Dünya

Dünya
gıda ürünleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gıda ürünleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/04/2011

asyanın güneyi ve afrika'da küresel ısınma yüzünden kıtlık olacak

İklim Değişimi Tarım ve Gıda Güvenliği (CCAFS) adlı uluslararası araştırma kuruluşu, yükselen sıcaklıkların geniş bir bölgede dengeleri kökünden sarsacağını belirtiyor.
Asya'nın güneyi ile Afrika'daki tropik kuşakta yer alan ülkeler, halihazırda gıda kaynakları ve beslenme konusunda zaten ciddi sıkıntılar yaşıyor.


Yeni hazırlanan bir rapora göre küresel ısınma dolayısıyla gıda üretiminin daha da büyük bir darbe alması; kıtlık ile karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

İklim uzmanları ziraatçilerin şimdiye dek iklim modellerini belli coğrafyaların tarım üretimleri ile bir arada düşünmediklerine dikkat çekiyor.

CCAFS raporu bu alandaki ilk kapsamlı girişimi oluşturuyor.

BM Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli IPCC'nin derlediği verilere başvuran uzmanlar; gıda güvenliği olmayan bölgelerin önümüzdeki 40 yılda en büyük sıcaklık ve yağış değişikliklerine uğrayacağı sonucuna vardı.

Rapora göre, Afrika kuraklaşırken, Güney Afrika gibi ülkelerin mısır gibi ürünlerden daha az su isteyen ürünlere geçmesi gerekecek.

Ancak Nijer, Mali gibi zaten kıraç arazide tarım yapan ve sorgum ile akdarı gibi ürünlere yüklenen ülkelerin fazla bir manevra olanağı bulunmuyor.

Kuruluşun başkanı Bruce Campbell kıtanın pek çok yerinde bir tarım devrimi yapılması gerekeceğini belirtiyor.

Dünya kuraklaşırken daha pek çok yerde de üreticilerin üretim alışkanlıklarını ve ektikleri ürünleri yeniden düşünmesi gerekiyor.

Hükümetler bu yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmayı iki santigrat derece ile sınırlamayı hedeflemelerine rağmen küresel ısınma hızla devam ediyor.

Londra'daki İmperial College uzmanlarından Profesör Gordon Conway, küresel ısınmanın mevcut hızla ilerlemesinin iki yerine üç veya dört derece artış getireceğine dikkat çekiyor.

Conway'a göre böyle bir artış hepimiz için tehlike çanlarının çalması anlamına gelebilir.

Raporu olumlu karşılayan iklim uzmanları da uyum için yapılabileceklerin düşünülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
bbc türkçe

5/21/2011

rus ordusundaki askerlere tasarruf amacıyla köpek maması yedirmişler

Rusya'nın Vladivostok kentinde İçişleri Bakanlığı'na bağlı askerlere tasarruf amacıyla köpek konservesi yedirildiği ortaya çıktı.


İddianın sahibi Vladivostok'ta görev yapan binbaşı Igor Matveyev. Matveyev, iddiasını kaydettiği görüntülerle destekledi.

Depoda çekim yapan Matveyev, köpek konservelerinin üzerinin inek eti yazan bandrollerle kapatıldığını belgeledi.

Üstlerine iletmesine rağmen sonuç alamayan Matveyev, konuyu Devlet Başkanı Medvedev ve Başbakan Putin'e duyurabilmek için görüntüleri internette yayınladı.

Matveyev'in bir diğer kaydında ise askeri birliğin temizlik ve tamirat işlerinde yasadışı göçmenlerin kullanıldığı görülüyor. Yaptıkları iş karşılığında merkezde barınmalarına izin verilen göçmenlerin içinde bulundukları sağlıksız şartlar dikkat çekiyor.

Matveyev, subayların para için üsteki malzemeleri sattıklarını da iddia etti.

Soruşturma Başlatıldı
İçişleri Bakanlığı iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev daha önce yaptığı açıklamalarda, yolsuzluğun Rus güvenlik güçlerinin en önemli sorunlarından biri olduğunu bildirmişti.
trt türk

5/17/2011

tarlada belli bir boya geldikten sonra patlayan karpuzların sırrı çözülemedi

Çin'in doğusunda Jiangsu eyaletindeki çiftliklerde yetiştirilen karpuzlar belirli bir boya geldikten sonra patlıyor.

Çin devlet televizyonunun yaptığı araştırma bölgedeki mahsulün büyük bölümünün kullanılamaz hale geldiğini ortaya koydu.

Patlamaya, karpuzun hızlı büyümesine yardımcı olan bir kimyasalın aşırı kullanımının neden olabileceği belirtildi.

Ancak kimyasal madde kullanılmadan üretilen karpuzlarda da aynı sorunun görülmesi kafaları karıştırdı.

Ziraatçiler hava koşullarının da sorun yaratıyor olabileceği görüşünde.

Jiangsu bölgesindeki üreticilerin bir süredir büyüme hızlandırıcı spreyleri bolca kullandığı belirtiliyor.

Üreticiler böylelikle ürünlerini pazara daha erken çıkarmayı ve karlarını artırmayı hedefliyor.

Devlet televizyonunun haberine göre karpuzlar patlamaya, Japonya'dan getirilen yeni tohumların kullanılmaya başladığı geçen ay başladı.

Çoğu üretici mahsulün dörtte üçünü kaybetti.

Sağlık bakanlığı yetkilileri ise büyüme hızlandırıcı kimyasalların gerekli onayları aldığını, sağlık açısından bir zararı olmadığını belirtiyor.

