Dünya

Dünya
teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/24/2019

Doğanın 5. gücü bulundu mu - X17 parçacığı hakkında bilinmeyenler

Dizüstü bilgisayarların çalışmasına, evrendeki her etkileşimi yöneten dört doğa gücüne ek olarak beşinci bir güç bulunmuş olabilir mi

X17 parçacığı hakkında

CNN'in haberine göre Macar Bilimler Akademisi'ne bağlı Nükleer Araştırmalar Enstitüsü'nde (Atomki) görevli fizikçi Attila Krasznahorkay'ın başkanlığındaki ekip, "X17 parçacığı" adlı gizemli bir parçacığın varlığına işaret edebilecek bulgulara ulaştıklarını açıkladı.

X17 parçacığı hakkında

Ekip bu bulguya, uyarılmış bir helyum atomunun, bozunurken nasıl ışık yaydığını araştırırken ulaştı. Parçacıkların, sıra dışı bir şekilde, 115 derecelik bir açıyla parçalanması bilinen fizik kurallarıyla açıklanamıyordu.

CNN'e konuşan Krasznahorkay, "X17, gözle görünür dünyamızı karanlık maddeye bağlayan parçacık olabilir" dedi.

Macar bilim adamı, X17 adının, parçacığın kütlesinin 17 megaelektronvolt olarak hesaplanmasından kaynaklandığını da söyledi.

Fizikte bilinen temel kuvvetler, çekim gücü, elektromanyetik güç, güçlü atom gücü ve zayıf atom gücü olarak tanımlanıyor ve bunlar dört doğa gücü olarak anılıyor.

Bunların hepsinin kendi güç taşıyıcı parçacıkları var.

'X17 parçacığı Devrim niteliğinde'


California Üniversitesi'nden fizik ve astronomi uzmanı Prof. Jonathan Feng, Krasznahorkay'ın çalışmalarını yıllardır takip ettiğini belirterek araştırmanın yeni bir dönüm noktası olabileceğini söyledi.

CNN'e konuşan Prof. Feng, "Sonuçlar tekrarlanabilirse Nobel Ödülü'nün yeni sahibini bulmak çok kolay olacak" dedi.

Macar bilim insanları, üç yıl önce 'Pyhsical Review Letters' adlı bilim dergisinde konu ile ilgili ilk makaleyi yayımlamışlardı.

Krasznahorkay'a göre ekibi o dönem Berilyum 8 izotopunun bozunumu üzerinde çalışıyordu.

X17 parçacığı hakkında

Deneyleri sırasında elektron ve pozitronların sıra dışı bir şekilde; yaklaşık 140 dereceyle ayrıldıklarını gördüklerini belirten Krasznahorkay, "Yepyeni, daha önce kimsenin görmediği, parçacık fiziğinin Standart Modeliyle açıklanamayacak bir parçacıktan söz ediyorduk. Bu yüzden de parçacık mercek altına alındı" dedi.

2016'da Krasznahorkay'ın ekibin ulaştığı bulgular başlangıçta fazla dikkat çekmedi ve şüphe ile karşılandı.

Ancak Prof. Feng, fiziğin kurallarını değiştirebilecek bir buluş ya da basit bir laboratuvar hatası olabilecek bu bulguları temel alarak bir teori geliştirmeye çalıştı.

Feng, "O zaman bazıları, Macar uzmanların çuvalladığını iddia ediyordu. Dünya genelinde nükleer fizikçiler Macarların yanlışını bulmaya çalışıyordu. Ama devrim niteliğinde olabilecek bu sonuçların bir kenara atılmasını kabul edemezdik" dedi.

'Karanlıktan korkan bir güç'

Prof Feng'in ekibi Krasznahorkay'ın çalışmasıyla, fizik tarihinde şimdiye kadar bu alanda yapılan tüm çalışmaları kıyasladı ve "karanlıktan korkan güç" olarak tanımladıkları X17'nin şimdiye kadar bulunamayan "beşinci güç" olabileceği sonucuna vardı.

Feng, 2016'daki çalışmalarını 2019'daki deneyleriyle tekrarlamayı başaran Macar ekibin elde ettiği sonuçların kaynağının beşinci güç olmama ihtimalinin "trilyonda bir" olduğunu söyledi.

CNN'in haberinde şöyle deniyor:

"Şimdi deneysel araştırma grupları Krasznahorkay'ın bulgularına odaklandı. Beşinci gücün yeni tezahürleri, bunun işleyişini daha iyi anlamayı ve bu güçten yararlanmamızı sağlayacak uygulamalar geliştirilmesinin kapılarını açabilir.

"Bu çalışmalar, bizi Albert Einstein'ın hep peşinde koştuğu ama bulamadığı fiziğin Kutsal Kâse'sine biraz daha yakınlaştırıyor. Fizikçiler, şimdi galaksilerin oluşumundan parçacıkların davranışlarına tüm kozmik güçleri açıklayabilecek 'birleşik alan teorisi' yaratmayı umuyor. Ama evren, sırlarını kolay vermiyor. Feng, 'Beşinci güç son güç olmayacak. Altıncı, yedinci, sekizinci güç de olabilir' diyor."

11/18/2019

Motorola katlanan çift ekranlı telefonu Razr ile piyasaya dönüş yapıyor

Motorola, tam olarak katlanan yeni Razr'ı "imkansız" bir mühendislik başarısı olarak tanımlıyor. Ancak yeni Motorola Razr, Çinli dev Lenovo'nun 2014'te Google'dan satın aldığı Motorola'nın attığı yenilikçi bir adım olarak görülüyor.

katlanabilir ekranlı telefon

Motorola, 15 yıl önce ilk piyasaya çıktığında büyük ilgi gören, ince, katlanan Motorola Razr modeli telefonunun yeni halini piyasaya sürecek.



6,2 inç ekrana sahip yeni akıllı telefon katlandığında, gelen bildirimler dış yüzündeki daha küçük bir ekranda görülüyor.

ABD'de 26 Aralık'ta 1500 dolar fiyatla satılmaya başlanacak telefon, diğer pazarlara daha sonra sunulacak.

Ancak uzmanlar, cihazın küresel akıllı telefon satışlarında pek bir etki yaratmasını beklemediklerini söyledi.

IDC Analisti Fransisco Geronimo, "Herkesin sorduğu soru, bu katlanır cihazın Motorola'nın kaderini değiştirip değiştirmeyeceği, çünkü piyasa payları çok çok küçük. Dürüst olmak gerekirse, değiştireceğini sanmıyorum" dedi.

Ancak yeni Razr, Çinli dev Lenovo'nun 2014'te Google'dan satın aldığı Motorola'nın attığı yenilikçi bir adım olarak görülüyor.

CCS Insight'tan Ben Wood, "İçinde bulunduğumuz, dokunmatik ekranlı dikdörtgen siyah telefonlar döneminde, Motorola Razr'ın piyasaya biraz heyecan getirme potansiyeli var. Piyasaya çıktığında Lenovo'nın talebe yetişmekte zorlanacağına şüphem yok" diye konuştu.

Firmanın ilk aşamada sadece 200 bin telefon piyasaya süreceği söyleniyor ancak şirket henüz bu bilgiyi doğrulamadı.

'İmkansız' mühendislik iddiası

Motorola, tam olarak katlanan yeni Razr'ı "imkansız" bir mühendislik başarısı olarak tanımlıyor. Samsung Galaxy Fold telefonları katlandığında, iki ekran arasında ciddi bir boşluk oluyordu.

katlanabilir akıllı telefon

Motorol Ürün Geliştirme Müdürü Glenn Schultz, "Yeni Razr'da telefon tasarımını yeniden düşünmek zorundaydık" dedi ve ekledi:

"Hiç boşluk kalmamasını sağlayan menteşe, piyasaya tamamen katlanan bir telefon sürmemizi sağladı. Çok kişi bunu yapamayacağımıza inanıyordu. Ancak herkesin imkansız olduğunu düşündüğü bir şeyi yapmaya çalışmak eğlenceli."

