Dünya

Dünya
esrarengiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
esrarengiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/21/2011

almanya'da bulunan orman çocuğunun esrarı bir türlü çözülemiyor

Alman polisi, 5 Eylül'de Berlin'de belediye binasına giren ve son beş yıldır ormanda yaşadığını iddia eden gencin kimliğini hala tespit edemediklerini söylüyor.

Alman medyasında çıkan haberlere göre isminin Ray olduğunu söyleyen gencin Almancası birkaç kelimeyi geçmiyor ve sadece İngilizce konuşuyor.

Gencin nereden geldiği ve kim olduğu hakkında hiçbir şey bilmediğini söylediği bildirildi.

Aslında yıllardır, ormandan çıkıp gelen kimliği belirsiz kişilerin hayal gücümüzü zorlayan çok sayıda hikayesi var...

6/05/2011

ehec bakterisi laboratuvarda üretilmiş biyolojik silah olabilir iddiaları gündemde

Almanya’da 2 binden fazla kişide görülen ve 18 kişinin ölümüne yol açan EHEC bakterisinin bir biyolojik savaş silahı olabileceği öne sürüldü. Berlinli doktor Zastrow, ölümcül koli basilinin laboratuvarda üretilmiş olabileceğini belirtti.


18’i Almanya’da olmak üzere toplam 19 ölüme yol açan kolibasilinin nereden kaynaklandığı bir türlü ortaya çıkarılamayınca Almanya’da farklı senaryolar konuşulmaya başlandı.
Berlinli Doktor Klaus-Dieter Zastrow, Hamburger Abendblatt Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarla EHEC bakterisinin teröristler tarafından bir biyolojik silah olarak yaratılmış olabileceği iddiasını ortaya attı. Dr. Zastrow, herhangi bir laboratuvarda bu tür bakteri ve mikropların üretilmesinin sağlanabileceğini belirterek, “Parası olan birileri laboratuvarları böylesi bir bakterinin üretilmesi için çalıştırabilir. Zaten son yapılan açıklamalarda ineklerde bu bakteriye rastlanılmadığı belirtildi. Bu durum laboratuvarlarda üretilmiş yapay bir bakteri olma ihtimalini akla getiriyor” dedi.

Mayonezler zehirlenmişti

Dr. Zastrow, ayrıca geçmişte süpermarketlerde mayonez kutularına zehir enjekte edildiğini de hatırlattı. Alman doktor, “Böyle tipler ortalıkta dolaşıyor. Bazı deliler çıkıp ‘Ben birkaç kişiyi öldüreyim ve 10 bin kişiyi de ishal edeyim’ diyebilir. Zaten bu ihtimalin göz önünde tutulmamasını hata ve ihmal olarak görüyorum” sözleri ile biyolojik saldırı ihtimalinin değerlendirmesini istedi.
Almanya Federal İçişleri Bakanlığı ise bu aşamada bakterinin bir biyolojik silah olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığını vurguluyor.

Festivalden mi yayıldı

Bakterinin kaynağıyla ilgili araştırmalarsürüyor. AFP’ye göre “esrar büyüyor.” Focus Dergisi, ilk vakanın Hamburg Üniversitesi Hastanesi’nde, bu kentte 6-8 Mayıs’ta yapılan ve birçok ülkeden 1.5 milyon kişinin geldiği müzik festivalinden bir hafta sonra kaydedildiğini vurguladı. Lübeck kentinde bir restoranda 12-14 Mayıs’ta yemek yiyen 17 kişide de bakteriye rastlandığı bildirildi. Bakterinin sebzelerle yayıldığı iddiasına ise hala bilimsel kanıt bulunabilmiş değil.
hürriyet planet

5/10/2011

iranda kaçak hafriyat kazısında dinazora benzeyen esrarengiz hayvan ölüsü bulundu

