Dünya

Dünya
güneş enerjisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güneş enerjisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/30/2011

uçan halı hayali gerçek oldu bilim adamları plastik'ten yapılan halıyı uçurmayı başardılar

Amerikalı bilim adamları, plastikten yapılma minyatür bir "sihirli halıyı" uçurmayı başardı.

Princeton Üniversitesi'nde yapılan deneyde 10 santimetre uzunluğundaki "akıllı plastik", elektrik dalgalarıyla esnetiliyor.
Bu arada plastiğin altındaki hava kesecikleri önden arkaya doğru itiliyor ve tabaka havada hareket ediyor.

Applie Physics Letters dergisinde yer alan makaleye göre "uçan halı" saniyede bir santimetre hızla hareket ediyor.

Ancak tasarımda yapılacak değişikliklerle bu hızın saniyede bir metreye çıkabileceği belirtiliyor.

Projenin mimarı olan doktora öğrencisi Noah Jafferis, ilham kaynağının Princeton'da doktoraya başladıktan kısa süre sonra okuduğu bir matematik makalesi olduğunu söylüyor.

Jafferis bu makaleyi okuduktan sonra nano-mürekkeple elektronik devreler basma konusunda çalışmaktan vazgeçip, 1001 Gece Masalları'ndan çıkmışa benzeyen bu projeye başlamış.

Jafferis'in araştırma grubunun başkanı olan Profesör James Sturm da projenin bazen çılgınca göründüğünü kabul ediyor.

Profesör Sturm "Yüksek frekanslarda deforme olduğu için, plastik tabakanın hareketlerini kontrol etmek hayli zor oldu." diyor.

"Ne yöne doğru esneyeceğini kesinkes tahmin etmeden, tabakayı ileri taşıyacak elektrik dalgalarını doğru şekilde vermemiz mümkün değildi."

Princeton ekibi bu zorluğu da malzemenin her yerine alıcılar takıp, iki yıl boyunca gözlemler yaparak aşmış.
İnsan taşıyabilir mi?

"Ne yöne doğru esneyeceğini kesinkes tahmin etmeden, tabakayı ileri taşıyacak elektrik dalgalarını doğru şekilde vermemiz mümkün değildi"

Profesör James Sturm

Jafferis'e ilham kaynağı olan makaleyi yazan Harvard Üniversitesi Profesörü Lakshminarayanan Mahadevan haberi duyunca hem şaşırdığını, hem de çok sevindiğini belirtiyor.

Noah Jafferis ise "uçan halı"larının şimdilik yere yakın uçmak zorunda olduğunu, hareketin hava keseciklerinin plastik tabaka ile yer arasında sıkışmasıyla meydana geldiğini söylüyor.

Ayrıca yalnızca birkaç santimetre ilerleyebiliyor; çünkü ağır bataryalara bağlı.

Ekip şimdi, bu zorluğu aşmak için güneş enerjisiyle işleyen yeni bir model üzerinde çalışıyor.

Ancak "uçan halının" üzerinde bir insan taşıması, şimdilik daha küçük bir olasılık gibi görünüyor.

Şu anki teknolojiyle plastik tabakanın bu ağırlığı tartabilmek için 50 metre genişliğinde olması lazım.

Fakat tozlu ortamlarda boğulup kalan motorlardan, çarklardan daha iyi performans göstereceği için gelecekte örneğin Mars'ta kullanılması mümkün.

8/05/2011

insansız uzay mekiği juno jüpiter gezegeni hakkında bilgi toplamak üzere havalandı

Florida'daki Cape Canaveral uzay üssünden havalanan Juno, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından 1.1 milyar dolara inşa edildi.
İnsansız bir uzay aracı olan Juno güneş sistemini daha iyi tanıyabilmek amacıyla sistemde yer alan en büyük gezegen olan Jüpiter'in ortaya çıkışı ve evrimi hakkında detaly veri toplayacak.

Juno uzay mekiği, Jüpiter'in yörüngesindeki yerini alabilmek için Mars'ı aşacak, ve 2016 yılında Jüpiter'in yörüngesine yerleşecek.
Güneş enerjisiyle çalışıyor

Juno uzay mekiği güneş enerjisiyle çalışabilecek şekilde tasarlandı.

