Dünya

Dünya
internet kullanıcıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
internet kullanıcıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/06/2011

internette yeni açılan bir sitede çarpışmalarda ölen askerler hesap soruyor

Katia Moskvitch

BBC Bilim ve Teknoloji muhabiri

İgor Andreev


"Merhaba! Adım Nikolay. 24 Yaşındayım ve Rus ordusunda görev yaparken öldüm."


Facebook'un Rus versiyonu Odnoklassniki.ru'daki bir sayfada çoğu askeri üniformalı 27 gencin fotoğrafları görülüyor.

Çoğu gülümsüyor, mutlu ve gururlu görünüyorlar.

Bu 27 gencin hepsi de silah altındayken can vermiş. Birkaçı Çeçenistan veya Dağıstan'daki çarpışmalarda ölmüş.

Bu alışılmışın dışındaki sayfayı oluşturan, sivil toplum örgütü The Mother's Right Foundation (Annelerin Hakkı Vakfı), ölen askerlerin çoğunun, aşırı zorbalık, suç eylemleri, kötü yaşam koşulları ya da ordu içindeki anormal psikolojik ortam yüzünden can verdiğini belirtiyor.

Bazıları asker arkadaşlarınca öldürülmüş, yakın mesafeden açılan ateşle ya da aşırı dövülme sonucu...

Vakfa göre, bazıları da, yaşadıkları sürekli şiddet ve taciz yüzünden intihar etmiş.

Ama Odnoklassniki.ru sitesinde, bütün bu gençler, adeta hala hayatta gibi. Başkaları bu kişileri "arkadaş" edinebiliyor, fotoğraflarına bakabiliyor, duvarlarına yazabiliyor ve hatta özel mesaj gönderebiliyor.

Sayfa sahipleri, yaşam öykülerinde hayatlarını ve ölümlerini birinci tekil şahısla anlatıyorlar.

Çelyabinks'den çok da uzakta olmayan Mezhozernij köyünden Nikolay Ishimov, kendi öyküsünü şöyle anlatıyor:

"20 Ağustos 2007'de 47 asker arkadaşımın önünde, Vladimir Bazelev adlı sarhoş subay tarafından vuruldum. Öylesine, hiçbir neden olmaksızın...

Kurşun iki gözümün arasına isabet etti, hemen orada öldüm.

Üç duruşma ardından ve Annelerin Hakları'nın yardımıyla, annem, katilimin 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmasını başardı.

Ama annem hala ağlıyor arkamdan, hergün ağlıyor. Annem babam bazen rüyalarında görüyorlar beni."
İnternet sayfası büyük dikkat çekti

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet kampanyasının sadece birkaç hafta önce başlatılmış olmasına rağmen, Rus ordusundaki şiddet geleneğine böylesine alışılmadık biçimde dikkat çekilmesinin, gündemde yer bulduğunu söylüyor.

Marçenko, "Bu bilgiyi dünyayla paylaşmak suretiyle, olan bitenleri soyut sözcükler ve rakamlarla anlatmak yerine, somut örneklerle, bu gençlerin öykülerini anlatarak ortaya koyuyoruz. Böylece insanlar, bu durumun olağan birşey olup olmadığı sorgulamaya ve ne yapılabileceğini düşünmeye başlıyor." diyor.

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet sayfasındaki yazılarda "Ben öldüm, öldürüldüm" gibi ifadeler kullanılmasıyla, birden büyük dikkat çektiklerini ve insanlardan tepkiler gelmeye başladığını belirtiyor.

"Belki aynı apartmanda oturuyor olabilirsiniz ama, komşunuzun oğlunun silah altındayken öldüğünü, ancak bu sosyal paylaşım sitesinden öğreniyorsunuz. Çünkü artık insanların çoğu, komşularıyla değil de, internet üzerinden iletişim kuruyorlar birbirleriyle." diyor Marçenko.

Annelerin Hakkı, 1990'dan bu yana , ölen askerlerin ailelerine parasız hukuki yardım ve destek sağlıyor; ailelere, karmaşık Rus yargı düzeninde rehberlik yapıyor.

2009 Yılında, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yürüttüğü çalışmalardan ötürü Veronica Marçenko'ya saygın "Uluslararası Cesur Kadınlar" ödülünü vermişti.
Birçok aile için, oğullarının tam olarak nasıl öldüğünü anlamak, çok büyük önem taşıyor.

