Dünya

Dünya
tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/04/2011

patenle havada 29 metre uçtu yeni dünya rekorunun sahibi oldu

35 yaşındaki Taig Khris, patenle atlama dünya rekorunu kırdı.

Taig Khris Paris'in tarihi Sacre Coeur Bazilikası'nın önünde patenleriyle 29 metre uçmayı başardı.

Bu alanda daha önce rekor 24 metreydi.

Taig Khris'in atlayışını ise binlerce kişi izledi.
35 yaşındaki Taig Khris, patenle atlama dünya rekorunu kırdı.

Taig Khris Paris'in tarihi Sacre Coeur Bazilikası'nın önünde patenleriyle 29 metre uçmayı başardı.

Bu alanda daha önce rekor 24 metreydi.
Taig Khris'in atlayışını ise binlerce kişi izledi.



6/19/2011

atatürkün sert dille yazdığı sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı

Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın yeni çıkan “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu” adlı kitabında Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmamış 21 sayfalık mektubun orijinali yer alıyor.


Habertürk'ün haberine göre, Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmayan mektubu bulundu! Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu’’ adlı kitabında bu şaşırtıcı gerçeğin detayları ve Atatürk’ün sert bir dille kaleme aldığı 16-17 Ağustos 1931 tarihli 21 sayfalık mektubun tam metni ilk kez yayınlandı. Oral, Atatürk’ün Yalova’dan yazdığı mektubun 80 yıl boyunca gizlendiğini, bazı bölümlerinin tahrif edildiğini söyledi:
sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı
atatürkün sert dille yazdığı


“Mektubun sadece birkaç satırı Türk Tarih Kurumu’nca yayınlandı. O satırlar arasında Atatürk’ün ünlü, ‘Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Siz buna razı mısınız?’ cümlesi de yer alıyor. ‘Siz buna razı mısınız?’ cümlesi bile sansürlenip kesildikten sonra Atatürk’ün bu ünlü sözü Türk Tarih Kurumu’nun merkez binasında mermer levhalara kazındı.’’
ATATÜRK ÇOK KIZMIŞ

Oral kitabında mektupla ilgili şu bilgileri veriyor: “(...) Konu ders kitaplarının hazırlanması ile ilgili. Atatürk tarih yazımı için ‘Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ni görevlendiriyor. Cemiyet, liselerde okutulacak tarih kitaplarının yazımına başlıyor. ‘İslam Tarihi’ ve ‘Türklerin İslam’daki Yeri’ ile ilgili bölümü ise Mısır’daki ünlü El Ezher Camii ve Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri hazırlıyor. Atatürk, Arap milliyetçiliğini ön planda tutan bu bölümlere itiraz ediyor, bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Ancak düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca adeta ateş püskürüyor.”

MEKTUPTA NELER YAZIYORDU?

“Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanlar (...) Bir hırka ve bir hurma hikâyesi artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmek felsefesi esas tutularak tarih yazılmamalıdır. Bunun gibi Arap ordularının birçok esirlerinden bir köle sınıfı vücuda geldiği bahsedilirken bu kölelerin Türk çocukları olduğu dile getirilerek hangi taraf için ne anlamda bir övünme nedeni arandığını araştırılıp incelenmeden Türk tarihi içine konulmamalıdır. Şüphesiz Türkler çok kahraman evlatlar (...) ilim, sanat ve bilhassa askerlik ve başkumandanlık mevkilerini elde etmişlerdir ve sonuçta Arap imparatorluğu unvanını taşıyan bütün memleketlerde birinci derecede güç ve hâkimiyet sahibi olmuşlardır. En nihayet Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanları emir ve iradelerine boyun eğdirmişlerdir.’’

'NOTLARI DÜZELTİRKEN...'

