Dünya

Dünya
gıda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gıda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/04/2011

gıda operasyonunda iki bin kişi tutuklandı beş bin işyeri kapatıldı

Çin güvenlik güçleri, gıda maddelerine yasadışı katkı maddeleri eklenmesiyle ilgili operasyonda iki bin kişiyi tutukladı, beş bine yakın işyerini ise kapattı.

Konuyla ilgili inceleme, Nisan ayında, etleri daha kırmızı göstererek daha yüksek fiyata satmak için katkı maddeleri eklendiği iddiaları üzerine başlamıştı.
Başlatılan soruşturmada ülke çapında altı milyona yakın işyerinde arama yapıldı.

7/28/2011

ramazan ayında böcekli buğdaydan işlenmiş ekmekler sofralarda olacak

CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nde gümrük talimatlara aykırı bir yığın işlem yapıldığını ve halk sağlığına aykırı ithal ürünlerin yurda girdiğini belirtti.
Günaydın, "Binlerce ton zarar görmüş ve canlı böcek içeren ekmeklik buğday işleme süreçlerinden sonra tüketici sofrasına ulaşmıştır. Muhtemelen de Ramazan ayında bu maldan üretilen işlenmiş gıdalar soframızda olacaktır" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, TBMM’de, "Halk sağlığına aykırı gıda maddelerinin ithalatında gümrüklerde yapılan usulsüzlükler ve bunun Ramazan ayı öncesinde tüketici sofrasına olan etkileri" konulu bir basın toplantısı düzenledi.

-"HALK SAĞLIĞI İLE OYNANIYOR, BİRTAKIM FİRMALARA HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANIYOR"-

Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye’de tarım ve gıda ithalatının çok yoğun olarak yapıldığı bir gümrük müdürlüğü olduğunu ifade eden Günaydın, "Bize ulaşan belgelerden, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nde gümrük talimatlara aykırı bir yığın işlem yapılmakta ve halk sağlığına aykırı ithal ürünler yurt içi edilmekte ve böylece halk sağlığı ile oynanmakta ve birtakım firmalara haksız kazanç sağlanmakta. Bununla ilgili iki örnek olayı var. Hep aynı firmadan söz edeceğiz" dedi.

-"İKİ KEZ UYGUNSUZLUK GÖRÜŞÜ VERİLEN FİRMANIN ÜRÜNLERİ YURDA GİRDİ"-

Bir firmanın Çin’den 110 ton buğday gluteni ithalatı kapsamında Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne getirdiği malının, gerekli kontrollerinin yapılması için İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’ne Kasım 2009’da başvurduğunu belirten Günaydın, şöyle dedi:

"İstanbul Tarım İl Müdürlüğü, 1 Nisan 2010 tarihinde Ambarlı Gümrük Müdürlüğü ve ilgili firmaya gönderdiği 1 Nisan 2010 tarihli yazıda, daha evvel 2 kez uygunsuzluk görüşü bildirdiği parti için bu kez ‘Bakanlığımız Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünün talimatları gereğince işlem yeniden değerlendirilmiş olup, yapılan muayene ve analizler sonucunda yurda girişi uygun görülmüştür’ denilmiştir" dedi.

-"BİNLERCE TON ZARAR GÖRMÜŞ TANE VE CANLI BÖCEK TÜKETİCİ SOFRASINA ULAŞTI"-

Basın toplantısında ikinci bir örnek daha veren Günaydın, "Bir firma Ukrayna’da bulunan RESTEX ALLIANCE firmasından ithal ettiği ve M/V Mert Kalkavan ve M/V ARSEL STAR adlı iki ayrı gemi ile taşıdığı ekmeklik buğdayı Türkiye’ye getirir" dedi.

Gemilerden alınan numunelerden analiz yapıldığını belirten Günaydın, "İstanbul İl Kontrol Laboratuarı Müdürlüğü’nce yapılan ve 16 Mart 2011 tarihli muayene ve analiz raporuna göre kayıt edilen analiz sonuçlarında, firma güvenliğine bırakılıp ertesi gün geri alınan numune ithalat kriterlerine uygun bulunur. Diğer numunade ise çok sayıda canlı böcek ve yüzde 1,16 oranında zara görmüş tane tespit edilir" dedi.

