Dünya

Dünya
Hasta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hasta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/09/2011

yediği fermente elmalardan sarhoş olup ağaca çıkan çakırkeyif geyiği dalları keserek kurtarabildiler

İsveç'in güneyinde sarhoş olup ağaçta asılı kalan bir geyiğin yardımına polis ve itfaiye yetişti.

Göteborg yakınlarındaki Saro'da yaşayan Per Johansson, komşusunun bahçesindeki elma ağacında asılı bir geyik gördüğünde şoka uğradığını söylüyor.
Johansson, kükremeye benzer sesler duyarak dışarı çıkmış.

Karşısında havayı tekmeleyip kendisini kurtarmaya çalışan ve şaşkın görünen dişi bir geyikle karşılaşmış.

Geyiğin dalda çürüyüp fermente olan elmalara ulaşmak için ağaca çıktığı, dengesini kaybedip düşünce de asılı kaldığı tahmin ediliyor.

Fermente elmalarda bulunan alkol, hayvanların sarhoş olmasına yol açıyor.

Bu nedenle İsveç'te sonbahar aylarında sarhoş geyiklerle karşılaşmak sıradışı bir durum değil.

Johansson'un olay yerine çağırdığı itfaiye ekipleri, çakırkeyif geyiği dalları testereyle keserek kurtardı.

Dişi geyiğin geceyi bahçede geçirip dinlendiği, ertesi gün ise 'akşamdan kalma' bir halde yeniden civardaki koruya döndüğü açıklandı.

Saro'nun diğer sakinleri de bu olaydan bir kaç gün önce geyiği çevrede dolaşırken gördüklerini söylüyor.

Johansson geyiğin hasta, sarhoş ya da biraz alık göründüğünü söyledi.

6/26/2011

bir lokma domuz eti bütün vücudunu iflas ettirdi ölümden döndü

İki çocuk babası 46 yaşındaki genç adam domuz etini yedikten sonra öldürücü bir beyin virüsüne yakalandı. Uzunca bir süre yürüyemeyen ve konuşamayan Ashall, 5 ay boyunca hastanede tedavi oldu.
Tüm bağışıklık sistemine saldıran listerja memenjiti virüsü aynı zamanda genç adamın beyninde apseye de yol açtı. Doktorlar Ashall'un hayatta olmasının bile bir mucize olduğunu söylüyor.

Ashall tabağındaki eti ağzına atar atmaz düzgün pişmediğini anladığını ve pişman olduğunu söylüyor. Bir ay sonra kalp krizi geçirdiğini düşünerek hastaneye giden Ashall üç gün sonra yüzünün bir tarafını kıpırdatamamaya başladı ve felç geçirdiğini sandı.

ÖLECEĞİNE KESİN GÖZÜYLE BAKILIYORDU

Bir alet yardımıyla nefes alan Ashall için denenen bir çok tedavi de işe yaramadı ve bu sebeple yaklaşık 5 ay hastanede kaldı.

Hayatını kaybetmesine kesin gözüyle bakılan Darren Ashall hastalıkla savaşmaya karar verdikten sonra doktorlarını da şaşırtarak tekrar yürümeye ve konuşmaya başladı.

Bu süreçte eşinden de çok destek gören Ashall, maalesef bu virüsten hayatı boyunca kurtulamayacak ve ömrünün sonuna kadar antibiyotik kullanmak zorunda. Başından tüm geçenlere rağmen şimdiki hali için şükrettiğini belirten Ashall; 'Hayat çok kıymetli ve kırılgan, kocaman bir evin ve lüks bir araban olabilir ama günün sonunda hiçbiri kalmayabilir.' diyor.

Ashall yaşadıklarını kitap haline getirmeyi ve elde ettiği gelirle bağış yapmayı düşündüğünü belirtiyor.

hürriyet

5/31/2011

E koli salgınında ölü sayısı 14 kişi oldu salgının kaynağı tam tespit edilemedi

Bilimadamları, salgının daha da yaygınlaşabileceği yolunda uyardı.


Salgından İsveç, Danimarka, Hollanda ve İngiltere'nin etkilendiği biliniyor.


Danimarkalı yetkililer, ülkedeki salatalıkların hastalıklı olduğu yolundaki haberlere şüpheyle yaklaşsalar da söz konusu gıdalarda bulaşıcı testlerini derhal başlattı.

