Dünya

Dünya
alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/15/2012

ünlü bir markette alışveriş yapan müşteriyi çıngıraklı yılan soktu

Amerikan süpermarket zinciri Wal-Mart'ın Washington'daki bir şubesinde bir müşteriyi çıngıraklı yılan soktu.

Mica Craig yılanın saldırısına uğradığında marketin bahçe ürünleri bölümünde alışveriş yapmakta olduğunu söyledi.

47 yaşındaki Craig yılan elini soktuktan sonra hayvanı üzerine basarak öldürdü.

Eli çok fazla şişince hastaneye kaldırılan Craig, burada zehirlenme tedavisi gördükten sonra taburcu edildi.

Wal-Mart yetkilileri özür diledi ve yılanın dükkana nasıl girmiş olabileceğini araştırdıklarını söyledi.

Wal-Mart sözcüsü Kayla Whaling ''Şu anda bunun istisnai bir olay olduğuna inanıyoruz'' dedi.

Whaling ''Bir ilaçlama şirketi ile birlikte çalışıyoruz. Olayın gerçekleştiği şube baştan sona taranıyor. Başka yılan olmadığına emin olmak istiyoruz'' dedi.

Saldırı sırasında markette olan bir başka müşteri, Maria Geffre, Reuters haber ajansına söz konusu yılanın en az 30 cm uzunluğunda olduğunu ve dört adet çıngırağı bulunduğunu söyledi.

Craig, yılanı paketlerin üzerinde düşmüş bir çalı parçası zannettiğini, hayvanı eliyle itince de ısırıldığını söyledi.

Craig saldırı sırasında evinde tıbbi gerekçelerle yetiştirdiği esrar bitkilerinin bakımı için bahçe araçları satın alıyormuş.bbc türkçe

4/20/2012

satın aldığı bilezikteki bir madde yüzünden halüsinasyonlar görmeye başladı

İNGİLTERE’de, Jo Wollacott (40) adlı kadının son günlerde yaşadığı sıkıntının nedeni bileziğindeki zehirli madde olduğu ortaya çıktı.

Halüsinasyonlar gören Wollacott, aynı dönemde işini kaybetti ve erkek arkadaşından ayrıldı. 2 çocuk annesi kadının oğlu bir gün okuldan eve zehirli maddelerle ilgili bir yazı getirdi.

Teröristler kullanıyor

Kağıdı tesadüfen inceleyen Wollacott internetten aldığı bileziğinde zehirli madde olabileceğini fark etti. Bileziği inceleyen uzmanlar içinde teröristlerin yararlandığı ve kullanılması yasak olan bir maddeye rastladı. Uzmanlar bilezikte bulunan zehrin 3 miligramı yutulduğunda öldürücü etkisi olduğunu belirtti.

1/05/2012

suudi arabistanda iç çamaşırı satmak erkeklere yasaklandı sadece kadınlar satacak

Suudi Arabistan'da kadın iç çamaşırı ve giysi mağazalarında yalnızca kadınların çalışmasına izin veren yasa bugün yürürlüğe giriyor.
Yasayı destekleyenler, kadınların, erkeklerin çalıştığı iç çamaşırı mağazalarından alış veriş yapmak zorunluluklarının sona erecek olmasından memnun.

Kadınların giysi mağazalarında ve diğer dükkânlarda çalışamaması konusu ülkede uzun yıllardan bu yana tartışılıyor.

Birçok Suudi kadın, erkeklerden iç çamaşırı satın almak zorunda kalmaktan rahatsızlık duyduğunu söylüyor.

İç çamaşırı mağazalarında erkeklerin çalışması, bir süre önce Facebook üzerinden başlatılan bir kampanya ile de protesto edilmişti.

Yeni yasanın, ülkede 40 bine yakın kadın için istihdam yaratabileceği tahmin ediliyor.

Suudi Arabistan'da çalışan kadınlar, çoğunlukla eğitimli elit sınıfa mensup ve tıp ile kamu alanlarında çalışıyorlar.

Yasa nedeniyle, çoğunluğu yabancı göçmen olan erkek çalışanların ise işlerinden olması bekleniyor.

Şeriat'a göre yöneltilen ülkenin Büyük Müftüsü Şeyh Abdülaziz eş-Şeyh, kadın çalıştıracak olan dükkânlara bunun suç ve günah olduğu yönünde uyarıda bulundu.

İç çamaşırı dükkânlarında erkeklerin çalışmasını yasaklayacak olan kanun, Temmuz ayından itibaren kozmetik dükkanları için de geçerli olacak.

10/06/2011

bıraktığı ilaçlar yüzünden kilo aldığını zanneden kadın sokak ortasında doğum yaptı

Hamile olduğunun farkına varmayan kırk dört yaşındaki kadın sokakta doğum yaptı.

İngiltere'nin Derby kentinde yaşanan olayda, alışverişe çıkmış olan Jane Eadie kendini iyi hissetmeyerek bir banka oturdu.
Alışverişe çıkmış olan diğer insanların karşısında doğum yapmak üzere olduğunu fark eden kadına o sırada yanında bulunan yirmi üç yaşındaki kızı yardımcı oldu.