“Teyfik Beyefendi! (Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu) Zakir Kadiri’nin ahmakçasına notlarını düzeltirken bu noktalara dikkat buyurunuz. Sonradan uydurma bir eser meydana getirerek ardından pişman olmaktansa hiçbir eser meydana getirememek beceriksizliğini itiraf etmek daha iyidir. İlim alanında şüpheli olmak, Mısır’ın Camii Ezher’i mezunlarına inanmaktan daha iyidir.’’

ÇÖPTEN ÇIKTI

Oral, mektubun bulunuş hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Beyoğlu Hazzopulo Pasajı’nda düzenlenen kitap ve fotoğraf müzayedelerinin birinde Türk Tarih Kurumu eski Genel Sekreteri Uluğ İğdemir’e ait çeşitli belgeler satışa çıktı. Bu belgeler içinde Atatürk’ün el yazısı mektup sayfalarının yıllar önce çoğaltılmış eski kopyaları da vardı. Belgeleri satın aldım. Dokümanları müzayedeye getiren sahaf arkadaşım belgelerin çöpten çıktığını söyledi.’’

ZAKİR KADİRİ KİMDİR?

Aslen Türkistanlı olan Zakir Kadiri Ugan 1878 yılında dünyaya geldi. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde eğitim gördü. Ders kitapları için hazırladığı İslam tarihi ve Türklerin İslam’daki Yeri konularını, Camii Ezher Medresesi şeyhlerinin kabul ettiği Arap milliyetçiliği düşüncesine göre yazınca Atatürk’ü çileden çıkardı.
mynet

6/08/2011

hitlerin 30 yaşında yazdığı mektup sergileniyor mektupta yahudiler temizlenmeli diyor

Adolf Hitler'in ilk anti-Semitik görüşlerini dile getirdiği mektubu ilk kez New York'ta sergileniyor.
1919 Yılında daktiloyla yazılan 4 sayfalık mektupta, "Yahudilerin kesin olarak toplumdan çıkarılması" isteğine yer verilmekte.


Los Angeles'teki Simon Wiesenthal merkezince ele geçirilen mektup, daha sonra bu merkezde sergilenecek.

O tarihte 30 yaşında bir asker olan Adolf Hitler'ın bu mektubu, döneme ilişkin önemli bir tarihi belge olarak kabul ediliyor.

Nazi liderinin daha o yıllarda ileriye ilişkin düşüncelerini oluşturmaya başlamış olması bakımından, mektuba büyük önem veriliyor.

Belge, Adolf Hitler'in Yahudi Soykırımı'ndan 20 yılı aşkın bir süre önce, "Yahudilerin toplumdan çıkarılması gerektiğine" inandığını ortaya koyuyor.

"Gemlich Mektubu" adı verilen mektupta, Yahudilik, "bir dini grup olarak değil, bir ırk" olarak tanımlanıyor.

Hitler, bu inancından hareketle, "Aramızda Alman olmayan, kendilerine özgü duyguları, düşünceleri ve emelleri olan ve bizlerle aynı haklara sahip bulunan bir ırk yaşıyor." diyor.

Mektubun bir yerinde, Hitler, hükümetin "Yahudi sorunu"nu, Yahudilere haklarını vermeyerek çözebileceğini; ama "nihai hedefin, Yahudilerin tamamiyle ve kesin şekilde ortadan kaldırılması" olduğunu yazıyor.

Simon Wiesenthal Merkezi'nden Haham Marvin Hier, kurumun, söz konusu mektubu geçen ay özel bir kişiden 150 bin dolara satın aldığını belirtti.

Haham Hier, bilim çevrelerinin varlığından uzun yıllardır haberdar olduğu mektubun, 2. Dünya Savaşı dönemine ilişkin önemli bir belge olduğunu, zira Hitler'i Yahudilerin yok edilmesiyle doğrudan ilişkilendirdiğini kaydetti.

Mektubun yazıldığı sırada Hitler, Alman ordusunda görevliydi ve anti-Semitik söylemleriyle askerleri kışkırtıyordu.