İran'ın resmi haber ajansı İRNA, ülkenin kuzeyindeki Meşkinşehr kentine bağlı 'Ak Bulak' köyü kırsalında köylüler tarafından kuşa benzeyen garip bir hayvan ölüsü bulunduğunu duyurdu. Hayvan ölüsünün bölgede yapılan yasadışı hafriyat sonucu ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Yetkililer, ilk belirlemelere göre hayvanın milyonlar yıl önce nesili tükendiği sanılan bir dinozor ailesinden geldiği belirtirken, kesin sonuçların belirlenmesi için labratuvar incelemelerinin sonucunun beklenmesi istendi. Haberde, bulunan hayvanı kaçırmak isteyen iki kaçakçının da güvenlik güçleri tarafından yakalandığı aktarıldı. (DHA)

1/28/2011

türk arkeologlarının bulduğu belgeler hristiyan alemini sarsacak

Türkler, Hristiyan alemini darmadağın edecek bir belge buldular...

Peki o belge nedir?

Son zamanlarda gizemli olaylara fazlasıyla merak saran Serdar Turgut, bugün Habertürk'teki köşesinde ÇOK ESRARENGİZ bir iddiayı dile getirdi.
Turgut'un köşesinde dile getirdiği iddiaları şöyle:

BUNDAN bir süre önce Adana Ceyhan'da yapılan bir kazıda, içeriği açıklandığında Hristiyan âlemini darmadağın edecek bir belge bulundu.

Çok önemli bir belge olduğundan ve bunu ele geçirmek isteyebilecek birçok güç bulunacağından belge hemen özel korumaya alındı.

Güvenlik nedeniyle korumanın nerede olduğunun açıklanmaması kararı da alındı.

İçeriğini de gizli tutmaya çalışıyorlar. Ancak değerli araştırmacı Aytunç Altında!, katıldığı son Öteki Gündem programında bu belgenin içeriğini açıkladı.

