Dünya

Dünya
Mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/10/2017

Mısır'da "Büyük Ramses"in 8 Metrelik Heykelleri çöplükte bulundu

Mısır'ın Başkenti Kahire'de iki bina arasındaki çöplük alanda Mısırlı ve Alman Arkeleogların çalışması neticesinde 3 Bin yıllık olduğu iddia edilen 8 metre boyunda iki adet heykel bulundu.

Heykelleri çöplükte bulundu

BBC Türkçe'nin haberine göre Başkentteki Mattarya bölgesinde, binalar arasındaki bir atık alanında bulunan heykellerin, milattan önce 1314 ila 1200 yılları arasında yaşayan 19. krallık firavunlarını temsil ettiği düşünülüyor.

Alman ve Mısırlı arkeologlar tarafından bulunan heykellerden birinin "Büyük Ramses" olarak da bilinen 2. Ramses'e ait olduğu sanılıyor.

8 metre boyunda olan heykellerden biri kuvarsit diğeri ise kireç taşı yontularak yapılmış.

Mısır ekibinin başındaki Aymen Ashmawy, medya mensuplarına yaptığı açıklamada, bulunan heykellerin, Ra'ya adanan Heliopolis şehrinin önemini gösterdiğini ifade etti.

Heykelleri çöplükte bulundu
Alman arkeolog Dietrich Raue ise tüm ekibin, heykellerin çamur içinden zarar görmeden çıkarılması için çalıştığını açıkladı.

Heykellerin çıkarılışı sırasında, "profesyonel yöntemler" kullanılmadığı iddiasıyla sosyal medyada çok sayıda kişi eleştirilerini dile getirdi. KAYNAK: BBC Türkçe

3/08/2017

Mısır'da Kadın hakları kampanyasında "kadının kaburgasını kırın" Sloganı

Mısır'da bir yağ firmasının kadınları aşağılayan sloganları kadınların tepkisini çekti biri kadınları aşağılıyor diğeri ise kadına şiddeti adeta teşvik ediyor.

"kadının kaburgasını kırın"
BBC Türkçe de yayınlanan haber de yağ firmasının bir sloganı "Kız kurusu musun?!" diğer slogan ise tam bir iğrençlik "Bir kadının kaburgasını kırın, yerine 24 tane daha çıkar" Kampanya "kadınları aşağıladığı, kadına kötü davranışı özendirdiği" gerekçesiyle durdurulmuş.

Ülkedeki çeşitli kentlerde yer alan ve tepki çeken panolardan birinde "Kız kurusu musun?!" yazısına, üzgün bir kadın fotoğrafı eşlik ediyor. Arkasında ise ona işaret eden parmaklar yer alıyor.

Aynı kampanyada kullanılan ve tepki çeken bir başka slogan da, "Bir kadının kaburgasını kırın, yerine 24 tane daha çıkar" şeklinde.

Panolarda, küçük harflerle yazılan mesajla ise kampanyanın hedefi açıklanıyor ve kadınlardan, yaşadıkları zorlukları firmanın Facebook sayfasında paylaşmaları isteniyor.

Kampanyanın yaratıcı ekibi, gelen yoğun eleştiriler ile ilgili yaptıkları açıklamada, "yeni ve pozitif bir slogan bulmak istemiştik" savunmasını yaptı.

Kadınları Aşağılayan Bu sloganlar kabul edilemez.


Sloganların yarattığı tartışma ile ilgili, Lamis al-Hadidi isimli televizyon sunucusu, "Şok etme taktiği ile pozitif mesaja dikkat çekilmek istense bile sloganlar kabul edilemez. Biz bu cümleleri sözlüğümüzden çıkarmak istiyoruz." açıklamasını yaptı.

"kadının kaburgasını kırın"
Kampanya, sosyal medyada da "cinsiyeti eğilimleri teşvik ettiği" gerekçesiyle tepki topladı.