AP Ajansına göre, ordudaki üssü, Hitler'e, görüşlerini kağıda geçirmesini tavsiye etmişti.

Halen New York'taki Museum of Tolerance'da(Hoşgörü Müzesi) sergilenen mektup, Temmuz'dan itibaren daimi olarak Los Angeles'teki sergilenecek.
bbc türkçe

6/03/2011

topkapı saray müdürü 3.selimin tahtını lojmana taşıtmaya kalktı sığmayınca vazgeçti

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Osmanlı Padişahı 3. Selim'in Harem'deki ünlü tahtının Müze Müdürü Yusuf Benli'nin lojmanına taşıtıldığı iddiası üzerine soruşturma başlattı.


Fotoğraflarla belgelenen iddia üzerine dehşete kapılan Bakan Günay, ''Kimsenin gözünün yaşına bakmam. Topkapı Sarayı benim en çok önem verdiğim mekânlardan biri. İnceletiyorum. İddialar doğruysa gereğini yaparım'' dedi.

Radikal'in haberine göre, Müze Başkanı İlber Ortaylı da olayı doğrularken, ''Müdür Bey lojmanı, Harem'le karıştırdı herhalde. Soruşturuyoruz'' dedi. Müze Müdürü Benli ise hakkındaki iddiaları inkâr etti.

Tarihi Masada Kahvaltı İddiası
Müze Müdürü Yusuf Benli ile ilgili iddialar bununla da sınırlı değil. Müdürün özel misafirleriyle Mecidiye Köşkü'nde tarihi eserler üzerinde oturup kahvaltı ettiği de ileri sürülüyor.

Bu nedenle köşkün "İç Oda" olarak adlandırılan kısmında bulunan üzeri resimlerle süslü mermerden 14. Louis masasında lekeler oluştuğu ve lekelerin çıkmadığı belirtiliyor.

Konuyla ilgili soruları cevaplayan Benli, Sultan 3. Selim'in tahtının lojmana taşıtıldığı iddialarının doğru olmadığını, tahtın depoda olduğunu söyledi.

14. Louis masasında kahvaltı ettiğini ve mermer zemin üzerinde lekeler oluştuğu iddialarının da yersiz olduğunu söyleyen Benli, "Ben kahvaltımı odamda yaparım" dedi.

Topkapı Sarayı Müze Başkanı İlber Ortaylı: ''Bakan Bey arayıp söyledi. Çok mahcup oldum, bilgim olmadığı için. Soruşturuyoruz. Lojman kapısından girmeyince geri gönderilmiş. Arkadaş, Harem ile lojmanı karıştırdı sanırım" dedi.

Harem, Topkapı Sarayı Müzesi'nde ziyaretçilerin en çok merak ettikleri bölümlerden biri. Hünkâr Sofrası ise, Harem'in içinde sultanla harem kadınlarının birlikte eğlence düzenledikleri, bayramlaştıkları yer.

Hünkâr Sofrası, 16'ncı yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmış kubbeli bir salon. Bu salonun hâkim noktasında da sultanın tahtı bulunuyordu. Sultan 3. Selim'e ait olduğu söylenen taht, 18. yüzyıl şaheseri olarak Harem bölümüyle ilgili tüm fotoğraflarda yer alıyor.

Michael Jackson Reddedildi
Pop yıldızı Michael Jackson 1992 yılında tahta oturmak istemiş, ancak reddedilmişti. Türkiye'yi ziyareti sırasında ABD'li pop star Harem'e girdiğinde söz konusu tahta oturmak istedi ve tahtı klipte kullanmak istediğini söyledi. Ancak dönemin müze yönetimi Jackson'a izin vermeyince ünlü şarkıcı da Harem'de klip çekiminden vazgeçti.

