Süperman ve Batman hayranlarına müjde ikisi aynı filmde
Superman ve Batman filmlerinin hayranlarını şaşırtan açıklama son Superman filmi Çelik Adam'ın yönetmeni Zack Snyder tarafından yapıldı. ABD'nin San Diego kentindeki uluslararası çizgi roman fuarında konuşan Snyder filmin senaryosunun henüz tamamlanmadığını söyledi.
Çekimlerine gelecek yıl başlanması beklenen filmin 2015 yazında gösterime girmesi planlanıyor.
Warner Bros şirketi de süper kahramanların buluşmasını doğruladı.
Hasılat rekoru
Çelik Adam'da Süpermen karakterini canlandıran İngiliz aktör Henry Cavill bu filmde de aynı rolü oynayacak.
Yarasa adam Batman rolünün hangi oyuncuya verileceği henüz belirlenmedi.
Los Angeles'taki BBC muhabiri Peter Bowes, çizgi roman seven birçok kişinin rüyalarının gerçek olduğunu söylüyor.
Geçen ay vizyona giren Çelik Adam büyük bir ticari başarı gösterdi ve şimdiye kadar 600 milyon dolar gişe hasılatı yaptı.
Geçen yıl gösterime giren son Batman filmi Kara Şövalye Yükseliyor'un hasılatı bir milyar doları geçmişti. bbc türkçe
Avatar'ın devam filmi beklenirken, ünlü yönetmen James Cameron'ın arka arkaya üç devam filmi çekeceği duyuruldu.
İlk filmde de oynayan aktris Sigourney Weaver'ın açıklamaları sinemaseverleri heyecanlandırdı.
James Cameron'ın sinemada milat olarak nitelendirilen filmi Avatar'ın devam filminin çekileceği zaten bilinmekteydi. Fakat ilk filmde de oynayan aktris Sigourney Weaver'ın yaptığı açıklama sinemaseverler için gerçekten de büyük sürpriz oldu.
Zira Cameron'ın tam üç Avatar filmi daha çekerek seriyi dörtlemeye dönüştüreceği ortaya çıktı. Weaver, yeni çekilecek üç filmde de rol alacağı bilgisini verirken, çekimlerin sonbahar aylarında başlayacağını açıkladı.
Aslında "Avatar", ünlü yönetmen ve aktrisi biraraya getiren ilk yapım değildi. James Cameron 1986 yılında, Sigourney Weaver'ı üne kavuşturan "Alien" (Yaratık) adlı bilimkurgu serisinin ikinci filminde yine yönetmen koltuğundaydı.
James Cameron, ilk filmin gördüğü ilgi üzerine devam filminin vizyon tarihine ilişkin bir soruya "2015'ten önce mümkün görünmüyor" yanıtını vermişti. O nedenle yeni çekilecek üç filmden ilkinin 2014'te sinemaseverle buluşması uzak bir ihtimal gibi görünüyor.deutsche welle
Kadir Savun (15 Ağustos 1926-10 Ekim 1995) Erzincan'ın İliç ilçesi Doruksaray köyünde doğan usta bir Türk sinema oyuncusudur.
Sinemaya 1940'lı yıllarda başladı. 100'ün üzerinde yapımda rol aldığı Yeşilçam'ın önde gelen karakter oyuncularından birisiydi. Sağlam, gururlu ve güvenilir karakterlerin vazgeçilmez oyuncusuydu.
Aynı dönemde kötü adam karakterleriyle ünlenen ve "halkın nefret ettiği adam" olan Erol Taş'ın zıt kutbuydu. Merhamet, sadakat ve vefa gibi duyguları izleyenlere aktarırdı.
Bazen mütevazı bir balıkçı, bazen demirci bazen de marangoz rolünde çıktığı filmlerde hiçbir zaman kötü roller oynamadı, ama hiçbir zaman başrol de oynamadı. Bu konuda akranı Hulusi Kentmen ile aynı kaderi paylaşıyorlardı.Cüneyt Arkın,kendi web sitesinde Kadir Savun hakkında şunları yazmıştır :" Kadir Savun, kocaman bir şefkat ve dostluktu. Herkesin derdine koşturur, üzgün, kederli arkadaşlarını güldürebilmek için hep soytarıyı oynardı.
