Dünya

Dünya
milyar dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
milyar dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/17/2011

facebook 2012 yılında halka açılıyor değeri 100 milyar doları buluyor

Dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi Facebook’un, 2012 yılının ilk çeyeğinde gerçekleştireceği halka arzla birlikte piyasa değerini 100 milyar dolara ulaştırması bekleniyor.
Facebook’un COO’su Sheryl Sandberg’in şirketin kaçınılmaz bir sonraki adımı olarak tanımladığı halka arzın yatırımlarda iştah kabarttığı belirtiliyor. Ocak ayında Goldman Sachs ve diğer özel yatırımcılar Facebook’a 1.5 milyar dolar yatırım yaparken, şirketin 50 milyar dolar değere sahip olduğu hesaplanmıştı.
Clinton’un sözcüsü yönetimde
Diğer taraftan 600 milyon kullanıcısı Facebook yönetimine eski ABD Başkanı Bill Clinton’un sözcülüğünü yapan Joe Lockhart’ın Küresel İlişkiler Başkan Yardımcısı olarak girdiği açıklandı.


Lockhart’ın göreve başlamasıyla birlikte şirket yönetiminin daha hızlı hareket edebilir hale geleceği belirtilirken, Beyaz Saray’da edindiği tecrübelerin Facebook için kullanılmasının da fayda sağlayacağı kaydedildi. Lockhart 15 Temmuz’da göreve başlayacak. Facebook’un kurucusu olarak bilinen Mark Zuckerberg’in, bu internet sitesinin kurma fikrinin kendilerine ait olduğunu söyleyen Cameron ve Tyler Winklevoss’un açtığı davayı kaybettiği belirtildi. 2008 yılında iki kardeşe 65 milyon dolar ödemek zorunda kalan Zuckerberg’in yeni davalarla karşı karşıya kalabileceği ifade edildi.
hürriyet

2/06/2011

gıda fiyatlarındaki artış ve mısırdaki olaylar piyasaları 7 milyar dolar eritti

GELİŞMEKTE olan ülkelerin borsalarından geçen hafta yatırımcıların 7 milyar dolarlık çıkış yaptıkları belirtildi. İngiltere merkezli Financial Times gazetesi son 3 yılın en yüksek yatırımcı çıkışına iki haftadan fazla bir süredir Ortadoğu’da devam eden yönetim karşıtı gösterilerin ve artan gıda fiyatlarının neden olduğunu yazdı.

Mısır sokaklarında zaman zaman şiddete dönen olaylar ve petrol fiyatlarının 100 doları aşması gelişmekte olan piyasaları tedirgin etti. Yatırımcıların borsadan para çekmelerine bir neden olarak da Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ekonomilerdeki aşırı ısınmada etkili olan nedenlerden biri olarak gösterildi. Geçen yıl gelişmekte olan piyasaların borsaları 95 milyar gibi rekor miktarda yatırım çekerken, global kriz sürecinde yatırımcıların gözdesi ülkeler haline gelmişti. Geçen haftaki çıkışın rekor düzeyde olması, yatırımcının yüzünü kriz darbesi yemiş batı borsalarına döneceği şeklinde yorumlandı. Analistler 2010’un son çeyreğinden bu yana yatırımcının batı piyasalarını daha çok gözlemeye başladıklarını, son Mısır olaylarının da bahane olabileceğini belirtiyorlar.

5 haftada 6.6 milyar dolar

Gelişmekte olan piyasaların borsalarında bu yıl yüzde 3 erirken, Hindistan yüzde 11 düşüş ile aralarında en kötü performansı gösteren ülke oldu. Son verilere göre gelişmekte olan ülkelerin borsalarında geçen haftaya kadar 720 milyar dolarlık fon bulunuyordu. Analistler son 5-6 haftada ABD, Avrupa ve Japonya gibi gelişmiş piyasalara 6.6 milyar dolarlık fon aktarıldığı bilgisini veriyor.