Daha önce cihazın yaz aylarında piyasa sürüleceği söyleniyordu ancak bazı aksaklıklar yaşandı. Bu sayede, Samsung ilk katlanır telefonu piyasaya sürecek zamanı buldu. Ancak Samsung'un acelesi, Galaxy Fold'da sorunlar yaşanmasına yol açtı ve firma 2 bin dolarlık cihazın dayanıklılığı konusunda uyarı yapmak zorunda kaldı.

Motorola, yeni Razr'ın su geçirmez olduğunu ve garanti kapsamındaki cihazların ekranının 24 saat içinde değiştirileceğini söylüyor.

Cihazın kapalı haldeki kalınlığı 14 milimetre. İlk Razr'ın kalınlığı ise 13,9 mm'ydi.

çift ekranlı telefon

Firmanın "Quick View Display" adını verdiği ekran, bildirimleri görüntülemek, gelen mesajlara şablonlarla ya da sesle yanıt vermek, aramaları açmak ve temasız ödeme yapmakta kullanılabiliyor.

Motorola'nın Başaşağı giden pazar payı

Katlanır ekranlı telefonların gecikmesi, sektörün daha küçük oyuncularına tıpkı Motorola'nın 2004'te yaptığı gibi piyasa paylarını genişletmek için bir boyluk sundu. Razr telefonlar, ince yapısı ve metalik estetiğiyle meşhur olmuştu.

Telefonun tanıtımında Paris Hilton ve David Beckham gibi isimler de rol oynamıştı.

2006'da Motorola, cep telefonu pazarının dörtte birini ele geçirip, Finlandiyalı dev Nokia'nın ardından ikinci olmuştu.

Ancak daha sonra iPhone'lar çıktı ve Motorola'nın pazar payı 2007'deki yüzde 21,4'lük orandan bir yıl sonra yüzde 13,9'a geriledi. Pazar payı daha sonraki yıllarda da sürekli geriledi ve bugünkü yüzde 2'lik orana düştü.

11/08/2018

Çinliler bunu da yaptı ilk yapay zekalı haber spikeri yayında

İngilizce haberler de sunabilen bu yapay zekalı haber spikerlerinnin ağız hareketleri de girilen metin ile uyumlu yapay zekalı spikerler dünya internet konferansın da tanıtıldı.


teknoloji devi Sogou
Çin resmi haber ajansı Şinhua, teknoloji devi Sogou ile birlikte "yapay zeka spikeri" geliştirdi.

Gerçekleri model alınarak geliştirilen yapay zeka spikerleri, Çin'deki Dünya İnternet Konferansı'nda tanıtıldı.

Peki bu spiklerleri gerçeğinden ayırmak mümkün mü?

9/18/2018

Cep telefonunuz size nasıl para kazandırır

Evet cep telefonunuz size para kazandırabilir ikna etme kabiliyetiniz ve geniş bir çevreniz varsa ummadığınız kadar para kazanabilirsiniz

nasıl para kazandırır
Cepmax ile kazanç
Son günlerde mutlaka bir şekilde gözünüze çarpmıştır Cepmax uygulaması aşağıda videosunda ayrıntılarını izleyecğiniz şekilde ekibinizi kurarak size tayin edilen sponsor numarası ile güzel paralar kazanabilirsiniz size günlük 24 adet görev veriliyor ve her görev içinde üç adet reklam çıkıyor izlediğiniz üçüncü reklam sonunda size görevi başarıyla tamamladınız mesajı geliyor ve her görev sonunda seksen saniyelik bir sayaç çalışıyor görevleri tamamlamak için 24 saat gibi uzun bir süreniz var illa hepsini bir anda tamamlamak zorunda değilsiniz bizim sponsor kodumuz ile üye olmak isterseniz sponsor kodumuz ve sorularınızın yanıtı
Cepmax Üyelik Sponsor No : 23673985164
CEPMAX NEDİR, CEPMAX UYGULAMASI NEDİR?

Cepmax 15 Ağustos 2018 tarihinde Android ve İOS uygulaması olarak işe başlamıştır. Cepmax hiçbir yatırım şartı olmadan size ciddi kazançlar sağlayacak bir reklam platformudur. Cepmax şirketi telefon uygulaması sayesinde size gelen reklamları izleyerek aylık bir kişi 108 TL ve üzeri kazanç sağlamaktadır. Cepmax hali hazırda Google reklamlarından diğer reklamlara kadar anlaşmaları sayesinde cepmax uygulamasını kullanan kişilere bu reklamları sunar, kişi telefon (android ve ios) uygulamasına girip gönderilen reklamları izleyerek kazanç sağlar. Hayallerinize tutkunuz varsa, nakit sıkıntınız varsa, zaman sıkıntınız varsa, ek gelir problemin varsa Cepmax tam da size göre. Sorunlarınızın çözümü cepmax platformda!

CEPMAX REFERANS/SPONSOR NO NEDİR?


Cepmax uygulmasını hem android hem de ios olarak iki farklı platformdan indirin ve yükleyin.

Cepmax Üyelik Sponsor No : 23673985164

Cepmax Uygulama Linki (Google Play) : https://play.google.com/store/apps/details?id=com.cepmax.app

Cepmax Facebook Destek Sayfası : https://bit.ly/2NMsWcz

Cepmax Blog : http://bit.ly/2LRQATg

Uygulamayı telefonunuzda açın ve üyelik bilgilerinizi doğru bir şekilde ekleyin.

Bilgilerinizi ekledikten sonra sizden referans/sponsor numarası isteyecektir (REFERANS/SPONSOR NO: 23673985164) sponsor kodumuzu ekleyin ve devam edin.
nasıl para kazandırır
Cepmax ekip oluşturma
Son olarak telefonunuza mesaj olarak bir doğrulama kodu gelecektir. Bu doğrulama kodunu da ekledikten sonra üyelik işleminiz başarılı bir şekilde yapılmış olacak. (Sistemin yoğun olmasından dolayı "internet bağlantısını konrol edin ve sistem hatası" gibi uyarılar alabilirsiniz, ancak yoğunluk azaldığında giriş yapabilirsiniz)

CEPMAX NEDEN TC KİMLİK NUMARASI İSTİYOR?


Herkesin çok merak ettiği soru "Cepmax Güvenilir Mi?" bu soru aslında göreceli kavramlar içeriyor neye göre güvenilir yada neye göre güvenilmez. İnternette bu gün binlerce hatta milyonlarca kişi 1001 farklı yol ile küçük büyük yada ciddi gelirlere elde edebiliyor. Durum bu şekilde iken Cepmax dolandırıcılığı hakkında insanların endişeleri illaki olacaktır. Burada herhangi bir kaybı olmadan bir kişinin para kazanmasının önü açılabiliyor.

Aslında bakılması gereken Cepmax Şikayet başlığı altında insanların neler söylediği bu programın doğru mu yoksa yanlış mı çalıştığı hakkında insanların söyledikleri olabilir.

Cepmax uygulamasına üye olmak isteyenlerden istenen TC kimlik numarası yasal prosedür olup, üyelerin gerçek kişi olduğunu doğrulamak için istenmektedir. Cepmax şirketi üye olan kişilerin kazançları ve şirket kazancı üzerinden vergi ödemektedir. Bu nedenle Cepmax uygulaması üzerinden kazanç sağlayan (16 ve üzeri yaş) herkes TC kimlik numarasını vermesi gerekmektedir. Diğer bir neden de kişilerin kendi adına tek bir hesap açmasını ve sahte hesap açılmasını engellemek için TC kimlik numarası istenmektedir.
nasıl para kazandırır
Cepmax reklam izleme
TC kimlik numarası istenmesinin sadece güvenlik açısından düşünülmemeli. Cepmax uygulaması üzerinden kazanç sağlayan kişilerin IBAN numarasına ödeme yapmakta olan şirket üyelerin doğru kişi olduğunu da tespit etmek için bu uygulamayı kullanmaktadır. Cepmax şirketi aynı Futurenet gibi bir NetWork yapıya sahip ve tüm işlemleri yasal olarak devam etmektedir.
TC kimlik numarası sizin için de güvenlik oluşturmakta ve tüm sorumluluk Cepmax şirketine aittir.

