Dünya

Dünya
yemekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yemekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/05/2011

çinlilerin meşhur yemek çubuklarını biriktiren koleksiyoncu müzede sergileyecek

Çin'in güneydoğusundaki Fujian eyaletinde bir çiftçinin yıllardır devam eden kolleksiyonculuk merakı bir üst boyuta taşındı.
Zang Guotiyan son 20 yılda iki binden fazla Çin yemek çubuğu topladı. Zang elindeki bu birbirinden renkli yemek çubuklarını bir müzede topladı ve sergilemeye başladı.

6/18/2011

sahte yemek çekleri finlandiya'da yakalandı çeklerin basıldığı yer türkiye çıktı

FİNLANDİYA polisi geçtiğimiz aylarda çok sayıda sahte yemek çeki ele geçirdi. Sahteciliğin önüne geçmek için üretici firmalar tarafından başlatılan printerlerdeki gizli kod uygulamasından yola çıkan Finlandiya polisi, kağıtlardaki gizli kodun Türkiye’deki bir printere ait olduğunu belirledi. Finlandiya polisinin verdiği bilgiye değerlendiren Türk polisi printerin İstanbul’da satıldığını belirledi. Önce satıcıya sonra da alıcıya ulaşan İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Avcılar’daki bir imalathaneyi bastı. Yüzbinlerce sahte içki ve sigara bandrolü ele geçirildi. Yabancı içki ve sigara bandrollerinin de ele geçirildiği operasyonda bandrolleri imal ederek ihraç eden Cemal Salmanlı ve Elvan Özdemir gözaltına alındı. 2 kişi emniyetteki sorgularının ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. Salmanlı ve Özdemir, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Finlandiyalılar geliyor

Operasyonu başlatan bilgiyi veren Finlandiya polisine başarılı geçen operasyonla ilgili bilgi veren Mali Şube ekipleri, operasyonda ele geçen sahte belgelerle ilgili kamu ve özel şirket yetkililerine bilgi verdi. Finlandiya yemek çeki şirketi ve adı geçen ülkelerdeki içki ve sigara bandrollerini üreten şirket yetkililerinin önümüzdeki günlerde çete üyelerinden şikayetçi olmak için İstanbul’a gelecekleri belirtildi. Üst düzey bir emniyet yetkilisi, olayın sanıldığından daha ciddi olduğunu belirterek, “Bu bandroller bazı ülkelerde üretilen sahte içki ve sigaralara yapıştırılıyor ve bütün dünyaya sahte içki ve sigara dağıtımı yapılıyor. Türkiye’ye de sokuluyor” dedi.

Yabancı bandroller bulundu

4 bin 500 adet üzerinde “Lounasseteli” (Finlandiya şirketine ait) ibareli yemek fişi.
987 bin 500 adet Ukrayna içki bandrolü.
713 bin Kosova sigara bandrolü.
1600 adet Azerbaycan içki bandrolü.
Rulo halinde basımı ve kesimi yapılmış Rusya ve Letonya içki bandrolleri.
Rulo halinde Bulgaristan menşei AB ülkelerinde kullanılan otoban geçiş belgesi.
Basımı, kesimi yapılmamış Almanya Araç Tescil Formu ve Bulgaristan’daki büyük araçlar için egzoz sertifikaları olmak üzere toplam 1 milyon 706 bin 600 adet sahte belge.
Gizli kodundan belirlenen printer ile 1 adet kağıt kesme makinesi ve 1 adet ambalaj makinesi.

Operasyon Türkiye’ye nasıl uzandı

Printerlardeki kod uygulamasından yola çıkan Finlandiya polisi, kağıtlarda gizli bilgilere ulaştı.
Printerın Türkiye’ye satışının yapıldığı belirlendi. Polis, bilgiyi İnterpol Genel Sekreterliği kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne iletti.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Mali Şube Müdürlüğü’ne dosyayı gönderdi.
Mali Polis, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’ndan aldığı izinle 3 ay printerin izini sürdü.
Printer, kullanan sahtecilik çetesinin Beylikdüzü’nde bir matbaada faaliyet gösterdiği belirlendi.
Bir binanın bodrum katındaki matbaa bir hafta fiziki takibe çete üyeleri de telefon takibine alındı.
Ekipler önceki gün sabah saatlerinde operasyon başlattı.

Her printer kimliğini belli eden iz bırakıyor

PRINTER üreten firmalar sahteciliğin önüne geçmek gizli kod uygulamasını hayata geçirdi. Uygulamaya göre, her printer için ayrı bir kod belirleniyor. Printer bu kodu baskı yaptığı kağıtlara bırakıyor. Kod üretici firmaya iletildiğinde printerin kimlik bilgilerine ulaşılabiliyor. Kimlik bilgisi içinde printerin modeli ve hangi bayi aracılığıyla satıldığı yer alıyor.
hürriyet

6/05/2011

almanyada ehec bakterisinin gizemini çözmek için iki restoran inceleniyor

Deutsche Welle'nin haberine göre iki restoran ve bir festival şüpheleri üzerinde topluyor.
Kanlı ishal ve böbrek yetmezliğine yol açan ölümcül bakterinin türünü ve kaynağını inceleyen uzmanlar, yeni ipuçlarının izini sürüyor.

