Dünya

Dünya

1/26/2011

dahi tasarımcıdan türk tasarımcılara mızmızlanmayın yaratın yeter

Louis Vuitton, Apple ve Swatch’a korsan ürünler tasarlayarak ünlenen Ora İto, Stepevi için olmayan halılar yapdı. İto, “Asla ‘Türk’üm, senin şansın bende yok’ diye mızmızlanmayın. İnternet hepimizi eşitliyor. Yaratın yeter” dedi.

TASARIM oklundan 19 yaşında atıldıktan sonra kendini Japon isimli bir Fransız’a dönüştürdü. Markaların peşinde koşturmak yerine, Louis Vuitton, Apple, Levi’s ve Swatch’a korsan ürünler tasarlayarak dev markaların dikkatini çekti. Bugün dünyanın en dahi tasarımcıları arasında gösterilen ve Stepevi için halı atıklarından halı tasarlayan Ora İto “Kimse oturduğu yerde mızmızlanmasın. Türk tasarımcılara sesleniyorum. İnternet hepimizi eşitliyor. Yeterki işe yarar tasarımlarınız olsun” dedi.
Çeneni kapat ve tasarla
“Artık Türk, Fransız, İngiliz tasarımcı diye bir şey yok” diyen 32 yaşındaki Ora İto şöyle devam etti: “Ben Fransa’dan dünyanın her yerine tasarım yapıyorum. Bana gelip ‘Senin şansına biz sahip değiliz. Avrupa’nın göbeğindesin’ diyorlar. Onlara hemen çenelerini kapamalarını söylüyorum. İnternetiniz var. Yapın dünyanın en güzel tasarımlarını bütün dünya sizin olsun. Kimse nereli olduğuna, kim olduğuna bakmaz. Elindeki mal iyiyse, markalar satabileceklerini düşünürlerse alırlar. Kimse boşuna mızmızlanmasın, ağlamasın. Global bir dünyadayız.”

Adım bir kuruş etmez
Hâlâ kendini suçlayan insanlar olmasını utanç verici bulan ve Nike’ın ‘Just do it’ sloganını hatırlatan Ora İto, “Yap işte! Başladığımda ben de hiç kimseydim. Kimse beni bilmiyordu. Şöhretli değildim. Dünyadaki ünlü tasarımcılardan biriyim ama eğer iyi bir şey üretmezsem benim ismim bir kuruş etmez” dedi. Ora İto, Türkiye’de prototip yapmanın daha kolay ve ucuz olmasının, el işçiliğinin sürmesinin büyük bir avantaj olduğunu vurgulayarak “Yaratıcılık için Türkiye harika bir yer. Ben geleceğine çok güveniyorum” dedi.
Bin iş arasında yolculuk
Ora İto, “Uçak, otel, koltuk... Onlar arasında gidip geliyorum. Koşturuyorum. Bir yolculuk gibi… Evet hiperaktifim ama böyle olmalı. Kızarım, bağırırım, duygum patlar ama olur ve hemen geçer” dedi

Uçan halı yapacağım ve gerçekten uçacak

AYNI anda uçak, tren, yat, halı ve daha pek çok ürün tasarlayan Ora İto, bunlar arasında hiçbir fark olmadığını düşünüyor. “Zor olan fikri bulmak” diyen Ora İto, şöyle devam etti: “Fikri bulursan tasarım oluyor. Kalanı bir proses. Eğer fikir gelmezse hayatının sonuna kadar bekleyebilirsin.” Step ile ikinci projelerlini gizlilik içinde yürüttüklerine değinen Ora İto, “Uçan halı yapacağız. Ve bu halı gerçekten uçacak” dedi.

Şu gördüğün halı aslında yok

STEPEVI, Paris’te düzenlenen dünyanın en büyük ve prestijli ev aksesuvar, mbilya, dekorasyon fuarı Maison&Objet’de Ora-İto’nun tasarladığı Parquet (Parke) koleksiyonunu da sergiledi. Parquet koleksiyonu için ‘dünyanın en ekolojik halısı’ tabirini kullanan Ora İto şöyle konuştu: “Çünkü şu gördüğün halı aslında yok. Ben onu yoktan var ettim. Halı yapınca belli kısımları çöpe gidiyor. Ben o parçaları çöpten alıp halı yaptım. Köylerde kadınların iplik ve kumaş parçalarından kilim dokumasıyla aynı konsept... Çevreci bir halı. Renkler tutmuyor, uzunluk, kalınlık eşit değil. Kendi içinde dalgaları olan bir çalışma. Benim işlerim genellikle metriktir. Bu sefer çok içten gelen, dinamik, hareket eden bir çalışma yaptım. Eski bir parke zemin gibi...”
Step halıyı uzun yıllardır takip ettiğini belirten Ora İto, “Ayşegül ve Cem’i (Şengör) biliyorum ve onların ne kadar harika işler yaptığını biliyorum. Onlarla yarışmadım. Yaptığımı iş onlar için deneysel bile değil. Onlar son derece ileri teknoloji ile, üç boyutlu, pek çok özelliğe sahip halılar üretiyorlar” dedi. Zengin, varlıklı sarayın yoksul tarafına geçtiğini dile getiren Ora İto, Maria Antonieta’in yoksulların yanına gitmesi gibi, kontrast olana yöneldiğini söyledi.
hürriyet ekonomi

Hiç yorum yok :
Write yorum

Ne düşündüğünüzü bize söyleyin ... !