Dünya

Dünya
Türkler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/12/2011

almanya kendini yok ediyor kitabının yazarını türkler aç bıraktılar

"Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabında, ülkede yaşayan Müslümanları eleştiren Almanya Merkez Bankası'nın eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin, başkent Berlin'de, Türklerin yaşadığı Kreuzberg semtinde yoğun tepki ile karşılandı. Sarrazin'e girdiği Türk restoranında yemek verilmedi.

Alman 2. televizyon kanalı ZDF'de yayınlanacak "Aspekte" programı için yapılan çekimler sırasında, Kreuzberg semtinde kurulan Türk pazarını gezen Sarrazin'e pazarcılar tepki gösterdi ve bazı pazarcılar Sarrazin ile tartıştı.
Burhan adlı pazarcı, tartıştığı Sarrazin'in, söylemlerinden dolayı pazarda işi olmadığını belirterek, Türklerin, Sarrazin'in daha önce söylediği gibi sadece pazarlarda değil, her türlü işte çalıştığını, ayrıca Türklerin ve Arapların, diğer göçmenlerle kıyaslanmaması gerektiğini ifade etti.

Sarrazin ise, tartıştığı kişinin öfkesinin, vatandaşların sorunları olduğu gerçeğini görmesini engellediğini söyledi.

Kendisinin sayı uzmanı olduğunu ve söylemlerinde sadece istatistikleri ortaya koyduğunu ifade eden Sarrazin, söylemlerine sadece Türklerin ve Arapların alındığı izlenimini edindiğini, diğer yabancılardan hiç tepki almadığını kaydetti.

Berlin'deki Türklerin manavlıktan başka bir şey yapmadığı şeklinde daha önce açıklamalarda bulunan Sarrazin'i, pazardaki manavlar ve bazı Alman vatandaşlar da protesto etti.

YEMEK VERMEDİLER

Yemek yemek için daha sonra Hasır adlı Türk restoranına girmek isteyen Sarrazin'e ve ZDF ekibine burada yemek verilmedi.

Sarrazin, burada kendisini protesto eden ve restoranda yemek yemesini istemeyen bir Türk'e de "Aşağılık solcu faşist" şeklinde hakaret etti.

Restoranın müdürü Hikmet Kundakçı, işletme olarak Türkleri temsil ettiklerini belirterek, "Biz bu insanlar ile birlikte yaşıyoruz. Vatandaşların tepkisi var. Tepkimizi ortaya koyduk ve yemek yemesine izin vermedik" dedi.

Kundakçı, kısa bir süre Sarrazin ile sohbet etti ve Türklerin Alman ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi.

ALEVİ DERNEĞİNDEN İÇERİ ALINMADI

Restorandan sonra Berlin Alevi Toplumu'na giden Sarrazin, burada da, aralarında, 18 Eylülde yapılacak Berlin Eyalet Meclisi seçimleri için milletvekili adayı olan bazı Türklerin de bulunduğu vatandaşlar tarafından protesto edildi ve içeriye alınmadı.

Burada bir basın açıklaması okuyan Berlin Alevi Toplumu Başkanı Ahmet Taner, "Aspekte" ekibinin daha önce ziyaret için izin istemiş olduğunu ve buna izin verildiğini, ancak dernek yönetiminin yaptığı bir toplantı sonucunda bu ziyaretin kısa vadeli olarak iptal edilmesine karar verdiklerini belirtti.

Taner, Alevilerin, toplumun ayrışmasına yol açacak tutumda bulunamayacağını ifade ederek, Alevi toplumunun, Berlin'de toplumsal sorumluluk taşıdığının bilincinde olduğunu, ancak barış içinde bir arada yaşamı hedef almayan hiç bir tartışmaya katılmak istemediğini sözlerine ekledi.

Sarrazin ise burada karşılaştığı davranışın demokratik olmadığını ve ön yargılı olduğunu savundu.

