Dünya

Dünya
Sosyal paylaşım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyal paylaşım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/16/2012

facebook itiraf etti kullanıcıların özel mesajlarını okuyoruz

Facebook'un güvenlik şefi Joe Sullivan, yaptığı açıklamada kullanıcıların yazışmalarını okuduğunu; ancak okumaktaki amaçlarının pedofilleri tespit etmek olduğunu söyledi.

Facebook, yeni teknolojileri kullanarak pedofilleri engellemeye çalışan çok sayıdaki firmadan biri. Bu tür çalışmalar genellikle, uygunsuz dil ve kişisel veri paylaşımının otomatik olarak taranmasıyla başlıyor. Mahküm edilmiş pedofillerin internet sohbetleri yazılıma yüklenerek uygunsuz konuşmaların tespit edilmesi sağlanıyor.

Reuters haber ajansında yer alan bir habere göre, Facebook'un güvenlik şefi Joe Sullivan, söz konusu sohbetlerin sadece program alarm verdiğinde okunduğunu söylüyor. Sullivan, sosyal paylaşım sitesinin suçsuz kullanıcıları mağdur etmek istemediğini de sözlerine ekliyor. Ancak bu durum bir başka konuyu da gündeme getiriyor: Facebook böylece resmi ağızdan sohbetleri okuduğuna da teyit etmiş oluyor.e-kolaynet

6/03/2012

twitter'de 3 milyonuncu takipcisini ev vererek ödüllendirdi

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki 3 milyonuncu takipçisi olan genç bir kadını ev vererek ödüllendirdi.

Chavez, hafta başında yayınladığı mesajda, Natalia Valdivieso'yu 3 milyonuncu takipçisi olduğu için tebrik ederken, Valdivieso, ödülü olan yeni evini Perşembe günü aldığını söyledi.

19 yaşındaki Vatalia Valdivieso, Twitter hesabında yayınladığı mesajlardan birinde, ''Teşekkür ederim, evim çok güzel'' derken, bir diğerinde evinin bulunduğu Margarita Adası'nda 200 aileye daha ev verildiğini kaydetti.

Chavez'in seçim sınavı

Sosyalist Chavez yönetimi, 7 Ekim'de yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde, konut edindirme kampanyaları ile seçmenlerin desteğini kazanmaya çalışıyor.

Yönetim karşıtları ise Chavez'in Twitter takipcisini evle ödüllendirmesine tepki gösterdi. Gustavo Coronel, blogunda Chavez'i eleştirirken, “Bu Chavez'in değil, devletin parası. Chavez'in kendi destekçisini bu şekilde ödüllendirilmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

57 yaşında olan ve bir süredir kanser tedavisi gören Venezuela'nın sıra dışı lideri Chavez, Ekim ayında yapılacak seçimde, üçüncü bir dönem için daha devlet başkanlığına seçilmeyi hedefliyor. Sağlık durumunun kötüleşmekte olduğu iddialarını yalanlayan Chavez, Salı günü televizyonda 4 saatlik canlı yayına katılarak, halka seslendi.

Kanser tedavisi için sıklıkla Küba'ya gidip gelen Chavez, Twitter'ı en aktif kullanan liderlerden.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP/AP/AA, AS

1/29/2012

facebook şifresini çalıp profilindeki arkadaşlarından para dolandırmışlar

İzmir’de meslek lisesinde makine dersi öğretmeni olan 43 yaşındaki Refet Ali Kayakıran’ın facebook şifresini kırarak hesabını ele geçiren kişi ya da kişiler, site üzerinden arkadaşlarıyla irtibata geçerek öğrendikleri telefon numaralarına mesaj gönderip, dolandırıcılık yaptı.
Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi’nde makine dersi öğretmeni olan Refet Ali Kayakıran, geçen 18 Ocak Çarşamba günü, mesai bitimi, Gaziemir’deki evine döndü. Bir süre dinlendikten sonra girmeye çalıştığı internetteki popüler sosyal paylaşım sitesi facebook’taki sayfasını açamayan evli ve 1 çocuk babası, 20 yıllık öğretmen Kayakıran, hesabının başkası tarafından ele geçirildiğini fark etti. Facebook profilindeki kişisel bilgileri ve fotoğraflarının kötü niyetle kullanılabileceğini düşünen Kayakıran, Gaziemir Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Evine dönen öğretmenin endişesi gerçek oldu.

ARKADAŞLARI DOLANDIRILMIŞ

Ertesi gün gittiği okulda Kayakıran, gece giremediği facebook’taki hesabı üzerinden arkadaşlarıyla yazışmalar yapıldığını öğrendi. Arkadaşları, "Telefon numaralarımızı istedin. Bir süre sonra telefonumuza, ’Paymo’ adlı bir şirketten ürün ve hizmet adlı mesaj geldi. Bu mesajı onayladığımızda da onay başına 35 TL para kesildi" demeleri üzerine şaşkına dönen Kayakıran, arkadaşlarına durumu anlattı.

Bir kez daha polise giden Kayakıran, dolandırıcılık olayını anlatıp, şikayetçi oldu. Polis ekipleri sanal dolandırıcının kimliğini belirlemek için çalışma başlattı.

"DİKKATLİ OLUN"

Olayın şokunu halen üzerinden atamadığını dile getiren Kayakıran, "Arkadaşlarıma facebook adresimin başkası tarafından ele geçirildiğini, karakola giderek şikayetçi olduğunu söyledim. O mesajları yollayanın ben olmadığımı anlattım" dedi. Yaklaşık 5 yıldır facebook kullandığını ve böyle birşeyin ilk kez başına geldiğini söyleyen Kayakıran, "Facebook hesabımı açtığımdan beri aynı şifreyi kullanıyorum. Tehlikeli olduğunu söylerlerdi. Bizim de başımıza gelecekmiş. Keşke şifremi daha fazla karakterden oluşturup, sık sık değiştirseydim" dedi.

"HER MESAJ GÖNDERENE CEVAP VERMEYELİM"

İnsanımızın iyi niyetli olduğunu dile getiren Kayakıran, "Bir arkadaşım mesajı bir kez onaylamış 35 TL almışlar. Diğer bir arkadaşım dört kez onaylamış 140 TL’sini almışlar. Arkadaşlarım bana güvenerek bu mesajları onaylamışlar. Belki daha beni aramayan, belki dolandırıldığının henüz farkına varmayan başka insanlar da var. Bence bu tip mesajları aldığımızda güvenmemeliyiz ve cevap vermemeliyiz" dedi.

