Dünya

Dünya
nakit para etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nakit para etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/18/2011

ekonomisi canlı olmasına rağmen avrupa birliğinden en çok yardım alan ülke türkiye

İngiltere'de yayımlanan Sunday Times gazetesi, Avrupa Birliği'nin gelişmekte olan ülkelere yaptığı yardımlarla her yıl milyarlarca doları "çarçur ettiğini" yazdı.

Gazeteye göre yıllık yaklaşık 16 milyar dolar kalkınma bütçesi olan Avrupa Komisyonu, bu paranın bir bölümünü Sierra Leone'de kimsenin uğramadığı dev bir sağlık merkezi, Mali'de üç yıl içinde sadece altı kişiyi işe yerleştirebilen iş ve işçi bulma merkezi ve bir Belçikalı grubun Afrikalılara dans öğretmesi gibi projelere aktardı.

Halkın yarısının günde bir dolardan daha az parayla geçinmek zorunda kaldığı Burkina Faso'daki dans projesi AB'ye 650 bin dolara mal oldu.

Sunday Times, Avrupa Birliği denetçilerinin komisyonu, yapılan yardımların nereye gittiğini sorgulamamakla suçladığına dikkat çekiyor.
İlk 10

Haberde, yılda yaklaşık 800 milyon dolarla AB'den en fazla kalkınma yardımı alan ülkenin Türkiye olduğu belirtilerek şöyle deniyor:

"İngiltere'nin yıllık 12,5 milyar dolarlık yardım bütçesi var. Bu yardımın yüzde 18'i Avrupa Birliği üzerinden veriliyor. İngiltere, komisyonun yardım programının izlenebilir olmadığını ve yeterince yoksulluğu azaltma hedefine odaklanmadığını söylüyor. Örneğin, canlı bir ekonomiye sahip olan, gelişmiş, orta gelirli bir ülke olmasına rağmen, Türkiye Avrupa Birliği'nden en fazla yardım alan ülke."

2009 verilerine göre, AB'den en çok yardım alanlar listesinde Türkiye'yi sırasıyla Filistin yönetimi, Afganistan, Kosova, Sırbistan, Fas, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan, Mısır, Mozambik, Mali, Sierra Leone ve Liberya izliyor.
'Yardım parasıyla özel uçak'

Sunday Times'a göre, AB yardımlarının bir bölümü Avrupalıların öfkelendiren kuralların geçerli olduğu ülkelere gidiyor.

Örneğin AB'den son beş yılda 750 milyon dolar yardım alan Malavi'de kalabalığın arasında gaz çıkarmak yasak.

Basın özgürlüğünün sınırlı olduğu ülkede eşcinsellik 14 yıl hapisle cezalandırılıyor.

Bu kişiler mahkumken ağır işlerde çalıştırılıyor.

Malavi Cumhurbaşkanı Bingu Mutharika'nın makam uçağını AB yardımlarıyla aldığı öne sürülüyor.
bbc türkçe

4/01/2011

çinliler almanlardan aldıkları hurda avroları birleştirip almanlara geri satmışlar

avro
Çinlilerin inanılmaz vurgunu Alman polisini şaşkına çevirdi.
Der Spiegel'de yayınlanan habere göre, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) her yıl yıpranan bozuk paraları piyasadan topluyor. Çoğu 1 ve 2 avro olan bu paralar ortası çıkarıldıktan sonra hurda metal olarak satılıyor.
Alman Merkez Bankası'nın sattığı hurda metalleri her yıl bir Çin şirketi satın alıyor.
İşte skandal da bu noktada başlıyor.
Bu Çinli şirket, kurduğu düzenekle, ortaları çıkarılmış avroları yeniden birleştiriyor. Çoğu zaman Almanya Havayolu Lufthansa çalışanlarını kullanarak ülkeye sokuyor ve Almanya Merkez Bankası'na bu paraları eskimiş avro gibi verip, karşılığında ekstra bir bedel ödemeden kağıt avro alıyor.
Çinli grup bu sistemle 2007-2010 yılları arasında tam 29 ton hurda parayı, Alman Merkez Bankası Bundesbank'a geri satmayı başarmış. Karşılığında aldıkları para ise tam 6 milyon avro...
Olayın ortaya çıkmasının ardından 6 kişi tutuklandı.
Tutuklananlardan 4'ünün Lufthansa Havayollarında çalıştığı belirlendi.
Paranın ülkeye sokulmasında havayolu çalışanlarının kullanılmasının nedeni ise oldukça basit. Almanya'da havayolu personelinin ülkeye sokacakları bagaj miktarında herhangi bir sınırlama yok.
Olayla ilgili olarak bazı gümrük çalışanları ve Alman Merkez Bankası görevlileri hakkında da soruşturma başlatıldı.
trt türk

3/22/2011

libya lideri kaddafi elindeki 144 ton altınla yaptırımlara yıllarca dayanabilir

Uluslararası toplum, bir yandan askeri harekat diğer yandan da ekonomik yaptırımlarla Libya lideri Muammer Kaddafi'yi iktidarı bırakmaya zorluyor
Ancak bu gerçekleşmeyebilir çünkü Kaddafi, yıllarca savaşı sürdürmesini sağlayacak önemli bir kaynağa sahip: merkez bankasındaki 144 ton altın.
Uluslararası toplum, hava harekatına girişmeden önce Libya'ya yönelik bir dizi yaptırım kararı aldı. Libya Lideri'yle yakınları ve pek çok kamu şirketinin malvarlığını da dondurdu.

