Dünya

Dünya
Hastane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hastane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/26/2011

bir lokma domuz eti bütün vücudunu iflas ettirdi ölümden döndü

İki çocuk babası 46 yaşındaki genç adam domuz etini yedikten sonra öldürücü bir beyin virüsüne yakalandı. Uzunca bir süre yürüyemeyen ve konuşamayan Ashall, 5 ay boyunca hastanede tedavi oldu.
Tüm bağışıklık sistemine saldıran listerja memenjiti virüsü aynı zamanda genç adamın beyninde apseye de yol açtı. Doktorlar Ashall'un hayatta olmasının bile bir mucize olduğunu söylüyor.

Ashall tabağındaki eti ağzına atar atmaz düzgün pişmediğini anladığını ve pişman olduğunu söylüyor. Bir ay sonra kalp krizi geçirdiğini düşünerek hastaneye giden Ashall üç gün sonra yüzünün bir tarafını kıpırdatamamaya başladı ve felç geçirdiğini sandı.

ÖLECEĞİNE KESİN GÖZÜYLE BAKILIYORDU

Bir alet yardımıyla nefes alan Ashall için denenen bir çok tedavi de işe yaramadı ve bu sebeple yaklaşık 5 ay hastanede kaldı.

Hayatını kaybetmesine kesin gözüyle bakılan Darren Ashall hastalıkla savaşmaya karar verdikten sonra doktorlarını da şaşırtarak tekrar yürümeye ve konuşmaya başladı.

Bu süreçte eşinden de çok destek gören Ashall, maalesef bu virüsten hayatı boyunca kurtulamayacak ve ömrünün sonuna kadar antibiyotik kullanmak zorunda. Başından tüm geçenlere rağmen şimdiki hali için şükrettiğini belirten Ashall; 'Hayat çok kıymetli ve kırılgan, kocaman bir evin ve lüks bir araban olabilir ama günün sonunda hiçbiri kalmayabilir.' diyor.

Ashall yaşadıklarını kitap haline getirmeyi ve elde ettiği gelirle bağış yapmayı düşündüğünü belirtiyor.

hürriyet

6/20/2011

karne hediyesi gitar elektrik kaçırınca ailesinin gözleri önünde hayatını kaybetti

Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’nde elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Aykut Eren Ayan’ın ölümüne neden olan gitarın Çin malı olduğu ortaya çıktı. Dede Faik Ayhan, torunun şaka yaptığını sandığını ve öldüğüne hala inanamadığını söyledi.


Halkalı Ticaret Lisesi'nde öğrenim gören ve başarılı bir şekilde 2'nci sınıfa geçen Ahmet Eren Ayan, İstanbul'da özel bir tekstil firmasında müdür olan babası Ali Ayan ve annesi Mihriban Ayan ile birlikte, Babalar Günü'nü hep birlikte kutlamak için Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ne bağlı Mecidiye Köyü'nde oturan dedesi Faik Ayan'ın yanına geldi. Ahmet Eren Ayan, uzun süredir istediği, babası Ali Ayan'ın getirdiği başarılı karne nedeniyle kendisine hediye ettiği elektro gitarını da yanında getirdi.

MANGAL PARTİSİ
Aile, hep birlikte mangal yapıp yemek yedi. Saat 22.30 sıralarında Ayan Ailesi'nin fertleri arasında sohbet koyulaşırken, Ahmet Eren Ayan, kuzeniyle birlikte, "Dede sana gitar çalıp, şarkı söylemek istiyoruz" dedi. Gitarı ile birlikte ses yükseltici cihazı da bulunan Aykut Eren Ayan, bahçeye uzatma kablosuyla düzeneği kurdu. Gitarın fişini elektrik prizine taktıktan sonra gitarı eline aldı.

Bir süre sonra Aykut Eren, "Bu gitar elektrik kaçırıyor galiba beni çarpıyor" dedikten sonra titremeye başladı. Aykut Eren, ardından tüm yakınlarının gözleri önünde bir anda yere yığıldı. Paniğe kapılan dede Faik Ayan feryat ederken, koşup gelen diğer yakınları hemen gitarın fişini çekti.

Çağrılan 112 Acil Servis ambulansıyla ağır yaralı halde Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırılmak istenen Aykut Eren Ayan, yolda yaşamını yitirdi.

Aykut Eren Ayan'ın cenazesi ise Mecidiye Köyü'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.

