Dünya

Dünya
restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
restoran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/22/2013

At ile Mcdonalds'a giren kadın Hamburger siparişi vermek istedi ama

At ile Mcdonalds'a giren kadın Hamburger siparişi vermek istedi ama
İngiltere'nin Manchester kentinde, "atlı bir kadın" fast food restaurantı McDonald's'ın arabaya servis bölümüne girerek, sipariş vermek istedi. Bu talebi kabul edilmeyince dükkan içine atla giren kadına neden olduğu sorunlar nedeniyle para cezası verildi.

McDonald's ise at sırtındaki müşterilerine hizmet vermediklerini belirtti.
"Müşteriler rahatsız oldu"

Şirketin sözcüsü 20 Temmuz'da kadının önce arabaya servis kısmına yanaştığını, ancak kendisine hizmet verilmeyeceğinin iletilmesi üzerine midilli atıyla birlikte restorana girdiğini aktardı.

Atın ayrıca dükkanın içinde 'ihtiyaç giderdiği' de bildirildi.

Kadının midilliyle içeri girmesi 'görüntü ve koku' rahatsızlığı yaratınca polisin müşteriye para cezası kestiği bildirildi.

McDonald's sözcüsü: "Çalışanlarımız ve müşterilerimiz için sağlık ve güvenlik bir numaralı önceliktir. Bu yüzden 'arabaya-servis hizmeti'nden yayaların, bisiklet kullanıcılarının veya atlı müşterilerin yararlanması mümkün değil" dedi.bbc türkçe

9/26/2011

nesli tükenmekte olan pangolinleri 32 bin dolara satmak üzere iken yakalandılar

Tayland'da düzenlenen bir gümrük operasyonunda, restoranlara satılmak üzere kaçırılmaya çalışılan, yaklaşık 100 nadir pangolin, ele geçirildi.
Pangolinler, nesli tükenmekte olan ve koruma altındaki hayvanlar. Ancak pekçok Asya ülkesinde eti bir afrodizyak olarak kabul edilen pangolinlere oldukça yüksek bir talep var.

Bu operasyonda ele geçirilen pangolinlerin satış fiyatının 32 bin dolar civarında olduğu belirtildi.

7/12/2011

almanya kendini yok ediyor kitabının yazarını türkler aç bıraktılar

"Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabında, ülkede yaşayan Müslümanları eleştiren Almanya Merkez Bankası'nın eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin, başkent Berlin'de, Türklerin yaşadığı Kreuzberg semtinde yoğun tepki ile karşılandı. Sarrazin'e girdiği Türk restoranında yemek verilmedi.

Alman 2. televizyon kanalı ZDF'de yayınlanacak "Aspekte" programı için yapılan çekimler sırasında, Kreuzberg semtinde kurulan Türk pazarını gezen Sarrazin'e pazarcılar tepki gösterdi ve bazı pazarcılar Sarrazin ile tartıştı.
Burhan adlı pazarcı, tartıştığı Sarrazin'in, söylemlerinden dolayı pazarda işi olmadığını belirterek, Türklerin, Sarrazin'in daha önce söylediği gibi sadece pazarlarda değil, her türlü işte çalıştığını, ayrıca Türklerin ve Arapların, diğer göçmenlerle kıyaslanmaması gerektiğini ifade etti.

Sarrazin ise, tartıştığı kişinin öfkesinin, vatandaşların sorunları olduğu gerçeğini görmesini engellediğini söyledi.

Kendisinin sayı uzmanı olduğunu ve söylemlerinde sadece istatistikleri ortaya koyduğunu ifade eden Sarrazin, söylemlerine sadece Türklerin ve Arapların alındığı izlenimini edindiğini, diğer yabancılardan hiç tepki almadığını kaydetti.

Berlin'deki Türklerin manavlıktan başka bir şey yapmadığı şeklinde daha önce açıklamalarda bulunan Sarrazin'i, pazardaki manavlar ve bazı Alman vatandaşlar da protesto etti.