Hastalandı. Ölüm döşeğindeydi. Ziyaretine gittim. Hayata küskün iri suratını dünyaya çevirmiş, hüzünlü yüzü duvarda, koca, kara gözleri çaresiz öylece yatıyordu.O neşe, iyimserlik dolu adamı ne yapsam konuşturamadım, birazcık olsun gülümsetemedim.Bir ara inler gibi dedi ki: "Ah ! Şimdi bir film setinde olsaydım" .Öksüz bir çocuk gibi iç çekti. Yüreğim yandı.Kadir Savun bir ihtimal bir filmde çalısma imkânı verilseydi; YAŞARDI. Mezarı Feriköy Mezarlığındadır.
Gazeteci yazar Ahmet Turan Alkan da Kadir Savun hakkında şöyle demiştir: "Kadir Savun aslında hepimizi savundu".
Harry Potter serisinin son filminin Londra'da yapılan dünya prömiyeri öncesinde, dünyanın dört bir yanından gelen Harry Potter hayranları günlerdir Trafalgar Meydanı'nda yatıp kalkıyor.
Hollandalı aşırı sağcı milletvekili Geert Wilders"in İslam dinini hedef aldığı 'Fitna' filminin devamı 'Fitna 2' 2012'de gösterime girecek. Amerikan yapım şirketinin çekimlerine başladığı filmde, Hz. Muhammed'in akıl hastası olduğu iddia edilerek, bu yüzden Müslamanların barbarca bir hayat yaşandığı konu alınıyor.
İkinci filmin birincisiyle kıyaslandığında çok daha farklı olduğunu iddia eden Geert Wilders, "İkinci film Fitna 2'de akıl hastası olan Muhammed yüzünden nasıl bir barbarca hayatın yaşandığı konu alınıyor. Bu filmin çekimleri devam ediyor, 2012 yılında gösterime girecek. Temennim bu film yayınlandıktan sonra Muhammed tartışmaya açılır" dedi.
150 kişilik Hollanda Meclisi'nde 24 temsilcisi bulunan Özgürlük Partisi"nin (PVV) lideri Wilders, daha önce Kuran-ı Kerim'i Adolf Hitler'in "Kavgam" kitabına benzeterek yasaklanması gerektiği çağrısında bulunmuş, Kuran-ı Kerim ile Hollanda değerlerinin bağdaşmasının mümkün olmadığını söylemişti. Wilders, Hollanda kültürünün "Geri kalmış" İslam kültürünün üzerinde olduğunu, dolayısıyla göçmenlerin Kuran-ı Kerim'in "hoşgörüsüz" ve "faşist" kısımlarından kurtularak Hollanda kültürüne asimile olması gerektiğini savunuyor. mynet
Rus kozmonot Yuri Gagarin'in 50 yıl önce uzayın derinliklerine yaptığı tarihi yolculuk, "First Orbit" (İlk Yörünge) adlı filmle ilk kez canlandırıldı.
Aynı zamanda uzay tarihçisi olan Dr. Christopher Riley'nin yönettiği film, Rus kozmonotların uzaydaki 50 yıllını kutlama etkinlikleri çerçevesinde internetten bedava indirilecek.
Filmde, Gagarin'in 12 Nisan 1961'de Kazakistan'ın Baykonur Üssü'nden fırlatılan Vostok kapsülüyle, dünyanın çevresinde yaptığı 108 dakikalık yolculuk anlatılıyor.
Vostok bu yolculukta Sovyet cumhuriyetlerini geçerek Büyük Okyanus, Güney Amerika'daki Macellan Boğazı, Atlas Okyanusu ve Afrika kıtasını geçmiş, Rusya'nın batısındaki Engels kentine geri dönmüştü.
