Dünya

Dünya
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/20/2011

bir zamanlar sömürgesiydi şimdi yardım etmek istiyor

Angola Cumhurbaşkanı Jose Eduardo Dos Santos, finansal krizle mücadele eden Portekiz'e yardım etmeye hazır olduklarını söyledi.
Dos Santos resmi ziyaret için Angola'da bulunan Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Portekiz'i de içine alan euro bölgesindeki finansal krizi dikkatle takip ettiklerini belirterek, iki ülkenin yararı için Portekiz'in karşı karşıya bulunduğu borç krizini aşmasında yardıma hazır olduklarını ifade etti.

Portekiz'i de içine alan finansal krizin bu zor zamanlarında iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerletilmesinin önemine işaret eden Dos Santos, bu işbirliğinin yalnızca mevcut koşulların gerektirdiği çıkar temelinde değil aynı zamanda tarihi kardeşlik bağlarına dayalı olması gerektiğini de vurguladı.

YEDİ YILDA YATIRIMLARINI 78 KATINA ÇIKARDI

Nüfusu 18.9 milyon olan Angola’da kişi başına düşen milli gelir 3 bin 490 dolar. Ülkenin 2012’de yüzde 12 oranında büyümesi bekleniyor.



2002’de iş savaşı sona eren Angola o tarihte eskiden sömürgesi olduğu Portekiz’e 2 milyon dolarlık yatırım yaparken, 2009’da bu yatırımını 156 milyon dolara çıkardı.



AB’DEN SONRA EN BÜYÜK TİCARET PARTNERİ ANGOLA

Portekiz’in nüfusu 10.7 milyonken, kişi başına düşen mili gelir Angola’daki oranın yedi katı oranında yaklaşık 21 bin dolar.



Ancak ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı, ekonominin 2012’de yüzde 2.8 daralması bekleniyor.



Portekiz’in AB ülkeleri dışında en büyük ticaret partneri ise eski sömürgesi Angola.

1975 YILINA KADAR SÖMÜRGEYDİ

Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Angola, 1974’te Portekiz’in Mozambik ve Angola gibi ülkelerden çıkma kararı almasının ardından, 1975 bağımsızlığını ilan etti.

Elindeki ham maddelere rağmen dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Angola, 1975 yılına kadar petrol ve elmastan elde ettiği gelirleri Portekiz’e veriyordu.



Angola bağımsızlığını 1975’te ilan etse de ülkede kanlı iç savaşlar yaşanmaya devam etti. Bu savaşlar sırasında 300 binden fazla kişi hayatını kaybederken, sonrasında bir barış anlaşması imzalandı.



Angola’da Portekiz yönetimine karşı ayaklanma ilk olarak União das Populações de Angola (Angola Halk Birlikleri UPA) örgütü tarafından başlatıldı. 

7/19/2011

borç krizindeki italyanın başbakanı berlusconi titanic pozu verirse ne olur?

Avrupa’nın borç krizinde sıradaki ülke olmasından korkulan İtalya’da, Başbakan Silvio Berlusconi’nin batan Titanic gemisini hatırlatmak üzere konu ile ilgili filmdeki ünlü ‘Titanic Pozu’na gönderme yapılan kolaj çalışması internette tıklanma rekoru kırdı.
berlusconi titanic
İtalya Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti’nin geçen hafta 79 milyar Euro’luk kemer sıkma paketinin parlamentodaki oylanması sırasında yaptığı konuşmada, “Tıpkı ‘Titanic’teyiz. Ya tam yol seyredeceğiz yada bir buzdağına çarpıp batacağız. Lüks ve 1’inci mevkide kimse kurtulamayacak” demişti. Tremonti’nin bu sözlerine ve Başbakan Berlusconi’nin de lüks harcamalarına gönderme yapılan kolaj çalışmasında bu iki isme, ‘Titanic’ filmindeki Kate Winslet ve Leonardo Di Caprio pozu verdirildi. Filmdeki gibi ellerini açıp rüzgara karşı duran oyuncuların görüntüsünün üstüne Berlusconi ve Tremonti’nin yüzleri yerleştirildi. Kelime oyunu yapılarak Titanic yerine ‘Titalic’ yapılarak resim İtalya’ya atfedildi.

