Dünya

Dünya
ilginç yasaklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilginç yasaklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/06/2011

kadın saçını kesen erkek berberi islam kurallarına uymadığı için gözaltına alındı

Gazze'de erkek kuaförlerin kadınların saçını kesmesini yasaklayan yasa geçen yıl yürürlüğe girmiş ama bu haftaya dek ciddi şekilde uygulanmamıştı.
Bu hafta en az bir erkek kuaför gözaltına alındı.
Bazı kuaförler yasanın uygulanması yüzünden işlerini kaybedeceklerini söylüyorlar.
Kimi Müslüman toplumlarda erkeklerin kadın kuaförlüğü yapması İslam geleneğine aykırı görülüyor.
Gazze'deki birçok kadın da saçlarını erkek kuaförlere kestirmek istemiyor.
Buna rağmen, hala bazı kadın kuaförlerinde erkekler de çalışıyor. Bu kuaförler, içeri girdiklerinde tutuklanmaktan korktukları için bu haftayı dükkanlarının dışında boş oturarak geçiriyorlar.
Sivil giyimli polis

Hamas'ın kadın müşterilere erkek kuaför yasağı getirmesi, hareketin fazla ılımlı hale geldiği yönündeki eleştirilere karşı İslamcı duruşunu pekiştirmeyi amaçlar nitelikte.

27 Yıllık kadın kuaförü olan Adnan Bereket, "İşim olmazsa ben bir ölüye dönerim. Bu kuaför salonu bensiz işleyemez. 1984'den beri bu işi yapıyorum. Başka bir işim yok. Ne yapabilirim ki?" diyor.

Bereket gibi şikayetçi diğer kadın kuaförleri de, sivil giyimli polisin kendilerini gözetlediğini anlatıyorlar.

Hamas ise, halkın çoğunluğunun istediği bir yasayı uygulamaya koyduğunu savunuyor.

6/28/2011

hollanda'da müslümanlar ve yahudiler hayvanları uyuşturmadan kesemeyecek

Hollanda parlamentosunda bugün benimsenmesi beklenen yeni yasa, kesilecek tüm hayvanların, acı çekmelerini en aza indirmek amacıyla, önce uyuşturulmasını şart koşuyor.

Helâl ve koşer kesim usulleriyse, hayvanların bilincinin yerinde olmasını öngörüyor.
Şimdiye dek Batılı ülkelerde olduğu gibi, Hollanda'daki mezbahalarda da hayvanlar kesilmeden önce uyuşturuluyordu. Ancak Müslüman ve Yahudi kasaplar, dini özgürlük esasına göre, bundan muaf tutuluyor ve hayvan kesimini geleneksel usullerde yapıyorlardı.

Ancak Hollanda parlamentosundaki milletvekillerin çoğu, dini özgürlüklerin, hayvanlara gereksiz yere acı çektirilmesini haklı gösteremeyeceği üzerinde görüş birliğine vardı.

Aylardır süren görüşmeler sonunda, Müslüman ve Yahudi toplumlarına bir uzlaşma yolu öneriliyor.

İki toplumdan, bir yıl içinde, kendi geleneksel yöntemleriyle kesilen hayvanların, öldürülmeden önce uyuşturulan hayvanlardan daha fazla acı çekmediğini kanıtlayan veri sunmaları isteniyor.

Ama yeni yasanın yandaşları ve muhalifleri, bu konuda veri sağlanabilmesinin hemen hemen imkansız olduğunu; dolayısıyla helâl ve koşer usullerde kesim yapılan mezbaha ve kasapların faaliyetlerinin yasaklanacağını kaydediyorlar.

Hollanda'daki Müslüman gruplar, bu adımın, Avrupa'da İslamiyete karşı artan hoşgörüsüzlüğün yeni bir işareti olduğunu söylüyorlar.

Ülkedeki Müslüman ve Yahudi toplumlar, komşu Belçika ve Almanya'dan helâl ve koşer et ithalatına başlamayı planlıyorlar.

6/26/2011

internete bağlandığınızda pek çok meraklı göz sizi izliyor interpol bile başa çıkamıyor

AVRUPA Birliği tarafından desteklenen MODAP (Mobility, Data Mining and Privacy) projesi kapsamında Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Mahremiyet: Başlangıç mı Son mu’ başlıklı konferansta anlatılanlar, internet dünyasında yaşanan büyük kaosu seriyordu gözler önüne.
Söz gelişi, ABD hükümeti, Obama’nın öncülüğünde ve Dışişleri Bakanı Clinton’ın ofisinin hemen yanıbaşında, Arap ülkelerinde internet aracılığıyla yaşanan devrimleri desteklemek için bir büro kurmuştu Washington’da. Büronun amacı, muhtelif ülkelerde uygulanan internet yasaklarını delmekti. Ancak, bunun başka amaçlar için de kullanılabilmesi mümkündü elbette.

