Dünya

Dünya
yoksulluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoksulluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/16/2011

iyi bir eğitim alabilmek için hayatlarını hiçe sayarak sınırdan geçiyorlar

Her yıl binlerce çocuk, Zimbabve'den Güney Afrika'ya iltica ediyor.

Hayatlarını riske atarak sınırdan geçmeye çalışan çocukların tek bir umudu var: İyi bir eğitim alabilmek...

Ancak birçoğu sınırdan geçmeyi dahi başaramıyor, çetelerin eline düşüyor, soyuluyor, dövülüyor, tecavüze uğruyorlar.

Güney Afrika'ya geçmeyi başaranları ise yoksulluk içinde çetin bir mücadele bekliyor.


9/13/2011

dünyanın jandarması amerika giderek yoksullaşıyor yoksulluk son 18 yılın en yüksek seviyesinde

Amerika Birleşik Devletleri'nde açıklanan yeni veriler ortalama hane gelirinin azaldığını ve yoksulluk sınırı altına düşen Amerikalıların sayısının son 18 yılın en yüksek düzeyine geldiğini gösteriyor.
Amerikan Nüfus Sayım İdaresi 2010 yılında tipik bir hanenin gelirinin yüzde 2'den fazla düştüğünü açıkladı.

2008'deki mali kriz öncesine bakıldığında ise gelirlerdeki gerileme yüzde 6'nın üzerine çıkıyor.

İstatistikler "yoksulluk" içinde yaşayan Amerikalıların sayısının da 46 milyon doları aştığını gösteriyor. Bu, 1993 yılından bu yana görülen en yüksek rakam.

Yani dünyanın en büyük ekonomisinde, her altı Amerikalıdan biri 'yoksul'.

ABD, yoksulluğu dört kişilik bir aile için yılda 22.314 dolar altındaki gelir olarak tanımlıyor.

Tek bir bireyin geçimi içinse çıta yılda 11.139 dolar (19.820 TL) olarak kabul ediliyor.

BBC ekonomi muhabiri Andrew Walker bu rakamları değerlendirirken tüketici harcamalarının Amerikan ekonomisinin yüzde 70'ini sağladığını göz önünde tutmak gerektiğini söylüyor.

Yani gelirin azalması, ekonominin toparlanması için olanakları da kısıtlıyor.

Resesyon öncesinde, geliri kısıtlı olanlar harcamalarını borçlanarak artırabiliyordu.

Pek çoğunun teminatı yükselen emlak fiyatları dolayısıyla, evleriydi.

Ancak krizin ilk önce emlak piyasasını ardından bankaları vurmasıyla, tüketicilerin borçlanma kapıları da büyük oranda kapandı.

Gelir düzeyinin sabit kalması ya da gerilemesi, ABD başka ülkelerin malları için en büyük pazar olduğundan dünya ekonomisine de etki ediyor.

7/28/2011

bu ülkedeki aids hastaları ilaçlarını inek tezeği yedikten sonra içebiliyorlar

Afrika ülkesi Swaziland'de AIDS hastalarının, ilaçlarını tezek yedikten sonra içmek zorunda kaldıkları iddia edildi.

Ülkede AIDS konusunda faaliyet yürüten dernekler yaptıkları açıklamada bu durumun, AIDS ilaçlarının dolu mideye alınması gerekmesi sebebiyle ortaya çıktığı belirtildi.
Örgütler, ülkede yemek bulmakta zorlanan AIDS hastalarının inek gibi büyükbaş hayvanların tezeklerini su ile birlikte yuttuktan sonra ilaçlarını almak durumunda kaldıklarını bildirdiler.

BBC'ye konuşan Sipho Dlamini, bazı AIDS hastalarının yemek bulamadığı için ilaçlarını almayı bıraktıklarını söyledi.
230 bin AIDS hastası

1.2 milyon nüfuslu Swaziland 230 bin AIDS hastasıyla dünyadaki AIDS yaygınlık oranının en yüksek olduğu ülkeler arasında.

Bu hastalardan 65 bini devlet tarafından sağlanan ücretsiz AIDS ilaçlarını kullanıyor.

Ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz sağlık sektörüne yapılan devlet harcamalarının kesilmesi riskini beraberinde getirdi.

İktidarda olan Kral 3. Mswati ülkenin nakit rezervlerinin tükenmekte olduğunu açıklamış, komşu ülke Güney Afrika'dan kurtarma yardımı talep etmişti.

Kral ayrıca kamu harcamalarında kesintiler içeren bir tasarruf paketini uygulamaya koymuştu.

Çarşamba günü başkent Mbabane'de ülkede süregelen ekonomik krize ve kesinti paketine karşı düzenlenen protesto gösterisinde sağlık harcamalarında tasarrufa gidilmesi sebebiyle AIDS hastalarının karşı karşıya kalacakları güç duruma dikkat çekildi.

