Dünya

Dünya
mahkeme kararı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mahkeme kararı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/20/2012

TOKİ'nin romanlar'dan istimlak tehdidi ile 15 bin liraya aldığı 950 bin liraya sattığı lüks villalar

TOKİ-Fatih Belediyesi ortaklığında başlatılan Sulukule projesi mahkemece üç ayrı kararla iptal edildi ama hem inşaat sürüyor hem de daha bitmeyen dairelerin fiyatı tavan yaptı.

stanbul’un göbeğinde villa” sunumuyla, 950 bin liradan satışta
Romanlardan istimlak tehdidiyle metrekaresi 500 liradan 15-50 bin TL arası rakamlarla satın alınan dairelerin yerine inşa edilen ve yapımı süren dairelerden 116 metrekarelik bir daire “İstanbul’un göbeğinde villa” sunumuyla, 950 bin liradan satışta. Projenin geleceğine dair belirsizlik eski-yeni sakinleri birlikte mağdur ederken, yeni binalar için emlakçılara verilen satış ilanları 450-500 bin liradan başlıyor.

THE GUARDIAN’IN YAZDIĞI RANT KATLANDI
İngiliz The Guardian gazetesine haber olan Sulukule’deki rant, rekor bir satış ilanıyla yeniden gündemde. Guardian’da yoksul Romanlardan istimlak tehdidiyle belediyenin belirlediği metrekaresi 500 lira rayiç bedelden belediyeye ve aracılara satmaya zorlanan binaların yerine yapılan yenileriyle bölgede ev fiyatlarının 10 kat arttığı vurgulanmıştı.

Son olarak bir emlak sitesine verilen satış ilanı bu fiyatın 20’ye katlandığına işaret ediyor. Mahkemenin başladıktan 4 yıl sonra iptal ettiği projede Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun katılımıyla yeni sakinleri için kura çekimi yapılan Sulukule’de 116 metrekarelik, yapımı halen süren bir dairenin 950 bin liradan satışa çıkarılması şaşkınlık yarattı. Proje dahilindeki dairelerin yerlerine yapıldığı eski evler Romanlardan 15 ile 50 bin lira arasında değişen rakamlardan satın alınmıştı.

“KAMU YARARINA AYKIRI” GEREKÇESİYLE İPTAL EDİLDİ
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin açtığı davada İstanbul 4. İdare Mahkemesi projeyi, “kamu yararına uygun olmadığı” gerekçesiyle, oybirliğiyle iptal etti. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun “Sit alanıdır, inşaat yapılamaz” kararına rağmen 2 yılda hızla yükselen inşaatı ne bu süre içinde alınan 3 bilirkişi raporu, ne de dozerin önüne dikilen müze uzmanı arkeolog Şeniz Atik durduramamıştı.

Projenin iptali için Şehir Plancıları Odası ile Sulukule Yaşatma Derneği’nin aynı mahkemede açtıkları iki dava da aynı yönde sonuçlandı. Bölgede Çevik Kuvvet eşliğinde yıkım gerçekleşmiş, arkeolojik kazılar dahi inşaat sürecini durduramamıştı.

YENİ AVAN PROJE “ARKADAN DOLANMA”
Mahkemenin üç ayrı iptal kararının ardından Fatih Belediyesi yeni bir avan projesi hazırladığını öne sürüp belediye meclisine getirdi ve oy çokluğuyla geçirdi. 25 Temmuz tarihli bu karar İBB meclisinden onay beklerken, projenin iptal kararının mimarlarından avukat Hilal Küey Fatih Belediyesi’nin bu kararını “arkadan dolanma” olarak niteledi ve onay çıkarsa bu kararı da mahkemeye taşıyacaklarını söyledi. Avukat Küey, yeni avan projeyle, uygulamasına kadar iptal edilen eski avan projeyi mimarlara incelettiklerini, hiçbir değişiklik olmadığını belirtti.

