Dünya

Dünya
pilotlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pilotlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/24/2011

havaalanında hava trafik kontrolörü uyuyunca pilotlar kendi imkanlarıyla indiler

Amerika Birleşik Devletleri'nde havacılık yetkilileri Washington yakınlarındaki Reagan havalimanında bir hava trafik kontrolörünün görevi başında uyuyakaldığı iddialarını soruşturuyor.

Havalimanına inişe geçen iki uçak bir türlü kontrol görevlisi ile temas kuramadıklarını bildirdi.

Piste yaklaşan uçaklardan biri iniş onayı alamayınca son saniyede pas geçmek zorunda kaldı.

Her iki uçak, nihayet 60 kilometre uzaktaki bir diğer havalimanının ekibi ile temas kurarak inişlerini gerçekleştirdi.

Söz konusu olay dün sabah (çarşamba) günün ilk saatlerinde meydana geldi.

Olaya karışan yolcu uçaklarının United Airlines ve American Airlines şirketlerine ait olduğu açıklandı.

İç seferler için kullanılan Ronald Reagan Ulusal Havalimanı, başkente en yakın havalimanı.

ABD ulaştırma bakanı Ray LaHood olayı kınadı ve yaşananları kabul edilemez diye niteledi.
Hava kontrol kulesi 'uyudu'

Yayınlanan ses bantlarında American Airlines uçağının mürettebatının tekrar tekrar kule ile temas kurmaya çalıştığı ancak yanıt alamadığı duyuluyor.

91 yolcu ve altı mürettebatı olan pilot ilk iniş girişiminden vazgeçip havalimanı etrafında bir tur atıyor. Girişimlerine yine yanıt bulamayınca, bu kez genel telsiz frekansı üzerinden çevredeki tüm uçaklara durumunu duyurup kule yardımı olmaksızın iniyor.

Bir kaç dakika sonra aynı durum 63 yolcu ve 5 mürettebatı olan United Airlines uçağı için tekrarlanıyor. Her iki pilot da 60 km uzakta, Virginia'daki Federal Havacılık İdaresi'ne ulaşıp kule ile temasa geçmesini istiyor.

Ancak merkezin yanıtı ürkütücü: "Lütfen dikkat, anlaşılan kulede personel yok. Üç kez telefon ettik. Kimse açmadı. Bu nedenle kontrolörü olmayan bir havalimanına iniyor olacaksınız."

Yetkililer söz konusu saatlerde hava trafiğinin gürültü kısıtlamaları nedeniyle çok sınırlı tutulduğuna, yoğun bir trafik olmadığına dikkat çekiyor.

İlk bulgulara göre, inişler sırasında kulede tek bir hava trafik görevlisi vardı ve o da uyuyakaldı. Adı açıklanmayan görevli soruşturma tamamlanana dek görevden alındı.

Potomac Nehri kıyısındaki Reagan Ulusal Havalimanı'na sefer yapan uçaklar, başkentin üzerinden geçtiğinden yolculara Kongre ve Beyaz Saray'ı kuşbakışı görme olanağı veriyor.

Havacılık yetkilileri yaşanan olayda kamu sağlığının tehlikeye atılmadığını, civardaki kulelerde alternatif destek olanakları bulunduğunu söylüyor.

Ancak kuledeki mesai sisteminin değişeceği kesin. Bakan LaHood, gece mesailerinde bile en az iki personelin görev yapması talimatı verdi.

Yetkili makamlar ise havacılık sisteminin zaaflarının bu şekilde ortaya çıkmasından hiç hoşnut değil.
bbc türkçe

3/22/2011

muammer kaddafinin babasının bir fransız pilot olduğu iddiası

Libya bugünlerde her yönüyle Fransa’da gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Şimdi de Libya lideri Muammer Kaddafi’nin babasıyla ilgili iddialar konuşuluyor. Paris’ten Kayhan Karaca’nın haberi.


Tartışma aslında Fransa’da 1970’li yıllardan bu yana devam ediyor ve özellikle Korsika adasında efsaneye dönüşmüş durumda. Efsanenin temelinde, Korsika’nın Vezzani beldesi doğumlu Albert Preziosi adlı bir Fransız pilotun İkinci Dünya Savaşı'nda Libya semalarında Hitler ve Mussolini ordularına karşı mücadele sırasında yaşadığı aşk macerası yatıyor.

O dönem yüzbaşı rütbesine sahip olan Preziosi’nin silah arkadaşları, Preziosi’nin uçağının 1941 yılında Libya çöllerinde düşürüldüğünü söylüyor. Yüzbaşının, şu anda Muammer Kaddafi’nin mensubu olduğu Senussi aşireti tarafından kurtarılıp tedavi edildiği ve yaklaşık dört hafta boyunca aşiret tarafından saklandığı da söyleniyor. İddiaların buraya kadar olan bölümü kimse tarafından sorgulanmıyor.