BBC'nin sorularına cevap veren Sipho Dlamini göstericilerin iktidardan sağlık harcamalarını gözardı etmemeleri çağrısında bulunduklarını belirtti.

Swaziland'de kitlesel yoksullukla idarecilerin lüks hayatı ile çelişki yaratıyor.

Kral Mswati'nin kişisel servetinin 200 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilirken, Kral'ın 13 karısının herbirinin yaşadığı malikanelerin masrafları devlet bütçesinden karşılanıyor.

6/22/2011

evli kadınla ilişkiye girdi diye annesini köy meydanında çıplak olarak teşhir ettiler

Saldırganlardan birinin, kadının oğlunu kendi karısıyla ilişki içinde olmakla suçladığı öne sürülüyor.


BBC muhabiri Alim Makbul, ülkenin kuzeyinde yaşanan olayın ayrıntılarını öğrenmek üzere bölgeye gitti.

"Herkesin beni çıplak gördüğü bir köye nasıl geri dönebilirim ki? Şimdi yüzümü bacılarımın ve erkek kardeşlerimin önünde açtığımda bile utanıyorum."


Şahnaz Bibi
''O gün sorunun ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu'' diyor Şahnaz Bibi.

Neelor Baba köyünde evdeymiş olay günü. Eşi ise Lahore kentinde şoförlük yapıyor.

Aniden birilerinin evin kapısını tekmelediklerini duymuş, bağırtıları da... 11 yaşındaki oğluna kendisinin nerede olduğunu sormuşlar, o da söylemiş.

Silahlı dört kişi sonra odasını basmışlar. Şahnaz Bibi, odasını basanların bir ailenin mensubu olarak tanıdığını, komşuları olarak bildiğini söylüyor.

''Ne olup bittiğini anlamaya çalışırken ellerimi bağladılar, yere itip, hakaret ediyorlardı. Sonra sürükleyerek açık alana çıkardılar, üzerimdeki kıyafetleri parçalayarak çıkardılar. Bir saat boyunca beni ite kaka çırılçıplak köy meydanında dolaştırdılar. Ağladım, yalvardım, ama kulak asmadılar, dövmeye devam ettiler'' diye de devam ediyor Bibi.

Bir süre sonra köyün tamamı izlemeye başlamış olup bitenleri. Erkekler, kadınlar çocuklar hepsi orada, ama hiçbiri yardım etmemiş. ''Hatta üstümü örtmeye bile çalışmadılar'' diye yakınıyor kadın.

Saldırganlardan biri elindeki silahla yaklaşmasınlar diye çevredekileri öldürmekle tehdit ediyormuş. Kimse de yaklaşmamış zaten.
Oğuldan intikam için annesini aşağılamak...

Bir yandan hakaret edip bir yandan da kendisini teşhir ederken, saldırganların, kadına oğlunun ailenin bir kızıyla ilişkisi olduğunu söylediklerini de aktarıyor Bibi, ama ekliyor da: ''Hiçbir fikrim yoktu.''

Şahnaz Bibi'nin bildiği tek şey ise, saldırıdan önce köyde bir kadının boşanmakta olduğu. Ama oğlunun bu boşanmayla ilgisi olduğu iddialarından da hiç haberi yokmuş.

''Eğer bir dertleri var idiyse önce bizimle konuşmalı ya da oğlumun yanlış bir şey yaptığını düşünüyor idiyseler polise gitmeliydiler, ama onlar beni aşağılamak istedi'' diyor Bibi.

Neden böyle bir belaya maruz kaldığını sormuş durmuş kendine. Zaman zaman hıçkırıklara boğuluyor anlatırken başından geçeni. Saldırganlar, kendisini bıraktıktan sonra hemen evine koşup üzerine birşeyler giyindikten sonra küçük oğluna sarılıp, köyün dışındaki ormanlık alana kaçmışlar. ''Yaşadığımız utançtan sonra köye dönemezdik'' diyor. Bir araç çevirmişler, hiç paraları yokmuş, şoförü yalvar yakar kendilerini oradan götürmeye ikna edebilmişler.

Sonra kasabaya geri dönmüşler, polise ihbarda bulunmak için. ''Hiç kimse polise anlatmamış olayı. Bizim şikayetimizden sonra, sağolsunlar, olaya el koydular, şimdi bu saldırganların bazıları cezaevinde, ama bazıları da firarda. Ama korkuyorum, akrabalarının ihbar ettiğim için beni öldürmelerinden endişeliyim'' diyor.

Pakistan'da başka aile bireylerinin işlediği öne sürülen suçlar için kadınların cezalandırılması yaygın bir uygulama. Kan davalarının kadınların kezzapla yakılması, tecavüz edilmesi ve hatta öldürülmesiyle çözüldüğüne ilişkin haberlere sıkça rastlanıyor.