DHA

1/20/2012

facebook'ta allah yoktur mesajı yollayan kişi tutuklanıp 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Endonezya 'da sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden "Allah yoktur" mesajı yollayan bir kişinin tutuklandığı ve beş yıl hapis cezasına çarptırılabileceği belirtildi.
31 yaşındaki Alexander Aan isimli devlet memur, ateistlerin üye olduğu bir Facebook grubuna yolladığı mesaj sebebiyle hafta içinde linç edilme tehlikesi atlatmıştı.

Yerel medya kaynaklarına göre Çarşamba günü çalıştığı devlet dairesine giden Aan burada fiziksel saldırıya uğradı.

Olay sonrasında polis nezaretinde tutulan Aan'ın sosyal paylaşım sitelerinde yazı yazması sebebiyle işini de kaybedebileceği tahmin ediliyor.

Polis yetkilileri Aan'ın beş yıl hapis cezasıyla yargılanabileceğini belirtiyorlar.

Öte yandan Aan'ın tutuklanmasına yol açan yorumunu yazdığı Facebook sayfasına halen ulaşılabiliyor.

Sayfa üzerinden birçok kişi Aan'ın serbest bırakılmasını talep ediyor.

Dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya'da ateistlik yasa dışı olarak tanımlanmış durumda.

Ülkede İslamiyet dışında beş dine ibadet etme hakkı yasal ancak, insanların inançlarını sona erdirmeye teşebbüs etmek yasa dışı kabul ediliyor.

1/11/2012

twitter arama motoru google'ın google+'sından rahatsız oluyor

Twitter, Google'ın, arama sonuçları içinde, kendi sosyal paylaşım sitesi Google+'dan sonuçlara ön sırada yer vermesinden rahatsız olduğunu açıkladı.

Sosyal paylaşım sitesinde paylaşılanların Google arama sayfasındaki sonuçlar arasında yer alması bu sitelere olan trafiği artırıyor.

Sosyal paylaşım ve mikro blog sitesi Twitter'ın avukatlarından Alex Macgillivray, Twitter'da paylaştığı mesajında, "Bugün internet için kötü bir gün" dedi.

İnternet arama motoru devi Google, Facebook'a rakip sosyal paylaşım sitesini güçlendirmek için yoğun çaba harcıyor.

Google+'da paylaşılanların özel olarak hazırlanan Google arama sayfasında yer bulacak olması, bu siteye olan talebi artırabilir.

Twitter'ın şikâyetine yanıt veren Google ise, değişikliklerin, internet aramasının giderek kişiselleştirilmesinin bir parçası olduğunu söyledi.

Google, arama sonuçlarında, bir süredir kişiye özel sonuçlar sergilemeye başladıklarını da ifade ediyor.

Google'ın yaptığı değişikler sayesinde, kullanıcılar Google+ fotoğrafları, iletileri ve durum raporları arasında da arama yapabilecek.

Google+'ya üye kişilerin profillerinde de arama yapılabilecek.

Konuyla ilgili Twitter'daki sayfasından yorumlar yapan Twitter'ın avukatı Macgillivray, geçmişte Google için çalışıyordu.

Twitter da yaptığı resmi açıklamada, Macgillivray'in şikâyetlerine benzer noktaları tekrarladı.

1/04/2012

google patent atağına devam ediyor IBM'den yüzlerce ek patent satın aldı

İnternet devi Google, teknoloji devi IBM'den yüzlerce ek patent satın aldı.

Google, geçtiğimiz yaz aylarında da yine IBM'den bin civarında patent satın almıştı.
Satın alınan yeni 187 patent ve 36 uygulamanın (apps) büyük bölümünün sosyal paylaşım sistemleriyle ilgili olduğu bildirildi.

ABD'den satın alınan patentlerden özellikle biri, ''iletişim ağlarında kullanıcıların ortak ilgi alanlarını belirlemeye'' olanak sağlıyor.

İngiltere'de patent ve fikri mülkiyet hakları konusunda uzman hukukçulardan Vicki Salmon, bu adımlarla Google'ın varolan teknolojisini koruma aşamasından geleceğini planlama aşamasına geçtiğine işaret ettiğini söyledi.

Google, geçen yıl rakiplerini kendi android işletim sistemlerinin gelişmesini önlemek için düzmece patentler satın almakla suçlamıştı.

Ancak şimdi bazı gözlemciler, Google'ın da benzer bir yol izlediğini, IBM'den satın aldığı patentler arasında sürücüsüz otomobillere ilişkin teknolojilerin de bulunduğunu kaydediyor.

12/20/2011

twitter hisselerinin yüzde 4'lük bölümünü 300 milyon dolara arap dünyası'nın en zenginine sattı

İngiliz gazetelerinden Guardian, "Arap dünyasının en zengini" diye tanıttığı Suudi Prens El Velid bin Tallal'ın, sosyal paylaşım sitelerinden Twitter'ın 300 milyon dolarlık hissesini satın aldığını yazıyor. Bu oran, hisselerin yüzde 4'üne yaklaşıyor.
Guardian, "Bu yatırımın zamanlaması, Twitter'ın Orta Doğu genelinde Arap eylemcilerin örgütlenip baskıcı rejimlere karşı seslerini duyurmasında oynadığı rol nedeniyle şüpheyle karşılandı. Pek çok Arap kullanıcı, bu alımın Twitter'ın stratejisine olumsuz etki etmesi kaygılarını dile getirdi." diyor.

Haberde, şirketin yöneticilerinden birinin, yatırımın 'siyasi değil stratejik' olduğu yolundaki açıklaması aktarılıyor.

Suudi Arabistan Kralı'nın yeğenlerinden olan Prens, medya devi News Corporation'da, Murdoch ailesinden sonraki en büyük hissedar konumunda.

Guardian, Prensin ayrıca Şark-ül Evsat gazetesini basan şirketin yüzde 30 hissesine sahip olduğunu, El Cezire'ye rakip olacak yeni bir Arapça haber kanalı kurmayı planladığını, başörtüsü kullanmayan eşi Prenses Emira'nın kadın hakları konusunda faal olduğunu ve Twitter sayfasının 83 bin takipçisi bulunduğunu belirtiyor.