Veronika Marçenko, silah altında ölen askerlerin anne babalarının, yalnızca maddi tazminat ve adalet peşinde olmadıklarını; oğullarının nasıl ve niye öldüğünü de saptamak istediklerini anlatıyor.

Genç bir askerin ölüm nedeni olarak en sık rastlanan açıklama, intihar. Ama anne babalar, oğullarının ölü bedenlerini incelediklerinde, iç yaralanmaların ve kırılmış kemiklerin izlerini buluyorlar.

Kimileri, bazı askerlerin aslında dövülerek öldürüldüğünü, ama olaya intihar süsü vermek için boyunlarına ip geçirildiğini ya da gençlerin kendilerini asmak zorunda bırakıldıklarını düşünüyor.
İşkence olayları

19 Yaşındaki İgor Andreev 2005 yılında Sen Petersburg'da ölmüş. Bir birlikten diğerine nakledilirken, trende, kemeriyle asılı halde bulunmuş.

İgor'un annesi Lyudmila Strugova, hıçkırıklar içinde, "Aldığımız haberlerden çok etkilenip o kadar büyük bir şoka girdik ki, otopsi yaptırmadık. Bize, oğlumuzun cesedinin beş gündür tabutta olduğunu ve ilaçlamayı unuttukları için, tabutu açmamamız gerektiğini söylediler. Bu nasıl birşey? Tabutu açmamıza nasıl izin vermezler?" diyor...

İnternet sitesinde İgor'un öyküsü tüm çıplaklığıyla gözler önünde.

"Sürekli diğer askerlerce eziliyor, tacizlere hedef oluyordum. Benden para istiyorlar, dövüyorlardı. Her yerim çürükler ve hematomlarla kaplanmıştı." diye yazıyor İgor ve sürdürüyor:

"2005 Mart'ında, istediği parayı bulamadığım için Ruslan Romadov adlı asker tarafından çok kötü şekilde dövüldüm. Alemden para istemek zorunda kaldım. Ben yoksul bir aileden geliyorum. Cumhurbaşkanlığı taburunda görev yapıyordum; sürekli dayak, haraç alma ve aşağılanma beni perişan etti."

İgor'un annesi, ağlayarak, ordunun zor bir yer olduğunu daha önce duyduklarını; ama asla bu derece zor olacağını düşünemediklerini anlatıyor ve İgor hala hayattayken, bu taciz hareketlerini yapanların hiçbir ceza görmemesini anlayamadıklarını söylüyor.

İgor Andreev'un annesi, "Mahkemede subayın gözlerinin içine baktım ve oğluma niçin işkence edildiğini, neden geceler boyunca uykusuz bırakıldığını, bir köşede ayakta durmak zorunda bırakıldığını, sürekli dayak atıldığını, olayla ilgili belgelerde yazılı olan bütün bu muamelelerin niçin yapıldığını sordum. Doğru bir cevap alamadım ama vakıf avukatlarının yardımıyla, olayın başlıca sorumlusunun hapse atılmasını sağladık ve maddi tazminat aldik." diye sürdürüyor.
İgor ve Nikolay'ın ölümleri soyut olaylar değil


Eylemciler her yıl binlerce askerin savaşla ilgisi olmayan olaylarda öldüğünü, binlercesinin de fiziksel ya da ruhsal bakımdan veya her iki bakımdan sakatlanmış olarak evlerine döndüğünü belirtiyor.

2006 Yılında 19 yaşındaki Andrei Siçev, yılbaşı gecesi saatlerce çömelmiş halde durmaya zorlandıktan sonra bir sandalyeye bağlanmış ve vahşice dövülmüştü. Şiddetli acılardan yakınmasına aldırış edilmedi ve dört gün sonra hastaneye kaldırıldığında, doktorlar kangren oluşan bacaklarını kesmek zorunda kaldılar.

Rus ordusu, silahlı güçler içindeki zorbalık ve taciz olaylarına çözüm getirilmesine çalışıldığını ve askeri eğitim bünyesinde çeşitli reformlar yapıldığını kaydediyor. 2008 Yılında Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov, askerlik reformlarını açıklamış; bu çerçevede subay sayısı azaltılmış, askerlik süresi bir yıla indirilmiş, bazı kadrolar ve birlikler feshedilmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı barış zamanlarında bile hala yılda 500 kadar askerin öldüğünü belirtiyor.