7/08/2011

avrupada ekomomik kriz tırmandıkça intihar oranları yükseliyor

Amerikalı ve İngiliz araştırmacılar, 2007-2009 yılları arasında inceledikleri 10 ülkenin 9'unda toplumların çalışan kesimleri arasında intihar oranlarının arttığını saptadılar.
The Lancet dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 65 yaşın altındaki kişiler arasında intihar oranlarındaki artış yüzde 5 ile yüzde 17 arasında değişiyor.
Araştırmacılar, intihar oranlarının düşürülmesi için devletin toplumsal destek programlarına yatırım yapmasının kilit önem taşıdığını kaydetti.
İnsanların işlerini kaybetmesini önleyecek programların ya da yeniden iş bulmalarına destek sağlanmasının, bu kişilere sosyal yardım sağlanmasından daha önemli olduğu belirtildi.
Araştırma ekibi, 10 ülkedeki intihar oranlarını karşılaştıran çalışmasında Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerini kullandı.

İncelenen dönemde işsizlik oranı üçte bir artmıştı.
İntharlardaki artış, mali krizin derinliğiyle orantılı

Sadece Avusturya'da intihar oranları az oranda düştü. Bunun da Avusturya'nın diğer ülkelerden daha düşük boyutta mali kriz yaşamasından kaynaklandığı düşünülüyor.

Avrupa'da en ciddi mali kriz yaşayan ülkelerden Yunanistan ve İrlanda'da intihar edenler, yüzde 17 ve yüzde 12 oranlarında artarken; 2007-2008 yıllarında Letonya'daki artış yüzde 17'den fazla oldu.

Araştırmada, güçlü sosyal devlet sistemine sahip olan Finlandiya'da daha önceki yıllarda kıyasla daha düşük artış olduğu ve intihar edenlerin sayısının yüzde 5'in biraz üzerinde arttığı kaydedildi.

İngiltere'deki intiharlardaysa yüzde 10'luk bir artış belirlendi.

Araştırma ekibinde yer alan Dr. David Stuckler, "Tam anlamıyla tersine döndü, durum. Ekonomik krizden önce intihar oranları düşüyordu; ancak daha sonra incelenen Avrupa ülkelerinin hemen hepsinde yükselişe geçti. Bu artışların mali krizle bağlantılı olduğu, hemen hemen kesin." dedi.

Dr. Stuckler, yaşanan ekonomik sorunların kalp ve kanser hastalıklarındaki artış gibi olası sonuçlarının hemen görülemeyeceğini kaydetti.
Antidepresan reçetelerinde artış

Geçtiğimiz günlerde BBC'nin yaptırdığı bir araştırma, mali bunalım sırasında doktorların daha fazla antidepresan ilaç yazdığına işaret ediyordu.

İngiltere'deki aile hekimleri, giderek daha fazla sayıda insanın yaşadıkları mali güçlüklerden yakındığını ve son dört yılda yazılan Prozac ve benzeri ilaç reçetelerinin yüzde 40 arttığını kaydediyorlar.

Akıl Sağlığı Merkezi'nin genel başkan yardımcısı Andy Bell, "İşsizliğin ve işsiz kalma korkusunun akıl sağlığını kötüleştiren en büyük tehlikelerden biri olduğu biliniyor. Bu araştırma, yalnızca işsiz kalan insanların değil, işsiz kalabilecekleri korkusuyla yaşayan insanların akıl sağlığıyla ilgilenmemizin önemli bir kamu sağlığı konusu olduğunu gösteriyor." dedi.

6/25/2011

2010 yılında rekor büyüme gösteren iki sürpriz ülke katar ve singapur

Singapur ekonomisi 2010 yılında yüzde 14,7 oranında büyüme kaydederek, dünya ikincisi oldu ve ülke tarihinde bir rekor kırdı.
Singapur bu büyüme oranıyla dünyada Katar'ın ardından en fazla büyüyen ekonomi oldu.
Ülke ekonomisi küresel piyasalardaki düşüş nedeniyle 2009 yılında yüzde 1,3 oranında küçülmüştü.

Negatif büyümeden, yüzde 14,7 gibi rekor bir rakama çıkan ülke ekonomisi, 1970 yılındaki rekor yüzde 13,8'lik büyüme oranını da gölgede bıraktı.