Guardian, Prens'in Arap baharı sırasındaki açıklamalarında, siyasi katılım, adil seçim ve istihdam yaratılması çağrıları yaptığını hatırlatıyor.

Murdoch ailesi ile yakın ilişkilerine rağmen, etik kurallara yaptığı vurgunun, şirketin İngiltere'deki en üst düzey yöneticilerinden Rebekah Brooks'un telekulak skandalı nedeniyle istifasını tetiklemiş olabileceğini de ekliyor.

12/01/2011

ingiliz istibaratın'dan ilginç yarışma 12 aralıkta sona erecek şifre kırma yarışması

İngiltere istihbarat örgütü, yeni yetenekleri bulmak amacıyla şifre kırma yarışması düzenledi.
Kamu İletişim Merkezi GCHQ, potansiyel adayları hazırladığı özel tıklayın internet sitesindeki görsel şifreyi kırmaya davet etti.

Yarışma ayrıca sosyal paylaşım siteleri, internet günceleri ve forumlarda da duyuruldu.

Kurum'dan bir sözcü, amaçlarının GCHQ'nün normalde ulaşmakta zorlanacağı kesimlere tanıtılması olduğunu söyledi.

Yetkili, ''bu kampanyanın hedef kitlesinin, geleneksel reklam yöntemlerinden etkilenmeyen ve GCHQ'nün bu tür rolleri üstlenecek kişileri işe aldığını bilmeyen kesimler'' olduğunu belirtti.

Aynı yetkili, bu adayların, ''yetenekleri kurumun faaliyetleri için ideal olduğu halde ciddi katkıda bulunacakları bir çalışma ortamına nasıl başvuracaklarını bilmiyor olabileceklerini'' söyledi.

3 Kasım'da başlayan yarışma 12 Aralık'ta sona erecek.

GCHQ, şifrenin kırılmanın ardından adaylara başvuru formlarına ulaşmalarını sağlayacak bir şifre verileceğini, ardından da kurumun işe alma sayfasına yönlendirileceklerini kaydetti.

Kurum, yanıtın internette yayılmasından kaygı duymadıklarını da açıkladı.

Geçmişte yasadışı internet korsanlığı faaliyetlerine karışmış olanların iş başvurusu yapamayacakları ve adayların İngiltere vatandaşı olması gerektiği de kurumdan verilen ayrıntılar arasında.

9/30/2011

2,5 milyon twitter kullanıcısı hakkında ilginç araştırma atılan twitter mesajları ruhumuzu yansıtıyormuş

New York'daki Cornell Üniversitesi'nde 2,5 milyon Twitter kullanıcısının yarım milyarı aşkın Twitter mesajını gözden geçiren araştırmacılar insanların yazdıklarının bir gün boyunca ve mevsimlere göre nasıl değiştiğini incelediler.
İçerik analizi yapan bir bilgisayar programı yardımıyla gerçekleştirilen araştırmanın bulguları, sabah saatlerinde kullanılan olumlu dilin, günün ilerleyen bölümlerinde, özellikle çalışma saatlerinde, daha olumsuz ve karamsar hale dönüştüğünü ortaya koyuyor.

Twitter'daki olumlu mesajların, günün iki bölümünde, sabah ve gece saatlerinde zirveye çıktığı saptanmış. Sonuçlarda fazla şaşırtıcı olmayan bir diğer bulgu da, insanların Cumartesi ve Pazar günleri, hafta içi günlere kıyasla daha keyifli Tweet'ler atması.

Bununla birlikte araştırmacılar, günlük ruh hali değişiminin sadece işyerinde geçirilen stresli saatlerle açıklanamayacağını, zira hafta sonlarında da insan ruhunda iniş çıkışların benzer bir grafik izlediğini söylüyorlar.

Cornell Üniversitesi sosyologları, bunu uykunun olumlu, tazeleyici etkisine ve sirkadian ritmi olarak adlandırılan, vücudun doğal davranışsal döngüsüne bağlıyor.

Günün aydınlık olduğu saatlerin de Tweet'lerdeki ruh halini değiştirdiği gözleniyor.

Şimdiye dek bilim adamlarının insanların ruh hallerindeki değişimleri incelemesi zordu. Bu son çalışmayı yapan araştırmacılar, geleneksel laboratuvar testlerinin, üniversite öğrencilerinin kendi ruh halleri konusunda verdikleri kişisel bilgilerle sınırlı kaldığına işaret ediyorlar.

2008 Şubat'ından 2010 Ocak'ına dek, 84 ülkeden atılan Tweet'leri inceleyen Cornell Üniversitesi'ndeki araştırma ekibi, Twitter'ın anında ruh değişimini yansıttığını belirtiyor.

Daha geniş ve farklı insan grupları üzerinde araştırma yapabilmek isteyen bilim adamları giderek daha fazla sosyal paylaşım sitelerindeki yansımalara eğiliyor.

8/15/2011

facebook'ta onaltı yaşında bir kızla tanıştı siyasi kariyeri bitti

Almanya'nın Schleswig Holstein eyaletinde 9 ay sonra yapılacak olan eyalet meclisi seçimlerine Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) başbakan adayı gösterdiği parti eyalet başkanı Christian von Boetticher, 16 yaşındaki bir kızla olan ilişkisinden dolayı adaylık yarışından çekildi ve teşkilat başkanlığı görevinden de ayrıldı.
Boetticher'in, 2010 yılı başlangıcında bekarken genç kızla yaşadığı ilişkinin yasa dışı olmamasına rağmen, parti arkadaşlarının muhafazakâr görüşlerinden dolayı görevinden ayrılma kararı aldığı bildirildi. "Bild am Sonntag" gazetesi, Alman siyasetçinin 16 yaşındaki kızla 2010 yılı başında Facebook üzerinden tanıştığını yazdı. Gazete, birçok buluşmanın ardından ilişkinin 2010 yılının mayıs ayında noktalandığını duyurdu. Partisi darbe aldı Schleswig Holstein Eyalet Başbakanı Peter Harry Carstensen, halefi olması beklenen Boetticher'in böyle bir ilişkisinden haberdar edildiğini ve kendisiyle bu konuda konuştuğunu belirterek, "Umarım bu olaydan doğru sonuçları çıkartır" şeklinde açıklama yapmıştı. Hristiyan Demokrat Birlik böylece Schleswig Holstein'da 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılacak eyalet seçimleri öncesinde ağır darbe almış oldu. Boetticher'in başbakan adaylığının 4 Kasım'da Lübeck'te düzenlenecek genel kurulda resmileşmesi bekleniyordu. CDU bölge teşkilatınca yayınlanan yazılı açıklamada Boetticher tarafından alınan karara "saygı duyulduğu" belirtildi. CDU eyalet yönetimi, "konuyla ilgili ayrıntıları ele almak üzere yarın toplanma kararı alındığını" duyurdu. Christian von Boetticher'in yerini alabilecek isimler arasında eyaletin ekonomi bakanı Jost de Jager ile eyalet meclis başkanı Torsten Geerdts'e şans tanınıyor.