YEMEK VERMEDİLER

Yemek yemek için daha sonra Hasır adlı Türk restoranına girmek isteyen Sarrazin'e ve ZDF ekibine burada yemek verilmedi.

Sarrazin, burada kendisini protesto eden ve restoranda yemek yemesini istemeyen bir Türk'e de "Aşağılık solcu faşist" şeklinde hakaret etti.

Restoranın müdürü Hikmet Kundakçı, işletme olarak Türkleri temsil ettiklerini belirterek, "Biz bu insanlar ile birlikte yaşıyoruz. Vatandaşların tepkisi var. Tepkimizi ortaya koyduk ve yemek yemesine izin vermedik" dedi.

Kundakçı, kısa bir süre Sarrazin ile sohbet etti ve Türklerin Alman ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi.

ALEVİ DERNEĞİNDEN İÇERİ ALINMADI

Restorandan sonra Berlin Alevi Toplumu'na giden Sarrazin, burada da, aralarında, 18 Eylülde yapılacak Berlin Eyalet Meclisi seçimleri için milletvekili adayı olan bazı Türklerin de bulunduğu vatandaşlar tarafından protesto edildi ve içeriye alınmadı.

Burada bir basın açıklaması okuyan Berlin Alevi Toplumu Başkanı Ahmet Taner, "Aspekte" ekibinin daha önce ziyaret için izin istemiş olduğunu ve buna izin verildiğini, ancak dernek yönetiminin yaptığı bir toplantı sonucunda bu ziyaretin kısa vadeli olarak iptal edilmesine karar verdiklerini belirtti.

Taner, Alevilerin, toplumun ayrışmasına yol açacak tutumda bulunamayacağını ifade ederek, Alevi toplumunun, Berlin'de toplumsal sorumluluk taşıdığının bilincinde olduğunu, ancak barış içinde bir arada yaşamı hedef almayan hiç bir tartışmaya katılmak istemediğini sözlerine ekledi.

Sarrazin ise burada karşılaştığı davranışın demokratik olmadığını ve ön yargılı olduğunu savundu.

AA

6/05/2011

almanyada ehec bakterisinin gizemini çözmek için iki restoran inceleniyor

Deutsche Welle'nin haberine göre iki restoran ve bir festival şüpheleri üzerinde topluyor.
Kanlı ishal ve böbrek yetmezliğine yol açan ölümcül bakterinin türünü ve kaynağını inceleyen uzmanlar, yeni ipuçlarının izini sürüyor.

Almanya'nın kuzeyindeki Lübeck kentinde bir restoranda yemek yiyen 17 kişiye bakterinin bulaştığının saptanması üzerine, restorandaki yemekler ve bunlarda kullanılan malzemelerin nerelerden temin edildiği incelemeye alındı. Aynı kentteki bir başka restoranda yemek yiyen 8 kadının da EHEC bakterisine bağlı olarak hastalandığı ve bunlardan birinin yaşamını yitirdi öne sürüldü.

Alman Focus dergisi ise Robert Koch Enstitüsü uzmanlarının bakterinin yayılması konusunda, 6-8 Mayıs tarihlerinde Hamburg'da yapılan ve Almanya'nın değişik bölgelerinden yaklaşık 1,5 milyon kişinin katıldığı festival üzerine yoğunlaştığını yazdı. İlk EHEC vakası, festivalden yalnızca bir hafta sonra yine bu kentte görülmüştü.

Hastaların çoğu Almanya'da

Almanya genelinde halen yaklaşık 1700 hasta EHEC bakterisine bağlı geçirdikleri rahatsızlıklar nedeniyle tedavi görüyor. Almanya'da bugüne kadar 18 hastanın EHEC' e bağlı olarak hayatını kaybettiği kesinlik kazanırken, son olarak Brandenburg'da ölen 50'li yaşlardaki bir erkeğin de EHEC nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Almanya dışında EHEC bakterisi nedeniyle ölüm şu ana kadar yalnızca İsveç'te görüldü. Bu hastanın da Almanya seyahati dönüşünde rahatsızlandığı bildirildi.