Ancak bu yolculukla ilgili, daha doğrusu Gagarin'in Vostok'un penceresinden ne gördüğüyle ilgili hiçbir görüntü kaydı yok. Sadece ses kayıtları var.
Vostok'un güzergahı büyük ölçüde, Uluslararası uzay istasyonundan yüksek çözünürlüklü olarak yeniden görüntülendi.
İlk gösterim YouTube'da
Ancak, Gagarin'in kutuplara, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan biraz daha yakın uçtuğu belirtiliyor. 50 yıl önceki bulut dağılımının da doğal olarak farklı olduğuna dikkat çekiliyor.
Filmin gerçekçi olması için çekimlerin Gagarin'in yolculuk yaptığı saatlerde yapıldığı belirtiliyor.
First Orbit'in ilk gösterimi YouTube'da yapılacak.
Öğrenci değişim programıyla İtalya’ya giden ABD’li Amanda Knox, 11 Kasım 2007 tarihinde, aynı evi paylaştığı İngiliz öğrenci Meredith Kercher’ı öldürmekle suçlanmıştı. İki yıl süren davanın ardından suçlu bulunan ve hapse yollanan Knox’un davası, ilk günden beri dünyanın gündeminden düşmedi. İngiltere ve ABD basını arasında çatışmalara, hatta ufak çaplı diplomatik krize bile neden olan dava önümüzdeki yıllarda da unutulacak gibi görünmüyor. ABD’de 21 Şubat günü vizyona girecek “Amanda Knox: Murder on Trial in Italy” adlı film, Knox davasını konu alıyor. Lifetime Entertainment Services kanalının yayımladığı filme ait kareler, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Son yılların en çok tartışılan cinayetinin ana figürü olan bebek yüzlü Knox, ABD ve İngiltere basını başta olmak üzere hakkında çıkan sayısız haberle tüm dünyanın tanıdığı bir isim oldu.
Suçlu bulunduktan sonra İtalya’nın en ünlü savunma avukatlarından birini tutan ve her temyiz duruşmasında yeniden dünya gündemine oturmayı başaran Knox, karıştığı satanist cinayeti konu alan filmle ününe ün katacak.
Cinayete kurban giden Kercher’ın ailesi, filme ait sahnelerin yayımlanmasına tepki gösterince, Knox davası tartışmaları yeniden alevlendi. 21 yaşında cinayete kurban giden kızın babası John, kızının öldürülme sahnesinin “tek kelimeyle korkunç” olduğunu belirtti.
İngiliz The Sun gazetesine açıklamada bulunan John, “Bu olayı film haline getirmek çok kötü bir fikir” ifadesini kullandı.
HEROES’UN YILDIZI BAŞROLDE
Knox’un temyize başvurması ve yeni delillerin ortaya çıkmasıyla giderek karmaşık bir hal alan filmde, Knox’u “Heroes” dizisinin yıldızı Hayden Panetteire canlandıracak. İngiliz Kercher’ın rolünü ise Amanda Fernando Stevens üstlenecek.
Filmde, Knox’un İtalyan sevgilisi ve suç ortağı Rafael Sollecito ile geçirdiği romantik anlar, Kercher’ın öldürülmesini içeren kanlı sahneler ve tartışmalı dava sürecindeki gerilim gözler önüne seriliyor.
Ağırlıklı olarak kadınlara yönelik yayınlar yapan Lifetime, Knox cinayeti hakkındaki filmin tanıtımında şu ifadeleri kullandı: “Suçlu bulunduğu iki yıl süren davası boyunca, Knox seks düşkünü, acımasız bir katil olarak resmedildi.”
26 YIL HAPİS CEZASI
İddialara göre, Knox ve Sollecito, Fildişi Sahilli arkadaşları Ruy Guede ile birlikte satanist bir seks ayini düzenlemek isterken, uyuşturucu ve alkolün etkisiyle Kercher’ın boğazını keserek öldürdü.