Obama: İşinizi ABD’de kurun

ABD Başkanı Barack Obama, girişimcilere çağrıda bulunarak, “ABD iş kurmak için en iyi yer, ekonominin ihtiyaçlarına odaklanarak, yapmaları gerekeni yapmalılar. Burada iş kurup, istihdam yaratmalılar, uygun ücret ödemeliler. Bu milletin geleceğine yatırım yapmalılar. Bu bir zorunluluk” dedi.
hürriyet ekonomi

1/16/2011

eğer bu tahminler doğru çıkarsa 2011-2015 yılları felaketlerle geçecek

Uluslararası Geochange Kurulu ve Ülkeler Deprem Kestirme Ağı Başkanı Prof. Elchin Khalilov tarafından hazırlanan ‘yeryüzü’ raporundaki tahminler doğru çıkmaya başlarken, bilimadamı Türkiye’de sellerden etkilenecek bölgelerin artacağını öne sürdü...

Prof. Dr. Elchin Khalilov’un “Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler” konulu raporundaki bazı öngörüler, 2011 yılına girilmesiyle birlikte gerçekleşmeye başladı.

Aynı zamanda Uluslararası Bilimsel Akademi Başkan Yardımcısı da olan Khalilov, BM Genel Sekreteri, Avrupa Komisyonu, AB liderlerine ve aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bulunduğu 80’den fazla ülkenin cumhurbaşkanına sunduğu rapor hakkında Milliyet gazetesine değerlendirmelerde bulundu.

12/25/2010

avrupa tekstil'de çini bırakıyor türkiyeye dönüyor

Global krizle beraber 2009 tüm dünyada ‘şaşkınlık yılı’ olarak geçmişti. Bu şaşkınlık döneminde ana ihracat pazarımız Avrupa ülkeleri, Çin’i bırakıp yakınlığı ve esnekliğiyle Türkiye’yi yeniden keşfetti. 2010’da yüzde 10’a yaklaşan artışla hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 14.5 milyar dolara çıkarken, tekstil ihracatı 7 milyar dolara dayandı. Fakat kârlılık 8 puan geriledi.

100 milyar doları aşan Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 20’den fazlasını hazırgiyim, konfeksiyon, tekstil ve deri ürünleri oluşturuyor. İstihdamda da öne çıkan sektörler, 2010’da 2009’a kıyasla çok daha başarılı bir yıl geçirirken, 2011 hedeflerini de yüksek tutmaya başladı. 2010 yılında söz konusu sektörlerin önemli artışlar yaşamasında, global krizle birlikte ‘şaşkınlık yılı’ olarak yaşanan 2009’da Türkiye’nin ana ihracat pazarlarında yeniden keşfedilmesi etkili oldu. Türkiye’nin yakınlığı yeniden keşfedildi. Esnek üretim gücü yeniden keşfedildi. Küçük adetli siparişlere burun kıvırmadığı yeniden anlaşıldı. Uzakdoğu’da (Çin) hem çalışan hem de enerji giderlerindeki artış ve o ülkelerdeki ekonomik kalkınma aradaki maliyet farkının azalması da bu yeniden keşif sürecini olumlu etkiledi. 2009 yılında dünya ekonomisindeki daralma, Türkiye’nin ihracatında azalmaya neden olurken, 2010 yılında toparlanma kendini iyice gösterdi. Sektörün en büyük derdi ise ‘kârlılıktaki azalma’ oldu. Bir önceki yıla kıyasla kârlılıkta 8 puan gerileme var.

Çifte bahar yaşandı

2010 yılında toparlanma bahar aylarında iyice ivme kazandı. Üretim bantları daha hızlı dönmeye, kapasite kullanım oranları artmaya başladı. Yalancı bahardan ürken sektör için adeta çifte bahar yaşanmaya başladı. Artan siparişler ve kapasiteler istihdamda da kendini gösterdi.

Lüks üretimi arttı

Daha önce Türkiye’den önemli tedarik sağlayan yabancı satınalma grupları 2010 yılında, rotayı yeniden Türkiye’ye çevirdi. Önceki yıllarda daha küçük adetlerde üretim yaptıran lüks markalar da Türkiye’deki üretimini artırdı. Bunda Avrupa’daki üretimlerini maliyetlerin göreceli olarak daha uygun olduğu Türkiye’ye kaydırılması etkili oldu. Türkiye bir yandan Uzakdoğu’dan bir yandan da Avrupa’dan üretim çekti. Bu durumun istikrarlı bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Özellikle lüks markalar için Türkiye’nin ileriki yıllarda daha çok üretim yapmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Her şey bu kadar güllük gülistanlık da değil aslında. Biraz da olumsuzluklara değinmek gerekirse, sektörün düşük kurdan şikayetleri sürüyor. Üretim üzerindeki vergi, enerji ve çalışan maliyetlerinde talep edilen düzeltmeler 2010’da da yapılmadı. Bir diğer büyük risk ise IMF ve Avrupa Birliği’nin önce Yunanistan sonra da İrlanda’yı kurtarmak zorunda kalması. Krize sürüklenmesi muhtemel diğer Avrupa ülkelerinin de ismi dile getiriliyor. Sektörün ihracatının yüzde 80’ini gerçekleştirdiği bölgede meydana gelecek krizler, 2010 yılında yakalanan olumlu büyümeyi riske atıyor.