Başbakan Lee Hsien Loong büyümenin 2011 yılında hız keseceğini açıkladı.

Singapur ekonomisi, imalat sektöründeki yüzde 28,2'lik büyüme oranının da ektisiyle 2010'un son çeyreğinde yüzde 12,5 oranında büyümüştü.

Ülke ekonomisinin yüzde 65'ini oluşturan hizmet sektöründe ise 2010'un son çeyreğinde yüzde 8,8'lik bir büyüme yaşandı.

Standart Chartered Bank'tan ekonomi uzmanı Alvin Liew Singapur'un Asya'da en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu söyledi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre ekonomisi dünyada en hızlı büyüyen ülke olan Katar'da ise büyüme oranı yüzde 16.
bbc türkçe

5/19/2011

imf başkanlığı için ünlü bahis firması william hill kemal derviş için favori diyor

İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, müşterek bahis firması William Hill'e göre, IMF başkanlığı için Kemal Derviş'in en güçlü aday göründüğünü yazıyor.


Guardian'ın haberine göre, William Hill, IMF başkanlığı konusunda eski Türkiye Maliye Bakanı Kemal Derviş için konan bahislerde 1'e 2,5 veriyor. Derviş'i, 1'e 5 ihtimalle Hindistan Planlama Komisyonu başkan yardımcısı Montek Singh Ahluwalia izliyor.
Üçüncü sırada 1'e 7 ile Alman Axel Weber yer alıyor. Singapur'da dün Başbakan Yardımcılığına atanan Tharman Shanmugaratnam ile eski İngiltere Başbakanı Gordon Brown içinse, 1'e 8 ihtimal veriliyor.


Kemal Derviş'in adının, çoktandır Strauss-Kahn'ın yerini alabilecek güçlü bir adaylardan biri olarak anıldığını yazan Guardian, IMF ile olan güçlü bağlarına dikkat çekiyor.


Bununla birlikte gazeteye göre, Derviş, Ahluwalia ya da Shanmugaratnam'ın IMF başkanlığına getirilebilmesi, Avrupa'daki siyaset seçkinlerinin IMF üzerindeki geleneksel kontrollerinden vazgeçmesini gerektirecek. IMF'nin 10 başkanı da Avrupalılar arasından seçildi ve bunların 4'ü Fransızdı. Okyanus aşırı anlaşma uyarınca, Amerika Birleşik Devletleri de, öteden beri, Dünya bankası'nın başkanını belirliyor.


Yine de, Guardian gazetesi, son günlerde New York'da gelişen olayların, bu statükoyu değiştirebileceğini yazıyor.


Yazıda, Almanya Merkez Bankasının eski başkanı Axel Weber'in, Almanya başbakanı Angela Merkel'in tercihi olduğu belirtiliyor. Guardian, IMF'de uygulanan seçim sistemi çerçevesinde, Avrupalı üyeler ve ABD tarafından desteklenen bir adayın başarı kazanmasının kesin olacağını yazıyor.
bbc türkçe

5/18/2011

17 bin kobi personel ihtiyacını internet üzerinden gideriyor

Kariyer.net verilerine göre, Türkiye ekonomisinde büyük önemi olan KOBİ'ler tanıdık yöntemiyle personel aramaktan hızla vazgeçip,kurumsallaşma adına bir adım daha atıp internet üzerinde personel aramaya başladı. Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, personel arama süreçlerini internete taşıyan KOBİ'lerin kurumsallaşma sürecinde önemli bir adım attığını belirtti. Azoz, konuya ilişkin olarak "KOBİ'lerin başarısı için her çalışanın performansı ve yetenekleri büyük önem taşıyor. Bu yüzden doğru personele ulaşmanın,KOBİ'lerde büyük şirketlere göre daha da fazla önem taşıdığını söylemek yanlış olmaz. Üstelik KOBİ'ler personel arama sürecini düşük maliyetlerle gerçekleştirmek zorundalar. KOBİ'ler için bu fırsatı internet sunuyor. İnternet kullanımının da yaygınlaşmasıyla giderek daha fazla Anadolu firması ve KOBİ, işe alım süreçlerini internet üzerinden gerçekleştirmeyi tercih ediyor " dedi.