© Deutsche Welle Türkçe DW/Ajanslar, NH/AG 

8/14/2011

fenerbahçeye bir darbe daha taraftara taksimde yürüyüş izni verilmiyor

Fenerbahçe taraftarının yarın Taksim'de yapacağı yürüyüşe izin verilmedi. Yürüyüşü provoke edeceği düşünülen 2 kişi gözaltına alındı.
Fenerbahçe taraftarlarından oluşan bir grup, 14 Ağustos Pazar günü Taksim'de, futbolda şike iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Aziz Yıldırım'a destek vermek amacıyla bir yürüyüş planlamıştı. Ancak İstanbul Valiliği tarafından izin verilmeyen gösterinin iptal edildiği açıklandı. Bunun ardından da, Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, bu yürüyüşü provoke etmek için bazı sosyal paylaşım siteleri üzerinden faaliyet gösterdikleri iddia edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Diğer taraftan şike soruşturmasında girilen belirsizlik Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın tepkisini çekti. Teknik direktör Aykut Kocaman şike soruşturması kapsamında TFF'nin alacağı kararı bir an önce vermesi gerektiğini söyledi. Teknik adam oyuncularını psikolojik olarak hazırlama çabası yüzünden fiziksel hazırlıklarını yeterince yapamadıklarını belirtti. Kocaman 'Soruşturma en çok bizi vurdu. Bu süreç, elimizi kolumuzu bağladı. Ne transfer yapabiliyoruz, ne de takımdan oyuncu gönderebiliyoruz. Artık yeter, yolumuzu çizmek için federasyonun kararını bekliyoruz. Bitsin bu belirsizlik' dedi. Fenerbahçe mahkemelik Şike iddialarıyla sarsılan Fenerbahçe bir darbe de tesisleri nedeniyle aldı. Topuk Yaylası Tesisleri'ni yapan Kagirahşap Yapı Sistemleri, Fenerbahçe hakkında icra işlemi başlattı. Topuk Yaylası Tesisleri'nin ahşap karkas işlerini yapan Kagirahşap Yapı Sistemleri Ltd Şti., 1 milyon 242 bin 149 lira alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle Fenerbahçe hakkında icra işlemi başlattı. Sarı-Lacivertliler, Kagirahşap Yapı Sistemleri Ltd Şti. ile sosyal tesislerin yapım işleri için 14 Mayıs 2010 tarihinde eser sözleşmesi imzaladı. Kagirahşap Yapı Sistemleri, lamine ahşap kolon geçme konstrüksiyon sistemiyle 7 bin metrekarelik ahşap alandan oluşan tesisi tamamlayarak teslim etti. Şirket, Fenerbahçe'ye bir yazı göndererek 1 milyon 242 bin 149 lira alacağının kaldığını belirtti. İddiaya göre Fenerbahçe Spor Kulübü yetkilileri borçlarının bulunmadığını ileri sürerek istenen parayı ödemedi. Bunun üzerine Kagirahşap şirketi, İstanbul İcra Mahkemesi'ne başvurarak Fenerbahçe hakkında icra takip işlemi başlattı. Fenerbahçe ise şirkete karşı tüm ödemelerin yapıldığını ve borcu bulunmadığını belirterek icra işlemine itiraz etti. Kagirahşap ise İstanbul Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak itirazın iptali davası açtı. Dava önümüzdeki günlerde görülecek.

7/18/2011

protesto gösterilerinde istiklal marşı okunurken ayağa kalkmadılar ortalık karıştı

Eskişehir’de düzenlenen terör protesto yürüyüşlerine katılan, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okuyan grup, bar balkonunda oturup ayağa kalkmayan bir kız ile yanındaki erkeğe tepki gösterdi. BDP İl Binası’nın bulunduğu apartman çatısındaki BDP Bayrağı’nı indirmek isteyen gruba polis izin vermedi.
Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde teröristlerin 13 askeri şehit ettiği saldırı Eskişehir’de düzenlenen 3 ayrı yürüyüşle protesto edildi. Yürüyüşlere 3 bini aşkın kişi katıldı. Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen ilk yürüyüş Hamamyolu Cadesi Yediler Parkı’nda başladı. Yaklaşık 1500 kişi ellerinde Türk Bayrakları ile "Kahrolsun PKK", "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklinde slogan atarak yürüdü. Hamamyolu Caddesi’nde yürüyen kalabalığa Eskişehirspor taraftarları olduklarını söyleyen yaklaşık 500 kişilik bir grup daha katıldı. Sayıları 2 bini bulan kalabalık yaklaşık 2 kilometre kadar yürüyerek Porsuk Bulvarı Migros Mağazası önüne geldi.

ASKERİ KİMLİKLE OLAYLARI YATIŞTIRMAYA ÇALIŞTI
Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı Kadir Bıyık kalabalığa hitaben konuşma yaptı. Bıyık’ın konuşması ardından şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı okunurken, kalabalığın bulunduğu yerin yanındaki bir barın ikinci kat balkonunda masada oturan bir kız ile bir erkek ayağa kalmayınca tepkilere neden oldu. Tepkiler üzerine kız ve erkek ayağa kalktı. Ancak İstiklal Marşı’nın ardından kalabalığın öfkesi dinmedi. Bara girmek isteyen öfkeli kişileri polisler ve Ülkü Ocağı Başkanı Kadir Bıyık ve bazı MHP’liler engelledi. Kalabalığın tepsiyle karşılaşan kız ve erkeğin yanında bulunan sivil kıyafetli bir kişi, astsubay olduğunu söyledi ve askeri kimliğini göstererek kalabalığı yatıştırmaya çalıştı.