Sivil toplum örgütleriyse bu sayının yılda 2-3 bin arasında olduğunu kaydediyor.

Annelerin Hakkı gibi girişimlerle Rus ordusunda değişime gidilmesi için yürütülen baskı artırılıyor.

İgor Andreev'in annesi Lyudmila Strugova da, oğlunun ölümünün, hiç değilse başka Rus gençlerinin kurtarılmasına yarayabileceği düşüncesiyle avunuyor.

6/05/2011

pekin yönetimi tiananmen kurbanlarına tazminat ödeyecek eylemciler halen hapiste

4 Haziran, bugün Çin'de çoğu yüksekokul öğrencisine hiçbir şey ifade etmiyor. Pekin Yönetimi’nin başarılı unutturma politikası sayesinde bugün Çin’in gençliği, yaşıtlarının bundan 22 yıl önce, 4 Haziran 1989 tarihinde Tiananmen Meydanı’nda demokrasi ve özgürlük uğruna yaşamlarını yitirdiklerini bilmiyorlar.

Ama 1989’un Haziran ayında o meydandaki öğrenci protestolarının kanla bastırıldığını unutturmamak için hala sesini yükseltenler de var! Görünen o ki, Çin hükümeti şimdilerde para karşılığında bu sesleri bastırmaya çalışıyor.

1989 katliamını çağrıştıran herşey tabu

Sekiz kere sekiz, 35 Mayıs, ya da Romen rakamları ile 6 ve 4… .“64”, yani Tiananmen Meydanı’nda 4 Haziran 1989 yılında düzenlenen katliamı çağrıştıran her şey Çin’de tabu! O yüzden de Çin’deki internet kullanıcıları sansürün hışmına uğramamak için böyle şifreler kullanıyorlar.

Arap Dünyası’ndan tanığı olduklarımızın bir benzeri, Çin’de 1989 yılında yüksekokul öğrencilerinin daha fazla özgürlük ve demokrasi talepleriyle ortaya çıkmıştı. Öğrencilerin sokağa dökülmesi için yeteri kadar sebep vardı: gıda fiyatları 80’li yılların sonunda, o zamana kadar görülmemiş bir düzeye fırlamıştı. Yüksekokul öğrencileri, iktidardaki yöneticilerin ve yakınlarının, o zamanki plan ekonomisi döneminde sahip oldukları imtiyazları sonuna kadar kullanmış olmalarını eleştiriyorlardı.

Yüzlerce öğrenci yaşamını yitirmişti

Öğrenciler barışçıl bir biçimde protestoda bulunmalarına rağmen Çin hükümeti, Çin Halk Ordusu’nu halkın üzerine sürdü.

Tanklar acımasızca Tiananmen Meydanı’nda, toplananların üzerine yürüdü ve ateş açıldı. Bazı kaynaklara göre yüzlerce, diğerlerine göre ise iki bin kişi öldü.

Tiananmen Anneleri, adalet istiyor

Katliam sonrasında bazı kurban anneleri “Tiananmen Anneleri” örgütünü kurdu. Anneler, onlarca yıldan bu yana kamu önünde, katliam emri veren ve uygulayanların mahkemeler önünde hesap vermesini talep ediyorlar. “Tiananmen Anneleri” örgütü kurulduğundan bu yana Çin makamlarının takibatı altında ve her türlü baskıya göğüs germek durumunda.

Aradan geçen 22 yıldan sonra Çin hükümetinin şimdi de bir kurban ailesini susturmak üzere aileye tazminat ödeme teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Oğlunu Tiananmen Meydanı’ndaki olaylarda yitiren anne Xu Jue, giden canın parayla tazmin edilemeyeceğini söyleyerek, Çin hükümetine duyduğu öfkeyi şu sözlerle dile getiriyor: “Hükümetin bize adalet borcu var; ama onun yerine para teklif ediyor.Çocuklarımızın hayatını nasıl oluyor da para ile eş değerde görebiliyor? Bu, bizim aşağılanmamız anlamına gelmiyor mu?”