Mısır'daki tüketici hakları kuruluşu yetkilileri, hukuki takip başlatıldığını açıkladıkları panoların kaldırılma sürecinin devam ettiğini söyledi. KAYNAK: BBC Türkçe

7/16/2012

zengin turistler için mısır'da küçük kız çocukları sezonluk olarak evlendiriliyor

İngiliz Independent on Sunday gazetesi, bugün yayınladığı “‘Yaz gelinleri’ skandalı” başlıklı haberde, yaz evlilikleri olarak adlandırılan bu birlikteliklerin, yasal bağlayıcılığı bulunmadığına da yer veriyor.

Yani tatili biten yabacı damatlar ülkelerinde döndüklerinde evlilikleri bitiyor.

Gazetenin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yakın zamanda insan ticareti üzerine yayınladığı bir rapora dayandırılan habere göre evlilikler, bir aracının komisyon karşılığında kız çocuğu olan fakir ailelerle, genellikle Suudi Arabistan’dan gelen zengin adamları bir araya getirmesiyle düzenleniyor.

Independent on Sunday haberde “Yabancı ‘kocalar’ aileye para ve çeyiz niyetine hediyeler veriyor” diyor.

Haberin ayrıntılarında ‘gelin fiyatı’ 320 ile 3200 sterlin (Türk Lirası ile 900 ile 9000) arasında değiştiği söyleniyor.
Raporda, aralarında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’in de olduğu Körfez’den zengin adamların, Mısır’a 18 yaşın altında kız çocukları dâhil olmak üzere Mısırlı kadınlarla “geçici evlilikler” ya da “yaz evlilikleri” yapmak üzere geldikleri ortaya konuyor.

Gazete “Rapor, geçici olarak evlendirilen kız çocuklarının “kocalarına” hem seks hem de diğer ihtiyaçları konusunda hizmet etmek zorunda olduğunu gösterdi” diye yazıyor.

Habere göre Mısır, insan ticareti ile mücadele için, aralarında 10 yaştan fazla olan yabancılarla evlenmeyi de yasaklayan bazı kanunlar tasarladı.

Ancak kızların doğum sertifikalarında yaşlarını büyütmek gibi yöntemler kullanılarak kanunun etrafından dolaşılabiliyor.bbc türkçe

4/18/2012

evlilik teklifini kabul etmediği için emlak kralı tarafından öldürülen suzan tamim'in çalkantılı hayatı

Lübnanlı sünni müslüman bir ailenin çocuğu olarak 23 Eylül 1977'de Beyrut'ta doğdu. 1996'da Arap dünyası genelinde popüler bir televizyon şovu olan Studio el Fen'de altın madalya ödülünü kazanmasının ardından şöhrete kavuştu.

Hem geleneksel Arap müziğinin hem de modern pop müziğin tonlarını aynı ustalıkla yakalayabilen geniş oktavlı sesi ile dikkatleri çekti.

Özel hayatının çalkantılarının medyadaki yankıları peşini bırakmadı. İlk kocası Ali Muzannar'dan boşandıktan sonra, ikinci kocası Adel Matuk ile yolları ayırmaları da ilgi çekti. Boşanma davası ve Matuk'un aleyhinde açtığı diğer davalar nedeniyle gittiği Kahire'de 2007'de ortadan kayboldu ve Dubai'ye kaçtığı söylentileri yayıldı. Aslında Londra'daydı ve burada tanıştığı Riyad Alazzavi ile üçüncü evliliğini yaptı. Çift daha sonra Dubai'ye geçti.

