bir sitede çarpışmalarda ölen askerler hesap soruyor

Katia Moskvitch

BBC Bilim ve Teknoloji muhabiri

İgor Andreev


"Merhaba! Adım Nikolay. 24 Yaşındayım ve Rus ordusunda görev yaparken öldüm."


Facebook'un Rus versiyonu Odnoklassniki.ru'daki bir sayfada çoğu askeri üniformalı 27 gencin fotoğrafları görülüyor.

Çoğu gülümsüyor, mutlu ve gururlu görünüyorlar.

Bu 27 gencin hepsi de silah altındayken can vermiş. Birkaçı Çeçenistan veya Dağıstan'daki çarpışmalarda ölmüş.

Bu alışılmışın dışındaki sayfayı oluşturan, sivil toplum örgütü The Mother's Right Foundation (Annelerin Hakkı Vakfı), ölen askerlerin çoğunun, aşırı zorbalık, suç eylemleri, kötü yaşam koşulları ya da ordu içindeki anormal psikolojik ortam yüzünden can verdiğini belirtiyor.

Bazıları asker arkadaşlarınca öldürülmüş, yakın mesafeden açılan ateşle ya da aşırı dövülme sonucu...

Vakfa göre, bazıları da, yaşadıkları sürekli şiddet ve taciz yüzünden intihar etmiş.

Ama Odnoklassniki.ru sitesinde, bütün bu gençler, adeta hala hayatta gibi. Başkaları bu kişileri "arkadaş" edinebiliyor, fotoğraflarına bakabiliyor, duvarlarına yazabiliyor ve hatta özel mesaj gönderebiliyor.

Sayfa sahipleri, yaşam öykülerinde hayatlarını ve ölümlerini birinci tekil şahısla anlatıyorlar.

Çelyabinks'den çok da uzakta olmayan Mezhozernij köyünden Nikolay Ishimov, kendi öyküsünü şöyle anlatıyor:

"20 Ağustos 2007'de 47 asker arkadaşımın önünde, Vladimir Bazelev adlı sarhoş subay tarafından vuruldum. Öylesine, hiçbir neden olmaksızın...

Kurşun iki gözümün arasına isabet etti, hemen orada öldüm.

Üç duruşma ardından ve Annelerin Hakları'nın yardımıyla, annem, katilimin 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmasını başardı.

Ama annem hala ağlıyor arkamdan, hergün ağlıyor. Annem babam bazen rüyalarında görüyorlar beni."
İnternet sayfası büyük dikkat çekti

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet kampanyasının sadece birkaç hafta önce başlatılmış olmasına rağmen, Rus ordusundaki şiddet geleneğine böylesine alışılmadık biçimde dikkat çekilmesinin, gündemde yer bulduğunu söylüyor.

Marçenko, "Bu bilgiyi dünyayla paylaşmak suretiyle, olan bitenleri soyut sözcükler ve rakamlarla anlatmak yerine, somut örneklerle, bu gençlerin öykülerini anlatarak ortaya koyuyoruz. Böylece insanlar, bu durumun olağan birşey olup olmadığı sorgulamaya ve ne yapılabileceğini düşünmeye başlıyor." diyor.

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet sayfasındaki yazılarda "Ben öldüm, öldürüldüm" gibi ifadeler kullanılmasıyla, birden büyük dikkat çektiklerini ve insanlardan tepkiler gelmeye başladığını belirtiyor.

"Belki aynı apartmanda oturuyor olabilirsiniz ama, komşunuzun oğlunun silah altındayken öldüğünü, ancak bu sosyal paylaşım sitesinden öğreniyorsunuz. Çünkü artık insanların çoğu, komşularıyla değil de, internet üzerinden iletişim kuruyorlar birbirleriyle." diyor Marçenko.

Annelerin Hakkı, 1990'dan bu yana , ölen askerlerin ailelerine parasız hukuki yardım ve destek sağlıyor; ailelere, karmaşık Rus yargı düzeninde rehberlik yapıyor.