Almanya'nın kuzeyindeki Lübeck kentinde bir restoranda yemek yiyen 17 kişiye bakterinin bulaştığının saptanması üzerine, restorandaki yemekler ve bunlarda kullanılan malzemelerin nerelerden temin edildiği incelemeye alındı. Aynı kentteki bir başka restoranda yemek yiyen 8 kadının da EHEC bakterisine bağlı olarak hastalandığı ve bunlardan birinin yaşamını yitirdi öne sürüldü.

Alman Focus dergisi ise Robert Koch Enstitüsü uzmanlarının bakterinin yayılması konusunda, 6-8 Mayıs tarihlerinde Hamburg'da yapılan ve Almanya'nın değişik bölgelerinden yaklaşık 1,5 milyon kişinin katıldığı festival üzerine yoğunlaştığını yazdı. İlk EHEC vakası, festivalden yalnızca bir hafta sonra yine bu kentte görülmüştü.

Hastaların çoğu Almanya'da

Almanya genelinde halen yaklaşık 1700 hasta EHEC bakterisine bağlı geçirdikleri rahatsızlıklar nedeniyle tedavi görüyor. Almanya'da bugüne kadar 18 hastanın EHEC' e bağlı olarak hayatını kaybettiği kesinlik kazanırken, son olarak Brandenburg'da ölen 50'li yaşlardaki bir erkeğin de EHEC nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Almanya dışında EHEC bakterisi nedeniyle ölüm şu ana kadar yalnızca İsveç'te görüldü. Bu hastanın da Almanya seyahati dönüşünde rahatsızlandığı bildirildi.

Mide krampı, kusma, ateş, ishal gibi belirtileri olan EHEC'e bağlı enfeksiyon, kılcal damar kanaması ve akut böbrek yetmezliği şeklinde ortaya çıkan Hemolitik Üremik Sendromu’nu (HÜS) tetikliyor. Almanya'daki en az 520 hastaya EHEC'e bağlı olarak HÜS tanısı konuldu. EHEC bakterisinin yayıldığı diğer 11 ülkede HÜS tanısı koyulan hastaların sayısı ise 32.

“Yaş sebze tüketmeyin”

Bakterinin ilk kez ortaya çıkmasının ardından, İspanya'dan gelen salatalıklardan bakterinin bulaştığını açıklayan Alman makamları, sonradan bu açıklamalarını düzeltmişti. Bakterinin bulaşma nedeni henüz aydınlatılamamış olsa da uzmanlar yaş sebze tüketilmemesi, salatalık ve domates tüketirken dikkatli olunması konusunda uyarıyor.

Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr, enfeksiyon kaynağının henüz tam olarak belirlenemediğini, bu kaynağın halen aktif olabileceğini belirtirken, özellikle Almanya'nın kuzeyinde piyasada bulunan salatalık, domates ve marulların tüketilmemesini istedi.

Alman ve Çinli araştırmacılar geçtiğimiz hafta yaptıkları incelemelerin ardından EHEC bakterisinin, koli basilinin bugüne kadar bilinmeyen bir türü olduğunu açıklamıştı. Pekin Gen Bilimi Enstitüsü ve Hamburg-Eppendorf Üniversite Hastanesi'nden araştırmacılar, EHEC'in "mutasyona" uğramış iki ayrı bakteriden kaynaklandığını, antibiyotiklere karşı direnç kazandığını ve son derece tehlikeli olduğunu belirtiyor.


© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/Reuters/AŞ

5/16/2011

amerikanın en iyi tatlı şefi seçilen türk aşcı barack obamaya parmaklarını yalattı

ABD Başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray’da dünyanın en zenginleri onuruna verdiği akşam yemeğinin aşçısı bir Türk çıktı.

Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, Amerika’nın en iyi tatlı şefi olan 29 yaşındaki Yiğit Pura, aralarında ABD Başkanı Barack Obama’nın da bulunduğu ‘Silikon Vadisi’ liderlerine parmaklarını yalattı.

Gazete, geçtiğimiz akşam Beyaz Saray’da düzenlenlenen ve yaklaşık 2 saat süren akşam yemeğine Apple Computer'in kurucu ortağı Steve Jobs, Google'ın CEO'su Eric Schmidt, Yahoo'nun Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Carol Bartz, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Twitter'ın CEO'su Dick Costolo’nun yanı sıra çok sayıda iş adamının katıldığını yazdı.

Yiğit Pura’nın çok önemli misafirler için hazırladığı ‘muz kremalı turta’, Başkan Obama ve davetlilerden tam puan aldı.