Ancak İngiliz ekonomi gazetesi Financial Tiımes'e göre alınan bu önlemler işe yaramayabilir.

NTV'nin haberine göre uluslararası operasyona karşın direnişini sürdüren Muammer Kaddafi'nin en önemli finansman kaynağı altın.

IMF'nin son verilerine göre Kaddafi'nin kontrolünde olan Libya merkez bankasında 144 ton altın bulunuyor. Gerçek miktarın bundan da fazla olabileceği de söyleniyor.

YILLARCA DİRENEBİLİR

Dünyada en fazla altın rezervine sahip 25 ülke arasında bulunan Libya'daki miktarın değerinin alt buçuk milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Yani Libya lideri, aylar hatta belki bir kaç yıl "çok sayıda paralı askeri" finanse edecek kayanağa sahip.

Hava harekatının başlamasıyla altınların merkez bankasından alınıp, Kaddafi'nin de kaçtığı söylenen Çad ve Nijer sınırına yakın olan Sebha kentine nakledildiği öne sürülüyor.

Libya liderinin böylece elindeki altını, tüm önlemlere ve uluslararası yasalara karşın Çad ve Nijer üzerinden takas ederek nakit, silah ve yiyecek temin edebileceği belirtiliyor.
mynet

2/04/2011

türkan saylan türbanlı öğrencilerin başını hipnoz yaparak açtırıyormuş

TRT’nin en çok izlenen kanallarından biri olan TRT Haber’de yayınlanan “Büyük Takip” isimli haber programında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ilgili tek taraflı iddialara yer verildi.

Milliyet Gazetesi’nden Şükran Pakkan’ın haberine göre; Derneğin bölücülük faaliyetlerinde bulunduğu öne sürülen programda, önceki yıl hayatını kaybeden dernek başkanı Türkan Saylan’ın “İstanbul Üniversitesi’ndeki başı örtülü öğrencilere hipnoz yaparak başını açtırdığı, Atatürkçülüğü bir maske olarak kullandığı, İslam düşmanı olduğu” iddia edildi.

Tek taraflı iddialar

‘Büyük Takip’in ÇYDD ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nı konu alan belgeseli 14 Ocak saat 20.30’da yayınlandı. Yaklaşık 40 dakika süren program boyunca, ÇYDD ile ÇEV ile ilgili taraflı iddialara yer verildi. Programda şu yorumlarda bulunuldu:

- “Bu iki kuruluş yıllarca toplumun önde gelen isimleri tarafından korunup kollandı. Her türlü övgü ve desteğe mazhar kılındı. Taki Ergenekon kapsamında yapılan baskınlara kadar. 18 Mart’ta duruşma yapılmasına karar verildi.

- Eğitimin yanında her şey yapılıyordu. Bazı medya organlarının çizdiği resim, diğer tarafta savcıların çizdiği resim.

- İddinamede, ÇYDD’nin burs verdikleri arasında PKK, DHKP-C gibi yasa dışı örgütlere mensup olanların bulunması, özellikle kız öğrenciler kullanılarak askeri okullara sızma faaliyet yürütülmesi, tüm bunlar için yurtdışından yüklü miktarda paralar aktarılması, telefon konuşmalarına şok ifadelerin yansıması gibi bilgiler yer aldı.

- Ergenekon’da hücre tipi sivil toplum kuruluşları var. Savcılar, bu hücreler arasında ÇYDD’nin olduğunu iddia ediyor. Örgütsel içerikli görüşmeler yapıldığı aktarılıyor, çarpıcı fotoğraflar delil klasöründe yer alıyor. Saylan, Ergenekon sanıklarıyla yan yana...

‘Leyla adını aldı’

- Türkiye ÇYDD hakkındaki farklı bilgilerden 4 yıl önce MİT tarafından 5 yıl önce Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilen bir yazıyla haberdar oldu. Üsküdar Gazetesi Sahibi Adnan Odabaşı’nın gündeme getirdiği misyonerlik iddiaları karşısında derneklerin açtığı davaların kararını bu belge belirledi. O belgede Saylan hakkında yapılan incelemede o güne kadar kimsenin bilmediği bir kimliği ortaya çıktı. Prof. Saylan hakkında yapılan açıklamada annesinin İngiltere doğumlu olduğu, Katolik Hristiyan olduğu, 1936’da Leyla adını aldığı, Dünya Kiliseler Birliği ile ortaklaşa çalıştığı anlatılıyordu.”

