Dünya

Dünya
içme suyu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
içme suyu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/05/2011

adıyamandaki musluklardan ham petrol akıyor içilmemesi için uyarı yapılıyor

Belediyeden petrol sızan depodaki 1000 ton suyun tahliyesi için muslukların açık bırakılması ve içilmemesi için hoparlörler aracılığıyla anonslar yapıldı. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, sorunun giderilmesine çalışıldığını ayrıca olayın kasıtlı olarak mı yoksa kaza sonucu mu gerçekleştiğini araştırdıklarını söyledi.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Adıyaman Bölge Müdürlüğü'nün Türmüz yolu üzerinde bulunan "Adıyaman- 1" lokasyonunun altında bulunan Kırkgöz İçme Suyu İsale Hattı'na ham petrol sızdı.

Spiralle Kesilmiş
Musluklarından akan suda petrol kokusu hissedenlerin belediyeye başvurmaları üzerine başlatılan araştırma sonrası sorunun Kırkgöz İsale Hattı'ndan kaynaklandığı belirlendi. İsale hattına giden belediye ekipleri ve TPAO görevlileri, TPAO tarafından açılan atık tahliye çukurunun içinde bulunan petrol borusunun spiralle kesildiğini ve suya ham petrolün bu şekilde sızıntı yaptığını saptadı.

Hemen isale hattından kente verilen su kesilirken, depodaki suyun da tahliye edilmesine başlandı.

Belediye hoparlörlerinden musluklardan su içilmemesi ve kesilinceye kadar da muslukların açık bırakılarak kirli suyun tahliye edilmesi istendi.

Sağlık Müdürlüğü yetkilileri de analiz için sudan örnekler aldı.

Su Ne Zaman Gelecek?
Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, "Boru hattı spiralle kesilmiş ve sızıntı bundan kaynaklanmış. Şimdi bu olayın nasıl ve neden olduğunu güvenlik güçleri araştırıyor. Kaza mı, yoksa kasıt mı var araştırma sonunda ortaya çıkacak. Şu anda belediye ekipleri önlem aldı ve anons yaparak vatandaşları da uyardı. Petrol sızıntısı ile oluşan riskin ortadan kalkması için şu an tahliye işlemi yapılıyor. Tahliyenin tamamlanmasının ardından temiz içme suyunun verilmesine başlayacağız" diye konuştu.

Belediye Başkanı Necip Büyükaslan ise,"2'nci Çevre Yolu'nun kuzeyinde bulunan Yenimahalle, Cumhuriyet, Fatih, Kayalık, Karapınar, Narlıkuyu ve Petrol mahallelerimizde ikamet eden vatandaşlarımızın borularda biriken suyun tahliyesi için musluklarını su bitinceye kadar açık tutmaları gerekmektedir. Bu uyarıyı ilan yoluyla yaptık" dedi.
trt türk

2/06/2011

türkiye'de son 40 yılda sulak alanların yarısı kaybedildi

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Türkiye’de son 40 yılda 2.5 milyon hektarlık sulak alanın yarısının yok olduğunu, 1 milyon 300 bin hektarlık sulak alanın da su sistemlerine müdahaleler nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliklerini yitirdiğini bildirdi.

Eğirdir, Beyşehir, Bafa, İznik, Sapanca ve Uluabat gölleri ile Büyük Menderes, Gediz ve Göksu deltaları ve İğneada Su Basar Ormanları ise kirlilik tehdidi altında.

WWF-Türkiye’nin (World Wildlife Fund - Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı) “Türkiye’nin sulak alanlarının korunması, sorunlar ve çözüm önerileri - 2011” Raporu’na göre, Türkiye’de son 40 yılda 2.5 milyon hektarlık sulak alanın yarısı yok olurken, yaklaşık 1 milyon 300 bin hektarlık sulak alan da su sistemlerine müdahaleler nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliklerini yitirdi. WWF’nin raporunda, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü Eğirdir Gölü’nün yanı sıra, Beyşehir Gölü, Bafa Gölü, Büyük Menderes Deltası, Gediz Deltası, Göksu Deltası, İğneada Su Basar Ormanları ve Gölleri, İznik Gölü, Sapanca Gölü ve Ulubat Gölü gibi sulak alanların da kirlilik tehdidi altında olduğu vurgulandı.

