Dünya

Dünya
uçak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uçak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/19/2011

ünlü fransız oyuncu gerard depardieu uçağın koridoruna çişini yapınca uçak iki saat rötar yaptı

62 yaşındaki ünlü Fransız aktör Gerard Depardieu, fevri davranışlarıyla tanınan bir oyuncu. Ancak dün yaşadığı tuvalet sorunu Paris-Dublin seferini yapacak uçağın kalkışını iki saat geçiktirmekle kalmadı, tüm yolcuları da hayrete düşürdü.
Air France sözcüsünün de teyit ettiği gibi tüm yolcular kemerlerini bağlamış kalkışı beklerken, ünlü oyuncunun yerinden kalkıp tuvalete gitmek istediği belirtildi. Hosteslerin tuvalete gitmek için ikaz lambasının sönmesini beklemesi ricalarına aldırmayan Depardieu'nun tuvalete yetişemeyeceğini söyleyip koridara idrarını yaptığı bildirildi. ''Kimse tek kelime etmedi'' Aynı uçakta yolculuk yapan yolculardan biri, daha sonra Europa 1 radyosuna verdiği röportajda, Depardieu'nun alkollü olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Air France sözcüsü ise ünlü oyuncunun bu alışılmadık davranışının yolcular arasında bir hoşnutsuzluğa yol açmadığını, kimsenin tek kelime etmediğini belirtti. 
Sözcü, oyuncunun idrarını yaptıktan sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi tekrar yerine geçip oturduğunu belirtti, ''Biz de uçağın temizlenmesi için havaalanının park alanına döndük" diye konuştu. Depardieu'nun bu davranışı bugün çeşitli bloglarda geniş yer buldu. Ünlü oyuncu 2009 yılında da sokak ortasında bir öfke nöbeti geçirerek park halindeki bir otomobilin kapısını tekmelediği haberi ile haber konusu olmuştu. Fransız aktör Gerard Depardieu oynadığı birçok karaktere rağmen sinema severlere kendisini en çok Oburiks karakteriyle sevdirdi. © Deutsche Welle Türkçe dpa/ BD/ AG

8/17/2011

uçağa giren fareyi bulamayınca çaresiz seferi iptal etmek zorunda kaldılar

SAS Havayolları'na ait Airbus 330 tipi uçakta yolcu alımına başlanmasından önce, koltukların arasında dolaşan bir fare görüldü.
SAS'tan yapılan açıklamada, 'Uçaktaki kapsamlı aramalara ve içeri kurulan çok sayıda tuzağa karşın, fare bulunamadı' denildi.

Şirket, farenin yolcuları rahatsız edecek bir sorun olmasının ötesinde, kabloları kemirebileceği için bir güvenlik riski de olduğunu vurguladı.

Seferin iptal edilmesi nedeniyle, 250 yolcunun Stockholm'de mahsur kaldığı belirtildi.

Şirket, yolcuların yeni uçaklarla Chicago'ya göndermek için çalışmalara başlandığını belirtti.

İsveç'te İngilizce yayın yapan The Local adlı internet sitesinin haberinde görüşlerine yer verilen Amerikalı yolcular, 'Bir saatte üç metre ilerleyen bir kuyrukta saatlerdir bekliyoruz' diye şikayet etti.

Aslında bu, farelerin uçak seferlerinin iptal edilmesine yol açtığı ilk olay değil.

Amerikan Delta Havayollarına ait iki uçağın, Kasım 2009'daki Newyork-Londra seferleri, fare görülmesi nedeniyle iptal edilmişti. 

7/31/2011

inişe geçen uçak havaalanında ortadan ikiye bölündü kimse ölmedi

DÜNYA “Güney Amerika ülkesi Guyana’da uçak düştü” haberiyle büyük panik yaşadı. Ancak bu kez korkulan olmadı. ABD’nin New York kentinden 6 mürettebat ve 157 yolcuyla kalkan Caribbean Airlines havayollarına ait Boeing 737-800 tipi uçak Jagan Havaalanı’na inişi sırasında pistten çıktı.
Geçite çarpmaktan kurtulan uçak, ikiye ayrıldı.