Tamim, 28 Temmuz günü Dubai'deki apartmanında ölü bulundu ve Ağustos başında bir katil zanlısı yakalandı. Eylül 2008'in ilk haftasında cinayet daha da geniş kapsamlı bir görünüm kazandı. Mısır'da iktidardaki Ulusal Demokratik Parti'nin en üst konseyinin üyesi ve Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in şahsi dostu olan emlak zengini ve milletvekili Hişam Talat Mustafa'nın eski bir polis komiseri olan Muhsin el-Sukkari'ye Tamim'i Mısır'dan Londra'ya, oradan da Dubai'ye takip etmesi için 2 milyon ABD Doları verdiği açıklandı. Buna göre, takipçilikten kiralık katilliğe adım atan eski polis Dubai'de bir yolunu bulup Tamim'in apartmanına girmiş ve onu öldürmüştü. Bu arada, Tamim'in kocası Alazzavi'nin İngiliz The Sunday Times gazetesine yaptığı açıklamalarla, Hişam Talat Mustafa'nın geçmişte de Tamim ile evlenmek için tehditlerde ve büyük para tekliflerinde bulunduğu ortaya atıldı.

Kahire'de görülen davada, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in oğlu Yasin'e yakınlığıyla bilinen Mustafa, eski sevgilisi Temim'i öldürtmedeki rolü nedeniyle suçlu bulundu ve idam cezası iptal edilerek 15 yıl hapis cezası çekmesi kararlaştırıldı.

Mahkeme, Mustafa'nın Temim'i Dubai'de öldürmesi için 2 milyon dolar verdiği polis memuru Muhsin Essukkeri'yi de ölüm cezasına çaptırdı.wikipedia


3/30/2012

tarihte inşa edilmiş en yüksek fener 135 metre uzunluğundaki iskenderiye feneri

İskenderiye Feneri, Mısır'ın İskenderiye şehrinde inşa edilmiş; ancak günümüzde bulunmayan, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri ve tarihte inşa edilmiş deniz fenerlerinin en yüksek olanı.

İnşaası MÖ 285-246 yılları arasında süren fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy (Batlamyus) ve Soter tarafından Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yaptırılmıştı.

Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur. Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu. Alt bölümü dikdörtgen şeklinde ve yaklaşık 55 metre yüksekliğindeydi. Orta bölüm, yukarıya doğru giden rampası olan bir silindir şeklindeydi. Yaklaşık 27 metre yüksekliğindeydi. Üst bölüm ise silindir şeklindeydi ve üzerinde alevin bulunduğu bir odası vardı.

İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük yaşam için kullanılan tek eserdir.

Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde yıkıldı. 1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yok oldu.

Üzerinde inşa edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış ve bu kelime bir çok dile yerleşmiştir. İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada Pharos, deniz feneri anlamına gelmektedir. Yıkılmadan önce yapılan resimleri, dünyadaki deniz fenerlerine yüzlerce yıldan beri örnek olmuştur.

10/18/2011

vücudunu bağışlayan taksi şoförünü mısır firavunu tutankamun gibi mumyaladılar

61 yaşında kanserden ölen bir taksi şoförü, Mısır'daki firavunlar gibi mumyalanan ilk insan oldu.

York Üniversitesi'nden Doktor Stephen Buckley, Alan Billis'i mumyalamakta büyük başarı elde ettiklerini açıkladı.
mumyalanan taksi şoförü
Her şey, Buckley'in gazetelere "mumyalanmak ister misiniz?" diye ilan vermesiyle başlıyor.

O sıralarda ileri aşamada kanser olan Alan Billis, bu ilana olumlu yanıt verdi ve öldükten sonra mumyalanmaktan büyük mutluluk duyacağını söylüyor.

Ardından çalışmalar başlıyor, doktor Buckley, arkeolog Doktor Jo Fletcher'in da desteğiyle ilk olarak mumyalar üzerinde incelemelerde bulunuyor.

Deri örneklerini analiz eden Buckley, domuzlar üzerinde denemeler yapıyor.

Aylar süren çalışmayı Channel 4 kanalı belgeliyor.

Gelecek hafta bu kanalda yayımlanacak belgesel, Alan Billis'in bedeninin üç ay içerisinde üç bin yıl önceki teknikler uygulanarak mumyalanışını gözler önüne seriyor.

Bu tekniğin antik Mısır'da firavun Tutankamun üzerinde uygulandığı biliniyor.