"Tazminat teklifi, suçun itirafı"

“Tiananmen Anneleri” örgütü, hükümetin bir kurbanın ailesine tazminat teklif ettiğini, ailenin yaklaşık 320 bin euro istediğini, ancak hükümetin buna şimdiye kadar yanaşmadığını açıkladı. 1989 yılında o zamanki Komünist Parti Genel Sekreteri Zhao Ziyang’ın yakın çalışma arkadaşı olan, ancak öğrencilerin protesto hareketini anlayışla karşıladığı için partiden uzaklaştırılan Bao Tong, tazminat girişimini, işlenen suçun kabul edilmesi olarak algılıyor:

“Bu, iyiye işaret! O zamanlar Tiananmen kurbanlarına merhametle yaklaşanlar hemen karşı devrimci olarak damgalanıp, görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Şimdi ise hükümet tazminat konusunu düşünüyor ve bununla da devletin hata yapmış olduğunu itiraf etmiş oluyor.”

Bao Tong, tazminattan daha önemlisinin, Çin hükümetinin artık nihayet işlediği suçları itiraf etmesi olduğunu vurguluyor ve şunları ekliyor: “Halka karşı askeri güç kullanmak bir Halk Cumhuriyeti’nin temel prensiplerine aykırı bir girişimdir. Eğer kamuoyu önünde bu ilkelere sahip çıkar ve bunları uygularsak, o zaman Çin’de ümitler yeşerir. Ve gelecekte de Çin’deki tüm barışçıl protesto faaliyetleri şiddetle bastırılmaz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jun Yan / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay

6/04/2011

google 'a ait gmail benzeri sahte sayfalar yaparak kullanıcıların şifrelerini çaldılar

Çin, bu ülkedeki bilgisayar korsanlarının yüzlerce Amerikalı üst düzey yetkili, askeri personel ve gazetecinin kişisel elektronik postalarına girdiği yolunda Google'dan gelen açıklamayı yalanladı.


Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu tür saldırıların ardında oldukları yolundaki iddialarının kabul edilemeyeceğini bildirdi.

İnternette arama devi Google, doğrudan Çin hükümetini sorumlu tutmasa da sanal korsanlık kampanyasının Çin'in doğusundaki Jinan kentinden kaynaklandığını savunuyor.

ABD merkezli şirket, güvenliğinin aşılamadığını, ancak bazı şahıslara ait şifrelerin ele geçirildiğini bildirdi.

Çinli siyasi eylemciler ve diğer Asya ülkelerindeki yetkililerin hesaplarının da hedef alındığı belirtildi.
'Çinli korsanlar saldırdı'

Şirketin açıklamasında, "Google kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeyi ve elektronik postalarını gözlemlemeyi amaçlayan bir saldırı fark etti ve boşa çıkardı. Saldırı kurbanlarına haber verdik ve hesaplarını güven altına aldık. Ayrıca ilgili hükümet kurumlarına da bilgi verildi' denildi.

Korsanların, Google'ın elektronik posta hizmeti Gmail'e benzeyen sahte sayfalar yaparak şifreleri ele geçirmeye çalıştığı açıklandı.

Elektronik posta adresleri ve şifreleri ele geçiren korsanların daha sonra Gmail sunucusuna, ilgili hesaba gelen elektronik postaları, kendi kurdukları bir elektronik posta hesabına iletmeleri talimatı verdikleri belirtildi.

Washington'daki BBC muhabiri Adam Brookes, bu tür saldırılardan hükümetlerin mi, bireylerin mi sorumlu olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.

Ancak Brookes, hassas bilgilere sahip olabilecek bireylerin hedef alınmasının, bunun bir siber saldırıdan çok, siber casusluk girişimi olması ihtimalini yükselttiğini belirtiyor.

Beyaz Saray ise hükümete ait elektronik posta hesaplarına girildiği yönünde bir işaret bulunmadığını duyurdu.
bbc türkçe

5/26/2011

avrupada internet denetim kuralları değişti rıza olmadan kullanıcı bilgileri alınamayacak

Avrupa Birliği internetin denetimi ile ilgili bugün uygulamaya girecek olan yeni kurallar getiriyor.


Bu kurallar çerçevesinde, internet siteleri, 'cookies' olarak bilinen ve kullanıcılara ait bilgileri kaydeden yazılım programlarını, siteyi ziyaret eden kişilerin bilgisayarlarına yüklemeden önce izin istemek zorunda olacak.


