Dünya

Dünya
cep telefonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cep telefonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/04/2011

google visa'yada el attı akıllı cep telefonlarını dijital cüzdana dönüştüren google cüzdanı tasarladı

Visa açıklamasına göre, anlaşma kapsamında, Google, yakın alan iletişimi (Near Field Communication-NFC) tabanlı, yenilikçi bir ödeme teknolojisi olan Visa payWave'in lisansını alarak bir mobil ödeme çözümü geliştirdi.
Dünya genelinde yüz binlerce satış noktasında geçerli olan Visa payWave, tüketicilerin her türlü perakende satış noktasında cep telefonlarını ödeme terminallerine okutarak hızlı ve güvenli ödeme yapabilmelerini sağlıyor.

Anlaşmayla birlikte artık tüm dünyadaki Visa kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kart sahipleri, hesaplarını akıllı cep telefonlarını dijital cüzdana dönüştüren mobil ödeme uygulaması ''Google Cüzdan''a aktararak bu uygulamadan faydalanabilecek.

Birçok yeniliğin uygulanabileceği açık bir ticaret eko sistemine olanak sağlamak üzere tasarlanan ''Google Cüzdan'', tüketicilerin ödeme kartlarını, sadakat programlarını ve hediye kartlarını barındırabiliyor.

9/21/2011

google sosyal ağ atılımı google + ile hızlı giriş yaptı facebook ve twitter güç birliği yapıyor

Arama motoru Google'ın sosyal ağ atılımı niteliğindeki Google+ hizmeti, bugünden itibaren herkese açıldı.

tıklayın Google+, son 2,5 aydır haber ve teknoloji sektörlerinde çalışan sınırlı sayıda kullanıcıyla deneme ortamında işletiliyordu.
Ancak bu üyeler, arkadaşlarına davet gönderebildiği için kullanıcı tabanı iki haftada on milyonu geçip hızla yayıldı.

Google daha sonra rakam açıklamasa da, internet veri analiz şirketi Comscore'a göre, ilk ay sonunda bu sayı 25 milyonu buldu.

Google+ arkadaşlarla iletişimin yanında, bir kaç kişinin birden görüntülü sohbet edebilmesini de içeren yenilikçi özelliklere sahip.

Google "görüntülü sohbet mekanı" (hangouts) özelliğini Android cep telefonlarına da ekliyor.
Ne getiriyor?

Kullanıcılar ayrıca bilgisayar ekranlarında bulunan bir içeriği, diledikleri kişiyle kolayca paylaşabilecek.

"Asıl mesele Facebook kullanan 750 milyon kişiyle Twitter abonesi 100 milyon kişinin başka bir ortama geçme ihtiyacı hissedip hissetmeyeceği "

Rory Cellan-Jones, BBC Teknoloji Muhabiri

Bir diğer yenilik, Google+ hizmeti ile arama özelliğinin entegre edilmesi. Böylece üye olanlar hem interneti hem de sosyal ağlarda paylaşılan bilgileri bir arada tarayabilecek.

Facebook'taki "beğen" özelliği gibi, Google+ içinde de beğenilen sitelere "+1" etiketi konuluyor.

+1 ile bir siteyi hoş ya da faydalı bulanlar arasına katıldığınızda, bunu arkadaşlarınız da görüyor.

Dilerseniz +1'e değer sitelerinizi Google profilinizde özel bir sekme içinde toplayabiliyor, bu sekmeyi dışarıdan da görünür hale getirebiliyorsunuz.

Fresh Networks adlı kuruluşun sosyal ağ uzmanı Matt Rhodes, "sosyal arama" olarak tanımladığı bu özelliğin şirket ve işyerleri için cazip olabileceğini söylüyor.

Rhodes'a göre "Markalar pek çok kişinin sitelerine arama motorlarından geldiğini biliyor. Bu nedenle de doğru anahtar sözcükleri kullanıp sıralamada daha üst sıralarda yer almak çok önemli. Bu da ticari yönden olanaklar sağlıyor."

Rhodes, "Google'a girip süpermarket araması yapıyorsanız; arkadaşlarımdan biri de Tesco'yu +1'e almış ya da hakkında yorum yapmışsa, Tesco arama sonuçlarımda başka bir markadan yukarıda çıkabilir." diyor.