Mide krampı, kusma, ateş, ishal gibi belirtileri olan EHEC'e bağlı enfeksiyon, kılcal damar kanaması ve akut böbrek yetmezliği şeklinde ortaya çıkan Hemolitik Üremik Sendromu’nu (HÜS) tetikliyor. Almanya'daki en az 520 hastaya EHEC'e bağlı olarak HÜS tanısı konuldu. EHEC bakterisinin yayıldığı diğer 11 ülkede HÜS tanısı koyulan hastaların sayısı ise 32.

“Yaş sebze tüketmeyin”

Bakterinin ilk kez ortaya çıkmasının ardından, İspanya'dan gelen salatalıklardan bakterinin bulaştığını açıklayan Alman makamları, sonradan bu açıklamalarını düzeltmişti. Bakterinin bulaşma nedeni henüz aydınlatılamamış olsa da uzmanlar yaş sebze tüketilmemesi, salatalık ve domates tüketirken dikkatli olunması konusunda uyarıyor.

Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr, enfeksiyon kaynağının henüz tam olarak belirlenemediğini, bu kaynağın halen aktif olabileceğini belirtirken, özellikle Almanya'nın kuzeyinde piyasada bulunan salatalık, domates ve marulların tüketilmemesini istedi.

Alman ve Çinli araştırmacılar geçtiğimiz hafta yaptıkları incelemelerin ardından EHEC bakterisinin, koli basilinin bugüne kadar bilinmeyen bir türü olduğunu açıklamıştı. Pekin Gen Bilimi Enstitüsü ve Hamburg-Eppendorf Üniversite Hastanesi'nden araştırmacılar, EHEC'in "mutasyona" uğramış iki ayrı bakteriden kaynaklandığını, antibiyotiklere karşı direnç kazandığını ve son derece tehlikeli olduğunu belirtiyor.


© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/Reuters/AŞ

2/13/2011

fransa'da trüf mantarı toplamak için yapılan zorlu mücadeleler

Lalbenque, Fransa'nın güney batısında orta çağ mimarisini halen koruyan, güzel, sevimli bir köy. Salı günleri, burada pazar kuruluyor. Öğleden sonra uğradığımda, sokaklara telaşlı bir heyecan hakimdi.

Ana caddede, ellerindeki sepetleri sıkı sıkı tutan, bir yandan da etrafa kuşkulu bakışlar atan, yaşlıca kadınlar, erkekler var. Sepetlerine bu kadar sahip çıkmaları boşuna değil. Ne de olsa içlerinde bir hazine saklı. Sepetlerde, buralarda ''kara elmas'' diye adlandırılan, trüf mantarlarından var.

Fransa'nın bu yöresinde, havanın ve toprağın koşulları, kara renkli trüf mantarı yetiştirmek için bire bir. Meşe ağaçlarının dibinde, toprağın hemen altında büyüyorlar. Eğer şanlıysanız, patates büyüklüğünde trüf mantarlarıyla karşılaşmanız olası.

Lalbenque pazarında haftada bir, trüf mantarları görücüye çıkıyor. Damağına düşkün koca bir ordu insan, köyün pazarına çevre yerlerden akın edip, bir iki tane trüf mantarı satın almaya geliyor. Genellikle, mantarı omletin üzerine rendeliyorlar.
Kilosu 1500 dolar

Toptan alış verişe gelenler de var. Fransa'nın dört bir köşesindeki seçkin lokantlara trüf mantarı satan tüccarlar bunlar. Bir kilo trüf mantarına, 1500 dolara yakın para ödemeye hazır kişilerden bahsediyoruz.