VALİ VE BELEDİYE BAŞKANINA SUÇ DUYURUSU
Avukat Hilal Küey, mahkemenin iptal kararına esas olan yüzde 50 sur bandının (tarihi surlara 50 m mesafede inşaat şartına uyulmaması) yıkım gerektirdiğini hatırlattı. İptal kararlarına rağmen bölgede inşaat sürerken, avukat Küey kısa süre önce mahkeme kararlarını uygulamayarak kura çekip suç işledikleri gerekçesiyle Vali Mutlu ve Belediye Başkanı Demir hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

SAĞ TARAFINDA CAMİ, SOL TARAFINDA KİLİSE HAMAM
İlandaki daire için Sulukule’nin yeni halinden bir fotoğraf konulmuş. Dairenin fiyatı 950.000 TL, 4+1, metrekaresi 116 metrekare olarak verilmiş ve yapım aşamasında olduğu notu düşülmüş. İç donanımın da ayrıntılı verildiği ilanda şöyle deniliyor: Giriş üzeri, 1. kat, sağ tarafında cami, sol tarafında Kilise Hamam’ın hemen arkasında bulunmaktadır. Yaklaşık 5 metre aşağısında Spor AŞ’nin yüzme havuzu var. 4 katlı binanın 1. katında bulunup, sıfır durumda. Edirnekapı durağına 3 dakika uzaklıkta, İstanbul’un göbeğinde bulunan villa.

TARİKAT LİDERİNDEN, VEKİL OĞLUNA YENİ SAKİNLER
Sulukule olarak bilinen Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Yenileme Projesini kapsayan, Fatih’teki Sur Koruma Bandı’nda yer alan 90 bin metrekarelik bölgede, 640 konutun inşası 2 yılda bitme noktasına geldi. Asıl sakinleri bölgeden 60 km uzaklıktaki Kayabaşı TOKİ konutlarına gönderilen, kendilerine taksitle verilen evleri haraç-mezat satıp çoğu burayı da terk eden Roman vatandaşlardan sonra Sulukule’nin yeni sakinleri arasında pek çok ilginç isim göze çarptı. Yeni sakinleri arasında bir tarikat liderinden vekil oğluna, meclis üyelerine dek pek çok ismin olduğu basına yansıdı. e-kolay

7/07/2011

iki yaşında kızının katil zanlısı anne idamı beklenirken mahkeme jürisi tarafından suçsuz bulundu

Milyonlarca ABD’li, kızını öldürdüğüne inandıkları Anthony’nin en ağır cezalara çarptırılmasını beklerken, mahkeme jürisinin verdiği karar ülkede bir şok etkisi yarattı. Bazılarının idam cezası almasını beklediği Anthony, suçsuz bulundu.
ABD’de haftalardır köşe yazarları, televizyoncular ve hukukçular arasında kavgalara neden olan; sosyal medya ağlarında en çok tartışılan konuyu oluşturan Casey davası, ortaya çıkan karar açısından birçok ilginç faktör barındırıyor. Bunlar arasında, medyanın kamuoyu üzerindeki etkisi ve bilimsel bulguların her zaman belirleyici olamadığı gerçeği gösterilebilir.
ABD’nin ikinci O.J Simpson vakası olarak görülen Casey Anthony davasının geçmişi şöyle: Anthony, Haziran 2008’de anne ve babasının evinden iki yaşındaki kızı Caylee’yi alarak ayrıldı. Anthony’nin ebeveyni, sürekli olarak torunlarını sormalarına rağmen, genç kadın “çok meşgul olduğu için Caylee’yi getiremediğini” belirtti. Ayrıca, Caylee’yin “bir bakıcının gözetiminde olduğunu” söyledi. Anthony’nin babası George, aradan 31 gün geçtikten sonra kızının çekici tarafından götürülen arabasını almaya gittiğinde, bagajdan "çürümekte olan bir bedene ait olduğunu düşündüğü" kokuların geldiğini fark etti. Bunun üzerine Anthony’nin annesi Cindy polisi arayarak “torunlarının kayıp olduğunu” bildirdi.
ABD’yi birbirine katan süreç böylece başlamış oldu. Davacı yargıçlardan Linda Burdick, “hayatı partilerde geçen ve vaktini sevgilisiyle geçirmek isteyen Anthony’nin, kızından kurtulmak için onu kloroform kullanarak bayılttığını, ardından ağzını ve burnunu bantla kapatarak öldürdüğünü, aracındaki kokular fark edilince de cinayet süsü vermek için ormanlık araziye götürerek bıraktığını” öne sürdü.