Satış ve muhasebe ön planda

Kariyer.net verileri KOBİ'lerin personel ihtiyaçları incelendiğinde ilk sırada büyük farkla satış kadrolarının dikkat çektiğini gösterdi. Bunu, muhasebe uzmanı, sekreter ve yönetici asistanı pozisyonları takip ediyor. Makine ve inşaat mühendisleri de KOBİ'lerin en çok ihtiyaç duyduğu pozisyonlar arasında. Verilen bilgiye göre, son bir yılda KOBİ'ler yaklaşık 3 bin 700 satış elemanı, 2 bin muhasebe uzmanı, bin 900 sekreter ve yönetici asistanı, 900 satış mühendisi, 750 inşaat mühendisi ve 700 makine mühendisi için Kariyer.net'te iş ilanı yayınladı. Personel arayışında interneti en yoğun şekilde tercih eden KOBİ'lerin, yine bilişim alanında faaliyet gösterenler olması dikkat çekiyor. Bilişimi sırasıyla inşaat, tekstil, sağlık, üretim, gıda, elektrik-elektronik, telekomünikasyon, otomotiv ve emlak alanında faaliyet gösteren KOBİ'ler takip ediyor.

Kariyer.net aylık istihdam endeksindeki rakamlar gıda ve üretimdeki,KOBİ'leri de kapsayan genel hareketlenmeyi doğruladığına işaret etti. Nisan ayında üretim sektöründe görülen yeni iş ilanları sayılarında Nisan 2009'a göre yüzde 117, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 66 oranında artış yaşandığ. Aynı dönemde üretim sektörü yeni iş ilanları sayılarında ise, Nisan 2009'a göre yüzde 204, Nisan 2010'a göre yüzde 39, bin önceki aya göre ise yüzde 8 oranında artış gözlendi. Öte yandan,Kariyer.net'te bir yıl içinde en çok iş ilanı veren KOBİ'lerin şehirlerine bakıldığında İstanbul'da önemli bir yoğunluk göze çarpıyor. İstanbul'u Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Kocaeli, Adana, Kayseri ve Gaziantep takip etti.


Nisan'da 38 bin kişiye istihdam fırsatı

Kariyer.net İstihdam Endeksi'ne göre, Nisan ayında yayınlanan yeni iş ilanlarının sayısı, Nisan 2009'a göre yüzde 129 artış, Nisan 2010'a göre yüzde 42 artış, 2011 Mart ayına göre ise yüzde 4 düşüşle 12 bin 667 olarak gerçekleşti. Bu iş ilanlarıyla yaklaşık 38 bin kişiye istihdam fırsatı doğdu.

Mart ayında çok hızlı bir yükselişle 13 bin 118 seviyelerine çıktıktan sonra Nisan'da yüzde 4'lük küçük bir düşüş sergileyen yeni iş ilanlarının sayısında,ay içinde gerçekleşen iş günlerinin sayısı da etkili oldu. İş gününden bağımsız günlük ortalamalara baıldığında daha düşük iş günü sayısına sahip olan Nisan ayında Mart ayına göre yüzde 5 artış yaşandığı gözlendi. Verilere göre Nisan ayında da en çok istihdam fırsatını İnşaat sektörü yarattı. Nisan'da 3 bin 402 yeni personel arayışına giren İnşaat sektörünü 3 bin 306 kişiyle Tekstil, 2 bin 718 kişiyle Bilişim, 2 bin 451 kişiyle Sağlık, 2 bin 199 kişiyle Otomotiv, 2 bin 016 kişiyle Gıda, bin 881 kişiyle Turizm, bin 650 kişiyle Üretim, bin 290 kişiyle Telekom, 582 kişiyle Finans sektörleri takip etti.
cumhuriyet portal

5/16/2011

rusların 100 km.de 3,5 litre benzin yakan hibrid aracı 13.000 dolara satılacak

Rusya’nın ilk hibrit araçları Yo’ların fiyatları açıklandı. Erken alım taleplerini almaya başladığını açıklayan şirket ucuz modeller için 360 bin ruble (13 bin dolar) fiyat berlirledi.

Çift yakıt, dört teker çekişli ve taşınabilir güç ünitesi bulunan modeller ise 490 bin rubleden (17 bin 500 dolar) satılacak.