Ekmeklik buğdayın Nisan 2011 ayı içinde beyannamesi tescil edilerek yurda sokulduğunu vurgulayan Günaydın, "Aslında binlerce ton zarar görmüş ve canlı böcek içeren ekmeklik buğday işleme süreçlerinden sonra tüketici sofrasına ulaşmıştır. Canlı böcek ve zarar görmüş tane içeren mal işleme süreçlerine dahil edilmiş ve tüketici sofrasına ulaşmıştır. Muhtemelen de Ramazan ayında bu maldan üretilen işlenmiş gıdalar soframızda olacaktır" dedi.

-VERGİ KAYBINA İŞARET ETTİ-

Konunun vergi kaybı boyutu olduğunu da belirten Günaydın, "Buğday gümrük vergisi oranı 25 Şubat 2011 tarihi itibarıyla yüzde 0’a düşürülmüş, 1 Mayıs 2011 tarihinde ise tekrar yüzde 130’a çıkarılmıştır. Bu durum ilgili firmanın iş ve işlemlerini neden bu tarihler arasında sıkıştırmak konusunda olağanüstü gayret içinde bulunduğunu da ortaya koymaktadır" dedi.

Bu işlemlerin tamamının altında İstanbul Tarım İl Müdürü’nün imzasının bulunduğuna dikkat çeken Günaydın, "Bugün nerede ve hangi görevde bulunduğunu ve bu işlemler sonucunda Türkiye’nin ve Hazine’nin vergi kaybının nasıl telafi edileceği sorusuna da bir araştırma önergesi ya da soru önergesi ile sunacağım" dedi.

-SORULAR-

"Bu firmanın siyasi iktidara yakınlığı ile ilgili bir duyumunuz var mı" sorusuna Günaydın, "Evet, var" dedi.

Basın mensuplarının, "Firmanın ismi nedir" sorusuna da Günaydın, "Erişler Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" dedi.

"Maddi bir boyutu var mı" sorusuna da Günaydın, "2 milyon doların üzerinde bir mal bedelinden söz ediyoruz" ifadesini kullandı.

-"BEBEK MAMASINDAN TUTUN DA HAZIR GIDALARA KARŞI BİRÇOK ÜRÜNÜN İÇERİSİNDE KULLANILIYOR"-

Günaydın, buğday gluteninin kullanıldığı yerler konusunda ise, "Bebek mamasından tutun da hazır gıdalara kadar birçok ürünün içerisinde kullanılan bir madde. Ben ekmek almam ya da evimde ekmek yaparım diyerek bu süreçlerden kaçınabilmek mümkün değildir. Zaten 800’ün üzerinde GDO’lu çeşit tüketicinin sofralarına ulaşmaktadır. Biyogüvenlik Kurulu 33 GDO’lu çeşide izin verdi bunlar yalnızca yem sanayinde kullanılabilecek çeşitlerdir ama örneklerde göstermektedir ki gıda sanayinde kullanılmak üzere de bu ürünler yasa dışı yollarda Türkiye’ye girmektedir" dedi.

Bir soru üzerine Günaydın, "Sayın Ahmet Kavak, İstanbul Tarım İl Müdürlüğünü uzun süre yaptıktan sonra bakanlıkta genel müdür yardımcılığı düzeyine yükseltilen bir bürokrat" dedi.

7/06/2011

teknolojik lezzet bu yazıcı mürekkep yerine çikolata kullanıyor adı gıda yazıcısı

İngiltere'nin Exeter Üniversitesi'nde araştırmacılar, mürekkep yerine çikolata kullanan bir yazıcı geliştirdi.
Bilgisayar tasarımlarını metal ve plastik kullanarak üç boyutlu bir nesne halinde şekillendiren yazıcılar piyasada halihazırda zaten mevcut.
Exeter Üniversitesi, aynı fikri çikolata için uyarlardı; ve henüz prototip halinde olmasına karşın, çikolata yazıcısına sektörden kayda değer ilgi var.
Araştırmanın başındaki bilimadamı Dr. Liang Hao, çikolata yazıcısının diğer üç boyutlu yazıcılarla aynı tekniği kullandığını söylüyor.
Yazıcı, üst üste tabakalar halinde çikolata kullanarak ortaya üç boyutlu bir tasarım çıkartıyor.

Makina, her tabaka için döktüğü çikolatanın katılaşmasını bekleyip, üzerine sıradaki tabakayı döküyor.

''Gıda yazıcıları'' fikri aslında çok yeni bir şey değil. 2010 yılında ABD'nin Cornell Üniversitesi'nde de sıvı gıdaları mürekkep yerine kullanan özel yazıcılar geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılmıştı.

Hem lezzetli olup hem de üç boyutta mükemmel bir şekle sahip yiyecek ürünleri, hediyelik eşya sektörüne çok cazip geliyor.