2009 Yılında, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yürüttüğü çalışmalardan ötürü Veronica Marçenko'ya saygın "Uluslararası Cesur Kadınlar" ödülünü vermişti.
Birçok aile için, oğullarının tam olarak nasıl öldüğünü anlamak, çok büyük önem taşıyor.

Veronika Marçenko, silah altında ölen askerlerin anne babalarının, yalnızca maddi tazminat ve adalet peşinde olmadıklarını; oğullarının nasıl ve niye öldüğünü de saptamak istediklerini anlatıyor.

Genç bir askerin ölüm nedeni olarak en sık rastlanan açıklama, intihar. Ama anne babalar, oğullarının ölü bedenlerini incelediklerinde, iç yaralanmaların ve kırılmış kemiklerin izlerini buluyorlar.

Kimileri, bazı askerlerin aslında dövülerek öldürüldüğünü, ama olaya intihar süsü vermek için boyunlarına ip geçirildiğini ya da gençlerin kendilerini asmak zorunda bırakıldıklarını düşünüyor.
İşkence olayları

19 Yaşındaki İgor Andreev 2005 yılında Sen Petersburg'da ölmüş. Bir birlikten diğerine nakledilirken, trende, kemeriyle asılı halde bulunmuş.

İgor'un annesi Lyudmila Strugova, hıçkırıklar içinde, "Aldığımız haberlerden çok etkilenip o kadar büyük bir şoka girdik ki, otopsi yaptırmadık. Bize, oğlumuzun cesedinin beş gündür tabutta olduğunu ve ilaçlamayı unuttukları için, tabutu açmamamız gerektiğini söylediler. Bu nasıl birşey? Tabutu açmamıza nasıl izin vermezler?" diyor...

İnternet sitesinde İgor'un öyküsü tüm çıplaklığıyla gözler önünde.

"Sürekli diğer askerlerce eziliyor, tacizlere hedef oluyordum. Benden para istiyorlar, dövüyorlardı. Her yerim çürükler ve hematomlarla kaplanmıştı." diye yazıyor İgor ve sürdürüyor:

"2005 Mart'ında, istediği parayı bulamadığım için Ruslan Romadov adlı asker tarafından çok kötü şekilde dövüldüm. Alemden para istemek zorunda kaldım. Ben yoksul bir aileden geliyorum. Cumhurbaşkanlığı taburunda görev yapıyordum; sürekli dayak, haraç alma ve aşağılanma beni perişan etti."

İgor'un annesi, ağlayarak, ordunun zor bir yer olduğunu daha önce duyduklarını; ama asla bu derece zor olacağını düşünemediklerini anlatıyor ve İgor hala hayattayken, bu taciz hareketlerini yapanların hiçbir ceza görmemesini anlayamadıklarını söylüyor.

İgor Andreev'un annesi, "Mahkemede subayın gözlerinin içine baktım ve oğluma niçin işkence edildiğini, neden geceler boyunca uykusuz bırakıldığını, bir köşede ayakta durmak zorunda bırakıldığını, sürekli dayak atıldığını, olayla ilgili belgelerde yazılı olan bütün bu muamelelerin niçin yapıldığını sordum. Doğru bir cevap alamadım ama vakıf avukatlarının yardımıyla, olayın başlıca sorumlusunun hapse atılmasını sağladık ve maddi tazminat aldik." diye sürdürüyor.
İgor ve Nikolay'ın ölümleri soyut olaylar değil


Eylemciler her yıl binlerce askerin savaşla ilgisi olmayan olaylarda öldüğünü, binlercesinin de fiziksel ya da ruhsal bakımdan veya her iki bakımdan sakatlanmış olarak evlerine döndüğünü belirtiyor.

2006 Yılında 19 yaşındaki Andrei Siçev, yılbaşı gecesi saatlerce çömelmiş halde durmaya zorlandıktan sonra bir sandalyeye bağlanmış ve vahşice dövülmüştü. Şiddetli acılardan yakınmasına aldırış edilmedi ve dört gün sonra hastaneye kaldırıldığında, doktorlar kangren oluşan bacaklarını kesmek zorunda kaldılar.

