Dünya

Dünya
Hazreti İsa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hazreti İsa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/26/2011

hz.isanın on iki havarisinden olan st.philippusun mezarı denizlide hierapolis antik kentinde bulundu

Denizli’nin 18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis (Pamukkale) antik kentindeki kazılara 32 yıldır başkanlık eden İtalyan profesör Francesco D’Andria, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan ve 2 bin yıl önce Romalılar tarafından öldürülen St. Philippus’un mezarını bulduklarını açıkladı. Prof. Dr. Francesco D’Andria, "İncil’de adı geçen ve Hıristiyan camiası için çok önemli olan St. Philippus’un mezarının bulunması tüm dünyada büyük ses getirecek" dedi.
Hierapolis (Pamukkale) kentinde devam eden kazılara 32 yıldır başkanlık eden Prof. Dr. Francesco D’Andria, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippus’un Hıristiyan dinini yaymak için Hierapolis’e geldiğini ve Romalılar tarafından öldürüldüğünü belirtti.

Yıllardır St. Philippus’un mezarını bulmak için çaba harcadıklarını anlatan Prof. Dr. Francesco D’Andria, "Bugüne kadar St. Philippus’in mezarı Şehitlik Tepesi’nde olduğu sanılıyordu. Bu bölgede yaptığımız jeofizik araştırmalarda mezarın izine rastlayamadık. Bir ay önce Şehitlik Tepesi’ndeki St. Philippus Kilisesi’nin 40 metre yakınında yeni bir kilise kalıntısı bulduk. Burada yaptığımız kazılarda Hz. İsa’nın havarilerinden St. Philippus’un mezarını bulduk. Henüz mezarı açmadık. Ama bu mezar bir gün mutlaka açılacak. Bu buluş Hıristiyan dünyası ve arkeoloji için çok önemli. Hıristiyanlar buraya hacı olmaya gelecek" dedi.

Yapısı ve yazıtlardan mezarın St. Philippus’a ait olduğunun anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Francesco D’Andria, "İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippus şehit kabul edilir. Bu nedenle adına yaptırılan Şehitlik Tepesi’ndeki kiliseye de Martyrion denilir. Arkeologlar yıllardır, St. Philippus’un mezarının bu kilisede olduğunu düşündü. Ama mezarın izi bulunamamıştı. Bir ay önce bulduğumuz kilise kalıntısını temizlerken mezara rastladık ve görkemli mezarı ortaya çıkardık. Yaptığımız inceleme sonucu St. Philippus’un mezarının Bizans dönemine rastlayan 5’inci Yüzyıl’da adına yaptırılan kiliseden çıkarılıp, yeni bulduğumuz mezara nakledildiğini belirledik. Bu buluş bize büyük heyecan verdi. İncil’de adı geçen ve hristiyan camiası için çok önemli olan St. Philippus’un mezarının bulunması tüm dünyada ses getirecek. İnanç turizmi, arkeoloji ve hristiyan dünyası adına önemli bir yapıtı ortaya çıkardık, mutluyuz" diye konuştu.

4/04/2011

galilee denizine bakan bir mağarada 70 adet antik kitap bulundu

2000 yıla yakın zamandır bir mağarada duran 70 antik kitap günışığına çıktı. Hz. İsa'ya ait en eski resim bu kitaplardan birinin kapağında olabilir.
Yakın zaman önce, Galilee Denizi'ne bakan bir mağarada 70 kitaplık istif bulundu.

Antik kitapların kapaklarından birinde Hz. İsa'ya ait olduğu iddia edilen ve peygamberin yaşadığı dönemde onu tanıyan biri tarafından yapıldığı düşünülen bir portre bulunuyor.

Kredi kartından biraz daha küçük olan kitapçık dört tarafından da mühürlenmiş ve hem ön hem arka kapağında üç boyutlu bir insan kafası var. Figürlerin biri sakallı diğerinde ise sakal yok.

Resimlerin altında eski İbranice metinler yazıyor, ancak bunlar henüz tamamen deşifre edilemedi. Tercüme edilen kitapçıklardan biri "İsrail'in kurtarıcısı" adını taşıyor.

Kitapların kendisine miras kaldığını öne süren mağaranın sahibi, kitapçıkları satmayı reddettiği için sadece 2 kitapçık test için İngiltere ve İsviçre'ye gönderildi. Yapılan araştırma, Ürdün'ün Saham bölgesinde bulunan kalıntıların orijinal olduğunu ortaya çıkardı.
trt türk

3/31/2011

vatikanın yayınlanmasını istemediği ürdünde bir mağarada hristiyanlığın ilk ayetleri bulundu

