Dünya

Dünya
mezar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mezar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/06/2012

anadolu kapılarını türklere açan sultan alparslan'ın kabri bulunursa anıt yaptırılacak

Türkiye, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan’ın mezarının bulunması için Türkmenistan ile temasa geçti.
Kabrin bulunması halinde Alparslan için anıt mezar yapılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Alparslan’ın Merv’de olduğu tahmin edilen mezar yerinin bulunması ve üzerine bir anıt yapılması amacıyla 2009’da çalışma başlattı. Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı ve ilgili kurum temsilcileri bu kapsamda Türkmenistan’a giderek incelemelerde bulundu.

Berdimuhammedov talimat verdi

Alparslan’ın mezar yeriyle ilgili temaslar Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Türkmenistan ziyareti kapsamında yeniden gündeme geldi. Çağlayan, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhammedov’dan Alparslan’ın Merv’de olduğu tahmin edilen mezar yerinin araştırılmasını istedi. Çağlayan’ın isteğini kırmayan Berdimuhammedov da araştırma yapılması için talimat verdi. Çağlayan, “Türkiye olarak buraya güzel bir anıt dikmek istediğimizi söyledik. Böyle bir talimat bugüne kadar olmamıştı. Sultan Alparslan’ın kabrinin olduğu yer süratle tespit edilir inşallah. Oraya güzel bir anıt yapılması tarihimiz, köklerimiz açısından son derece önemli. Onların olumlu tutumuna karşılık biz de Dikmen Vadisi’nin 3’üncü etabında Mahdum Kulu için bir anıt park yaptıracağız. Kısa süre içinde açılacak parka dikilecek büst, Türkmenistan’da yapılıp Ankara’ya gönderilecek. Ben de konunun yakın takipçisi olacağım” dedi. 

8/19/2011

belediye başkanı şaraplı anmaya tepki gösterdi ertesi gün can yücel'in mezarını parçaladılar

Türk edebiyatının usta şairi Can Yücel’in Muğla’nın Datça İlçesi’ndeki mezarı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin saldırısına uğradı.
Dün geceyarısı meydana geldiği sanılan saldırıda Yücel’in mezarı, paramparça edildi. Bekçisi bulunmayan belediye mezarlığında, Datça Emniyet Amirliği ekipleri, inceleme başlattı. Polis, saldırganların olayı önceden planlayıp, yanlarında getirdikleri balyoz benzeri sert bir cisimle mezarı parçaladıkları ihtimali üzerinde duruyor.

Tüm dünyada ’hoşgörü mezarlığı’ olarak bilinen Datça Mezarlığı’nda Müslüman kabirlerinin yanı sıra Hıristiyan ve Yahudi kabirlerinin bulunduğunu hatırlatanlar, olaya sert tepki gösterdi.

Yücel’in geçen cuma günü olan ölüm yıldönümünde, bazı kişiler tarafından vasiyeti olduğu ileri sürülerek mezarına şarap dökülmüştü. Dün açıklama yapan Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Sedat Deniz de bu şaraplı anmaya tepki göstermişti.
DÜNYA HALİ

Çingene benleri, ne dersiniz, pembe olmalıydı
değil mi?
Ama dünyada her şey olması gerektiği gibi

olmuyor ki...
CAN YÜCEL

8/18/2011

emlakçı'dan ilginç promosyon evi alana evdeki iskeletler bedava

İsveç'te bir emlakçı bir evi, evin olduğu yerde önceki yüzyıllarda yaşamış bir kişinin zemine gömülmüş iskeletleri de dâhil olmak üzere satıyor.
1750 yılında Baltık Denizi'ndeki Gotland adasında Visby'de inşa edilmiş evin kilerinde bir mezar ve iskelet var.

İskeletin kilerdeki bir cam bölmede sergilendiği üç odalı evin fiyatı 640.000 dolar.

Ev, Orta Çağ'da terk edilen bir Rus kilisesinin yıkıntılarının üzerine inşa edilmiş.

Helagotland adlı internet haber sayfasına demeç veren emlakçı Leif Bertwig, "Tarihe bundan daha fazla yakın olmak mümkün değil" diyor.

Evin inşa edildiği çiftlikte aynı kilise zeminine erişimi olan iki ev daha var.

