Dünya

Dünya
gemilere saldırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gemilere saldırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/06/2011

bir torpido bir gemi sözünün sahibi ünlü alman denizaltı kaptanının tekne kazasında son bulan ilginç hayat hikayesi

Otto Kretschmer (d. 1 Mayıs 1912 - ö. 5 Ağustos 1998) II. Dünya Savaşı'nda görev alan ünlü U-boot kaptanı.

17 yaşına girmeden İngiltere´ye gitti ve Exeter´de 8 ay kalarak İngilizce öğrendi. Nisan 1930´da askeri eğitim almaya başladı. 3 ay okul gemisi Niobe ve bir yıl Emden hafif kruvazöründe görev yaptı.
1934 Aralık ayında U-bot birimine transfer olduğu Ocak 1936 yılına kadar, hafif kruvazör Köln´de görev yaptı. Bu birimde çok katı bir savaş öncesi dönemi U-bot subaylığı eğitimi aldı. İlk denizaltı komutanlığını U-35´de yaptı ve 1937 yılında İspanya İç Savaşı sırasında İspanyol sularında devriye görevlerinde yer aldı.

Eylül 1937´de U-23´e atandı. Savaşın başlaması ile de ilk gemisini İskoçya´nın doğusunda Kuzey Denizi'nde batırdı. İlk büyük başarısını ise 12 Ocak 1940´da Danimarka bandıralı 10.517 tonluk Danmark gemisini batırarak kazandı. Bundan yaklaşık bir ay sonra da 1375 tonluk İngiliz destroyeri HMS Daring´i batırdı.

U-23´den Nisan 1940´da ayrıldı ve ismi ile anılmaya başlayacak olan U-99´a atandı. 2 aylık bir eğitimden sonra U-99 Kiel´i terk ederek ilk seferine çıktı. Gelecek aylarda konvoylara karşı su üstünden geceleri yaptığı hücumlarla ünlenecek olan Kretschmer´in açtığı yolda "Bir torpido... bir gemi" sözü bütün denizaltıcılarca şiar edinilecekti.

En önemli başarıları silahlandırılmış ticari kruvazörler Laurentic (18.724 ton), Patroclus (11.314 ton) ve Forfar (16.402 ton)´ı batırmak oldu. Kasım 1940´da batırdığı bu üç gemi toplamda 46.000 tonu geçiyordu ve bir daha bırakmamak üzere tonaj krallığına yerleşmesini sağladılar.

Son seferinde Schepke´nin komutasındaki U-100 ile birlikte 11 gemi batırmayı başardılar. Bütün torpidolarını harcayarak dönüş yoluna geçmiş olan U-99 HMS Walker tarafından su altı bombaları ile saldırıya uğrayacak ve aldığı yaralar nedeniyle su üstüne çıkmak zorunda kalacaktı. Su üstüne çıkar çıkmaz HMS Walker üzerlerine makineli tüfeklerle taciz ateşi açmaya başladı. Bundaki gayeleri personelinin denizaltıyı terk etmesini sağlamak ve batmasına izin vermeden ele geçirmekti. Normal şartlarda sabotaj ekibinin denizaltının makine dairesinde imha patlayıcılarını çalıştırıp geminin batmasını sağlaması gerekirdi ancak cephaneliğin kapısının sıkışması sonucu bunu başaramadılar. Bu durumu sezen çarkçıbaşı Schröder sarnıçların vanalarını açıp denizaltının içinin su ile dolmasını sağlamak üzere içeri atladı. Sarnıçların açılması ile birlikte de U-99 son kez okyanusun derinliklerinde çarkçıbaşısı ile birlikte sonsuza kadar kayboldu.
Otto Kretschmer, 1940

II. Dünya Savaşı'nda toplam 100.000 ton üzerinde gemi batıran 34 U-bot komutanı vardır. Otto Kretschmer, 17 Mart 1941´de denizaltısı (U- 99) batırılıp esir alındığı güne kadar 47 gemiyi batırmayı başarmış ve toplamda 274.333 tonluk skoru ile savaşın en yüksek tonajda gemi batıran kaptanı olma unvanını kazanmıştır.

