Dünya

Dünya
mars gezegeni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mars gezegeni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/17/2012

mars'ta hayat bilimadamları mars kraterlerinde canlı organizmalar keşfetti

Edinburg Üniversitesi'nden bilimadamları ABD'de 35 milyon yıl önce düşmüş bir astroidin oluşturduğu kraterin dibinde organizmalar buldular.

Bu tip kraterlerin mikropların üremesi için uygun ortam oluşturduğuna inanılıyor.

Buna bağlı olarak bilimadamları başka gezegenlerdeki kraterlerde de hayat olabileceğini düşünüyor.

ABD'deki kraterdeki mikroplara ulaşabilmek için araştırmacılar neredeyse 2 km'lik bir kazı yaptılar.

Edinburg Üniversitesi araştırma ekibi astroidlerin bir gezegene çarptığında yüzeydeki yaşamı yok ettiğini ancak çarpmanın yarattığı ısının su ve yaşam için gerekli diğer bileşenlerin yeraltına ulaşmasını sağladığını söylüyor.

Bilimadamları astroidlerin kraterde üreyen mikropları hava koşulları ve buzul çağı ve küresel ısınma gibi iklim değişimlerinden de koruduğunu söylüyor.

Edinburg Üniversitesi'nden Prof Charles Cockell ''Kraterlerin en derin noktaları mikropların milyonlarca yıl hayatta kalmasını sağlayabilir'' diyor.

Cockell ''Araştırmalarımız Mars yüzeyindeki kraterlerin hayat aramaya başlamak için uygun yerler olduğunu söylüyor'' diyor.

6/03/2011

yerin 3,5 kilometre altında yaşayabilen yeni bir canlı türü bilim dünyasını şaşırttı

Amerikalı bilimadamları, Güney Afrika’daki altın madenlerinde buldukları yeni bir tür kurtçuğun, Dünya’da en derinde yaşayan kara hayvanı olduğunu açıkladılar.


ABD’nin prestijli Princeton Üniversitesi liderliğindeki bir uluslararası ekip, "Halicephalobus mephisto" adı verilen yeni tür kurtçukların, yüzeyden 3,5 km aşağıda bulunduğunu belirtti.
Keşiften önce sadece tek hücreli bakterilerin bu kadar derinde yaşayabileceğini düşünen bilimadamları, bakteriyle beslenen, 700 metre ile 3,5 km arasındaki çeşitli derinliklerde bulunan bu kancalı kurdun sadece 0,5 mm boyunda olduğunu ve yüzeyden bu kadar aşağıda çatlaklar arasından sızan 48 santigrat derecelik suda yaşadığını kaydettiler.

Bulgularını Nature dergisinde yayınlayan araştırmacılar, keşiflerinin dünya dışı yaşam arayışları ve astrobiyoloji için de önemli yansımaları olacağını belirterek, özellikle Mars’ta eskiden yaşam varsa, şimdi Kızıl Gezegen’in iyice derinlerinin incelenmesi gerektiğini kaydettiler.

Amerikalı bilimadamları, Mars’taki yaşam evrilmesinin yeraltında devam ediyor olabileceğinin altını çizdiler.
mynet

4/22/2011

mars gezegeninden yeni keşif haberi 30 kat kuru buz keşfedildi

İnsanlığın gelecekte ilk kuracağı koloniye evsahipliği yapması planlanan Mars'tan ard arda heyecan verici keşif haberleri geliyor.

Mars Keşif Aracı'ndan gelen veriler, kızıl gezegenin atmosferinin geçmişte daha nemli ve yoğun olduğunu ortaya koyar nitelikte...

Daha önce güney kutbundaki buzulların tamamıyla sudan oluştuğu ve yüzeyde bulunduğu düşünülüyordu.

Ancak buradaki kuru buz miktarının 12 bin 500 metreküp olduğu tahmin ediliyor. Bu da atmosferinin yüzde 95'i karbondioksitten oluşan gezegendeki toplam karbondioksitin yüzde 80'ne denk düşüyor.
trt türk

3/07/2011

nasa uzmanının uzayda yaşam bulguları tartışmalara sebep oldu

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)'nın bilim adamlarından birinin, uzayda yaşam olduğunu gösteren bulgular elde ettiğini öne sürmesi tartışma yarattı.

Bilim adamı Richard Hoover, Dünya'ya düşen üç meteorda mikroskobik fosiller bulduğunu söylüyor.

Hoover, karbon da içeren bu fosillerin, oksijen varlığında fotosentez yapabilen bakterilere benzediğini belirtiyor.

Richard Hoover'ın bulguları, Cuma günü Cosmology dergisinin internet sayfasında fosillerin fotoğrafları eşliğinde yayımlandı.

Eğer Amerikalı bilim adamının iddiası doğrulanırsa, bu, yaşamın dünyaya sınırlı olmadığı, kökeninin de kainatta başka bir yerde olabileceği anlamına gelebilecek.

Uzmanlar ise şimdi Richard Hoover'ın tartışmalı iddiasını inceliyor.

Birçok bilim adamı Hoover'ın iddiasına şüpheyle bakarken, Cosmology dergisinin editörü Rudy Schild 100 uzman ve 5000'den fazla bilim adamından Richard Hoover'ın araştırmasını incelemesini istedi.

İncelemelerin sonuçları bugünden itibaren dört gün boyunca Cosmology'nin internet sitesinde yayımlanacak.
Hoover ilk iddia sahibi değil

Richard Hoover, uzayda yaşam olduğunu gösteren bulgular elde ettiğini öne süren ilk kişi değil.

NASA'nın bilim adamları 1996'da da Güney Kutbu'nda bulunan 4 milyar yıllık bir meteorda, Mars gezegeninde mikrobik yaşam olduğuna dair kanıt bulduklarını söylemişlerdi.