Evi satın almayacak olanların da bölgedeki bir müzenin düzenlediği turlar aracılığıyla kilerdeki iskeleti görmesi mümkün olacak

8/09/2011

uyanık istismarcılar belediye binasının bahçesine bir günde sahte yatır yaptılar

Edirne Belediyesine ait kullanılmayan binanın bahçesine bir günde ''yatır'' süsü verilerek yapılan sözde kabir, belediye zabıta ekiplerince yıkıldı.
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, mülkiyeti Edirne Belediyesine ait Elektrik Fabrikasında gazetecilere yaptığı açıklamada, kullanılmayan fabrikanın bahçesine kabir inşa edildiği ihbarını alan zabıtanın, durumu kendisine bildirdiğini ve yaptıkları inceleme sonrası sözde kabrin duyguları istismar eden kişilerce inşa edildiğini belirlediklerini söyledi. Tanrıkulu, zabıta ekiplerince sözde kabrin yıkıldığını ifade ederek, ''Durum intikal edince gelip incelemede bulundum. Araştırmalarımda, böyle mezarın olmadığını tespit ettim. Bunu, dini duyguları kullanmak isteyenlerin yaptığını düşünüyorum. Bu bina, bir dönem makine ikmal birimi olarak kullanıldı. O dönemde de böyle bir mezar ya da kabir yok. Müftülüğe sordum, onlar da bu bahçede böyle bir mezarın olmadığını belirttiler. Yapılan kazıda da herhangi bir kemiğe rastlanmadı. Profesyonelce yapılmış. Arapça yazılar bulunan mezar taşı konularak inşa edilen sözde kabir, zabıta ekiplerimizce yıkıldı'' diye konuştu. Tanrıkulu, durumu emniyete bildireceklerini ve çevredeki MOBESE kayıtlarından ''din istismarcılarının'' yakalanması için çalışma başlatılmasını isteyeceklerini de kaydetti.

7/26/2011

hz.isanın on iki havarisinden olan st.philippusun mezarı denizlide hierapolis antik kentinde bulundu

Denizli’nin 18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis (Pamukkale) antik kentindeki kazılara 32 yıldır başkanlık eden İtalyan profesör Francesco D’Andria, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan ve 2 bin yıl önce Romalılar tarafından öldürülen St. Philippus’un mezarını bulduklarını açıkladı. Prof. Dr. Francesco D’Andria, "İncil’de adı geçen ve Hıristiyan camiası için çok önemli olan St. Philippus’un mezarının bulunması tüm dünyada büyük ses getirecek" dedi.
Hierapolis (Pamukkale) kentinde devam eden kazılara 32 yıldır başkanlık eden Prof. Dr. Francesco D’Andria, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippus’un Hıristiyan dinini yaymak için Hierapolis’e geldiğini ve Romalılar tarafından öldürüldüğünü belirtti.

Yıllardır St. Philippus’un mezarını bulmak için çaba harcadıklarını anlatan Prof. Dr. Francesco D’Andria, "Bugüne kadar St. Philippus’in mezarı Şehitlik Tepesi’nde olduğu sanılıyordu. Bu bölgede yaptığımız jeofizik araştırmalarda mezarın izine rastlayamadık. Bir ay önce Şehitlik Tepesi’ndeki St. Philippus Kilisesi’nin 40 metre yakınında yeni bir kilise kalıntısı bulduk. Burada yaptığımız kazılarda Hz. İsa’nın havarilerinden St. Philippus’un mezarını bulduk. Henüz mezarı açmadık. Ama bu mezar bir gün mutlaka açılacak. Bu buluş Hıristiyan dünyası ve arkeoloji için çok önemli. Hıristiyanlar buraya hacı olmaya gelecek" dedi.

Yapısı ve yazıtlardan mezarın St. Philippus’a ait olduğunun anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Francesco D’Andria, "İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippus şehit kabul edilir. Bu nedenle adına yaptırılan Şehitlik Tepesi’ndeki kiliseye de Martyrion denilir. Arkeologlar yıllardır, St. Philippus’un mezarının bu kilisede olduğunu düşündü. Ama mezarın izi bulunamamıştı. Bir ay önce bulduğumuz kilise kalıntısını temizlerken mezara rastladık ve görkemli mezarı ortaya çıkardık. Yaptığımız inceleme sonucu St. Philippus’un mezarının Bizans dönemine rastlayan 5’inci Yüzyıl’da adına yaptırılan kiliseden çıkarılıp, yeni bulduğumuz mezara nakledildiğini belirledik. Bu buluş bize büyük heyecan verdi. İncil’de adı geçen ve hristiyan camiası için çok önemli olan St. Philippus’un mezarının bulunması tüm dünyada ses getirecek. İnanç turizmi, arkeoloji ve hristiyan dünyası adına önemli bir yapıtı ortaya çıkardık, mutluyuz" diye konuştu.