Rus ordusu, silahlı güçler içindeki zorbalık ve taciz olaylarına çözüm getirilmesine çalışıldığını ve askeri eğitim bünyesinde çeşitli reformlar yapıldığını kaydediyor. 2008 Yılında Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov, askerlik reformlarını açıklamış; bu çerçevede subay sayısı azaltılmış, askerlik süresi bir yıla indirilmiş, bazı kadrolar ve birlikler feshedilmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı barış zamanlarında bile hala yılda 500 kadar askerin öldüğünü belirtiyor.

Sivil toplum örgütleriyse bu sayının yılda 2-3 bin arasında olduğunu kaydediyor.

Annelerin Hakkı gibi girişimlerle Rus ordusunda değişime gidilmesi için yürütülen baskı artırılıyor.

İgor Andreev'in annesi Lyudmila Strugova da, oğlunun ölümünün, hiç değilse başka Rus gençlerinin kurtarılmasına yarayabileceği düşüncesiyle avunuyor.

6/05/2011

pekin yönetimi tiananmen kurbanlarına tazminat ödeyecek eylemciler halen hapiste

4 Haziran, bugün Çin'de çoğu yüksekokul öğrencisine hiçbir şey ifade etmiyor. Pekin Yönetimi’nin başarılı unutturma politikası sayesinde bugün Çin’in gençliği, yaşıtlarının bundan 22 yıl önce, 4 Haziran 1989 tarihinde Tiananmen Meydanı’nda demokrasi ve özgürlük uğruna yaşamlarını yitirdiklerini bilmiyorlar.

Ama 1989’un Haziran ayında o meydandaki öğrenci protestolarının kanla bastırıldığını unutturmamak için hala sesini yükseltenler de var! Görünen o ki, Çin hükümeti şimdilerde para karşılığında bu sesleri bastırmaya çalışıyor.

1989 katliamını çağrıştıran herşey tabu

Sekiz kere sekiz, 35 Mayıs, ya da Romen rakamları ile 6 ve 4… .“64”, yani Tiananmen Meydanı’nda 4 Haziran 1989 yılında düzenlenen katliamı çağrıştıran her şey Çin’de tabu! O yüzden de Çin’deki internet kullanıcıları sansürün hışmına uğramamak için böyle şifreler kullanıyorlar.

Arap Dünyası’ndan tanığı olduklarımızın bir benzeri, Çin’de 1989 yılında yüksekokul öğrencilerinin daha fazla özgürlük ve demokrasi talepleriyle ortaya çıkmıştı. Öğrencilerin sokağa dökülmesi için yeteri kadar sebep vardı: gıda fiyatları 80’li yılların sonunda, o zamana kadar görülmemiş bir düzeye fırlamıştı. Yüksekokul öğrencileri, iktidardaki yöneticilerin ve yakınlarının, o zamanki plan ekonomisi döneminde sahip oldukları imtiyazları sonuna kadar kullanmış olmalarını eleştiriyorlardı.

Yüzlerce öğrenci yaşamını yitirmişti

Öğrenciler barışçıl bir biçimde protestoda bulunmalarına rağmen Çin hükümeti, Çin Halk Ordusu’nu halkın üzerine sürdü.

Tanklar acımasızca Tiananmen Meydanı’nda, toplananların üzerine yürüdü ve ateş açıldı. Bazı kaynaklara göre yüzlerce, diğerlerine göre ise iki bin kişi öldü.

Tiananmen Anneleri, adalet istiyor

Katliam sonrasında bazı kurban anneleri “Tiananmen Anneleri” örgütünü kurdu. Anneler, onlarca yıldan bu yana kamu önünde, katliam emri veren ve uygulayanların mahkemeler önünde hesap vermesini talep ediyorlar. “Tiananmen Anneleri” örgütü kurulduğundan bu yana Çin makamlarının takibatı altında ve her türlü baskıya göğüs germek durumunda.