Kercher’ın boğazını keserek öldürmekten suçlu bulunan Knox 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı. mynet
Atatürk'ün daha önce hiç duymadığınız gerçek sesi ve görüntüleri ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen "Osmanlı İmparatorluğu, Cumhuriyetin İlk Yılları ve Atatürk'e ait yazar tabanlı filmlerin restorasyon" projesi ile ilgili tanıtıma katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, " Sadece bir öncelik sıralaması yapmaya çalışıyoruz. Anladığım kadarıyla doğru bir öncelik sıralaması yapmışız. Biraz gecikmiş bile olsa, doğru bir öncelik sıralaması" dedi. Bakan Günay "Bu kayıtlar uzun sürden bu yana üniversitede duruyormuş sonra bunların restore edilmesi konusundan bir anlaşma yapma ihtiyacı doğdu.
Telif Hakları Sinema Tv Genel Müdürlüğümüzle üniversitemiz arasında böyle bir işbirliği ortaya çıktı" şeklinde konuştu. Bu görüntüleri daha önce çizgili ve cızırtılı izlediğini kaydeden Bakan Günay, " Ama bu kez sanki yeni çekilmiş bir yapım gibi son derece net bir şekilde ögreneceğiz " dedi. Günay, " Önümüzdeki günlerde bunların bütününü ya da bütününe yakın bölümünü daha kapsamlı ve önemli sinema insanlarınınn katılımıyla, beşki bir sunumla tekrar topluma duyurma fırsatı bulacağız diye düşünüyorum." diye konuştu. Günay, "Toplumun geçenlerde çok ilgisini çekti. Atatürk'ün gerçek sesine ulaşıldı diye. Doğru. Yani biz Atatürk'ü 10. Yıl Nutk'unda o tiz sesle dinlemeye alışmışız. Halbuki hepimizin ses tonuna benzeyen ortalama bir ses tonuyla meclise hitabı var " diye konuştu
Restorasyon çalışmasıyla ilgili olarak Prof. Dr. Asiye Korkmaz bir konuşma yaptı. Korkmaz,
" Bu filmler bize merkezimizin de kurucusu olan Hocamız Prof. Dr. Sami Şekeroğlu'ndan emanet. Bunlar bize emekli olmadan teslim ettiği filmler. Meslektaşlarımızın yaptığı bir hesaba göre bugünkü kadromuzla restore etmeye kalkışsak 250 yıl gerekiyor. Ama her filmi hemen restore etmek gerekmiyor. Restorasyon pahalı zor bir iş. Ancak gerekli olduğunuda yapılan bir işlem. Bugün restorasyon gerektiren yanar tabanlı dediğimiz yanıcı filmler. Bu filmlerin büyük bir kısmı Kültür Bakanlığı tarafından tolplandı ve 25 yıl önce Sinem Televizyon Merkezine gönderildi. Biz de bunları olduğu gibi hiçbir hasara uğratmadan günümüze kadar koruduk Bugün de yine özel ve güvenli bir yerde düşük ısı ve nem şartlarından sürekli kontrol ederek koruyoruz" dedi. Daha sonra gösterimi yapılan filmle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Korkmaz, "Bu film sinema tarihihin ilk üretilen malzemesidir. Nitroselülozdur. Dinamite eşdeğer bir malzemedir. 38 derecede kendiliğinden tutuşur ve büyük patlamalarla yanar" diye konuştu. Korkmaz, filmlerin bazlarının sessiz olduğunu da kaydederek, gösterilen formatın HD formatta olduğunu söyledi."
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin işbirliğiyle hayata geçirilen "Osmanlı İmparatorluğu, Cumhuriyetin İlk Yılları ve Atatürk'e ait yazar tabanlı filmlerin restorasyon" projesinin tanıtım toplantısına katıldı.