Aracın üzerine yerleştirilen üç güneş panelinde 18.000 güneş alıcı hücrecik bulunuyor.

Juno'yu tasarlayan araştırma ekibinden Scott Bolton, güneş enerjisiyle beslenen Juno'nun Jüpiter'in karanlık yüzünde kalmayarak güneş ışınlarından sürekli olarak faydalanacağını belirtti.

Uzay mekiğinin uzaktan tarama yapabilen mekanizması Jüpiter'i oluşturan katmanların özelliklerini tespit edecek.

Bu veriler ışığında Jüpiter'in etrafındaki renkli halkaların daha iyi anlaşılması bekleniyor.

Juno, NASA tarafından geliştirilen New Horizons (Yeni Sınırlar) programının ikinci mekiği

Bu programın ilk mekiği olan New Horizons (Yeni Ufuklar) Pluto gezegenine doğru yolculuğuna 2006'da başladı.

Mekik 2015'te yörüngeye yerleşecek. 

3/22/2011

japonya'daki nükleer felaket ülkeleri yenilebilir enerji arayışına itiyor

Japonya'daki nükleer facia, nükleer santrallerin yol açtığı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Nükleer santrallerin insanlığa ve çevreye verdiği zarar, geleceğin yenilenebilir enerjilerde olduğunu gösterdi.


Japonya’da meydana gelen nükleer felaket, nükleer enerjilerde zincirleme reaksiyonun yarattığı "öngörülemeyen riskleri" bir kez daha gözler önüne serdi. Felaketin ardından birçok ülke, nükleer enerji politikalarını değerlendirmeye aldı.

Almanya da, Japonya örneğinden sonra, nükleer enerji kullanımı konusunda frene basarak, santrallerin işletim sürelerinin uzatılmasına ilişkin yasayı üç aylığına askıya aldı. Ancak nükleer enerjiden tamamen vazgeçilebilmesi için, rüzgar ve su gücü, organik maddelerden elde edilen biyokütle enerjisi ya da fotovoltaik gibi alternatif teknolojilerin üretim tesislerinin artırılması gerekiyor.
Dünya’nın hiçbir yerinde Almanya’da olduğu kadar fotovoltaik, yani güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren üretim tesisi bulunmuyor. Almanya, enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 11’ni rüzgar gücü, su gücü, fotovoltaik ya da biyokütle üzerinden elde ediyor. Öyle ki elektrik üretiminde bu oran yüzde 17’yi buluyor. Öte yandan Almanya'da siyasiler ve bilim insanları, bugün yenilenebilir enerji türlerinden elde edillen yüzde 17'lik elektrik enerjisi oranının yüzde 40'lara ulaşabilmesi önünde engeller bulunduğu konusunda hemfikir.

“Dünya genelinde ve Almanya’da da yenilenebilir enerjiler sektöründe ve ayrıca yan branşlarda güçlü bir canlanma başlayacak” şeklinde konuşan Yeşiller Partisi Enerji Politikaları Sözcüsü Hans-Josef Fell, önceleri “ekolojik bir hayal” gibi algılanan yenilenebilir enerjilerin, bugün bir hayalin ötesine geçtiğini belirtti.


Almanya’da yenilenebilir enerjiler alanında faaliyet gösteren kuruluşların çatı örgütü, Almanya Yenilenebilir Enerjiler Birliği’nin (BBE) yaptığı iyimser tahminlerine göre, Almanya 2020 yılında enerji ihtiyacının yüzde 30’unu çevre dostu temiz enerjiyle karşılayabilecek. Federal hükümet ise bu oranı yüzde 20 olarak öngörüyor.