Olayların sakinleşmesinden sonra kalabalık gruplar halinde dağıldı. Dağılan gruplardan yaklaşık 50 kişi Barış ve Demokrasi Patisi’nin (BDP) bulunduğu Sakarya Caddesi’ndeki 7 katlı Birlik İşhanı önüne gitti. İşhanın çatısındaki BDP Bayrağını indirmek için içeri girmek isteyen gruba polis izin vermedi. Grup daha sonra polisin uyarısı üzerine dağıldı.

Bu arada bir sosyal paylaşım sitesindeki çağırı üzerine terörü protesto etmek için Odunpazarı Meydanı’nda yaklaşık 1000 kişi toplandı. Kalabalık ellerinde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri ile yürüdü. Kalabalığa işyeri sahipleri de alkışlarla destek verdi. Kalabalık yaklaşık 4 kilometre yürüyerek yürüyüşlerini Hava Şehitleri Mezarlığı önünde sonlandırdı.

7/14/2011

facebook'ta 50 bin takipçisi olan aşırı dinci karşıtı oyunun adı mutlu vaha oyunu

Jane Wakefield

BBC

Mutlu Vaha oyunu

Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden oynanan yeni sosyal medya oyunun merkezinde Arap süperkahramanlar var.

Projeyi geliştiren Süleyman Bakhit, Mutlu Vaha (Happy Oasis) isimli oyunun, aşırı dinci görüşlerden etkilenmesi muhtemel çocuklar için olumlu rol modelleri sunabileceğini düşünüyor.

Bu hafta kullanıma giren oyunun şimdiden 50 bin takipçisi var.
TED'e (Teknoloji Eğlence ve Dizayn) araştırmacı olarak atanan Bakhit, kurumun konferansında projesini anlattı.

Ürdün vatandaşı olan Bakhit, 11 Eylül saldırıları sırasında ABD'deki Minnesota Üniversitesi'nde öğrenciymiş.

11 Eylül'den kısa bir süre sonra Arap olduğu için dört kişinin saldırısına uğramış.
Arap süperman

Bakhit, başına gelenlere gücenmek yerine, bir eğitim kampanyası başlatmayı tercih etmiş.

BBC'ye yaptığı açıklamada, "Aşırı görüşlerle mücadelenin gençlerle başlaması gerektiğini fark ettim. Mesajım ise çok basitti: hepimiz terörist değiliz" diyor Bakhit.

Yerel okullarda Alaaddin masalına benzer hikayeler anlatmaya başlamış.

"Bir gün çocuklardan biri Arap bir Süperman olup olmadığını sordu ve ben de böyle bir karakter olmadığını fark ettim" diyor Bakhit.

İyi Arap rol modelleri yaratmaya yönelik çizgi roman kitap projesi de böyle başlamış.

Karakterler arasında kadın bir James Bond ve aşırı dinci gruplarla mücadele eden Ürdünlü bir ajan da var.

Bakhit, Ürdün'de kitabından 300 bin adet satmış ve internet versiyonunun da alıcı bulacağını fark etmiş.

"Yazılı basın ölüyor ancak Facebook kullanan 30 milyon Arap var, dolayısıyla aynı mesajı taşıyan oyunlar geliştirmeyi düşündüm" diyor.

Bakhit, ulaşmaya çalıştığı çocukların karakterlerle bağ kurabileceğinden emin olmak istemiş.

"Çocuklarla bir araya gelip fikirlerini aldım" diyen Bakhit, çarşaflı bir karakteri dahil etmek konusunda tereddüt ettiğini, çocukların karaktere onay vermesinden sonra eklediğini anlatıyor.

İlk oyunda ajan Element O var.

Bakhit oyunun "çok iyi olmadığını" ancak böyle bir projenin sahip olduğu potansiyeli gösterdiğini anlatıyor.

Bakhit, aynı projeyi aşırı dinciliğin gittikçe büyüyen bir sorun olduğu Pakistan'a taşımayı planlıyor.

7/06/2011

facebook'tan bir yenilik daha skype ile kullanıcılarına video chat yaptıracak

Steve Ballmer geçtiğimiz mayıs ayında 8,5 milyar değerindeki video sohbet yazılımı Skype'ı Microsoft bünyesine katmak istediklerini duyurduğundan bu yana eleştiri oklarının merkezinde bulunuyor. Bazı sektör temsilcileri Microsoft'un 36 yıllık firma tarihinde yaptığı bu en pahalı girişim ne kadar mantıklı olup olmadığını şimdiden sorgulamaya başladı. Zira yaklaşık 170 milyon kullanıcısı olan Skype kurulduğu tarihten bu yana sekiz yıl içinde önemli bir kâr elde edemedi. Skype geçtiğimiz yılı ise zararda kapattı.
Şubat ayında duyurulan Nokia-Microsoft işbirliği de henüz meyve vermiş değil. Microsoft'un arama motorları alanına yaptığı yatırımlar da şimdiye kadar Google'ın ezici üstünlüğünü baltalamaya yetmedi.

Dengeler değişebilir

Ancak dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook'un yeni sürprizi tüm dengeleri değiştirebilir. Facebook, kurucusu Mark Zuckerberg'in geçtiğimiz hafta gazetecilere "Önünüzdeki hafta harika bir ürün ortaya koyacağız" demesinin ardından, Facebook'un yeni sırrı hakkında müthiş spekülasyonlar yapıldı: Facebook'un yeniliği neydi? iPad için yeni bir Facebook uygulaması mı yoksa yeni bir fonksiyon mu?

Facebook bu konuda henüz resmî bir açıklama yapmadı. Ancak birçok teknoloji blogunda Facebook'un yeni bir atılım yaparak video sohbet programı Skype'ı sayfaya entegre edeceği tahminleri yapılıyor.

Yaklaşık 700 milyon kullanıcıya sahip sosyal paylaşım platformu Facebook, birçok firma tarafından özellikle raklam amaçlı olarak aktif bir şekilde kullanılıyor. Dünyanın önde gelen firmaları son yıllarda sosyal medyanın gücünü Facebook ve benzer platformlar sayesinde giderek daha fazla kabul ediyor. Facebook'un iş dünyasındaki öneminin günden güne arttığı düşünüldüğünde Skype-Facebook işbirliği teknoloji dünyasındaki dengeleri değiştirebilir.