Aradan geçen 22 yıldan sonra Çin hükümetinin şimdi de bir kurban ailesini susturmak üzere aileye tazminat ödeme teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Oğlunu Tiananmen Meydanı’ndaki olaylarda yitiren anne Xu Jue, giden canın parayla tazmin edilemeyeceğini söyleyerek, Çin hükümetine duyduğu öfkeyi şu sözlerle dile getiriyor: “Hükümetin bize adalet borcu var; ama onun yerine para teklif ediyor.Çocuklarımızın hayatını nasıl oluyor da para ile eş değerde görebiliyor? Bu, bizim aşağılanmamız anlamına gelmiyor mu?”

"Tazminat teklifi, suçun itirafı"

“Tiananmen Anneleri” örgütü, hükümetin bir kurbanın ailesine tazminat teklif ettiğini, ailenin yaklaşık 320 bin euro istediğini, ancak hükümetin buna şimdiye kadar yanaşmadığını açıkladı. 1989 yılında o zamanki Komünist Parti Genel Sekreteri Zhao Ziyang’ın yakın çalışma arkadaşı olan, ancak öğrencilerin protesto hareketini anlayışla karşıladığı için partiden uzaklaştırılan Bao Tong, tazminat girişimini, işlenen suçun kabul edilmesi olarak algılıyor:

“Bu, iyiye işaret! O zamanlar Tiananmen kurbanlarına merhametle yaklaşanlar hemen karşı devrimci olarak damgalanıp, görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Şimdi ise hükümet tazminat konusunu düşünüyor ve bununla da devletin hata yapmış olduğunu itiraf etmiş oluyor.”

Bao Tong, tazminattan daha önemlisinin, Çin hükümetinin artık nihayet işlediği suçları itiraf etmesi olduğunu vurguluyor ve şunları ekliyor: “Halka karşı askeri güç kullanmak bir Halk Cumhuriyeti’nin temel prensiplerine aykırı bir girişimdir. Eğer kamuoyu önünde bu ilkelere sahip çıkar ve bunları uygularsak, o zaman Çin’de ümitler yeşerir. Ve gelecekte de Çin’deki tüm barışçıl protesto faaliyetleri şiddetle bastırılmaz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jun Yan / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay

6/04/2011

google 'a ait gmail benzeri sahte sayfalar yaparak kullanıcıların şifrelerini çaldılar

Çin, bu ülkedeki bilgisayar korsanlarının yüzlerce Amerikalı üst düzey yetkili, askeri personel ve gazetecinin kişisel elektronik postalarına girdiği yolunda Google'dan gelen açıklamayı yalanladı.


Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu tür saldırıların ardında oldukları yolundaki iddialarının kabul edilemeyeceğini bildirdi.

İnternette arama devi Google, doğrudan Çin hükümetini sorumlu tutmasa da sanal korsanlık kampanyasının Çin'in doğusundaki Jinan kentinden kaynaklandığını savunuyor.

ABD merkezli şirket, güvenliğinin aşılamadığını, ancak bazı şahıslara ait şifrelerin ele geçirildiğini bildirdi.

Çinli siyasi eylemciler ve diğer Asya ülkelerindeki yetkililerin hesaplarının da hedef alındığı belirtildi.
'Çinli korsanlar saldırdı'

Şirketin açıklamasında, "Google kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeyi ve elektronik postalarını gözlemlemeyi amaçlayan bir saldırı fark etti ve boşa çıkardı. Saldırı kurbanlarına haber verdik ve hesaplarını güven altına aldık. Ayrıca ilgili hükümet kurumlarına da bilgi verildi' denildi.

Korsanların, Google'ın elektronik posta hizmeti Gmail'e benzeyen sahte sayfalar yaparak şifreleri ele geçirmeye çalıştığı açıklandı.

Elektronik posta adresleri ve şifreleri ele geçiren korsanların daha sonra Gmail sunucusuna, ilgili hesaba gelen elektronik postaları, kendi kurdukları bir elektronik posta hesabına iletmeleri talimatı verdikleri belirtildi.