Etiketler (#Cepmax) : cepmax, cep max, cepmax üyelik, cepmax üye ol, cepmax üye kaydı, cepmax kaydol, cepmax referans no, cepmax referans kodu, cepmax referans numarsı, cepmax sponsor, cepmax referans, cepmax sponsor no, cepmax sponsor kodu, cepmax sponsor numarası, cepmax kazanç, cepmax görevleri, cepmax görev yapma, cepmax nedir, cepmax görevleri nasıl yapılır, cepmax davet nasıl edilir, cepmax kazançları, cepmax para çekme, cepmax uygulaması, cepmax hilesi nedir, cepmax ios, cepmax android, cepmax bot, cepmaxnet, cepmax net, cepmax hakkında bilgiler, cepmax derinlik, cepmax ekip oluşturma, cepmax ekip nasıl kurulur, cepmax güvenli mi, cepmax neden tc kimlik numarası istiyor, cepmax google play, cepmax kayıt olma, cepmax internet hatası, cepmax kayıt ol, cepmax iletişim, cepmax para hilesi, cepmax para kazan, cepmax hata veriyor, cepmax iphone, cepmax sponsor kodu nedir, cepmax referans kodu nedir, cepmax uygulaması ios, cepmax uygulaması iphone

3/24/2017

Apple'ın 10 yıldır hiç vergi ödemediği ülke

Steve Jobs'un kurduğu teknoloji devi Apple Milyarlarca dolarlık satış yaptığı bu ülkede tek kuruş vergi ödememiş suçlamalar üzerine Apple kendini şöyle savundu "Dünyada en çok vergi ödeyen şirketlerden biriyiz"


hiç vergi ödemediği ülke
Yeni Zelanda'da New Zealand Herald gazetesinin araştırmasına göre Yeni Zelanda'da hiç vergi ödemeyen Apple, Avustralya'da ise 2007'den bu yana 26 milyar dolar vergi ödedi.

Apple Yeni Zelanda'nın bağlı bulunduğu ana şirket Avustralya'da kayıtlı ve iki ülke arasındaki anlaşmaya göre, şirketler bu ülkelerin sadece birinde vergi ödüyor.

Apple iddialar karşısında, düzenlemenin yasal olduğunu savundu.


düzenlemenin yasal olduğunu savundu
Apple'dan yapılan açıklamada "Apple dünyada en çok vergi ödeyen şirketlerinden biri ve verginin toplumumuzda oynadığı önemli ve gerekli role saygı duyuyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz her yerde yasalara uyuyor ve kazandığımız her şeyin vergisini ödüyoruz. Apple bir iyilik gücü olmayı amaçlıyor ve Yeni Zelanda'da son 10 yıldır yaptığımız katkılardan gurur duyuyoruz" denildi.

Bazı vergi uzmanlarıysa, Avustralya'daki kurumlar vergisi Yeni Zelanda'dakinden yüzde 30 daha fazla olduğu için düzenlemenin garip olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği ile hukuk mücadelesi


Yeni Zelanda Yeşiller Partisi lideri Eş Başkanı James Shaw, "Bu ülkede hiç vergi ödememeyip yakalarını sıyırmaları gerçekten çok ilginç. Vergi bölümleri ürün tasarımcılarından daha yaratıcı" dedi.

Apple'ın dünya genelindeki vergi uygulamaları son yıllarda tartışmaya açıldı.

Şirket yetkilileri, 2014'te dünya genelinde elde ettikleri kârı, kurumlar vergisinin sadece yüzde 12,5 olduğu İrlanda'ya aktardıklarını itiraf etmişti.

Ancak Avrupa Komisyonu, Apple'ın ödediği vergi miktarının sadece yüzde 2 olduğunu söylemiş ve bunu yasadışı ilan etmişti.

Apple, İrlanda'ya geçmişe yönelik 13 milyar euro vergi ödeme talimatı ve Avrupa Birliği'yle büyük bir hukuk mücadelesi içinde.

Şirket, vergilerinin büyük bölümünü "ürünlerinin ve hizmetlerinin, yaratıldığı ve tasarlandığı" ABD'de ödediğini savunuyor. KAYNAK: BBC Türkçe

11/21/2014

Evinizdeki Güvenlik Kameralarının görüntüleri internette yayınlanıyor

en çok yayınlanan görüntüler ise şunlar Evlerin odaları, Çalışma ofisleri, Kuyumcular, Hastaneler, Devlet daireleri.

Evinizdeki Güvenlik Kameralarının görüntüleri internette yayınlanıyor BBC Türkçe'de yayınlanan habere göre en çok yayınlanan görüntüler ise şunlar Evlerin odaları, Çalışma ofisleri, Kuyumcular, Hastaneler, Devlet daireleri.


BBC teknoloji editörü Leo Kelion'un haberine göre, canlı görüntüleri paylaşılan kameralar arasında evlerdeki güvenlik sistemleri de var. Site Türkiye'den 170 kameranın canlı görüntülerini paylaşıyor. İnternet sitesine ulaşan BBC, site adını yayınlamama kararı aldı. Türkiye'den gelen görüntüler arasında dikkat çeken bazı kameraların olduğu yerler ise şöyle: Evlerin odaları Çalışma ofisleri Kuyumcular Hastaneler Devlet daireleri Sitede ABD'den 4 bin 591 kameranın yayını yapılırken, Fransa'dan 1576, İngiltere'den ise 584 kameranın görüntüleri paylaşılıyor. Kurulan kapalı devre kamera sistemlerine yabancı kişilerin nasıl erişim sağlandığı sorusu ise bilgisayar korsanlığı ile açıklanıyor. Yetkililer bu tip güvenlik kamera sistemleri kullananların zor tahmin edilen şifreleri tercih etmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Evlere ve işyerlerine özel güvenlik şirketleri tarafından kurulan kamera sistemleri internet üzerinden kapalı devre olarak çalışıyor. Hizmeti alan kişiler bir şifre ile cep telefonlarından dahi eşzamanlı olarak kameranın bulunduğu ortamı izleyebiliyor.

İnternet sitesinin görüntülerini yayınladığı kamera sistemlerinden biri de ABD firması Linksys.


Bu kameralar için müşterileri şifrelerini değiştirmeye zorlayan bir sistemimiz yok
Linksys sözcüsü, "Sitede hangi Linksys IP kameralarına erişildiğini tespit etmeye çalışıyoruz" dedi ve şu yorumu yaptı:
"Artık üretilmeyen eski Linksys IP kamerası olduğunu düşünüyoruz. Bu kameralar için müşterileri şifrelerini değiştirmeye zorlayan bir sistemimiz yok. İzinsiz müdahalelerden kendilerini koruyabilmeleri için şifre değiştirmenin ne kadar önemli olduğu konusunda müşterilerimizi eğitmeye devam edeceğiz"

"Yeni kameralarımızda, verilen şifreleri değiştirmeyen kullanıcıları uyaran bir sistem var. Müşteriler, yeni bir şifre belirleyene kadar kameraya giriş yaptıklarında bir uyarıyla karşılaşıyor" Sitede yer alan kameralardan bir kısmı da, anne-babaların çocuklarını takip etmek için bebek odalarına kurdukları sistemlerin görüntülerini paylaşıyor.
İngiltere'nin bağımsız Bilgi Komisyonu Başkanı Christopher Graham, "Bunlar ürkütücü şeyler. Ancak sonuçta bu kameraların güvenliğini sağlamak ebeveynlerin görevi. Doğru düzgün şifreler konmalı" diyor.