Buckley, "Mumyanın Alan olduğunu görüyorsunuz, başkası olamaz. 18'inci Mısır hanedanında da firavunlar için bu teknik kullanılmış olmalı. Bugüne dek cesetteki suyu mümkün olduğunca boşaltma yöntemi izlenegeldi. Ama bu yöntem cesedin küçülmesiyle sonuçlanıyor. Ama bizim izlediğimiz yöntemde tuzlanan cesette suyun gerekli olduğu müddetçe kalması sağlanıyor. Böylece gerçek hayattakine en yakın ve mükemmel koruma sağlanıyor." diyor.

Belgeselde Bilis "gazetede ölümcül hastalığı olan ve bedenini bağışlamak isteyen gönüllü aranıyor." diye bir haber okudum. İnsanlar bilim uğruna bedenlerini yıllardır bağışlıyor. Kimse gönüllü olmazsa hiçbir şey keşfedilemez" diyor.

Bu kararda eşine destek veren Jan ise ekliyor: Bu ülkede kocası mumyalanan tek kadınım.

7/08/2011

ilk dünya haritasını çizen piri reisin idamında hürrem sultanın rolü

Kanuni Sultan Süleyman'ın dönemi, büyük fetihler dönemiydi. Piri, 1523'deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması'na katıldı. 1524'de Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1525'da gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye'sini İbrahim Paşa aracılığıyla Kanuni'ye sundu.
Piri Reis'in 1526'ya kadar olan yaşamı Kitab-ı Bahriye'den izlenebilir. Piri Reis, 1528'de, ilkinden daha içerikli ikinci dünya haritasını çizdi. 1533 yılında Barbaros Hayrettin Paşa kaptan-ı derya olunca Piri Reis de Derya Sancak Beyi (Tümamiral) ünvanı alan Piri Reis, sonraki yıllarda, güney sularında devlet için çalıştı. Barbaros'un 1546'da ölümünün ardından Mısır Kaptanlığı (Hint Denizleri Kaptanlığı da denilirdi) yaptı, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi'ndeki deniz görevlerinde yaşlandı. Osmanlı donanmasında yaptığı son görev idamıyla sonuçlanan Mısır Kaptanlığı oldu.
Mısır Kaptanı Piri Reis 1552'de Umman ve Basra üzerine 30 gemiyle çıktığı seferde, Hürmüz Kalesi'ni kuşatmıştı. Portekizlilerden aldığı haraç karşılığı kuşatmayı kaldırdı ve donanmasıyla Basra'ya döndü. Tamire muhtaç donanmayı orada bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a döndü, gemilerden birisi yolda battı. Donanmayı Basra'da bırakması kusur sayıldığı için Mısır'da hapsedildi. Basra valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden hakkında padişaha olumsuz rapor verildi ve dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı üzerine 1554'te boynu vurularak idam edildi. İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis'in terekesine devletçe el konuldu.

Piri Reis'in idamında Hürrem Sultan'ın rolü olduğu hakkında bir rivayet vardır[1]. Hürrem Sultan'ın Kırım'dan Kemal Reis ve Piri Reis'in gemisi ile İstanbul'a getirildiği iddia edilir. Piri Reis'in dünya haritasının parçası Topkapı Sarayı Harem Dairesi'nde bulunmuştur. Hürrem Sultan'ın Piri Reis'in başarısının önüne geçmek için dünya haritasını parçaladığı ve parçaların Rusyaya gönderildiği ve ardından Kanuni'nin aklına girerek Piri Reis'i idam ettirdiği iddia edilir.

5/19/2011

bin ladin'den son mesaj müslümanlar için nadir bir tarihsel fırsat ortaya çıktı

El Kaide, Usame Bin Ladin'in öldürülmeden kısa bir süre önce doldurduğu tahmin edilen bir mesajını yayınladı.


Bin Ladin bu mesajda, Tunus ve Mısır'daki devrimleri övüp, "Müslümanlar için nadir bir tarihsel fırsatın ortaya çıktığını" söyledi.