"ATATÜRK'ÜN GERÇEK SESİNE ULAŞILDI"
Günay, " Sadece bir öncelik sıralaması yapmaya çalışıyoruz. Anladığım kadarıyla doğru bir öncelik sıralaması yapmışız. Biraz gecikmiş bile olsa, doğru bir öncelik sıralaması" dedi. Bakan Günay "Bu kayıtlar uzun süreden bu yana üniversitede duruyormuş sonra bunların restore edilmesi konusunda bir anlaşma yapma ihtiyacı doğdu. Telif Hakları Sinema Tv Genel Müdürlüğümüzle üniversitemiz arasında böyle bir işbirliği ortaya çıktı" şeklinde konuştu. Bu görüntüleri daha önce çizgili ve cızırtılı izlediğini kaydeden Bakan Günay, " Ama bu kez sanki yeni çekilmiş bir yapım gibi son derece net bir şekilde göreceğiz " dedi. Günay, " Önümüzdeki günlerde bunların bütününü ya da bütününe yakın bölümünü daha kapsamlı ve önemli sinema insanlarının katılımıyla, yeni bir sunumla tekrar topluma duyurma fırsatı bulacağız diye düşünüyorum." diye konuştu. Günay, "Toplumun geçenlerde çok ilgisini çekti. Atatürk'ün gerçek sesine ulaşıldı diye. Doğru. Yani biz Atatürk'ü 10. Yıl Nutku'nda o tiz sesle dinlemeye alışmışız. Halbuki hepimizin ses tonuna benzeyen ortalama bir ses tonuyla meclise hitabı var " diye konuştu. Günay, " Bütün bu kültür mirasını geleceği taşımak hepimiz için önemli bir görev. Güzel bir söz var; " Hayat ileriye doğru yaşanır ama geçmişe bakınca anlaşılır diyorlar. Bizim de geçmişimizi bilmemiz sağlam adımlarla geleceğe yürümek için sanıyorum ki son derece gerekli. Bir ihmali yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir gecikmişliği ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. "dedi.
" BUGÜNKÜ KADROMUZLA RESTORE ETMEYE KALKSAK 250 YIL GEREKİYOR "
Restorasyon çalışmasıyla ilgili olarak Prof. Dr. Asiye Korkmaz bir konuşma yaptı. Korkmaz,
" Bu filmler bize merkezimizin de kurucusu olan Hocamız Prof. Dr. Sami Şekeroğlu'ndan emanet. Bunlar bize emekli olmadan teslim ettiği filmler. Meslektaşlarımızın yaptığı bir hesaba göre bugünkü kadromuzla restore etmeye kalkışsak 250 yıl gerekiyor. Ama her filmi hemen restore etmek gerekmiyor. Restorasyon pahalı zor bir iş. Ancak gerekli olduğun da yapılan bir işlem. Bugün restorasyon gerektiren yanar tabanlı dediğimiz yanıcı filmler. Bu filmlerin büyük bir kısmı Kültür Bakanlığı tarafından toplandı ve 25 yıl önce Sinem Televizyon Merkezine gönderildi. Biz de bunları olduğu gibi hiçbir hasara uğratmadan günümüze kadar koruduk. Bugün de yine özel ve güvenli bir yerde düşük ısı ve nem şartlarında sürekli kontrol ederek koruyoruz" dedi. Daha sonra gösterimi yapılan filmle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Korkmaz, "Bu film sinema tarihinin ilk üretilen malzemesidir. Nitroselülozdur. Dinamite eşdeğer bir malzemedir. 38 derecede kendiliğinden tutuşur ve büyük patlamalarla yanar" diye konuştu. Korkmaz, filmlerin bazlarının sessiz olduğunu da kaydederek, gösterilen formatın HD formatta olduğunu söyledi.
"ATATÜRK FİLMİNİ MANAVDA BULDUM "
Prof. Dr. Sami Şekeroğlu da bir konuşma yaptı. Atatürk'ün ilk yıllarına ait filmlerin Avusturyalı Saşa Grup tarafından çekildiğini kaydetti. Atatürk'ün Meclisteki konuşmasının Cezmi Ar'ın çektiğini belirten Şekeroğlu, " Hatta bir tanesi de çıkmamış. Görüntüler iyi olmamış. Kendisi çıkmış demiş ki, " Ben yaşıyorum. Bir perde koyun. Konuşayım demiş. Benim bulduğum film de budur. " dedi. Şekeroğlu filmi manavdan bulduğunu da belirterek, o gün filmi nasıl aldığını da anlattı.
