Dünya

Dünya
Operasyona gidiyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Operasyona gidiyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/03/2011

futbolda şike operasyonunu başlatan isim istanbul cumhuriyet başsavcı vekili zekeriya öz

Futbolda şike iddialarına yönelik operasyona ilişkin soruşturmanın, Giresunspor eski başkanı Olgun Peker'in, “Organize suç örgütü oluşturarak, maçların skorlarını baskı ve tehdit ile etkilediği” gerekçesiyle o dönemde Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Zekeriya Öz tarafından başlatıldığı bildirildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, bir ihbar üzerine Giresunspor eski başkanı Olgun Peker'in, “organize suç örgütü oluşturarak, maçların skorlarını baskı ve tehdit ile etkilediği” gerekçesiyle 2010 yılının Aralık ayında soruşturma başlatıldığını bildirdiler.
Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevine terfi ettirilmesinin ardından soruşturma dosyasının Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'e verildiğini kaydeden yetkililer, suç örgütüne yönelik çalışmalarda, bazı kulüp başkanları ile yöneticilerinin görüşmelerinin de teknik takiple tespit edildiğinin belirlendiğini ifade ettiler.

Savcılığın talimatıyla İstanbul polisine operasyon için talimat verildiği, operasyon sonucu da Olgun Peker'in yanı sıra, futbol kulübü başkanı, yönetici, teknik direktör, futbolcu ile menajerlerin de aralarında bulunduğu 49 kişinin gözaltına alındığını belirten yetkililer, gözaltına alınanların emniyetteki işlemlerinin sürdüğünü bildirdiler.

EMENİKE TEKNİK TAKİBE TAKILDI

Fenerbahçe dışında, Karabük, Beşiktaş, Altay, Gençlerbirliği'nin geçen sezona yönelik maçlarının incelendiğini kaydeden Başsavcılık yetkilileri, Nijeryalı futbolcu Emmanuel Emenike'ye ilişkin teknik takip sonucu kayıtların bulunduğunu belirttiler.

6/25/2011

evrensel gazetesine yollanan tehdit mektubu 15 ağustosa kadar türkiyeyi terk edin

Evrensel gazetesine Türk İntikam Tugayı (TİT) imzalı bir tehdit mektubu yollandı. TİT imzalı ve "Açık Mektup" başlığıyla gönderilen yazıda "15 Ağustos'a kadar taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda Diyarbakır ve İstanbul'da kanlı eylemler yapılacağı" söyleniyor. TİT'in talepleri ise Kürtler, Ermeniler ve Baskın Oran, Sebahat Tuncel gibi demokrat aydınların Türkiye'yi terkedip bunu basın yoluyla açıklaması.
TİT, "Evrensel gazetesi olarak yaptığınız haberlerde Türklere ve büyük Türk devletine hakaret boyutunda yazılar çıkarmakla yaptığınız yanlışları arttırıyorsunuz. Bu nedenle operasyon hakkımız saklı kalmak şartıyla" diyerek taleplerini şöyle sıralıyor:

1- 15 Ağustos'a kadar siz ve işbirlikçileriniz Türk topraklarını terk edecek ve bunu basın yoluyla açıklayacak.

2- PKK'nın vekil olan ya da vekil olmayan sempatizan ve militanları da aynı tarihe kadar Türk topraklarını terk edecek.

3- Ermeni diasporası ve yandaşları da hiçbir talepte bulunmadan geri dönmeksizin Türk topraklarını terk edecek.

4- Agos Gazetesi ve yandaş medya kuruluşları kapanacak ve çalışanlarıyla birlikte Türk topraklarını terk edecek.

5- BDP parti binaları kapatılacak ve yandaşları Türk topraklarını terk edecek.

6- Baskın Oran, Sebahat Tuncel, Osman Baydemir, Ahmet Türk, Etyen Mahçupyan ve diğerleri bu tarihe kadar Türk topraklarını geri dönmeksizin terk edecek.

Mektup şöyle devam ediyor: "15 Ağustos 2011 gününe kadar şartlar yerine getirilmediği takdirde PKK'nın ilk eyleminin yıldönümünde Diyarbakır'da Kürt unsurlarının yoğun olduğu yerde operasyon yapacağımızı ve düşman unsurlara ağır kayıplar verdireceğimizi ve yine aynı gün İstanbul'da Ermeni unsurlara ait belirlediğimiz yerlere operasyon yapacağımızı ve düşman unsurları etkisiz hale getireceğimizi bildiririz... Türk İntikam Tugayları olarak aktif eylemlerimiz devam etmekle birlikte son defa uyarıyoruz. Aydın kimliğine bürünmüş vatan hainleri ve Türk düşmanlarını ortadan kaldırana kadar mücadelemiz sürecektir."

Mektubu değerlendiren Evrensel Yazıişleri Müdürü Fatih Polat, "Seçilmişlerin vekilliklerini düşürmek için bu kadar gönüllü olan savcıların bize yönelen bu tehditler karşısında da aynı hassasiyeti taşımayacağına inansak da savcıları göreve çağırıyoruz" diye konuştu.

