Dünya

Dünya
propaganda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
propaganda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/29/2011

stalin'in amerika'dan sığınma hakkı isteyen kızı svetlana kolon kanserinden hayatını kaybetti

Sovyet diktatör Josef Stalin'in tek kızı Svetlana, ABD'de kaldığı huzurevinde kolon kanseri nedeniyle 85 yaşında hayata veda etti.
BBC Rusça servisine bilgi veren Amerikalı yetkililer ülkede Lana Peters adıyla bilinen Svetlana Stalina'nın, ABD'nin Wisconsin eyaletinde 22 Kasım'da öldüğünü bildirdi.

Svetlana, babasının 1953'te ölümünden sonra annesinin soyadı olan Alliluyeva'yı kullanmaya başlamıştı.

Amerikan yönetimi Svetlana Alliluyeva'nın Sovyetler Birliği'ni terketmesini, o dönemde propaganda malzemesi yapmıştı.

Çocukluğunda bir Sovyet simgesi olan Svetlana Alliluyeva'nın, yetişkinliğinde, tam da Soğuk Savaş'ın zirvesinde ABD'ye iltica etmesi, Komünist Parti'yi çok zor durumda bırakmıştı.

ABD'deyken babasının rejimini kınayan Alliluyeva, aynı zamanda Komünist Parti liderlerini de milyonlarca kişiyi işçi kamplarına yollamakla suçlamıştı.

Alliluyeva'nın ülkesini terketmesinin bir sebebi de, Sovyet yetkililerin merhum kocası Brijeş Singh'e kötü muamelesiydi.

1966 yılında Singh'in küllerini serpmek üzere Hindistan'a giden Alliluyeva, Sovyetler Birliği'ne dönmek yerine ABD büyükelçiliğine giderek siyasi sığınma hakkı istemişti.

Pasaportunu yakan, komünizmi ve babasını kınayan Alliluyeva, babasının "ahlaki ve ruhsal açıdan bir canavar" olduğunu anlatmıştı.
Svetlana'nın hayatı
1949 yılında Moskova Üniversitesi'nden mezun olan Alliluyeva, öğretmen ve çevirmen olarak çalıştı.

Üçü Rusya'da olmak üzere dört kez evlenen Alliluyeva, son evliliğini 1970'li yıllarda mimar William Peters ile yaptıktan sonra Wisconsin'e yerleşti ve Lana Peters adını kullanmaya başladı.

Çiftin Olga adında bir kızı oldu, Peters 1973'te eşinden boşandı; 80'li yıllarda, ABD'ye yerleştiğine pişman olduğunu söyleyerek kısa süreliğine Sovyetler Birliği'ne geri döndü.

Ancak sonra ailesiyle anlaşmazlık yaşayarak yeniden ABD'ye yerleşti.

Stalin'in kızı, ikisi anılarını anlattığı ve çok satanlar listesine giren dört kitap yazdı.

Bunlardan 1967 yılında yayımlanan anı kitabı "Twenty Letters to a Friend" 2,5 milyon dolardan fazla gelir getirdi.

Ancak 1990 yılında Independent gazetesine mülakat veren Svetlana, hiç parası olmadığını ve kızı Olga'yla kiralık bir dairede yaşadığını anlattı.

Svetlana bir seferinde de, ABD'ye iltica etmiş olsa da, ömrü boyunca babasının gölgesinden asla kaçamadığını söyledi.

Annesi intihar ettiğinde altı yaşında olan Svetlana, kendisini "minik serçem" diye sevdiği söylenen babasına bir zamanlar çok yakındı, ancak Stalin'in yaşamının son dönemlerinde, ilişkileri kopma noktasındaydı.

Stalin, kızının ilk aşkı olan Yahudi film yapımcısını Sibirya'ya sürdü.

Annesini 1932 yılında kaybeden Svetlana Alliluyeva'nın, iki erkek kardeşi vardı.

Kardeşlerinden Jacob, Naziler tarafından yakalandıktan sonra Stalin'in, oğlu karşılığında Alman bir generalin verilmesini kabul etmemesi üzerine, 1941 yılında bir toplama kampında öldürülmüş, diğer kardeşi Vasili ise, 40 yaşında aşırı alkol tüketiminden ölmüştü.

7/27/2011

ölümsüzlük hissi adolf hitler'de hangi olaylardan sonra saplantı haline geldi

Hitler' in genel olarak ele alınan en önemli özelliği insanları çabuk etkileyebiliyor olmasıydı. Bu Nazi propagandasıyla birleştirilerek halka sunuluyordu. Hitler'in üstün bir insan olduğu lanse ediliyor, konuşmalarındaki tavırlarıyla bunu, onu dinleyen kitleye hissettirmeye çalışıyordu. Çoğu NSDAP yöneticisinin onu saplantılı bir biçimde benimsemesi ve bu yöneticilerin halkla bir araya geldiklerinde kendi iç yapılarının Hitler'e bağımlı olduğunu bariz şekilde göstermesi yapılan propagandanın etkilerindedir. Nazi Almanyası Hava Kuvvetleri Komutanı olan Hermann Göring, Hitler için şöyle demiştir: Vicdansızım ben. Benim vicdanım Adolf Hitler'dir.
Hitler, mücadeleci bir kişilik sergilemeye çalışıyor ve üstün niteliklere sahipmiş izlenimi vermek için vücut dilini etkin bir biçimde kullanıyordu. Sert bakışlar, ani hareketler ve uzun konuşmalar propaganda amacı ile yapılan ayrıntılardı. Kendisini yanılmaz, hata yapmaz bir lider olarak göstermeye çalışıyor eskiden savunduğu görüşleri halen sıkı sıkıya savunduğunu belirtiyordu. Goebbels onun için şöyle demiştir: Führer hiç değişmez. Çocukken nasılsa şimdi de öyledir.

Saplantılarla dolu hayatında sanata çok önem vermiş, özellikle resim konusunda kendisini otorite olarak kabul etmiştir. Annesinin ölümünden sonra sulu boya resimler yaparak otel odalarında yaşadığı biliniyor, kazandığı parayla müzeleri geziyor, umarsızca parasını tüketiyordu.

Ölümsüzlük hissi Hitler'in başka bir saplantısıdır. Bu fikre, ondan önce doğan kardeşlerinin ölmüş olması yüzünden kapılmış olabilir. Diğerleri ölürken kendisinin hayatta kalması özel olduğu hissini uyandırmıştır. Kendisini ilahi koruma altında görmesini sağlayan dayanaklardan biri de I. Dünya Savaşı'nda cephedeyken içinden bir sesin yerinden kalkıp başka bir yere gitmesini söylemesidir. Bu içsel sesten sonra bir bombanın terk ettiği cepheye düşmesi ve oradaki arkadaşlarının ölmesi inandığı düşünceyi saplantılı hale getirmesine sebep olmuştur. Hitler'e 15 kez suikast girişiminde bulunulmuştur.