Başta araştırma büyük ilgi çekmiş, "Mars meteoru" adi verilen kaya parçası, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)'nın Washington'daki merkezinde sergilenmişti.

Ancak daha sonra araştırma eleştirilmiş, bulguların Mars'ta yaşam olduğunu kanıtlayamayacağı ortaya çıkmıştı.

Richard Hoover'ın araştırmasının kaderinin de aynı olabileceği belirtiliyor.
bbc türkçe bilim ve teknoloji

2/04/2011

altın rezervleri yoğun metal içerikli asteroitler sayesinde oluşmuş


Amerikalı bilim insanlarının New Scientist dergisindeki yazılarına göre, dünyamızdaki altın rezervlerini yoğun metal içerikli asteroitlere borçluyuz. Gezegenler, birbirleriyle çarpışan milyarca küçük gökcisimlerinin, daha büyük topaklara dönüşmeleriyle biçimlenmiştir.

Dünyamız oluştuktan sonra Mars büyüklüğünde bir gezegenle çarpışmıştır. Bu galaktik şok dev bir enkaz yığınına yol açmış ve bu yığından da Dünyamızın uydusu şekillenmiştir. Gezegenlerin çarpışmalarıyla açığa çıkan muazzam enerji, soğumuş yerkabuğunu yeniden eritince, örneğin demir gibi ağır metaller yerkabuğuna çökmüş. Yerkürenin içinde genelde demirle birlikte bulunan ve bu yüzden siderofil element olarak isimlendirilen altın, platin veya paladyum gibi değerli metaller, sıvı demirde çözündükleri için normalde yeryüzüne yakın yerlerde bulunmamaları gerekirdi.

Yerkabuğunda ve mantoda normalde siderofil elementler bulunmamalıydı ama buna rağmen sürpriz bir biçimde bol miktarda var diyor Boulder Güneydoğu Araştırma Enstitüsü’nden William Bottke. Bu elementler bu nedenle, Dünyamızın yeniden soğumasından sonra herhangi bir şekilde ulaşmış olmalıydı.

Bilim insanlarına göre bunun açıklaması Dünyamıza düşen büyük bir asteroit yağmuru. Bu tezden ortaya çıkan soru ise şu: Ay’da altın rezervleri niçin daha kıt? Dünyanın yerçekiminin yüzde yirmisine sahip olan Ay, Dünya’ya doğru yağan asteroit yağmurundan malzemenin yüzde yirmisini çekmiş olması gerekirdi. Ve buna göre de altın ve diğer siderofil elementlerin miktarı, Dünyamızınkinden sadece 20 misli daha az olmalıydı. Ne var ki Ay’dan alınan örneklere göre, altın ve diğer değerli elementlerin oranı Dünyamıza kıyasla 1200 misli daha az. Bottke ve ekibi bu soruna açıklık getirebilmek için, gezegenlerin oluştuğu zamanı bilgisayar modelleriyle tasarlamış.

Buna göre çapları en fazla 100 km. olan gökcisimleri, oluşumlarından sonraki 10 milyon yıl içinde çarpıştıkları gezegenlerin manyetik alanlarıyla tozlaşmışlar. Aralarında çapı 3000 km. olanların da bulunduğu daha büyük gökcisimleriyse milyonlarca yıl içinde dünya ve diğer gezegenlerle çarpışmışlar. Büyük kütleli gökcisimleri Ay’ın çekim kuvveti zayıf kaldığı için yoğun kütleleri nedeniyle çok daha büyük çekim kuvvetine sahip gökcisimlerine yönelmişler. Yani asteroitler Ay’ın kütle çekimine yakalanmayacak kadar büyüktü, bu nedenle Dünyamıza düşmüşlerdir diyor bilim insanları.
cumhuriyet portal

1/13/2011

marsa dönüşü olmayan yolculuğa 400 kişilik talep şaşırttı

ABD'de yayımlanan bir bilimsel dergide, insanlığın yok olma tehlikesiyle karşılaşması olasılığıyla Mars'ta koloni kurmak üzere dönüşü olmayan bir yolculuğun yapılmasının gerekliliği üzerine bir makalenin yer almasının ardından 400'den fazla okuyucu bu seyahat için gönüllü olduğunu bildirdi.
Fox News'in haberine göre, makalenin Journal of Cosmology'de bir süre önce yayımlanmasının ardından, NASA'nın astronotlar için aradığı ölçütlere uymasalar da 400'den fazla gönüllü, dönüşü olmayan ve özel sektörün girişimiyle 20 yıl sonra yapılması öngörülen Mars seyahati için başvuruda bulundu.

Kaynakları insan yaşamını sürdürmesi için yeterli olduğu düşünülen Kızıl Gezegen'e 10 ay sürmesi beklenen yolculuk için bu kadar gönüllünün olmasını çok şaşırtıcı bulduğunu belirten derginin editörü, başta kendilerine ulaşan elektronik postaları şaka sandıklarını, ancak sonra gelen diğer e-postalarda gönüllülerin bu seyahate katılma nedenlerini ve kendi özelliklerini samimiyetle sıralayınca bu insanların tamamen ciddi olduklarını, psikologların uyarısıyla bile vazgeçmeye niyetleri bulunmadığını fark ettiklerini söyledi.

Dönüşü olmayan seyahat için başvuruda bulunan bir kişi, "Mars'taki yaşamın çok şaşırtıcı, korkutucu, yalnız, çok zorlu ve hareketli olacağını düşünüyorum ama benim deneyimim, 6 ila 7 milyar insanoğlundan çok farklı olacak" diyor.
cumhuriyet portal