Radikal İslamcı İnternet sayfalarında yayınlanan 12 dakikalık ses mesajında "Allah'ın izniyle tüm İslam dünyasında değişim rüzgarları esecek" diyor.


Bir Amerikan özel birliği tarafından Pakistan'daki Abbuttabat kentinde baskında öldürülen Bin Ladin, mesajda Tunus ve Mısır'daki olaylara değinirken Suriye, Libya ve Yemen'den ise bahsetmiyor.


Bin Ladin daha sonra Müslüman halka "Ne bekliyorsunuz? Kendinizi ve çocuklarınızı kurtarmak için fırsat ortada." diye sesleniyor.


Arap ülkelerindeki devrim rüzgarının El Kaide'yi hazırlıksız yakaladığı ve örgütün radikalliğini gölgede bıraktığı yorumları yapılıyordu.


Hem Batı ülkeleri hem de El Kadie hazırlıksız yakalandıkları devrim rüzgarı karşısında önce sessiz kalmış ardından da farklı şekilde sonuçlanmalarını istedikleri devrimleri destekleme mesajları açıklamışlardı.


Bin Ladin'in ardından El Kaide'nin başına Seyf ül Adil kod adlı Mısırlı bir patlayıcı uzmanının geçtiği tahmin ediliyor.


Örgüt liderliği için olası bir başka isim ise Doktor Eyman ez Zevahiri'ydi.

5/13/2011

almanya türkiyenin ısrarla istediği boğazköy sfenksini iade etme kararı aldı

Almanya, Berlin'deki Bergama Müzesi'nde sergilenen 3500 yıllık Boğazköy Sfenksi'nin Türkiye'ye iadesini kabul etti.
Boğazköy Sfenksi

Türkiye sfenksin iadesinde ısrarlıydı

Alman Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye ve Almanya'dan uzmanların görüşmeleri sonrası böyle bir karar alındığı belirtildi.

Açıklamada, Boğazköy Sfenksi'nin iadesinin, Türkiye'ye yönelik bir iyi niyet jesti olduğu bildirildi.

Ayrıca Türkiye ve Almanya hükümetlerinin, Boğazköy Sfenksi'nin durumunun benzer diğer örneklerden farklı olduğu konusunda da görüş birliğine vardıkları vurgulandı.

Boğazköy Sfenksi, 1915 yılında Alman arkeologlar tarafından Hititlerin başkenti Hattuşa antik kentinde bulunmuştu.

Sfenks bir diğer ile birlikte restore edilmesi için Almanya'ya götürülmüş ancak bir türlü iade edilmemişti.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay daha önce Almanya'nın eseri Haziran ayına kadar iade etmesini istemişti.

Ertuğrul Günay aksi takdirde, Hattuşaş'ta kazı yapan Alman arkeologların çalışma izinlerinin iptal edileceği uyarısında bulunmuştu.

Alman Kültür Bakanlığı, sfenksin Kasım ayı sonuna dek iade edileceğini açıkladı.

Berlin yönetimi benzer bir sorunu Mısır'la da yaşıyor.

Mısır, Berlin'deki Yeni Müze'de sergilenen 3400 yıllık Kraliçe Neferteti'nin büstünün iadesini talep ediyor.
bbc türkçe
Alman yetkililer ise büstün yasal yollardan satın alındığını ve bunu kanıtlayacak belgelere sahip olduğunu belirtiyor.

2/16/2011

tahtadan yapılmış dünyanın en eski ayak parmağı protezi bulundu

Mısır'da dünyanın en eski protez parmakları bulundu. Mumyalara ait olan parmaklar Kahire'deki Mısır Müzesi'nde korunuyor.
Mısır mumyalarına ait, insan eliyle yapılmış, deriyle kaplı, en eski ve tahtadan protez ayak parmakları, Kahire'deki Mısır Müzesi'nde saklanıyor. Diğer protez ise Greville Chester İngiliz Müzesi'nde sergileniyor.