Bazı aşçılar bizzat kalkıp kendileri geliyor. Trüf mantarlarını hamarat ellerinde koklaya koklaya seçiyorlar. Michelin yıldızlı bir lokantası olan Alexis Pelissou gibi. Köyün pazarında sanki bir rock yıldızı gibi karşılanan, ve öyle de dolaşan Alexis Pelissou, her hafta bir kese kağıdı dolusu mantar alıp gidiyor. Bu kara elmasları, ince ince kıydıktan sonra, kaz ciğerinin üzerine serpiştiriyormuş.

Saat 2.30 oldu mu, bir düdük çalıyor. Tüccarların alışverişe başlayacakları saat geldi demek. Turist grupları yerlerini alıp kameralarını hazır ediyor. Ve 20 dakika içinde, trüf mantarları kapış kapış satılmış oluyor. Bir hafta sonra, aynı heyecan tekrar edene dek.

Yerel radyo ve televizyonların muhabirlerinin de takip ettiği bir borsa bu. Trüf mantarının en son ne kadardan el değiştirdiğini heyecan içinde bildiriyorlar. Sanki Wall Street sanırsınız. Fiyatlar indi mi, çıktı mı? Toplam kaç kilo kara elmas el değiştirdi? Geçen haftaya kıyasla kalitede bir düşüş mü var? Piyasa analizleri gırla gidiyor. Ve maalesef bu yıl, hem kalitede, hem de miktarda, kesin bir düşüş var.
Hırsızlık artıyor

Trüf mantarı, köpeklerin koku alma yeteneğiyle avlanıyor. Köyün mantarcılarından Guy Dehler örneğin, evinin çevresindeki meşe ağaçlarının dibinde, köpeği Matrix'ten yardım alıyor. ''Bu yıl hasat çok kötü'', diyor. ''Yazın yağışlar azdı; Aralık sonunda yaşanan don olayı işe iyice tuz biber ekti.''

Yöredeki çiftçilerin çoğunun zar zor geçindiğini anlatan Guy Dehler, trüf mantarlarının şanslıysalar kapılarını çalan bir ikramiye olduğunu söylüyor. Nakit para el değiştirdiğinden, vergi dairesini de kazançlarına ortak etmiyorlar.

Ama tek sorun iklime bağlı değil. Köyün çevresindeki trüf mantarlarına dadanan hırsızlar da var. Bu kıymetli mantarı başkalarının arazisinde gizlice arayanlar yeni bir şey değil. Fakat son zamanlarda iş çığrından çıkmaya başlamış. Hatta geçen Noel, güney Fransa'nın bir başka beldesinde, bir çiftçi, mantar hırsızı olmakla suçladığı bir adamı tüfekle vurarak öldürdü.

Lalbenque köyünde henüz mantar kavgaları kana bulanmamış. Fakat jandarma gene de artık daha sık devriye geziyor. Dağ bisikletlerine binen jandarma erleri, ormanlarla kaplı tepeleri, bayırları geziniyor. Aynı zamanda salı günleri pazar yerindeki kalabalığı da dikkatlice kontrol ediyorlar.

Jandarmanın başındaki Gerard Catala, trüf mantarı avlamanın uzmanlık ve tecrübe gerektiren, zor bir iş olduğunu söylüyor. Sokaktan geçen herhangi birinin mantar hırsızı olması kolay değil. Dolayısıyla hırsızlığın genellikle birbirinin mantarını aşırmaya gelen çiftçiler arasında yaşandığını belirtiyor.

Hatta, koku alma becerisiyle nam salmış köpeklerin peşine düşüp çalan çeteler bile çıkmış ortaya.

Alain Ambialet, yerel trüf mantarı çiftçilerinin kurduğu sendikanın başındaki kişi. Hırsızlık vakalarının çoğunlukla gündüz vakti, örneğin bir cenaze kaldırılırken meydana geldiğini anlatıyor. Bütün köyün kiliseye doluştuğu vakitlerde, hırsızlar boş arazilere atlıyorlar.
Çin mantarı

Fakat hava koşulları ve hırsızlar yetmiyorsa, Fransız çiftçilerin bir derdi daha var. Üstelik baş etmeleri çok zor: Küreselleşme!

