Dünya

Dünya
Güney Afrika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güney Afrika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/16/2011

iyi bir eğitim alabilmek için hayatlarını hiçe sayarak sınırdan geçiyorlar

Her yıl binlerce çocuk, Zimbabve'den Güney Afrika'ya iltica ediyor.

Hayatlarını riske atarak sınırdan geçmeye çalışan çocukların tek bir umudu var: İyi bir eğitim alabilmek...

Ancak birçoğu sınırdan geçmeyi dahi başaramıyor, çetelerin eline düşüyor, soyuluyor, dövülüyor, tecavüze uğruyorlar.

Güney Afrika'ya geçmeyi başaranları ise yoksulluk içinde çetin bir mücadele bekliyor.


8/11/2011

35 banka soygununa karışan sanık mahkemeden koltuk değnekleri ile yürüyerek mahkemeden kaçtı

Güney Afrika'da en çok aranan suçlular arasında olan Bongani Moyo, mahkemeden koltuk değnekleriyle yürüyerek kaçtı.
Zimbabve vatandaşı olan Bongani Moyo, 35 banka soygununa katıldığı suçlamasıyla mahkemeye çıkarılacaktı. Ancak cezaevi sözcüsü Phumlani Ximiya, Moyo'nun polisin burnunun dibinden kaçtığını söyledi. Güney Afrika, en yüksek suç oranlarına sahip ülkelerden biri ancak ülkenin polisi sık sık yolsuzluk ve beceriksizlikle suçlanıyor. Çete lideri olduğu iddia edilen Moyo da Mayıs ayında Zimbabve sınırı yakınlarında gözaltına alınmıştı. Ancak Moyo cezaevinden kaçmayı başarmıştı. Tekrar gözaltına alınan Moyo, bu defa polis gözetimindeyken halkın arasına karışıp mahkemeden yürüyerek kaçtı. Polis sözcüsü Katlego Mogale, Moyo'nun kaçarken koltuk değneği kullandığını söyledi. Güney Afrika'nın News24 isimli haber sitesine göre, Moyo duruşmaya çıkmayı beklerken hücrede tutulmuyordu. Ximiya, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada olaydan polisi sorumlu tuttu ve "Polise bu kişinin daha önce de kaçtığını söylemiş ve güvenlik önlemlerini artırmaları uyarısında bulunmuştuk" dedi.

6/04/2011

asyanın güneyi ve afrika'da küresel ısınma yüzünden kıtlık olacak

İklim Değişimi Tarım ve Gıda Güvenliği (CCAFS) adlı uluslararası araştırma kuruluşu, yükselen sıcaklıkların geniş bir bölgede dengeleri kökünden sarsacağını belirtiyor.
Asya'nın güneyi ile Afrika'daki tropik kuşakta yer alan ülkeler, halihazırda gıda kaynakları ve beslenme konusunda zaten ciddi sıkıntılar yaşıyor.


Yeni hazırlanan bir rapora göre küresel ısınma dolayısıyla gıda üretiminin daha da büyük bir darbe alması; kıtlık ile karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

İklim uzmanları ziraatçilerin şimdiye dek iklim modellerini belli coğrafyaların tarım üretimleri ile bir arada düşünmediklerine dikkat çekiyor.

CCAFS raporu bu alandaki ilk kapsamlı girişimi oluşturuyor.

BM Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli IPCC'nin derlediği verilere başvuran uzmanlar; gıda güvenliği olmayan bölgelerin önümüzdeki 40 yılda en büyük sıcaklık ve yağış değişikliklerine uğrayacağı sonucuna vardı.

Rapora göre, Afrika kuraklaşırken, Güney Afrika gibi ülkelerin mısır gibi ürünlerden daha az su isteyen ürünlere geçmesi gerekecek.

Ancak Nijer, Mali gibi zaten kıraç arazide tarım yapan ve sorgum ile akdarı gibi ürünlere yüklenen ülkelerin fazla bir manevra olanağı bulunmuyor.

Kuruluşun başkanı Bruce Campbell kıtanın pek çok yerinde bir tarım devrimi yapılması gerekeceğini belirtiyor.

Dünya kuraklaşırken daha pek çok yerde de üreticilerin üretim alışkanlıklarını ve ektikleri ürünleri yeniden düşünmesi gerekiyor.

Hükümetler bu yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmayı iki santigrat derece ile sınırlamayı hedeflemelerine rağmen küresel ısınma hızla devam ediyor.

Londra'daki İmperial College uzmanlarından Profesör Gordon Conway, küresel ısınmanın mevcut hızla ilerlemesinin iki yerine üç veya dört derece artış getireceğine dikkat çekiyor.

Conway'a göre böyle bir artış hepimiz için tehlike çanlarının çalması anlamına gelebilir.

Raporu olumlu karşılayan iklim uzmanları da uyum için yapılabileceklerin düşünülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
bbc türkçe

5/31/2011

kuzey afrika ve avrupanın enerji ihtiyacının yarısını karşılayacak güneş santralleri sahra çölüne kurulacak

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre
Sahra Çölü'ne kurulacak güneş enerjisi santrallerinin 20 yıl içinde Kuzey Afrika'nın ve Avrupa'nın yarısının enerji ihtiyacını karşılayacabileceği tahmin ediliyor. Ancak projeyle ilgili hâlâ yanıt bekleyen sorular var.




Sahra Çölü'nden elde edilecek elektrik enerjisine talip olan Avrupa ülkeleri ile Kuzey Afrika'da elektrik üreten ülkeler arasındaki işbirliği nasıl sağlanacak? Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen “Bilim için güneş enerjisi” adlı konferansta bu soruya yanıt arandı.