'HAREKETE GEÇİLMELİ'

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Evrensel ve Agos gazeteleri ile bazı köşe yazarları ve aydınların yaptıkları yayınlar ve açıklamalar nedeniyle tehdit dilmesini kınadı ve savcılıkları harekete geçmeye çağırdı. TGS Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada Evrensel ve Agos gazeteleri ile bazı köşe yazarları ve aydınların yaptıkları yayınlar ve açıklamalarla “Türklere” ve “Türk devletine” hakaret ettikleri iddiasıyla Türk İntikam Tugayı tarafından kendilerine karşı 15 Ağustos’tan itibaren eylemlere geçileceği yönünde tehditlerde bulunulduğu belirtilerek şöyle denildi:

“Yapılan bu tehditlere karşı, Evrensel ve Agos gazeteleri ile diğer gazeteci, yazar ve aydınlarla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Şiddet ve nefret söylemini bizzat içeriğinde taşıyan böyle bir tehdit karşısında savcılıkları ve güvenlik görevlilerini harekete geçmeye ve gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Meydana gelebilecek herhangi bir saldırının ve sonuçlarının sorumluluğu, bu konudaki görevini ihmal edenlere ait olacaktır.”

(Bianet-ANKA)

6/21/2011

barışı simgelemesi için pembeye boyanan efsane tank yeniden görücüye çıktı

Gerçek rengi ile pembe arasında birkaç defa boya işleminden geçen efsane tank, uzun süredir beklediği askeri müzeden çıktı.

Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı'nda Prag'ı Nazi işgalinden kurtardı. Ardından da bu kurtarma operasyonu sırasında kullanılan tanklardan biri o zamanki adıyla Çekoslovakya'ya hediye edildi.

9 Mayıs 1945'te Prag'a giden tank, Nazi işgalinin bitişinin simgesi olarak yıllarca kentte sergilendi.

1990'a gelindiğinde Demir Perde'nin yıkılma sürecinde ressam David Cerny, tankı barışı simgelesin diye pembeye boyadı. Ancak bu hareketi ciddiyetsiz bulunan devlet, tankı eski rengine boyarken Cerny'i de tutukladı.


O dönemin 15 milletvekilinin sanatçıyı savunması üzerine David Cerny serbest bırakıldı, tank da yeniden pembeye boyandı. Ancak söz konusu tank kent merkezinden askeri müzeye kaldırılır.

20 yıl sonra artık ne Sovyetler Birliği'nin ne de Çekoslovakya'nın olduğu günümüzde, tank artık Çek Cumhuriyeti'nin başkenti olan Prag'da, müzedeki uykusundan uyandırıldı ve Vlatava nehrinin serin sularına bırakıldı.

Söz konusu tank, pembe rengiyle yine barışın simgesi olarak, bir süreliğine o eski günleri hatırlatırcasına nehirdeki bir dubanın üzerine yerleştirilmiş halde..
trt türk

5/23/2011

oyuncak kaplanı gerçek sanan ingiliz polisi alarma geçti operasyon düzenledi

İngiltere'nin Southampton kentinde, bir oyuncak kaplan polisi alarma geçirdi.


Keskin nişancıların helikopterle peşine düştüğü "kaplanın" gerçek olmadığı bir golf sahası boşaltıldıktan sonra anlaşıldı.


Polisin açıklamasına göre, Pazar günü öğleden sonra bazı vatandaşlar, Hedge End bölgesinde bir arazide kaplan gördükleri ihbarında bulundu.

İhbarcılardan biri, fotoğraf makinasının tele objektifiyle yakından incelediği kaplanın "tehlikeli" olabileceğini söyledi.
Keskin nişancılar

Bunun üzerine bölgeye bir polis memuru gönderildi. Bu memur, kaplanın gerçek olduğunu teyit etti. Ardından kaplan için bir ekip görevlendirildi ve bölgedeki Marwell hayvanat bahçesiyle temasa geçildi.

Hayvanat bahçesi yetkililerinin, kaplanın uyuşturucu iğneyle vurulması tavsiyesinde bulunması üzerine, hava desteği istendi.

Bölgeye keskin nişancıları taşıyan bir helikopter sevk edilirken, hayvanın kaçabileceği düşünülen civardaki bir golf sahası kapatıldı. Bir otoyolun da kapatılması için önlem alındı.

Ancak polis ekipleri sonradan kaplanın kıpırdamadığını tespit ederek operasyona son verdi.

Gerçek boyutlardaki oyuncak kaplanın kime ait olduğu ve bu araziye nasıl bırakıldığı bilinmiyor.
bbc türkçe

5/05/2011

amerikada apaçiler bin ladin operasyonunda geronimonun adının kullanılmasından rahatsızlar

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir Apaçi kabilesi, Obama yönetiminin Usame bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda El Kaide liderini, yerlilerin efsane liderlerinden Geronimo'nun adıyla kodlamasına tepki gösterdi.