Çin'den gelen trüf mantarları, normal fiyatın onda birine satılabiliyor. Fransız çiftçilere soracak olursanız, Çin malı mantarların ne kokusu aynı, ne de tadı. Hükümete yaptıkları çağrıda, Çin'den ithal edilen mantarlara karşı daha iyi tedbir alınmasını, ve etiketlemeye dikkat edilmesini istiyorlar.

Çin malı trüf mantarını sepetine koyup yerel mamülmüş gibi satmaya çalışan Fransız çiftçiler de yok değil ama... Kısa yoldan kar etmeye çalışan bu kişilere karşı artık Lalbenk köyünde mantar pazarı açılmadan önce sepetler gözden geçiriliyor. Fransız trüf manarı söylendiğine göre daha koyu renkte, ve dokusu farklı.

Son olarak, bu piyasanın bel kemiğini oluşturan köpekleri de unutmayalım. Sadece Fransız çiftçiler değil, yanlarındaki köpekler de bu günlerde bedbin. Mantar avcısı köpekler, yerin altında buldukları her trüf mantarı karşılığında tatlı bir yiyecekle ödüllendiriliyor. Eh, ne kadar az trüf mantarı varsa, köpeklerin midesi de o kadar az bayram ediyor....
bbc türkçe yaşam

12/31/2010

sigara içenler dikkat mobese'ye yakalanıp ceza alabilirsiniz

Sağlık Bakanlığı, 'dumansız hava sahası' uygulamasında ihlallere karşı teknolojiyi devreye sokarak tarihi bir karara imza attı.

Bakanlık tarafından 81 ilin valiliğine gönderilen genelgeye göre sigara yasağını delen tiryaki ve işyerlerine karşı bundan sonra kent güvenlik sistemi (MOBESE) kameraları da kullanılacak.

Genelgeye göre ayrıca işyerlerindeki güvenlik kamera kayıtları da incelenebilecek. Sigara yasağını ihlal edenlere karşı, çevre ve güvenlik kameralarına takılan görüntüler delil olarak kabul edilecek, kurum ve kişilere cezai işlem uygulanacak.

İlk Ceza Taksiciye
Bakanlık genelgesi kısa bir süre önce valiliklere gönderilirken, son birkaç gün içinde sigara yasağını ihlal eden çok sayıda taksi şoförüne ceza kesildiği öğrenildi.

Geçen yılın temmuz ayında yürürlüğe giren 4207 sayılı kanunla kamuya açık tüm kapalı alanlarda tütün ve tütün ürünü kullanımı yasaklayan uygulamada önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu uygulama ile ihlallerin minimum seviyeye indirilmesi hedefleniyor.

Yasa Delinemeyecek
Öte yandan iş yerlerinin camekan ve benzeri uygulamalarla yasağı delmesi üzerine bakanlığın uygulama kriterlerine de eklemeler yapıldı.

En önemli değişikliklerden biri işletmelerin kış bahçesi şeklinde yaptığı camekanlı alanlarla ilgili oldu. Genelge ile restoran, kafe gibi işletmelerin sigara içilen alan yaratmak adına yaptığı işletme içi ve dışı düzenlemeler yasaya aykırı hale geliyor.

Genelgedeki maddede "Tavan ya da yan yüzeylerine açılır kapanır mekanizmalara sahip işyerlerinde bu sistemler, açık tutulsa dahi kapalı alan gibi değerlendirilecek ve bu alanlarda sigara ve diğer tütün mamulleri tüketilemeyecek" denildi.

İşyerine Ceza 6 Bin Liraya Kadar Çıkıyor
Kapalı alanda sigara içenlere 75 TL
Kapalı alanda sigara içilmesine izin veren işyerine verilecek ceza aralığı 616- 6.164 TL
Yere sigara izmariti ve paketi atana 274 TL
"Sigara İçilmez" uyarılarını asmayan işletmelere 1.230 TL

(Sabah)