İnternet üzerinden hediyelik eşya satan findmeagift.co.uk yöneticisi Joanna Grant, ''Çikolata basıyor oluşu haliyle ilgi çekiyor, çok sayıda çikolata aşığı var.'' dedi.

Joanna Grant, müşterilerin istedikleri bir tasarımı bilgisayara yükleyip çikolata şeklinde elde edebileceklerini, ve bunun ticari yönden çok cazip bir hediye fikri olduğunu söylüyor.

6/04/2011

asyanın güneyi ve afrika'da küresel ısınma yüzünden kıtlık olacak

İklim Değişimi Tarım ve Gıda Güvenliği (CCAFS) adlı uluslararası araştırma kuruluşu, yükselen sıcaklıkların geniş bir bölgede dengeleri kökünden sarsacağını belirtiyor.
Asya'nın güneyi ile Afrika'daki tropik kuşakta yer alan ülkeler, halihazırda gıda kaynakları ve beslenme konusunda zaten ciddi sıkıntılar yaşıyor.


Yeni hazırlanan bir rapora göre küresel ısınma dolayısıyla gıda üretiminin daha da büyük bir darbe alması; kıtlık ile karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

İklim uzmanları ziraatçilerin şimdiye dek iklim modellerini belli coğrafyaların tarım üretimleri ile bir arada düşünmediklerine dikkat çekiyor.

CCAFS raporu bu alandaki ilk kapsamlı girişimi oluşturuyor.

BM Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli IPCC'nin derlediği verilere başvuran uzmanlar; gıda güvenliği olmayan bölgelerin önümüzdeki 40 yılda en büyük sıcaklık ve yağış değişikliklerine uğrayacağı sonucuna vardı.

Rapora göre, Afrika kuraklaşırken, Güney Afrika gibi ülkelerin mısır gibi ürünlerden daha az su isteyen ürünlere geçmesi gerekecek.

Ancak Nijer, Mali gibi zaten kıraç arazide tarım yapan ve sorgum ile akdarı gibi ürünlere yüklenen ülkelerin fazla bir manevra olanağı bulunmuyor.

Kuruluşun başkanı Bruce Campbell kıtanın pek çok yerinde bir tarım devrimi yapılması gerekeceğini belirtiyor.

Dünya kuraklaşırken daha pek çok yerde de üreticilerin üretim alışkanlıklarını ve ektikleri ürünleri yeniden düşünmesi gerekiyor.

Hükümetler bu yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmayı iki santigrat derece ile sınırlamayı hedeflemelerine rağmen küresel ısınma hızla devam ediyor.

Londra'daki İmperial College uzmanlarından Profesör Gordon Conway, küresel ısınmanın mevcut hızla ilerlemesinin iki yerine üç veya dört derece artış getireceğine dikkat çekiyor.

Conway'a göre böyle bir artış hepimiz için tehlike çanlarının çalması anlamına gelebilir.

Raporu olumlu karşılayan iklim uzmanları da uyum için yapılabileceklerin düşünülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
bbc türkçe

5/21/2011

rus ordusundaki askerlere tasarruf amacıyla köpek maması yedirmişler

Rusya'nın Vladivostok kentinde İçişleri Bakanlığı'na bağlı askerlere tasarruf amacıyla köpek konservesi yedirildiği ortaya çıktı.


İddianın sahibi Vladivostok'ta görev yapan binbaşı Igor Matveyev. Matveyev, iddiasını kaydettiği görüntülerle destekledi.

Depoda çekim yapan Matveyev, köpek konservelerinin üzerinin inek eti yazan bandrollerle kapatıldığını belgeledi.

Üstlerine iletmesine rağmen sonuç alamayan Matveyev, konuyu Devlet Başkanı Medvedev ve Başbakan Putin'e duyurabilmek için görüntüleri internette yayınladı.

Matveyev'in bir diğer kaydında ise askeri birliğin temizlik ve tamirat işlerinde yasadışı göçmenlerin kullanıldığı görülüyor. Yaptıkları iş karşılığında merkezde barınmalarına izin verilen göçmenlerin içinde bulundukları sağlıksız şartlar dikkat çekiyor.

Matveyev, subayların para için üsteki malzemeleri sattıklarını da iddia etti.