Projenin fikir babası kabul edilen Gerhard KniesProjenin fikir babası kabul edilen Gerhard KniesUzmanlar uzun yıllardır, kısa adı "Desertec" olan projeyi hayata geçirmeye çalışıyor. Projenin fikir babası kabul edilen Gerhard Knies, Desertec projesini "Dünyanın güneş enerjisi konusunda en önemli merkezlerini yani çölleri, dünyanın en iyi teknolojisine sahip olan ülkeleriyle buluşturuyor" sözleriyle tanımlıyor. Knies, proje sayesinde insanoğlunun ihtiyaç duyduğunun yüz misli elektrik üretebileceklerini savunuyor.

Desertec, güneş enerjisi denince akla gelen güneş panellerinden çok daha farklı bir prensibe dayanıyor. Projeye hayat veren solar termik santraller, güneş enerjisini önce ısıya, ardından buhara dönüştürüp tirbünlerle elektrik üretiyor. Knies, bunun santralin gökyüzü bulutlarla kaplı olduğunda ya da gece karanlığında da enerji üretimine devam edebilmesine olanak sağladığını kaydediyor.

Enerji üretimi ve istihdam

Dev projenin hedefi sadece Avrupa'ya elektrik sağlamak değil. Desertec'in aynı zamanda Kuzey Afrika'da yeni istihdam olanakları yaratması hedefleniyor. Knies "Burada gereken teknoloji var ama uygulama imkanı yok. Kuzey Afrika'da ise uygulama imkanı çok ama gerekli teknoloji yok. Bu ülkeler arasında bir işbirliği yapılması, gerek enerji tedariki, gerekse Kuzey Afrika ülkelerinin kalkınması ve iklim koruması için maksimum kazanım anlamına geliyor" açıklamasını yapıyor.

Ancak projeye kuşkuyla bakanlar da yok değil. Fas Enerji ve Teknik Merkezi eski genel sekreteri Abdülaziz Bennuna "Tarihte yaşananlar, insanlar istese de istemese de Avrupa'nın ihtiyacı olan şeyi mutlaka aldığını gösteriyor" şeklinde konuşuyor.

Bennuna, Avrupa’nın Kuzey Afrika ülkelerini bu projede kendine ortak olarak görmediğini, Tek istediğinin elektrik ihtiyacını mümkün olduğunca ucuza mal etmek olduğunu savunuyor.

Avrupa'dan da itirazlar var

Öte yandan Desertec projesine Avrupa'da da kuşkuyla yaklaşanlar var. Birçok Avrupalı proje için Kuzey Afrika'da öncelikle suların tamamen durulmasının beklenmesi gerektiği görüşünde. Ancak Desertec ekibinden Gerhard Knies bu fikre katılmıyor. Knies "Kuzey Afrika ülkelerindeki siyasi değişimler sayesinde bu konu büyük bir ivme kazanabilir. Buradaki eski hükümetlerin tek amacı kendi hâkimiyet ve varlıklarını güçlendirmekti. Yeni hükümetlerin hedefi ise halkın makul yaşam standartlarına kavuşmasının sağlanması olmalı. Bunun için de iş imkânları yaratılması gerekiyor" açıklamasını yapıyor.

Yanıt arayan başka bir soruysa proje için gereken paranın nasıl temin edileceği. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden Robert Pitz-Paal, proje için milyarlarca euroya ihtiyaç duyulduğuna ve bu miktarın nasıl karşılanacağının hâlâ belirsiz olduğuna dikkat çekiyor.

AB geçtiğimiz günlerde bu konuda olumlu bir adıma imza atarak, Fas ve Mısır'da kurulacak pilot santraller için 30 milyon euro yatırım yapacağını duyurmuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Frank Grotelüschen / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa
deutsche welle türkçe

2/02/2011

nobel barış ödülü için sürpriz isimler roj tv'yi aday gösteriyor

AB ve ABD'nin terör örgütleri listesinde bulunan PKK ile ilişkili olduğu iddiasıyla hakkında Danimarka makamları tarafından kapatma davası açılmış bulunan ROJ TV, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.

Hürriyet'in haberine göre ROJ TV'yi Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterenlerin listesinde Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu, Danimarka İşkence Tedavi ve Rehabilitasyon merkezi kurucusu Dr. İnge Genefke, Danimarka Helsinki Komitesi üyesi Tue Magnussen, BM İşkence ile Mücadele Komitesi üyesi Bent Sörenson ile bazı milletvekilleri, profesörler ve insan hakları eylemcilerinden oluşan 150 kişinin ismi bulunuyor.

11/25/2010

Truvada adlı ilaç düzenli alındığında aids hastalığını tedavi edebiliyor


Düzenli olarak ilaç alınması halinde AIDS’i önlemenin mümkün olduğu açıklandı. New England Journal of Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, HIV riskini yarı yarıya azaltan Truvada isimli kombine ilaç, bugüne kadar üretilen en etkili AIDS ilacı oldu.

GÜNEY Afrika, Tayland, Peru, Ekvator, Brezilya ve ABD gibi AIDS’in yaygın olduğu ülkelerde üç yıldır sürdürülen bir klinik araştırma, yeni üretilen ve ağızdan alınan kombine bir ilaçla bu ölümcül hastalığın tedavi edilebileceğini ortaya koydu. İlaç tedavi, AIDS’i tetikleyen HIV’in enfeksiyon riskini yüzde 43.8 oranında azaltıyor.