Washington'daki BBC muhabiri Adam Brookes, bu tür saldırılardan hükümetlerin mi, bireylerin mi sorumlu olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.

Ancak Brookes, hassas bilgilere sahip olabilecek bireylerin hedef alınmasının, bunun bir siber saldırıdan çok, siber casusluk girişimi olması ihtimalini yükselttiğini belirtiyor.

Beyaz Saray ise hükümete ait elektronik posta hesaplarına girildiği yönünde bir işaret bulunmadığını duyurdu.
bbc türkçe

5/26/2011

avrupada internet denetim kuralları değişti rıza olmadan kullanıcı bilgileri alınamayacak

Avrupa Birliği internetin denetimi ile ilgili bugün uygulamaya girecek olan yeni kurallar getiriyor.


Bu kurallar çerçevesinde, internet siteleri, 'cookies' olarak bilinen ve kullanıcılara ait bilgileri kaydeden yazılım programlarını, siteyi ziyaret eden kişilerin bilgisayarlarına yüklemeden önce izin istemek zorunda olacak.


Cookies, ağırlıklı olarak, pazarlama şirketleri tarafından tüketicilerin alışkanlıklarını takip etme amacıyla kullanılıyor.

Programlar, kullanıcının ziyaret ettiği sitelere ilişkin bilgileri topluyor ve kaydediyor.

İnternet şirketleri, yeni kuralların internet ticaretini olumsuz etkileyeceğinden endişeli olduklarını ifade etti.
Rıza ve kişisel bilgi kaygıları

BBC'nin teknoloji muhabiri Mark Gregory, programların internetin daha etkin işlemesine yardımcı olduğunu ancak bazı grupların rıza ve kişisel bilgilerin korunmasına ilişkin kaygıları dile getirdiğini söylüyor.

İnternet kullanıcılarının çoğu, bu programların varlığından habersiz.

İngiltere'deki denetleyici kurumlar, AB yönetmeliğini uygulamaya bir sene sonra başlayacaklarını açıkladı.

AB yönetmeliğinin nasıl uygulanacağına ilişkin soru işaretleri de mevcut.

Kullanıcı rızası gerekliliği çerçevesinde, kişilere tarayıcılarını ilk açtıklarında bu sorunun sorulabileceği ve verdikleri cevabın ziyaret ettikleri tüm siteler için geçerli olabileceğini söylüyor Gregory.

Dünyanın en etkili internet ve medya yöneticileri, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin evsahipliğinde hafta başında Fransa'da toplanmıştı.
bbc türkçe

3/17/2011

internette 70 bin üyesi bulunan en büyük sübyancı çetesi çökertildi

İnternette faaliyet gösteren dünyanın en büyük sübyancı çetesi ortaya çıkartıldı.


Avrupa Polis Ajansı Europol'un direktörü Rob Wainwright, istismar ağının 70 bin üyesi bulunduğunu ve 30 ülkeye dağıldığını söyledi.


Operasyon kapsamında 670 şüpheliyle istismar edilmiş 230 çocuk belirlendi.

Müfettişler şimdiye kadar 170 kişinin tutuklandığını -bunların 100'den fazlasının İngiltere'de olduğunu açıkladı.

İngiltere'de korumaya alınan çocukların sayısı 60'ı buluyor.

Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Wainwright, üç yıl süren soruşturma kapsamında bazı dedektiflerin internet ağına sızdıklarını ifade etti.

Pedofil ağının, Hollanda'dan hizmet veren yasal bir internet forumunu paravan olarak kullandığı anlaşıldı.

Ancak ağın üyeleri dünyanın bir çok yerine dağılıyor.

Hollanda ve İngiltere'nin yanı sıra, Avustralya, İtalya, Kanada ve Tayland'dan da şüpheliler tespit edildi.