Yağmur Altında Taşındı İddiası
İddiaya göre, Topkapı Sarayı Müze Müdürü Yusuf Benli, Harem Hünkâr Sofrası bölümünde bulunan 3. Selim tahtını müze içinde oturduğu lojmana taşıttı. Yağmurlu havada gelişigüzel taşınan eşsiz eser, lojmanın giriş kapısında sonradan ekleme yapılan bölmelerden geçmeyeceği anlaşılınca bir süre kapıda bekletildi. Bu sırada yağmurdan korunmak için de tahtın üzerine beyaz branda örtüldü.

Müze Müdürü Benli'ye tahtın geçmediği söylendi. Benli, sonradan ekleme bölüm için ''Yıkın yine de içeriye sokun'' talimatı verdi. Görevliler ekleme bölümü yıkmaya hazırlanırken, lojmanın iç kısmındaki orijinal kapının da dar olduğunun farkına varıldı. Sonradan ekleme kısım yıkılsa bile tahtın geçmeyeceği müze müdürüne bildirildi. Böylelikle taht lojmana girmekten kurtulup depoya götürüldü.
trt türk

2/02/2011

çanakkale 57.alay şehitliği üstüne yapılan otopark inşaatı durduruldu

Hürriyet’te yer alan, ‘57. Alay şehitleri otopark altında’ başlıklı haber üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay harekete geçti. Bakan Günay, Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun acilen toplanmasını istedi ve inşaatın durdurulması için de talimat verdi.

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 57’nci Alay şehitlerinin otopark altında kalmasına yol açacak inşaatı durdurdu. Hürriyet’te dün yayımlanan, ‘57. Alay şehitliği otopark altında’ başlıklı haberimiz üzerine harekete geçen Bakan Günay, yazılı bir talimat vererek, durumun incelenmesi için inşaatı durdurduğunu açıkladı. Bakanlık, Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nü de haberde yer alan bilgiler ışığında yeni bir araştırma yapmak için görevlendirdi. Bakanlık’tan gerek ilgili kurumlara, gerekse bize gönderilen açıklama aynen şöyle:

İşte talimat

“Çanakkale İli, Eceabat İlçesi, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park Alanı’nda, tarihi sit alanında kalan alana ilişkin, 01.02.2011 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yer alan ‘57. Alay şehitleri otopark altında’ başlıklı haberde, otopark olarak ayrılan ve taş kaplaması yapılmakta olan alanın şehitlik olduğu konusuna değinilerek bu alana ilişkin bilgiler verilmektedir.”

Olağanüstü toplantı

“Söz konusu haber üzerine, Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne, koruma bölge kurulu üyelerince yerinde inceleme yapılması, inceleme sonucu elde edilecek bilgi, belgeler ve haberde yer alan kaynaklar da göz önünde bulundurularak, konunun koruma bölge kurulunca değerlendirilmesinin sağlanması için olağanüstü toplantı yapılması ve anılan haberde yer alan hususlar göz önüne alınarak koruma bölge kurulu kararı alınıncaya kadar uygulamanın durdurulması hususlarında mahalline 01.02.2011 gün ve 23074 sayılı yazımızla talimat verilmiştir.”
hürriyet gündem

1/17/2011

ukrayna parlamento başkanına hürrem sultan sorusu soruldu

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Ukrayna Parlamento Başkanı Volodimir Litvin ile bir araya geldi.

Litvin ve Şahin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Mehmet Ali Şahin, ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisiyle ilgili bazı tepkiler olduğunu belirterek, ''Bu tepkileri saygıyla ve anlayışla karşılıyorum. Ama senaristlerin bu tepkileri de ciddiye alacaklarını ve saygı duyacaklarını düşünüyorum'' dedi.

Aynı zamanda ''Tarih Profesörü'' olan Litvin, bir gazetecinin, Türkiye'de bir televizyon kanalında yayınlanan ve Kanuni Sultan Süleyman ile Ukrayna'dan gelen Hürrem Sultan'ın hayatını anlatan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle ilgili tartışmaları hatırlatması üzerine, hem Ukrayna'nın hem de Türkiye'nin kendi tarihi köklerine döndüklerini belirtti.