Güvende olmanız için en iyi yöntem güçlü bir şifre kullanma


Kurumsal kullanıcılarda önce şirketin kendi güvenlik duvarlarını aşmalılar ki kameraya ulaşabilsinler
Türkiye'de kapalı devre güvenlik kamerası hizmeti veren Pronet şirketinden Entegre Projeler Satış Müdürü Ali Özkök, bilgisayar korsanlarının kurumsal kullanıcıların güvenlik kameralarına erişiminin zor olduğunu söylese de, bireysel kullanıcılar için şifre ve kullanıcı adının çok önemli olduğuna vurgu yapıyor.
"Kurumsal kullanıcılarda önce şirketin kendi güvenlik duvarlarını aşmalılar ki kameraya ulaşabilsinler. Bu da çok zor. Ancak bireysel kullanıcılarda tek güvenlik katmanı şifreleme" diyen Özkök, "Eğer siz evinize kurduğunuz kamera sistemine işyerinizdeki bir bilgisayardan ulaşabiliyorsanız şifrenizin kırılması durumunda başka bir bilgisayar da erişim sağlayabilir" diye devam ediyor.

12/17/2013

Android Google'a ilham oldu Robot şirketlerini tek tek satın alıyor

robot şirketi
Android Google'a ilham oldu Robot şirketlerini  tek tek satın alıyor
Amerikan ordusuna üretim yapan Boston Dynamics, Google'ın bu yıl içinde satın aldığı sekizinci robot şirketi oldu.Google'dan Android'in kurucularından Andy Rubin'in yürüttüğü robot projesinin boyutları ve mali büyüklüğü konusunda açıklama yapılmadı.

Bununla birlikte, sektör uzmanları, bu kararın, internet şirketlerinin robot kullanımına artan ilgisine işaret ettiğine dikkat çekiyor.

Geçen ay internet alışveriş portalı Amazon, paket dağıtımında insansız hava aracı filolarından yararlanmaya dönük bir proje üzerinde çalıştığını duyurmuştu.
'ABD ordusuyla mevcut sözleşmeler etkilenmeyecek'

Ticari kullanım için robot satışı yapmayan Boston Dynamics daha önce Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) görev yapan bir profesör tarafından 1992'de kuruldu.

Şirket, Japon elektronik devi Sony'ye robot köpek Aibo gibi uygulamalarda danışmanlık hizmeti verdi.

Ancak Boston Dynamics, daha çok Pentagon'un finanse ettiği İleri Savunma Araştırmaları Projesi (Darpa) için arazi robotu ve mobil teknoloji geliştiriyordu.

Google, satın alma kararından sonra Amerikan ordusuyla yapılmış sözleşmelere sadık kalacağını söyledi.

Boston Dynamics'in yürüyen robotlara ilişkin videoları internette milyonlarca kişi tarafından izleniyor.

Bunlardan biri bir makinadan beklenmeyecek kadar çevik olan, karda ve buzda yürüyebilen BigDog.

Dört bacaklı başka bir robot WildCat de bir otoparkta çekilen görüntülerde, süratle koşuyor ve kendi ekseninde dönüyor.(Kaynak:BBC Türkçe)

9/05/2013

Samsung Akıllı saat Galaxy Gear 149 ülkede birden piyasaya sunacak

e-postalarınızı okuyabilecek, alışveriş yapabileceksiniz.
Samsung Akıllı saat Galaxy Gear 149 ülkede birden piyasaya sunacak
Samsung Galaxy Gear Akıllı saat ile telefon edebilecek, e-postalarınızı okuyabilecek, alışveriş yapabileceksiniz. Dokunmatik ekrana sahip akıllı saatle çeşitli uygulamaları kullanabileceksiniz.
Samsung böylece yakın rakibi Apple'ı atlatmış oldu. 

Samsung yöneticisi J.K. Shin, Galaxy Gear'in 25 Eylül'de 149 ülkede birden piyasaya sunulacağını söyledi.

168 gram ağırlığındaki cihaz, 1,63 inç (4,1 cm.) büyüklüğünde, AMOLED ekrana sahip. Ekran, 320×320 piksel çözünürlük sunuyor. Tamamen paslanmaz çelikten üretilen Galaxy Gear'le telefon görüşmesi yapabilmek için cihazın kulağa yaklaştırılması yetiyor. Mikrofon ve hoparlör, saatin kayışında yer alıyor.

Galaxy Gear'da Samsung'un geliştirdiği 'S Voice', uygulamaların sesli komutlarla çalıştırılabilmesini sağlıyor. Yine cihazın kayışına dahil edilen kamera, ekran üzerinde basit bir sürükleme hareketiyle çalışıyor. Samsung geliştirme ekibinden Pranav Mistry, Galax Gear'in 1.9 megapiksellik kamerası sayesinde artık fotoğraf çekmek için akıllı telefona ihtiyaç kalmayacağını söyledi.

Şarjı 25 saat yetiyor

Galaxy Gear'ı tam şarjla 25 saat kullanılabildiğini kaydeden Mistry, “Saat için küçük ekranına uyarlanmış uygulamalar geliştirildi. Bir bilim-kurgu cihazı olan Gear ile yeni bir dönemi açıyoruz” dedi. Kullanıcı hareketlerinin tesbiti için akselerometre ve jiroskopun dahil edildiği cihaz, akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlarla senkronize çalışıyor.

Piyasa araştırma şirketi Canalys, 2014 yılı içinde yaklaşık 5 milyon adet akıllı saatin satılmasının beklendiğini belirtiyor. Apple da patentini aldığı “iWatch” isimli bir akıllı saat geliştiriyor. iWatch'un Apple'ın 10 Eylül'de yapacağı tanıtım toplantısında gün ışığına çıkması beklenmiyor. Gözlemciler bu etkinlikte yeni iPhone modellerinin tanıtımını bekliyor.

(Deutsche Welle Türkçe)

6/19/2013

Çin Dünyanın en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.

Çin Dünyanın en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.
Devlet tarafından işletilen ve Savunma Sanayi Ulusal Üniversitesi tarafından geliştirilen Tianhe-2, uluslararası araştırma ekibi tarafından, son yayınlanan en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.
Bu sistemin ancak 2015 yılına kadar hazır olması bekleniyordu, bu yüzden haberin bir "sürpriz" olduğunu söylendi.

Çin en son Kasım 2010'dan Haziran 2011 sonuna kadar en üst sıradaydı.

Dünyanın ikinci ve üçüncü en hızlı süper bigisyarları olan Titan ve Sequoia ABD'de bulunuyor.

Japonya'nın K bilgisayarı da dördüncü sırada.
En hızlı bilgisayarlar

1. Tianhe-2 (Çin)

2. Titan (ABD)

3. Sequoia (ABD)

4. K (Japonya)

5. Mira (ABD)

6. Stampede (ABD)

7. Juqueen (Almanya)

8. Vulcan (ABD)

9. SuperMuc (Almanya)

10. Tianhe-1A (Çin)

Yılda iki kez hazırlanan liste Almanya'nın Leipzig kentindeki Uluslararası Süper Bilgisayar Konferansı'na denk düşecek şekilde yayınlandı.

Liste Mannheim Üniversitesi'nde bilgisayar bilimleri profesörü Hans Meuer tarafından denetlenmektedir.

Benzersiz özellikler

Linpack'e göre Tianhe-2 33.86 petaflop/sn çalışıyor yani saniyede 33.860 trilyon hesaplama yapıyor.

Bu gerçek dünya performansı ama teoride makine bunu 54.9 petaflop/sn'lik bir "zirve performansa" artırabilir.

Projeye Çin hükümetinin 863 Yüksek Teknoloji Programı tarafından sponsor oldu.

Program bu ülkenin yüksek teknoloji sanayisini daha rekabetçi ve yurtdışı rakiplere daha az bağımlı hale getirmek için bir girişim.

3,12 milyon işlemci çekirdeği kullanan makine hesaplamalarını yürütmek için Intel'in Ivy Bridge ve Xeon Phi çiplerini kullanıyor.

Mayıs ayında projeyi ziyaret eden Top 500 listesi ekibinin bir üyesi olan, Tennessee Üniversitesi'nden Jack Dongarra, makinenin birçok özelliklerinin Çin'de geliştirildşğini ve benzersiz olduğunu belirtti.