Esir alındıktan sonra 6,5 ay boyunca İngiltere´de savaş esiri olarak tutuldu. İngiltere´deki esaret günlerinden sonra Kanada´ya sevk edildi ve 4 yıl da oradaki Bowmanville kampında (Kamp 30) esir tutuldu. Bu kampın Alman sorumlusu olarak esaret hayatını 1947 Aralığına kadar burada sürdürdü.

1955 yılında yeniden kurulan Alman donanmasına katıldı ve 1. Eskort Birliğinin komutanı oldu. 1958 Kasımında Amfibik Birlikler komutanlığına atandı. 1962 - 1965 yılları arasında NATO bünyesinde çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra Mayıs 1965´te NATO Baltık Filosu komutanlığı görevine getirildi. 1970 Eylül ayında Filo Amirali olarak emekli oldu.

1998 yazında evliliğin 50. yıl dönümü gezisine çıkmış ve Tuna Nehri'nde bindiği teknenin kazası sonucu Bavyera´da bir hastanede öldü. Cenazesi törenle yakıldı ve külleri denize dağıtıldı.

3/16/2011

ingilizler çanakkalede sahte tahta gemilerden savaş filosu oluşturmuşlar

1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, akla gelmeyecek bir hileye başvurup, 14 tahta gemiyi gerçek savaş gemisi gibi dünya denizlerinde yüzdürdü.
'Çanakkale 1915' adlı dergiden derlenen bilgilere göre, 1. Dünya Savaşı sırasında dönemin en güçlü donanmasına sahip ülkeler arasında yer alan İngiltere'nin başvurduğu savaş hileleri inanılmaz boyutlardaydı.

İngilizler, özellikle Gelibolu Yarımadası'ndan çekilmenin hesaplarını yaptığı sırada Türk askerlerinin bu çekilmeden haberdar olmaması için değişik savaş hilelerine başvurdu.

General Hamilton'un anılarında, savaş hileleriyle ilgili olarak şu anektod yer alıyor:

'Türk askerlerini şaşırtmak için yolcu gemilerine, şileplere sahte bacalar, sözde toplar, uydurma direkler eklendi. Böylece İngiliz gemileri 'Tiger' ya da 'lnflexible' kruvazörlerine benzetildi. Karşı taraf bu gemilere ateş edip, boşuna pek çok mermi harcadı.'

İngiltere 1. Deniz Lordu Amiral John Arbuthnot Fisher'in planına göre, Invinsible ve Inflexible gibi gemilerin tahtadan aynıları yapıldı ve gerçeklerinin yerine Akdeniz'e gönderildi. Gerçek gemiler ise, Falkland savaşında Alman savaş filosuyla mücadele etti.

Gemilerden Inflexible, Çanakkale'ye geldiğinde Amiral Carden'e sancak gemisi oldu, 19 Şubat ve 18 Mart bombardımanlarına katıldı. 18 Mart günü akşama doğru Çanakkale Boğazı'nda bir mayına çarparak ağır yara alan gemi, Bozcaada'ya baştan kara etti. Burada karaya oturduğu bölgeden kurtarılan gemi, başka gemilerin yedeğinde Malta'ya onarıma götürüldü.

ALMAN YÜZBAŞININ SEVİNCİ ŞAŞKINLIĞA DÖNÜŞTÜ
Alman denizaltısı UB-8'in kaptanı Yüzbaşısı Ernst von Voigt, 30 Mayıs 1915 günü denizaltısının periskobundan baktığı sırada saat 20.00 sularında, batmak üzere olan güneş ışınlarının aydınlığında avını gördü.

