Dünya

Dünya
soruşturma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
soruşturma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1/31/2013

Yılmaz Özdil'den çok ilginç ve sağlam iddia tüyoları

İddia kuponu için sağlam tüyolar...

İzmir Eskişehir Antalya

Önümüzdeki haftanın iddia kuponlarında Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni
ihmal etmemenizi öneririm, basılması bankodur... Polisin arama yapması
1.3 veriyor, başkanın savcıya çağrılması 1.4 veriyor.


*

İstanbul’da AKP’nin bırak gol atmayı, gol pozisyonuna bile giremediği
Kadıköy Belediyesi’yle Beşiktaş Belediyesi arasında kıran kırana bi
mücadele bekliyorum; polisin de işi zor, hangisini önce gözaltına
alacaklar, hakikaten sürpriz... Birini basarlarsa 1.2 veriyor, ikisini
birden basarlarsa 1.5 veriyor. Sağlamcı oynayayım diyorsanız, Bakırköy
Belediyesi’ni de mutlaka kupona ekleyin. Yok biraz risk alayım
diyorsanız, Sarıyer Belediyesi’nin 1.7’lik oranıyla Adalar
Belediyesi’nin 1.8’lik oranı cazip görünüyor.

*

Şişli Belediyesi’nin tahmini maçın gidişatına göre değişir. Kendi
kalesinin önünde defansif oynarsa, ceza sahasına girmezler, ofansif
oynayıp büyükşehir deplasmanına çıkmaya kalkarsa, ceza sahasına sokarlar!

*

Ege derbisi üç ihtimalli...
İlk yarı Aydın Belediyesi’nin basılması, ikinci yarı Muğla
Belediyesi’nin basılması, beraberlik halinde, MHP’li Manisa
Belediyesi’nin basılması gayet normal sonuçtur.
AKP’li Denizli Belediyesi’ni kupona yazıp da haybeye para harcamayın.
Çünkü, satürn’ün dünyaya çarpması bile daha büyük ihtimaldir.

*

Plaj liginde...
Bodrum, Ayvalık, Alaçatı, Urla, Edremit, Didim’in AKP’li olmayan
belediye başkanları zaten içeri alınmıştı; Çeşme, Marmaris, Kuşadası
belediyeleri arasında *“plaj-off”* oynanır; üçü de üç puana yakın.

*

Trakya kupasında...
*“Adalet*”li davranıp, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ belediyelerinin
üçüne birden kupa vereceklerini tahmin ediyorum; üçünü de yazın.
Marmara kupasında, Balıkesir favori, Çanakkale belediyesi plase.

*

Karadeniz?
Tek maçlı eleminasyon sistemine göre, Artvin, Giresun, Ordu, Sinop,
Zonguldak tek tek elenir. Soruşturma 1.2, baskın 1.3, gözaltı 1.4,
tutuklama 1.5, belaltı siidi bulunması 2.7 veriyor.

*

İzmir’de malum, AKP korner bile atamıyor, hezimet üstüne hezimet
yaşadığı Karşıyaka Belediyesi’yle Konak Belediyesi’nin sahasının
kapatılması an meselesi... Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova,
Seferihisar, Selçuk, Bergama, Foça, Çiğli, Güzelbahçe başa çıkacak gibi
değil... En temizi, İzmirli seçmenlerin topluca şike soruşturmasına
dahil edilip, vatandaşlıktan çıkarılmasına oynayın, kesin tutturursunuz.

*NOT:*/*İmralı üzerinden gelen sağanak müzakere yağışı nedeniyle, Doğu
ve Güneydoğu’daki müsabakalar bir dahaki sezona kadar ertelenmiştir.
Sahada oynanmayacağı için, masada iyi oynayan kazansın. hürriyet

1/04/2012

ırkçı saldırının kurbanı siyah gencin katilleri 18 yıl sonra yakalanıp yargılanabildi

İngiltere'nin yakın tarihinde kamuoyunda en çok tartışma yaratan cinayet davalarından biri, 18 yıl önce siyah bir genci öldürdükleri iddia edilen iki adamın suçlu bulunmasıyla sonuçlandı.
Stephen Lawrence adlı siyah genç 1993 yılında bir otobüs durağında beklerken bir grup beyaz gencin ırkçı saldırısına uğramış ve bıçaklanarak öldürülmüştü.

Londra polisinin ilk aşamada açtığı cinayet soruşturması başarısısızlıkla sonuçlanmış ve bunun üzerine Stephen Lawrence'ın ailesi, öldürülen kişi bir siyah olduğu için polisin ilgisiz ve yetersiz kaldığını savunmuştu.