Parmakların Mısırlıların yürüyüşlerine de benzediği ortaya çıktı. Bu parmakların M.Ö. 600'den öncesine ait olduğu söyleniyor. Birkaç yüzyıllık olarak bilinen Roman Capula bacak en eski protez olarak biliniyordu.
trt türk

2/09/2011

facebook sayfasından mısırdaki devrimin fitilini ateşleyen kişi lider adayı

Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını isteyen on binlerce protestocu bugün yine meydanlardaydı. Üçüncü haftasına giren gösterilerde protestocuların lider arayışı halen devam ederken, nihayet bir isim ön plana çıkmaya başladı.

Başkent Kahire'deki Tahrir Meydanı'nda süren gösterileri yakından takip eden El Cezire ve Reuters muhabirleri, eylemlere katılan Mübarek karşıtlarının, 12 gün gözaltında tutulduktan sonra dün serbest bırakılan Google yöneticisi Veil Gonim'i lider olarak görmeye başladıklarını bildirdi.

Google'ın Ortadoğu ülkelerinden sorumlu pazarlama müdürü olan Gonim'in, isyan hareketini tetikleyen en ünlü Facebook sayfasının kurucusu olduğu ortaya çıkmıştı. Ülke çapındaki protesto gösterilerinin başlamasından iki gün sonra, 27 Ocak tarihinde kayıplara karışan Gonim, dün serbest bırakılmıştı.

Reuters ajansı, bugün gösterilere ilk kez katılan Mısırlıların çoğunlukta olduğunu ve bu isimlerin genellikle Gonim'in serbest bırakılmasından ilham aldıklarını bildirdi.

Devlete ait olan Mısır Ulusal Bankası'nın eski yönetim kurulu üyelerinden 71 yaşındaki Afaf Necid, "Bugün buraya ilk kez geldim. Çünkü Mübarek hâlâ eski çirkin yüzlerle buluşuyor... Burada bulunmamın bir başka nedeni de Gonim. Gonim iktidar partisinin artık bittiğini söylediğinde haklıydı" dedi.

El Cezire'nin Kahire muhabiri de bugünkü gösterilerin bu derece kalabalık olmasında Gonim'in etkisinin büyük olduğunu belirtti.

El Cezire muhabiri, "İnsanlar Gonim'i bir çeşit potansiyel lider olarak görüyor" ifadesini kullandı.

Bugünkü gösterilere geç saatlerde katılması beklenen Gonim ise dün insanlardan kendisini kahraman olarak görmemesini istemişti. Gonim, "12 günü gözlerim bantlı geçirdim, hiçbir şey duymadım, birşey bilmiyordum. Ben kahraman değilim. Gerçek kahramanlar meydanlara çıkan, adını bilmediğim insanlar” demişti.

SÜLEYMAN: YOL HARİTASI HAZIR

Sokaklardaki Mübarek karşıtı eylemler bugün tekrar ivme kazanırken, bir yandan da hükümet, siyasi krizin çözümü için çalışmalarına devam ediyor.

Krizin aşılması için muhalefetle yapılan görüşmelere hükümet adına başkanlık eden Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman bugün yaptığı açıklamada, iktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesi için gerekli yol haritasının hazır olduğunu söyledi.

Görüşmeler hakkında Mübarek'i bilgilendirdikten sonra televizyonların karşısına geçen Süleyman, "İktidarın organize ve barışçıl bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak olan belirgin bir yol haritasının zaman çizelgesiyle birlikte masaya konduğunu" söyledi.

Süleyman, ayrıca, anayasada değişiklik yapmakla görevli bir komisyon kurulduğuna dair kararnamenin Mübarek tarafından imzalandığını belirtti. Anayasal değişikliklerin, devlet başkanlığına aday olacakların sayısı ve devlet başkanlığı süresiyle ilgili olduğu ifade edildi.