Rusya’nın uydu sistemi GLONASS ve GPS navigasyon sistemlerinin yer aldığı Yo’ların üretileceği St.Petersburg’da fabrika temeli 8 Haziran’da atılacak. Fabrikanın şimdiden 1770 adet sipariş aldığı gelen haberler arasında...

Rusya Başbakanı Vladimir Putin de ilk hibrit araçları kullanarak geçen ay Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Gorki rezidansına kadar gitmişti. Rus oligark Mihail Prokhorov’un üretimini yapacağı yeni araçlar için Putin, “Sizin Yo-mobile aracınızla Dmitri Anatoliyeviç'e (Medvedev) gidedeceğim ve ona göstereceğim... Umarım yolda aracınız dökülmez” esprisi yapmıştı.

Seri Üretim Gelecek Yıl
Prokhorov Yo-mobile araçların 2012'nin ikinci yarısında seri üretime başlayacağını, yıllık en az 10 bin araç üreteceklerini söyledi. Hibrit araçların 100 kilometrede sadece 3,5 litre benzin yakması öngörülüyor.

Elektrik ve likit yakıtları birlikte kullanarak enerji tasarrufu sağlayan hibrid araç üretimi ile ilgili proje Rusya'da ilk kez uygulamaya konulacak. İnovasyon ve yüksek teknoloji açılımlı ekonomik pakete destek veren hükümet, enerji bağımlılığından kurtuluşu sağlayacak projelerin hayata geçirilmesini istiyor.
trt türk

4/18/2011

ekonomisi canlı olmasına rağmen avrupa birliğinden en çok yardım alan ülke türkiye

İngiltere'de yayımlanan Sunday Times gazetesi, Avrupa Birliği'nin gelişmekte olan ülkelere yaptığı yardımlarla her yıl milyarlarca doları "çarçur ettiğini" yazdı.

Gazeteye göre yıllık yaklaşık 16 milyar dolar kalkınma bütçesi olan Avrupa Komisyonu, bu paranın bir bölümünü Sierra Leone'de kimsenin uğramadığı dev bir sağlık merkezi, Mali'de üç yıl içinde sadece altı kişiyi işe yerleştirebilen iş ve işçi bulma merkezi ve bir Belçikalı grubun Afrikalılara dans öğretmesi gibi projelere aktardı.

Halkın yarısının günde bir dolardan daha az parayla geçinmek zorunda kaldığı Burkina Faso'daki dans projesi AB'ye 650 bin dolara mal oldu.

Sunday Times, Avrupa Birliği denetçilerinin komisyonu, yapılan yardımların nereye gittiğini sorgulamamakla suçladığına dikkat çekiyor.
İlk 10

Haberde, yılda yaklaşık 800 milyon dolarla AB'den en fazla kalkınma yardımı alan ülkenin Türkiye olduğu belirtilerek şöyle deniyor:

"İngiltere'nin yıllık 12,5 milyar dolarlık yardım bütçesi var. Bu yardımın yüzde 18'i Avrupa Birliği üzerinden veriliyor. İngiltere, komisyonun yardım programının izlenebilir olmadığını ve yeterince yoksulluğu azaltma hedefine odaklanmadığını söylüyor. Örneğin, canlı bir ekonomiye sahip olan, gelişmiş, orta gelirli bir ülke olmasına rağmen, Türkiye Avrupa Birliği'nden en fazla yardım alan ülke."

2009 verilerine göre, AB'den en çok yardım alanlar listesinde Türkiye'yi sırasıyla Filistin yönetimi, Afganistan, Kosova, Sırbistan, Fas, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan, Mısır, Mozambik, Mali, Sierra Leone ve Liberya izliyor.
'Yardım parasıyla özel uçak'

Sunday Times'a göre, AB yardımlarının bir bölümü Avrupalıların öfkelendiren kuralların geçerli olduğu ülkelere gidiyor.

Örneğin AB'den son beş yılda 750 milyon dolar yardım alan Malavi'de kalabalığın arasında gaz çıkarmak yasak.

Basın özgürlüğünün sınırlı olduğu ülkede eşcinsellik 14 yıl hapisle cezalandırılıyor.

Bu kişiler mahkumken ağır işlerde çalıştırılıyor.