67 bin kaçak kuyu

WWF-Türkiye raporunda, 67 bin kaçak kuyunun bulunduğu Konya Kapalı Havzası’ndaki aşırı yer altı suyu kullanımına da vurgu yapıldı. Bilinçsiz su kullanımı ve aşırı yer altı suyu çekimi nedeniyle Tuz Gölü’nün yüzde 60 oranında küçüldüğü kaydedilen değerlendirmede, benzer sorunlar nedeniyle Hotamış Sazlığı’nın tamamen, Ereğli Sazlıkları’nın ise yüzde 85 oranında kuruduğuna dikkat çekildi. Rapora göre, Kulu Gölü yüzde 95, Beyşehir Gölü yüzde 75, Akşehir Gölü ise büyük ölçüde küçüldü. Doğal göl olma özelliğini yitiren Suğla Gölü ise DSİ tarafından depolama alanına dönüştürüldü.

Çözüm önerileri

Suya olan bakış açısı değiştirilmeli. Suyun kalite ve miktar bakımından birlikte ele alındığı, havza bazında, katılımcı ve talep yönetimi odaklı bir anlayışa dayanan Ulusal Su Yasası hazırlanmalı.
Su ile ilgili bütün verilerin toplandığı ulusal su veri tabanı oluşturulmalı.
Entegre havza yönetimi beslenmeli, sulak alanlar korunmalı.
Su altyapı projelerinin sosyal ve çevresel etkileri mutlaka göz önünde bulundurulmalı.
Kaçak su kullanımına son verilmeli. Yer altı sularının kullanımı en az düzeye çekilmeli. Tuzlu su artımı ve havzalar arası su transferi ‘sihirli formül’ değildir.
Tarım politikalarında ve uygulamalarında köklü değişimler gerçekleşmelidir. ? A.A

Suları alıp göçe zorluyorlar

DERELERİN Kardeşliği Platformu Dönem Başkanı Mehmet Gürkan, “Sularımızı elimizden alarak bizi göçe zorluyorlar” dedi. Gürkan, Rize Tek Gıda-İş Sendikası toplantı salonunda düzenlenen Derelerin Kardeşliği Platformu 1’inci Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hidroelektrik santrallerin (HES), yenilenebilir enerji kaynağı olmadığını savundu. HES projeleri ile bölge halkının yaşam alanlarının yok edildiğini öne süren Gürkan, “Sularımızı elimizden alarak bizi göçe zorluyorlar. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan insanlar olarak buna müsaade etmeyeceğiz. Dedelerimizin bize miras bıraktığı bu toprakları biz de torunlarımıza bırakacağız” diye konuştu. Bölgede turizmin geliştirilmesi adı altında Samsun-Artvin arasında yayla yolu yapılacağını ifade eden Gürkan, “Buralara 5 yıldızlı oteller kondurarak suyu kaynağından ele geçirecekler. Artık canımızı alacaklar. Can suyu kalmayacak. Can suyu, ölmek üzere olan insana verilen son yudum sudur. Bunlar bizim ölüm emrimizi vermişler. Dereler kurudu. Derelerde artık can suyu diye bir şey akmıyor” dedi. Derelerin Kardeşliği Dönem Sözcüsü Ömer Şan da platform olarak kimseden destek almadıklarını kaydederek, “Derelerin Kardeşliği yerel bir harekettir. Bağımsız bir halk hareketi olarak hepimizin el emeği, göz nuru ile oluşan bir haykırıştır. Her türlü fon ve kaynaktan uzak durmuş, durmaya devam edecektir. Milyon dolarların telaffuz edildiği alanlarda yüreğimizle kendi öz toprağımızı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
hürriyet gündem

1/11/2011

toroslar deliniyor konya ovasını suyla buluşturacak dev proje

KOP'un en önemli adımı olan, Konya Ovası'nı suyla buluşturacak ''100 yıllık rüya'' Mavi Tünel Projesi, tüm hızıyla devam ediyor. 2007 yılında temeli atılan 17 kilometrelik Mavi Tünel Hattı'nda çalışmalar 50 işçinin, 3 vardiya 24 saat çalışmasıyla sürdürülüyor.

Mavi Tünel kapsamında, Akdeniz'e boşalan Göksu Havzası'ndaki suların 414 milyon metreküplük bölümünün Konya'ya aktarılması, bu suyun tarım alanlarının sulanmasında kullanılması hedefleniyor.

DSİ 4. Bölge Müdürlüğü yetkileri, projenin ilk etabı olan 205 milyon metreküplük su depolama kapasitesine sahip olacak Bağbaşı Barajı ile Mavi Tünel'de çalışmaların sorunsuz şekilde devam ettiğini belirtti.

Torosların, yurt dışından getirilen özel bir makine ile delindiğini dile getiren yetkililer, tünelde günlük ortalama 25-30 metre ilerme kaydedildiğini söyledi.