ŞAKA YAPIYOR SANDIM
Torunun şaka yaptığını sandığını ve öldüğüne hala inanamadığını söyleyen Faik Ayan, "Babalarıyla birlikte İstanbul'dan geldiler. Yolda telefonlaşmıştık. Bana mangalı yakmamı söylediler. Masayı kurdum, ateşi yaktım. Babası mangal başındaydı. Torunum da gitarıyla birlikte geldiği için 'Dede seni eğlendireyim mi?' dedi. Ben gitar sesini pek sevmem ama torunum söylediği için çalmalarını söyledim. O anda Aykut, 'Bu gitar elektrik kaçırıyor galiba beni gıdıklıyor. Beni cereyan çarptı' dedikten sonra yere yığıldı. Ben şaka yapıyor sandım. Kenara aldık. Hemen hastaneye götürdük ama iş işten geçmiş. Bir yıldır gitar çalıyordu ve gitar çalmayı çok seviyordu" dedi.

Aykut Eren'in yere yığıldığında ne yapacaklarını şaşırdığını söyleyen eniştesi İhsan Mutaf ise şunları söyledi:

"Bizler mangalın başındaydık. Dedesini eğlendirmek için gitar çalmaya başladılar. Hepimiz güle oynaya eğlenirken, Aykut biranda yere düştü. Ne olduğunu anlayamadık. Hemen hastaneye götürdük fakat iş işten geçmişti."

Olaydan sonra jandarma incelemek için elektro gitarı alırken, Aykut Eren Ayan'ın ölüm raporunda ise ölüm nedeninin 'elektrik akımına bağlı solunum ve kan dolaşım felci' gösterildiği öğrenildi.

Soruşturma sürerken, Aykut Eren Ayhan’ın ölümüne neden olan gitarın Çin malı olduğunu ortaya çıkardı. Elektro gitarın normalde 300 liranın üzerinde satıldığı ancak Ayhan’ın ölümüne neden olan Çin malı gitarın fiyatının 189 lira olduğu belirtildi.
mynet

lunaparkta bindiği cihazda emniyet kemeri açılan kız çocuğu yere çakıldı

LYS sınavına girdikten sonra arkadaşıyla gittiği lunaparkta Dıscovery isimli eğlence aracına binen 18 yaşındaki Hatice Ataman, cihazın hareketi esnasında emniyet kemeri açılınca cihazdan uçarak yere çakıldı. Ağır yaralanan genç kız hastanede hayatını kaybetti.


Edinilen bilgiye göre, Küçükçekmece'de bulunan Kavaklı Lunaparkta hafta sonu bir facia yaşandı. LYS sınavına babası Halit Ataman ile birlikte giden 18 yaşındaki Hatice Ataman, sınav çıkışında teyzesinin kızı ile birlikte Küçükçekmece'deki lunaparka gitmek için babasından izin istedi. Lunaparka giden genç kız, lunaparktaki Dıscovery isimli eğlence konsoluna arkadaşı ve teyzesinin kızı ile bindi. Konsolda arkadaşlarıyla eğlenen genç kız, bir süre sonra cihaz yükseklik kazandığı sırada gövdesini saran emniyet kemerinin açılması ile büyük bir süratle uçarak yere çakıldı. Genç kızın yanında oturan arkadaşlarının da emniyet kemerlerinin açıldığı ancak tutunarak düşmemeyi başardıkları öğrenildi. Yerde kanlar içinde kalan genç kız kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

BABALAR GÜNÜNDE KIZINI KAYBETTİ
Pazar günü sabah kızı ile birlikte LYS sınavına gittiğini söyleyen acılı baba Halit Ataman, “Kızım Pazar günü LYS sınavına girdi. 120 dakikada bütün soruları çözerek dışarıya çıktı. Ben okul önünde bekliyordum. Dışarıya çok mutlu çıktı. Sonra eve gittik. Eve gittikten sonra “baba ben lunaparka gidebilir miyim" dedi. Bende izin verdim. Teyzesinin kızı ile birlikte Küçükçekmece' deki göl kenarındaki lunaparka taksiye binerek gittiler. Sonra bana kızımın emniyet kemerinin açılarak aşağıya düştüğü ve hastanede öldüğü haberi geldi. İçim yanıyor" dedi.

Kazadan sonra lunapark yetkilileri ile görüşmeye gittiğini söyleyen amca Mehme Ataman ise, “Lunapark yetkilileri emniyet kemeri takılı olmadığı zaman cihazın çalışmaması gerektiğini söyledi. Kendilerinde bir ihmal varsa, bu işin peşini bırakmayacaklarını söylediler. Ama, yeğenimin emniyet kemeri açıldığında yandaki iki kızında açılmış. Onlar tutunduğu için düşmemiş. Cihaz durduktan sonra aşağıya indiklerinde ise kemerler açılmamış. Hukuksal olarak bu işin peşini bırakmayacağız. Daha öncede o cihazdan düşen gençler olmuş" dedi.