Soruşturma Başlatıldı
İçişleri Bakanlığı iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev daha önce yaptığı açıklamalarda, yolsuzluğun Rus güvenlik güçlerinin en önemli sorunlarından biri olduğunu bildirmişti.
trt türk

5/08/2011

denizlili girişimci üzüm tozu üretti ekmekten baklavaya kadar katılabiliyor

Antioksidan özelliği bilinen üzüm çekirdeği, gıdalarda doğal katkı maddesi olarak kullanılmak üzere toza dönüştürüldü.
Pamukkale Üniversitesi ile işbirliği yaptı. Üzüm çekirdeğinden üreticinin yüzünü güldürecek bir ürüne ulaştı.

Denizlili girişimci Mehmet Ökti, üzüm çekirdeğini toz hale getirdi. Ardından çeşitli gıda ürünlerine katılabilen doğal bir katkı maddesi elde etti.

7 yıl süren laboratuvar çalışmasının ardından üretilen toz, ekmekten lokuma 35 çeşit üründe kullanılabiliyor.

Gıda Mühendisi Sevgi Kul, "Bu doğal hiçbir katkı maddesi içinde yoktur. Ekmeğin, baklavanın içinde kullanılan katkı maddeleri tamamen kaldırılarak böyle doğal bir ürünle bunlara tat verilmiştir" dedi.

Üzüm çekirdeği tozu, gıdalara renk veriyor, raf ömrünü uzatıyor. Denizlili girişimci, üzümün posasını da değerlendirmek için arayışlarını sürdürüyor.
trt türk

4/05/2011

et üretimindeki sıkıntıdan dolayı 9 yıl sonra mutfaklarda böcek pişecek

Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre, 2050 senesi itibariyle, dünya nüfusu 9 milyara ulaşmış olacak.

Bu nüfusa yeterli gıda üretiminde en büyük sorunlardan biri ise et olacak, çünkü büyükbaş hayvan yetiştirmek için çok fazla alan ve enerji lazım.

Ancak Hollandalı araştırmacılar, gıda sorununa ilişkin bir çözümleri olduğunu söylüyor: et yerine böcek yemek!

Wageningen Üniversitesi'nden entomoloji profesörü Marcel Dicke, dünyanın çeşitli yerlerinde toplam bin böcek çeşidinin yendiğini söylüyor.

Dicke, Batılı nüfusun da en azından böcek yeme fikrine alışması gerektiğini çünkü 2020 senesi itibariyle, böceğin batı mutfağının da kaçınılmaz bir parçası olacağını da ekliyor.

Peki etseverleri böcek yemeye ikna edecek yemekler neler?

Dicke, olası yemekler arasında kırıkkanatlılardan yapılmış havyar, helikopter böceği kızartma, böcek larvalı kiş ya da pupalı takoyu sayıyor.

Farklı böcek türlerinin değişik tadlara sahip olduğunu anlatan Dicke, böcek yiyenlerin ise bu tadı genel olarak kıtır kıtır ve fındığı andıran bir lezzet olarak tanımladığını söylüyor.

Dicke, besin analizlerinin bazı tür böceklerin etinin içerdiği protein oranı ve yağ türleri itibariyle dana etiyle karşılaştırılabilir, hatta bazen daha da kaliteli olduğunı gösterdiğini de ekliyor.

Avrupa ülkelerinde böcek yemekle ilgili tereddütlerin kırıldığını söyleyen Dicke, işlenmiş gıda tüketen herkesin bir miktar böcek yediğini de anlatıyor:

"Dünyanın herhangi bir yerinde işlenmiş besin maddesi tüketenler zaten böcek yemiş oluyorlar. Bunun miktarı yılda yaklaşık 500 gram. Domates sosu, fıstık ezmesi ya da ekmek gibi işlenmiş tüm gıdalarda böcek var. Salça yapımında kullanılan domatesler, manavdan aldıklarınızdan farklı ve içinde tahminen birkaç böcek var. Ama bu sorun değil, çünkü böcek fazladan protein demek, dolayısıyla yemeğiniz zenginleşiyor."
bbc türkçe yaşam

2/24/2011

kuzey korede halk açlıktan ot yiyerek beslenmeye çalışıyor

Kuzey Kore'yi yakın zaman içinde ziyaret eden yardım görevlileri, yetersiz beslenme ve gıda kıtlığının alarm verici boyutta olduğunu söylüyor.

Beş ayrı hayır kurumunun temsilcilerinden oluşan grup, açlıktan yerden topladığı otlarla beslenmeye çalışan kişiler gördüklerini anlattı.

Yardım görevlileri ülkenin kuzey batısını ziyaret ediyordu.

Kuzey Kore hükümetini alıntılayan kaynaklar, soğuk hava nedeniyle buğday ve arpa mahsülünün en az yarısının kaybedildiğini söylüyor.

