mercedesin elektriklisinden ses çıkmayınca ses istediler

Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, bazı müşterilerinden, “Elektrikli otomobiller sessiz. Trafikte tehlike yaratıyor. Elektrikli Mercedes’e özel ses yükleyin” isteğinde bulundu. Mercedes-Benz, bu istekleri gündemine aldı.



ELEKTRİKLİ otomobillerin sektörün geleceğini oluşturacağı fikrini kabul etmeye başlayan Mercedes-Benz müşterileri, şirketin mühendislerinden markaya özgü bir elektrikli araç sesi yaratmalarını istemeye başladı. Benzinli ve dizel araçlara göre sessizliğiyle de dikkat çeken elektrikli otomobiller için markayı oluşturan bir değer yaratmak üzere Mercedes’e özgü bir elektrikli otomobil sesi geliştirmeye çalıştıklarını belirten Mercedes mühendisleri, ancak 20 kilometre hızda giden bir benzinli ve elektrikli otomobil arasında pek fazla ses farkı olmadığını belirtiyor.

Sessizlik tehlike değil

Yüksek süratlerde şehir içinde gürültü kirliliği yaratmamasının elektrikli otomobillerin en önemli avantajını oluşturduğunu belirten mühendisler, aracın düşük hızlardaki sessizliği nedeniyle insanlara zarar verebileceği düşüncesini tehlike olarak değerlendirmemek gerektiğini, bunun bir alışma evresi olarak tanımlanabileceğini ifade etti.

Yüzde 5’i benzin ve dizel

Elektrik ve hidrojen enerjisiyle çalışan araç Ar-Ge’sine 2 milyar Euro yatırım yapan Mercedes-Benz’in Yüksek Voltaj ve Elekrikli Araçlar Bölüm Yöneticisi Bernd Hense, elektrikli otomobilin geleceği için yaptığı tahminlerde 2050 yılında benzin ve dizel ile çalışan otomobillerin toplam pazarın yalnıca yüzde 5’ini oluşturacağını söyledi. Hense, pazarın geriye kalan yüzde 95’inin ise yüzde 25 yakıt hücreli araçlar, yüzde 35 plug-in hibritler, yüzde 35 de elektrikli otomobiller olarak paylarla ayrılacağını belirtti.

5 milyar Euro destek

Hense, “2020 yılına kadar Avrupa’da toplam 1 milyon sıfır emisyonlu otomobilin yollara çıkmış olması planlanıyor. Ancak bu hedefin yakalanması için en az 5 milyar Euro daha desteğe ihtiyaç duyuluyor. Bu otomobillerin Ar-Ge’si için 3 milyar Euro’luk destek sağlandı. Hidrojenle çalışan otomobiller için Avrupa’da 1000 adet hidrojen istasyonu, elektrikli otomobiller için de 400 bin adet şarj noktası kurulması gerekiyor. Bunun maliyeti de 2 milyar Euro’yu bulacak” diye konuştu.

36 Euro’ya 400 kilometre gidilecek

OTOMOTİVDE düşük maliyetli alternatiflerin döneminin geldiğini vurgulayan Bernd Hense, şöyle konuştu: “Ancak bunların hemen geliştirilmesi mümkün değil. 2020’de piller yüzde 40 daha hafif ve küçük bir yapıya kavuşurken, şarj olma süresi de 50 dakikaya inecek. Bu önemli bir adım çünkü aracın maliyetinin yüzde 50’sini pil oluşturuyor. Bugün 100 kilometrelik menzil için 150 kilogramlık piller kullanılıyor. Bu araçlar, 100 km’de 1 kilogram hidrojene ihtiyaç duyuyor. Bu da 400 kilometre için 36 Euro’luk bir maliyet anlamına geliyor.”
hürriyet ekonomi