Öte yandan Kavaklı lunapark isimli işletmedeki Dıscovery isimli cihazda 20 mayıs tarihinde de bir kazanın yaşandığı ortaya çıktı. Cihazın hareketi esnasında emniyet kemerinin açılması ile Bilun K.(17) ve Aykut G.(17) yere düşerek yaralandığı, lunapark yetkililerinin bu kazanın ardından dıscovery isimli oyun konsolunu değiştirdikleri ve yeni bir konsol aldıkları iddia edildi.
mynet

6/18/2011

amerika tarihinde ilk kez suikaste uğrayan kadın siyasetci yaşam savaşını kazandı

Giffords, Ocak ayından bu yana Houston'daki hastanedeydi.
Arizona'yı temsil eden kongre üyesi Ocak ayında seçmenleri ile görüştüğü sırada saldırıya uğramış, onu yakın mesafeden başından vuran saldırgan olay yerindeki altı kişiyi öldürmüş, 13 kişiyi yaralamıştı.


Giffords'ın saldırıdan sağ kurtulması mucize olarak görülmüştü.


Houston'daki TIRR Memorial Hermann Hastanesi doktorları, Giffords'ın bilişsel yetilerinin ve fiziksel gücünün tedavi süresince ilerleme gösterdiğini belirtti.


Saldırı ardından Giffords'ın kafatasının sol yanına seramik bir parça yerleştirildi.

41 yaşındaki Kongre üyesi şimdi, uzun soluklu bir rehabilitasyon sürecine başlıyor.

Her gün evinden hastaneye gidip gelecek olan Giffords, konuşma, müzik, fiziksel hareketler ve mesleki beceriler konusunda terapi görecek.
Gabrielle Giffords ve eşi Mark Kelly


Mark Kelly tedavi süresince her gün iki kez hastaneye gitti

Ailesi Giffords'ın evine dönebilmesinin iyileşmesine daha da büyük katkı sağlayacağına inanıyor.

Giffords'ın sözcüleri siyasetçinin sağlık durumunun her hafta iyiye gittiğini; daha etkin bir şekilde görevine dönmesi konusunda görüşmelerin devam ettiğini söylediler.

Ancak Demokrat siyasetçi için bunun mümkün olup olmayacağını kestirmek zor. Giffords'ın ise karar vermek için 2012 Mayıs'ına dek zamanı var.

Giffords'ın astronot eşi Mark Kelly de son seferini yapan Endeavour uzay mekiği ile görevini tamamlayarak yeniden eşinin yanına döndü.

Kelly, eşinin yürüyüp konuşmakta hala zorlandığını, ancak saldırıdan önceki kişiliğine yeniden kavuştuğunu söylüyor.

Giffords'ın saldırıdan bu yana çekilen ilk fotoğrafları pazar günü yayınlanmıştı.

Saldırının faili Jared Loughner'ın ise akli durumunun ise yargılanmaya uygun olmadığına karar verildi.
bbc türkçe

2/23/2011

balık tutmaktan gelince kendi cenaze merasimiyle karşılaştı

Konya'nın Ilgın İlçesi'nde bisikletiyle kamyonun altında kalarak yaşamını yitiren yaşlı adamın cesedi, öleni babası sanan bir kişi tarafından yanlış teşhis edilince, fıkralara konu olacak bir olay yaşandı. Balık tutmaktan dönen 72 yaşındaki Durmuş Çıplak, evin önünde toplanan arkabalarının kendi cenazesi için geldiğini duyunca şaşkına döndü.
Kaza, geçen pazartesi günü saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Üzerinde kimliği bulunmayan 70 yaşlarında bir bisikletli, Kaplıca Caddesi'nde yolun sağında seyir halindeyken, 41 yaşındaki Şakir Aydın yönetimindeki 42 P 6312 plakalı kamyonun arkadan çarpması sonucu ağır yaralandı. Çağrılan ambulansla Ilgın Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralının kimliğini belirlemeye çalışan polise, çevredekiler, yaralı kişinin 72 yaşındaki Durmuş Çıplak olduğunu söyledi. Yaralı, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi ancak tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

CENAZEYİ TESLİM ALDI
Ölen kişinin kimliğinin kesin olarak tesbit edilmesi amacıyla, Durmuş Çıplak'ın oğlu Ahmet Çıplak teşhis için morga çağırıldı. Ahmet Çıplak cesedin babasına ait olduğunu belirtti. Ardından cenazeyi teslim alıp Ilgın'a dönerken, yolda Ahmet Çıplak'ı telefonla bir komşusu arayarak, babasının yaşadığını ve balık tutmaktan geldiğini söyledi. Bunun üzerine Ahmet Çıplak, babasına ait olduğunu sandığı cenazeyi hastaneye geri teslim etti.