AMERİKA’NIN EN İYİ TATLI ŞEFİ

Amerika’daki "Top Chef: Just Desserts" (En İyi Tatlı Şefi) yarışmasını birincilikle bitiren Ankara doğumlu Yiğit Pura, kısa sürede ülkedeki yemek dünyasının en ünlü isimlerinden biri oldu.

Pura, 12 yaşına geldiğinde, iki kız kardeşinin birden okula gittiği San Francisco’ya göç etti. Yemek merakı ise dört yaşındayken, annesine karamela yapmaya yardım ederken başladı. Ama annesi “Erkek işi değil,” diyerek Pura’ya yemek yapmayı öğretmekten kaçındı.

Pura, annesinin aksine, şeflik hayalini gerçekleştirmede daha çok babasından destek
almış. İşletme eğitiminin ardından pastacılığa geçişi, babasının “Mutlu olduğun sürece ne istiyorsan onu yap,” sözleriyle gerçekleşmiş.

19 yaşında California Culinary Academy’ye kaydolan Pura, iki hafta sonra okuldan ayrılarak tatlı yapımının inceliklerini öğrendiği Meeting House’da çalışmaya başlamış.

Özellikle Fransız tekniklerini sıkça kullanan Pura, baharat ve çiçeklerden de faydalanıyor. Pura’nın en sevdiği Türk tatlısı ise, kazandibi. 17 Kasım, San Francisco’da ‘Yiğit Pura Günü’ ilan edildi.
hürriyet planet

4/05/2011

et üretimindeki sıkıntıdan dolayı 9 yıl sonra mutfaklarda böcek pişecek

Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre, 2050 senesi itibariyle, dünya nüfusu 9 milyara ulaşmış olacak.

Bu nüfusa yeterli gıda üretiminde en büyük sorunlardan biri ise et olacak, çünkü büyükbaş hayvan yetiştirmek için çok fazla alan ve enerji lazım.

Ancak Hollandalı araştırmacılar, gıda sorununa ilişkin bir çözümleri olduğunu söylüyor: et yerine böcek yemek!

Wageningen Üniversitesi'nden entomoloji profesörü Marcel Dicke, dünyanın çeşitli yerlerinde toplam bin böcek çeşidinin yendiğini söylüyor.

Dicke, Batılı nüfusun da en azından böcek yeme fikrine alışması gerektiğini çünkü 2020 senesi itibariyle, böceğin batı mutfağının da kaçınılmaz bir parçası olacağını da ekliyor.

Peki etseverleri böcek yemeye ikna edecek yemekler neler?

Dicke, olası yemekler arasında kırıkkanatlılardan yapılmış havyar, helikopter böceği kızartma, böcek larvalı kiş ya da pupalı takoyu sayıyor.

Farklı böcek türlerinin değişik tadlara sahip olduğunu anlatan Dicke, böcek yiyenlerin ise bu tadı genel olarak kıtır kıtır ve fındığı andıran bir lezzet olarak tanımladığını söylüyor.

Dicke, besin analizlerinin bazı tür böceklerin etinin içerdiği protein oranı ve yağ türleri itibariyle dana etiyle karşılaştırılabilir, hatta bazen daha da kaliteli olduğunı gösterdiğini de ekliyor.

Avrupa ülkelerinde böcek yemekle ilgili tereddütlerin kırıldığını söyleyen Dicke, işlenmiş gıda tüketen herkesin bir miktar böcek yediğini de anlatıyor:

"Dünyanın herhangi bir yerinde işlenmiş besin maddesi tüketenler zaten böcek yemiş oluyorlar. Bunun miktarı yılda yaklaşık 500 gram. Domates sosu, fıstık ezmesi ya da ekmek gibi işlenmiş tüm gıdalarda böcek var. Salça yapımında kullanılan domatesler, manavdan aldıklarınızdan farklı ve içinde tahminen birkaç böcek var. Ama bu sorun değil, çünkü böcek fazladan protein demek, dolayısıyla yemeğiniz zenginleşiyor."
bbc türkçe yaşam

1/24/2011

dubaide açılan 400 metre yükseklikte lüks restoran

Dubai'de, dünyada şimdiye kadar inşa edilen en yüksek yapı olma özelliğini taşıyan 828 metre yüksekliğindeki gökdelenin 122'nci katında lokanta açıldı.

"Atmosfer" adlı lokanta, yerden tam 400 metre yüksekte...

Bu konumuyla "dünyanın en yüksekteki lokantası" unvanının sahibi olan Atmosfer, Dubai'ye gökyüzünden bakıyor.

Yerden tavana uzanan pencereler, misafirlere "havada duruyormuş" hissi veriyor.

Bu lüks lokantada yemek yemenin maliyetine gelince...

Menüde "başlangıç" niteliğindeki yemeklerin ortalama fiyatı 50 dolar civarında...

Ana yemeklerin fiyatı ise 90 doları geçiyor.
trt türk