Yeni bir kölelik düzeni

Öte yandan herkesin özel hayatına bu kadar düşkün olduğu bir dönemde, özel hayatını Facebook, Google, MySpace, Twitter gibi ‘sosyal ağ’larda bütün dünyaya sereserpe sergilemesi bir başka çelişkiydi. Bunun için “İnternette anarşi safhasındayız” diyordu Faruk Eczacıbaşı. Avrupa Komisyonu’ndan Paul Hearn, internete düşen verilerin istismarının nasıl engellenebileceğini sorguluyor ve kişisel bilgilerin mahrem kalmasının önemini vurguluyordu. Hollanda Tilburg Üniversitesi’nden Prof. Kees Stuurman ise apaçık, yeni bir kölelik düzeninde yaşadığımızı söylüyordu ve ekliyordu: “Yasal düzenleme gerekli ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.”

Meraklı gözler izliyor

İsrailli hukukçu Ömer Tene ise ‘mahremiyet’ konusunda kimin karar vereceğini sorguluyordu. İnsanın doğum tarihinin veya mezun olduğu okulun mahrem olup olmadığı neye göre belirlenecekti? “İnternete bağlandığınız zaman” diyordu Ömer Tene, “pek çok meraklı göz sizi izlemeye başlıyor. Google, arama motorlarında yaptığınız her türlü araştırmayı kaydediyor ve bu son derece endişe verici. Bunun bütün sorumluluğunu internete giren kişiye de yükleyemeyiz üstelik.”

Interpol: Ortak yasa gerekli

INTERPOL adına konferansa, Fransız Interpol’ünde görevli Caroline Goemans-Dorny katıldı. Dorny, sadece ekonomilerin değil, suçların da globalleştiğini belirterek, Interpol’ün bu yeni duruma ayak uydurabilmek için yeni bir örgütlenme modeli geliştirmeye çalıştığını söyledi. Bunun için yapılması gerekenin bütün ülkelerin üzerinde birleşebileceği uluslararası bir yasa olduğunu hatırlatan Caroline Goemans-Dorny, her ülkenin farklı bir internet kültürüne sahip olmasının bu durum zorlaştırdığını da vurguladı.
hürriyet

6/19/2011

atatürkün sert dille yazdığı sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı

Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın yeni çıkan “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu” adlı kitabında Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmamış 21 sayfalık mektubun orijinali yer alıyor.


Habertürk'ün haberine göre, Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmayan mektubu bulundu! Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu’’ adlı kitabında bu şaşırtıcı gerçeğin detayları ve Atatürk’ün sert bir dille kaleme aldığı 16-17 Ağustos 1931 tarihli 21 sayfalık mektubun tam metni ilk kez yayınlandı. Oral, Atatürk’ün Yalova’dan yazdığı mektubun 80 yıl boyunca gizlendiğini, bazı bölümlerinin tahrif edildiğini söyledi:
sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı
atatürkün sert dille yazdığı


“Mektubun sadece birkaç satırı Türk Tarih Kurumu’nca yayınlandı. O satırlar arasında Atatürk’ün ünlü, ‘Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Siz buna razı mısınız?’ cümlesi de yer alıyor. ‘Siz buna razı mısınız?’ cümlesi bile sansürlenip kesildikten sonra Atatürk’ün bu ünlü sözü Türk Tarih Kurumu’nun merkez binasında mermer levhalara kazındı.’’
ATATÜRK ÇOK KIZMIŞ

Oral kitabında mektupla ilgili şu bilgileri veriyor: “(...) Konu ders kitaplarının hazırlanması ile ilgili. Atatürk tarih yazımı için ‘Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ni görevlendiriyor. Cemiyet, liselerde okutulacak tarih kitaplarının yazımına başlıyor. ‘İslam Tarihi’ ve ‘Türklerin İslam’daki Yeri’ ile ilgili bölümü ise Mısır’daki ünlü El Ezher Camii ve Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri hazırlıyor. Atatürk, Arap milliyetçiliğini ön planda tutan bu bölümlere itiraz ediyor, bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Ancak düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca adeta ateş püskürüyor.”

MEKTUPTA NELER YAZIYORDU?

“Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanlar (...) Bir hırka ve bir hurma hikâyesi artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmek felsefesi esas tutularak tarih yazılmamalıdır. Bunun gibi Arap ordularının birçok esirlerinden bir köle sınıfı vücuda geldiği bahsedilirken bu kölelerin Türk çocukları olduğu dile getirilerek hangi taraf için ne anlamda bir övünme nedeni arandığını araştırılıp incelenmeden Türk tarihi içine konulmamalıdır. Şüphesiz Türkler çok kahraman evlatlar (...) ilim, sanat ve bilhassa askerlik ve başkumandanlık mevkilerini elde etmişlerdir ve sonuçta Arap imparatorluğu unvanını taşıyan bütün memleketlerde birinci derecede güç ve hâkimiyet sahibi olmuşlardır. En nihayet Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanları emir ve iradelerine boyun eğdirmişlerdir.’’

'NOTLARI DÜZELTİRKEN...'