Herkes büyük bir korkuyla ölü sayısını beklerken mucize haber Devlet Başkanı Bharrat Jagdeo’dan geldi: “Kazada onlarca yaralı var, can kaybı yok. Dört kişinin durumunun ciddi olduğunu belirten Jagdeo, “Kimse ölmediği için çok çok memnunuz” dedi. Kazanın nedeni henüz bilinmiyor, havanın çok yağmurlu olduğu söyleniyor. 

7/13/2011

amerikanın yeni korkusu teröristler vücut bombaları ile saldırı yapmaya yoğunlaşıyorlar

Amerikan Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komisyonu Başkanı Peter King'e göre bu bir oyun değil, panik yaratılmaya çalışılmıyor. King, "vücut bombaları" ile saldırı tehlikesinin ciddi boyutlarda olduğunu söylüyor.

Güvenlik birimlerine göre terör zanlıları son bir kaç aydır, vücuda yerleştirilen bombalarla saldırma planları üzerinde yoğunlaşıyor. Teröristlerin vücut bombası ile patlayıcı maddeyi tam hedef noktasında insan vücudu üzerinde patlatmak istedikleri öne sürülüyor. Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin terör uzmanı Joachim Hagen, vücut bombasının ele geçirilmesinin hâlihazırdaki teknolojiyle mümkün olmadığını belirtiyor:
"Çıplak tarayıcılar, vücudun içine yerleştirilen bir bombayı teşhis edemez. Onlar ışınlarla sadece elbiselerin altını görebiliyorlar. Vücut bombaları röntgen cihazıyla bulunabilir ama o zaman da bütün yolcuları baştan aşağı x ışınlarından geçirmek lazım. Böyle bir uygulamaya ise aşırı ışına maruz kalacakları gerekçesiyle yolcular karşı çıkacaktır."

"Uzak bir ihtimal"

Yolcuların vücudunu elle kontrol etmek ya da her tür patlayıcı maddeyi tespit eden cihazın pamuklu ucunu tenin üzerinde gezdirmek de çok tepki çekecek yöntemler olurdu. Joachim Hagen vücut bombalarının yapımının çok masraflı ve meşakkatli olduğunu söylüyor:

"Böyle bir durumda suikastçiyi ameliyat edip, derisinin altına patlayıcı madde ile mekanizmayı yerleştirmek gerekir. Ondan sonra onun yeniden hareket edebilecek kadar iyileşip, uçağa binebilecek hâle gelmesini beklemek lâzım. Yani o kadar çok belirsizlik ve güçlük söz konusu ki böyle bir yöntem bence henüz çok uzak bir ihtimal.“
Havayolu şirketlerine uyarı

Terör uzmanı, olasılığı oldukça düşük görse de Amerikan Ulaşım Güvenlik Dairesi (TSA) Müdürü John Pistol bu konudaki bilgileri ciddiye aldıklarını ve yurtdışındaki meslektaşlarını havayolları şirketlerini ihtiyaten uyardıklarını belirtiyor.

Benzer bir yöntem uyuşturucu kaçakçılığında kullanılıyor. Örneğin bir prezervatifin içine uyuşturucu madde doldurularak, torba yutuluyor. Tabii yutulan uyuşturucu miktarının iyi ayarlanması gerekiyor. Terör uzmanı Joachim Hagen, vücut bombasında da büyük miktarlarda patlayıcı madde yutulması ve bunun patlatma mekanizmasıyla bağlantısının sağlanması gerektiğini bununsa çok güç olduğunu belirtiyor:

“Böyle bir bombada şöyle bir sorun karşımıza çıkıyor: İnsan vücudunun yumuşak ve esnek olması, derinin altına yerleştirilen patlayıcı maddenin etkisini azaltır. Bu sebeple örneğin bir uçağı düşürmek için çok büyük miktarlarda patlayıcı madde vücuda yerleştirmek gerekir.“

Joachim Hagen, böyle büyük miktarda patlayıcının ise vücuda yerleştirilemeyeceğini söylüyor. Hagen, Suudi Arabistan'da içişleri bakanı yardımcısına vücut bombasıyla saldırı düzenlendiği iddialarının hiç bir zaman ispatlanamadığını da hatırlatıyor. Terör uzmanı, yetkililerin yolcuları daha fazla güvenlik önlemine ikna edebilmek için bu tür uyarıları yaptığı görüşünde.