Londra polisinin Lawrence vakasını ele alış biçimi hakkında açılan bağımsız bir soruşturma 1999 yılında sonuçlandı.

Açıklanan raporda, polisin ''kurumsal olarak ırkçı'' davrandığı sonucuna varılmıştı.

Stephen Lawrence'ın annesi, oğlunu öldürenlerin yakalanıp yargılanması için yeterli kanıtın ve görgü tanığı ifadesinin varolduğunu savunarak bir kampanya yürüttü.

Aradan 18 yıl geçtikten sonra, David Norris ve Gary Dobson adlı iki zanlı Londra'da bir mahkemede suçlu bulundu.

Zanlılardan birinin ceketine sıçradığı belirtilen kan lekesi ve DNA testlerinde bu lekenin Stephen Lawrence'a ait olduğunun kesinleşmesi, davanın seyrinde kilit rol oynadı.

Mahkeme yargıcı, masum olduklarını iddia eden Norris ve Dobson'ın cezalarını çarşamba günü açıklayacak.

9/22/2011

google'ın tekel olup olmadığı sorusuna cevap alandaki bir dev

Google, kullanıcılar tarafından yapılan arama sonuçlarının şirkete bağlı ürün ve siteleri öne çıkaracak şekilde yönlendirildiği iddialarını reddetti.
Şirketinin yönetim kurulu başkanı Eric Schmidt, Amerikan Senatosu'nda yaptığı açıklamada "Google rakiplerine ve diğer kaynaklara ulaşımı engelleyecek herhangi bir uygulamada bulunmamaktadır" dedi.

Senatonun adil rekabeti sağlamakla görevli hukuk komisyonu tarafından sürdürülen incelemede, Google'ın internet arama motorları arasındaki pazar hâkimiyetini suistimal edip etmediği araştırılıyor.

Google'a yönelik benzer bir soruşturma Avrupa Komisyonu tarafından da sürdürülmekte.

Dünkü oturumda şirketinin yönetim kurulu başkanı Eric Schmidt’e, Google'ın bir tekel olup olmadığı sorusu yöneltildi.

Schmidt, Google'ın "alandaki bir dev" olduğunu söyledi, ve "pazar gücümüz sebebiyle sahip olduğumuz sorumluluğunun farkındayız" dedi.

Eric Schmidt, kendisine bir başka dev firma olan Microsoft'un, uzun yıllar tekelcilik yaptığı yönünde suçlama ve soruşturmalara maruz kaldığı hatırlatıldığında, Microsoft’un yaşadıklarından çıkardıkları dersler olduğunu söyledi.

Google'ın internet üzerindeki arama motorları arasında açık ara önde yer alması, şirketin artan gücüne dair endişeleri de beraberinde getiriyor.

Hali hazırda dünya üzerinde yapılan internet aramalarının üçte ikisi Google üzerinden gerçekleşiyor.

9/15/2011

bir banka çalışanı yetkisiz işlem sonucu çalıştığı bankayı 2 milyar dolar zarara uğrattı

İsviçre bankası UBS, bir çalışanının yetkisi dışında yaptığı işlemler yüzünden yaklaşık 2 milyar dolar kaybettiğini açıkladı.
Soruşturmanın sürdüğü, dolayısıyla bu rakamın değişebileceği bildiriliyor.
Bankadan yapılan açıklamada, bu kayıplar yüzünden yılın üçüncü çeyreğinde zarar açıklanabileceği belirtildi.

Olayda hiçbir müşterinin hesabının etkilenmediği kaydedilirken, Londra polisi 31 yaşındaki bir UBS çalışanını tutukladı.

Sabaha karşı yapılan bir operasyonla gözaltına alınan kişinin Kweku Adoboli adında olduğu açıklandı.

UBS yetkisiz işlemin hangi bölümünde yapıldığını söylemedi ancak kesin olmayan ilk bilgilere göre tutuklanan çalışan bankanın Avrupa hisse senetleri bölümünde görevli.
Hisse senetleri düştü

Açıklamanın ardından UBS hisseleri borsalarda güne yüzde 7'ye varan düşüşlerle başladı, ilerleyen saatlerde ise düşük miktarda artış yaşandı.

ZKB bankasının borsa analistlerinden Claude Zehnder bu haberin UBS'e güveni sarsacağı görüşünde.