Dernekten suç duyurusu

ÇYDD Başkanı ve eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, programda yer alan iddialar karşısında yargı yoluna gitmeye karar verdiklerini açıkladı. Dernek, TRT aleyhine önümüzdeki hafta başında suç duyurusunda bulunacak. Dernek yöneticileri, programda adı geçen Adem Zencir diye birinin asla dernekte çalışmadığını ve tüm iddiaların asılsız olduğunu, programın TRT’de yayınlanmasına akıl erdiremediklerini söyledi.

‘Saylan hipnoz yapıyor’

Programdaki röportajlarda dile getirilen iddialar ise şöyle:

- Adnan Odabaş (Üsküdar Gazetesi sahibi): “Bu insanlar Atatürk’ü kalkan yaparak bölücülük yaptılar.”

- Yılmaz Dikbaş (Araştırmacı): “Fakir, işsiz çocuklara Türk tarihine, Türk geleneklerine, Türk karakterine ters bir eğitim verdiler. Türkan Saylan bir Atatürkçü değildir.”


- Adem Zencir (Güvenilir öğrenci olarak Saylan’ın en yakınına kadar yükselmiş bir isim olduğu, dernekte çalıştığı, ancak imam hatip kökenli olduğu anlaşılınca kovulduğu iddia edilen kişi): “Türk devletine, Türk askerine ne kadar düşman varsa, onlara üç katı para verirlerdi. Deniz Yıldızları diye bir programları vardı. Bu seminerlerin içeriği İslam düşmanı. Mağdur Kürt kızlarıyla, askeri okuldaki bozulmayan çocukları sosyal temasa geçirmek, batı felsefesiyle yetiştirmek amaçlı yapılan sosyal aktivitelerdi. Saf kızları, yoksul kızları konağa alır, hipnoz yapardı. Ve bunu Türkan Saylan yapardı ve ruh ikizi Kemal Alemdaroğlu yapardı.”

Programda CHP eski MYK Üyesi Savcı Sayan, milletvekili Mehmet Sevigen ve gazeteci Aziz Üstel’in de yorumlarına yer verildi.
cumhuriyet portal

1/31/2011

bankacılıkta değişik bir uygulama zaman bankacılığı para yok

Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'de örneklerine rastlanan "zaman bankası" şimdi de İtalya'da hizmete açıldı.


Takas sisteminin çağdaş versiyonu olarak görülebilecek zaman bankacılığında bireyler, diğer insanlara kazandırdıkları fayda miktarınca "zaman puanı" kazanıyor.


Üyeler, kazandıkları zaman puanlarını da, kendi ihtiyaçları olan başka bir konuda harcayabiliyor.


Mesela, birilerine pizza yaparak kazandığınız puanları dans eğitimi alarak harcayabiliyorsunuz.


Sosyal paylaşımı arttırmaya yönelik bu sistemin en yaygın uygulandığı alanlar; çocuk ve hasta bakımı ile tamirat işleri ve özel dersler...


Zaman bankacılığının Avrupa'da toplulukları ve bireyleri biribirine yaklaştıracağı, ırkçı duyguları törpüleyeceği umut ediliyor.
trt türk

1/21/2011

faturasız cep telefonu hattı iptal olanların paraları ödeniyor

Hak sahiplerinin iade için ilgili operatöre müracaatta bulunması gerekiyor.

GSM operatörleri, web siteleri aracılığıyla konuyu duyurmaya başladı.

Zaman gazetesinin haberine göre, bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun 2010 Eylül'de aldığı karar ile ön ödemeli hatlarda kalan TL'lerin iadesine açıklık getirilmiş, kararın uygulamaya geçilmesi için operatörlere 1 Ocak 2011'e kadar süre tanınmıştı.

Bahsi geçen yeni uygulama ile çeşitli nedenlerle aboneliği iptal olan hat sahibi, iptal tarihinden başlayarak 3 ay içerisinde ilgili işletmeciye başvurmak suretiyle hattında kalan TL'leri talep edebilme imkanına kavuştu.

İşletmeciler ise başvuruları 15 gün içinde yerine getirmekle yükümlü.

Abonenin iade talebinde bulunmaması halinde, işletmeci bu tutarı bir yıl kendi nezdinde saklayacak. Olayı duyuran web sitelerinden birinin başanalisti Betül Sungurlu, "Ön ödemeli hattını iptal eden tüketici 3 ay içerisinde müracaat etmezse ya da 1 yıl içinde eski operatörüne geri dönmezse hattındaki bakiyeye bir daha ulaşamıyor." dedi.
trt türk