Doğum sonrasında yaşadıklarına inanamadığını söyleyen anne, bebeğini kucağına alana kadar hayal gördüğünü sandığını belirtti.

Üçüncü çocuğunu doğuran anne Jane Eadie, son dokuz aydır bazı ilaçlarını almayı bırakması sebebiyle kilo aldığını sandığını söyledi.

Hamile olduğundan haberdar olmayan anne sağlıklı bir şekilde hayata gelen çocuğuna James adını verdi.

Jane Eadie sokakta doğum yaptıktan sonra herkesin yanına gelip destek olmasından ve kendisini tebrik etmesinden çok duygulandığını belirtti.

7/14/2011

ipad yerine bir kutu taş cep telefonu yerine bir kalıp sabun teslim aldılar

Rusya'da posta hırsızlığı internet üzerinden yapılan alışverişe sekte vurmaya başladı.

Tüketici hakları grupları, Rus Posta İdaresi'ni suçluyor. Posta yolsuzluğu kurbanlarının yaşadıklarını paylaştığı "Postane Hırsızları" adlı internet sitesinde, bir çiftin cep telefonu siparişi verdiği ama paketten bir kalıp sabun çıktığı, video kamerasını bekleyen bir tüketiciye bir kutu şeker gönderildiği anlatılıyor ve buna benzer örnekler sıralanıyor.

BBC muhabiri Steve Rosenberg'in konuştuğu Sergei Lyapko ise, iPad siparişi verdiğini ancak postacıların kendisine içinde taş olan bir kutu teslim ettiğini anlattı.
'Paketlerin yüzde 3'ü kayboluyor'
Moskova'da bir basın toplantısı düzenleyen Tüketiciler Derneği yetkilisi Aleksei Somokvalov, posta idaresindeki hizmet kalitesinin çok kötü olduğunu savunarak, "Sovyet döneminde daha iyi bir hizmet vardı" dedi.

Posta İdaresi ise bazı hırsızlık vakalarını kabul etmekle birlikte, hizmet kalitesinin iyi olduğunu savundu.

Posta İdaresi Sözcüsü Raniya Yefimova, yılde 1 milyar 700 milyon mektup ve 54 milyon paket ulaştırdıklarını, bu paketlerden 6,5 milyonunun yurt dışı gönderiler olduğunu ve sadece yüzce 3'ünün kaybolduğunu söyledi.

Rus yetkililer, posta hizmetlerinde 42 bin şubede 380 bin kişinin çalıştığını bu kadar büyük bir kurumda hırsızlığı engellemenin kolay olmadığını belirtiyor. 

2/13/2011

fransa'da trüf mantarı toplamak için yapılan zorlu mücadeleler

Lalbenque, Fransa'nın güney batısında orta çağ mimarisini halen koruyan, güzel, sevimli bir köy. Salı günleri, burada pazar kuruluyor. Öğleden sonra uğradığımda, sokaklara telaşlı bir heyecan hakimdi.

Ana caddede, ellerindeki sepetleri sıkı sıkı tutan, bir yandan da etrafa kuşkulu bakışlar atan, yaşlıca kadınlar, erkekler var. Sepetlerine bu kadar sahip çıkmaları boşuna değil. Ne de olsa içlerinde bir hazine saklı. Sepetlerde, buralarda ''kara elmas'' diye adlandırılan, trüf mantarlarından var.

Fransa'nın bu yöresinde, havanın ve toprağın koşulları, kara renkli trüf mantarı yetiştirmek için bire bir. Meşe ağaçlarının dibinde, toprağın hemen altında büyüyorlar. Eğer şanlıysanız, patates büyüklüğünde trüf mantarlarıyla karşılaşmanız olası.

Lalbenque pazarında haftada bir, trüf mantarları görücüye çıkıyor. Damağına düşkün koca bir ordu insan, köyün pazarına çevre yerlerden akın edip, bir iki tane trüf mantarı satın almaya geliyor. Genellikle, mantarı omletin üzerine rendeliyorlar.
Kilosu 1500 dolar

Toptan alış verişe gelenler de var. Fransa'nın dört bir köşesindeki seçkin lokantlara trüf mantarı satan tüccarlar bunlar. Bir kilo trüf mantarına, 1500 dolara yakın para ödemeye hazır kişilerden bahsediyoruz.

Bazı aşçılar bizzat kalkıp kendileri geliyor. Trüf mantarlarını hamarat ellerinde koklaya koklaya seçiyorlar. Michelin yıldızlı bir lokantası olan Alexis Pelissou gibi. Köyün pazarında sanki bir rock yıldızı gibi karşılanan, ve öyle de dolaşan Alexis Pelissou, her hafta bir kese kağıdı dolusu mantar alıp gidiyor. Bu kara elmasları, ince ince kıydıktan sonra, kaz ciğerinin üzerine serpiştiriyormuş.