En iyi alternatif rüzgargücü


Hatırı sayılır büyük bir kesim, rüzgar gücünün yenilenebilir enerjilerde başı çekeceği konusunda hemfikir. RWE Innogy Enerji Şirketi’nden Holger Gassner, “Bugünün maliyetleri doğrultusunda, karbondioksit emisyonunu daha fazla düşüren teknolojilere yatırım yapıyoruz. Yani bu şekilde daha fazla miktarlarda elektrik üretilebiliyor. Bu da fotovoltaikten ziyade rüzgar gücü ve diğer teknolojilerle mümkün“ diyerek, rüzgar gücünü şimdiden hesaba katarak, bu alanda yatırımlar yaptıklarını ifade etti.
Almanya Rüzgargücü Tesisleri Ekonomi Birliği, özellikle de Fukuşima Dayiçi nükleer santralindeki facianın ardından, rüzgar gücünden enerji üretilmesi gerektiği konusunda dikkatleri çekmeye çalışıyor. Birliğin başkanı Wolfgang von Geldern, Almanya’da kurulmuş olan rüzgar enerjisi tesislerinin, bugünkü yaklaşık 27 bin megawattlık üretimi 2020 yılına kadar dört kat artırılabileceği görüşünde.

Ancak gerçekler, iyimser tahminlerden biraz farklı. Nitekim geçtiğimiz iki yıl içinde, fotovoltaik, rüzgar gücü ve biyokütle tesislerinin büyüme hızı yaklaşık yüzde 85 oranında geriledi. Federal hükümet bu durumun sorumlusu olarak küresel krizi işaret ederken, Yeşiller Partisi Enerji Politikası Sözcüsü Hans-Josef Fell, farklı görüşte. “Şu duruma bir bakın; dünyanın herhangi bir yerinde bir nükleer santral kurmak, Almanya’da bir rüzgar parkı kurabilmekten çok daha kolay. Çok fazla denetimden geçtiği için çoğu zaman onay almak yıllar sürüyor" diyen Fell, Almanya'da küçük bir su gücü tesisini büyütmek için bile çoğu zaman onay alınamadığına dikkat çekti.

Yenilenebilir enerjiler istihdam sağlıyor


Engeller bulunsa da, yenilenebilir enerjiler Alman ekonomisinde önemli bir yatırım aracı haline geldi. Sektör birliklerinin çalışmalarına göre, yaklaşık 370 bin kişi yenilenebilir enerjiler sektöründe çalışıyor. Veriler, bu sayının 2004 yılında sadece 160 bin olduğunu ortaya koyuyor. Yani, yenilenebilir enerjiler sadece iklim korumada önemli temiz enerji anlamına gelmiyor; bir sanayi ülkesi olan Almanya'nın ticari ilişkileri açısından da yenilenebilir enerjilerin vazgeçilmez olduğu vurgulanıyor.
deutsche welle türkçe

2/11/2011

yara iyileştiren kumaş yaşlanmayı geciktiren havlu icat edildi

UTİB’in Bursa’da düzenlediği ‘Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı Zirvesi’ çok ilginç inovatif projelere sahne oldu. Yaşlanmayı geciktiren havlular, yara iyileştiren kumaşlar, vücuttaki statik elektiği alan ürünler büyük ilgi görürken, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, “Proje getirin maddi ve manevi destek verelim” dedi.

ULUDAĞ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) Bursa’da bu yıl üçüncüsünü düzenlediği ‘Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı Zirvesi’ (proje pazarı) yine çok ilginç projelerle izleyenleri şaşırtıyor. Proje pazarında sergilenen bir ürün; geliştirilen yüksek emici özel lifleri sayesinde vücuttaki yaranın salgıladığı iltihabın vücuda yayılmasını önleyen yara iyileştirici kumaş olarak öne çıkarken, bir başka ürün de içerdiği metal iplikler sayesinde vücutta statik elektriği alan ve kandaki hemoglobin yapısında bulunan demiri etkileyerek kan dolaşımını düzenleyen, gerektiği zamanda kan akışını hızlandıran bir başka ürün inceleyenleri şaşırttı. Ayrıca yaşlanmayı geciktirici, onarıcı ve nemlendirici yağlar içeren aromaterapili havlu projesi, saç dökülmelerine karşı kullanılan ısırgan otlu şapka ve güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren lifler de büyük ilgi gördü.
Ar-Ge kanımı donduruyor
Proje pazarına katılan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Ar-Ge konusunun hassas bir alan olduğunu belirterek, “Ar-Ge, inovasyon ve tasarım dendiği zaman kanım kaynıyor. Bu projelere hassasiyetim var. Böyle teknik bir toplantıda salonun hınca hınç dolu olması beni cesaretlendirdi. Arkadaş getirin proje ve daha sonra dış ticaret müsteşarlığı size maddi ve manevi katkı da verecektir. Bunun da 3-4 katın verecektir. Dükkan sizin tabiri caizse. Yeter ki önemli çalışmalar yapalım” dedi. Çağlayan, zihniyet devrimine ihtiyaç olduğunu kaydetti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Tekstil lokomotiftir
“Tekstil ve konfeksiyon sektörü Türkiye’nin lokomotifidir. Bu sektörde başlatılan bu projeler, sektörün ihracatını artıracak. Yaptığımız kumaşı kilosunu 1 dolara mı satmalıyız yoksa teknoloji katarak 50 dolara mı ihraç ederiz. Bu toplantının önemi bu yüzden fazla. Bunu yüksek katma değeli ve teknoloji katarak yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
2023 hedefi için önemli
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de, “Dört konuya önem vermeliyiz. AR-GE, ÜR-GE, moda marka ve eğitim. Proje pazarı bizim için çok önemli bir rehber olacak” diye konuştu. UTİB Başkanı İbrahim Burkay ise “Konvansiyonel tekstil üretiminden, teknik ve fonksiyonel tekstil üretimine doğru geçişte bizlere büyük katkı sağlayacak bu proje pazarı etkinliğine, sanayiciler, ihracatçılar, akademisyenler ve öğrenciler katılacak” dedi.