Kağıt üzerinde Tianhe-2'nin performansı listede bir sonraki bilgisayarın neredeyse iki katı.

Dongarra, ABD hükümetinin 2015 yılına kadar, başka bir süper bilgisayara sahip olmasının beklenmemediğini de kaydetti.

Japonya'nın Fujitsu yapımı K bilgisayarı dünyanın en hızlı süper bilgisayarı ünvanını Çin'in Tianhe-1 modelinden almıştı.

K şimdi 10.51 petaflop/sn Linpack performansı ile ilk 500 listesinde dördüncü sırada yer alıyor.

Anket editörlerine göre, listedeki en hızlı bilgisayarlardan 66'sı Çin'in.

Aslında altı ay önceye göre bu bir gerileme çünkü o zaman listede 72 Çin bilgisayarı vardı.

Ankete 252 sistem ile ABD hakim, Japonya 30, İngiltere 29, Fransa 23 ve Almanya 19 sisteme sahip.bbc türkçe

5/08/2013

Android telefonlarda kullanılabilen Muttluluğu ölçen akıllı uygulama

EmotionSense kullanıcının nerde olduğu, bulunduğu ortamın ne kadar gürültülü olduğu ve kimlerle iletişim halinde olduğunun bilgisini topladı. Daha sonra bu bilgiler kullanıcının kendi ruh hali hakkında belirttikleri raporlarla birleştirildi.

Aslında kullanıcının ruh halini takip eden uygulama daha önce geliştirilmişti. Ama kullanıcının kendi giriş verilerinin ve telefondaki bilgi kaynaklarının birleştirilmesi ilk kez bu yeni uygulamada Cambridge Bilgisayar Laboratuvarı tarafından gerçekleştirildi.

Dr. Jason Rentfrow “ Bundan önceki birçok uygulama sadece kullanıcının mutlu, üzgün ya da kızgın olduğu gibi ruh hali durumlarına baktı. Bu uygulamada ise amacımız daha esnek bir yaklaşım ile farklı ruh hallerinin insanlarda nasıl çeşitlilik gösterdiğini saptamak “ dedi.

Uygulama kullanıma ilk açıldığında üzerinde ki sensör kilidinin ne zaman açıldığını araştırmacılara bildiriyor. Daha sonrasında bu sensor sayesinde uygulama 1 haftalık veriyi toparlayıp kullanıcının ruhsal durumunu belirliyor. 1 haftalık ruh hali durumu saptamasından sonra uygulama kullanıcının kısa bir yasam memnuniyeti anketi tamamlamasını istiyor. Anketten sonra yeni bir sensorun kilidi otomatik olarak açılıyor.

Tüm sensorlerin açılması toplamda 8 hafta sürüyor. Asamalar halinde kullanıcının kaç tane yazılı mesaj aldığı ve gönderdiği, kullanıcının hareketleri ve bulunduğu yerler ve gün içerisinde cep telefonlarını ne kadar kullandıkları gibi bilgiler toplanıyor.

Dr Neal Lathia bunun bir “kesif yolculuğu” olduğunu belirtirken, kullanıcılarının adim adim ruh hallerinin nasıl değiştiğini görebileceğini soyluyor. Ayrıca Lathia “ Bu uygulama kişilerin çevresini nasıl algıladığını ve gün içerisinde nasıl davrandıklarını ortaya koyuyor” dedi.

Sözlerine bunun bir tedavi aracıda olduğunu belirterek devam eden Lathian “ Uygulamanın en önemli özelliği 2 farklı çeşit veri arasında köprü oluşturması. Mesela kullanıcı mutlu hissettiğini söylerken, arkadaşlarıyla iletişimini tamamen durduğu gözlemlenebiliyor” dedi.

Kullanıcının kendini nasıl hissettiği konusunda veri girişine bağlı bu sistem aslında psikologlar tarafından tasarlandı. Günün farklı zamanlarında uygulama kullanıcıdan nasıl hissettiğini belirtmesini istiyor. Olumsuzdan olumluya doğru farklı ruh hallerini gösteren grafikte kullanıcı nasıl hissettiğini belirtiyor. Lathian cep telefonu kullanıcılarının telefonlarını bir an olsun yanından ayırmazken, ortalama birçok kişinin sadece 2 haftada 1 tedavi uzmanı randevusu talep ettiğini belirtti.

Şuan için sadece Android telefonlarda kullanılabilen akıllı uygulamanın kısa sure içerisinde diğer akıllı telefonlarda da kullanılabilir hale getirileceği belirtildi. Kullanıcıların izin vermesi sonucu toplanan bilgiler ise diğer araştırmacıların kendi deneylerini yapabilmesi için kamuya açık tutuluyor.bbc türkçe

3/24/2013

Gözlüksüz 3D film izlenecek Akıllı Telefonlar geliyor

Bilgisayar üreticisi Hewlett – Packard (HP) şirketinin araştırmacıları, akıllı telefon ve saat gibi küçük cihazlarda kullanılmak üzere üç boyutlu (3D) ekran geliştirdi.

“Nature“ adlı bilim dergisine üç boyutlu görüntüyü oluşturabilmek için yeni bir teknolojiyi kullandıklarını anlatan araştırmacılar, geliştirdikleri ekran sayesinde üç boyutlu basit çizgi filmlerin izlenebileceğini kaydetti. Ekranın üç boyutlu efektini görebilmek için özel gözlükler takmaya da gerek yok.

Araştırmacılar, ekranın şeffaf olduğunu ve içinde ışığı yansıtan çok sayıda küçük pikseller bulunduğunu ifade ediyor. Küçük kanallarla çevrelenmiş olan bu pikseller, düşen ışığı belirli bir yönde geri yansıtıyor.

Normalde üç boyutlu efektin yaratılması için ekranın üzerine özel bir lens takılıyor. Bu lensin yeni geliştirilen modelden daha kalın olduğuna dikkat çeken Frauenhofer Enstitüsü'nden Markus Fratz, yeni geliştirilen ince ve şeffaf ekranın ise küçük elektronik cihazlar için daha uygun olduğunu söyledi.

Deutsche Welle Türkçe

3/03/2013

Bastonlar da Akıllandı Japonlar Navigasyonlu baston üretti

Baston, yaşlıların yolunu bulmalarına yardımcı olmanın yanı sıra, kalp atışlarını ve vücut ısılarını kontrol etme özelliği de taşıyor.


Bastonun bulunduğu yer internet üzerinden takip edilebiliyor ve kullanıcının düştüğü kanısına kapılınca otomatik email mesajı gönderiyor.

Japonya'da nüfus içinde yaşlıların oranı arttığı için yaşlı nüfusu hedef alan teknolojik yenilikler büyük ilgi görüyor.

Barcelona'daki Dünya Cep Telefonu Kongresi'nde ilk örneği sergilenen bastonda GPS, 3G, wi-fi teknolojileri ile tutamacında LED göstergesi de bulunuyor.

Yürürken yön değiştirmek gerektiğinde baston titreşiyor ve gidilecek yönü ok ile gösteriyor.

Bastonun bağlı olduğu bilgisayara veri göndermesi yoluyla kullanıcının bulunduğu yer hakkında bakıcı ve aile üyeleri bilgi sahibi oluyor.

Kalp atışında düzensizlik tespit ettiği anda ise hemen acil servis ile bağlantıya geçiyor.

Fujitsu Barcelona'da ayrıca yaşlılar için geliştirdiği ve kullanım kolaylığına sahip akıllı cep telefonlarını da sergiledi. bbc türkçe

2/09/2013

Akıllı telefonlar Hırsızın resmini çekip sahibine gönderecek

Android tabanlı cihazlar için geliştirilen ve Lookout Security&Antivirus isimli güvenlik yazılımı şirketine ait olan Lock Cam uygulaması, ard arda 3 kez telefonlara girmeye çalışan ve yanlış şifre girenlerin fotoğrafını ön yüzdeki dahili kamerayla çekiyor.