Alman yetkililer, salgının İspanya'dan gelen organik salatalıklardan kaynaklandığını söylese de İspanyol yetkililer, bu verilerin henüz kanıtlanmadığını ve zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini bildirdi.

Rusya ise kısa süre önce Almanya ve İspanya'dan sebze ithalatına yasak getirdi.

Çek Cumhuriyeti ve Fransa, İspanya'da üretilmiş salatalıkları süpermarketlerden çekti. Avusturya da Almanya üzerinden gelen salatalık, domates ve patlıcan satışına yasak getirdi.

Belçika, İspanya'dan salatalık ithalatına yasak koyarken Almanya'ya yılda milyarlarca salatalık ihraç eden Hollanda, tüm nakliyatı askıya aldı.

Almanya'da bir çok hastanın tedavi edilmekte olduğu Schleswig-Holstein Üniversite Hastanesinden Oliver Grieve, vaka sayısının azalmasını umduklarını, ancak salgının daha da kötüleşmesinden endişe ettiklerini söyledi.

Alman ulusal sağlık enstitüsü Robert Koch Institute (RKI), ülkede 329 vaka görüldüğünü teyit ederken kimi haberlerde bu rakam 1200 olarak geçiyor.

İspanya'da salgının kaynağı olduğundan şüphe edilen iki sera kapatıldı. Avrupa Birliği'nden bir yetkili, seraların incelendiğini fakat ölümcül bakterinin Avrupa'nın gıda zincirine başka bir yerden de girmiş olabileceği olasılığını bertaraf etmediklerini belirtti.

Sebzelerden bulaşan Hemolitik üremik sendrom (HÜS) nedeniyle yüzlerce kişi, böbrek sorunlarıyla karşı karşıya.

Normalde E Koli salgınları küçük çocukları ya da yaşlı nüfusu etkisi altına alırken, bu sefer hastaların yüzde 90'ını orta yaşta yetişkinlerin oluşturması ve bunların üçte ikisinin de kadın olması bilim dünyasını şaşırttı.

Doktorlar, hastalığın insandan insana doğrudan geçmediğini, fakat hastalanmış bir kişinin hazırladığı yemekten yemenin risk taşıdığını belirtiyor.

E Koli, yeterince iyi pişirilmemiş et ve yumurtadan geçebileceği gibi, doğal gübreyle yetiştirilmiş salata ve sebzeden de bulaşabiliyor.
bbc türkçe

12/21/2010

ilginç hasta doktor diyalogları kitap olarak yayınlandı

Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şaban Şimşek'in, yaşanmış ilginç hasta doktor hikayelerini derlediği "Doktorum Altın Kafeste" Adlı kitabı yayımlandı.

Kitabın çıkış noktasının doktorların içinde bulunduğu sıkıntıları anlatmak olduğunu, doktorluk mesleğini yeniden eski değerine ulaştırmayı amaçladığını ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Doktorların sıkıntılarını mizah yoluyla anlatmaya çalıştık. Bu bölgenin tabiriyle işi biraz da deliliğe verdik. Hem gülelim, hem düşünelim dedik.

10/15/2010

türk doktorlar meme ve kolon kanseri için aşı ürettiler

Türk doktorlar meme ve kolon kanseri için aşı ürettiler Türk doktorlar ABD'li meslektaşlarıyla birlikte bir ilke imza atarak meme ve kolon kanserinde kullanılacak aşıyı üretti.

kanser için aşı

Aşı, ABD'de klinik çalışmalarında kullanılmak için ABD Kanser Enstitüsünden onay beklerken Türkiye'de kullanılması için bürokratik engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor.

Geçen yıl faaliyete geçen Ankara Üniversitesi Kök Hücre Merkezi'de çalışan Türk doktorlar, meme ve kolon kanserinde umut olacak yeni bir aşıyı buldu. Hayvanlar üzerinde denenen ve yüzde yüz başarılı olan aşı, meme ve kolon kanseri olan pek çok hasta için umut ışığı oldu.

Türk doktorların ABD'li meslektaşlarıyla yaptığı çalışmalar sonucunda kanserin kök hücresine yönelik bağışıklık sistemini yönlendirecek olan yeni aşı ilk etapta başka tedavisi olmayan gönüllü 20 hasta üzerinde denenecek.