İhracat sadece yüzde 8 ithalat yüzde 33 arttı

TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, 2010 yılı için şu değerlendirmeleri yaptı: “Türkiye 2009’da hazır giyim, ayakkabı gibi ürünlere toplam 37 milyar TL harcadı. 2010’un tamamında yüzde 20 artışla 44 milyar TL harcadı. Türkiye iç pazarının 2011’de yüzde 10 büyüyerek 50 milyar TL’ye çıkmasını bekliyoruz. Hazırgiyim ihracatı 2010’da yüzde 8 artarken, 2011’de bu oran yüzde 6-8 arasında gerçekleşebilir. Öte yandan 2010 yılında ithalat yüzde 33 artışla 3 milyar dolar oldu. 2011’de 4 milyar dolara dayanacak. Sanayi üretiminde yüzde 8 artış oldu. Hazırgiyim sektöründe SSK’lı istihdam sayısı 2010 yılı Eylül ayı itibari ile 376 bine yükseldi. Yıl sonunda bu rakam 380 bin kişi olur. 2011’de de 390 bin kişiye çıkar. Fakat 2007’den bu yana kârlılığın 24 puan azalması sektörü zorluyor.”

180’den fazla ülkeye Türkiye ürünü gidiyor

TÜRKİYE, ABD ve Rusya olmak üzere Romanya, Kazakistan, Tunus ve İran gibi pazarlarda yüzde 60-123 arasında artış sağladı. Alternatif pazarlarla birlikte 2011’de hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının artması bekleniyor. Türkiye’den 180’in üzerinde ülkeye hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılıyor.

Tekstilde ‘pamuk’ gibi bir yıl

2010 yılının sektörleri açısından ezberlerin bozulduğu bir yıl olduğunu hatırlatan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, pamuğun 140 yıllık tarihinde ilk defa 4 dolar seviyesine çıktığını, bu ortamda sektörün kapasite kullanım oranının yüzde 80’i aştığını söyledi. İstihdam açısından kriz öncesi günlere ulaşıldığını vurgulayan Gülle “İhracat rakamları açısından da kriz öncesi döneme ulaşıldı. 2010 yılı 6.6 milyar dolar ihracatla kapanıyor. Tüm bu olumlu gelişmeler ve Merkez Bankası’nın son faiz indirimi operasyonu 2011 hedeflerini yukarı doğru revize etmemizi sağladı. 2011’de yüzde 25’lik artışla 8 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.”

2011 beklentileri yüksek 2008 yılı ilk kez geçilecek

İSTANBUL Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, 2010 yılı ocak-kasım döneminde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.3 artarak 13.2 milyar dolar olduğunu, yılın 14.5 milyar dolar ihracatla kapanacağını söyledi. Türkiye’nin en büyük 5 pazarı Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya’nın değişmediğini belirten Tanrıverdi, şu değerlendirmeyi yaptı: “2008’de gerçekleşen 15.7 milyar dolara ulaşılamasa da süreç olumlu sürüyor. 2011’de yıllık hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının 17 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz. Ancak bu rakama ulaşmak için üretim maliyetlerinin yüksekliğinin ve döviz kuru üzerindeki sıcak para baskısının ihracat kesimi üzerindeki olumsuz etkilerinin hafiflemesini gerek.”
hürriyet ekonomi

12/08/2010

hatalı basılan 33 milyar dolar imha edilecek


Teknik bir sorun nedeniyle hatalı basılan yaklaşık 33 milyar dolar değerindeki 100 dolarlık banknot çöpe gidecek.

Amerikan Hazinesi'ndeki bir basım hatası, 110 milyar dolar değerinde 100 dolarlık banknotun yüzde 30'unun çöpe gitmesine neden olacak.