Burdick, delil olarak Anthony’nin aracının bagajından alınan havanın “çürümüş insan bedeni ve kloroform” kalıntıları içerdiğini belirtti. Davacı yargıçların en önemli kozu ise Anthony’nin kızının kayıp olduğu dönemde sergilediği davranışlar oldu. Burdick, juriye iki fotoğraf sundu. Birincisi, Anthony’nin kızının kayıp olduğu günlerde bir gece kulübünde dans ederken gösteriyordu. İkincisi, yine kızı kayıplara karıştıktan sonra koluna yaptırdığı İtalyanca “belle vita”, yani “güzel hayat” yazan dövmeydi.

Anthony’nin kızının kayıp olduğunun anlaşılmasının ardından, “Caylee’in bakıcısı tarafından kaçırıldığını söylemesi” de önemli bir delildi. Çünkü ortada bakıcı yoktu.

ŞOK SAVUNMA

Tüm deliller, Anthony’nin kızını öldürdüğünü savunurken, dava sürecinin en ilginç ismi olmayı başaran avukat Jose Baez, müvekkili Anthony’yi suçlamalardan korumak için akla gelmeyecek bir savunma yaptı. Baez, küçük Caylee’in “yanlışlıkla havuza düşerek boğulduğunu, ancak panikleyen annesinin ne yapacağını bilemediği için kızının başına gelenleri sakladığını” öne sürdü. Bu savunmayı derinleştiren Baez, “Anthony’nin kararsız tavrının altında yatan sebebin, küçükken babası ve erkek kardeşi tarafından cinsel tacize uğraması” olduğunu söyledi.
Dahası, "Anthony’nin eski bir polis olan babasının, Caylee’in ölümünden haberdar olduğunu ve kızın cinayete kurban gittiği izlenimini vermek için ağzını bantlayıp ormana bırakılması fikrinin de ondan çıktığını" iddia etti. George Anthony, bu iddiaları yalanladı.

Baez, davacı tarafın sunduğu adli tıp delillerinin de yetersiz olduğunu öne sürerek, her duruşmada “medya” faktörünü de öne çıkarmayı ihmal etmedi. Savunmayı, elle tutulur hiçbir delil sunmamakla eleştirilen Baez, müvekkilinin “medya tarafından linç kampanyasına maruz kaldığını” belirterek boşlukları doldurmayı denedi.

KAMUOYUNUN GÖZÜNDE DAVA

Üç yıl önce Caylee’nin kaybolduğu haberleri basında yer bulmaya başladığında, evde çekilen görüntülerinde şarkı söyleyen ve gülümseyen kıza karşı ABD kamuoyunda büyük bir duyarlılık oluştu. Öte yandan, Casey Anthony’nin gazetelere basılan dans kulüplerinde çekilmiş fotoğrafları, tüm halkın aklına, “kızı kayıp olan bir anne nasıl böyle davranabilir” sorusunu getirdi.
CNN kanalının sunucusu ve eski bir yargıç olan Nancy Grace, Anthony’yi yerden yere vurarak, kızının kayıp olduğu dönemdeki gece hayatına dikkat çekti. Grace’in 25 yaşındaki kadını hedef aldığı programlar, 29 yıllık geçmişi bulunan CNN’in Haziran ayından en yüksek reytingleri toplamasını sağladı.