Saat 2.30 oldu mu, bir düdük çalıyor. Tüccarların alışverişe başlayacakları saat geldi demek. Turist grupları yerlerini alıp kameralarını hazır ediyor. Ve 20 dakika içinde, trüf mantarları kapış kapış satılmış oluyor. Bir hafta sonra, aynı heyecan tekrar edene dek.

Yerel radyo ve televizyonların muhabirlerinin de takip ettiği bir borsa bu. Trüf mantarının en son ne kadardan el değiştirdiğini heyecan içinde bildiriyorlar. Sanki Wall Street sanırsınız. Fiyatlar indi mi, çıktı mı? Toplam kaç kilo kara elmas el değiştirdi? Geçen haftaya kıyasla kalitede bir düşüş mü var? Piyasa analizleri gırla gidiyor. Ve maalesef bu yıl, hem kalitede, hem de miktarda, kesin bir düşüş var.
Hırsızlık artıyor

Trüf mantarı, köpeklerin koku alma yeteneğiyle avlanıyor. Köyün mantarcılarından Guy Dehler örneğin, evinin çevresindeki meşe ağaçlarının dibinde, köpeği Matrix'ten yardım alıyor. ''Bu yıl hasat çok kötü'', diyor. ''Yazın yağışlar azdı; Aralık sonunda yaşanan don olayı işe iyice tuz biber ekti.''

Yöredeki çiftçilerin çoğunun zar zor geçindiğini anlatan Guy Dehler, trüf mantarlarının şanslıysalar kapılarını çalan bir ikramiye olduğunu söylüyor. Nakit para el değiştirdiğinden, vergi dairesini de kazançlarına ortak etmiyorlar.

Ama tek sorun iklime bağlı değil. Köyün çevresindeki trüf mantarlarına dadanan hırsızlar da var. Bu kıymetli mantarı başkalarının arazisinde gizlice arayanlar yeni bir şey değil. Fakat son zamanlarda iş çığrından çıkmaya başlamış. Hatta geçen Noel, güney Fransa'nın bir başka beldesinde, bir çiftçi, mantar hırsızı olmakla suçladığı bir adamı tüfekle vurarak öldürdü.

Lalbenque köyünde henüz mantar kavgaları kana bulanmamış. Fakat jandarma gene de artık daha sık devriye geziyor. Dağ bisikletlerine binen jandarma erleri, ormanlarla kaplı tepeleri, bayırları geziniyor. Aynı zamanda salı günleri pazar yerindeki kalabalığı da dikkatlice kontrol ediyorlar.

Jandarmanın başındaki Gerard Catala, trüf mantarı avlamanın uzmanlık ve tecrübe gerektiren, zor bir iş olduğunu söylüyor. Sokaktan geçen herhangi birinin mantar hırsızı olması kolay değil. Dolayısıyla hırsızlığın genellikle birbirinin mantarını aşırmaya gelen çiftçiler arasında yaşandığını belirtiyor.

Hatta, koku alma becerisiyle nam salmış köpeklerin peşine düşüp çalan çeteler bile çıkmış ortaya.

Alain Ambialet, yerel trüf mantarı çiftçilerinin kurduğu sendikanın başındaki kişi. Hırsızlık vakalarının çoğunlukla gündüz vakti, örneğin bir cenaze kaldırılırken meydana geldiğini anlatıyor. Bütün köyün kiliseye doluştuğu vakitlerde, hırsızlar boş arazilere atlıyorlar.
Çin mantarı

Fakat hava koşulları ve hırsızlar yetmiyorsa, Fransız çiftçilerin bir derdi daha var. Üstelik baş etmeleri çok zor: Küreselleşme!

Çin'den gelen trüf mantarları, normal fiyatın onda birine satılabiliyor. Fransız çiftçilere soracak olursanız, Çin malı mantarların ne kokusu aynı, ne de tadı. Hükümete yaptıkları çağrıda, Çin'den ithal edilen mantarlara karşı daha iyi tedbir alınmasını, ve etiketlemeye dikkat edilmesini istiyorlar.

Çin malı trüf mantarını sepetine koyup yerel mamülmüş gibi satmaya çalışan Fransız çiftçiler de yok değil ama... Kısa yoldan kar etmeye çalışan bu kişilere karşı artık Lalbenk köyünde mantar pazarı açılmadan önce sepetler gözden geçiriliyor. Fransız trüf manarı söylendiğine göre daha koyu renkte, ve dokusu farklı.

Son olarak, bu piyasanın bel kemiğini oluşturan köpekleri de unutmayalım. Sadece Fransız çiftçiler değil, yanlarındaki köpekler de bu günlerde bedbin. Mantar avcısı köpekler, yerin altında buldukları her trüf mantarı karşılığında tatlı bir yiyecekle ödüllendiriliyor. Eh, ne kadar az trüf mantarı varsa, köpeklerin midesi de o kadar az bayram ediyor....
bbc türkçe yaşam