Fransız pilotun aşk hikayesi

Ancak Preziosi’nin silah arkadaşları, yüzbaşının karargahına döndükten sonra kendilerine, aşiret içinde bir kadınla ilişkiye girdiğini, hatta 1943 yılında Rusya semalarında Nazi ordularına karşı hava muharebesinde ölmeden önce söz konusu ilişkiden bir çocuğu olduğunu söylediğini aktarıyorlar. Aktarılan bu anılar somut biçimde resmi olarak teyid edilemediğinden söylenenler bugünkü aşamada bir iddianın ötesine gidebilmiş değil.
Ancak, Muammer Kaddafi’nin “resmi” olarak anne ve babası olan Ayşe ve Abu Menyar el-Kaddafi’nin nüfus kayıtlarının olmaması ve Fransız silahlı kuvvetlerinin 1970’li yıllardan bu yana konu hakkında sessiz kalmayı yeğlemesi, iddianın gerçek de olabileceği olasılığını kuvvetli kılan faktörler. Kaddafi’nin 70’li yıllarda Korsika’nın ayrılıkçı ve milliyetçi gruplarına sağladığı materyel destek ve babası olabileceği söylenen Preziosi ile benzerliği de iddiaya saygınlık kazandırmakta.

Sarkozy hava üssünü ziyaret ediyor

Öte yandan Libya'da Kaddafi'nin denetimindeki askeri altyapıyı hedef alan hava operasyonlarında öncü rol üstlenen ülkelerden olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin bugün Fransız savaş uçakları tarafından kullanılan, Korsika adasındaki Solenzara askeri hava üssünü ziyaret etmesi bekleniyor. Sarkozy bu ziyaret için bugün Paris’te düzenlenen UEFA kongresinde yapacağı konuşmayı iptal etti.

Solenzara üssü Fransız Mirage ve Rafale tipi savaş uçakları tarafından üs olarak kullanılıyor. Fransız Silahlı Kuvvetleri son üç günde Fransız savaş uçaklarının Libya’ya 50 sorti yaptığını açıkladı. Fransız savaş uçaklarının bugün de Libya’daki hedeflere yönelik hava operasyonlarına devam etmesi bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca / Paris

Editör: Ahmet Günaltay
deutsche welle türkçe

1/14/2011

pilottan ilginç istek fazla yakıt aldık lütfen bazı yolcular uçaktan insin

İngiltere'de bir pilot, 10 ton fazla yakıt alındığı için bazı yolculardan uçaktan inmelerini istedi.
İngiliz EasyJet havayolu şirketinden inanılmaz istek...

Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, Birmingham-Cenevre seferini yapan EasyJet'in pilotu, uçağa 10 ton fazla yakıt alındığı için 37 yolcudan uçaktan inmelerini istedi.

Bazı yolcuların bu isteği reddetmesi üzerine pilot yolculara, havalimanında üç polisin beklediğini, zorluk çıkarmaları halinde tutuklanabileceklerini söyledi.

Tüm yolcuların bavulları da haber verilmeden uçaktan indirildi.

Uçaktan inen yolcular, bagajlarının İngiltere'de bırakıldığını ancak İsviçre'de öğrenebildi.

Tüm yolculardan özür dileyen havayolu şirketi, olayı araştıracaklarının sözünü de verdi.
trt türk

12/27/2010

yazıcıoğlu kazasında şok iddialar helikopterde elt cihazı muamması

Daha önce "Helikopterde yoktu" denilen GPS cihazı kazada hayatını kaybeden gazeteci İsmail Güneş'in çektiği fotoğraflarda olduğu tespit edilmiş, ancak kazadan sonra enkazdan "gizli bir el tarafından" alındığı belirlenmişti. Şimdi ise bir başka skandal ortaya çıktı...

Helikopterin bulunduğu konumu belirlemeye yarayan ELT (Emergency Locater Transmıtter) cihazının sinyal vermemesi yüzünden kaza yerine ulaşılamadığı günlerce tartışılmıştı. Daha sonra "ELT anteni kırıldığı için uyduya sinyal gönderemedi" denildi. Ancak Toplumsal Hafıza'nın elde ettiği belgeler, bütün bu bilgilerin saptırma olduğunu ve helikopterde ELT cihazının aslında hiç bulunmadığını ortaya çıkarıyor...

O HELİKOPTERİN SON PİLOTU DA "ELT CİHAZI YOKTU" DEMİŞTİ

Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 arkadaşının ölüme uçtuğu helikopter MED-AİR şirketinden kiralanmıştı. Helikopteri en çok kullan kişi olan MED-AİR pilotlarından Ali İbanoğlu kazadan kısa süre sonra Devletin Resmi Ajansına (AA) helikopterde yer tespitinin yapılmasını sağlayan ELT cihazının bulunmadığını söylemişti.