Wainwright, ağın üyelerinin bu özel kanalda istismar ettikleri çocukların fotoğraflarını ve video kayıtlarını paylaştıklarını anlattı.

Operasyon kapsamında cinsel suçlardan hüküm giymiş, gayet iyi bilinen iki İngiliz vatandaşının da İspanya'da oldukları belirlendi.

Avustralya polisi, 51 arama emri çıkardı ve 31 şüpheliyi gözaltına alındı. Bu kişilerden bazılarının internet ağının yönetim kademesinde üst konumlarda oldukları düşünülüyor.
bbc türkçe

3/15/2011

google kürdistan haritası için açıklama yaptı kullanıcılar yaptı

Google yetkilileri, bugün bir internet sitesinde yayımlanan ''Google, Kürdistan Sınırlarını Çizdi'' başlıklı haberde yer alan haritanın, kullanıcılar tarafından yaratılan MyMap uygulaması olduğunu duyurdu.

Google yetkililerinin yazılı açıklamasında şu bilgilere yer verildi:

''Söz konusu harita bir MyMap uygulamasıdır. Google'ın görüşünü yansıtmamaktadır. Google, maps uygulamasında sınırların gerçeğine uygun olması konusunda büyük hassasiyet göstermektedir. Mymap, kullanıcılar tarafından yaratılan harita uygulamasıdır. Tüm dünyada dileyen kullanıcılar, başkalarıyla paylaşmak veya kişisel kullanım amacıyla haritalar yaratabilir. Bu içerik, Google tarafından oluşturulmamaktadır ve içeriklerinin sorumlusu onları yaratan kullanıcılardır.''
cumhuriyet portal

internette hakaret ve iftiraya uğrayınca müracat edilecek merciiler

Mali suçlarda ne yapacağımızı biliyoruz. Diyelim ki banka işlemlerinde bir şey var hemen bankamızı ararız.

Onun haricinde bir yerde bir takım görüntüler paylaşılıyor ya da bir mail grubunda hakkımızda iftira, hakaret niteliğinde bir şeyler paylaşılıyor. Bunları nereye şikayet edeceğiz. Anında müdahele etme yöntemi nedir?

Bloomberg HT'de konuya açıklık getiren İnternet Kurul Başkanı Serhat Özeren şunları söyledi:
"Öncelikle bankacılık sistemi ile ilgili bir ilave yapmak istiyorum. İnternet güvenliğinden bahsettik, fiziki güvenlikten bahsettik, ADSL'den bahsettik. Bunun haricinde yapılması gereken birkaç önlem daha var. Bunlardan bir tanesi; sürekli olarak virüs güncelleme programları, casus yazılımlara karşı 'Antispy' yazılımları ve orjinal yazılımın mutlaka kullanılması gerekiyor. Ayrıca internet kullanmadığınız zaman internet erişimini kapatmanız en büyük tedbir olacak. Bunları yaptığınız zaman %99 oranında kendinizi güvenceye almış oluyorsunuz.

Özeren, Güvenlik tedbirleri kapsamında modemin kullanılmadığı zamanlarda kapatılmasını öneriyor:

"...Bu konuda da başınıza herhangi bir şekilde özellikle bankacılıkla ilgili bir sıkıntı geldiği zaman hemen bankaya haber veriyorsunuz, banka hesaplarınızı donduruyorsunuz. İkncisi bu konudaki merci savcılıktır... Savcılıklar bilişim suçlarıyla mücadele polisini devreye sokuyor. Polisler sizin bilgisayarınızda inceleme yapıncaya kadar bilgisayarınızı açmayın, internet erişiminizi kapatın, o inceleme yapılıncaya kadar bekletin. Çünkü oradaki kayıtlar silinmesin, kim sizin sisteminize erişti, nasıl erişti? Bunlar bulunsun."