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Banu Ertek (stern.de ve ajanslar)

Editör: Murat Çelikkafa

6/29/2011

sosyal ağ savaşında google facebooku google artı ile sarsmaya hazırlanıyor

500 milyonu aşkın kullanıcı hedefleyen Google+ (Google Artı) kullanıcıları kendi fotoğraf, mesaj ve yorumlarını paylaşırken bir yandan da internet devinin harita ve görsellerinden yararlanabiliyorlar.

Google+ aynı zamanda kullanıcıların bağlantılarını kolaylıkla gruplandırmalarına olanak sağlıyor.
Kimi yorumcular ise Google'un video sohbet işlevi ekleyerek aslında Facebook özelliklerini aynı şekilde yeniden ürettiğini savunuyor.

ABD'de her üç kişiden ikisinin internet aramalarında kullandığı Google, son yıllarda Facebook'a bir kaç darbe vurmayı başarsa da şirketin önceki sosyal ağ denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmış, Google Wave ve Google Buzz, kullanıcıların fazla ilgisini çekmemişti.
Yeni işlevler

Şirket şimdi Google+ ile dört yeni özelliği sosyal paylaşım ağı kullanıcılarına sunarak bu pazarda kalıcı bir oyuncu olmaya soyunuyor:

* Circles - Çember gruplar, kullanıcıların istedikleri arkadaşlarını gruplandırarak her bir grupla ayrı içerik paylaşmasına imkan tanıyor.

* Hangouts - Takılmak sözcüğüne karşılık geliyor ve bu özellik, nerede olunursa olunsun, birden fazla kişiyle canlı video konferans sistemi sağlıyor, bu uygulamada kişilerin herhangi bir grup sohbetine girip çıkmalarını sağlıyor.

* Huddle (Kalabalık) - toplu anında mesajlaşma özelliğini içeriyor.

* Sparks (Kıvıcımlar)- sosyal ağ içinde ortak ilgileri bulunan kişilerin birbirini bulmasını sağlayan bir özellik olarak pazarlanıyor.

Google+, şimdilik sadece belli sayıda kullanıcıya deneme amacıyla sunuldu ancak şirket sosyal ağı yakında herkese açmayı planlıyor.

İnternet uzmanları, Google'un sadık Facebook kullanıcılarını kendi tarafına çekmekte büyük güçlük yaşayabileceği noktasında birleşiyor.

6/27/2011

hakkariye tayini çıkan bilgisayar eğitmeninin kurduğu okey sitesinin cazibe merkezi olması

Bilgisayar eğitmeni İhsan Karagülle’nin tayini Hakkari’ye çıktığında ilk işi, yeni göreceği bu kent ile ilgili internetten araştırma yapmak oldu.
Ne de olsa bilgisayar ve sanal ortam onun oyun alanıydı ve bu güne değin yazdığı elliden fazla kitap rüştünün ispatıydı.
Ancak beklediği gibi olmadı ve popüler arama motorlarının Hakkari ile ilgili veri tabanı, "teröre", çatışmaya ve trajedilere işaret ediyordu bir tek.

Ne tarih, ne kültür ne de doğal güzelliklere dair tek maddeye rastlayamadı.

Gördükleri karşısında gitmemeyi düşündüyse de idealleri daha ikna ediciydi. Yola çıktı.

Kente ayak bastığında sanal ortamın, bakir güzelliğiyle nefes kesen Hakkari’ye haksızlık ettiğini anladı.

İlk iş olarak bir alan adı satın alıp hakkarim.net adlı internet sitesini kurdu.

Sonradan bir fenomene döneceğini bilemeden.

Mütevazı ve kenti tanıtmayı amaçlayan sitesi kayda değer bir izleyici kitlesine sahip olmasa da arama motorlarında farklı bir renk olmuştu.

Sonra 101’i keşfetti. Masal da o andan itibaren başladı.
Sosyal ağa dönüştü

İhsan Karagülle’nin de hakkarim.net’in de kaderi kısa sürede değişti.

Masa oyunlarının vazgeçilmezi olan okeyin farklı ve daha iyi bir versiyonu olan 101, doğu illerinde en popüler oyunların başında gelir.

Yirmi bir taşın dağıtıldığı dört oyuncunun, toplamda 101 sayıya ulaşarak ellerini açması mantığına dayanan oyun, tüm kahvehanelerin müşteri kaynağıydı.

Sigara dumanı altında ve geç saatlere kadar oynanan oyun, sorumlulukları unutturacak kadar cazip olabiliyordu.

Bu nedenle müptelalarının ısrarına dayanamayarak, oyunu, yeni kurduğu sitesine taşımaya karar verdi.

Uzun ve zahmetli bir çalışmanın ardından 101 oyunu, sanal ortama taşındı.

O güne kadar ziyaretçi açısından kısır bir ortalamaya sahip hakkarim.net sitesi, bir anda cazibe merkezi oldu.

Kahvehaneler büyük oranda müşteri kaybederken, evlerin vazgeçilmez "beyaz eşyası" da bilgisayar oldu.

Beş yıl önce kurulan site, şimdilerde 1,5 milyonu aşkın üyeye sahip, dev bir portal.

Günlük altı yüz bine yakın ziyaretçisi ve Almanya’dan kiralanan dört ayrı sunucudan yayın yapan hakkarim.net, sanal ortamdaki fırsat eşitliğinin önemli bir örneği.
Uykusuz geceler

Siteye kayıt yaptırdığınızda bin beş yüz puanla başlıyorsunuz.

Oyun kazandıkça puanınız artıyor kaybederseniz eksiliyor.

"Nick name" yada namıdiğer kod isim ile girilen oyunlarda puanın yüksekliği prestij nedeni.

Kahvehanelerden kopup bilgisayarın başına geçen müdavimler için uykusuz geceler de başlamış haliyle.

Puanlama sistemi cazibeyi arttıran bir faktör, ancak sosyal iletişim de çok önemli.

Site üzerinden tanışmalar dostluklara, şehir ziyaretlerine, evlenmelere hatta kavgalara ve cinayete bile yol açmış.