ABD Kanser Enstitüsünden onay bekleyen aşının ABD ile eş zamanlı olarak Türkiye'de kullanılması yasalar ve mevzuatlardan kaynaklanan sorunlar giderilmesine bağlı.

Kök Hücre Merkezi

Ankara Üniversitesi Kök Hücre Merkezi, bu konuda Sağlık Bakanlığından ve hükümetten yardım istedi.

Kısıtlı imkanlarla çalışan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Merkezi, bilim dünyasında yeni buluşlara imza atmak, tedavisi mümkün olmayan hastalıkların tedavisinin kök hücre kullanarak yapılması ve çağın hastalığı kanser tedavisinde yeni çalışmalar yapabilmek için Mükemmeliyet Merkezi ve uygulama hastanesin kurulması için kolları sıvadı.

Bu konuda Eskişehir yolunda belirlenen ve mülkiyeti hazineye ait araziden 100 dönümlük bir kısmının tahsisi için Ankara Deftarlığı'na başvuru yapılırken, yaklaşık 140 trilyon lira proje Devlet Planlama Teşkilatının onayı bekliyor. Kök Hücre Enstitüsü Müdür Prof. Dr. Günhan Gürman onay ve gerekli kaynağın bir an önce sağlanarak merkezin hizmete girmesini isterken, Türk bilim insanlarına sağlanacak bu yüksek teknoloji olanaklarıyla dünyada pek çok ilke imza atacaklarını söyledi.

Kanser aşısının bulunmasında yer alan ekipte bulunan Ankara Üniversitesi Tıbbı Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Hakan Akbulut, ABD'de Kanser Enstitüsü'nde onay bekleyen aşının kabul edilmesi durumunda buna dünyada ulaşan ilk bilim insanları olacaklarını söyledi. Akbulut, aşının Türkiye'de imkanlar olmadığı için ABD'de üretileceğini ve 2011 yılında klinik çalışmalarda kullanılacağını söyledi.

Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi ile kanserin kök hücrelerine ulaşılamadığını belirten Akbulut, kanser aşısının ise kanserin kök hücresini tanıdığını ve bağışıklık sistemini kök hücresine yönlendirdiğini anlattı. Akbulut, kanser aşının Türkiye'de kullanılması için devletin sağlayacağı imkanlara ve kendilerine ulaşmasına bağlı olduğunu söyledi.

Kök hücreleri kalp ve damar hastalıklarının tedavisi, beyin omurilik zedelenmelerinin tedavisi, MS, gözde kornea yeteneğinin tekrar kazanılması gibi pekçok hastalığın yanısıra çağın hastalığı kanser tedavisinde kullanılıyor. Kök hücreleri, hastanın kendisinden alındığı gibi birinci derece akrabalarından da alınabiliyor.
İHA

10/08/2010

bunalınca vana kolunu yutmuş

Bağırsağından vana kolu çıktı Van’da mide ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan kadının bağırsağından, 10 santimetre uzunluğunda vana kolu çıktı.

vana kolu bağırsakta

Alınan bilgiye göre, evindeki 10 santimetre uzunluğundaki metal vana kolunu yutan F.G, bir gün sonra şiddetli mide ağrısı şikayetiyle İpek Yolu Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Yapılan tetkiklerde F.G’nin midesinde 10 santimetre uzunluğunda metal bir cismin bulunduğu görüldü.

Doktorlar, vana kolu olduğu belirlenen cismin doğal yollarla vücuttan atılmasını bekledi. Ancak midenin ardından kalın bağırsağa yerleşen cismin doğal yollardan vücuttan atılmayacağını tespit eden doktorlar, hastaya operasyon yapılmasına karar verdi. Yaklaşık 40 dakika süren operasyonda vana kolu bağırsaktan çıkarıldı.

Hastane yetkilileri, operasyonun başarıyla tamamlandığını, F.G’nin kısa sürede iyileşmesini beklediklerini söylediler.

Hastanın, lohusa döneminde girdiği bunalım yüzünden metal cismi yutmuş olabileceğini ifade eden yetkililer, hastanın tedavisinin psikiyatri servisinde devam edeceğini bildirdiler.
mynet