AA

7/11/2011

kıbrısta deniz üssünde patlama olunca türkler adayı işgale başladı zannettiler

Rum askeri yetkililer, üç yıl önce el konulan bir gemide ele geçirilen ve hala deniz üssünde muhafaza edilen konteynerlerdeki mühimmatın infilak ettiğini söyledi.
Sabah 06.00'da meydana gelen patlama ardından Limasol'daki Evangelos Florakis üssüne çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu belirtilirken, bölge halkına kan bağışı çağrısında bulunuldu.
Patlamanın ardından bölgedeki bir elekrik santralinde çıkan yangın birkaç saat içinde kontrol altına alındı. Ancak santralin devre dışı kalması nedeniyle elektrik kesintisi uygulanıyor.
Patlamaya üssün çevresindeki çalılık bölgede çıkan yangının neden olduğu düşünülüyor. BBC Lefkoşa muhabiri Tabitha Morgan'a göre sabotaj olasılığı üzerinde durulmuyor.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, olay yerinde incelemelerde bulundu, büyük bir trajediyle karşı karşıya olduklarını söyledi. Bakanlar Kurulu patlamayla ilgili olarak olağanüstü toplantıya çağrıldı.
Ocak 2009'da İran'dan Suriye'ye giden Monchegorsk adlı Kıbrıs bandralı bir gemide 98 konteyner dolusu silaha el konulmuştu. Konteynerler, bu üste tutuluyordu.
Kıbrıslı yetkililer İran'ın BM'nin ambargo kararına aykırı davrandığı için gemiye el konulduğunu açıklamışlardı.
'Yataktan düştüm'
Patlama çevrede büyük paniğe neden oldu.
Reuters'a göre, Eleni Tubi adlı bir Rum, "Çok büyük bir patlamaydı. Yataktan düştüm. Hemen çocuklarımın yanına koştum" dedi.
Aleksandra Dimitru adlı bir kadın da BBC'ye patlamanın etkisiyle çevredeki tüm otellerin camlarının kırıldığını söyledi, 'Büyük panik yaşandı. Bazı yaşlılar, Türklerin işgale başladığını sandılar" diye konuştu.

6/19/2011

atatürkün sert dille yazdığı sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı

Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın yeni çıkan “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu” adlı kitabında Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmamış 21 sayfalık mektubun orijinali yer alıyor.


Habertürk'ün haberine göre, Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmayan mektubu bulundu! Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu’’ adlı kitabında bu şaşırtıcı gerçeğin detayları ve Atatürk’ün sert bir dille kaleme aldığı 16-17 Ağustos 1931 tarihli 21 sayfalık mektubun tam metni ilk kez yayınlandı. Oral, Atatürk’ün Yalova’dan yazdığı mektubun 80 yıl boyunca gizlendiğini, bazı bölümlerinin tahrif edildiğini söyledi:
sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı
atatürkün sert dille yazdığı


“Mektubun sadece birkaç satırı Türk Tarih Kurumu’nca yayınlandı. O satırlar arasında Atatürk’ün ünlü, ‘Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Siz buna razı mısınız?’ cümlesi de yer alıyor. ‘Siz buna razı mısınız?’ cümlesi bile sansürlenip kesildikten sonra Atatürk’ün bu ünlü sözü Türk Tarih Kurumu’nun merkez binasında mermer levhalara kazındı.’’
ATATÜRK ÇOK KIZMIŞ

Oral kitabında mektupla ilgili şu bilgileri veriyor: “(...) Konu ders kitaplarının hazırlanması ile ilgili. Atatürk tarih yazımı için ‘Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ni görevlendiriyor. Cemiyet, liselerde okutulacak tarih kitaplarının yazımına başlıyor. ‘İslam Tarihi’ ve ‘Türklerin İslam’daki Yeri’ ile ilgili bölümü ise Mısır’daki ünlü El Ezher Camii ve Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri hazırlıyor. Atatürk, Arap milliyetçiliğini ön planda tutan bu bölümlere itiraz ediyor, bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Ancak düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca adeta ateş püskürüyor.”

MEKTUPTA NELER YAZIYORDU?

“Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanlar (...) Bir hırka ve bir hurma hikâyesi artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmek felsefesi esas tutularak tarih yazılmamalıdır. Bunun gibi Arap ordularının birçok esirlerinden bir köle sınıfı vücuda geldiği bahsedilirken bu kölelerin Türk çocukları olduğu dile getirilerek hangi taraf için ne anlamda bir övünme nedeni arandığını araştırılıp incelenmeden Türk tarihi içine konulmamalıdır. Şüphesiz Türkler çok kahraman evlatlar (...) ilim, sanat ve bilhassa askerlik ve başkumandanlık mevkilerini elde etmişlerdir ve sonuçta Arap imparatorluğu unvanını taşıyan bütün memleketlerde birinci derecede güç ve hâkimiyet sahibi olmuşlardır. En nihayet Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanları emir ve iradelerine boyun eğdirmişlerdir.’’

'NOTLARI DÜZELTİRKEN...'

“Teyfik Beyefendi! (Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu) Zakir Kadiri’nin ahmakçasına notlarını düzeltirken bu noktalara dikkat buyurunuz. Sonradan uydurma bir eser meydana getirerek ardından pişman olmaktansa hiçbir eser meydana getirememek beceriksizliğini itiraf etmek daha iyidir. İlim alanında şüpheli olmak, Mısır’ın Camii Ezher’i mezunlarına inanmaktan daha iyidir.’’

ÇÖPTEN ÇIKTI

Oral, mektubun bulunuş hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Beyoğlu Hazzopulo Pasajı’nda düzenlenen kitap ve fotoğraf müzayedelerinin birinde Türk Tarih Kurumu eski Genel Sekreteri Uluğ İğdemir’e ait çeşitli belgeler satışa çıktı. Bu belgeler içinde Atatürk’ün el yazısı mektup sayfalarının yıllar önce çoğaltılmış eski kopyaları da vardı. Belgeleri satın aldım. Dokümanları müzayedeye getiren sahaf arkadaşım belgelerin çöpten çıktığını söyledi.’’

ZAKİR KADİRİ KİMDİR?

Aslen Türkistanlı olan Zakir Kadiri Ugan 1878 yılında dünyaya geldi. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde eğitim gördü. Ders kitapları için hazırladığı İslam tarihi ve Türklerin İslam’daki Yeri konularını, Camii Ezher Medresesi şeyhlerinin kabul ettiği Arap milliyetçiliği düşüncesine göre yazınca Atatürk’ü çileden çıkardı.
mynet

6/09/2011

elli türkün başarılarının anlatıldığı almanyanın ortasında adlı kitap yayınlandı

Bu yıl Türkiye ile Almanya arasında İşgücü Göçü Anlaşması’nın imzalanmasının 50'nci yıldönümü. Türklerin Almanya’ya yarım asır önce göç etmesine rağmen, uyum tartışmaları ülkenin gündeminden düşmüyor. Başarılı Türk kökenlilerin hikâyeleri ön plana çıkmıyor. Yeşiller partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ile Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang Schuster’in derlediği ”Almanya’nın Ortasında-Alman-Türk Başarı Hikâyeleri” adlı kitap, Türklerin Almanya’da kaydettiği ilerlemeye dikkat çekmeyi hedefliyor.

Türklerin Almanya'ya katkısı

Berlin'de salı günü kamuoyuna tanıtılan kitap, siyasetten sanata kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren 50 Türk kökenli, Almanya’ya nasıl geldiklerini, çektikleri zorlukları ve bugün ulaştıkları noktayı anlatıyor. Yazarların kendilerinin ya da ailelerinin Almanya’daki hikâyeleri 60’lı yıllarda başlıyor. Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang Schuster, 60’lı yıllarda Almanya’ya gelen, günümüzde sayıları 2,5 milyona ulaşan Türk kökenlinin, ülkenin refahına önemli katkı sağladığını söylüyor. "Aslında Türklerin bizim refahımıza sağladığı katkı hakkında pek düşünülmedi. Bizim yapmak istemediğimiz ağır işler, Türklere verildi. Biz buna ne zaman teşekkür ettik? Bunun refahımız açısından önemli bir hizmet olduğunu ne zaman kabul ettik? Kanımca 50 yıl sonra, artık bu hizmetlerin kabul görmesi ve buna teşekkür edilmesi önem taşıyor."