Bir İngiliz savaş gemisi 'zig zag' çizerek yol alıyordu. Periskopta gördüğü gemiyi vurursa, bu gemi vurduğu üçüncü büyük düşman savaş gemisi olacaktı bu sularda batırılan... Von Voigt, İngiliz dretnotunun bulunduğu açı ve mesafeyi ayarladıktan sonra ateş emrini verdi.

Denizaltı personeli, torpillerden ikisinin isabetiyle önce büyük bir sarsıntı, ardından da bir gürültü hissetti. Durumu periskoptan izleyen Von Voigt, düşman gemisinin hızla batmak üzere olduğunu fark edince hemen su yüzüne çıkma emri verdi. Zırhlının kimliğini öğrenmek için o tarafa doğru yönelmişti. Bu sırada güverteye çıkmış olan denizaltı mürettebatı da 'Hurra' diye bağırıyordu.

Ne var ki, olay yerine yaklaşınca, sevinçleri büyük bir şaşkınlığa döndü. Çünkü, denizin üstünde 343 milimetrelik bir kaç top namlusu yüzüyordu. En sağlam çelikten yapılmış olması gereken bu top namlularının su üstünde yüzmesi inanılacak şey değildi. Biraz ileride de dretnotun kaptan köşkü de batmış bir mavna gibi yüzüyordu. UB-8'in kaptanı ve mürettebatı, o zaman olayın anlamını kavradılar. İngilizler, tahtadan yapılmış eklentilerle bir dretnota benzetilmiş bu gemiyle Alman denizaltısını kandırmıştı.

'SAHTE TAHTA GEMİLER NE OLDU?'
Savaşın başında Britanya Kraliyet Donanması'nın elinde mevcut gemi sayısını daha fazla göstererek düşmanı caydırmak, yine düşmana hissettirmeden sahip olduğu gemilerin yerini değiştirebilmek için uyguladığı program sonucu, büyük ticaret gemileri ve okyanus aşırı gidip gelen yolcu vapurlarından 14 tane 'tahta zırhlı' üretilmişti.

Bunların hepsine gerçek gemilerden birer model bulunmuş, tahta ve branda malzemesinden bacadan taretlere kadar orijinal geminin tüm güverte üstü taklit edilmiş, yine onlar gibi aynı renklere boyanmıştı.

Hilenin amacı, donanmanın nerede bulunduğu konusunda düşmanın kafasını karıştırmak ve donanma gücünü olduğundan fazla göstermekti, ama ne kadar işe yaradığı da anlaşılamadı. Taklitler son derece başarılıydı, fakat bu gemilerin savaş boyunca sağladığı başarının ne olduğu hiç bilinemedi.

Bu 14 gemiden sadece Merion gemisi battı. O da, 30 Mayıs 1915 günü, Çanakkale civarında devriye gezen UB-8 tarafından batırılan HMS Tiger taklidiydi. Diğer gemi HMS Orion taklidi Oruba ise, Gökçeada'daki Kefalo koyuna dalgakıran olmak üzere bizzat İngilizler tarafından batırıldı. Geri kalan 12 gemi ise 1916'nın başından itibaren çeşitli görevler için dünya denizlerine dağıtıldı.

AA
mynet

6/01/2010

Türk bilgisayar korsanları 300 İsrail sitesini çökertti

İsrail'le sanal savaş Türk bilgisayar korsanları, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın internet sitesinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 300 İsrail sitesini çökertti.

İsrail sitesini çökertti

İsrail'in Gazze'ye insani yardım taşıyan gemilere saldırması, Türk bilgisayar korsanlarını harekete geçirdi. Bilgisayar korsanları, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanlığı resmi internet sitesi "www.navy.idf.il" adresini çökerterek, sitenin giriş sayfasına Türkiye ve Filistin bayrağı taşıyan bir gemi resmini koydu ve resmin üzerine "Sanal Protestolar Devam Edecek. Her şey Filistin İçin...Akıncılar" yazdı.
Türk bilgisayar korsanlarının yaklaşık 300 İsrail internet sitesini çökerttiği öğrenildi.