Dünya

Dünya
savaş gemisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
savaş gemisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/04/2012

suriye'nin dostları istanbul'da tartışırken rus savaş gemisi boğazlardan geçmiş

SURİYE’nin Dostları toplantısı önceki gün İstanbul’da yapılırken, Rusya’nın Karadeniz Donanması’na bağlı savaş gemisi ‘Smetliviy’in İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçerek Suriye’nin Tartus limanına yöneldiği ortaya çıktı.

Rus fırkateyninin bu seyahati, boğazlardan geçtikten ve toplantı bittikten bir gün sonra, dün açıklandı. Rus RIA haber ajansına geminin rotasıyla ilgili bilgi veren askeri ve diplomatik kaynaklar, “Smetliviy çarşamba günü (yarın) Rusya’nın levazım üssü olarak kullandığı Suriye’nin Tartus limanını demir atacaktır. Savaş gemimizin Tartus limanına gidiş vesilesi askeri değil, daha ziyade ticari nitelik taşımaktadır. Savaş gemisinde klasik personelin yanı sıra boğazlardan geçiş sırasında ve Suriye kıyılarında demir atıldığında korumasını sağlayacak deniz komando timi de görev alıyor” dedi.

3/16/2011

ingilizler çanakkalede sahte tahta gemilerden savaş filosu oluşturmuşlar

1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, akla gelmeyecek bir hileye başvurup, 14 tahta gemiyi gerçek savaş gemisi gibi dünya denizlerinde yüzdürdü.
'Çanakkale 1915' adlı dergiden derlenen bilgilere göre, 1. Dünya Savaşı sırasında dönemin en güçlü donanmasına sahip ülkeler arasında yer alan İngiltere'nin başvurduğu savaş hileleri inanılmaz boyutlardaydı.

İngilizler, özellikle Gelibolu Yarımadası'ndan çekilmenin hesaplarını yaptığı sırada Türk askerlerinin bu çekilmeden haberdar olmaması için değişik savaş hilelerine başvurdu.

General Hamilton'un anılarında, savaş hileleriyle ilgili olarak şu anektod yer alıyor:

'Türk askerlerini şaşırtmak için yolcu gemilerine, şileplere sahte bacalar, sözde toplar, uydurma direkler eklendi. Böylece İngiliz gemileri 'Tiger' ya da 'lnflexible' kruvazörlerine benzetildi. Karşı taraf bu gemilere ateş edip, boşuna pek çok mermi harcadı.'

İngiltere 1. Deniz Lordu Amiral John Arbuthnot Fisher'in planına göre, Invinsible ve Inflexible gibi gemilerin tahtadan aynıları yapıldı ve gerçeklerinin yerine Akdeniz'e gönderildi. Gerçek gemiler ise, Falkland savaşında Alman savaş filosuyla mücadele etti.

Gemilerden Inflexible, Çanakkale'ye geldiğinde Amiral Carden'e sancak gemisi oldu, 19 Şubat ve 18 Mart bombardımanlarına katıldı. 18 Mart günü akşama doğru Çanakkale Boğazı'nda bir mayına çarparak ağır yara alan gemi, Bozcaada'ya baştan kara etti. Burada karaya oturduğu bölgeden kurtarılan gemi, başka gemilerin yedeğinde Malta'ya onarıma götürüldü.

ALMAN YÜZBAŞININ SEVİNCİ ŞAŞKINLIĞA DÖNÜŞTÜ
Alman denizaltısı UB-8'in kaptanı Yüzbaşısı Ernst von Voigt, 30 Mayıs 1915 günü denizaltısının periskobundan baktığı sırada saat 20.00 sularında, batmak üzere olan güneş ışınlarının aydınlığında avını gördü.

Bir İngiliz savaş gemisi 'zig zag' çizerek yol alıyordu. Periskopta gördüğü gemiyi vurursa, bu gemi vurduğu üçüncü büyük düşman savaş gemisi olacaktı bu sularda batırılan... Von Voigt, İngiliz dretnotunun bulunduğu açı ve mesafeyi ayarladıktan sonra ateş emrini verdi.

Denizaltı personeli, torpillerden ikisinin isabetiyle önce büyük bir sarsıntı, ardından da bir gürültü hissetti. Durumu periskoptan izleyen Von Voigt, düşman gemisinin hızla batmak üzere olduğunu fark edince hemen su yüzüne çıkma emri verdi. Zırhlının kimliğini öğrenmek için o tarafa doğru yönelmişti. Bu sırada güverteye çıkmış olan denizaltı mürettebatı da 'Hurra' diye bağırıyordu.

Ne var ki, olay yerine yaklaşınca, sevinçleri büyük bir şaşkınlığa döndü. Çünkü, denizin üstünde 343 milimetrelik bir kaç top namlusu yüzüyordu. En sağlam çelikten yapılmış olması gereken bu top namlularının su üstünde yüzmesi inanılacak şey değildi. Biraz ileride de dretnotun kaptan köşkü de batmış bir mavna gibi yüzüyordu. UB-8'in kaptanı ve mürettebatı, o zaman olayın anlamını kavradılar. İngilizler, tahtadan yapılmış eklentilerle bir dretnota benzetilmiş bu gemiyle Alman denizaltısını kandırmıştı.