Cookies, ağırlıklı olarak, pazarlama şirketleri tarafından tüketicilerin alışkanlıklarını takip etme amacıyla kullanılıyor.

Programlar, kullanıcının ziyaret ettiği sitelere ilişkin bilgileri topluyor ve kaydediyor.

İnternet şirketleri, yeni kuralların internet ticaretini olumsuz etkileyeceğinden endişeli olduklarını ifade etti.
Rıza ve kişisel bilgi kaygıları

BBC'nin teknoloji muhabiri Mark Gregory, programların internetin daha etkin işlemesine yardımcı olduğunu ancak bazı grupların rıza ve kişisel bilgilerin korunmasına ilişkin kaygıları dile getirdiğini söylüyor.

İnternet kullanıcılarının çoğu, bu programların varlığından habersiz.

İngiltere'deki denetleyici kurumlar, AB yönetmeliğini uygulamaya bir sene sonra başlayacaklarını açıkladı.

AB yönetmeliğinin nasıl uygulanacağına ilişkin soru işaretleri de mevcut.

Kullanıcı rızası gerekliliği çerçevesinde, kişilere tarayıcılarını ilk açtıklarında bu sorunun sorulabileceği ve verdikleri cevabın ziyaret ettikleri tüm siteler için geçerli olabileceğini söylüyor Gregory.

Dünyanın en etkili internet ve medya yöneticileri, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin evsahipliğinde hafta başında Fransa'da toplanmıştı.
bbc türkçe

3/17/2011

internette 70 bin üyesi bulunan en büyük sübyancı çetesi çökertildi

İnternette faaliyet gösteren dünyanın en büyük sübyancı çetesi ortaya çıkartıldı.


Avrupa Polis Ajansı Europol'un direktörü Rob Wainwright, istismar ağının 70 bin üyesi bulunduğunu ve 30 ülkeye dağıldığını söyledi.


Operasyon kapsamında 670 şüpheliyle istismar edilmiş 230 çocuk belirlendi.

Müfettişler şimdiye kadar 170 kişinin tutuklandığını -bunların 100'den fazlasının İngiltere'de olduğunu açıkladı.

İngiltere'de korumaya alınan çocukların sayısı 60'ı buluyor.

Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Wainwright, üç yıl süren soruşturma kapsamında bazı dedektiflerin internet ağına sızdıklarını ifade etti.

Pedofil ağının, Hollanda'dan hizmet veren yasal bir internet forumunu paravan olarak kullandığı anlaşıldı.

Ancak ağın üyeleri dünyanın bir çok yerine dağılıyor.

Hollanda ve İngiltere'nin yanı sıra, Avustralya, İtalya, Kanada ve Tayland'dan da şüpheliler tespit edildi.

Wainwright, ağın üyelerinin bu özel kanalda istismar ettikleri çocukların fotoğraflarını ve video kayıtlarını paylaştıklarını anlattı.

Operasyon kapsamında cinsel suçlardan hüküm giymiş, gayet iyi bilinen iki İngiliz vatandaşının da İspanya'da oldukları belirlendi.

Avustralya polisi, 51 arama emri çıkardı ve 31 şüpheliyi gözaltına alındı. Bu kişilerden bazılarının internet ağının yönetim kademesinde üst konumlarda oldukları düşünülüyor.
bbc türkçe

3/15/2011

google kürdistan haritası için açıklama yaptı kullanıcılar yaptı

Google yetkilileri, bugün bir internet sitesinde yayımlanan ''Google, Kürdistan Sınırlarını Çizdi'' başlıklı haberde yer alan haritanın, kullanıcılar tarafından yaratılan MyMap uygulaması olduğunu duyurdu.

Google yetkililerinin yazılı açıklamasında şu bilgilere yer verildi:

''Söz konusu harita bir MyMap uygulamasıdır. Google'ın görüşünü yansıtmamaktadır. Google, maps uygulamasında sınırların gerçeğine uygun olması konusunda büyük hassasiyet göstermektedir. Mymap, kullanıcılar tarafından yaratılan harita uygulamasıdır. Tüm dünyada dileyen kullanıcılar, başkalarıyla paylaşmak veya kişisel kullanım amacıyla haritalar yaratabilir. Bu içerik, Google tarafından oluşturulmamaktadır ve içeriklerinin sorumlusu onları yaratan kullanıcılardır.''
cumhuriyet portal