Mübarek'in bir an önce istifa etmesini isteyen Müslüman Kardeşler'in de arasında bulunduğu muhalefetle hükümet arasındaki görüşmelerde şu ana kadar fazla bir ilerleme kaydedilemedi.
mynet

1/25/2011

rothscihild ailesi Dünyayı yöneten illumaniti çetesinin başı

1. Sadrazam

Firavunun altında yer alan sadrazam ve ruhban sınıfından oluşan piramit modeli bir yapısı olan antik Mısır’daki devlet yapısındaki gibi, bugünün monarşik rejimler otorite sağlamak için çok daha karmaşık bir piramit model kullanmaktadırlar.


Sadrazama sahip olan Mısır firavunu gibi, QE2 (İngiltere Kraliçesi Queen Elisabeth II)’nin da “en güvenilir danışmanı” olan sadrazamı vardır ve ismi de Evelyn Rothschild’dir ve dünyanın ikinci en güçlü zenginidir. Ayni zamanda dünyanın finans merkezi olan City State of London’un lord’udur. Lord Rothschild ve onun gücü, 13 şehir konsülünün temsilciliğinin arkasına gizlenmiştir.



Lord Evelyn Rothschild ne kadar zengin ve güçlüdür? Tarihi olarak Rothschild ailesinin serveti yer altı mahzenlerinde gizlidir. Rothschild’in gizli servetinin kayıtları hiçbir zaman denetlenmemiş ve muhasebeleştirilmemiştir.

1/24/2011

mısır almanyadan kraliçe nefertitinin büstünü geri istiyor

Mısır, Berlin'deki bir müzede sergilenen 3 bin 300 yıllık Kraliçe Nefertiti'nin büstünün iade edilmesi talebinde bulundu.

Mısır Tarihi Eserler Yüksek Konseyi Başkanı Zahi Havas, büstün iade edilmesi için Alman yetkililere resmi talebin gönderildiğini belirtti.

M.Ö. 14. yüzyıla ait büst, Mısır'ın, sömürge döneminde ve sonrasında yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eseri geri getirme çabaları çerçevesinde oluşturulan listesinin üst sıralarında yer alıyor.

Almanya, büstün ülkede yasal olarak bulunduğu ve taşınamayacak kadar kırılgan olduğu gerekçesiyle iade edilmesi yönündeki talepleri daha önce reddetmişti.

Mısır Firavunu Akhenaten'in karısı olan ve yaşadığı dönemde güzelliğiyle ün salan Kraliçe Nefertiti'nin kireç taşından yapılan büstü, Berlin'deki Neues Müzesi'nde sergileniyor.

Müzenin en önemli parçalarından biri olan ve 1913 yılından beri Almanya'da bulunan büst, sanatseverlerin ilgisini en çok çeken eserlerin başında geliyor.
trt türk

9/03/2010

Türk Milli Marşı ayakta dinlenir diyerek herkesi ayağa kaldırmıştı

"Türk Milli Marşı ayakta dinlenir" diyerek herkesi ayağa kaldırmıştı.. 1998 senesinde göğsümüzü kabartan bir olay olmuştu.

ayakta dinlenir diyerek

Alman ZDF Televizyonun da bir yarışmada İsviçreli Michael Sauser 188 ülkenin Ulusal Marşını notasıyla birlikte söyleyebileceğini iddia etti. Yarışma isteği kabul edildi ve yarışma günü jürinin seçtiği 5 ülkenin Ulusal Marşı'nın okunması kararlaştırıldı.



Marşları okunacak ülkeler Çin, Mısır, Tayland, Bosna Hersek ve Türkiye idi. Michael Sauser, ilk dört ülkenin Marşını başarıyla okuyunca jüri yeterli buldu. Ancak Michael "Madem Türk Bayrağı da seçildi, Türk Milli Marşını da okumak istiyorum" dedi ve ısrarlar sonucu jüri kabul etti. Orkestra hazırlandığında Michael Sauser salona dönerek Türk Milli Marşı'nın ayakta dinleneceğini hatırlatıp herkesi ayağa kaldırdı ve Milli Marşı okuttu