Güvenlik İnternet Çağrı Merkezi...
Hakaret içerikli yayınlar, msn şifresinin ele geçirilmesi gibi durumlarda başvuru adresinin savcılık olduğunu dile getiren Özeren şunları kaydetti:

"Aslında her ilgili sitenin kendi kuralları var ve bu kurallarda ne yapacağınızı size anlatan içerikler hazırlanmış durumda. Belki vatandaşlarımız bunu çok fazla okumuyor olabilir. Bu noktada iki farklı yöntem söyleyeceğim. Birincisi; 'Güvenli İnternet Çağrı Merkezi'ni açtık. Telefon numarasını vatandaşlarımıza da söylemek istiyorum 444 5 446."

Bu çağrı merkezinin amacı; vatandaşın güvenli interneti nasıl kullanacağı ve başlarına bu tip hadiseler geldiği zaman neler yapmaları gerektiği konusunda bilgi vermek.

Özeren şöyle konuştu:
"Hakkımızda bir sakıncalı içerik varsa ilgili sitelere müracaat edebiliriz. Facebook, Google, YouTube'da ve buna benzer yerlerin hepsinin belirli prosedürleri var. Bu prosedürler sitelerde yazıyor, Türkçe içerikli olarak da yazıyor. Mesela Facebook'da 'şikayet et' diyorsunuz, hemen gereği yapılıyor. Oradan daha hızlı bir sonuç almak istiyorsunuz, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın 'ihbarweb.org.tr' diye bir sitesi var, aynı şekilde 'guvenliweb.org.tr' diye bir web sitesi var. Ayrıca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın da çağrı merkezi bulunuyor, çağrı merkezinin telefon numarası da orada kayıtlı, ilgili sitelere başvurup ve devamında daha sağlam olsun diye oralara da müracaat ederek 'hakkımızda böyle bir sakıncalı içerik var' deyip hemen çıkarılmasını isteyebiliriz..."
trt türk

2/03/2011

istatistiklere göre her üç porno izleyicisinden biri kadın

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) ''güvenliweb.org.tr'' internet sitesindeki çalışmada, dijital ortamda pornografinin durumuna ilişkin araştırma sonuçlarına yer verildi.

Buna göre, iş bloğu ''Online MBA'''nin istatistikleri, web sitelerinin yüzde 12'sinin pornografik içerikli olduğunu ortaya koydu. İnternette her gün yapılan aramaların dörtte biri, 68 milyon porno içerik bulmak için gerçekleştirildi.

Bu istatistiklere göre, erkeklerin yüzde 20'si ve kadınların yüzde 13'ü iş yerinde porno film izlediklerini belirtti. Her üç porno izleyicisinden birinin kadın olduğu tahmin ediliyor.
Online porno için her saniye yaklaşık 3 bin dolar harcama yapıldı. Dijital porno endüstrisi ABD'de yılda 2.8 milyar dolar, dünyada 4.9 milyar dolar kazanç elde ediyor.

İnternet pornografisi istatistiklerine göre internet pornosu için her saniye 3 bin dolardan fazla para harcanıyor. İnternet üzerinden yapılan tüm aramaların yüzde 25'i ''sex'' kelimesinden oluşuyor. Dijital ortamda 370 milyon pornografik web sayfası bulunduğu tahmin ediliyor.

''Optenet'' tarafından 4 milyon web sayfası üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, pornografik içerikler internetin yüzde 37'sini oluşturuyor.

2010 yılı ilk çeyreğinde bu tür sakıncalı web sayfalarının oranı yüzde 17'lik bir artış gösterirken, internetteki 24 yaş altı erkek kullanıcıların yüzde 70'i müstehcen web sayfalarına giriyor.


''Pornografi internet sayesinde yaygınlaştı''

2008 yılı istatistiklerine göre saniyede 28 bin 258 internet kullanıcısı pornografik içerikleri izliyor, sadece çocukların cinsel istismarına ilişkin her gün yaklaşık 116 bin arama yapılıyor.