Anadolu Ajansından Murat Kaban'nın haberi aynen şöyleydi

" Esas Hava Taşımacılık Turizm ve Ticaret AŞ'ye ait Medair şirketinin kaptan pilotlarından İbanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, helikopterin tam olarak nerede düştüğünü bilmediklerini, yerinin tespiti için ise ne kendilerinde ne de helikopterde sinyal gönderen bir cihaz bulunmadığını söyledi"

HELİKOPTERİ EN İYİ TANIYAN PİLOT

İbanoğlu'nun bu açıklamayı neden yapmıştı ve helikopterde ELT cihazı bulunmadığını nerden biliyordu? İlk etapta basit bir yanılgı gibi görünen olayın içinde korkunç gerçekler saklı.

Med-air şirketinin İşletme Ruhsatı 29/01/2009 tarihinde Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali ARIDURU imzasıyla yenileniyor. Elde ettiğimiz belgede Ali İbanoğlu'nun aynı zamanda şirketin Kalite Sistemi Yöneticisi olduğu açıkça görülüyor.

HER TÜRLÜ DEĞİŞİKLİKTEN HABERİ OLMASI GEREKEN TEK KİŞİ ALİ İBANOĞLU

Gerek helikopterde ve gerekse pilotların sağlık ve eğitimleri ile ilgili her detayı ilk önce bilmesi gereken kişi Kalite Sistemi Yönetici yani Ali İbanoğlu. ELT cihazı bulunup bulunmadığını veya arızalı ise ne zaman çıkarıldığını Kalite Sistemi gereği onun bilmesi gerekiyor.

Helikopterin uçuşa uygunluğunu hazırlayan ekibin başındaki isem "helikopterde ELT cihazı yok" diyorsa bunu bilerek söylemesi gerekir

ÖLÜM HELİKOPTERİNİ EN SON VE EN ÇOK KULLANAN PİLOT İBANOĞLU

Yazıcıoğlu'na kiralanan ölüm helikopterinin (TC-HEK) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde Kayıtlı 45 adet uçuş belgesini ele geçirdik. O belgelerde de helikopteri en çok kullanan pilotlardan birinin Ali İbanoğlu olduğu görülüyor.

Resmi Kayıtlara göre TC-HEK BELL 206 L-4 tipi ölüm helikopteri, ölüm uçuşundan bir önceki uçuşu Bursa'ya yapıyor. Merhum Kaptan Pilot Kaya İstektepe ile Kaptan Pilot Ali İbanoğlu'nun birlikte uçtukları bu uçuş helikopterin kaza öncesi son uçuşu... Elde ettiğimiz belgede 28.02.2009 tarihinde yapıldığı görülen bu uçuşta Bursa'dan dönüşte helikopteri Ali İbanoğlu kullanmış. İşte bu pilot, kazadan hemen sonra yaptığı açıklamada, helikopterde ELT cihazı olmadığını söylemişti.

HELİKOPTERE ELT CİHAZINI KAZADAN SONRA KİM TAKTI?

Ölen pilot Kaya İstektepe'nin de yakın dostu olan Ali İbanoğlu ELT cihazı ile ilgili bilgiye sahip olan en yetkili isim. Ounun yoktu sözlerine rağmen kaza sonrası helikotperde bir ELT cihazı olduğu ve bunun kırılmış olduğuna ilişkin fotoğraflar yayınlandı.

HELİKOPTERDE BULUNAN CİHAZ SİNYAL VERMEK ÜZERE AYARLANMAMIŞTI

Meclis Araştırma Komisyonu'nun talebi üzerine Kaptan Pilot Feyzi Altkunbulak tarafından hazırlanan raporda, ELT cihazına kod girilmesi işlemi yapılmadığı, bu yüzden uydular tarafından tanınmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştı. Yani ELT cihazını helikoptere takanlar, cihazı uydulara tanıtacak kod numaralarını girmeye fırsat bulamamışlardı. Bu da, söz konusu cihazın kazadan sonra helikoptere "alelacele" takıldığını gösteren önemli bir delil olarak dikkati çekiyordu.

ELT'Yİ TAKTIĞI İDDİA EDİLEN KİŞİ

ELT cihazını helikoptere MED AİR'de görevli teknisyen Mehmet Aytar'ın taktığı ancak Aytar'ın bu cihazı helikoptere takacak yetkili kişi olmadığı da raporda yer alıyordu. Olayla ilgili savunması veren Aytar'ın cihazı 23.01.2009'da taktığını iddia ettiği görülüyor. Ancak sö konusu helikopteri kazadan önce en son 28.02.2009'da kullanan şirketin Kalite Kontrol Yöneticisi Ali İbanoğlu, (helikoptere bir ay önce takıldığı iddia edilen) ELT cihazının olmadığını söylemişti. Yani en son kullanımdan bir ay önce takıldığı iddia edilen ELT cihazını şirketin yöneticisi ve deneyimli pilotu İbanoğlu görmemişti...

EN ÖNEMLİ SORU İŞARETİ

Helikopteri en iyi bilen pilotun "Yok" dediği ELT cihazının kazadan sonra helikopterde takılı halde bulunması dikkatleri, "Kazadan sonra helikopter enkazına "ilk önce" kim ulaştı? Helikopterde bulunmayan cihazı enkaz yerine kim getirdi? Bu cihazın takılmasını kimler istedi" sorularına çevirdi.
mynet