Dünya

Dünya
mali kriz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mali kriz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/13/2011

dünyanın jandarması amerika giderek yoksullaşıyor yoksulluk son 18 yılın en yüksek seviyesinde

Amerika Birleşik Devletleri'nde açıklanan yeni veriler ortalama hane gelirinin azaldığını ve yoksulluk sınırı altına düşen Amerikalıların sayısının son 18 yılın en yüksek düzeyine geldiğini gösteriyor.
Amerikan Nüfus Sayım İdaresi 2010 yılında tipik bir hanenin gelirinin yüzde 2'den fazla düştüğünü açıkladı.

2008'deki mali kriz öncesine bakıldığında ise gelirlerdeki gerileme yüzde 6'nın üzerine çıkıyor.

İstatistikler "yoksulluk" içinde yaşayan Amerikalıların sayısının da 46 milyon doları aştığını gösteriyor. Bu, 1993 yılından bu yana görülen en yüksek rakam.

Yani dünyanın en büyük ekonomisinde, her altı Amerikalıdan biri 'yoksul'.

ABD, yoksulluğu dört kişilik bir aile için yılda 22.314 dolar altındaki gelir olarak tanımlıyor.

Tek bir bireyin geçimi içinse çıta yılda 11.139 dolar (19.820 TL) olarak kabul ediliyor.

BBC ekonomi muhabiri Andrew Walker bu rakamları değerlendirirken tüketici harcamalarının Amerikan ekonomisinin yüzde 70'ini sağladığını göz önünde tutmak gerektiğini söylüyor.

Yani gelirin azalması, ekonominin toparlanması için olanakları da kısıtlıyor.

Resesyon öncesinde, geliri kısıtlı olanlar harcamalarını borçlanarak artırabiliyordu.

Pek çoğunun teminatı yükselen emlak fiyatları dolayısıyla, evleriydi.

Ancak krizin ilk önce emlak piyasasını ardından bankaları vurmasıyla, tüketicilerin borçlanma kapıları da büyük oranda kapandı.

Gelir düzeyinin sabit kalması ya da gerilemesi, ABD başka ülkelerin malları için en büyük pazar olduğundan dünya ekonomisine de etki ediyor.

7/08/2011

avrupada ekomomik kriz tırmandıkça intihar oranları yükseliyor

Amerikalı ve İngiliz araştırmacılar, 2007-2009 yılları arasında inceledikleri 10 ülkenin 9'unda toplumların çalışan kesimleri arasında intihar oranlarının arttığını saptadılar.
The Lancet dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 65 yaşın altındaki kişiler arasında intihar oranlarındaki artış yüzde 5 ile yüzde 17 arasında değişiyor.
Araştırmacılar, intihar oranlarının düşürülmesi için devletin toplumsal destek programlarına yatırım yapmasının kilit önem taşıdığını kaydetti.
İnsanların işlerini kaybetmesini önleyecek programların ya da yeniden iş bulmalarına destek sağlanmasının, bu kişilere sosyal yardım sağlanmasından daha önemli olduğu belirtildi.
Araştırma ekibi, 10 ülkedeki intihar oranlarını karşılaştıran çalışmasında Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerini kullandı.

İncelenen dönemde işsizlik oranı üçte bir artmıştı.
İntharlardaki artış, mali krizin derinliğiyle orantılı

Sadece Avusturya'da intihar oranları az oranda düştü. Bunun da Avusturya'nın diğer ülkelerden daha düşük boyutta mali kriz yaşamasından kaynaklandığı düşünülüyor.

Avrupa'da en ciddi mali kriz yaşayan ülkelerden Yunanistan ve İrlanda'da intihar edenler, yüzde 17 ve yüzde 12 oranlarında artarken; 2007-2008 yıllarında Letonya'daki artış yüzde 17'den fazla oldu.

Araştırmada, güçlü sosyal devlet sistemine sahip olan Finlandiya'da daha önceki yıllarda kıyasla daha düşük artış olduğu ve intihar edenlerin sayısının yüzde 5'in biraz üzerinde arttığı kaydedildi.

İngiltere'deki intiharlardaysa yüzde 10'luk bir artış belirlendi.

Araştırma ekibinde yer alan Dr. David Stuckler, "Tam anlamıyla tersine döndü, durum. Ekonomik krizden önce intihar oranları düşüyordu; ancak daha sonra incelenen Avrupa ülkelerinin hemen hepsinde yükselişe geçti. Bu artışların mali krizle bağlantılı olduğu, hemen hemen kesin." dedi.

Dr. Stuckler, yaşanan ekonomik sorunların kalp ve kanser hastalıklarındaki artış gibi olası sonuçlarının hemen görülemeyeceğini kaydetti.
Antidepresan reçetelerinde artış

Geçtiğimiz günlerde BBC'nin yaptırdığı bir araştırma, mali bunalım sırasında doktorların daha fazla antidepresan ilaç yazdığına işaret ediyordu.

İngiltere'deki aile hekimleri, giderek daha fazla sayıda insanın yaşadıkları mali güçlüklerden yakındığını ve son dört yılda yazılan Prozac ve benzeri ilaç reçetelerinin yüzde 40 arttığını kaydediyorlar.

Akıl Sağlığı Merkezi'nin genel başkan yardımcısı Andy Bell, "İşsizliğin ve işsiz kalma korkusunun akıl sağlığını kötüleştiren en büyük tehlikelerden biri olduğu biliniyor. Bu araştırma, yalnızca işsiz kalan insanların değil, işsiz kalabilecekleri korkusuyla yaşayan insanların akıl sağlığıyla ilgilenmemizin önemli bir kamu sağlığı konusu olduğunu gösteriyor." dedi.