“Teyfik Beyefendi! (Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu) Zakir Kadiri’nin ahmakçasına notlarını düzeltirken bu noktalara dikkat buyurunuz. Sonradan uydurma bir eser meydana getirerek ardından pişman olmaktansa hiçbir eser meydana getirememek beceriksizliğini itiraf etmek daha iyidir. İlim alanında şüpheli olmak, Mısır’ın Camii Ezher’i mezunlarına inanmaktan daha iyidir.’’

ÇÖPTEN ÇIKTI

Oral, mektubun bulunuş hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Beyoğlu Hazzopulo Pasajı’nda düzenlenen kitap ve fotoğraf müzayedelerinin birinde Türk Tarih Kurumu eski Genel Sekreteri Uluğ İğdemir’e ait çeşitli belgeler satışa çıktı. Bu belgeler içinde Atatürk’ün el yazısı mektup sayfalarının yıllar önce çoğaltılmış eski kopyaları da vardı. Belgeleri satın aldım. Dokümanları müzayedeye getiren sahaf arkadaşım belgelerin çöpten çıktığını söyledi.’’

ZAKİR KADİRİ KİMDİR?

Aslen Türkistanlı olan Zakir Kadiri Ugan 1878 yılında dünyaya geldi. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde eğitim gördü. Ders kitapları için hazırladığı İslam tarihi ve Türklerin İslam’daki Yeri konularını, Camii Ezher Medresesi şeyhlerinin kabul ettiği Arap milliyetçiliği düşüncesine göre yazınca Atatürk’ü çileden çıkardı.
mynet

6/17/2011

suudi kadın eylemcilere ukraynalı hemcinslerinden üstsüz destek geldi

Bugün ülkelerindeki yasağı delmek için direksiyon başına geçmeye hazırlanan Suudi kadınların eylemi öncesi dün 15 kadar FEMEN üyesi destek gösterisi yaptı. Üstsüz grup, başkent Kiev’deki Suudi Arabistan büyükelçiliğinin önünde “Kadınlara araba, erkeklere deve”, “Bana yol ver” yazılı pankartlar açtı. Otomobilin camına oturan bir eylemci de büyükelçilik binasına dönük olarak külotunda “Bana yol ver” yazılı mesajı gösterdi.



Dünyada kadınların direksiyon başına geçemediği tek ülke olan Suudi Arabistan’da bu durum 32 yaşındaki Manal el-Şerif’in geçen 26 Mayıs’ta araba kullandığı için gözaltına alınmasıyla küresel bir krize dönüştü. Araba kullanırken çektiği videosunu internette yayınlayan Manal, bir hafta cezaevinde kaldıktan sonra “bir daha araba kullanmayacağı ve gazetecilerle konuşmayacağı” şeklinde bir anlaşmaya imza atarak serbest kalmıştı. Suudi kadınlar bugün kitlesel bir gösteriye hazırlanırken ülke basınında erkeklere “direksiyona geçecek karılarınızı
dövün” şeklinde yayınlar yapılıyor.
hürriyet


6/16/2011

suudi arabistanlı kadınlar araba kullanma izni alabilmek için eylem yapacaklar

Kadınların otomobil kullanmasının yasak olduğu Suudi Arabistan, Cuma günü ilginç bir eyleme sahne olacak. İnternetteki sosyal paylaşım ağı Facebook üzerinden örgütlenen “Women2drive” kampanyasıyla Suudi kadınlar Cuma günü yasağı delerek direksiyon başına geçmeye çağrılıyor.

‘Her şey fetva yüzünden'

Kadınları yasağı delerek direksiyon başına geçmeye çağıran kampanyanın organizatörleri, Gulfnews gazetesinin haberine göre, Suudi Arabistan'da aslında kadınların otomobil kullanmasını yasaklayan bir yasa olmadığını, yasağın fetvadan kaynaklandığını savunuyor. Organizatörler; Kral, kadınlara otomobil kullanma izni tanıyan bir genelge çıkarana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı.


Karşı kampanya

Ancak yine Facebook üzerinden örgütlenen bir de karşı kampanya bulunuyor. Bu kampanya ile, eyleme katılan kadınların cezalandırılması talep ediliyor. Daha geçtiğimiz hafta başkent Riyad'da altı kadın, izinsiz otomobil kullandıkları gerekçesiyle tutuklandı.

Geçtiğimiz ay, Manal el Şerif adlı bir kadın ‘kadınları otomobil kullanmaya kışkırtmak' suçlamasıyla tutuklanarak hakkında dava açılmıştı. 32 yaşındaki kadın, ülkenin doğusunda otomobil kullanırken çekilmiş görüntülerini Youtube'da yayınlamış, bunun üzerine El Şerif'e destek için 3 bin 300 kişi imza toplayarak Suudi Arabistan Kralı'na dilekçe vermişti. Kurulan Facebook sayfasında da şimdiye kadar 24 bin internet kullanıcısı El Şerif'e destek verdi.

Gulfnews gazetesinin haberine göre 1990 yılında Suudi Arabistan'da kadınların otomobil kullanmasına izin verilmesi için benzer bir girişimde bulunulmuş, başkent Riyad'da direksiyon başına geçen 47 kadın eylemci tutuklanmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

KNA, BK/AŞ