Kendisi de aktif bir Google+ kullanıcısı olan Myspace kurucusu Tom Anderson, "Google için bu alanda başarısızlık söz konusu değil. İşlerinin geleceği uzun vadede sosyal ağlara bağlı, dolayısıyla bence hedefi tutturana dek ince ayar yapıp kullanıcılara kendilerini hatırlatmayı sürdürecekler" dedi.
Facebook ve Twitter'ın güçbirliği
Google Türkiye sitesinin ekran görünümü

Rakipleri de Google+ için atılan adımları dikkatle izliyor.

Facebook geçtiğimiz günlerde, gözlemcilerin Google'ın hamlesine yanıtı olarak nitelediği bir dizi yeni özelliği devreye soktu.

Şirket ise bunları zaten uzun süredir planladığını savunuyor. Bunlar arasında arkadaş listesinin elden geçirilmesi ve Google Circles'ta olduğu gibi, bunların kategorilere göre gruplanması var.

Hafta başında da Facebook kullanıcılarının statü güncellemelerini Twitter akışlarına bağlayabileceği açıklanmıştı.

Arama alanında hakim konumdaki Google, sosyal ağ alanında ise "küçük oyuncu" durumunda. Twitter'ın 200 milyon, Facebook'un 750 milyon kullanıcısı var.

BBC Teknoloji Muhabiri Rory Cellan-Jones, "Asıl mesele halen Facebook kullanan 750 milyon kişiyle Twitter abonesi olan 100 milyon kişinin başka bir ortama geçme ihtiyacı hissedip hissetmeyeceği" diyor.

Google'ın sosyal ağdan sorumlu başkan yardımcısı Vic Gundotra, BBC'ye rekabet ortamından hoşnut olduklarını söyledi.

"Bizce insanlar içerik paylaşmak için çok farklı araçlar kullanıyorlar" diyen Gundotra, "birşeyler paylaşmak için en popüler mekanizma e-posta. Dolayısıyla bizce yenilikler getirmek için çok geniş bir alanımız var." dedi.

9/14/2011

sevgilim dediği adamı günde 178 kez telefonla arayan kadın mahkemeye verildi

Sevdiği adamı geçen yıl içinde 65.000 kere, yani günde ortalama 178 kez telefonla arayan Hollandalı kadın taciz suçlamasıyla mahkemeye çıkarılıyor.
Şikayette bulunan adam, adı açıklanmayan kadının kendisini her gün telefon, kısa mesaj ve elektronik posta bombardımanına tuttuğunu söyledi.

Avukatları, 42 yaşındaki kadının, adamla ilişkisi olduğunu söyleyerek hareketlerinin aşırıya kaçtığını kabul etmediğini bildiriyorlar.

62 yaşındaki adam ise kadının sevgilisi olduğunu reddediyor.

Polis, kadının Rotterdam'daki evine baskın düzenleyip çok sayıda cep telefonu ve bilgisayara el koydu.

Ancak Lahey'deki BBC muhabiri Anna Holligan, ön duruşmada kefaletle ve "adamı rahat bırakmak" koşuluyla serbest bırakılan kadının, bir kaç saat sonra söz konusu erkeği tekrar aramakla suçlandığını kaydetti.

Hollandalı kadın, o zamandan bu yana göz altında tutuluyor ve yakında tekrar Lahey'de mahkemeye çıkarılması bekleniyor.

8/18/2011

ayılar kızının bedenini parçalarken yardım çığlıklarını cep telefonundan dinledi

Daily Express’in haberine göre, Sibirya’nın doğu ucundaki Petropavlovsk-Kamçatski bölgesindeki Telmalny köyü yakınlarında ormana yürüyüşe giden 19 yaşındaki Olga Moskalyova ile üvey babası bir anne ayı ve üç yavrusuyla karşılaştı.
Anne ayı henüz bilinmeyen bir nedenle baba ile kızına saldırdı. Baba Igor Tsyganenkov’u parçalayarak öldüren anne ayı ile yavruları olay yerinden sadece 70 metre kadar kaçabilen Olga’ya yöneldi.

GENÇ KIZ BU SIRADA CEP TELEFONUYLA ANNESİNİ ARAYARAK YARDIM İSTEDİ

İlk başta kızının şaka yaptığını düşünen anne Tatiana, sadece birkaç saniye sonra telefonda ayıların hırıltılarını ve kırılan kemik seslerini duyunca dehşete kapıldı. Anne, telefonda canlı canlı yenişine tanık olduğu kızının "Anne, ayılar beni yiyor. Anne, canım çok acıyor. Anne, yardım et!" feryatlarını çaresizlik içinde dinledi. Daha önce olanlardan habersiz olduğu için telefonu kapatarak yardım için kocasını arayan kadın, kocası Igor Tsyganenkov’un ayılar tarafından çoktan parçalanarak öldürüldüğünü bilmiyordu.
Bu arada ayıların elinden bir an için kurtulan Olga bir kez daha annesini arayarak, "Anne, ayılar geri döndü. Üç yavrusuyla geri döndü. Beni… yiyorlar" dedikten kısa bir süre sonra muhtemelen ayıların uzaklaşmasından sonra tekrar annesini aralarak, "Anne, artık canım acımıyor. Acı hissetmiyorum. Beni affet. Seni çok seviyorum" dediği ortaya çıktı.