Daha sonra uygulama fotoğrafı otomatik olarak kullanıcılarının kendi e-posta hesabına gönderiyor ve olası hırsıza ait olan fotoğraf telefon sahibinin eline geçmiş oluyor. Bunun dışında şifrenin yanlış girildiği lokasyonu da belirleyen uygulama, Lookout.com üzerinden de hırsızın yerini kullanıcıyla paylaşıyor.

Ücretsiz olan uygulama sadece Android tabanlı telefonlarda kullanılabiliyor. cumhuriyet

8/26/2012

amerika'nın teknolojik adaleti samsung apple'a karşı suçlu bulundu

ABD'de teknoloji devleri Apple ile Samsung arasında bir yıldır süren fikri mülkiyet davasında karar Apple lehine sonuçlandı.

Jüri heyeti Güney Koreli teknoloji devinin kendi akıllı telefon ve tablet bilgisayar ürünlerini yaratırken Amerikan şirketinin tasarımlarını çaldığına hükmetti.

Samsung'un oluşan zararlar nedeniyle Apple'a 1,05 milyar ABD doları tazminat ödemesi kararlaştırıldı.

Bir yıl süren duruşmalar sırasında yaklaşık 700 patent ihlali iddiası ele alındı.

Jüri, Samsung'un ürünü bir çok aygıtta iPhone üreticisi Apple'ın yazılım ve tasarım alanındaki patent haklarının ihlal edildiğinde fikir birliğine vardı.

Samsung'un karşı iddiaları ise reddedildi.

Samsung, Apple'ın akıllı telefon piyasasını tekelleştirme çabası içinde olduğunu iddia ederek davayı temyiz mahkemesine götüreceğini bildirdi.

Apple şirketi şimdi Samsung'un bir çok ürününe ithalat yasağı getirmenin yollarını arayacağını duyurdu.

Dünya çapında satılan akıllı telefonların yarısından fazlası bu iki şirket tarafından üretiliyor.

ABD'dekine benzer çok sayıda patent davası ise dünyanın bir çok ülkesinde devam ediyor.

Geçen hafta Güney Kore'de bir mahkeme, patent hakkı anlaşmazlığı nedeniyle dev bir hukuk mücadelesine giren Apple ve Samsung'un karşılıklı ihlallerde bulunduğuna hükmetti.

İki şirketin de birbirinin bazı patentlerini çiğnediğini söyleyen mahkeme, ufak çaplı para cezaları kesmeyi uygun gördü.

Ayrıca, iki şirketin bazı eski ürünlerinin Güney Kore'de satılması yasaklandı.bbc türkçe

6/11/2012

apple'ın google street view'dan daha işgalci harita yazılımı maps geliyor

Google Haritalar’a rakip olacak yazılımın en büyük özelliği, bugüne kadar sadece istihbarat ajanslarının erişebildiği türden görüntüler sunacak olması.

iPhone ve iPad’lerde kullanılacak olan Apple’ın harita yazılımında sokaklar, evler ve parklar gibi her türlü mekan son derece net olarak görülebilecek. Hatta bu netlik o kadar fazla olacak ki, binaların cepheleri ve çatılarındaki detaylar bile belli olacak. Analistler, oldukça iddialı bir şekilde sunulması beklenen yazılımın Google Haritalar programını geride bırakabileceğini öne sürüyor.

İngiliz Telegraph gazetesinin verdiği bilgiye göre, Apple’ın yeni harita yazılımı Londra dahil dünyanın dört bir yanındaki 20 metropolde test edildi. Apple, söz konusu yazılımı, İsveçli 3D haritalama şirketi C3 Technologies’i satın aldıktan sonra başlattı.

Yazılım ve uygulama alanında Apple’ın en büyük rakibi olan Google, geçtiğimiz hafta içinde 3D harita programı “Google Imagery”yi sunmuştu. Apple’ın sunacağı harita hizmetiyle aynı içeriğe sahip olan Google Imagery, uçaklara yerleştirilen kameralarla çıkarılan haritaları üç boyutlu olarak sunuyor.

Kamu alanlarından fotoğraf alma konusunda “Street View” programı yüzünden geçmişte sorun yaşayan Google, sokakları görüntüleyen otomobilleri kablosuz internet ağlarından bilgi ropladığı ortaya çıkınca büyük baskı altında kalmıştı.

APPLE CASUSLUK YAPACAK

Big Brother Watch adlı gizlilik koruma örgütünün direktörü Nick Pickles, Apple’ın sunacağı harita yazılımının, Google Street View’dan daha “işgalci” olduğunu belirtti. Pickles, “Evlerinin bahçe duvarlarını bile aşarak insanları gözlemleyecekler... Apple veya Google araçlarının sizi gözetlemediğinden endişe duymadan güneş banyosu yapmak imkansız hale gelecek” dedi.

Apple, Maps programı hakkında açıklamada bulunmadı. Google ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “2006’dan bu yana Google Earth’de binaları 3 boyutlu veriyoruz. Mobil cihazlarda Google Earth’e metropollerin 3D görüntülerini eklediğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyoruz” ifadesi kullanıldı.

Google, yeni haritalarını nasıl elde ettiğini de açıkladı: “Sahip olduğumuz yeni dijital teknikler ve bilgisayar görüşü sayesinde havadan 45 derecelik açıyla çekilen görüntüleri otomatik olarak 3D şehir manzaralarına çevirebiliyoruz. 2012’in sonuna kadar toplamda 300 milyon insanı kapsayan metropol alanının 3D haritasını çıkarmayı planlıyoruz.”mynet

5/15/2012

internette adınız geçince sizin için koku salan robot olly

Eskiden biri hakkınızda konuşunca kulaklarınız çınlar denirdi.


21. yüzyılda ise biri hakkınızda konuştuğunda bunun kokusunu alacaksınız.

Yeni icat edilen Olly adlı bir robot sosyal medya sitelerinde sahibinin adının geçip geçmediğini kontrol ediyor ve biri sahibinden bahsettiğinde ortama bir koku yayarak onu haberdar ediyor.

Olly, Mint adlı teknoloji şirketinden Benjamin Redford tarafından geliştirildi.

Redford, Olly'i yaratırken internete bağlı ancak ekranı olmayan bir robot yapmak olduğunu söyledi.

Kendine özel

Redford ''Biz insanları gerçek dünyada internetteki ilişkileri ve popülariteleri için ödüllendirmek istedik'' dedi.

Bu ödülün kokular olması fikri ise zamanla gelişmiş.

Redford'a göre koku robotları için uygun bir platform çünkü insanların konsantrasyonunu bozmadan dikkatlerini çekebiliyor.

Bilim adamı ''Hergün saatlerimizi ekran karşısında geçiriyoruz. Artık görsel ve işitsel olmayan bir uyarıcıya da ihtiyacımız var'' dedi.

Redford'a göre kokular; uyarı mesajları, alarm sesleri, yanıp sönen ışıklar ile dolu dünyamızda internetle iletişim kurmak için rahatlatıcı bir yöntem.

Olly'nin mucidi ''Bütün o görsel ve işitsel uyarılar bazen insanı bunaltabiliyor'' diyor.

Redford, Olly'nin planlarını internette yayınlamış. Bu sayede her isteyen kendine özel bir Olly yapabiliyor.

Tabii Olly'i üretebilmek için elektronik bilgisi, bir üç boyutlu yazıcı ve bilgisayar programlama konusunda bolca deneyim gerekiyor.

Olly, Twitter'ı, Facebook'u ve bunun dışında kalan tüm online hesapları kontrol edebiliyor.

Olly'nin farklı konularda farklı kokular salgılaması da sağlanabiliyor.

Yani Olly, Twitter'da adınız geçtiğinde bir parfüm, Facebook'ta biri duvarınızda bir video paylaştığında başka bir parfüm salgılayabiliyor.