Operasyon sırasında, komandolar merkezi bilgilendirirken, El Kaide liderine ilişkin atıflarında ''geronimo'' kodunu kullanıyorlardı.

Ancak Oklahoma eyaletinde bir Apaçi kabilesinin lideri, Geronimo'nun Amerika'da yerlilerin direnişinin sembolü olduğunu ve kendisiyle bir ''terörist'' arasında bağ kurulmaması gerektiğini söyledi.

Apaçi lideri, Geronimo göndermesinin sadece Apaçiler hakkındaki klişelerin güçlendirilmesine ve yeniden üretilmesine yaradığının da altını çizdi.

Apaçi kabilesi lideri Jeff Houser, Obama'ya gönderdiği mektupta, Geronimo'nun Amerikanın yerlilerinin, Amerikan tarihindeki direnişlerindeki en büyük sembollerden biri olduğunu söyledi.

Geronimo'yu ''bir kitlesel cani ve korkak teröristle'' eşleştirmenin Amerikanın yerlileri için acı verici bir hakeret olduğunu kaydeden Apaçi lideri, aynı mektupta ABD Kongresi'nin 2009'da kabul ettiği ve 19. yüzyılın savaşçısını ''yurt savunmasındaki cesareti'' nedeniyle öven kararını da anımsattı.

Geronimo da, bin Ladin gibi yıllarca firari yaşamış, ordu bazı Apaçilerin yardımıyla 1886'da izini bulmuştu.

Teslim olmaya zorlanan Geronimo, 1909'da hayatını kaybetti.

Cesaretine ilişkin anlatımlarla günümüze taşınan Geronimo'nun adını en tehlikeli atlayışları yaparken haykırmak da askerler ve küçük çocuklar arasındaki yaygın bir davranış.
bbc türkçe

4/24/2011

israil falkland adaları savaşında arjantine gizlice silah desteği yapmış

Arjantinli gazeteci Hernan Dobry'nin "İsrail Operasyonu: Diktatörlük Döneminde Arjantin'i Yeniden Silahlandırmak, 1976-1983" isimli kitabında, Arjantin'e silah sağlanmasının temelinde, dönemin Başbakanı Menahem Begin'in İngilizlere karşı duyduğu nefretin yattığı öne sürüldü.

Begin'in, yakın çalışma arkadaşlarından olan Siyonist milis örgütü Irgun üyesi Dov Gruner'in, Filistin'deki İngiliz yönetimi tarafından 1947'de asılmasını asla affetmediği belirtildi.

Jerusalem Post'un haberine göre kitapta, Begin tarafından Arjantin'e gönderilen askeri teçhizatta gaz maskeleri, radar uyarı sistemleri, havadan havaya füzeler, savaş uçakları için yakıt tankları ile Fransız yapımı Mirage savaş uçaklarının bulunduğu kaydedildi.

Yazar, Arjantin'in o dönemde müttefiklerinden silah temin etme hususunda umutsuz olduğunu ve Arjantin Hava Kuvvetleri'nin, Buenos Aires'teki İsrailli savunma sanayii şirketi Isrex ile temasa geçtiğini yazdı. Şirketin bunun için İsrail'den yetki alması gerektiğini belirterek, Begin'den toplantı talep ettiği aktarıldı.

Isrex'ın Buenos Aires'teki satış temsilcisi İsrael Lotersztain'e göre Begin, toplantıda "İngiltere aleyhinde atıp tutmak için geldiniz galiba...İngilizleri öldürmek için mi kullanılacak bunlar? (O halde) Kadima (devam edin)... Rahmetli Dov, bu karardan çok memnun olacak. Tabii, herşeyin mükemmel bir şekilde gitmesi gerektiği de açık" dedi.

Yakın çalışma arkadaşı Jaime Weinstein da Begin'in, "İngilizlere derin bir nefret ve kin güttüğünü", Arjantin'e Falkland savaşı sırasında silah satarak, yardım için mümkün olan ne varsa yaptığını öne sürdü.

Kitapta İsrail'in, sadece silah değil savaşla ilgili deneyimlerini aktarma ve danışmanlık verme konusunda da aktif olduğu savunuldu.

İsrail ile İngiltere arasındaki yakın bağlar nedeniyle açıkça Arjantin'i destekler görünmek istemeyen İsrail'in, silah ve diğer teçhizatı Peru üzerinden sevk ettiği belirtildi.

İngiliz istihbaratının ise Peru'ya inen uçakların izini yakaladığı, hatta bazılarının fotoğraflarını çekmeyi başardığı kaydedildi.

İngiltere'in tüm operasyonun farkında olduğunu belirten Lotersztain, hatta bazı teslimatın yerine ulaşıp ulaşmadığı tartışılırken "Hadi İngilizler'e soralım" diye latife yaptıklarını söyledi.

Falkland Savaşı, Arjantin birliklerinin İngiliz kontrolündeki adayı işgal etmelerinden sonra 1982'de olmuştu. 72 günlük savaş süresince 255 İngiliz askeri ile 650 Arjantinli ölmüştü.
cumhuriyet portal