Zehnder "Bankada risk yönetimi alanında sorunları olduğu açık." diyor.

UBS, yatırım kolundaki muazzam zararlar yüzünden 2008 yılında batma aşamasına gelmiş ancak İsviçre devleti devreye girerek bankayı kurtarmıştı.
'Kumarhane bankacılığı'

Bu son skandal 2008 yılında Fransız bankası Société Générale'de yaşanan olayları anımsattı.

Borsa işlemcisi Jerome Kerviel'in izinsiz işlemlerle bankaya neredeyse 5 milyar euro kaybettirdiği anlaşılmış, Kerviel hapse girmişti.

1999 yılında ise Barings bankasını 1 milyar dolardan fazla zarara sokan Nick Leeson bankanın iflasına sebep olmuştu.

Cass Business School'dan Profesör Chris Roebuck, UBS gibi bankaların bu olaylardan sonra kurallarını gözden geçirip önlemler aldığını, ancak "ne kadar zekice sistemler kurarasanız kurun, kararlı şahısların isterlerse bunları atlatmanın yolunu bulduğunu" söyledi.

Profesör Roebuck bu son olayın "kumarhane bankacılığı" tartışmalarını canlandıracağı görüşünde.

Dünya çapında 65 bin çalışanı olan UBS geçen ay 3.500 kişiyi daha işten çıkaracağını açıklamıştı.

7/20/2011

kocası evi terketti kardeşi infaz etti babası ölmesini başında bekledi

Hatay'ın Dörtyol İlçesi'nde eşi tarafından terk edilen 21 yaşındaki Ceylan Soysal'ın baba evinde aile meclisi kararıyla öldürüldüğü iddia edildi.Evde bir odaya alınan bir çocuk annesi Ceylan Sosyal'ı yaşı küçük olan erkek kardeşinin tabancayla göğsünden ve karnından vurduğu, babasının da odanın kapısını kilitleyip, ölmesini beklediği öne sürüldü.
19 Temmuz gecesi yaşanan cinayetle ilgili ölen kadının babası, kardeşi, amcası, amcasının oğlu, dayısı ve dayısının oğlu tutuklandı.

İddiaya göre Ceylan Soysal, 3 yıl önce amcasının oğlu Süleyman Hicri (23) ile evlendirilmek istendi, ancak buna karşı çıktı. Ceylan Soysal, otobüs firmasında çalışan Ferdi Soysal'la evlenmek istediğini söyledi. Şanlıurfa'dan göçüp Dörtyol'a yerleşen aile, Ceylan Sosyal'ın bu isteğini kabul etti. Ceylan Soysal, Ferdi Soysal'la evlenip, Çanakkale'ye gelin gitti. Ceylan Soysal, bir yıl önce Eylül adında bir kız çocuk sahibi oldu. Ferdi Soysal, çalıştığı firmadan ayrıldı. İşsiz kalan Ferdi, eşi ve çocuğuyla Dörtyol'a taşındı. Genç kadının ailesinin oturduğu mahallede bir ev kiralandı. İşsizlik bunalımına giren Ferdi Soysal, bir ay kadar önce evi terk etti.

ÇARESİZ KALDI, SAVCILIKTAN YARDIM İSTEDİ
Ailesi soğan tarlalarında çalışmak için Reyhanlı ilçesine giden Ceylan Soysal, maddi imkansızlıklar yüzünden çaresiz kaldı. 13 Temmuz'da Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı'na giderek, eşinin kendisini terk ettiğini anlatıp, maddi yardım istedi, kadın sığınma evine yerleştirilmesini talep etti. Başvuruyu değerlendiren savcılık, Ceylan Soysal'ı Dörtyol Kaymakamlığı'na yönlendirdi. Ancak Ceylan Soysal, Dörtyol Kaymakamlığı'na gitmeyip, çocuğuna da alarak Dörtyol'dan ayrıldı.

Durumdan haberdar olan ailesi, genç kadın için Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı'na kayıp başvurusunda bulundu. 5 gün boyunca haber alınamayan Ceylan Soysal'ın izi Adana'da bulundu. Amca Ahmet Hicri (30), Adana'ya gidip, Ceylan Soysal'ı bulunduğu adresten aldı, Dörtyol'a getirdi. Aile, aynı gün akşam Cumhuriyet Savcılığı'na kızlarının bulunduğunu bildirdi.