Redford Olly'i yapmanın herkes için çok kolay olmadığını bildiğini ancak tüm dünyada bir çok kişinin kendi Olly'sini yarattığını söylüyor.

ABD'de bir aşçı Olly'sini tortilla kokusu ile doldurmuş. Böylece internette restorantından bahsedildiğinde odası yemek kokularıyla doluyormuş.

Olly şirketlerin de ilgisini çekmiş. Bir şirket 2012'de başlatmayı planladığı bir reklam kampanyası için bir çok Olly üretiyormuş.bbc türkçe

5/14/2012

polis yolda yürürken telefonundan mesaj çekenlere ceza yazdı

New Jersey'deki Fort Lee kasabasında artık yürürken mesaj çekenler yakalandığında "yolun ortasından yürüme" cezasına çarptırılıyorlar.

Fort Lee Emniyet Müdürlüğü alınan önlemlerin tümüyle güvenlik amaçlı olduğunu söylüyor.

2012 yılında 20'yi aşkın yayaya yürürken araba çarptı.

Polis altı hafta içinde yolda yürürken mesaj çeken 117 kişiye ceza kesti.

Fort Lee Emniyet Müdürlüğü'nden Thomas Ripoli "Mesaj çekmek dikkati çok dağıtan bir şey. Yayalar nereye gittiklerinin farkında olmadan yürüyorlar" diye konuştu.

Abartılı bir tepki mi?

Bu arada New York Üniversitesi'nden iki profesör yürürken mesaj çekme alışkanlığı üzerine bir araştırma yaptılar.

Bu araştırma kapsamında insanların yüzleri çarşaf gibi bir şeyle sadece cep telefonlarını görebilecekleri şekilde kapatılıyor ve o halde düz yürümeleri isteniyor.

Sonuçlar deneye katılanların, mesaj çekiyorlarsa, yürürken yanlış yöne gitme ihtimalinin yüzde 60 arttığını gösteriyor.

Üstelik insanların yürürken mesaj çekmesine yardımcı olma amaçlı yazılımlar bile çıkmaya başladı.

Bu yazılımlar telefonun kamerası sayesinde ekranın üst tarafında yolu gösteriyor. Fakat bu çok sınırlı bir görüş sağlıyor.

En iyisi yürürken mesaj yazmamak, özellikle de Fort Lee'de yaşıyorsanız.

5/07/2012

trafik sıkışıklığına çözüm olacak 7 metreye kadar yükselebilen yarı otomobil yarı robot üretildi

DÜNYANIN en büyük metropollerinde her geçen gün artan trafik problemine karşı, birbirinden uçuk fikirler ortaya atılırken, Amerika’da bilim adamları yepyeni bir projeyle dikkat çekti.

Trafik sıkıştığında, hemen hemen herkesin aklına gelen, “Ya uçsak ya da üstlerinden geçsek’ fikrinden yola çıkan bilimadamları altı ayaklı bir robot araç geliştirdi. Amerika’da ‘Artisan’s Asylum’ isimli özel bir robot teknolojileri stüdyosunda geliştirilen bu altı ayaklı böcek görünümlü araca ‘Stompy’ ismi verildi.
Robot mühendisi 3 bilimadamı ve bunların öğrencileri tarafından geliştirilen bu araç, 135 beygir gücünde ve propan yakıtla çalışıyor. Hidrolik motorla hareket eden ‘Stompy’ otomotiv dünyasında yeni bir dönemi başlatmaya hazırlanıyor. Lastik yerine 6 hidrolik ayakla hareket eden bu araçta 2 yolcu yer alabiliyor.

7 metre yükseliyor

Henüz gerçek boyutlarda bir prototipi bulunmayan araç 7 metre yükselirken, 16.4 metre karelik bacak açıklığı ve 2 tona yakın ağırlığı bulunuyor. Rahatlıkla trafikte bir aracın üstünden geçip gidebilen bu böcek şeklindeki araç, yolun iki şeridini kaplıyor. Robot teknolojileri ve mühendisliği konusunda önemli çalışmalara sahip Gui Cavalcanti, Dan Cody ve James Whong tarafından geliştirilen ve büyük beğeni toplayan bu robot aracın prototipi yapıldıktan sonra üretimi için düğmeye basılacak.
Bilim kurgu filmlerinden çıkmış gibi bir izlenim veren aracın bacaklarında yer alan 18 hidrolik bağlantı noktası Linux tabanlı açık kaynaklı bir yazılım yardımı ile kontrol ediliyor. Artisan’s Asylum mühendisleri bu yazılımın yaptığı işi aynı anda altı tane ekskavatörü idare etmeye benzeterek bu sayede aracın her türlü eğimde dengesini koruyabildiği belirtiyorlar.

Joystik ile kontrol

TIPKI farklı sürüş stili gibi yollarda gördüğümüz araçlara göre farklı bir kontrol mekanizmasına sahip olan robot araçta birçok denemenin ardından 2 joystikli kontrol sisteminin yer almasına karar verilmiş. Bu kontrol mekanizmasında joystiklerden bir tanesi aracın ileri ve geriye doğru yaptığı hareketleri kontrol ederken diğer joyistik de kabinin kendi etrafındaki bağımsız hareketini yönlendiriyor.hürriyet

5/01/2012

geleceğin siber savaşlarında trenler raydan çıkarılacak uçaklar düşürülecek

Michael Gallagher

BBC Dünya Servisi


Geçen ay Estonya'da güvenlikli bir askeri üste Kilitli Kalkan Operasyonu adıyla bir operasyon düzenlendi.

Bu askerlerin katıldığı, kurşunların atıldığı, tankların, uçakların ya da kamuflaj boyasının kullanıldığı bir operasyon değildi.

Kontrol odasının bile dışına çıkmayan bu birlikler yeni tür savaşçıları, "siber savaşçıları" temsil ediyordu.

Kilitli Kalkan Operasyonu'na katılan ve enformasyon teknolojisi uzmanlarından oluşan bir ekipten, Avrupa çapında dokuz ayrı ekibe saldırıda bulunması istendi.

Bu ekip, NATO'nun Siber Savunma Merkezi'ndeki istasyonlarında bilgisayar virüsleri, Truva atları üretti; başka tür internet saldırıları planladı, düşmanlarının bilgisayarlarından veri kaçırdı.

Amaç, siber tehditleri çok ciddiye alan Batılı müttefikler için askeri ve ticari sitelere yönelebilecek saldırılarla ilgili dersler çıkarmaktı.

NATO'nun savunma merkezi için Estonya'yı seçmesi bir tesadüf değildi.

DDoS saldırıları basitleşti

2007'de bu ülkenin bankacılık, medya ve hükümet siteleri üç hafta boyunca, yaygın hizmet aksatma (DDoS) saldırısına uğramış ve bu saldırılara "Birinci Web Savaşı" adı verilmişti.

Bu saldırıyı, Sovyet dönemine ait bir heykelin Estonya'nın başkenti Tallinn'den kaldırılmasına tepki olarak Rus yanlısı bilgisayar korsanlarının düzenlediği düşünülüyordu.

DDoS saldırılarını düzenlemek çok karmaşık değil. Virüslü binlerce bilgisayar, hedef siteye aynı anda girerek geçici olarak sitenin çökmesine neden oluyor.

Fakat son dönemlerdeki dijital silahlar karşısında, DDoS saldırıları basit kalıyor.

Bugün "İkinci Web Savaşı"nın patlak vermesi durumunda fiziki tahribata, hatta ölüme yol açmasından korkuluyor.

ABD başkanları Clinton ve Bush'un terörle mücadele ve siber güvenlik danışmanı Richard Clarke, gelişkin siber saldırganların, trenleri raydan çıkarma gibi işlere kalkışabileceğini belirterek ekliyor:

"Elektrik kesintilerine yol açacak, jeneratörleri tahrip ederek tamirlerini aylarca geciktirecek, doğal gaz borularını patlatacak, uçakları düşürecek boyutlarda siber saldırılar düzenlenebilir."