Engellere rağmen Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi olduk

DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, “AB’nin Türkiye’ye tam üyelik konusunda iki yüzlü, çifte standartlı tavrına, vize zulmüne, mallarımızın serbest dolaşımına getirilen engellemeye rağmen, Türkiye Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi” dedi ve şöyle konuştu: “8 yıl önce dünyanın 26’ncı büyük ekonomisiydik. Bugün dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisiyiz. 27 üyeli AB’de ve Avrupa’nın tüm ülkelerinin bulunduğu kıtada Türkiye Avrupa’nın 6’ncı büyük ülkesi. Biz şimdi hayallerimizi, hedeflerimizi daha fazla genişletiyoruz ve diyoruz ki, 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olacağız. 500 milyar dolardan fazla ihracat yapacağız ve bu çerçevede en az Türkiye’de kişi başı geliri 25 bin doların üzerine çıkaracağız. Yapar mıyız? Bal gibi yaparız.”
hürriyet ekonomi

2/08/2011

japonlar sıvı silikondan güneş enerjisiyle şarj edilecek pil ürettiler

Japonların geliştirdiği yeni teknik sayesinde güneş enerjisiyle şarj edilecek piller, araba ve cep telefonlarında rahatça kullanılacak.
Japon bilim adamı profesör Tatsuya Shimoda başkanlığındaki ekip sıvı silikonu kullanarak güneş pili yapmayı başardı.

Yeni geliştirilen tekniğin güneş pilin üretim maliyetini büyük oranda düşüreceği belirtiliyor.

Yeni pilde kullanılan teknoloji şimdi kullanılana göre daha az donanım gerektirdiği için güneş pili üretim maliyetlerini yarı yarıya düşürmesi bekleniyor.

Geliştirilen bu teknik sayesinde ilerde araba ve cep telefonlarında da güneş enerjisinin kullanılabileceğini belirtiyor.

Profesör Shimoda sıvı silikon kullanarak yaptıkları bu tekniği daha da geliştirip tüm dünyada kullanılır hale getirmeyi umduklarını söylüyor.
trt türk

1/17/2011

güneş enerjisi ve 12 volt ile çalışan buzdolabı yapan konyalı mucit

Konyalı mucit 48 yaşındaki Muammer Ceran, güneş enerjisi ve 12 voltluk elektrikle çalışan buzdolabı üretti. 12 yıldır soğutma sistemleri üzerinde çalışan ilkokul mezunu Muammer Ceran, ürettiği buzdolabının hem 12 voltluk elektirikle, hemde güneş enerjisiyle çalışabildiğini belirtti. Ceran "12 voltluk adaptörle çalışan bir sistem geliştirdik. Bunu aynı zamanda solar sistem dediğimiz güneş enerjisi ile de çalıştırabiliryoruz. Cihazımız elektiriğin olmadığı yerlerde güneş enerjisiyle, güneşin olmadığı yerde de elektirik enerjisiyle çalışabilecek.