Malavi Cumhurbaşkanı Bingu Mutharika'nın makam uçağını AB yardımlarıyla aldığı öne sürülüyor.
bbc türkçe

1/20/2011

türkiye'de son iki yılda tam 400 ton altın bozduruldu

Altın, her dönem en gözde yatırım araçlarından biri olmayı sürdürüyor. 2010'da da altına yatırım yapanların yüzü güldü.

Altın fiyatları rekor üstüne rekor kırdı, artışı paraya çevirmek isteyenler soluğu kuyumcuda aldı.

2010 yılı başında başında 330 lira olan tam Cumhuriyet altını, şimdilerde 486 lira.

Son 2 yılda bozdurulan altın miktarı 400 tonu buldu. Bozdurulan altınların ekonomiye katkısı 18 milyar doları aştı.

İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, son on yılda dünyada altın fiyatlarının 10 kat arttığını belirterek, "Geçen yıldaki artışımız da yüzde 30 civarında bir fiyat farkı oluşturdu" dedi.

Bazı uzmanlar, Türkiye'de yastık altında tutulan altın miktarının 5 bin tonu bulduğu iddiasında.
trt türk

1/16/2011

eğer bu tahminler doğru çıkarsa 2011-2015 yılları felaketlerle geçecek

Uluslararası Geochange Kurulu ve Ülkeler Deprem Kestirme Ağı Başkanı Prof. Elchin Khalilov tarafından hazırlanan ‘yeryüzü’ raporundaki tahminler doğru çıkmaya başlarken, bilimadamı Türkiye’de sellerden etkilenecek bölgelerin artacağını öne sürdü...

Prof. Dr. Elchin Khalilov’un “Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler” konulu raporundaki bazı öngörüler, 2011 yılına girilmesiyle birlikte gerçekleşmeye başladı.

Aynı zamanda Uluslararası Bilimsel Akademi Başkan Yardımcısı da olan Khalilov, BM Genel Sekreteri, Avrupa Komisyonu, AB liderlerine ve aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bulunduğu 80’den fazla ülkenin cumhurbaşkanına sunduğu rapor hakkında Milliyet gazetesine değerlendirmelerde bulundu.

10/17/2010

kriz bizi teğet geçti hamdolsun albümü toplatılacak

kriz bizi teğet geçti hamdolsun albümü toplatılacak Kubilay Duman, ekonomik kriz nedeniyle 2 yıl önce işsiz kaldı. Başbakan'ın "kriz bizi teğet geçti" sözlerine kızan Duman, "Kriz Bizi Teğet Geçti Hamdolsun" adıyla bir türkü yazdı.

albümü toplatılacak

Yazdığı Türkü Facebook'ta yüzbinlerce kişi tarafından dinlenen Duman, bu türkü nedeniyle gözaltına alındı. Başbakan, Duman'a dava açtı.
Bu olaylar Duman'ın hayatını da değiştirdi. Annesi bu süreçte kanser oldu. Ancak Duman davası sürerken bir türkü kasedi çıkardı. Kriz Türküsü adıyla çıkan albümde Duman, sözkonusu şarkıya da yer verdi.



Şimdi çeşitli sivil toplum örgütleri Duman'a destek amacıyla örgütlenerek "Kriz Türküsü" albümünü satın alıyor. Duman'a destek veren kuruluşlar albümün satması için gruplar oluşturdu.

İşte Duman'ın Başbakan'ı kızdıran şarkısının sözleri:



Kuş bakışı seyredersin halkını

Aleme verirsin onca talkımı

Kendin yutuyorsun koca salkımı

Kriz teğet geçti seni hamdolsun



Cüppe, sarık, tespih, dört de dilberi

Allah Allah diye takkeli malı

Yurdumu götürdü hırsızın eli

Kriz teğet geçti onu hamdolsun

Vatanımı soydu hırsızın eli

Kriz teğet geçti onu hamdolsun



Avutulduk oyuncakla bebekle

Kevgir oldu halk çuvaldız yemekten

Ürküyoruz derdimizi demekten

Kriz teğet geçti bizi hamdolsun



Halkı sardı fakirliğin korkusu

Çığ gibi büyüdü işsiz ordusu

Mutfaktadır Fatma ananın sancısı

Kriz teğet geçti hamdolsun