Sitenin tahmin edilemeyecek kadar büyümesi sonucu, görevinden istifa edip doğum yeri olan Erzurum’a taşınan İhsan Karagülle’nin şimdilerde tek meşgalesi hakkarim.net.

Sitede gerçek hayatta yan yana gelmeyi akıllarından bile geçirmeyen birçok karşıt görüşlü insanın, kimlik ve görüşlerinden önce insan olduklarını fark ederek dostluklar kurduğunu ve moda tabirle "açılımın sanal ayağının" 2005’ten beri icra edildiğini belirtiyor Karagülle.

Hakkarim.net ile fenomene dönüşen 101 oyununu, belki de gereğinden fazla ciddiye alanlar da var.

Öyle ki bunu yaşam biçimi haline getirip kendi isminden çok nick name’iyle tanınanların sayısı hiç de az değil.
'Yuva yıkan oyun'

Kimse 'admin'in sözünden çıkamaz. 100 kişilik tebanız olduğunu düşünün. İstediğin kişiyi o köyden atabiliyorsun, istediğin kişiyi 'op' yapıp daha çok yetkilendirebiliyorsun.

İsmail Kılıç, İnternette okey oynanan bir sitede yönetici

Oyunun tüm cazibesine karşın olumsuz taraflarının da çok olduğunu belirten Nurettin Demir, pek çok insanın site nedeniyle tanışıp kaynaştığını, dostlukların yanı sıra düşmanlıkların da kurulduğunu belirtiyor.

Sanal ortamdaki tartışmaların kavgaya dönüşmesi nedeniyle, gerçek dünyaya taşınan husumetlerin can aldığını da ifade ediyor.

Batman’da oyunda tartıştıkları başka bir oyuncu için kalkıp Van’a giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan site müdavimini anlatarak, pek çok kavganın yaşandığını, yine Mardin’de iki kişinin tartıştıktan sonra buluşarak birbirlerine silah sıktıklarını belirtiyor ve pek çok yuvanın yıkıldığını ifade ediyor.

Zeyni Elbir’e göre gerçek dünyada rüştünü ispat edememiş kişilerin yaşama alanı olmuş hakkarim.net.

Herkes bir nick name’in ardında ve insanlar rahatlıkla yalan atabiliyorlar.

Evinden kaçan kızlar, eşini terk eden kocalar ve sitede salon kiralamak için varını yoğunu kaybeden insanlar gibi pek çok trajedi ve olumsuzluğun olduğunu belirtiyor.

Çiftçilik yapan İsmail Kılıç ise sitede salon kiralayıp admin olmayı köy ağalığına benzetiyor.

"Kimse admin'in sözünden çıkamaz. 100 kişilik tebanız olduğunu düşünün, istediğin kişiyi o köyden atabiliyorsun, istediğin kişiyi op yapıp daha çok yetkilendirebiliyorsun" diyor Kılıç.

Murat Sezer, salon sahibi. Kendisi şoförlük yapıyor.

Ancak çok eğlendiği için salon kiraladığını ve buradan tanıştığı arkadaşlarıyla buluşup çevresini genişlettiğini belirtiyor.
Masal devam ediyor

Sitede salon kiralayanların ve çeşitli ayrıcalıkların sunulduğu gold üyelerden kazanılan gelirle Karagülle, Erzurum’da vergi rekortmenlerinin başında geliyor.

Ellisi üst yönetim olmak üzere on bini aşkın yönetici kadroyu bünyesinde barındıran hakkarim.net’in Erzurum’da silikon vadisindekileri kıskandıracak bir ofisi bulunuyor.

Türkiye’de oyun portallarının başında gelen hakkarim.net uluslararası şirketlerin de dikkatini çekmiş durumda.

Yakın bir zamanda Türkiye’nin masa oyunları dünyasına kazandırdığı 101 oyununun, uluslararası bir sıfata bürünmesi de olası.

Artık bir fenomene dönüşen hakkarim.net’in masalsı varoluşu, büyüyerek devam ediyor seveniyle sevmeyeniyle.

1001 Gece olmasa bile 101 Gece masalı, nereye kadar sürer bilinmez.

Ancak daha uzun süre elmaların düşmeyeceği muhakkak.

Kadir Konuksever

Diyarbakır

6/26/2011

internete bağlandığınızda pek çok meraklı göz sizi izliyor interpol bile başa çıkamıyor

AVRUPA Birliği tarafından desteklenen MODAP (Mobility, Data Mining and Privacy) projesi kapsamında Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Mahremiyet: Başlangıç mı Son mu’ başlıklı konferansta anlatılanlar, internet dünyasında yaşanan büyük kaosu seriyordu gözler önüne.
Söz gelişi, ABD hükümeti, Obama’nın öncülüğünde ve Dışişleri Bakanı Clinton’ın ofisinin hemen yanıbaşında, Arap ülkelerinde internet aracılığıyla yaşanan devrimleri desteklemek için bir büro kurmuştu Washington’da. Büronun amacı, muhtelif ülkelerde uygulanan internet yasaklarını delmekti. Ancak, bunun başka amaçlar için de kullanılabilmesi mümkündü elbette.

Yeni bir kölelik düzeni

Öte yandan herkesin özel hayatına bu kadar düşkün olduğu bir dönemde, özel hayatını Facebook, Google, MySpace, Twitter gibi ‘sosyal ağ’larda bütün dünyaya sereserpe sergilemesi bir başka çelişkiydi. Bunun için “İnternette anarşi safhasındayız” diyordu Faruk Eczacıbaşı. Avrupa Komisyonu’ndan Paul Hearn, internete düşen verilerin istismarının nasıl engellenebileceğini sorguluyor ve kişisel bilgilerin mahrem kalmasının önemini vurguluyordu. Hollanda Tilburg Üniversitesi’nden Prof. Kees Stuurman ise apaçık, yeni bir kölelik düzeninde yaşadığımızı söylüyordu ve ekliyordu: “Yasal düzenleme gerekli ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.”

Meraklı gözler izliyor

İsrailli hukukçu Ömer Tene ise ‘mahremiyet’ konusunda kimin karar vereceğini sorguluyordu. İnsanın doğum tarihinin veya mezun olduğu okulun mahrem olup olmadığı neye göre belirlenecekti? “İnternete bağlandığınız zaman” diyordu Ömer Tene, “pek çok meraklı göz sizi izlemeye başlıyor. Google, arama motorlarında yaptığınız her türlü araştırmayı kaydediyor ve bu son derece endişe verici. Bunun bütün sorumluluğunu internete giren kişiye de yükleyemeyiz üstelik.”