Pakistan'da ceza yasası, kadınların zorla soyularak teşhir edilmesini suç olarak tanımlamış: Cezası ölüm ya da müebbet hapis.

Şahnaz Bibi, ''Onların cezalandırılmasını istiyorum, ama bana bir faydası yok. Bu olaydan önce yoksul ama saygı gören bir kişiydim. Ama böyle bir olayın ardından benim hayatım bitti'' diyor ve şöyle devam ediyor:

''Herkesin beni çıplak gördüğü bir köye nasıl geri dönebilirim ki? Şimdi yüzümü bacılarımın ve erkek kardeşlerimin önünde açtığımda bile utanıyorum.''
bbc türkçe

6/16/2011

yoksulluk yüzünden kadınlar için dünyanın en tehlikeli ülkesi afganistan

Thomson-Reuters Vakfı'nın yaptırdığı araştırmada, yüksek düzeyde şiddet, sağlık hizmetlerinin çok yetersiz olması ve yoksulluk yüzünden Afganistan'ın kadınlar açısından en tehlikeli ülke olduğu kaydedildi.
Dünya sıralamasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Pakistan, kadınlar açısından tehlikeli ikinci ve üçüncü ülkeler.
Cenin öldürme ve seks ticareti olayları yüzünden de, Hindistan, kadınlar için en tehlikeli dördüncü ülke. Beşinci sıradaysa Somali yer alıyor.

BBC'nin Delhi muhabiri, Hindistan'ın kadınlar için dünyadaki en tehlikeli 5 ülke arasına alınmasının, ülkede hayretle karşılanacağını belirtiyor.


Pakistan ise, başlık parası yüzünden işlenen cinayetler, namus cinayetleri ile küçük yaşta yaptırılan evlilikler nedeniyle, en tehlikeli ülkeler arasına alındı.
'Gizli tehlikeler'

Dünya çapında kadın girişimcileri destekleyen Women Change Makers (Değişim Sağlayan Kadınlar) adlı grubun başkanı Antonella Notari, "Süregiden çarpışmalar, NATO'nun hava saldırıları ve gelenekler, Afganistan'ı, kadınlar için en tehlikeli ülke konumuna getirdi." dedi.


Notari, "Buna ek olarak, seslerini çıkarma girişiminde bulunan veya polislik, haber spikerliği gibi kamuoyunda öne çıkan ve kadınların yapabileceği işlere ilişkin geleneksel kalıpları kıran bazı rolleri üstlenmeye kalkışan kadınlar, genellikle ya caydırılıyor ya da öldürülüyor." dedi.

Kadınların yaşadıkları tehlikelere ilişkin araştırma sırasında 5 kıtadan 213 uzmana, genel anlamda tehlike kavramıyla, sağlık hizmetlerine erişim, şiddet, kültürel dışlanma ve insan ticareti konularını nasıl değerlendirdikleri soruldu.

Thomson-Reuters Vakfı'nın başkanı Monique Villa, "Bu araştırmada da görülüyor ki, eğitim ve sağlık hizmeti yoksunluğu gibi 'gizli tehlikeler', en az, tecavüz ve cinayet gibi, daha çok manşet olan fiziksel tehlikeler kadar, hatta daha fazla ölümcül sonuçlar doğuruyor." dedi.
bbc türkçe

3/27/2011

türkiyenin yaşayan en yaşlı adamı çocukluğunda olanları dün gibi hatırlıyor

120 YAŞINDAKİ ABBAS DEDEYİ GÖRÜNCE VALİ HAYRANLIĞINI GİZLEYEMEDİ.. Iğdır Valisi Amir Çiçek, yardım istemek için makamına gelen 15 çocuk 102 torun sahibi 120 yaşındaki Abbas Koca'nın elini öptü. 3 aylık yaşlılık maaşı 300 liranın ihtiyaçlarına yetmediği için ziyaret ettiği Vali Amir Çiçek'e dert yanan Abbas Koca, 1915 yılında Ermeni çetelerinin Türklere yaptığı zulmü dün gibi hatırladığını söyledi. Koca, kardeşinin de Ermeni çeteleri tarafından Iğdır'ın merkez Suvaren köyünde şehit edildiğini anlattı. O yıllardaki gibi yokluk içinde olduğunu söyleyen Abbas Koca, "Üç ayda bir yaşlılık maaşı alıyorum. Geçinmem mümkün değil. Devletten hiç yardım almadım. Oğlum uzun süredir işsiz. Buraya utanarak geldim. Siz elimi öpünce duygulandım. Utancımı unuttum. Oğlum iş bulana kadar elimizden tutun" dedi. Vali Amir Çiçek, "Bu vatan için cephede çarpıştınız. Sizin elinizi öpmekten onur duyarım. Sizi kimseye muhtaç etmeyiz. Gereken yapılacaktır" dedi. Haber-Kamera: Suat DENİZ / IĞDIR, DHA


Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!