Bazı uzmanlar ise kamuoyunda bazı tarım ürünlerinin sağlığa zararlı olup olmadığıyla ilgili haklı kaygılar oluştuğunu, özellikle karpuzda üretim sürecinin daha dikkatli denetlenmesi gerektiğini vurguluyor.

bbc türkçe

5/08/2011

denizlili girişimci üzüm tozu üretti ekmekten baklavaya kadar katılabiliyor

Antioksidan özelliği bilinen üzüm çekirdeği, gıdalarda doğal katkı maddesi olarak kullanılmak üzere toza dönüştürüldü.
Pamukkale Üniversitesi ile işbirliği yaptı. Üzüm çekirdeğinden üreticinin yüzünü güldürecek bir ürüne ulaştı.

Denizlili girişimci Mehmet Ökti, üzüm çekirdeğini toz hale getirdi. Ardından çeşitli gıda ürünlerine katılabilen doğal bir katkı maddesi elde etti.

7 yıl süren laboratuvar çalışmasının ardından üretilen toz, ekmekten lokuma 35 çeşit üründe kullanılabiliyor.

Gıda Mühendisi Sevgi Kul, "Bu doğal hiçbir katkı maddesi içinde yoktur. Ekmeğin, baklavanın içinde kullanılan katkı maddeleri tamamen kaldırılarak böyle doğal bir ürünle bunlara tat verilmiştir" dedi.

Üzüm çekirdeği tozu, gıdalara renk veriyor, raf ömrünü uzatıyor. Denizlili girişimci, üzümün posasını da değerlendirmek için arayışlarını sürdürüyor.
trt türk

4/05/2011

et üretimindeki sıkıntıdan dolayı 9 yıl sonra mutfaklarda böcek pişecek

Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre, 2050 senesi itibariyle, dünya nüfusu 9 milyara ulaşmış olacak.

Bu nüfusa yeterli gıda üretiminde en büyük sorunlardan biri ise et olacak, çünkü büyükbaş hayvan yetiştirmek için çok fazla alan ve enerji lazım.

Ancak Hollandalı araştırmacılar, gıda sorununa ilişkin bir çözümleri olduğunu söylüyor: et yerine böcek yemek!

Wageningen Üniversitesi'nden entomoloji profesörü Marcel Dicke, dünyanın çeşitli yerlerinde toplam bin böcek çeşidinin yendiğini söylüyor.

Dicke, Batılı nüfusun da en azından böcek yeme fikrine alışması gerektiğini çünkü 2020 senesi itibariyle, böceğin batı mutfağının da kaçınılmaz bir parçası olacağını da ekliyor.

Peki etseverleri böcek yemeye ikna edecek yemekler neler?

Dicke, olası yemekler arasında kırıkkanatlılardan yapılmış havyar, helikopter böceği kızartma, böcek larvalı kiş ya da pupalı takoyu sayıyor.

Farklı böcek türlerinin değişik tadlara sahip olduğunu anlatan Dicke, böcek yiyenlerin ise bu tadı genel olarak kıtır kıtır ve fındığı andıran bir lezzet olarak tanımladığını söylüyor.

Dicke, besin analizlerinin bazı tür böceklerin etinin içerdiği protein oranı ve yağ türleri itibariyle dana etiyle karşılaştırılabilir, hatta bazen daha da kaliteli olduğunı gösterdiğini de ekliyor.

Avrupa ülkelerinde böcek yemekle ilgili tereddütlerin kırıldığını söyleyen Dicke, işlenmiş gıda tüketen herkesin bir miktar böcek yediğini de anlatıyor:

"Dünyanın herhangi bir yerinde işlenmiş besin maddesi tüketenler zaten böcek yemiş oluyorlar. Bunun miktarı yılda yaklaşık 500 gram. Domates sosu, fıstık ezmesi ya da ekmek gibi işlenmiş tüm gıdalarda böcek var. Salça yapımında kullanılan domatesler, manavdan aldıklarınızdan farklı ve içinde tahminen birkaç böcek var. Ama bu sorun değil, çünkü böcek fazladan protein demek, dolayısıyla yemeğiniz zenginleşiyor."
bbc türkçe yaşam

12/28/2010

hakkari'de oturanlar sebze ve meyveyi yarı fiyatına alıyorlar

Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Esendere sınır kapısından günlük olarak getirilen yaş sebze, meyve ve diğer gıda ürünleri, yerli ürüne göre daha ucuz satılıyor.

Seyyar satıcıların ve manavların tezgahlarında satışa sunulan İran ürünleri, maddi durumu iyi olmayan vatandaşların ilk tercihi oluyor.

Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili İsmail Çatal, yaptığı açıklamada, Esendere kapısından yapılan sınır ticaretinin bölge insanı açısından önem taşıdığını ifade ederek, günde yaklaşık 550 kişinin sınır ticareti yapmak üzere bu kapıdan giriş çıkış yaptığını vurguladı.

Sınır ticaretinin iki ülke insanı açısından önem taşıdığını bildiren Çatal, ''Sınır ticaret merkezlerini biraz daha uygun hale getirebilirsek ve sınır ticareti kapsamındaki kalemleri insanların ihtiyaçları doğrultusunda artırabilirsek, kaçakçılık büyük ölçüde azalmış olur'' dedi.

Hakkari'nin İran'a yıllık ihracatının 185 milyon dolar civarında olduğunu, şartların düzeltilmesi durumunda bu ticaretin 500 milyon doların üzerine çıkacağını bildiren Çatal, şöyle devam etti:

''Hakkari'de artık İran'dan ilimize gelen her türlü yaş sebze ve meyve ile şeker ve çay dışındaki gıda ürünleri tüketilmektedir. Bunun nedeni ise İran'dan gelen ürünler, yerli ürüne göre yüzde 50 daha ucuz. Bu nedenle vatandaş ağırlıklı olarak İran'dan gelen ürünlere yönelmektedir.''
trt türk