6/26/2011

mezar taşları elle ovularak temizlenen etrafı güllerle çevrili türk şehitliği

Güney Kore'de "Kahramanlar" olarak anılan şehitlerimizin mezarlarını her gün binlerce Koreli ziyaret ediyor.
Kore halkının 61 yıl önce yaşanan kanlı savaş sırasındaki yardım çığlıklarının ardından Birleşmiş Milletlerin'in (BM) çağrısı üzerine bu ülkeye giderek kahramanca savaşıp şehit olan 721 askerimizden 462'sinin mezarları Pusan kentindeki şehitlikte bulunuyor.

Çam ağaçlarıyla çevrili şehitlikteki mezarların başında kırmızı-beyaz güller bulunurken, üzerinde ise şehitlerin isimleri, ülkeleri ve yaşlarının yazılı olduğu metal plakalar yer alıyor.
Şehitliğin üst tarafında ise aralarında Türk Bayrağı'nın da bulunduğu Kore Savaşı'nda askerlerini kaybeden ülkelerin bayrakları dalgalanıyor.

Şehitlikteki güllerin ve çam ağaçlarının bakımı ise görevli kişilerce itinayla yapılırken, mezar taşları elle ovularak, fırçalarla temizleniyor. Bu arada her gün binlerce Koreli tarafından ziyaret edilen şehitliğe yaşları 2 ila 4 arasında değişen çocuklar da getirilerek gezdiriliyor.

721 TÜRK ASKERİ ŞEHİT DÜŞTÜ

25 Haziran 1950'de Kuzey Kore'nin, Güney Kore'li askerlerin sınırı geçtiğini öne sürerek başlattığı saldırı kanlı bir savaşın başlangıcı oldu.

Bunun üzerine ABD'nin çağrısıyla BM Güvenlik Konseyi, Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldırmasıyla daha önce yapılan barışın bozulduğuna karar verdi. BM'nin saldırıyı durdurmak ve anlaşmazlığı barış yoluyla çözmek amacıyla yaptığı girişimleri hiçe sayan Kuzey Kore, Seul'e kadar ilerledi.

Gelişmeler üzerine BM tarafından üyelerine yapılan acil çağrıda, Güney Kore'ye yapılan saldırının durdurulması ve bölgedeki barış ve güvenliğin sağlanması için yardımda bulunulması istenildi.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülke BM'nin çağrısına cevap verirken, bu ülkelerin gönderdiği birliklerce “BM Kuvvetleri” oluşturuldu.

Genelkurmay Başkanlığı, Kore'ye gönderilmek üzere bir komutanlık karargahıyla, üç piyade taburundan ve gerekli yardımcı birliklerden meydana gelen bir tugay ile 241'inci Piyade Alayı'nı görevlendirdi.

İskenderun Limanı'ndan gemilerle Kore'ye uğurlanan Türk askerleri, eşlerini ve kucağında henüz 1 yaşını doldurmamış çocuklarını, babalarını, annelerini ve kardeşlerini geride bırakarak, 7 bin kilometre ötedeki yardım çığlığına ses vermek için yola çıktı.

Büyük çoğunluğu 20-25 yaşları arasında olan Türk askerleri, 21 günde Kore'nin güney doğusunda bulunan Pusan Limanı'na ulaştı. BM Kuvvetlerine katılmasıyla her gittiği bölgede kahramanca mücadele eden Türk askerleri, Kanuri'de dört bir yanını saran düşman tümenine büyük zayiat vererek, alandan çıkmayı başardı.

Ayrıca Sunchon Boğazı'nı da koruyarak BM ordusunu imha edilmekten kurtaran Türk tugayına, başarısından dolayı ABD Kongresi tarafından “Mümtaz Birlik Nişanı ve Beratı”, Güney Kore Cumhurbaşkanlığı tarafından da Türk Silahlı Kuvvetleri'ne “Birlik Nişanı” verildi.
Kore Savaşı ancak 27 Temmuz 1953'te Sovyetlerin, ABD'nin önerileri kabul etmesiyle son buldu. Savaşın başından itibaren stratejik noktalarda görev alan Türk tugayı kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirdi ancak katıldığı muharebelerde 37 subay, 26 astsubay, 658 er olmak üzere toplam 721 şehit verdi. Ayrıca savaşta 2 bin 147 asker yaralandı, 346 asker hastalandı, 234 asker esir düştü ve 175 asker de kayboldu.
mynet