Grace, Fox News’ten Bill O'Reilly, MSNBC’den Lawrence O'Donnell ve ABC News'ten Dan Abrams ile kapıştıkça reytingler o kadar yükseldi ki medya Anthony davasına daha fazla yer vermeye başladı. Fox News aynı ay içinde 25-54 yaş grubu seyirciyi en çok çekmeyi başaran kanal oldu. Time dergisinin “yüzyılın sosyal medya davası” olarak tanımladığı süreç, Fox News’in prime time reytinglerini yüzde 86 gibi rekor bir seviyede artırmasını sağladı.
Bir zamanlar ABC News için muhabirlik yapan akademisyen Judy Muller, “Reyting söz konusu olduğunda yaptığınız haberler hakkında iç hesaplaşma yapmazsınız” yorumunu yaptı.

GEÇMİŞE DÖNÜŞ

Anthony davasının ABD’de fenonome dönüşmesine neden olan ikinci bir faktör, O.J Simpson davasına olan benzerliğiydi. Eski Amerikan futbol yıldızı ve aktör Simpson, 1994 yılında Alman asıllı eşi Nicole Brown ve arkadaşı Ronal Goldman’ı öldürdüğü suçlamasıyla gözaltına alındı. Dört ay süren dava, kamuoyunda ve basında çok büyük tartışmalara neden oldu.

Simpson her ne kadar suçlu görünse de, savunma avukatları delil yetersizliğinden yararlanarak ünlü yıldızın aklanmasını sağladı. Dava sürecinde, avukatlar kamuoyunun jüri üzerinde olumsuz etki yaptığına sıkça değinmişti.

JÜRİNİN GÖZÜNDE DAVA

Jürinin önüne yargıçların sunduğu savunma kısaca şunu diyordu: Annesi tarafından öldürülen Caylee, bir ay tutulduğu bagajdan kokular yükselmeye başlayınca Winnie the Pooh çarşafına sarılı halde ormanlık alana bırakıldı. Ancak adli tıp delilleri yetersizdi. Anthony’yi kızının ölümüyle doğrudan ilişkili kılan DNA örneği gibi bir delil yoktu. Bunun yerine arabanın bagajındaki hava üzerinde yapılan analiz sunuldu.

Florida Üniversitesi’nden Karin Moore, “yargıçların duygusallığa çok yer verdiğini ancak ölüm nedenini kesin olarak ortaya koyamadıklarını” ifade etti. Yaptığı savunmayla televizyon ve basında alay konusu olan Anthony’nin avukatı Baez, bu açığı çok iyi kullandı. Analistler Baez’in yaptığı savunmayla “akla yatan bir şüphe oluşturduğuna ve jürinin kamuoyuna yansıyan duygusallıktan sıyrılmasını sağladığına” dikkat çekti.

ABD’NİN ŞOK GEÇİRDİĞİ AN

İlk olarak Pazartesi günü bir araya gelen jüri üyeleri, Anthony’e yöneltilen dört suçlama üzerinde hangi karara vereceklerini tartıştı. Bu suçlamalar, “birinci dereceden cinayet, kasten adam öldürme, çocuklara kötü muamele ve polise yalan ifade vermek”ti. Eğer cinayetten suçlu bulunursa, Anthony idam cezasına çarptırılabilecekti. Sadece kasten adam öldürme veya kötü muameleden suçlu bulunması ise en az 30 yıl hapis cezası demekti. Diğerlerinin yanında en önemsiz kalan “yalan ifade” en fazla dört yıl hapis cezası getirecekti.

Mahkeme önünde bekleyen kalabalık kararı duyunca şok geçirdi.
On milyonlarca ABD’li, Salı günü ekranların başına toplanarak 7’sı kadın, 5’i erkek olan ve kimlikleri açıklanmayan jürinin kararını bekledi. Tüm duruşmalarda gözyaşlarına boğulan Anthony, ayakta kararın açıklanmasını beklerken kıpkırmızı olmuştu. Nihayetinde, en beklenmeyen şey oldu ve Anthony en ağır suçlamalardan delil yetersizliği nedeniyle sıyrılmayı başardı. Şu ana kadar üç yıl hapis yatan Anthony, Perşembe günü 4 yıl hapis cezası alsa bile buna fazla üzülecek gibi görünmüyor.