Cep telefonları üzerinden uygunsuz resimli mesajlar gönderilmesi olarak tanımlanan ''sexting'', kameralı ve internet bağlantılı bir cep telefonu ile müstehcen içeriklere erişimi kolaylaştırıyor.
''International Secure System Lab'' tarafından gerçekleştirilen araştırma sonucuna göre, pornografik içerikli web sitelerinin büyük bölümü kötü amaçlı yazılımlarla kullanıcıları mağdur ediyor. İncelenen 35 bin pornografik içerikli alan adının yüzde 90'ı ücretsiz sitelerden oluşuyor ve bu alan adlarını kullanan 269 bin web sitesinin yüzde 3,23'ü istenmeyen ve casus yazılım ile virüs barındırıyor. Diğerleriyse ziyaretçilerini istemsiz olarak başka web sitelerine yönlendiren veya sayfanın kapatılmasını engelleyen kodlar içeriyor. Bu tür web siteleri ücretsiz oldukları için ziyaretçi trafikleriyle gelir sağlamaya çalışıyor.

Amerika'daki ''Witherspoon Enstitüsü'' tarafından hazırlanan ''Pornografinin Sosyal Zararları'' başlıklı çalışma sonucuna göre pornografi, internette kolay ulaşılabilir olması nedeniyle daha önce hiç olmadığı kadar yaygınlaştı. Pornografiyi ''modern çağ çocuklarının karşılaştığı ciddi bir hastalık'' olarak tanımlayan çalışmaya göre, İnternet pornografisinin karakteristik özellikleri arasında, yaygınlığının yanı sıra potansiyel bağımlılık riskiyle giderek artan görsellik şiddeti de yer alıyor.


En çok çocukların cinsel istismarı ihbar edildi

Çalışmaya göre, yakın geçmişte özel televizyon kanallarından kontrolsüzce yapılan müstehcen yayınlar, Türkiye'deki internet pornografisi tüketimini tetikledi.

''İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'' ile kurulan İnternet Bilgi İhbar Merkezi'ne yapılan ihbarların yüzde 85,98'ini çocukların cinsel istismarı, müstehcenlik ve fuhuş gibi suçlar nedeniyle yapılan ihbarlar oluşturdu.

TİB tarafından uygulanan erişim engelleme kararlarının yüzde 96,03'üne söz konusu suçlar neden oldu.

İhbar rakamları, bu konuda Türkiye'de önemli bir toplumsal duyarlılık seviyesi bulunduğunu da ortaya koydu.
cumhuriyet portal

1/27/2011

kabadayı yürüyüşlü goril yeni internet fenomeni oldu

Bacaklarını açarak hızlı hızlı bir treni yakalamaya çalışıyormuş gibi yürüyen gümüş sırtlı goril Ambam, 4 ayak üzerinde yürümeye alışkın diğer akrabalarının aksine insan gibi iki ayak üzerinde hareket ediyor.
Bakıcılarını ve ziyaretçilerini yürüyüşüyle kendine hayran bırakan çevik hayvan iki ayak üzerinde gitmenin kimyasını çözmüş ve uzun mesafeler bu şekilde gitmeyi başarabiliyor.

Bu beceri Kent'te bulunan Port Lympne vahşi hayvan parkındaki Ambam'i internet sayesinde uluslararası bir yıldıza dönüştürdü. Paylaşım sitelerinin yeni fenomeni haline gelen 21 yaşındaki erkek goril sadece birkaç günde 150 binden fazla hit aldı.

Goriller normalde ağırlıklarını dengeleyebilmek için arka ayaklarını elleriyle desteleyerek dört ayak üzerinde yürüyorlar. Sadece dallara ulaşmak veya etrafı daha iyi görebilmek için ayağa kalkıyorlar.


mynet

4/11/2010

SAVAŞ UÇAKLARI UFO AVINDA


iki savaş uçağının gökyüzünde süzülen oval nesneyi kovalarken çekilen görüntüleri şaşkınlık yarattı.




oval nesneyi kovalarken


İngiltere'de, M5 otoyolonun üzerinde iki savaş uçağının gökyüzünde görülen oval nesneyi kovalarken çekilen görüntüleri internet kullanıcıları arasında sansasyon yarattı.