© Deutsche Welle Türkçe


Marca Müller / Çeviren: Deniz Eğilmez

Editör: Murat Çelikkafa 

6/27/2011

8 yıl arayla iki uçak kazasından'da sağ kurtulmayı başaran genç basketbolcu

Amerikalı genç Austin Hatch, 8 yıl arayla iki uçak kazasından sağ kurtuldu.

2003 yılında geçirdikleri ilk kazada annesi ve iki kardeşi ölen Hatch, bu kazada ise babasını kaybetti kendisi de ağır yaralandı.
Başarılı bir basketbolcu olan Hatch, kısa süre önce Michigan Üniversitesi basketbol takımına seçilmişti. Arkadaşları Hatch'i 'gelceği çok parlak bir genç' olarak tanımlıyor.


6/26/2011

amerikalı istihbaratçı rusyada düşen uçağında ispartada düşen uçağında arkasında mossad var

Eski istihbaratçı Wayne Matson, Rusya'daki uçak kazasına dikkat çekti: "İçinde İran'a çalışan 5 nükleercinin olduğu uçak önce havada patladı, sonra düştü."
"Türkiye'de 2007'de, içinde Türk fizikçilerin de olduğu uçak önce havada patlayıp düşmüştü. Tüm bu kazaların ardında İsrail gizli servisi MOSSAD var."
SADECE KAZA MI?
Son yıllarda yaşanan ve kurbanları arasında Türk nükleer bilim insanlarının da yer aldığı bir dizi suikast ve 'kaza" olayının ardında İsrail gizli servisi Mossad'ın bulunduğua ilişkin bir iddia ortaya atıldı. Rusya'da 20 Haziran'da meydana gelen uçak kazasında 45 kişi ölmüştü.

Ölenler arasında İran'daki Buşehr nükleer reaktörünün inşaasında çalışan ve İsrail'in şiddetle karşı çıktığı İran'ın nükleer programına önemli katkılarda bulunan "beş nükleer bilimci ve mühendis" yer alıyordu. Kazada hayatını kaybeden nükleer bilimciler Hindistan, Çin ve Bulgaristan'da da bazı nükleer projelerde çalışmışlardı. Şimdi serbest gazetecilik yapan Amerikalı eski istihbarat görevlisi Wayne Madsen, Rusya'daki son "kaza" dahil son yıllarda yaşanan bir dizi olayı Mossad ile ilişkilendirdi. Madsen, Rusya'daki uçak kazasındaki komplo iddialarını dile getirirken "Mosad mı?" diye sordu ve Tupelov 134 tipi uçağın yere çakılmadan önce alev aldığına ilişkin iddiaları hatırlattı. Wayne Madsen, İranlı nükleer bilimci Mecid Şaşhiari'nin geçen Kasım'da motorsikletinin patlaması sonucu ölmesine, bir başka nükleer uzman Feridun Abbasi'nin yine Tahran'da benzer biçimde ağır yaralanmasına işaret etti. Madsen, İran'ın Meşhed kentinde iki yıl önce yaşanan bir başka uçak kazasında nükleer bilimcilerin ölmesi ile bir diğer nükleer uzman olan Ardeşir Hasanpur'un 2007'de İsfahan'da zehirlenerek öldürülmesine işaret etti.

PARÇALARA AYRILDI
Madsen, 30 Kasım 2007 günü İstanbul'dan Isparta'ya giden uçağın da inişten önce havada parçalara ayrıldığını ifade ederek, iyi hava koşullarında uçağın bu şekilde parçalanmasını sorguladı. Aynı uçakta, önde gelen nükleer bilimci Engin Arık ile Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Birimi Başkanı Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ın yer aldığına dikkat çekti. Madsen, uçağın ana parçalarının rahatça birbirinden ayrıldığını ve Vali Şemsettin Uzun'un "Böyle bir uçak kazası görmedim" dediğini aktardı. Madsen, kurtarma ekiplerinin uçağa sorunsuz girerek bazı çantaları rahatça aldıklarını öğrendiğini belirtti. Arık ve nükleer bilimciler Isparta'da bilimsel bir konferansa gidiyordu. Arık ayrıca, Türkiye'de çok önemli rezervleri bulunan toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla tanınıyordu.
mynet