Yeşiller partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Yeşiller partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Türklerin olumsuz imajı

Türkiye’den Almanya’ya göçün 50'nci yıldönümü dolayısıyla yayımlanan ”Almanya’nın Ortasında – Alman-Türk Başarı Hikâyeleri” adını taşıyan kitap, Türklerin Almanya’ya yaptığı katkıya işaret ediyor. Hrıstiyan Demokrat Schuster ile birlikte kitabı derleyen Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Almanya’da göçmenlerin başarısının yeterince ön plana çıkartılmadığını belirtiyor. Bu kitapla, başarı hikâyelerine dikkat çekmek istediklerini söyleyen Özdemir, Almanya’da hâlâ Türklere yönelik olumsuz bir imajın olduğunu ifade ediyor. Özdemir’e göre bu olumsuz imaj, Almanya’nın Türkiye’ye bakışını da olumsuz yönde etkiliyor. Özdemir, ”Almanya’dan Türkiye üzerine yorum yapıldığı zaman on sene önceki Türkiye genellikle gündemde oluyor. Bugünkü değişen Türkiye biraz gündem dışında kalıyor. Özellikle ekonominin büyümesi, Türkiye’de bir çok tabunun yıkılması. Bunlar ne yazık ki pek gündeme gelmiyor. Tabii ki burada yaşayan Türklerin de bunda katkısı var. Onlar da kısmen işte 60’lı yıllarda Türkiye’den geldikleri köy havasında bazen yaşıyorlar. ‘Türkiye’nin değiştiğinin her zaman iyi bir tercümanı olabiliyor muyuz?’ sorusuna ‘evet, olabiliyoruz’ cevabını vermekte güçlük çekiyoruz” diyor.
Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang SchusterHrıstiyan Demokrat Birlik partili Stuttgart Belediye Başkanı Wolfgang SchusterKitabın ilk yazısı Türkçe rap söyleyen ilk kadın şarkıcılardan biri olan Aziza A.’ya ait. Berlin doğumlu Aziza A. yazısında ailesinin Almanya’ya nasıl geldiğini, müziğe nasıl başladığını anlatırken, Almanya’nın göçmenleri nasıl gördüğüne de değiniyor. Aziza A., Almanya’nın artık bir göç ülkesi olduğunu kabul etmesine rağmen, Türklere hâlâ basmakalıp düşüncelerle yaklaşılmasından rahatsızlık duyuyor. Almanya'da göç ve uyum konularındaki ilerlemenin çok yavaş olduğunu söyleyen Aziza A., "Almanya'da Türk olmanın hâlâ acı bir tat verdiğini" söylüyor. Son zamanlarda Türklere bakışın olumlu yönde değiştiğini kaydeden Aziza A. "artık yani bir yere gelmişiz, o yerden devam edelim. Sürekli geriye adım atmayalım. Bu yoruyor insanı” diyor.

Almanya artık Türklerin vatanı

Aziza A., kitabın çoğu yazarı gibi, Almanya’nın, Berlin’in artık vatanı olduğunu vurguluyor. Yeşiller partisi Eş Başkanı Özdemir de, Almanya’nın artık burada yaşayan Türklerin vatanı olduğuna dikkat çekiyor. Kullanılan kavramların değiştirilmesi gerektiğini belirten Özdemir şunları söylüyor: "Gurbet edebiyatını biraz bırakmalıyız, yani biz burda gurbette değiliz. Burası artık yaşadığımız ülke. Çocuklarımız bu ülkede dünyaya geliyor. Burada çocuklarımız okula gidiyor, başarılı oluyor, iş adamı oluyor, sanatçı oluyor, başka şey oluyor, siyasetçi oluyor. Dolayısıyla bir şekilde burası da bizim memleketimiz.”



© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

4/29/2011

suriye sınırındaki tel örgüleri aşarak türkiyeye kaçtılar ankara alarma geçti

Suriye'nin Türkiye sınırına yakın bazı köylerde yaşayan ve ülkelerindeki baskıdan kurtulmak istediği öne sürülen bir grubun, Hatay'ın Yayladağı sınırındaki tel örgüyü aşarak Türkiye'ye girdi.