GECE YARISI DİZ ÇÖKTÜRÜLÜP İNFAZ EDİLDİ
Özerli Çay Mahallesi Onur Sokak'taki evde 19 Temmuz akşamı Hicri ailesi toplandı. Ceylan Soysal, evin bir odasına alındı. Genç kadın burada diz çöktürüldü. 17 yaşındaki E.H. belindeki tabancayı çıkarıp, ablasına iki el ateş attı. Göğsünden ve karnından vurulan genç kadın, kanlar içinde kaldı. Baba Mehmet Hicri (40), aileden kişileri odadan çıkarıp, Ceylan Soysal'ın üzerine kapıyı kilitledi. Anne Sabiha Hicri'nin (38) odaya girmesine izin vermedi. 15-20 dakika bekleyen baba Mehmet Hicri, polisi arayıp, kızının vurulduğunu ihbar etti. Verilen adrese gelen polis ekibi, Ceylan Soysal'ın cesediyle karşılaştı. Baba Mehmet Hicri, cinayeti oğlu E.H.'nin işlediğini ve olaydan sonra kaçtığını söyledi.

Polisin araştırmasında E.H ve amcası Ahmet Hicri, sokakta yürürken suç aleti tabancayla yakalandı. Olayla ilgili baba Mehmet, oğlu E.H. amca Ahmet Hicri gözaltına alındı. Ceylan Soysal'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Soruşturmayı genişleten polis, amca oğlu Süleyman Hicri ile dayı Ali Güneş ve dayı oğlu Halil Güneş'i de gözaltına aldı. Sorgulamanın ardından Dörtyol Adliye'sine sevk edilen 6 zanlı tutuklandı.
ANNE SERİN KANLI
Cinayete sahne olan evde matem havasının olmadığı görüldü. Kızını kaybeden 8 çocuk annesi Sabiha Hicri'nin serin kanlı davranışları dikkat çekti. Torunu Eylül'ü kucağına alıp, ilgilenen Sabiha Hicri, olayın bir anlık kızgınlıkla olduğunu ve şaşkınlıkla ne olduğunu anlayamadığını söyledi. Sabiha Hicri, torununu kendisinin büyüteceğini, kızının cenazesini de Dörtyol'da toprağa vereceklerini ifade etti.

7/17/2011

denizli valisine banka promosyonu olarak verilen makam aracı kaçak çıktı

GÜMRÜK Müsteşarlığı’nın, bir süre önce, 2005 yılında yurt dışından sahte belgelerle Türkiye’ye getirilen kaçak otomobillerle ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmada Etkin Motorlu Taşıtlar Şirketi’nin, 2005 yılında kullanılmamış ve yeni olarak gösterip ithal ettiği araçların yeni olmadığı, Avrupa’da kullanılmış araçların sıfırmış gibi Türkiye’ye sokulduğu tespit edildi.
Bu yolla 100’den fazla kullanılmış otomobilin sahte belgelerle yurtdışından kaçak olarak sokulduğu belirlendi. Soruşturmayı derinleştiren müsteşarlık, şirketin piyasaya sürdüğü araçları tek tek, tespit ederek toplatılması için mahkemeye başvurdu. Bu araçlardan birinin Denizli Valisi Yavuz Erkmen’in kullandığı 20 FN 202 plakalı ‘Mercedes S 350 L’ marka otomobil olduğu tespit edildi. İzmir 20’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla makam otomobiline el konulup, İzmir Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edildi. Mahkeme el konulan otomobili yediemin olarak Denizli Valiliği’ne iade etti.

Bankanın hediyesi

Kaçak çıkan makam otomobili 2005 yılında, Gazi Şimşek’in Denizli Valisi olduğu dönemde banka promosyonu olarak hediye edilmişti. Valilik ve Özel İdare personel maaşlarının yatırılması anlaşması karşılığında hibe edilen makam otomobili, Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü tarafından satın alınmıştı.

Artık bu aracı kullanmayacağım

VALİ Yavuz Erkmen, geçmişe yönelik bir soruşturma kapsamında makam otomobiline de mahkeme kararıyla el konulduğunu belirterek, “Bankanın da burada bir kusuru yok. Onlar da gitmişler bayiden almışlar. Makam otomobiline gümrük tarafından mahkeme kararıyla el konuldu. Ancak, mahkeme yediemin olarak makam aracını bize geri verdi. Ancak bu otomobil, makam aracı olarak kullanmayacağım” dedi. Erkmen, Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü’ne de konuyu bildirdiklerini, mahkeme kararını bekleyeceklerini, sonuca göre bankadan yeni araç talebinde bulunabileceklerini söyledi.