Öte yandan, davayı takip eden ABD’lilerin genelinde bir şok havası hakim. Birçoklarının ömür boyu hapis, hatta idam almasını beklediğini Anthony, Perşembe günü elini kolunu sallayarak mahkemeyi terk edebilir. Belki de şoku en iyi özetleyen, ABD’nin önde gelen sosyetelerinden Kim Kardashian oldu.

O.J Simpson’un savunma avukatlarından Robert Kardashian’ın kızı Kim, birçok kişi gibi şaşkınlığını Twitter üzerinden duyurdu:

“NE! Söyleyecek kelime bulamıyorum…”

HABER: müfit yılmaz gökmen

6/09/2011

fındıklı yöresi sakinleri arılı vadisinin sit alanı olması yolundaki mücadeleyi kazandılar

Fındıklı'da, bazı yöre sakinlerinin Arılı Vadisi'nin doğal sit alanı olarak tescil edilmesi için Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna yaptığı başvuru sonucunda vadi, 18 Şubat 2010 tarihinde 1. ve 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilmişti.

Vadide hidroelektrik santrali (HES) yapmak isteyen şirketler, kararın kaldırılması için Rize İdare Mahkemesine dava açmışlardı. Dava sonucunda 16 Şubat 2011 tarihinde mahkeme, vadinin sit alanı ilan edilmesi kararının yürütmesini durdurmuştu.

Bunun üzerine Fındıklı Derelerini Koruma Platformu üyeleri, Rize İdare Mahkemesinin verdiği yürütmenin durdurulması kararının iptali için üst mahkeme olan Trabzon Bölge İdare Mahkemesine başvurdu. Trabzon Bölge İdare Mahkemesi de Rize İdare Mahkemesinin, vadinin sit alanı olarak ilan edilmesi konusundaki yürütmenin durdurulması kararını iptal etti.

Böylece Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun verdiği karar doğrultusunda, Arılı Vadisi'nin sit alanı olma özelliği korunmuş oldu.
trt türk

5/02/2011

emeklilere bankadan promosyona ret kararını yargıtay bozdu

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) emekli aylığı alan, aynı zamanda Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan Sedat Vural’ın, aylık aldığı bankadan kendisine de "promosyon" ödenmesi talebiyle açtığı davada, ret kararı veren Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını bozdu.

Dairenin kararında, "Dava konusu iddianın davacıdan sorularak ya da bilirkişi raporu ile belirlenerek oluşacak sonuca göre miktarın 7 bin 230 lirayı geçmesi halinde davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine" hükmedildi.

3. Hukuk Dairesinin bozma kararında, SSK’dan emekli olan davacı Vural’ın, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın dilekçesinde, "Promosyon adıyla kamu çalışanlarına, ek mali imkanlar sağlandığını, aynı imkanların emeklilere de sağlanması gerektiğini belirterek bu konuda yıllık zararının tespiti ile 5 yıl geriye dönük alacağının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 200 liranın tahsilini talep ettiği hatırlatıldı.

Yargıtay'ın kararını hurriyet.com.tr'ye değerlendirirken Sedat Vural, bu kararın emeklilere promosyon yolunu açacağını söyledi.
trt türk

12/01/2010

mahkeme kararıyla görevine dönen müdürlere yeraltı odası

Çorum’da Belediye Başkanı AK Partili Muzaffer Külcü’nün görevlerinden aldığı, ancak Çorum İdare Mahkemesi’nin kararıyla geri dönen 6 birim müdürü, önce aynı odayı paylaşmak zorunda bırakıldı.