Şekeroğlu, " Prof. Dr. Önder Küçükerman ile beraber antikacıya gittik. Orada baktık çok güzel bir manav. Biraz meyva alalım dedik. Bir çocuk kutular var ve kazıyor. Bu filmleri kazıyorum bir aseton içine koyuyorum ve film yapıştırıcısı yapıyorum dedi. Ben bir baktım Atatürk yazıyor . Hemen açtım nitrat olduğunu anladım zaten. Benim yeğenim var ona vereyim oynasın dedim. Bundan 500 liralık yapıştırıcı çıkar dedi. Bizde de o kadar para yoktu açıkçası. Ben 250 liraya razı ettim. Çocuk parayı alınca daha çok film var dedi. Depoya götürdü. Hatırladığım kadarıyla o depo İpek Filmin deposuydu. " dedi. Şekeroğlu manavdan aldığı filmde Atatürk 'ün yine Meclis'te konuştuğunu kaydetti. Prof. Dr. Şekeroğlu, " Aynı bu konuşmanın bir başka kaydı. Mecliste konuşuyor. " dedi. Şekeroğlu filmi 1975 'te bulduğunu da söyledi. Bunun üzerine Bakan Günay ise, " Kimin iktidarı olduğuna söylememe gerek yok değil mi ? " diye konuştu. Bakan Günay ayrıca Şekeroğlu'na " Siz olmasaydınız olmayacaktı . Manavda bulmuşsunuz baksanıza " dedi. Atatürk'ün Cumhuriyetin 10. yılında yaptığı konuşmanın sesini de temizlediklerini söyleyen Prof. Dr. Şekeroğlu, görüntünün hızlı gittiği için Atatürk'ün sesinin o konuşmada tiz çıktığını dile getirdi.
GÖRÜNTÜLERDE NELER VAR ?
Basına gösterimi yapılan ilk görüntüde Atatürk'ün 1936'daki Meclis konuşması restorasyon yapılmadan önce ve sonra gösteriliyor. İkinci görüntü ise, 1915'te Harbiye Nazırının Kıta Teftişi ve Barum Manzarasından oluşuyor. Ancak o dönemde ses olmadığı için ikinci filmde de ses yok. Görüntülerde küçük çocukların çay toplaması da görülüyor. Filmler arasından Alman İmparatorunun Dersaadet'e gelişi de var. 1917 tarihli görüntüler de sessiz. Bu görüntülerde ise, Alman İmparatoru ile Sultan 5. Mehmed Reşat da görülüyor. 1918 tarihli diğer bir görüntüde ise, Sultan Abdülhamid'in cenaze töreni görüntüleri yer alıyor, Son Padişah Vahdettin görülüyor. 1923 tarihli görüntüde ise, Lozan Barış Heyetinin karşılanması yer alıyor. Görüntülerde Atatürk, İsmet İnönü ve Atatürk eşi Latife Hanım yeralıyor. Bir diğer görüntü ise, 1930 yılına ait Atatürk'ün Orman Çiftliğinde Amerikan Büyükelçisi Joseph Grew'u ağırlamasından oluşuyor. 1934 yılındaki görüntüde ise, Atatürk İran Şahı Rıza Pehlevi ile karşılıklı konuşuyor.Sesli olan görüntüde Atatürk'ün gerçek sesi de net bir şekilde duyulabiliyor. Atatürk'ün deniz kenarında İsmet İnönü ile birlikte gemileri izlediği görüntünün yanı sıra, 1936 tarihli filmde ise, Atatürk'ün İngiltere Kralı 8. Edward'ın Türkiye ziyareti de yeralıyor. Filmde ayrıca, Atatürk'ün 1937'de Doğu illerini ziyareti de görülüyor. Gözlerini hayata kapamadan bir yıl önceki görüntülerinde Atatürk'ün zayıflamış olduğu da dikkatlerden kaçmıyor.