Alınan bilgiye göre, Suriye'nin Yayladağı ilçesine yakın Harabjoz ve çevresindeki bazı köylerde yaşayan aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 250 kişilik grubun, ülkelerindeki olaylar ve baskılardan kurtulmak istedikleri gerekçesiyle Güveççi köyü yakınındaki tel örgüyü aşarak 2-3 metre kadar Türkiye sınırını geçtiler.

Ellerindeki Türk bayraklarıyla Türkçe "Türkler gibi yaşamak istiyoruz", "demokrasi istiyoruz", "Başbakan Erdoğan'ın bize sahip çıkmasını istiyoruz" diye slogan atan ve Türk yetkilileriyle görüşmek isteyen Suriye vatandaşlarını, bölgede görev yapan askerlerin durdurduğu ifade edildi.

Grubun sınırı aşması ve Türk yetkililerle konuşmak istediklerini bildirmesi üzerine Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat'ın görüşme yapmak üzere sınıra gittiği, askerlerin bölgede güvenlik önlemi aldığı kaydedildi.

Spor salonuna getirildiler

Türkiye sınırını geçen grup, Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat'ın kendileriyle görüşmesinden sonra, minibüslerle ilçe merkezindeki Fehmi Dinçer Spor Salonu'na getirildi.

Spor salonuna getirilenler arasında, tel örgüyü aşıp Türkiye'ye ilk girenlerin ardından gelen bir grubun daha bulunduğu, bunların tamamının kayıt altına alınmaya başlandığı bildirildi.

Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat, AA muhabirine, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sınırı geçenlerin sayısının 250-300 kişi arasında olduğunu söyledi.

Başkentte sürpriz toplantı

Suriye'deki gelişmeler üzerine Dışişleri konutunda bu akşam bir toplantı düzenlenecek. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, toplantıya katılmak üzere Konya'dan Ankara'ya gelecek.

A.A muhabirinin diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, üç günlük seçim çalışması için gittiği Konya'dan Suriye'deki gelişmelerle ilgili Dışişleri konutunda bu akşam yapılacak toplantıya katılmak üzere Ankara'ya dönecek.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun toplantıdan sonra Konya'daki programına devam etmek üzere yarın sabah Ankara'dan ayrılması bekleniyor.

Toplantıya katılacak yetkililerin henüz belli olmadığı öğrenildi.
mynet

4/21/2011

bbc akdenizde ölüm belgeseline gelen tepkiler üzerine özür diledi

Türklerden ve çeşitli Arap ülkelerinden gelen yoğun tepkilerin ardından İngiliz yayın kurumu BBC, geçtiğimiz Ağustos ayında yayınlanan "Akdeniz'de Ölüm" adlı belgesel için özür diledi.

Mavi Marmara gemisine düzenlenen kanlı baskının ele elındığı "Akdeniz'de Ölüm" belgeseli İsrail yanlısı görüşlere yer verdiği gerekçesiyle tepkilere yol açmıştı.

BBC'nin faaliyetlerini gözeten BBC Trust tarafından yapılan açıklamada, belgeselde editoryal ilkelerin ihlal edildiği, programda doğruluk ve tarafsızlık konusunda üç ihlal yapıldığı duyuruldu.

Programda ölenlerle ilgili otopsi raporlarına yer verilmemesi, olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğinin anlatılmaması ile İHH İnsani Yardım Vakfı'nın yanlış yansıtılmasıyla iki kez doğruluk ilkesinin ihlal edildiği açıklandı.

BBC Trust, belgeselin yayımlandığı Panorama programında tarafsızlık ilkesinin de ihlal edildiğini, İsrailliler'in olayda yaralananlara yardım ettiği konusunda bilgilerin doğrulanmadan yayımlandığını bildirdi.

Açıklamada bu ihlallerin, BBC'nin doğruluk ve tarafsızlık konusuna dikkat etmesi gerektiğini hatırlattığı belirtildi.

Panorama programında, Gazze'ye yardım götürürken 31 Mayıs'ta İsrail askerlerinin baskınına uğrayan ve 9 kişinin yaşamını yitirdiği Mavi Marmara gemisine saldırı olayına ilişkin görüntüler ile İHH, İsrail tarafı ve gemide bulunan bazı yetkililerin görüşlerine yer verilmişti.
trt türk