Sorunun odağında 'Scada' var

Sorunun odağında dijital ve fiziksel dünyalar arasında ara birim olarak bilinen Scada ya da Kontrol ve Veri Toplama Sistemi'ne giderek daha çok kişisel bilgi yüklenmesi yatıyor.

Özellikle ABD'deki deney amaçlı kullanımlarla yaygınlaşan bu sistemler, bir zamanlar elle yapılan birçok işin uygulamasını artık bilgisayarlara devretmiş durumda.

Boru hatlarındaki kapakların açılmasından, trafik akışının kontrolüne kadar pek çok şey, artık bilgisayar denetiminde yapılıyor.

Bu sistemler yakında evlerimize kadar girip, örneğin merkezi ısıtma sisteminin kontrolünü üstlenmiş olacaklar.

İşin en önemli noktası, bu sistemlerin, kumanda merkezi ile iletişimi siber alan üzerinden gerçekleştirmesi.

Yani bu ağlara girilerek, örneğin ülke çapında elektrik ya da su şebekesini, süpermarketlerin dağıtım ağını ya da diğer önemli altyapı sistemlerini kontrol etmek mümkün oluyor.

ABD İçgüvenlik Bakanlığından Jenny Mena, "Artık arama motorları sayesinde internet üzerinden hücum edilebilecek olan araçları bulmak mümkün. Ayrıca bilgisayar korsanları arasında bu alana yönelik ilginin de arttığını görüyoruz" dedi.

Scada sistemlerini bilgisayar korsanlarının saldırılarına açık hale getiren nedenlerden biri, bu programların uzman programcılardan ziyade mühendisler tarafından geliştirilmiş olması. Yani bunlar kendi alanlarında uzman olabilirler, ama siber savunma konusunda uzman değiller.
Öte yandan temel altyapı sistemleri sürekli hizmete açık tutulmak zorunda olduğundan, herhangi bir zayıflık ya da virüs saldırısına açıklık durumu tespit edildiğinde, bunu giderecek özel programları faaliyete geçirmek için yılda bir gün olan özel bakım günlerini beklemek gerekiyor.

Bu süre zarfında da sistem, saldırılara açık halde beklemek zorunda.

Stuxnet virüsünün becerileri


Alman güvenlik danışmanı Ralph Langner, 2010'da ortaya çıkan ve anti-virüs program şirketlerini şaşırtan Stuxnet adlı virüsün kaynağını araştırmaya koyulmuş.

Stuxnet, bulaştığı uygulama programlarına genel olarak zararı dokunmayan, özel bir amaçla tasarlanmış bir virüstü.

Bilgisayardan bilgisayara geçerek 15 bin kodu içeren ve Microsoft Windows'un daha önce tespit edemediği dört program hatasını ortaya çıkaran bu virüsün yaratıcılarının, işinin ehli kişiler olduğu görüldü.
Stuxnet

Stuxnet'in, İran'ın Natanz'daki nükleer faaliyetlerindeki uranyum santrifüjlerini kontrol eden sistemi hedeflediği ortaya çıktı.

Bugün bu virüs saldırısını Amerikan ya da İsrail ajanlarının geliştirdiği söylentisi oldukça yaygın.

Ralph Langner, Stuxnet saldırısının iran'ın nükleer projesini iki yıl geciktirdiğini ve bunu 10 milyon dolar gibi göreceli olarak düşük maliyetle gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Siber suçlar konusunda uzman olan Prof. Peter Sommer, bu tür programları geliştirmek için araştırma ve yüksek beceri gerektiren bir programcılığa ihtiyaç olduğunu, bunun altından da ancak gelişmiş devletlerin kalkabileceğini ve onların da genelde rasyonel davanarak sivil hedeflere yönelik saldırılarda bulunmayacaklarını varsayıyor.

Fakat Langner, dünya çapında bütün bilgisayarları saran Stuxnet'in kodunun, teröristler dahil, konu hakkında bilgi sahibi bireyler tarafından elde edilebileceğini, kopyalanıp yeniden kullanılabileceğini ve bunu yapmak için gereken teknolojinin internette mevcut olduğunu söylüyor.
Sınırsız IP adresi

Langner ayrıca, siber silahların yaygınlaşması durumunda, bunların, daha çok internet bağımlılığı fazla olan Batı'yı hedef alacağını; alışılagelmiş eski askeri caydırıcılık kurallarının geçerli olamayacağı yeni koşullarda, siber saldırıya, benzer bir saldırıyla karşılık verilmesinin mümkün görünmediğini düşünüyor.

Bugün sadece 4,3 milyar Internet Protokol adresi mevcut; fakat bu yıl içinde bunların sayısının sınırsız olmasını sağlayacak yeni bir sürüm çıkacak ortaya. Yani, internete bağlı insan sayısından daha fazla sayıda IP adresli bilgisayar söz konusu olacak.

Askeri ve diğer kritik önemdeki şebekeler, halka açık internetten soyutlanmış bir halde çalışıyor olsa da, siber saldırıdan muaf değiller.

Richard Clarke'a göre Amerikan ordusu da, komuta ve kontrol sistemi ve hatta bazı silah sistemleriyle dijital sisteme bağlı olduğundan bu saldırıya açık durumda.

Clarke, "ABD ordusu siber çağa baş aşağı daldı. Üzerinde düşünmeksizin siber aygıtlara fazlasıyla bağlı hale geldik. Biri sistemi ele geçirse ne yaparız, eskiye dönebilir miyiz diye düşünmedik." diyor.

Öyle görünüyor ki, artık, eskiye dönmek mümkün değil.

Yeni bir tür silah doğuyor ve dünyanın da buna alışmayı öğrenmesi gerekecek.

4/21/2012

temelin çıplak gösteren gözlük fıkrası gerçek oldu bilimadamları bunuda yaptı

Temel almanyaya işçi olarak gitmiş, oradan insanları çıplak gösteren gözlük almış. Rizeye gelince gözlüğü takıp eve girmiş bi bakmışki emine ile sütçü çıplak, gözlüğü çıkarmış yine çıplak

-Emineee almanyadan gözlük aldım hemen bozuldu demiş.

Çizgi roman tutkunlarının en çok merak ettiği süper güç, Superman’in duvarların arkasını görebilme özelliğiydi. Bilim adamları bu isteği gerçeğe dönüştürdü. Cep telefonu, oyun konsolları ve diğer ev aletlerinde kullanılan CMOS çipini inceleyen uzmanlar böylelikle bilim dünyasında çığır açılacağını söyledi. Şimdilik sadece ufak ev aletlerine sığan ve kullanım alanı sınırlı olan mikroçip aracılığıyla duvar, plastik ve tahtaların arkasının görünebileceği açıklandı. Tıp dünyasında da kullanılan röntgenin bir benzeri olan terahertz kullanan sistemin en ilgi çekici yanıysa insanları çıplak gösterebilmesi. Fakat berrak bir biçimde her şeyi görmek isteyenler biraz daha beklemeli, çünkü gözlükler ışın dalgası yüzünden objeyi mavi gösteriyor.

Yakın zamanda çıplak gösteren çiplerin gözlüklerde de kullanılabileceğini açıklayan bilim adamı Doktor Kenneth O “Henüz kullanım alanı çok kısıtlı. Ama zamanla bu sistem yaygınlaşacak. Halihazırda mikroçipin fiyatları çok ucuz” dedi. Şu ana kadar mikrodalga ile kızılötesi ışınlar arasındaki alanı cihazlarda kullanamadıklarını belirten Texas Üniversitesi’nde görevli bilim adamı Dr. O, “Geliştirilen CMOS çipi sayesinde artık görüş alanı genişledi. Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, oyun konsolları ve televizyonlarda bu sistem kullanılıyor” dedi. Ufak bir değişiklikle cep telefonu aracılığıyla insanların çıplak görülebileceğini söyleyen bilim adamı “Fakat birini çıplak görmek istiyorsanız ona en az 12 santimetre yaklaşmalısınız” dedi. (Gazetevatan)