Olay üzerine ormanda arama yapan köylüler, genç kızla babasının feci şekilde parçalanmış cesetlerini buldu. Yetkililer, anne ayı ve yavruların muhtemelen aç kaldıkları için insanlara saldırdıklarının sanıldığını bildirdi.

7/14/2011

ipad yerine bir kutu taş cep telefonu yerine bir kalıp sabun teslim aldılar

Rusya'da posta hırsızlığı internet üzerinden yapılan alışverişe sekte vurmaya başladı.

Tüketici hakları grupları, Rus Posta İdaresi'ni suçluyor. Posta yolsuzluğu kurbanlarının yaşadıklarını paylaştığı "Postane Hırsızları" adlı internet sitesinde, bir çiftin cep telefonu siparişi verdiği ama paketten bir kalıp sabun çıktığı, video kamerasını bekleyen bir tüketiciye bir kutu şeker gönderildiği anlatılıyor ve buna benzer örnekler sıralanıyor.

BBC muhabiri Steve Rosenberg'in konuştuğu Sergei Lyapko ise, iPad siparişi verdiğini ancak postacıların kendisine içinde taş olan bir kutu teslim ettiğini anlattı.
'Paketlerin yüzde 3'ü kayboluyor'
Moskova'da bir basın toplantısı düzenleyen Tüketiciler Derneği yetkilisi Aleksei Somokvalov, posta idaresindeki hizmet kalitesinin çok kötü olduğunu savunarak, "Sovyet döneminde daha iyi bir hizmet vardı" dedi.

Posta İdaresi ise bazı hırsızlık vakalarını kabul etmekle birlikte, hizmet kalitesinin iyi olduğunu savundu.

Posta İdaresi Sözcüsü Raniya Yefimova, yılde 1 milyar 700 milyon mektup ve 54 milyon paket ulaştırdıklarını, bu paketlerden 6,5 milyonunun yurt dışı gönderiler olduğunu ve sadece yüzce 3'ünün kaybolduğunu söyledi.

Rus yetkililer, posta hizmetlerinde 42 bin şubede 380 bin kişinin çalıştığını bu kadar büyük bir kurumda hırsızlığı engellemenin kolay olmadığını belirtiyor. 

7/04/2011

japonlar denizin dibinde yeryüzünün on katı kadar nadir element buldular

Japonya, yüksek teknoloji ürünlerinde kullanılan nadir element üretiminde Çin'in tekeline son verebilir.
Deniz yatağında maden arama faaliyeti

Deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması çevrecileri kaygılandırıyor

Japon araştırmacılar, Pasifik Okyanusu'nda deniz yatağında bu metallerden önemli miktarda bulduklarını açıkladı.
Jeologların tahmine göre, yeni keşfedilen metal rezervi 100 milyar ton civarında.

Oysa şu ana kadar yer üstünde bilinen metal rezervi yaklaşık 110 milyon ton.

Nadir elementler, ya manyetik özelliğe sahip ya da düşük ışıkta parlıyor.

Bu metaller, güneş enerjisi panelleri, elektrikle çalışan otomobiller ve hafif pil üretimi için önemli bir hammade.
Üretim tekeli Çin'de

Nadir elementler, 17 elementten oluşan bir metal grubu.

Cep telefonlarından rüzgar türbinlerine kadar birçok alanda da faydalanılan bu metallerin halen yüzde 97'si Çin'de üretiliyor.

Keşfedilen son metallerin ticari alanda sorunsuz kullanılabileceğinin kanıtlanması halinde, Japonya'nın bu alanda Çin'in tekeline son verebileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri geçen yıl Çin'den, nadir element üretimindeki tekelini kötüye kullanmamasını istemişti.

Çin ise doğayı korumak için üretimi kıstığını bildirmiş ve bu alandaki tekelini kötüye kullandığı iddiasını reddetmişti.

Son yıllarda deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması ise çevrecileri kaygılandırıyor.