Interpol: Ortak yasa gerekli

INTERPOL adına konferansa, Fransız Interpol’ünde görevli Caroline Goemans-Dorny katıldı. Dorny, sadece ekonomilerin değil, suçların da globalleştiğini belirterek, Interpol’ün bu yeni duruma ayak uydurabilmek için yeni bir örgütlenme modeli geliştirmeye çalıştığını söyledi. Bunun için yapılması gerekenin bütün ülkelerin üzerinde birleşebileceği uluslararası bir yasa olduğunu hatırlatan Caroline Goemans-Dorny, her ülkenin farklı bir internet kültürüne sahip olmasının bu durum zorlaştırdığını da vurguladı.
hürriyet

6/19/2011

bilgisayar korsanlarının bilinmeyen dünyaları hakkında yapılan araştırma

Yalnız, asosyal, günler ve geceler boyunca bilgisayar başından kalkmayan bilgisayar kurdu gençler.


Ancak bilgisayar korsanlarının sohbet odalarına konuk olarak onlarla ilgili araştırmalar yapan, internet güvenliği uzmanı Noa Bar Yosef tahmin ettiğinden çok farklı bir tabloyla karşılaşmış.


"Hayatın anlamından, felsefeden çok bahsediyorlar" diyor.


Geçenlerde konuk olduğu bir sohbet odasında felsefi birikim için en uygun okuma listesi tartışılıyormuş mesela.

İçlerinden biri, "Kierkegaard ile başlamalı, Nietzsche ile devam etmeli, onu mutlaka Sartre takip etmeli" diyormuş.

Ayrıca kadınlar ile ilgili sohbetlerinden de, korsanların hiç de sanıldığı gibi yalnız erkekler olmadığı sonucuna varmış Yosef.

Kadınlar ile tecrübelerinin en popüler sohbet konularından biri olduğunu anlatıyor.

Popüler bir başka konu da din.

Bilgisayar korsanlarından biri internetteki sohbet odasının müdavimlerinin dini inançlarının istatistikini çıkarmış.

Forum üyelerinin yüzde 29'unun Hristiyan, yüzde 28'inin dinsiz, yüzde 24'ünün Müslüman, yüzde 4'ünün Hindu, yüzde 1.8'inin ise Budist olduğu ortaya çıkmış.

Tabii edebiyat da sık sık konu oluyor sohbetlere. Araştırmacı Noa Bar Yosef en çok, Stephen King ve Salinger'ın isimlerini duymuş.
Meslek sırları

Ancak tüm bunlardan, sohbet odalarında sadece bunların konuşulduğu sonucunun çıkmaması gerektiğini belirtiyor Yosef.

Zira zamanlarının ciddi bir bölümünü mesleklerinden, yani bilgisayar korsanlığından konuşmaya ayırıyorlar.

En çok da buldukları yeni yöntemleri paylaşıyorlar.
bbc türkçe

200 zombi facebook'ta örgütlenerek ingiltere'de bir kente saldırı yapacaklar

Garip haberin garip öyküsü kısa süre önce bir Leicester sakininin belediyeye gönderdiği mektupla başladı.


Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde şu soruyu soruyordu: "Belediye olarak olası bir zombi saldırısına hazır mısınız?"


İzlediği filmlerden yola çıkarak böyle bir hazırlığın gerekli olduğunu da ekliyordu.


Belediyenin cevabı doğal olarak "Hayır, hazır değiliz." oldu.


Gerek soru gerekse yanıt kısa sürede sosyal paylaşım sitelerinde dolaşmaya ve "hararetle tartışılmaya" başladı.

Bunun üzerine eğlenceyi biraz daha büyütmeyi düşünen bir grup genç Facebook'ta örgütlendi ve Leicester'a bir zombi saldırısı gerçekleştirmeye karar verdi.

Fikir ilk olarak 26 yaşındaki James Dixon'dan çıkmış.

Belediyeye sorulan sorunun ve cevabın haberini Twitter'da görünce "Zombiler olarak saldırmak için iyi bir fırsat." mesajını atmış.

Ondan sonra da yanıtlar ardı ardına gelmeye başlamış ve "saldırı" Cumartesi günü için takvime bağlanmış.

Belediye önündeki gösterinin ardından da yakınlardaki bir barda "kıyamet günü" partisi verecekler.
bbc türkçe

6/17/2011

facebook 2012 yılında halka açılıyor değeri 100 milyar doları buluyor

Dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook’un, 2012 yılının ilk çeyeğinde gerçekleştireceği halka arzla birlikte piyasa değerini 100 milyar dolara ulaştırması bekleniyor.
Facebook’un COO’su Sheryl Sandberg’in şirketin kaçınılmaz bir sonraki adımı olarak tanımladığı halka arzın yatırımlarda iştah kabarttığı belirtiliyor. Ocak ayında Goldman Sachs ve diğer özel yatırımcılar Facebook’a 1.5 milyar dolar yatırım yaparken, şirketin 50 milyar dolar değere sahip olduğu hesaplanmıştı.
Clinton’un sözcüsü yönetimde
Diğer taraftan 600 milyon kullanıcısı Facebook yönetimine eski ABD Başkanı Bill Clinton’un sözcülüğünü yapan Joe Lockhart’ın Küresel İlişkiler Başkan Yardımcısı olarak girdiği açıklandı.


Lockhart’ın göreve başlamasıyla birlikte şirket yönetiminin daha hızlı hareket edebilir hale geleceği belirtilirken, Beyaz Saray’da edindiği tecrübelerin Facebook için kullanılmasının da fayda sağlayacağı kaydedildi. Lockhart 15 Temmuz’da göreve başlayacak. Facebook’un kurucusu olarak bilinen Mark Zuckerberg’in, bu internet sitesinin kurma fikrinin kendilerine ait olduğunu söyleyen Cameron ve Tyler Winklevoss’un açtığı davayı kaybettiği belirtildi. 2008 yılında iki kardeşe 65 milyon dolar ödemek zorunda kalan Zuckerberg’in yeni davalarla karşı karşıya kalabileceği ifade edildi.
hürriyet