1/13/2011

mezarlıkta hareket eden tabutların sırrı çözülemedi

1807 yılında Barbados'ta bir Hıristiyan mezarlığında akıllara durgunluk veren olaylar dizisi yaşandı.
Aynı mezarlığa gömülen cesetlerin her biri yerinden oynuyordu.
Peki "Huzursuz ruhlar" denilen bu esrarengiz olayın sırrı neydi?
1807 Temmuz'unda Bayan Thomasina Goddard'ın cesedi basit ahşap bir tabutla mezar odasının en üst katına konuldu.
Daha sonra delilik intihar ve cinayet gibi kötü şöhrete sahip Chase ailesi kondu.
Ailenin reisi kötü biriydi; kölelerine karşı öyle zalimdi ki adamı ölümle tehdit ederlerdi.
22 Şubat 1808'de bebek Mary öldü; büyük ihtimalle babası bebeği kızgın bir anında öldürmüştü!
Zavallı bebek ağır metal bir tabutla mezara kondu.
Birkaç ay sonra ailenin tuhaflığıyla bilinen delikanlısı Dorcas, kendini bahçedeki bir dolaba kilitleyip havasızlıktan öldü. O da aynı mezara kondu.
Dış kapıya geldiklerinde iki zenci kapıyı açtı. Ağıtlar yakarak tabutu taşayanlar onu takip ettiler, taş basamaklara yöneldiler.
Sadece el fenerinin ışığı vardı. Mezarın iç kapısı açıldı ve herkes korkuyla bağırdı.
Ağıt yakanlar tabutu düzelttiler ve Dorcas'ı kızkardeşinin yanına koydular.
Bir ay sonra albay Chase, kendini öldürdü. O da aynı mezarlığa kondu.
8 yıl sonra Chase'lerden olan bir çocuk daha öldü ve mezarlığa getirildi. Bu süre içinde menteşeler paslanmıştı.
Kapıyı iki zenci ancak açabildi.
İçeri girenler korkuyla kala kaldılar! Bayan Goddard'ın tabutu normal yerindeydi ama Chase ailesinin tabutları ortalığa saçılmıştı!
Bu çok tuhaftı; zira her birini dört kişi ancak kaldırabiliyordu!
Bir ay sonra mezarlığa çiçek koyan bir kadın 'çatırtı' sesleri ve 'inliyen birinin sesi'ni duydu.
Kadının atının ağzından korkudan köpükler gelmeye başladı ve sonradan veterinerde tedavi görmek zorunda kaldı.
Ertesi Pazar kilisenin dışında bağlı duran atlar korkuyla dörtnala tepeler kaçmaya başladılar ve oradan da denize ölüme atladılar!
Mezarlığın adı gittikçe kötüye çıkıyordu. Sırada Samuel Brewster'in cenazesi vardı. Kimi Küba, kimi Haiti'den gelen 1000 kişilik kalabalık bir cenazeydi.
Şiddetli bir fırtına vardı ve dört zenci köle kurşun tabutu taşıyorlardı; ki yine insanın kanını donduran aynı manzarayla karşılaştılar: tabutlar yine ortalığa saçılmıştı.
Bu noktada işe adanın valisi Lord Combermere karıştı. Sonraki cenazeye bizzat katıldı. Bu seferki, tabutunun yeri hiç bozulmayan Thomasino Goddard'ın kızı Thomasino Clarke'ın cenazesiydi. Vali mezarlıkta bir yeraltı dehlizi olup olmadığına baktı (ki hiç yoktu).
Adamlara yeni tabutu getirmeden önce ters çevrilmiş tabutları düzeltmelerini emretti. Sonra zemini ince kumla kaplattı ve kapıya yeni bir kilit taktırdı.
Son olarak kapı alçıyla mühürlendi. Vali ve adamları alçı ıslakken yüzüklerini iz bırakacak şekilde bastırdılar.
18 Nisan 1820'de güneşli bir günde vali son kez mezarı açtı. Kapıdaki mühür bozulmamıştı.
Ustalar alçıyı kırdılar ama kapıyı ancak bir iki santim açabildiler; çünkü kapıya bir şey dayanıyordu.
Zorlayınca kapı açıldı, ağır bir cisim basamaklara çarparak düştü. Tabii ki bu bir tabuttu.
Mezara girdiklerinde Dorcas Chase'e ait bir kol kemiği gördüler, tabutun kenarından dışarı sarkmıştı.
Bayan Goddard'ın tabutu dahil bütün tabutlar yine rastgele yerdeydi. Vali pes etti. Cenazeyi başka bir yere gömdürdü.
Londra Bilim Müzesi ve Fizik Araştırmaları Derneği'nden araştırmacılar olayı araştırdılar ama hiçbir cevap bulunamadı.
mynet

5/25/2010

timsaha benzeyen canlı

Gölde esrarengiz yaratık Çin'in Anhui eyaletinde Weishan Gölü'nde bir balıkçının ağlarına esrarengiz bir yaratık takıldı.

timsah kablumbağa karışımı


Küçük bir timsaha benzeyen canlının sırtı ise kaplumbağalar gibi zırhlı. Yaratık 76 santimetre uzunluğunda ve 30 santimetre genişliğinde. Yaratığın ağırlğı ise 7 kilogram. 

Gölde balık avlarken tuhaf bir canlının ağına takıldığını belirten balıkçı Sun Yongcheng, "Aniden siyah bir şeyin ağa takıldığını gördüm. Çok korkutucuydu. Ağı çektiğimde çok saldırganlaştı ve beni ısırmaya çalıştı" dedi.   

Çinli yetkililer timsah kablumbağa karışımı bu canlının normal şartlarda ağa takılan gölde yaşamadığını ancak buraya nasıl geldiğini şu anda bilmediklerini açıkladı. İlk tahminlere göre bu tuhaf yaratığın hayvan besleyen bir kişi tarafından göle atıldığı yönünde.