'SAHTE TAHTA GEMİLER NE OLDU?'
Savaşın başında Britanya Kraliyet Donanması'nın elinde mevcut gemi sayısını daha fazla göstererek düşmanı caydırmak, yine düşmana hissettirmeden sahip olduğu gemilerin yerini değiştirebilmek için uyguladığı program sonucu, büyük ticaret gemileri ve okyanus aşırı gidip gelen yolcu vapurlarından 14 tane 'tahta zırhlı' üretilmişti.

Bunların hepsine gerçek gemilerden birer model bulunmuş, tahta ve branda malzemesinden bacadan taretlere kadar orijinal geminin tüm güverte üstü taklit edilmiş, yine onlar gibi aynı renklere boyanmıştı.

Hilenin amacı, donanmanın nerede bulunduğu konusunda düşmanın kafasını karıştırmak ve donanma gücünü olduğundan fazla göstermekti, ama ne kadar işe yaradığı da anlaşılamadı. Taklitler son derece başarılıydı, fakat bu gemilerin savaş boyunca sağladığı başarının ne olduğu hiç bilinemedi.

Bu 14 gemiden sadece Merion gemisi battı. O da, 30 Mayıs 1915 günü, Çanakkale civarında devriye gezen UB-8 tarafından batırılan HMS Tiger taklidiydi. Diğer gemi HMS Orion taklidi Oruba ise, Gökçeada'daki Kefalo koyuna dalgakıran olmak üzere bizzat İngilizler tarafından batırıldı. Geri kalan 12 gemi ise 1916'nın başından itibaren çeşitli görevler için dünya denizlerine dağıtıldı.

AA
mynet

1/16/2011

amerika her türlü füze ve hava saldırılarına karşı koruyan silah yaptı

Gemilerde güdümlü füzelere karşı kullanılan Phalanx savunma sisteminin kamyonlusunu da yaptı. Sistem TOR MERMİSİNİ BİLE VURABİLİYOR..!! Phalanx, ABD'nin ünlü Raytheon firması tarafından gemilerde kullanılmak üzere geliştirilmiş (altta) radar kontrollü bir makineli top sistemiydi. 6X20 mm döner (Gatling) namlulu silah gemiye yakın koruma sağlardı. Gemiye yaklaşmakta olan güdümlü füzeleri imha etmek için geliştirilmişti. Sistem şimdi 8 tekerlekli bir kara aracına da monte edildi.

11/12/2010

türkiye radara yakalanmayan ilk savaş gemisini denize indirdi

İşte görünmez gemimiz Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Milli Gemi Projesi'nin (MİLGEM) kapsamında üretilen Türkiye’nin ilk savaş gemisi Heybeliada (F-511) ilk seyrine çıktı.

ilk savaş gemisi

Türkiye’nin yalnızca kendi imkanlarıyla tasarlayıp inşa ettiği ilk Türk korveti Heybeliada, "stealth" yani radara yakalanmama özelliğine sahip. Genelkurmay Başkanlığı, MİLGEM Projesi adı altında İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda, 22 Ocak 2007 tarihinde inşasına başlanan Heybeliada F-511 Korveti’nin 27 Eylül 2008 tarihinde denize indirildiğini hatırlatırken, 02 Kasım 2010 tarihinde ise ilk seyrine çıktığını duyurdu.





Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MİLGEM Projesiyle, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir savaş gemisinin savaş sistemleri de dahil olmak üzere tüm tasarım, entegrasyon ve analiz aşamalarını tamamen milli olarak gerçekleştirildiği belirtildi.

HEYBELİADA TAMAMEN YERLİ ÜRETİM

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın, bu projeyle çok sayıda milli sanayi kuruluşu, üniversite ve bilimsel kurumu bir araya getirerek, bilgi ve tecrübe birikimiyle Türkiye’nin kendi savaş gemisinin tasarım ve üretimini yapmasını sağladığı açıklandı.

Yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:“Türkiye’nin ilk milli üretim savaş gemisi olan Heybeliada (F 511)’nın donatım, test/tecrübe ve eğitim faaliyetlerine yoğun bir program dahilinde devam edilmektedir. Bu kapsamda; 02 Kasım 2010 tarihinden itibaren Deniz Kabul Tecrübelerine başlanılan Heybeliada (F-511)’nın, ana tahrik (ana makina), seyir sistemleri ve savaş sistemlerinin deniz şartlarındaki performans kontrolleri yapılmaktadır. Projenin ikinci gemisi olan Büyükada (F-512)’nın tekne inşası da İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda devam etmektedir.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Heybeliada’nın (F-511) tasarım, inşa ve kullanım sürecinden elde edilecek bilgi ve tecrübeler ışığında Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına yönelik su üstü ve su altı silah sistem ve platformlarının geliştirilmesine devam edilecektir.”

HEYBELİADA 108 KİŞİLİK

MİLGEM projesi kapsamında üretilmeye başlanan Türkiye'nin ilk savaş gemisinin her türlü imkana sahip olduğu öğrenildi. Tüm kamaralarda modern mobilya ve aydınlatma sistemlerinin kullanıldığı gemide, toplam 108 kişilik yatak kapasitesi bulunuyor.

Helikopterin konuşlanması için hangara, 10 tona kadar helikopterlerin gece gündüz iniş kalkış imkanına sahip olacak. Denizde kalma süresi lojistik destekli 21 gün, lojistik desteksiz 10 gün olan gemide 20 tona yakın tatlı su üretilebilecek. Heybeliada, "stealth" yani radara yakalanmama özelliğine de sahip.

Maliyeti toplam 260 milyon dolar olan gemiyi Türkiye, yurt dışından hazır almaya kalksa en az 500 milyon dolar ödeyecekti.