EVİN ÖNÜNDE KALABALIĞI GÖRÜNCE ŞAŞIRDI

Hiçbir şeyden haberi olmayan ve balık tutmadan dönen işçi emeklisi Durmuş Çıplak ise, evin önünde toplanan akrabalarının cenazesi için geldiğini duyunca şaşkına döndü. Durmuş Çıplak, yaşadığı olayı şöyle anlattı:

'Sabah bisikletimle balık tutmaya gitmiştim. Saat 17.00 sıraladında döndüğümde, evin önünde akrabalarımın toplandığını gördüm. Merakla eve doğru geldim. Herkes beni görünce şaşkın bir şekilde bakıyordu. Sonra öğrendim ki benim bir kazaya kurban gittiğim sanılmış. Allaha çok şükür henüz yaşıyoruz.'

Durmuş Çıplak, kazada ölen kişinin de 70 yaşındaki işçi emeklisi Süleyman Bozer olduğunun anlaşıldığını ve kendisinin de cenaze namazına katıldığını söyledi.

DHA
mynet

12/26/2010

hastanede kanserli hastalara anket sorusu alevimisin sünnimisin

Sivasta kanserli hastalara yönelik skandal bir anket çalışması ortaya çıktı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastalarına yöneltilen anket soruları arasında, 'Alevi misininiz, Sunni mi?', 'Kanser tanısı konulduktan sonra inancınızda bir değişiklik oldu mu?' soruları da yer aldı.

Akşam gazetesinin haberine göre, anket formunu dolduran hastalara, oruç tutup tutmadıkları, namaz kılıp kılmadıkları, hac görevini yerine getirip getirmedikleri, zekat verip vermedikleri ve dua edip etmedikleri de soruldu. Bir sayfadan oluşan anket formunda ayrıca, 'Hastanenizde din görevlisi olmasını ister miydiniz?' sorusu da yöneltildi.

YAPAN BELLİ DEĞİL
Anketi doğrulayan Hastane Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Köylüoğlu, bu araştırmanın hangi kurum veya kim tarafından yaptırıldığı konusunda ise çelişkili konuştu. Başhekim Köylüoğlu, 'Az sayıda hastaya yapılmış. Ama biz yaptırmadık. Sanırım İstanbul'dan bir üniversitenin çalışması' dedi. 'Faili meçhul' anketten kendisinin de yeni haberdar olduğunu ifade eden Başhekim Gökhan Köylüoğlu, şöyle konuştu: 'Anketin uygulandığı bölümdeki görevlilerden aldığım izlenime göre, bu çalışmayı bizim dışımızdaki bir üniversite yaptırmış. İstanbul'dan bir üniversite olabilir. Anket formlarının üzerinde de hangi kurumun yaptırdığına dair bilgi yok. Bizim tespitlerimize göre anket, az sayıda hasta üzerinde yapılmış. Sanırım kanser hastalarının inançlarında, tanı sonrası bir değişiklik olup olmadığını araştırmak istemişler. Anket çalışmasının kesinlikle bizim kurumumuzla bir ilgisi yok. Bu çalışma yapılırken bizden izin de alınmadı. Onkoloji Servisi'nin bölüm sorumlusu izinli olduğu için henüz kendisine ulaşamadık. Konuyu inceliyorum.'

HASTAYA 'AHİRET' SORULARI
AKŞAM'In ele geçirdiği anket formunun 'hastanın kimlik bilgileri' bölümde, cinsiyeti, hastalık tanısı, eğitim durumu ve hangi dinden olduğuna ilişkin sorular bulunuyor. Din sorusunun seçenekleri arasında ise 'Müslüman', 'Alevi-Sünni', 'Gayrimüslim', 'Musevi', 'Hristiyan' ve 'Diğer' şıkları yer alıyor. Anket formunun ana soruları ise 'Tanı Öncesi' ve 'Tanı Sonrası' başlıkları ile iki ayrı bölümden oluşuyor. Böylece soruların hastalar tarafından, 'Tanı Öncesi' ve 'Tanı Sonrası' olmak üzere iki kez yanıtlaması sağlanarak, inanç ve alışkanlıklarında bir değişiklik olup olmadığı gözlemlenebiliyor.

Hastanenin Kalite Sorumlusu Şule Aydın da 'Bu anket, yükseklisans öğrenimi yapan öğrencilerin teziyle ilgili bir çalışma olabilir. Araştıracağız. Ancak bizden izin alınmış bir çalışma değil' dedi.

Kim tarafından yaptırıldığı henüz netlik kazanmayan ankette kanser hastalarına yöneltilen sorular şöyle:

- Alkol Kullanıyor musunuz?
- Sigara içiyor musunuz?
- Oruç tutuyor musunuz?
- Namaz kılıyor musunuz?
- Dua ediyor musunuz?
- Dini yardıma ihtiyaç duydunuz mu?
- Bu konuda kimden yardım almak istersiniz?
- Serviste din görevlisi olmasını ister misiniz?
- Tanı konulduktan sonra inancınız da bir değişiklik oldu mu?'
mynet