Kuzey Koreli diplomatların dış ülkelerden yardım istediği bildiriliyor.

Fakat Batılı ülkeler son zamanlarda Kuzey Kore'ye gıda yardımı göndermeye isteksiz duruyor.

Gerekçe olarak, yardımın ihtiyacı olan halka ulaşıp ulaşmadığından emin olamadıklarını belirtiyorlar.
bbc türkçe

1/19/2011

the new york times makalesi türkiye coğrafyasında güç gösterisi yapıyor

“Batı ile olan ittifakının gölgesinden çıkarak sık sık iddialı ve bağımsız bir dış politika çizen Türkiye, şu ana kadarki en büyük başarısını gösterebilir” yazar Shadid'e göre Türkiye özellikle Irak'ta ve Kürt bölgesinde bir “güç gösterisi” yapıyor. Zaten yazının başlığı da bu.

İşte o çarpıcı yazı...

Güç gösterisi
Osmanlı'nın görkemli günlerinden bu yana ilk kez bu kadar güçlü olan Irak'ın, hızla kalkınan kuzeydeki kentlerinden Basra'nın en güneyindeki petrol sahalarına kadar karışıklık içinde olan bu ülkenin geneline nüfuzunu yansıtan Türkiye, uzun zamandır kendisine şüpheyle yaklaşan Arap dünyasında da gittikçe artan ağırlığını resmeden bir güç gösterisinde bulunuyor.

ABD ve İran arasında çekişme yaşanan bu bölgede yükselişte olan ve Batı ile olan ittifakının gölgesinden çıkarak sık sık iddialı ve bağımsız bir dış politika çizen Türkiye, şu ana kadarki en büyük başarısını gösterebilir.

11/15/2010

artık ilaçlarında haramı helali olacak helal ilaç logosu basılacak

Helal gıdanın ardından dünyada şimdi de “helal ilaç” tartışılmaya başladı.

helal ilaç logosu

İtalya ve Polonya’dan iki ayrı şirket, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’ne başvurarak, “Helal ilaç sertifikası için üreticileriniz bize gelsin. İlaçlara ‘helal ilaç logosu’ basalım” önerisinde bulundu. Genel Müdür Saim Kerman, bakanlığın, konuyla ilgili olarak ilaç sanayicilerinin görüşüne başvurduğunu açıkladı. Kerman, bir süre önce İstanbul’da, “Dünya Helal Kongresi”nde tartışılan konulardan birinin de “helal ilaç” kavramı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Yahudilerde de koşer var

Biliyorsunuz İslam’daki helal kavramı gibi Yahudilerde de koşer (helal yemek) kavramı bulunuyor. Onlar da gıda, içecek ve ilaçta helal kavramını arıyorlar. Her şeyi yiyip içmiyorlar. Dünyada belli bir kesim helal kavramına önem veriyor. Geçtiğimiz günlerde, İtalya ve Polonya’dan iki şirket, bu duyarlılığın dünyada giderek yaygınlaştığını belirterek, Genel Müdürlüğümüze başvurdu. Bu şirketler, ilaçta helal kavramına dikkat ediyor ve başvuru yapan üreticilerin ilaçlarını inceliyor, uygunsa ambalaja ‘helal’ logosu bastırabiliyorlar.

Haram Helal Avrupa’da başladı

Bize başvurularında, bu işleme Avrupa’da başladıklarını, Türkiye’deki şirketlerin de isterlerse kendilerine başvuru yapabileceklerini belirtmişler. Biz de bakanlık olarak başvuruyu, ekli bir dosya halinde getirip, Türkiye İlaç Sanayi Derneği, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası ve Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’ne göndererek görüş istedik. Sonuçta dünyada 1.5 milyarlık bir Müslüman nüfus bulunuyor. Görüşü, bu kavramın üreticimizi ihracat yaparken zorlayacağını düşünerek istedik. Sanayiciden gelen yanıtı değerlendirerek artık ‘helal ilaç’ üretimi yapılabilecek

Firmalar başvuruyor

Bizim kanunumuzda helal ilaç kavramı yoktu. Sadece ilacın etkinliği ve hijyeni önemliydi. Ama artık bu kavram dünyada dolaşır hale geldi. Ülke olarak önlem almak gerekebilir. Helal ilaç için Türkiye’den bazı ilaç firmalarının girişimleri de bulunuyor. Hatta yabancı bazı ilaç firmalarının da helal ilaç sertifikası için başvuruda bulundukları kulağımıza geldi.

hürriyet ekonomi