ürdünde mağarada bulunan ibranice incil
Bir mağarada bulunan ve İbranice yazılan yazıtın Hristiyanlık dininin ilk ayetleri olabileceği belirtildi.
Ürdün’de bir mağaranın içinde bulunan yazıtlar Hıristiyan alemini karıştırdı.
Yaklaşık 2 bin yıl önce yazıldığı belirtilen ve 5 yıl önce bulunan yazıtların İncil’in eksik parçaları olduğu iddia edildi.
Uzmanlar İbranice yazılan yazıtın Hıristiyanlık dininin ilk ayetleri olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Ayetlere benzer 70 ayrı kuralı da içeren yazıtta ayrıca İsa Peygamber’den ve onun dirilişinden bahsedilen bölümler de bulunuyor.
Yarım asır önce de aynı mağarada bakır plakalar üzerine kaydedilmiş 2 bin yıllık 600 el yazması bulunmuştu.
Vatikan, tomarlarda yazılı olanları gizlemek için büyük çaba gösterirken İsrailliler metinlerin tamamını yayınlatmıştı.
trt türk

11/15/2010

Michelangelo kıyamet günü freskini yaparken neden esinlenmiş

Erkek fahişeler Vatikan'da! Michelangelo'nun Vatikan'daki Kıyamet Günü freskinde Türk hamamlarında ve genelevlerde gördüğü erkek fahişelerden esinlendiği öne sürüldü.

yaparken neden esinlenmiş

Dünyaca ünlü İtalyan ressam Michelangelo'nun Vatikan'daki Sistine Şapeli'ni süsleyen Kıyamet Günü freskinde Türk hamamlarında ve genelevlerde gördüğü erkek fahişelerden esinlendiği öne sürüldü.

erkek fahişelerden esinlendi

Pisa Üniversitesi'nden İtalyan sanat tarihçisi Elena Lazzarini, devasa freskin homoseksüel tasvirlerle dolu olduğunu, bunlar arasında bir erkeğin testislerinden çekilerek lanetlenmeye götürülüşünün ve erkek figürler arasında öpüşme ve sarılma tasvirlerinin bulunduğunu belirtiyor.

"Çıplaklık, Sanat ve Adaba Uygunluk: 16. yüzyıl sanatındaki estetik değişimler" ("Nudity, art and decorum: aesthetic changes in the art of the 16th century") adlı yeni kitabında teorisini ifade eden Lazzarini, Michelangelo'nun 16. yüzyıl İtalyası'nda gay genelevlerine ve Türk hamamlarına yaptığı sık ziyaretlerle erkek anatomisi hakkında bilgi edindiğini öne sürüyor.

Araştırmacı, "Güçlü erkek vücutları, fiziksel çaba sırasındaki fizyolojiden esinlenerek çizilmiş, gerilmiş kaslar,yüzlerinde yorucu çaba ve acı ifadesi var" diyor.

Lazzarini, çok sayıda tarihçi tarafından eşcinsel olduğu düşünülen Michelangelo'nun Roma'nın dar sokaklarındaki kuytulara gizlenmiş işlek hamamlara ve genelevlere ziyaretlerinin belgelere dayandığını da belirtiyor.

Araştırmacı, "Hamamlarda çok sayıda oda vardı. Buralarda insanlar sıcak ve soğuk banyolar yapıp masaj yaptırabiliyorlardı. Bunun yanında gizli odalar vardı ki, burada da hem erkek hem de kadın fahişelerle birlikte olunuyordu" diyor.

Michelangelo'nun Vatikan içindeki şapelin mihrap duvarını süsleyen Kıyamet Günü'nün tamamlaması dört yılını aldı.

1537-1541 yılları arasında yapılan fresklerde Hazreti İsa'nın yeniden yeryüzüne gelişi ve kıyamet tasvir ediliyor.

Lazzarini, "Kıyamet Günü'nde lanetlenenlerden biri testislerinden sürüklenerek cehenneme götürülüyor ve kutsananlar arasında ise kesin olarak doğal bir şekilde eşcinsel öpüşmeler ve sarılmalar söz konusu" diyor.

ahlaksızlık ve müstehcenlik

"Çıplaklık, Sanat ve Adaba Uygunluk: 16. yüzyıl sanatındaki estetik değişimler" ("Nudity, art and decorum: aesthetic changes in the art of the 16th century") adlı kitapta

Michelangelo bu freski ilk görücüye çıkardığında Katolik Kilisesi ayağa kalkmış sanatçı ahlaksızlık ve müstehcenlikle suçlanmıştı.

Katolik Kilisesi Ekümenik Konseyi'nin 16. yüzyıl ortasında dini sanatta çıplaklığı kınamasının ardından dessam Daniele da Volterra cinsel organları kapatmak üzere görevlendirilerek Il Braghettone yani kibarca 'popo ressamı' lakabını almıştı.

cinsel organları kapatmak

Michelangelo'nun daha önce de şapelin tavanına yaptığı resimlere anatomik taslaklar, cinsel organı resimleri gizlediği ortaya çıkmıştı. Araştırmacılar, Michelangelo’nun sakladığı anatomik resimleri şifreli bir teknikle yaptığı ve amacının bilimi hor gören Kilise ile dalga geçmek olduğunu düşündüklerini açıklamıştı.